22 Mayıs 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

22 Mayıs 1939 CUMHURIYET Cumhuriyetin bir anketi: 6 Bursa vilâyetinde A. sıtma mücadelesi AğaoğlunUFl İLİMKÜSESİ İHTiRALAR KESİFLER lüsünün kanmı keminniş olan sıtma, bilhassa çok sulak bir araziye sah:b bulunan Bursa ve havalisinde bir afet şeklinde tahribat yaparken o devrin hükumeti buna karşı bir tedbir aîmayı ve çare aramayı hiç düşünmemişti. Devletin nüfus siyasetinde mühim bir rol oynı yan bu kötü hastalık, evveîleri köylerde korkunç bir şekilde yaptığı tahribatla halk arasmda nam almış ve onu adeta Menba sularile, senelerdenberi uğraş Hünkâr menbalanndaki tesisata bir an devasız ve çaresiz bir hastalık diye telâkkiye yol açmıştı. aıış olan bir zat, îstanbulun belli başl evvel kavuşmalarmı çok arzu ederiz. lyi su kaynaklan etrafında, izahatma Fakat, bunun, en başta geniş sermaye Cumhuriyet hükumetinin kurduğu başlamadan evvel, dedi ki: ve büyük teşkilâta ihtiyac hissettiren sıtma mücadelesi teşkilâtı memlekette Evvelâ, bir noktayı tebarüz ettir gaileli bir iş olduğu muhakkaktır. beş, on yıl içine sığan devamh ve sis mek isterim. İstanbul muhitindeki kayMenba sulanmn azalıp çoğalması da temli bir faaliyetle sıtmayı asgarî bir nak sulanmn başlıca hususiyetleri, bun üzerinde durulmağa değer bir mesele hadde indirmiş ve kalan sıtmayı da te lann ekseriyetle gür sular olmamasıdır teşkil eder. Kendi yatağında bulunan bir davi ile büsbütün kökünden kazımaya Yani mevcud menba sulan, ayn ayn tet kaynak suyunun asla tegayyür etmediği çahşmıştır. Bilhassa köylerde göze çarkık ve mütalea edilecek olursa, hiçbiri gibi, azalıp çoğalmaması da lâzımdır. Bu pan eski manzara çarpık bacaklı, soluk nin halkm umumî ihtiyacına cevab ve nun böyle oluşu, suyun her, hangi bir benizli ve şiş karmlı köy çocukları idi. remediği görülür. Bunun da sebebi satıh suyıle kanştığma ve binaenaleyh Bu mücadeledenberi artık bu çeşid bir toprak teşekküllerinin suyun derinleş evsafını kaybettiğine delâlet eder. îki köylü tipine raslamak imkânsız denecek mesine mâni olacak derecede sert ve de bir, miktan değişen, her yağmurda bir hal almıştır. Merhum Ahmed Ağaoğlunun Kendi elile yazdığı hayatından gayrikabili nüfuz oluşlandır. Vâkıa, ba rengi bulanan sulann tahlil neticesinde, Bursa mıntakasmda 926 senesinde işe . son resimlerinden biri bir yaprak zı menba sulanmız, bu kaıdenin kısmen içme suyu olmak kabiliyetini kaybetme haricinde kalmış gibi görünürler. Buna derecelerinde bozulduğu çok defa tes başh}'an mücadele teşkilâtı, ilk çalışma yılı içinde 334 köyde muayene yapmış İki gün evvel hayata gözlerini kapayarak aramızdan ebediyyen mukabil Çırçır, Kestane, Fmdık, Sultan pit edilmiştir. ve 232,039 nüfusun sıhhatile meşgul olsulan gibi bazı sulanmız, o kadar az aBizde bir telâkki vardır: Kireçli su ayrılan mütefekkir ve muharrir Ahmed Ağaoğlu, bundan bir müdkarlar ki, yirmi dört saat zarfında her yun vücude muzır olduğuna kanaat ede muş ve 936 ya kadar muhtelif senelerde det önce, hayatını bizzat yazmıştı. birinin kaynağından, üç, beş damacana riz. Halbuki, vücudün kirece ihtiyacı köy ve nüfus miktarlan azalıp çoğalma Merhumun Meshur Adam'ar Ansiklopedisindeki tercümei halidan fazla su istıhsal etmeğe imkân yok vardır. Ve sudan başka bir vasıta ile ki vaziyetleri göstermiştir. 