CUMHURIYET 2 Haziran 1939 [ Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Bu, nasıl hesab? Tarihî roman: 41 Yazan: Kadircan Kaflı Düzeltilen bir vaziyet Ticaret idaresi Prens Pol'ün seyahati ugoslavya devleti şefi ve sabî Kralın naibi Prens Pol ve zevcesi İtalya Kralmın misafiri olduktan sonra şimdi de Almanyada M. Hitler'in misafiri bulunuyorlar. Almanyada bu seyahate çok ehemmiyet verildiğinden Yugoslav misafirler fevkalâde agırlanmaktadır. Münhasıran ecnebi büyük adamlarına tahsis edilmek üzere yenibaştan tamir edilen eski Bellevue sarayınm ilk misafiri Prens Pol ve Prenses Olga olmuşlardır. Prens ve zevcesi Almanyayı gezecek ve şereflerine birçok ziyafetler verilecek ve geçid resimleri yapılacaktır. Yani îtalyada gösterilen misafirperverlikten Almanlar geri kalmıya caklardır. îngiliz matbuatınm neşriyatına göre Almanlar bu seyahatten büyük ütnidler beslemektedirler. Alman devlet adamlarile Prens Pol ve beraberinde bulur.an Hariciye Nazırı Markoviç arasında cereyan edecek müzakerelerin neticesi o!arak Yugoslavyanın; Berlin hükumeti tarafından arzu edilen iktısadî ve sıyasi istikametler üzerinde Almanya ile sıkı işbirliği yapacağına Berlinde şüphe edilmemektedir. Çünkü Yugoslavya ancak Almanya ile îtalyaca hoş görülecek bir siyasetle istiklâlini muhafaza edecekmiş. Fakat Yugoslavyanın tamamile Berlin Roma mihveri nüfuz ve tesiri altına gireceği îngilizler tarafmdan meşkük sayılmaktadır. Yugoslavyanın kendi devlet adamlarının sözlerine gelince, bunlardan Paris sefiri Puriç Yugoslavyanın ihtiyat ve basiret üzere hareket eylemesi coğrafî ve sevkulceyşî mevkiinin icabatından oldugunu beyan etmiştir. Yugoslav Hariciye Nazırı Markoviç dahi Berlin seyahatinin arifesinde yazdığı bir makalede Yugoslavya ile Almanya arasındaki münasebattan bahisle bunun dostane olup bilhassa iktısadî ve harsî cihetten çok sıkı oldugunu ve Avusturyanın iltihakile Almanyanın Yugoslavya ile hemhudud olmasile aradaki tecnasın da ^ ha ziyade artmiş oldugunu söyledikten sonra iki arada herhangi bir tezad ve ihtilâf olmadığını kaydetmiştir. Yugoslavyanın hertürlü hukuk ve menafiine tamamile riayet edilerek keudısine karşı Almanyanın takib etmekte olduğu •dostane siyasetin devam edeceğine dair Alman makamatı tarafındanr verilen fe'mm*a\l*Y^ıgoslavyanın tam bir "ifimâd beslediğini ve binaenaleyh Yugoslavya. nın da dostane rnünasebatı idame edeceğini de Markoviç yazısma ilâve etmiştir. Berlinde ve diğer Alman beldeierinde söylenecek nutuklarda Yugoslav devlet şefile Hariciye Nazırmın yukandaki sözlerin haricine çıkacaklan beklenemez. Üç taraftan Almanya ve İtalya hududlarile çevrilmiş bulunduğu halde Yugoslavya; komşulannın cümlesile iyi geçinmek ve işbirliği yaptnak için ötedenberi takib ettiği dostane işbirliği ve bitarafhk haricine çıkacak değildir. Binaenaleyh Prens Pol'un Roma seyahatinde olduğu gibi Berlin seyahati sonunda da mevcud vaziyet değişmiyecektir. Bunun başlıca delili Markoviç'in yeni seyahatten evvel Tunada iki