1 » • > . • **e \ CUMHURÎYET 26~5fayis 1939 İRUZ Tarihî roman: 34 Yazan: Kadircan Kaflı ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî Işletmeye açılacak yeni hava hatları Dahiliye Vekâleti Ortamekteb muallimliği tebliğde bulundu İmtihanlara alınacak muallimlerinin isimleri tebliğ edildi Orta mekteb muallim'.eri için aaçılacak imtihanlara kabulleri tensib edilen ilk mekteb muallimlerinin isimlerini havi liste, dün Maarif müdürlüğüne tebliğ edilmiştir. Imtihana alınacak olan bu muallimlerin isimlerini bildiriyoruz: îstanbul 13 üncü meklebden Vacide Özsan matematik, Nuriye Bozbay (Beyoğlu 48 den) tarih coğrafya, Makbule İrdel (Beykoz 39 ; dan) türkçe, Rıza Özen (Çatalca 1 den) matematik, Sevim Başak (Kadıköy 8 den) tarih coğrafya, Memnune Özkal (Kadıköy 8 den) tarih coğrafya, Bahri Bilgin (İstan^ bul 32 den) türkçe, Sabahat Artüz (Beyoğlu 11 den) türkçe, Nüzhet Duyan (Sarıyer 14 ten) tarih coğrafya, Sıtkı Dinç (îstanbul 61 den) tarih coğrafya, Nimet Göktaş (IsGüner ( tanbul 13 ten) türkçe, Akif (Omerli başmullimi) tarih coğrafya, Nihad Gürçay (Şile Kabakoz başmullimi) matematik, Nazmi Türel (Üsküdar Reşadiyeden) tarih coğrafya, Mehmed Alptekin (Beyoğlu 9 dan) tarih coğrafya, Güzide Sönmez (Maltepe 2 den) tarih coğrafya, ılyas Akhan (Pendik 2 den) tarih coğrafya, Asaf Eren (Beyoğlu 45 ten) türkçe, Receb Peker (Beyoğlu 12 den) tarih coğrafya, Fazilet Orhan (îstanbul 61 den) tarih coğrafya, Meliha Uyanık (Kadıköy 25 ten) matematik, Hikmet Çekiç (îstanbul 56 dan) tarih coğrafya, Selma (îstanbul 47 den) türkçe, Leman Göksel (îstanbul 47 den) türkçe, Zeki Kofal (Beşiktaş 39 dan) türkçe, Fahreddin Bora (Kartal 1 den) tarih coğrafya, Şadıman Ardar (îstanbul 29 dan) tarih coğrafya, Kemal Önan (Kadıköy 6 dan) türkçe, Sadiye Salgarkan (îstanbul 22 den) tarih coğrafya, Yusuf Merdcan (Üsküdar 21 den) türkçe, Lâmia Saracoğhı (Üsküdar 19 dan) tarih coğrafya, Sabahat Sayım (Üsküdar Rumdan) türkçe. Arab politikası ngiltere hükumetinin Fılistindeki manda idaresini kaldınp yerine Arab ve Yahudi unsurlanndan müteşekkil ve ekseriyet Arabda olarak müstakil bir devlet teşkili için Beyazkitab şeklinde hazırladığı plânı Avam kamarası az biı ekseriyetle tasvib etmiştir. Amele parti sile muhalif hiziblerin cümlesi aleyhinde rey verdiği gibi hükumete taraftar partilerin mensublarından kırkı ya aleyhte rey vermiş yahud müstenkif kalmıştır. Hükumet taraftarlarından yirmisi plânın tehirine aid amele partisinin yaptığı teklifi bile iltizam etmiştir. n Zehcilerden biri çuvalm ağzını açtı, Mahfiruz İki yolcu tayyaresi almak içine girdikten sonra tekrar bağladı, ötekinin için bütçeye 200 bin yardımile sırtına aldı ve yürüdiL. lira konuldu Mahfiruz köşeye büzülmüş, boynunun etrafına minimini ellerini siper etmişti. Yağlı ipi tutan zenci ötekine baktı. Başını oynatarak: Haydi! Işaretinı verdi; fenerli zenci sordu: Hazinedarağayı beklemedik dıye birşey olmasın? Ne olabilir? Bize ne, aradık ama bulamadık. Padişahın yamndan çıkıncıya kadar belki sabah olur. Halbuki Valide Sultan... Bunu