26 Mayıs 1939 Büyük davalar HfidiseJer arasınaa Kitab yetiştiriniz! arti kurultayına sunulmak ü" zere 74 maddelik bir dilek listesi hazırlandı. Bu madde" lerin pek çoğu halkın büyük ihtiyaclarını hulâsa ediyor. Senelerdenberi gazetelerin fikâyet sütunları bu dileklerin yüz bin çeşidile dolup taştı. Komisyonlara, kongrelere, kurultaylara sunulan birçok dileklerin an'anevî bir kaderi vardır: Dilek halinde kalmak. Böylece, nesillerden nesillere birçok dilekler, hep dilek halinde intikal edip gider. Parti kurultayında bu dileklerin amelî ve müspet kararlara istihale etmesini dilerim. Benim ilk dileğim bu. Şimdi lUtenin büyük bir eksiğini hatırlatmak istiyorum. Maarife aid dilekler arasında en ehemmiyetlisi unutulmuş: Kitab meselesi. Çok sade olduğu halde iyice anlaşılmadığını sandığım bu meseleyi bir daha tekrarlıyayım. Bin defa tekrarlanmağa değer: Arab harflerini bilmiyen yeni nesillerin kütübhanesi tamtakırdır. Telif ve çoğu tercüme romanları çıkanrsanız geri kalan eserlerin her ilim, fen, san'at, edebiyat ve pratik bilgiler şubesine düşen miktarı «birkaç tane» den ibaret. Bu birkaç kitab ihtiyacın binde biri değildir. Eğer, en fazla beş sene içinde en az yirmi bin kitab basılmasını temin edecek müspet tedbirleri almazsak yeni neslHer kitabsız kalacaklar. «Kitabsız» hükmünde zerre kadar mubalâğa yoktur; çünkü bu birkaç kitab genc okuyucuya ihtısas değil, tercih imkânı değil, en aşağı derecede bilgili bir adam seviyesi bile veremez. Bu birkaç kitabı biz, Lâtin harflerinin kabulünü takib eden ilk on senenin hararetli neşriyat devresinde çıkarabilmişiz; bundan sonraki on sene içinde yeniden birkaç kitab daha çıkarabileceğiz ve gene bu «birkaç» kemiyeti içinde kalacağız. Siz neşriyat sergisini ve kitabcı vitrinlerini dolduran allı yeşilli bir sürü yeni kitaba bakarak «birkaç» tan fazla eser basılmış olduğunu zannetmeyiniz. Bu kitabların içinden masallan, romanları, hikâyeleri ayırırsanız yüzde sekseni gider. Geri kalan yüzde yirmiyi de otuz, kırk şubeye bölünüz: O zaman bu «birkaç kitab» faciasile burun buruna gelirsiniz. Maıarif Vekâletinin neşriyat bütçeihtiyacın yüzde birini karşılamıyor. Telif veya tercüme ücreti senelerce evvel verilmiş nice kitab müsveddesi ar ki hâlâ neşredilmemiştir. Kitabcılarsa, her zaman olduğu gibi, bundan sonra da romandan ve pek azı iyi seçilmiş birkaç ilim ve edebiyat kitabından başka birşey basacak deillerdir. Ordu bir memleketi yalnız askerî istilâlara karşı korur. Ondan daha müthiş kafa istilâlarına karşı bir memleketi kitab ordusundan başka koruyacak hiçbir kuvvet yoktur. Modern ve canlı milletler arasında millî kültürlerinin geniş sınırlarını birkaç kitabla müdafaa eden bir tanesi gösterilemez. Alman hava müsteşarı dün Romaya gitti Berlinde imzalanan ittifakın neşredilen hükümleri eğer doğru ise, Ingiliz Italyan anlaşmasına muhalif değil Roma 25 (a.a.) Alman Hava müsteşarı General Milch, beraberinde üç Alman zabiti olduğu halde dün tayyare ile Romaya gelmiştir. General, İtalyan Hava müsteşarı General Giuseppe Nalle ile uzun uzadıya görüşmüştür. General Milch, İtalyada birkaç gün kalacaktır. Amerikada batan denizaltı gemisi Mağruk gemiden 16 kişi daha kurtarıldı Mihver ve Cenub Yazan: LUCIEN ROMIER Alman ordusunun yüksek rütbeli şah