memleket hududunun birleştiği Demirkapıda Rumen Hariciye Nazırı Gafenko ile yaptığı mülâkattır. Alman şirketi, hükumet Emlâk Bankası, malul Yeni müdürlük teşkilâtı Yavuz Ali Paşanm devlet işlerini dörtyana ten 7 milyon lira istiyor ! lerin maaşlarını bugün dün işe başladı Yeni vekâletlerin kurulması do'ayısile dehşet saçarak idare etmesi, fitne çıkarabi Kütahya Balıkesir hattının inşa bede derhal tediye edecek hasıl olan vaziyet, dün vuzuh kesbetmiş, inden mütevellid ihtilâfı tetkik etmek üeni kurulan idarelere aid bazı kadrolar leceklerin de gözlerini yıldırmıştı! zere Vilâyette toplanan hakem heyeti çaEmlâk ve Eytam Bankası, dün vuz Ali Paşa şimdi onun muhteşem sarayına yerleşmiş, devlet işlerini dört yana dehşet saçarak idare ediyordu. O kadar mağrurdu ki, kanuna göre baş defterdar, çav^şbaşı ve bölük ağalarile reisülküttabm, divanda iken, oturmaları caiz olduğu halde Ali Paşa onlan da ayakta tutuyordu. Yalnız Mısırdan getirdiği Sinan Bey adındaki nişancıyı karşısında oturtuyor, yemek yemesine de izin veriyordu. Gene Mısırdan getirdiği iri yarı altı cellâd, vezirin küçük bir işareti üzerine herhangi bir adamın başını bir vuruşta düşürmek için hazır duruyorlardı. Yavuz Ali Paşanın bu hali fitne çıkarabilecek olanların gözlerini yıldırmıştı; her taraf süt liman olmuştu. Bununla beraber kendisine pek bağlı görünenlerin bile büyük kudret kazanmalarım hoş görmiyen saray, Yavuz Aliyi de dikkatle süzüyor, şimdilik onu bir maşa gibi kullanmakta devam ediyordu. îkincikânunun dordüncü günü Halicin iç taraflarına doğru uzayan yollarda büyük bir kalabalık vardı: Padişah k'.lıc kuşanmak için Eyüb Sultan camiine gidiyordu. Sokak ağızlarını yığm halinde dolduran damlarda ve.pencerelerde salkım salkım biriken halk, on beş yaşındaki padişahı taşkın bir merakla seyrediyor, alkışlıyordu. En önde giden lâğımcılar, çıkıntı yapan, yahud yolu daraltan dükkânlarla evleri, bazı balkonları birkaç dakika içinde yıkıyorlardı. Birinci Ahmed o akşam saraya birkaç yıl daha büyümüş bir ruhla döndü. Üç gün sonra Safiye Sultanın önünde eğilen bir hadım ağası ona bir ferman uzatıyordu. Oğlunun ölümündenberi daiesinde mahpus oldugunu sezmekte güçlük çekmiyen Büyük Valide, bu kâğıdı merakla aldı, açtı ve göz attı. Onda şöyle yazılıyordu: «Benim büyük validem sultanım efendim, babamm ölümü seni nice üzdüğün 'biîîrim. Artık devlet işlerile yorulmaman gerekn'r. Bundan böyle Eskisarayda istirahat üzere bulunmanı dilerim. Orada hoşça kalman için her ne lâzımsa yapmasını Ialama ferman ettim. Güzelce ellerini bus eylerim.» ışmalanna devam ediyor. Memleketin bu inşaat için şirkete 64 milyon Rayş Marklık bir tediyede bulunduğu anlaşılmaktadır. Alman Şirketi yirmi maddeik bir talebde bulunuyor. Taleb listesindeki para mikdarı, birtakım faizlere istinad ettirilerek yükseltilmiştir. Neticede hükumetimizden yedi milyon liradan faz la bir para istenilmektedir. Hakem heyeti bugün ve yann da topanarak hazırlayacağı raporu hükumete arzetmek üzere pazartesi