söyliyerek yağlı kemendin ilmiğini iyice ve son defa yokluyor; bir atışta genc kızın boynuna geçirerek hemen işini bitirmek için en elverişli şeklin ne olduğunu tasarlamaya çahşıyordu. Fakat buna vakit kalmadı, çünkü merdivenden hızlı ayak sesleri duyuldu. Bağırmaktan bir fayda olmadığı için mümkün olduğu kadar, fakat sessizce boğuşmaya karar vermiş olan Mahfiruz doğrulur gibi oldu. Eli kemendli hadımağası geri döndü, yaklasan ayak seslerinin geldiği yere baktı. Orada büyük kavuklu, lcocaman kürklü, iri bir adam karaltısı gördü. Öteki zenci onu tanımıştı. Mırıldandı: Hazinedarağadır. Mustafa Ağa soluk soluğa geldi; merakla sordu: Ne yaptınız? Eli kemendli zenci hemen cevab verdı: Seni bekliyorduk, sultanım! Mustafa Ağa, onları bir kenara çekti, geldiği tarafa bakarak oralarda kimseler bu'unmadığmı gördükten sonra yavaş sesle: Valide Sultanın emrini yapmıyacaV^ınır! Bu kız kurtulmalıdır! Dedi. Fakat... Sonra bizi... Mahfiruz veliahdin gözdesidir. s/alide Sultan onun dairesinden kaçırdı. Sadetlu Padı«ah hazretieri çok hastadır; hk^lerin ümidleri Allaha kalmış grbidır.'Eğer emrihak vâkr"crtnr daBŞWzade" Ahmed calisi tahtı ^OitfrtaflPölurs» **ajla^ *izden ve benden hesab sorulur! " Sarayda, Padişahın değişmesi, birçok k'i^retli kimselerin idam veya sürgün ed ;t me!eri, birçok kenarda köşede kalmıs kimselerin de birdenbire parlayıvermeleri çok zaman ansrzın olurdu. Bunun için Hazinedarağamn sözlerine aldırmamak aptallıktı. Bununla beraber korkulu tarafı da yok değildi: Ya Padişah iyi olur da Valide Sultan bu hiyaneti haber alırsa!.. îşte o zaman iki cellâdın başlarınm hemen kesileceğine şüphe yoktu. Bundan başka bir ihtimal daha vardı: Hazinedarağa bu teklifi iki cellâd zencinin sadık olup olmadıklarını denemek için yapmış olmasın! Birkaç saniye sessizlik oldu. Eli kemendlisi boynunu büktü: Ağam, canımız sana emanet... Biz Valide Sulatana da, veliahd şehzadeye de, Saadetlu Padişahımıza da iyi kulluk etmek dileriz. Sen bizden daha iyi bilirsin, nasıl dilersen öyle yapalım! Hoş söylersin. Elbet mükâfatını görscn gerektir. Şimdi, beni dinleyin! İki zenci birden: Buyur, sultanım! Dediler. Mahfiruz bunları dikkatle dinlemişti. Hazinedarağamn yaşatmak istediği insanın ölüm ihtimali çok azalmış demektı. Fakat onu nasıl kurtaracaklardı? Gerçekten kurtaracaklar mıydı? Yoksa onun karşı koymaması, gürültü çıkarmaması için hazırlanan bir tuzak mıydı? Kendisini o kadar korkunc vaziyette buluyordu ki en uzak ihtimalleri bile düşünüyordu. Hazinedarağa Mahfiruzun yanma sokuldu. Yavaş ve tatlı bir sesle: Veliahd Sultan Ahmed Efendimizin emri vardır. Seni kurtaracağım. Hemen çuvala gireceksin; ölü gibi duracak^'n; buradan götüreceğiz! Dedi. Mahfiruz hiç birşey söylemedi. Göğsii sık sık kabarıp inerken ?peki» manasına gelmek üzere başını hafifçe salladı. Zencilerden biri çuvalm ağzını açtı. Mahfiruz içine girdikten sonra ağzını bağladı, ötekinin yardımile sırtına aldı ve yürüdü. Genc kız iki büklüm olmustu. Sağ omzu ikide bir kalın ve sert kürek kemiklerinden birine