siyetleri, ezcümle Mareşal Göring ve General Brauchitsch, geçenlerde İtalyan Libyasını ziyaret ettiler. İtalyanların Afrikada bir taarruz hazırlığı yaptıkları bir kere daha akla geidi Mareşal Balbo bizzat Kahireye giderek kendi kıtaatının Mısırı tehdid etmediğin söylemeği münasib buldu. Onun söylediğıne göre, Libyada asker ve mühimmat cemedilmesinin sebebi, bilhassa, arazinin asker talimi bakımından müsaid şerait arzetmesidir. İki bin topun, alelâde talimler için fazla bir kuvvet olduğunu ve bu kadar topun yanısıra yüz bin müsellâh neferin, komşulann nazarı dikkatini haklı olarak celbedebileceğini söyliyenler de var dır. *** Azçok nispetsiz görünen, yalnız LiSyadaki kuvvetler değildir. Faşist hüku met, mahud Arnavudluk işgalindenberi, oraya altmış bine yakın asker ve icabı kadar silâh ithal etmiştir. Oniki adada, çok fazla değilse bile, hiç olmazsa ihtiyacın fevkinde asker mevcuddur. Habeşistandaki İtalyan ordusu mevcudu herhalde yüz elli binden aşağı değildir. Halen Ispanyada bulunan İtalyan askerleri kalıyor ki, şimdiye kadar, General Frankonun bunları muhafaza etmek istediğine dair bir emare görülmemiştir. Bu vaziyet, tenkidkâr mütalealara ve hayretlere yol açmıştır. Bittabi, bu hazırkları, gelişigüzel verilen emirlere atfetmeğe imkân yoktur. Bunlar, bir metod ve hesab neticesidir. Bu metodun, düşmanı, kabil olduğu kadar dağmık noktalarda, ayni zamanda sıkıştırarak, dikkatini ve vesaitini dağıt mağa ve onu tehdid eden darbenin hakikî stikametini gizlemeğe matuf olduğu maumdur. Faşist siyasetinin ruhu bu metoda alışıktır. Fasizmin iktidar mevkiine gelmesini temin için, dahilde tatbik edilen de ayni metoddur. Gene bu metod, ayni zamanda muhteif kazanc ihtimallerini evvelden hesab tmeğe, yahud bu ihtimallerden her birisine uygun vesaitle ve birinden ötekine geçmek hususunda büyük bir sühuletle takib tmeğe alışdmış olduğunu da göstermekedir. Ve nihayet, bu dağınıklığı hakikî ol maktan ziyade zahirî ve heyeti mecmuasını bir esasa müstenid telâkki etmek de anlış olmaz. Esasen bu heyeti mecmua, ^arın, değiştirilmesi mümkün hesablarla ebeddüle uğrıyabilir. Fransanın şimalî Afrikadaki, ezcümle Tunustaki müdafaa mevkileri mükemmel )ir hale konulduktan, İngilizler Cebelüttarık etrafında müteyakkız davranmağa, Fransız ve İngiliz filoları Akdenizle Atlantik arasındaki geçidde daha sık gözükmeğe başladıktan sonra, keza îspanya harbi bittikten sonra, İngiltere, tekrar faşist matbuatm hücumuna, hemen hemen Fransa derecesinde maruz kalmağa başlamıstır. Ayni zamanda, İtalyanlar, maksadlarını ve ümidlerini tekrar şarkî Akdenize tevcih eder görünüyorlar. Arnavudluğun anî surette işgali, Oniki ada garnizonlarının takviyesi, Libyanın sevkülceyş esaslarla hazırlanması, Arablar arasında yapılan propagandan:n artınlması, bunu gösterir. Ve bütün bunlar, gerek şimali şarkî Afrikasma, gerek küçük Asyaya matuf emellerin tahakkuku için kullanılabılır. Küçük Asya, petrollar dolayısile en cazib hedeftir. Buna mukabil Libyadan itibaren Afrikaya bir yayılış plânı, <<in\' paratorluk» ve «mihver» mefhumları ba kımından daha tatminkârdır. İtalya için, harb zamanında en büyük imparatorluk meselesi, daha harbin bida yetinde Habeşistanla muvasalasını tahtı temine almaktır. " İtalyan kuvvetleri, gerek Süveyşe ve