günü Ankaraya gidecektir. Kat'î netice, Ankarada tespit edilecektir. mütekaid, eytam ve eramilin üç aylık maaşlarmın tediyesine baş'amıştır. Bankanın îstanbul şubesi, Maliye ile anlaştığı için her zaman tevziatın ilk gününde maaşlarını verdiği malullere, dün tediyat yapmamış, bunlan da sıraya koymuştur. Maaşlarını dün alacaklannı zanneden maluller, bankanın önünde top lanmışlar ve hatta, bir defa daha uzak yerlerden gelemiyeceklerini ileri ( sürerek istihkaklannm verilmesini istemişler, alâkadar makamlara da müracaat etmişlerdir. ( Banka Müdürlüğü, malullerin bu ı haklı dilekleri karşısında Ankaradaki . umumî merkezle temasta bulunmuş ( tur. Umum Müdürlük, akşam, geç vakit malul maaşlannın eskisi gibi, ^ sıraya konulmaksızın derhal verilmesini bildirmiştir. Malul istihkak sahiblerinin üç aylık maaşları bugün derhal tevzi edilecektir. Ali Paşa Istanbula çabuk varmak için eşyasını bıraktığı için hazineden yedi yüz bin altın çıkanlmasına karar verildi. Zaten padişahların tahta çıktıkları zaman hazineyi ziyaret etmeleri, saray kanunlarına göre, lâzımdı. Bu iş de yapılmış olacaktı. Hazinedar usta, hazinedar ağa. hazine vekıli, hazine kethüdası, çantacı, kaftancı, yazıcı, arz ağası gibi bir sürü irili ufaklı memurlar arasındaki hazır'ıklar çoktan başlamıştı. Hazine kethüdasınm kullukçuları giyim başılara da haber vermişlerdi. Giyimbaşılar, eskiler, kırktan fazla enderunlu, sırmalı takkelerini, şalvar ve entarilerini giymişlerdi. Hazine kapısımn sağ tarafına acemiler, sol tarafına eskiler dizildiler. Ha zine kethüdası muhteşem bir kaftan, şalvar ve külâh giymiş olduğu halde göründü. Onun arkasından baş yazıcı ile ikinci, üçüncü ve dördüncü yazıcılar, ser gulâm ve kaftancı geliyorlardı. Safların ortasmdan geçerken selârhlarçtılar. Kaftancı hazine kethüdasına yaklaştı, atlas bir kese içindeki anahtarı çıkardı, ona verdi. Kethüda kapıyı açtıktan sonra anahtarı giyimbaşıya uzattı. tkinci kapının da müh rü ayni şekilde söküldü, Kethüda içeri girdi, diğerleri de onun arkasından girerek yerlerini aldılar. Bu sırada padişah ardında sarayın bütün büyükleri olduğu halde üçüncü avluyu geçmiş, mermer revakların altma gelmişti. Hazineye girdi. Orada dünyanm her tarafından gelmiş olan, eşsiz derecede değerli eşya vardı: İnci işlemeli elbiseler, zümrüdlü sorguçlar, iri iri elmaslar, c.ltmdan ve mücevher işlemeli sahanlar, yahud tepsiler, Şah İsmailin tahtı, Fatihin beş santim kutrunda zümrüdden sorguçla süslenmiş kavuğu... Bunların çoğu birer parlak zaferin hâtırasıydı. Lâkin içlerinde parası verilerek a'.manlar, ecnebi hükümdarlardan, yahud O m a n h vezirlerinden hediye olarak %tlenler de pek çoktu. Padisahlar ölünce onların elbise ve kavukları da buraya konuyordu. •'•.. Gerek yukarıda, geTefc bbdrarmla büçok küpler, mermer havuzlar vardı. Bunların bir kısmı ağızlarına kadar sarı altmlarla doldurulmuştu. Yavuz Selim Mısırdan döndükten sonra her biri 20 25 metre genişliğince beş altı odayı ve bodrumlarını bunlarla