çarpıyor, sızlıyordu; bol hava alamıyor, bunalıyordu. Bacakları o kadar fena kıvnlmıştı ki kırılmı? gibi ağnyordu. M^rdivenleri çıktılar, bir koridoru ?eçtiler. Bir merdiven, bir merdfven daha çıktılar. Sarayın ıssızlığı içinde, can kurtaran değil birer nebbaş gibi yürüyorlardı. Yol uzadıkça Mahfiruzun kafasındaki kötü ihtimaller iyi ihtimalleri birer birer yutuyor; yuttukra büyüyorlard'. Ya beni böyle çuvalm içinde ve diri diri denize atarlarsa?.. Kendisini mümkün olduğu kadar pahalı satmak arzusunu, hiçbir faydası olmasa bile, feda ettiği için ıstırab duyuyordu. Etraf o kadar sessizdi ki nerede bulunduğunu, nerelere geldiğini kestiremiyordu. Bazan, rüzgârı andıran hafif esintiler, soğuk denecek kadar serinlikler duyuyordu. O zaman saraydan çıktığmı sanıyor; nereye götürüldüğünü daha çok merak ediyordu. Eğer Şehzade Ahmed onun kurtanlması için emir verdise kendi dairesine götürülmesini de söylemiş olması lâzımdı. Halbuki Mahfiruz kendisinin oraya götürldüğünü zannettirecek sebebler bulamıyordu. Eğer yağlı ip boynuna dolanmış olsa ıdi, bir defacık ölecekti ve o zamana kadar coktan ölmüş bulunacaktı. Halbuki simdi her dakika birçok defalar ölüyor, dıriliyor, e;ene ölüyordu. 18 Havayollan Devlet îşletme idaresince yeni hatlar açılmak üzere hazırlıklar yapılmaktadır. Ankara îstanbul hattından sonra Ankara Adana ve Ankara îzmir hatlarının da işletmeye açılmış bulunmasilc evvelce idare tarafından haz:rlanan dört senelik işletme programının ilk kısmı tamam olmuştur. Şimdi ise programm ikinci kısmma geçilerek 939 senesi içinde Ankara Samsun ve 940 senesi içinde de Ankara E.rzincan hatları işletilmeye açılacak ve bundan sonra da Ankara Diyarbakır ve Ankara Van ha>îarının açılması için tedbirler ahnacaktır. Bir taraftan yeni hatlann açılmasma çlışılırken bir taraftan da yeniden yolcu tayyareleri alınması kararlaşmıştır. Bu arada hemen mevcuda ilâve edilmek üzere iki büyük yolcu tayyaresi alınacaktır. Bunun için de bütçeye iki yüz bin liralık tahsisat konmuştur. Bundan başka, beynelmilel bütün hava hatlarında pilot, pilot muavini ve tayyarede uçucu olarak çalışanlara katettikleri kilometre miktanna göre bir ikramiye verilmesi usul halinde bulunduğundan bu usulün Havayollan Devlet isletmesinde çalışan uçuculara da teşmili kararlaşmış; bunun için de bütçeye ayrıca tahsisat konmuştur. Buzun kilosu, heryerde her saatte yüz paradan fazlaya sattırıîmıyacak Dahiliye Vekâleti, îstanbul buz isinin ıslahı ve her tarafa buz yetiştirüebilmesinin temini için îstanbul Belediyesine şu teblıği göndermiştir: 1. îstanbulda buz sarfiyalmır. çok olduğu aylara giriyoruz. Belediye eÜnde bulunan iki buz fabrikası günde 125,000, ayda 3,750,000 kilo buz istihsal edecek kabiliyettedir. Aylık sarfiyat istihlâVin en çok olduğu temmuz ve ağustos aylarında bile. ayda iki milyon kiloyu geçmemektedir. Binaenaleyh mevcud tesisatm istihsal kudreti en yüksek sarfiyatm daha bir mislini karşılıyabilecek kabiliyette olduğuna göre bu yüzden halkm sık.ntıya düşmesi mutasavver değildir. D Eğer Almanya ve îtalya ile