Karadenize fasılasız bir mahrec; gerek, yukarı Mısırdan ve İngiliz Mısır Sudanmdan geçerek, Libyadan Habeşistana bir kara muvasala yolu teminile mükelleftirler. Bu mıntakalardan gelen haberlere bakılırsa, Libyadaki İtalyan kuvvetlerinin halihazır vaziyetleri, Tunus tarafında t«dafüî, îskenderiye ve İngiliz Mısır Sudanı taraflannda taarruzidir. Çad gölü ile Guinee'yi birleştiren yoîlar üzerinde de taarruzî bir îtalyan vaziyeti vardır. %•** Pakt hakkında Yugoslav gazetelerinin mütaleası Belgrad 25 (a.a.) Alman İtalyan askerî ittifak misakı hakkında mütalealar serdeden Samouprava gazetesi, bu mısakm Roma Berlin mihverini tarsın etmekte olduğunu ve cihan efkârıumumiyesinin son derece dikkatini celbetmekte bulunduğunu yazdıktan sonra bu vesi kanın beynelmilel vaziyetin müstakbel inkişafı için fevkalâde mühim olduğunu söylemektedir. Çemberlayn'in beyanatı Londra 25 (a.a.) Çemberlayn dün Avam kamarasında Alman İtalyan ittifakını resmen mevzuu bahsetmiştir. Işçi meb'us Henderson'un bir sualine cevab veren Başvekil demiştir ki: « Muahedenin neşrolunan metnine bakılırsa, bu muahedede 2/1/1937 tarihli gentlemens agreement ve bunu teyid eden 16/4/938 tarihli İngiliz İtalyan anlaşmasile Italyanın gösterdiği taahhüdlerle telif edilemiyecek hiçbir hüküm yoktur.» Çemberlayn, Fransa ile müzakere imkânlarına dair İtalyan hükumetinin în gıltereye hiçbir şey ihsas edip etmediği sualine de şu cevabı vermiştir: « Fransız ve İtalyan hükumetleri arasında olabilecek veya olamıyacak şeyler hakkında herhangi beyanatta bulunır 3 k bana aid değildir.» İttifak hakkında Le Temps gazetesinin bir başmakalesi Pariste çıkan Le Temps gazetesi, İtal3'an Alman paktı etrafmdaki mütalealara tahsis ettiği 23 mayıs tarihli başmakaIfinde, pakt kararının, üç senedenberi tatbik edilen müşterek siyasetin zarurî bir İleri sürülen tez, hiç kimsenin mağlub edemiyeceği kuvvette, 150 milyonluk bir kütle vücude getirilmiş olduğudur. Eğer mesele, anlaşmalarla biribirine bağlı memleketlerin nüfusunu toplamaktan ibaretse. İngiltere, Fransa, Lehistan ve Türkiyenin, Rus kuvvetleri ve umumî bir harb vukuunda bu harbe iştirak etmek zaruretinde kalacak serbest memleketlerin kuvvetleri haric olmak üzere, teşkil ettikleri kütle, son derece daha mehabetlidir. Fakat, sulh ihtimalleri veya harb tehlikeleri bahsinde sözü geçecek olan beynel milel zümrelerin kuvvetini ölçmek husu sunda, sadece rakam birşey ifade etmez. 19141918 devresinin feci imtihanı da ispat etmiştir ki, asıl hâkim kuvvet manevî kuvvetlerdir. Roma ve Berlin, îtalyan Alman ittifakının sulha yardım ettiğini söylüyor. Fakat, bu ittifak, mrhverin tabiî bir neticesi olup, başlıca hedefi mihver siyasetinin inkişafı ise, mahiyeti, metodları ve tatbik tarzlarile, şimdiye kadar lüzumundan fazla endişe tevlid eden ve bilhassa, bütün Avrupayı tehlike içinde yaşatmak tan başka bir işe.yaramıyan, bir siyaset emrindeki bu askerî ittifakın, sulhu ne şekilde takviye edeceği câyi sualdir.» Portsmouth 25 (a.a.) Squalus de nizaltı gemisinden tahlisiye balonile 16 kişi daha kurtarılmıştır. Kurtarılacak daha 16 kişinin bulun neticesi olduğunu söyliyerek ezcümle di duğu zannediliyor. 