937 haziranm dan itıbaFen bu mıntakanın genişliğine ne esas olan bu yazı, bize eserin müellifi olan İstanbul meb'usu tbtur. reci uzviyetimize ithal edemiyeceğimive yapılacak işin daha verimli olma rahim Alâeddin Gövsa tarafından verilmiftir. Hele, Çırçınn randımanı, bu kadarı ze göre, arasıra kireçli su içmenm, za sına ehemmiyet veren Sıhhat Vekâleti, rarı değil, bazan faydası bile vardır. AnAhmed Ağaoğlunun aziz hafırasım bugün tekrar yâda vesile bile bulmaz. Demek istiyorum ki: Dünmıntakayı Bursa ve Balıkesir olmak üyanm en güzel sulanm sinesinde toplı cak, bunun bünyeye göre, nisbetini ta zere ikiye ayırmıştı. Bursa merkezile olan bu hayat notlarım aynen ne şrediyoruz. yan İstanbulda, tek başına bütün bir yin etmek de bir meseledir. 1869 senesinde Azerbaycanın Karabağ diğer taraftan da Ermenilere karşı TürkHer halde, arada bir, yani ayda birkaç Orhangazi, Gemlik, tnegöl, Karacabey şehrinihtiyacına, hatta onda bir nisbeve Yalovayı mücadele mıntakasma alan vilâyetinde doğdum; babamın adı Haşim leri müdafaaya koyulduk; birkaç kere tinde k'fayet edecek suyumuz yokturîı gün için, kireci hemen de hiç ihtiva etBursa teşkilâtı 152 köyü ve 73,532 sıt Bey, aile adım Ağaoğludur. Babam ara hapsedildim ise de kurtulmağa muvaffak 1 Burasını bir kere kaydettikten sonra, miyen menba sulanm muvakkaten bımalıyı tedavi ve murakabesi altında bu zi sahibi idi. oldum. Nihayet Rusyada irtica kuvvetlemenbaların umumî vaziyetine geçelim: rakıp, meselâ terkos gibi, derecesi yükİlk ve orta tahsillerimi Rus jimnasında nerek artık faaliyet ve kurtulüş imkânı sek sulara iltifat etmek, faydadan hâli lundurmuştur. Şehrimiz muhitindeki kaynak sulan, 937 senesinde köylere yakın yerlerde yaptım; ayni zamanda evimde farisî ve kalmadığından Kafkasyayı terketmeğe ve ekseriyetle başıboş akarlar. Karakulak değildir. Bununla beraber, bu kadar nefis menba sulanmız varken, devamh o ekilen prinçler yüzünden Mudanyada e arabca hususî tahsil ettim. 1888 de jim Türkiyeye kaçmağa karar verdim. O megibi hafıfliği misillere geçen bir suyu muz da bile, şimdiye kadar milkiyeti larak, hiç kimseye, bir takım şişkınlik hemmiyetlice bir sıtma salgjnı başgös nazı bitirerek Petersburg'a gittim ; orada yanda evlenmiştim. Üç çocuğum da vartaayün edememek yüzünden menbaı ıs verici, tadı bozuk sulan ihtiva ettik termişse de bu köyler halkı bir müddet müsabaka ile Politeknik Enstitüsüne gir dı. Türkiyeye 1909 senesi mayıs ayında lah edici tertibat vücude getirilememiş eri kireç dolayısile hiç kimse tavsiye sıhhat memurlarınm rourakabesine tâbi dim, fakat ilk seneden Petersburg'un ha geldim. Burada bildiğim Ittihad rüesası tutulmuş, bu köylerle birlikte ayni setir. Su, harab bir hazinenin içinden, sa ye cesaret edemez. vasına tahammüJ edemiyerek Parise git beni Maarif müfettişi tayin ettirdiler; aytıh sularile temas ede ede, teneke bir Bizdeki menba sularmın dünyanm beble Yemşehir mıntakasmda da Me tim. Pariste 1889 senesinden itibaren Sorni zamanda da «Süleymaniye» kulübüküngün ağzma kadar gelır ve