İngiltere ve Fransa arasındaki gerginlikten dolayı beynelmilel ahval bozuk olmasaydı Çemberlayn kabinesi Filistin meselesinde muhakkak ekalliyette kalacaktı. Su nazik zamanda hükumet taraftarları hep birden isyan ederek kabinenin harice karşı şeref ve nüfuzunu sarsmak istememişlerdır. îngiltere kabinesi bu plânı hazırlarken Ingiliz İmparatorluğunda Yahudileri yerleştirmeğe uygun başka bir memleket aramamış değildir. Fakat bos olarak A merikada Hattıüstüvadaki îngiliz Güyanesi'nin sahilden çok uzaktaki sıtmalı bataklıktan başka bir yer bulamamıştı. Halbuki burasının Avrupadan gelecek mu hacirlerin yerleşmesine ve yaşamasına müsaid olup olmadığını tetkike memur edilen îngiliz komisyonu bu havalide ancak Hattıüstüva iklimine alışkın amelenın yaşıyabileceği ve Güyane'de Yahudılere işçilik yapacak böyle bir unsur bulunmadığı ve haricden getirilmesi güç ve masraflı olacağı ve nümune çiftliklerin bile tesisi en aşağı beş seneye muhtac bulunduğu neticelerine varmıştır. Şimdilik dünyanm hiçbir tarafında Yahudileri barındıracak münasib ve serbest bir memleket bulunmuyor demektir. îngiltere hükumeti Filistinin kapılarını Yahudi muhaceretine kapamakla Yahudilere teveccühkâr olan devletlerin ve bahusus Amerikanm gayrimemnun kalacağını takdir etmektedir. Bahusus Kanada îngiliz dominyonunda bulunan Kral Altıncı Corc'un Vaşington'u ziyaretinin Amerikadaki memnuniyetsizlik bulunduğu bir zamana tesadüf eylemesini hiç de istemezdi. Fakat Yakınşarkta Almanya ile İtalyaya karşı! riıevküni muhafaza için Arab âlemioüı aLenî husumetini bertaraf etmek üzere Yahudi âlemini feda etmek mec buriyetinde kalmıştır. îngiltere Filistin Arablarının yeni hükumette ekseriyeti muhafaza eylemesini temin ederken mandası altında bulunan Maveıaüşşeriaya dahi idarî, askerî ve siyasî sahada mühim müsaadeler vermiştir. İngilterenin asıl gayesi Arab memle ketlerini ve hiç olmazsa Suriye, Filistinle Maveraüşşeriayı aralarında federasyon esası üzere müttehid hükumetler dev'eti şeklinde birleştirmektir. Bu tasavvura bütün îngiliz efkârıumumiyesi taraftardır. Fakat Fransanın şu zamanda Arablara tam istiklâl vermeğe taraftar bulunma ması îngilterenin plânlarını bozmuştur. Fransa halkları arabca konuşan ve yakm zamana kadar müstakil birer Arab devleti bulunan Tunus, Fas ve Cezairdeki Arab milliyetperverliğini ve islâm hare • ketini teşci etmemek için Suriyeye istiklâl vermekten evvelce yaptığı vaidlere ve müzakerelere rağmen çekiniyor. Her sahada beraberce yürüyen îngiltere ile Fransa yalnız Arab meselesinde ayrıl • maktadırlar. îlk emri... Doğuda Şah Abbas, Tebriz üzerine yürümüş, orada kendisinden az bir Osmanlı ordusunu bozmuştu. îki beylerbeyi harb meydanmda vurulup ölmüşlerdi. Tebriz Valisi Ali Paşa, Şahın da hoşuna gidecek kadar büyük kahramanlık göstermiş, fakat esir düşmekten kurtulamamıştı. Şah Abbas, Nahcivanı almış Revan kalesi karşısına çadır kurmuştu. Macaristan ve bosnadan da bozgun haberleri geliyordu. Anadoludaki isyanlar, bazı beylerbeyilerin ve sancakbeylerinin asilerden daha insafsızca hareketleri, gittikçe artıyordu.