13 kişi gemide ölmüş yor ki: tür. Kurtarılan ilk yedi kışı teğmen Ui «Mevcud sistem bugüne kadar bilhassa chols ile Bahriye Nezaretinin bir memuru Almanya menfaatine hâdim olduğu için ve beş askerdir. Bunların fazla sıkınt faşist İtalyanın, kat'î taahhüdlerle bağlan çekmedikleri anlaşıhyor. mak hususunda uzun müddet tereddüd Bir kaza daha ettiği söylenebilir. Fakat, hâdiseler silsiPortsmouth 25 (a.a.) Squalus delesi ve iki otoriter rejimin gitgide daha nizaltı gemisinin ölmemiş son sekiz bahribarizleşen tezahürleri, onu nihayet kat'î yelisini çıkarmakta iken, kurtarma balo bir durum almak mecburiyetinde bırak nunun kablosu takılarak yarıyolda kal mıştır. Avrupa haritası ve iki devletin is mış, fakat derhal dalgıclar indirilerek tilâ imkânlan iyice tetkik edilecek olursa, kablo tamir olunmuş ve son 8 kişi de kurbu paktın, müdafaa edilecek müşterek tarılmıştır. Bu suretle kurtarılanların ademenfaatlere sahib mılletlerin hakıkî bir ıt di 33 ü bulmuştur. Geminin kıç tarafında tifakından ziyade ideolojik mahiyette bir bulunan 26 kışının ölmüş oldukları sa ittifak manası taşıdığı kolayca anlaşılır. nılmaktadır. Maamafih bu kısım üzerinde Birleşen, mizac ve zihniyet itibarile biri de çahşmalara devam edilmektedir. birinden çok farklı, menfaatleri biribirine Diğer tayfaların vaziyeti zıd iki millet değil, iki rejimdir. Portsmouth 25 (a.a.) Squalus denizaltı gemisinden kurtulan Nichols geminin kaptanı teğmen Naquin ile diğer iki subaym sağ olduklan fakat geminin kıç tarafında bulunan asteğmen Patterson ile 26 erin muhakkak boğulmuş olduklarını bıldırmıştır. Bahriye Nezaretinin tebliği Vaşington 25 (a.a.) Bahriye Nezareti gazetelere verdiği bir tebliğde dolaşan şayialar hilâfına olarak Squalus denizaltı gemisinde ölü ve yaralılar bulun duğuna dair hiçbir haber almadığını bil dirmektedir. Tahlisiye işi memnuniyet verici bir tarzda devam etmektedir. Tahlisiye ba lonunu indiren Falcon gemisi bilhassa denizaltı gemilerini kurtarmak için teçhiz edilmiş bir vapurdur. Squalus denizaltı gemisile yüzgeçler arasında teati edildiği söylenen muhabe reler Bahriye Nezaretine bildirilmemiştir. Kurtulanlar ne diyorlar? Portsmouth (Amerika) 25 (a.a.) Squalus tahtelbahiri mürettebatmdan hayatta bulunan son sekiz kişi, en sağlam sinirleri boşandırabilecek meşakkatfi bir gayretten sonra su yüzüne çıkarılmıştır., Dalgıç çanınm deniz altındaki ilk üç seyahatinin her biri iki saat devam etmişır. Son inişinde dalgıç çanı, 150 kadem derinlikte kablolara takılmıştır. Dalgıclar, çanı kurtarmak için 4 saat hummalı bir urette çalışmışlardır. Bu esnada müretlebattan hayatta bulunan 8 kişile çan içinde inmiş olan bir kişi sardalya balık an gibi birbirine sarılmış bir halde oksi en ve helium ile teneffüs ediyorlardı. Ceman 33 kişi kurtarılmıştır. Squalusda kalmış olan diğer 26 kişinin ölmüş olmaları muhtemeldir. Donanma yüksek kumandanı, felâketzedelerin cesedlerıni su yüzüne çıkarmak çin bu sabah fecir vakti tekrar işe başlama'arını dagıçlara emretmiştir. Hayatta kalanlardan Thomas Bland, demiştir ki: « «Seri dalma» hareketimizi bida yette normal bir surette yaptık, fakat birdenbire gemide bir tarafın bozuk oldu unun farkına vardık. Makinelerin iyi işememekte olduğunu gördüm. Bir müddet sonra hava süpapından su girmeğe >aşladı. Mürettebat, suyu durdurmağa çayret etti. su girmemiş olan kabinelere eki'd'k. Baş tarafı