orada, a her hangi bir yerinde, kıymetine paha kir, Karasel, Akdere, Söylemiş köyleri bon'un «tarih ve filoloji» şubesine devama nün başına geçirdiler. Türkiyede yazı façıkta umumun istihlâkine arzedilir. ölçülemiyecek hazineler olduğuna bu ve Apolyond gölü civanndaki Hasanbaşladım ve ayni zamanda Hukuk fakül aliyetine o zaman İstanbulda çıkan franMenbalannda bugünkü su fenninin i vesile ile bir kere daha işaret etmek is ağa, Kayapa, Akçalar köylerinin de mücab ettirdiği ameliyeyi yaptıran sulan erim. Ancak bu emsalsiz hazineler, bi cadele altına alınması lâzım gelmiştir. tesine dahil oldum. Bu esnada idi ki ilk sızca «Jeune Turc» gazetesıle girdim. mızın başm/ia Kocataş vardır. Taşdelen zim ağzımıza girinciye kadar o kadar çe Ancak henüz buralarda faaliyete geçile kere Osmanlı Türk ahrarlarile temasa gel Bir müddet sonra «Tercümanı Hakikat» menbamda da, Evkaf idaresmin himme idli ellerden geçiyorlar ki, halis'yet memiş, kadroya memur ilâvesi için yeni dim ve Ahmed Rıza Beyle aramızda sikı gazetesi beni Başmuharrirliğe davet etti; tile ayni tesisat vücude getirilmiştir. erini ve hassalarını kaybetmelerinden bütçeye intziar zarureti hasıl olmuştur. bir alâka hasıl oldu. 1891 senesinde Pa ayni zamanda ilk evvel benim evimde kuŞimdi bu iki sıhhi suya, bir üçüncüsü haklı olarak şüphe ediyoruz. 937 senesinde Karacabeyin Büyük Ka ns mecmualan «Nouvelle Revue» ile rulmuş olan «Türk Yurdu» mecmuasının Menba suyunun menbaında kirlenme raağaç, Dağkadı, Karaoğlan, Ayaspaşa, «Revue Bleu» de şarka aid makaleler başlıca muharrirlerinden oldum; Maarif ilâve edılmek üzeredir. îstanbulun, en güzel sulanndan biri olan Hünkâr suyu miş olması, nakil esnasında da, ayni te Küçük Karaağac, tnegölün Hasanpaşa, yazmağa ve ayni zamanda Kafkasya ve müfettişliğinde pek az kaldım. 1909 semenbadan ıtibaren, galvanize borular mizl'ği muhafaza ettiğine dair hiçbir te Bilâl, Kolaca, Sibali, Cerrah, Çeltikçi, Tıflis şehrinde neşrolunan «Kavkas» nam nesi teşrinievvel ayında Darülfünuna vasıtasile, mesire yerinin alt kısmmdaki minatı ihtiva etmez. Edebey, Hamamlı, Akhisar köylerinde rusça gazeteye şark âlemine aid haftalık «rusça muallimi» gene ayni senede ilk kefabrikaya indirıkniştir ve burada so Bunun içindir ki, bizce kaplann el de fazlaca sıtmalı görülmüştür. îstatıs dalı kaynar sularla, el değmeden yıka değmeden doldurulmasile el değmeden tiklere nazaran, o sene içinde 61401 ki böyton'lar göndermeğe başladım. 1892 de re tesis edilen «Türk Mogol» tarihi munan şişelere doldurularak piyasaya sev nakledilmesi ayni derecede mühimd r. şinin umumî muayenesi yapılmış, bun Londrada akdedilen Müsteşrikin kongre allimliğine tayin edildim. Balkan Harbi kedilmektedir. Menba sulan, muhakkak ki, iyi şart lardan 11542 1riş,i dalaklı olarak tespit sine (Kongres des Orientalistes) e iştirak esnasında «Büyük Kabine» tarafından ar altında sevkediliyor. Vâkıa, şişelerin edilmiştir. Bu muayeneler arâsında ettim. Ve orada §iyî mezhebine, memba hapsedildim; fakat üç ay yattıktan sonra Hünkâr suyu menbaı, satıh sularile hiçbir teması olmıyan geniş ve çok de ğzı mühürlüdür. Fakat bu ağzı mühür 36179 kan almarak muayene edilmiş ve larına