^ f | r t Bwnun için bîrkaç gün önce sadaret k^rnakşrn'ırıın' reisligra,tyında bütün "rezirler ve hocaların bulunduğu bir toplantıda uzun uzadıya görüşülmüş; vaktile Yemişçinin Trabzona sürdüğü Saatçı Hasan Paşanın îranlılarla harbeden orduya serdar olarak tayinine karar verilmişti. Padişahın dairesinde her zamanki kalabalık yoktu. Cüceler bir kenara sinmiş; başta inciliçavuş olduğu halde bütün musahibler hünkâr sofasma açılan kapmın dibinde dua ediyorlardı. 1603 senesinin en uzun gecesi bütün ağırlığile pelte pelte, sarayın üstüne çökmüştü. Cücelerin, dilsizlerin, şaklabanlarm, ak ve kara hadımağalarının, renk renk ve boy boy kadınlarla kızların dolaştıkları; bazan şen, bazan da içli ve pest şarkıların aksettiği; tef, ney ve zillerin gittikçe eriyerek, fakat içlenerek dolaştığı koridorlarda derin bir sessizlik vardı. Yalnız arasıra ayaklarınm uclanna basarak, maddeleşmiş birer esinti gibi telâşla gidip gelen adamlar görülüyordu. Lâle bahçesinin ötesindeki hekimbaşı odasında bol ışıklar yanıyor; kırk kadar hekim, birtakım otlan, kokleri kaynatıyorlar, katı şeyleri havanlarda döğerek toz haline getiriyorlardı. Başlala orada olanlarm hepsini gözden geçiriyor; bazılarını kâse, hokka, kutu, kavanoz veya şişelere koyduktan sonra hekimbaşile birlikte mühürlüyordu. Hekimbaşı bu ilâclardan bazılarını alarak hızlı hızlı lâle bahçesini geçiyor, revan köşkünün önünden hasodalılar koğuşuna, oradan da padişahın yattiRi odaya gidiyordu. Fakat ümidlerinin hep boşa çıktigım görerek üzülüyordu. Uykusuzluktan sararmış olan Safiye Sultan artık hekimlerden ziyade yanık seslerile Kur'an okuyan hafızlara belbağlamış görünüyordu. Bunun için de odalar ve dehlizler gitgide hayatın ve varîığm ötesinden geliyormuş hissini veren bu seslerle doluyordu. (Arkasi var) ŞEHtR tSLERl Hidiv köşkü Çubukludaki Hıdiv köşkünden jstifade şekil ve imkânlan araştırılmaktadır. Belediye, şimdilik 1800 lira sarfile köşkün bazı kısımlarım tamir ett'recektir. Okmeydanı yatı mektebi Maarife devrediliyor Darülâceze bınası dahilinde bulunan ve Okmeydanı yatı mektebi namile anılan mekteb, Maarife devredilecektir. Maarif, buradaki bu çocuklan Büyükçekmece yatı mektebine yerleştirecek tir. Büyükçekmecede nahiye müdürü nün oturduğu bına ile dispanser binası rrıekte'b* v'eritecefc, dispanster şimdiki hükumet konağında yerleşecek, hüku met konağı için de aynca yer aranacaktır. Belediye ile Evkaf arasında emlâk mübadelesi Evkaf, Şişhane yokuşunda, Psalti ile Şenbahçe arasındaki boş arsayı Beledıyeye verecek, Belediye de buna mukabil Ş'şhane yokuşundaki Jale bahçesile garaj mahallini Evkafa terkedecektir. Evkaf, Halice nazır olan bu mevkide güzel bir apartımanla bir kazino inşa ettirecektir. Arsanın civarında medfun bulunan Kâtib Çelebinin mezan da tamir edilecektir. Yaptırılacak refüjler Belediyenin Ayaspaşa bülvarlarmda vaptırmakta olduğu refüjler bitmıştir. Bugünden itibaren, Lâleli Aksaray, onu takiben de Fatih Edirnekapı bülvarlarında refüiler yapılacaktır. Atatü^k köprüsü dubp^arımn boyası bozulmuş! Atatürk köprüsü dubalanmn insaatı bitmiş ve bu dubalar boyanmıştır. Köprüyü yapan firma, Belediyeye müra caatle dubalann üç ay evvel boyanmı* olduğunu. pis Halic sularile bovaîann bozulduğunu bildirmistir. Belediye, bu ''ddiavı var d görmemistir. 