havava ka'kmış olan ahtelbahirin teşkil etmekte olduğu zavie, insana dehşet veriyordu. Herkes, son derece şiddetli olarak soğuğa ve karanlıa rağmen sonuna kadar soâukkanlılığını Ankara Istanbul Sipariş olunan yeni lokomotifler posta treni Bıiîninden itibaren 3 üncü 1 milyon lira ile 58 bir tren işliyecek lokomotif vaptırıyoruz Ankara 25 (a.a.) Devlet Demirvolları idaresi Ankara Istanbul Ankara arasında yeni bir yolcu treni ihdas elmiştir. Bu tren Ankaradan her gün saat 16,42 de hareketle Haydarpaşaya ertesi gün saat 8,20 de varacak, Haydarpaşadan da her gün saat 14,5 te hareket ederek ertesi gün saat 6,55 te Ankaraya gelecektir. Trenin Ankaradan Haydarpaşaya ilk hareketi 26/5/1939 cuma günü, Haydarpasadan da Ankaraya ilk hareketi 27/5 X939 cumartesi günüdür. Bu trenlerde yolcuların ihtiyaclannı karsılıyacak kadar yolcu arabasile yataklı ve yemekli vagon bulunacağı gibi her türlü tenzilâth biletler ücret farkına tâbi tu t ''nak <; ızın muteber olacaktır. Londra 25 (a.a.) Türkiye hükumeti İngiltereye mühim bi,r lokomotif siparişinde bulunmuştur. Bu sipariş 58 loko motif hakkmdadır ve takriben bir milyon Ingiliz lirası kıymetindedir. 18 ay içinde teslim edilecek olan bu lokomotifler Avrupanın en büyük ve en kuvvetli makineleri olacaktır. Almanlann nazarında, İtalyan ittifakınin arzettiği başlıca menfaat, îtalyanın, Akdeniz ortasını müessir surette ikiye bölebilmesidir. Bu manianın tesirli olabil mesi için, Libyanın Tunustan gelecek bir tazyik karşısmda scrfüru etmemesi lâzmv dır. Aksi takdirde, harb vukuunda, îtalyan Alman cephesi cenubdan kuşatılarak şimal istikametinde, Adriyatiğe, Se lâniğe yahud Karadenize doğru sürüle cektir. Binaenaleyh, Alman askerî makamatının, Libyadaki askerî hazırlıklan dikkatle takib etmelerine şaşmağa mahal oktur. Almanlar, İtalyanın, bir taraftan Kızıldenizle Habeşistan arasında, diğer taraftan Çad gölü ile Guinee arasında kaadan muvasala teminine matuf projeleride ayni dikkatle takib ediyorlar mı? nı Eğer bu teşebbüsleri, tahakkuku nisbeten kolay şeyler telâkki etselerdi ve kendi kuvvetlerini bu işler için fazla miktarda arfetmek mecburiyetinden vareste kalaaklarını bilselerdi alâkadar olurlardı. Afrikada geniş bir teşebbüsleri olma dığı için, îtalyanların, küçük Asyaya doğru bir ileri hareketi yapmalan ihtimamemnuniyetle mi karşılıyorlar? îlk hamle olan ve Türk İngiliz anlaşmasını ntac eden Arnavudluk hâdisesi, Almanarı pek hoşnud bırakmamıştır. Kont Ciano, şu günlerde, Berlindeki Nazi diplomatlarile, askerlerile ve coğ rafyacılarile, Çad'dan Lehistana ve HaDeşistandan Tunaya kadar, birçok meseeler üzerinde görüşecektir. Üstündağın muhakemesi Ankara 25 (Telefonla) Eski Vali ve Belediye Reisi Üstündağ hakkında açılmış olan asrî mezarlık, otobüs yolsuzluğu ve Sü.rp Agob arsası meselelerine aid davalara bugün Temyiz dördüncü ceza dairesinde öğleden evvel ve sonra muhtelif celseler halinde devam edildi Muhakeme. haziranm 25 ıne bırakıldı. Muhiddin Üstündağ, muhakemelerde hazır bulundu. Çinlilerin taarruzu (Baştarafı 1 ind sahifede) Japonlar ric'at ediyor Meclise verilen bir lâyiha Ankara 2 5 fTelefonlai Mahpevker. * Türkân, Ali. Rana ve HümeyTenin Türkiyeye avdet etmeleri hakkında bir xanun lâyihası hazırlandı. Meclise sevke d ; 'en lâyiha. Dahiliye