doldurmuş, yetmeyince, Yedikule zindanlarından bir kısmını da hazine olarak kullanmıştı. • Askere verilmek üzere küplerle mermer havuzlardan yedi yüz bin altm alındı. Padişahtan sonra memurlar, onlardan sonra da kethüda hazineden çıktılar. Yavuz Selim şöyle bir vasiyet bırakmışh: «Benim altınla doldurduğum hazineyi torunlarımdan her kim mangırla doldurursa hazine anın mührile mühürlensin ve illâ benim mührümle mühürlenmekte devam olunsun!» Hazine kethüdası kapıları kilidledi; Yavuzun mührile mühürledi. Birinci Ahmed padişahhk kudretinin ne büyük olduğunu, zenginliğini, gittikçe daha iyi görüyor; ihtiraslannm güneş gören tohumlar gibi filizlendiğini, toprak altmdan açık havaya çıkan kıvrak ve parlak derili «sürünen hayvanlar» gibi baş kaldırdığmı hissediyordu. Eğer hocasının ona verdiği mistik ruh olmasa şimdiden bir kan ve şehvet havası içinde kendinden geçmesi işten bile değildi. Padişahlığm ne bulunmaz bir nimet oldugunu bütün açıklığile anlıyor; adeta bu uğurda oğullarmı ve kardeşlerini öldürenlere hak venyordu. Hatta o da kardeşi Mustafayı öldürtmek istiyordu. Niçin babasmdan ve dedesinden geri kalacaktı ? Lâkin ne Valide Svltan, ne de Hoca Mustafa Efendi buna yanasıyorlardı. Çünkü, Allah esirgesin, Birinci Ahmede ecel erişirse Osmanh tahtına geçecek insan kalmazdı. O zaman bu devlet hiç şüphesiz batardı. Hoca Mustafa Efendi: Şeriatte kardeş öldürmek yoktur! Diyerek din kuvvetini padişahlık kudretinin önüne siper ediyor, maksadına bu yo'dan vanyordu. Padişah Mahfiruzla konuşmakta, uzun saatler beraber bulunmakta devam ediyordu. Fakat annesine verdiği sczü de tutuyor, artık uslu duruyordu. Bunıınla beraber bu usluluğun zoraki olduğuna, ele geçecek ilk fırsatın kaçınlmıyacağına şüphe yoktu. MÜTEFERRÎK «Hamidiye» Karadenize gitti Hamidiye mekteb gemimiz, dün sa bah saat 9 da Karadeniz sahil şehirlerimıze bir ziyaret seyahati yapmak üzere limanımızdan geçmiştir. Hamidiyenin bu seyahati ayın 27 sine kadar devam edecektir. Hamidiyede tam teşekküllü bir sıhhat heyeti de bulunuyor. Bu heyet, ziyaret edilen limanlarda gedikli erbaş hazırlama okuluna kaydolunmak istiyen Ka radeniz çocuklannı muayene ederek muvafık görülenleri gemiye alacaktır. :bliğ olunmuştur. Türkofis teşkilâtı lâğvolunmuş ve bunun yerine yurdun 14 yerinde mıntaka ticaret müdürlükleri kurulmuştur. Bu müdürlüklerden İstanbulda bulunanı Türkois îstanbul şubesile ölçü ve ayarlar, ihracatı kontrol teşkilâtını da içine almaktadır. İstanbul mmtaka Ticaret müdürlüğüne Türkofis İstanbul şubesi müdürü Cemal Ziyanın tayin edildiği dün akşam ildirilmiştir. Türkofis İstanbul şubesinde bulunan memurlar Ticaret Müdürlüğünün dış ticaret kısmmda kalacaklardır. İç ticaret, standardizasyon ve teşkilâtlandırma işleri de bu müdürlük tarafmdan tedvir olunacaktır. Bu müdürlük merkez teşkilâtmda 90 lira maaşlı bir müdür, 70 lira maaşlı bir müdür muavini, 35 lira maaşlı üç mümeyyizlik ve 25 lira maaşlı dört memurluk bulunmaktadır. Ucretli memıırîar da azifelerine devam