2. En mühim nokta serbayilik mukavelenamesi hükümlerinin tamamen yenne getirilmesi hususunun teminidi;. Bunun için: a. mukavelenamenin 3 üncü maddesinde yazılı depo ve şubelerin faaüyete getirilmesi, bunlara aid tasamıf vesikalarınm veya icar mukavelenamelerinin serbayiden istenmesi, b. Bütün depo ve şubelerde mahaüî ihtiyac ve istihlâke göre, gündüz ve gece her zaman lüzumu kadar buz bulundurulması, hiçbir talebin şu veya bu sebeblerlc reddedilmemesi, c. Buzun kilosunun her yerde ve her saatte 100 paradan fazlaya sattırılmaması; bunun için de mukavelename mucibince buz bulundurmak ve satmak mecburiyetinde olan depo ve şubelerin her hafta gazetelerle halka ilân edilmekle beraber bu yerlere (buz satış yeridir, her zaman istenildiği kadar buz bulunur. Kilosu 100 paradır) ibaresini havi herkesin görebileceği eb'adda levhalar astıniması muvafık olur. 3. Mukavelename hükümlerinin tamamii tatbikını temin için her mıntakada Belediye zabıtası memuriarının devamlı surette buz satış yerlerini günün muhtelif saatlerinde teftişe memur edilmesi. 4. Buz bulunmıyan veya kilosunu yüz paradan fazlaya satan yerler görülürse derhal keyfiyet zabıt varakasile tevsik edilerek mukavelename hükümlerinin tatADUYEDE bik olunması. 5. Her Belediye dairesi dahilinde halBir polis memurunun km bu mevzua taalluk eden müracaat ve muhakemesi şikâyetlerile müstemirren meşgul olacak Fehmi adlı bir polis memurunun, bir merci ve bir telefon numarası gösteMezbahada mübayaacılar yanında ko rilerek keyfiyetin halka ilânı. misyoKCU Şuayibden, Florya plâjında "eMÜTEFERRtK kilmiş bir resım karşılığı olmak üzere beş lira aldığı kaydile muhakemesine, Hava vaziyeti îstanbul Ağırceza mahkemesinde başlaSıcaklar, artık bastırmış gibidir. Dün nılmıştır. şehrimizin muhtelif semtlerine mevziî Dün, mahkeme heyeti, birkaç şahid bır halde yağmur yağmış olmasma rağdinlemiş ve muhakemeyi başka şahid men, hararet, 24,7 dereceye kadar çık çağınlmasına bırakmıştır. mıştır. ECNEBt MEHAFtFOE Dün, hava, yurdun Eğe, Kocaeli ve Karadeniz kıyılarında bulutlu, diğer Bir Fransız gazetecisi mıntakalarmda çok bulutlu ve mevziî yağışlı geçmiştir. şehrimizde Rüzgâr, Trakya ve Eğe mıntakalarınPöti Parizyen gazetesin n siyc,ı muda garb ve diğer yerlerde umumiyetle habiri Döbu şehrimize gelmiş ve Ankacenub istikametinden orta kuvvette esraya gitmiştir. miştir. DENİZİS1ERİ Belediyevi î«cral «»'en imar Drojeleri! Vali Lutfi Kırdarm îstanbul Vali ve Belediye reisliğine tayinile başlıyan imar faaliveti üzerine Belediyeye imar ve ıslahat plânı takdim edenlerin sayısı çoğalmıştır. Bunlar arasında bir zat, Belediyeve verdi§i on iki maddelik bir proiede müteaddid tekliflerde bulunuyor. Var datın artması için otobüs ve tramvaylara bir miktar zam yaoılmasmı, bu kesifte