ve Adliye Encü Macar Slovak hududunda bir hâdise Budapeşte 25 (a.a.) Resmen bildirildiğne göre, 22 mayısta Csutoterk yakınmda Macaristan Slovakya hudu dunda bir hâdise olmuştur. Bu noktada Slovak köylüleri Macar arazisine gir misler ve bir Macar karakolile çarpış rmslardır. Köylüler. karakol efradı üzerine ateş açarak kacmışlardır. Vak'a mahalline kosan bir Slovak gümrük memuru, karakol efradmdan ayrı bir tarafta bulu nan bir Macar askerinin attığı bir kur sunla yaralanarak ölmüştür. îsoanvanm yapacağı istikraz Paris 25 (a.a.) Paristeki Amerika sefiri William Bullit, bugün bir öğle zi> afeti vermiştir. Bu ziyafette bilhassa Ispan, anın Paris sefiri Lequerica <re söylerdi<*;ne göre General Frar 1 o'ya yanılacak bir ecnebi ikrazı hakkında müzakerelerde bulunmak üzere vakın da Burços'a gidecek olan eski Belçika Başvekili Van Zeeland hazır bulunmuş Hongkong 25 (a.a.) Japonlann arb istikametindeki ileri hareketini durdurmak için Çin kuvvetleri Taoyang m simalinde Tange'ye doğru yürümektedir. Düşman ordusunun bir kısmı Şesantiende ezilmiştir. Geri kalan kısmı da şark stikametinde ric'at etmektedir. Hayfada beş Arab öldürüldü Düşmamn merkez kuv\reti TanşienHayfa 25 (a.a.) Çalmış olduklan şeng mmtakasında Han nehrini geçmeye bı. oton.obile binerek ellerinde rövelv?r eşebbüs ederken dün akşa.m tardedilmişoiduğr halde Arab mahallesinden geren tir. Çin kuvvetleri, ric'at eden düşmanı l ; r Yahudi grupunun atmış olduklan Berlinde ecnebi gazete Hankov'un 130 kilometre şimali garbi1. arşunlann isabetile 5 Arab maktul düşmuhab'^erine verilen müştür. Çalınan otomobil. Filistin Ya inde bulunan Şeisiyen'e kadar takib etbeyanat 'idi Fderi Dr Vr";~mann'ın kardeşine miştir. Burada cok kanlı bir muharebe alddi. Otomobil, bir müddet sonra sa Berlin 25 (Hususî) Bu gece yabancı cereyan etmektedir. i nin ikametgâhı cıvannda bulun gazete muhabirlerine verilen yarı resTange'de hezimete uğrıyan Japon kımustur. mî bir beyanat, İngiliz Sovyet Fransız taatı Taoden Şahoçeng civarında ihata müzakereleri hakkında Cenevrede FranYugoslav Ticaret Nazırı edilmiştir. Birbiri ardından üç defa sünız ve İngiliz Hariciye Nazırları tarafınRomada dan irad edilen nutuklardan bahsede gü muharebesi olmuş ve Japonlar bin kadar ölü bıraktıktan sonra çekilmişlerRomq 25 (a.a.) Yugoslavya Ticaret rek diyor ki: Nazırı Tomitch, Romaya gelmiştir. « Demokrat devletleri, Almanyayı dir. çember içerisine almak hususundaki teŞanghay'da bir hâdise Pragdaki tngiliz elçiliği ebbüslere devam etmekle, dünya meTokyo 25 (a.a.) Şanghaydaki Jalâgvedildi selelerinin müzakere yolile halline dair )on deniz kumandanı, bir İngiliz bahriye Londra 25 (a.a.) Çemberlayn, dün Roma Berlin mihverinin son teklifini neferinin bir Japon zabitini ve bir tercü Avam Kamarasında yaptığı beyanatt.