edeceklerdir. Mmtaka Iktısad Müdürliiğü Afyon mübayaası Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından eski afyonlann mübayaası işi nihayet bulmuş ve tüccar veya müstahsil tara fından înhisar depolanna 3,300 sandık afyon teshm edilmiştir. Bu afyonlann morfin dereceleri taayyün ettikten sonra satış oldukça bedelleri ödenecektir. Dahiliye îmar müdürü Tekirdağ, Çorlu, Babaeski, Edirne ve diğer Trakya şehirlerinin içme su iş lerini, yaptınlan imar plânlanm ma hallinde şehircilik mütehassısı Mithatla beraber tetkik eden Halid Ziya Türkkan, teftişten dönmüştür. Yann Ankaraya gidecektir. Trakyada arteziyen usulile faydalı sular bulunmuştur. «Saldıray» a merasimle sancak çekilecek Bundan bir müddet evvel Almanva dan limanımıza gelen ve ay sınıfı de nızaltı gemilerimizin ilki olan Saldıray denizaltı gemisinin donanmamıza"iîtı hakı ve gemiye Türk sancağı çekilmesi münasebetile Kasımpaşada Deniz Ku mandanlığında pazartesi günü bir merasim yapılacaktır. O gün saat 15 te vaSafiye Sultanın gögsü yavaş yavaş kapılacak bu merasime Donanma Kumanbardı, çeneleri kenedlendi; sağ eli bir şa danı Amlral Şükrü Okan riyaset ede hin pençesi gibi kıvnldı ve kâğıdı avucu cektir. nun içinde sıktı, sıktı, ufacık bir topak ha Toprak Mahsulleri Ofisinin linde, karşıki ocakta çıtırdayarak yanan okadrosu dunlann arasma fırlattı. Öğrendiğimize göre. Toprak MahsulOdanın kenar ve köşelerinde birer mum leri Ofisi umum müdürlüğü için bugünya kadar cansız duran kethüda ile ka!fa künden daha dar bir kadro yapılmış ve lann gözleri hayret ve merakla acıldı. Ticaret Vekâletine verilmiştir. Ofisin İki gün daha geçti. Ertesi gün sabah er merkezi İstanbulda olacaktır. kenden haremin kızlar kapısında on kaKÜLTÜR ÎSLERİ dar araba toplanmıştı. Safiye Sultan en Liselerde sözlü imtihanlar yakın ve sevdiği cariyelerle hadımlan arLise son smıflannın dersleri evvelki kasına takarak dışarı çıktı. Yirmi sekiz gün kesilmiştir. Sözlü imtihana kalan sene koca bir imparatorluğa hükmettiği bu esrarlı yerden çıktı. Onun yüzüne dik talebelerin isimleri pazartesiye ilân ekatle bakanlar yanaklarma düşen iki dam dilecektir. Liselerin diğer sınıflarile orla yaşı görebilirlerdi. Haris Venedikli ka tamekteblerin ders kesimi de bu akşam dm, arkasmda bıraktığı sayısız cinayetle yapılacaktır. Sözlü imtihanlarda bulu ri, yolsuzluk ve ahlâksızlığı ödemek için nacak mümeyyizler tayin edilmişlerdT. o iki damla yaşı bile çok görmüş olacak Üsküdar 3 üncü ortamektebde açılacak sergi ki birdenbire silkindi; gözkapaklarını bir Bu ayın dördünde Üsküdar üçüncü kaç defa açıp kapadı; bakışlannı kuruttu ortamektebde bir sergi açılarak talebeve sert adımlarla en öndeki en şık ve bünin bir sene zrafında hazırlamış olduğu yük arabaya, iki güzel cariyenin omuzlaresim, biçki, dikiş eserlerile el işleri teşnna dayanarak girdi. hir edilecektir. Sergi, ayın on birine kaBiraz sonra arabalar saraym kapısmdan çıkıyorlar, Beyazıddaki «Eski saray» a dcğru sarsıla sarsıla yollanıyorlardı. Safiye