bulunduğundan dolayı hasılatm yüzde onunun kendisine verilmesini istemek tedir. Bu garib ıslah projeleri Be ledivp>"i î^gal edecek mahivettedir. Mudanya hattı icin tenzilâtlı biletler Denizbank, geçen sene olduğu gibi bu sene de Mudanya hattı yaz tarifesmin devamı müddetince tatbik edilmek üzere ve yalnız pazar günlerine mahsus olarak gidiş ve dönüş tenzilâtlı tenezzüh ve kombine biletleri satışa çıkartmıştır. Brezilya kahve şirketinde teftişler B T müddettenberi şehrimizde bazı iktısadî müesseselerde teftişler yapan İktısad ve Ticaret Vekâleti müfettişlerıre yenileri iltihak etmiştir. Ayrıca başmüfettiş de şehrimize gelmiştır. Müfettişler, bilhassa Brezilya kahve şirketi muamelât ve hesabatı üzerinde teftişler yapmaktadırlar. Muharrem Feyzi TOGAY Belediyede yeni kadro Belediyede yeni kadronun tatbikıra başlanmak üzeredir. Otuz seneyi ikmal eden on bir memur, tekaüdlüklerini taleb etnrşlerdir. İktısad müdürlüğü kadrosu kat'î şeklini almıştır. Yen kadroda 1 müdürle 3 şube müdürü vardır. Bu müdilrler, turizm, müs tahdemin ve iktısad bürolannı idare edeceklerdir. Evvelce mevcud mahrukat. gıda ve tarifeler müdürlükleri birleştirilerek iktısad bürosu unvanile toplanmıştır. Geçenlerde inhilâl eden m ü ^ v ^ e min subesi müdıirlüğüne Bahanm ta yini muhtemeldir. Dün limanımıza gelen Rumen gemileri J Vilâyet V»'nası önünde asfalt saha Vilâvet binasının methalindeki as faltın Defterdarlık binası önüne kadar temr!;di kararlastınlmıştır. Otomobilin marifeti Şoför Hıristonun idaresindeki 22^0 sayılı taksi otomobili, dün gece saat İ l e doğru Tepebaşmdan geçerken Mehmed adında birine çarpmıştır. Mehmed, kazayı yapan otomobile konularak süratle Nümune hastanesine kaldırılmıştır. Bir tayfa boğuldu Paşabahçedeki şişe fabrikasına Karadenizden kum getirmekte olan Galib kaptanın idaresindeki Saadet motörü Rumelfh sar açıklarından geçerken tayfalardan Mevludla Ali birbirlerile şakalasmağa başlamışlardır. Bir aralık işi fazla azıtan iki tayf a muvazenelerini kaybederek denize düş müşlerdri. Dalgaların altında çırpman iki tayfanm kurtanlması için vaki gayretler. yalnız Mevludün kurtarılmasnr temin etmiş, Ali kaybolmuştur. Eminönün^e vıkılacak dükkânlar Eminönü meydanmda Yenicanv kemerine bitişik çaycı dükkânile eczacı Kâzım müessesesinin bulunduğu mağaza, birkaç ?üne kadar yıkılacaktır. C u m h u r ı y et Nfishası 5 knrustur Haric Türkiye icin icin Senelik 1400 Kr. 2700 Kr Alh ayhk 750 » 1450 > Üc ayhk 400 > 800 > Bir aylık Yokt'T 150 * Romanyanm bütün harb gemilerinin kısa bir müddet zarfında limanımıza gelerek Halicde devlet havuzlarmda havuz.lanması ve tamir edilmesi üzerinde Belediye turizm müdürlüğü, İstanbula mutabık kalınmıştır. Dün ilk defa Romanyanın Köstence isimli denizaltı ana gemisile Delfia isimli denizaltı gemisi limanımıza gelmiştir. İki gemi aid ingılizce resimli bir broşür neşret dün gece Halice girmiştir. Romanyanın diğer denizaltı ve harb gemileri de miştir. bugünlerde sıra ile geleceklerdir. Resim, gemileri limanda göstermektedir., Sehir broşürü Abone şeraiti j