ı reddetmişlerdir. manı yaralamasile neticelenmiş olan hâ Pragdaki İngiliz maslahatgüzanmn 25 Bu vaziyet karşısmda totaliterler çemmayıs+a Pragdan aynlacağmı ve muvak berleme teşebbüsüne icab eden muka diseyi İngiliz makamatı nezdinde şiddetle rotesto etmiştir. katen İngiliz menafiinin oradaki İngü'z belede bulunacaklardır.» konsolosuna tevdj olunacağmı bildirmiş Hâdisenin bir İngiliz bahriye müfrezeİngiliz siyasî mehafüinde, İngiltereve demiştir ki: nin hiçbir zaman Almanyayı çember i inin bir İngiliz .anayi müessesesini hima« Büyük Britanya hükumetinin ile çerisin" almak teşebbüsünde bulunma e etmek maksadile Şanghayın karşısmda ride Pragda temsili ve bunun emri vakii dığı, muhtelif devletlerle yapılan müza âin Pootung'da karaya çıkarılması esnatammak meselesi üzerindeki şümulü kerelerin yeni istilâlara mâni olmak ga ında vukua gelmiş olduğu söylenmekte tetkik edilmektedir. Pek yakında bu hu esini takib ettiği ve İngilterenin bevsusta da beyanatta bulunabileceğimi ü eimiM müzakerelere daim*> ^azır ol • dir. Japon menabiinden alman haberlere iduğu beyan edilmektedir. mid edivorum.» Bundan daha açık yazamayız. Bütçe müzakeresi yapan Büyük Millet Meclisinin ve yakında toplanacak 'arti kurultayının önüne, bu büyük memleket davasını da koyalım ve bir göre İngiliz bahriyelileri, halihazırcla Pootung'u tahliye etmiş bulunmaktadır kere daha, kültürümüze, gırtlağımızın olanca kabiliyetile imdad çağıralar. lım: Kitab yetiştiriniz! Memleket Çinin talebi kültürü tehlikededir, kitab yetiştiriCenevre 25 (a.a.) Çin Japon ihnız! tilâfı hakkmdaki müzakere, dün tanzim PEYAMl SAFA ve Çin mümessili tarafmdan kabul edil miş olan iki karar suretinin reye konulması suretile bugün hitama erecektir. Birinci karar sureti, Cemiyet azasın dan olan bütün devletlere Çine ferdî su Ankara 25 (a.a.) Maliye Vekâle rette her türlü yardımı yapmalan tavsiyeinden: sinde bulunmaktadır. Esasen geçen ikinci1 Mükelleflerin vergi nevilerine gökânun ayında da böyle bir karar sureti •, tahakkuk ettirilmis olan borclarile e kabul edilmişti. u borclarına karşı yatıracakları para İkinci karar sureti, sivil ahalinin hava lann miktarını, ellerindeki makbuzlara dan bombardıman edilmesini protesto et müracaat etmeksizin derhal anlıyabıl mekte ve Cemiyet azasmdan olsun, olma meleri maksadile 2184 sayılı kanun'a sın bütün devletleri yapılacak bu kabil ihdas edilmiş bulunan vergi cüzdanlan bombardımanlar hakkında konseye bir her malsandığmda bez kaplıları 20 ve meşin kaplıları 50 kuruşa satılmaktadır. malumat vermeğe davet eylemektedir. 2 Borclu tarafmdan yapılacak tesÇinin bir anket komisyonunun Çine limat için kendilerine aynca makbuz veç;önderilmesi suretindeki talebi, nazan iti rilmekle beraber teslimat bu cüzdanlara bara almmamıştır. da kaydedilir ve her mükellef vergi cüzdanlanndaki kayıdlarla da vergisini ödeKraliçe Marinin sıhhî vaziyeti diğini ispat edebilir. Londra 25 (a.a.) Valide Kraliçe 3 Cüzdan almak mükellefler iç'n mecburî değildir. Ancak bütün borcla Mari, iyi bir gece geçirmiştir. Yaralı gözünün vaziyeti çok daha iyidir. Umumî teslimatı bir arada gösteren bu cüzdanar büyük bir kolaylık temin ettiŞinden vaziyeti salâha doğru gitmektedir. ıer borclu vatandaş tarafmdan almması Londra 25 (a.a.) Otomobil kazasma 'aydalı olduğu ve arzu eden vatandas uğnyan Valide Kraliçe Mariye dün rad lann bedeli mukabilinde malsandıkla yograf yapılmıştır. nnda' al?' ilec=VİTi te^M§ olunur. Kraliçenin kemiklerinde hiçbir kırıkIzmirde zelzele lık olmadığı anlaşılmıştır. Hasta bir taİzmir 25 (a.a.) Bu sabah saat 5 i 50 kım berelerden ve sızılardan muztarib ?eçe dipten gelen bir zelzele olmuştur. arar yoktur. dir. Sol gözü iyileşmektedir. LUCIEN ROMIER Maliye Vekâletinin bir tebliği