Sultan artık orada bir sürgün hayatı yaşayacaktı. Çünkü, âdet olduğu gibi, hiç dışarı çıkamıyacak; dışarıdan kimseyi getirtip görüşemiyecekti. dar devam edecektir. İktısad Vekâleti kollarını teşkil etmek üzere yurdun 15 yerinde mıntaka ıktısad müdürlükleri teşkil edilmiştir. Bu meanda îstanbulda da bir îktısad Müdürüğü kurulmuştur. İş dairesi bölge âmiriği, sanayi müfettişliği ve maadin memurluğu bu müdürlüğün emrine verilmiştir. îstanbul mmtakası îktısad Müdürlüjüne îş dairesi İstanbul bölge âmiri HaŞehir plânı için yapılacak toplantıya Sukun tayini takarrür etmiştir. iştirak etmek üzere Belediye îmar ve HaŞEHİR İŞLERl rita şubeleri müdürlerinin Ankaraya gittiklerini yazmıştık. Dün de şehircilik müEsnafın sıhhî muayenesi tehassısı Prost gitmiştir. Mütehassıs taEsnafın sıhhî muayenesine dün baş rafmdan yapılmış olan müstakbel imar .anmıştır. Muayeneler bu ay nihayetine plânına aid kabartma harita ile Eminönü sadar Jtmal edilmiş ve sıhhat cüzdan meydanınm maketi, haritalar, plânlar n verilmiş olacaktır. Ankaraya gönderilmiştir. Ankarada NaKesilen Belediye ücretleri fıa Vekili General Ali Fuadin başkanlıDünden itibaren Belediyede yeni sene ğında Prost, Nafıa Vekâleti Yapı ve Yolbütçesinin tatbikına başlanmıştır. Da lar Şubesi Umum Müdürü, İmar Şubesi Umum Müdürü, îstanbul İmar ve Ha hiliye Vekâleti yeni bütçede bazı tadiât yapmıştiır. Bu arada Belediye işieririta şubeleri müdürlerile Dahiliye Vekâe de meşgul olduklan iç:n kendilenne leti îmar Bürosu müdürünün iştirak e 100 er lira ücret verilen iki Vali muayi İmar plânı Prost, Vekâletin itirazlarına cevab verecek f y p ç Prost, İstanbul plânı hakkındaki itirazlara \âb'"vereceıktit.^ "îtfctkfkâr'yapıîdıktan sonra plân ya aynen, yahud tadilen tasdik edilecektir. ADLÎYEDE Noter Şükrü beraet etti Birkaç sene evvel Fatih Noterliğinde bir suiistimal olmuş, dava açılmıştı. Bu davaya, noterlik işinde ıhmal ve terahî göstermek iddiasile dahil olarak İstanbul Ağırceza mahkemesinde muhakeme ed:len Noter Şükrü, Temyizden nakzan muhakemesi neticesinde, ittifakla beraet kazanmıştır. nile Emniyet direktörünün Belediyeden aldıklan bu paralar^ b.ütçeden akarıl mıştır. Belediye zamlan, yalnız Belediye reis muavinlerile ayni zamanda Bele diye müdürlüğü vazifesini de ifa eden kaymakamlara verilecektir. Kooperatif, Beyoğlu şubesini açıyor Belediye kooperatifi Beyoğlunda bir şube açacak, burada hem kooperatif azaarma, hem de haricden istiyenlere yemek verecektir. Koopefratifin Beyoğlu kısmı Lâle sineması karşısında açıla caktır. Bina tahririne itirazı olanlar Yeni malî sene başladığmdan 932 senesinde başlanılıp üç sene sonra nihayet bulan bina tahririnin ikmal edldiği tarihten itibaren üç sene geçmiş olduğuna göre, bina sahibleri maliye şubele rine müracaatle tahrir esnasmda konuIan kıymeti indirmek veya yükseltmek hakkını kazanmaktadırlar. Bu gibi ashabı masalih, bir istida ile müracaat edecekler, harc parası olan beş lirayı verdikten sonra alâkadar komisyonun mahallinde tetkikat yapmasmı istiyebile ceklerd;.r. Cezalarını buldular İstanbul Ağırceza mahkemesı, Evga niya isminde on beş yaşmı doldurmıyan bir kıza Dolmabahçe ile Gazhane civa nnda tecavüzden suçlu Hâmidle Celâ lin, bu suçu müştereken işlediklerini sabit görmüş, Hâmidin on dört sene, Ceiâlm on sene altı ay hapsedilmelerine ittifakla karrx vermiştir. Muharrem Feyzi TOGAY Bedava maç seyretmek isterken... Beşiktaştaki Şeref stadyomuna geçen Eski tarife ve eski pazar günü maç seyretmek üzere girmesine mâni olan kapıcı Sadullahı yaralatalimatname! dığı iddia olunan Salâhaddin isimli bir Belediye, su işinde eski tarife ile esk: genc. İstanbul asliye dördüncü ceza mah talimatnamenin tatbikına devam etmeğe kemesinde otuz beş gün hapse mahkum karar vermiştir. edilmiştir. Afyonda çift alâtı atölyesi açılıyor Afyon Karahisar (Hususî) Vilâyet köyleri, bütçeler.nden ayrılacak tahsi sata Ziraat Vekâletinin ekliyeceği munzam tahsisatla bir ortaklık yapılarak vilâyet dahilinde fidanlık, tohumluk, çiftçi alâtı atölyesi tesis edilecektir. Bu büyük ve faydalı işin başarılması için Ziraat Vekâleti köycülük şubesi müdürü Raşid Saracoğlu memleketimizde tetkik gezileri yapmakta ve alâkadar makamlarla temas etmekted.r. Vilâyet köylüsünün çok yakından alâkalandığı bu işin tez elden başarılması şayani temennidir. Bu sırada sarayda bir tarama yapılıyordu: Ak hadım ağaların reisi clan kapı ağası ve kara hadım ağalarmm reisi olan kızlar ağası azlediliyordu. Valide Sultana çok bağlı görünenler, vaktile Birinci Ahmede veya onun adamlarına ehemmiyet vermiyenler, ya idam ediliyor, yahud hap se atılıyorlardı. İdam edilenler arasında Safiye Sultanın kethüdası ve başkalfası da vardı. Bunlar son dakikada, yeni Valide Sultanın yanında ayni vazifeyi görecekleri söylenerek alıkonulmuşlardı. Saray genişlemiş, Mahfiruz bütün korkularını savmıştı. O kadar ki kendisinin aslını padişaha acmayı bile düşünmüştü. Fakat Valide Sultan şimdi günün birçok saatlerini .eski cariyeler arasındaki güzelleri seçmekle, dışarıdan gönderilen veya 21 getirilen kızları tetkik etmekîe geçıriyorBir sürgün ve bir müjde... du. Bu iş Mahfiruz için korkuluydu, çünÜçüncü Mehmedin halasmın kocası o kü o kızlar arasında Akpınar güzelinden lan, üc defa Sadnazamhşa yükselen Si daha pek alımlı olanlar vardı. {Arkası var) yavuş Paşa bir sene evvel ölmüştü. Ya Bir maliye şubesinin soba borulannı Maarif Vekâleti muhtelif vilâyetler çalarken yakalanan Ali, Sultanahmed deki millet mekteblerinde parasız ola birinci sulh ceza mahkemesinde yedi ay rak ders veren ve muvaffakiyet göste hapse mahkum olmus. tevkif edilmiştir ren 147 muallimi daha birer takdirname Dokuz dilenci ile taltif etmiştir. Dilenmekten muhakeme edilmek üOlgunluk imtihanları zere Sultanahmed birinci sulh ceza mahMaarif Vekâleti liselerin olgunluk im kemesine gönderilen dokuz kişinin setihanlarının günlerini tespit ederek kizer gün müddetle boğaz tokluğuna Bemekteblere bildirmiştir. lediye işlerinde çalıştırılmalanna karar Fen kolunun fizik kimya, edebivat verlmiştir. kolunun tarih coğrafya yazılı sualler Birisinin karısı, diğerinin de Vekâletten gönderilecektir. Diğer derskocası... lerin suallerini imtihan komisyonları Bir kadınla bir erkek, Müddeiumumitertib edecektir. Fizik kimya imtiharo 22, tarih coğrafya ise 29 haziranda ys liğe müracaatle birisi kocasmın, diğer de kansının birbirlerile metres haya+ pılacaktır. 1930 tarihli lise ve ortamektebler ta yaşadıklan şeklinde ihbarda bulunmuş limatnamesine göre, haziran ve eyiül lardır. Bunun üzer.ne müracaat eden ka devresinde lise mezuniyet imtahanlanna dının kocası ve erkeğin kansı Adliyeye gireceklerin matematik. tarih coğrafya, getirilmiştir. Dün sorguya çekilmişler ve tabiî iluple*' imtihanlan yazılı olarak ya her ikisi hakkmda da tevkif müzekk? pılacak ve bu derslerin sualleri de imti releri kesilmiştir. Tahkikat yapılmak tadır. han komisyonlarınca ;hzar edilecektir. Vali ve Belediye reisi Lutfi Kırdar. dün yanında Maarif müdürü Tevfik Kut. İstanbul Vilâyeti Nafıa müdürü Bedri olduğu halde şehir dahilinde dolaşarak yeniden yapılacak on ilkmektebin yer lerini görmüştür. Taltif edilenler Boru hırsızı ECNEBt MEHAFİLDE ftalyan sefirinin beyanatı Yeni mekteblerin yerleri Kolu kırıldı Dişlerini tedavi ettirmek üzere bir ay mezuniyetle memleketine gitmiş olan İtalyanm Ankara büyük elçisi Ottavyo de Peppo dün sabahki ekspresle İstanbula gelmiştir. Sefir, gazetecilerin suallerine cevab vererek şu beyanatta bulunmuştur: « Türkiye ile İtalya arasındaki münasebetler tamamüe normal ve dosta nedir. İki memleket arasında halledil memiş hiçbir mesele yoktur. İktısadî münasebatımız da normal seyrini ta kib etmektedir.> Elçi, İtalyan mekteblerinde Türkiye aleyhinde bir şarkı okutulmakta olduğuna dair bir gazetede çıkan haberin tamamen asılsız oldugunu beyan ederek demiştir ki: c İtalyada Türklere karşı yalnız dostluk hisleri vardır. İtalya, harb iç'n değil, sulh için çahşıyor.» Sinyof de Peppo dün akşamki eks presle Ankaraya hareket etmiştir. Bereketli yağmurlar İlkbahar yağmurlannın mevsiminde kısa oluşundan ekinlerin gelişmesi ge rilemekte ve bu yüzden köylünün sıkıntıya düşeceğinden korkulmakta idi. İki gündenberi Dinar kazamızın Ova mıntakası haric olmak üzere vilâyetın bütün muhitine düşen ve düşmekte olan bol yağmurlann yazlık ve güzlük eğitimlere büyük fayda vereceği anla şılmakta ve kır otlarmm azlığı yüzün den pazarlardaki hayvan kalabalığının zail olacağı umulmaktadır. Beylerbeyinde Havuzbaşında oturan şehrimizde Al: admda bir çocuk, yüksekçe bir sed Amerikalı profesörlerden Klarens üzerinde oynarken muvazenesini kay Mannmg, dün sabahki ekspresle şehri bederek düşmüş. kolu kınlmıştır. Ali, Nümune hastanesinde tedavi al mize gelmşitir. Burada on beş gün kadar kalarak tetkikatta bulunacakUr, tına ahnmıştır. Bir Amerikalı profesör C u m h u r i yet Nüshası 5 kurustur Abone şeraiti} "*!»• Senelik Alh ayhk Üç aylık Biı aylık 1400 Kr. 750 » 400 > 150 • Haric 2700 Kr. 1450 • 800 > Yoktur