aid tetkiklerimi okudum: kurtuldum ve 1912 senesinde hem İttihad rin bir kaynaktan kaynar ve hususî su ü şişelerin üzerine bazan arabacılar o 2820 kanda sıtma paraziti bulunmuştur. Cemiyetinin «Meclisi umumî» azalığma (Les orijines de la Religion Şiite). Bu rette yapılan süzgeçlerden süzülerek ge uruyorlar ve böylece türlü mıkroblan Gene 937 yılı içinde gerek dalaklı ve geeser Kembridge Darülfünunu tarafından ve hem de Karahisar vilâyeri meb'usu inçer. Bu bakımdan, son derece sıhhî bir lasıl bulunan tozlar, açılır açılmaz şi rekse kanında sıtma paraziti mevcud tihab edildim. Harbi Umumide çıkarılan enin içine giriyor. sudur. olmasından 15810 kişi tedavi edilerek neşredildi. 1894 te tahsilimi bitirerek resmî fransızca gazetesinin başına geçtim. Bu mahzurlann bilhassa önüne geçil 212 kilo 219 gram kininle 42729 aded ço memleketime geri geldim; fakat îstanbulİstanbul halkının istihlâkine arzedilen Harbi Umumî esnasında Almanyaya bir melidir.» 5. G. diğer sulann da, Kocataş, Taşdelen ve cuklara mahsus ökmin komprimesi sar da altı ay tevakkuf ederek o zamanki bazı mümtaz zevatla görüştUm. Ezcümle heyetle gönderildim ve 1917 de Azerfedilmiştir. baycana giden Türk ordusuna siyasî mü937 yılmda mıntakanın muhtelif nok Münif Paşa ile ve Murad Bey ile. şavir sıfatile refakat ettim. 1918 nihayeKafkasyaya avdetten sonra evvelâ Tiftalannda 3890 metre kanal, 7517 metre ark, 4584 metre hendek yeniden yaptınl j liste yerleşerek Kavkas gazetesine yazma [inde Azerbaycandan avdet ettim. Ferid mış, 2565 metre kanal, 13423 metre mi ya devam etmekle beraber Tiflis jimna Paşa hükumeti tarafından tevkif edilerek kâbı çukur doldurulmuş, 3476 metre zının fransızca muallimi oldum; fakat İngilizlere teslim edildim. 1919 dan 1921 murabbaı su birikintisi ve bataklık ku1896 da oradan maskatı resim olan Şuşu senesine kadar Maltada esir oldum. 1921 rutulmuştur. Bunlarla beraber 4166 senesinde avdet ederek Ankaraya gittim. metre çeşme kaynağı yaptınlmış ve 1580 şehrindeki jimnaza gene fransızca muallimi tayin edildim. Lâkin 1898 de Baku Oradan evvelâ beni bir irşad vazimetre dere temizletilmiştir. Bu gibi toprak ve su işleri yaptınla ağniyasmdan Hacı Zeynelâbidin, Baku fesile gönderdikleri Karadeniz serak sivrisinek üreyen yerler ortadan da neşrolunan rusça «Baku» gazetesini vahilini ve şark vilâyetlerini dokaldırılmış, 4650 kilo mahlut Paris yeşili satın alarak beni Başmuharrirliğe davet laştım. Sonra Matbuat Umum Müdürü ve 80 kilo mazut sarfı suretile sivrisi etti. Ayni zamanda Baku jimnazınm olarak Ankaraya geri döndüm. Burada nek sürfelerile mücadele yapılmıştır. fransızca muallimliğini aldım. Bakuda ayni zamanda «Hâkimiyeti Milliye» gabu vazifeler ile uğraşmakla beraber Be zetesinin başına geçtim. Zaferden sonra Yerli maller sergisi komitesi lediye azahğına seçildim. O meyanda 1923 te meb'us oldum. Ve ayni zamanda toplanıyor Azerbaycan lehçesile ilk eserimi yazdım: da Ankara Hukuk Fakültesine «Hukuku Vali ve Belediye reisi Lutfi Kırdarın «Ahund ve İslâm». Bu eserin mevzuu Esasiye» muallimi tayin edildim. Bu vaDeveli (Hususî) Çocuk Esirgeme Kurumu her sene olduğu gibi bu riyaseti altında teşekkül eden 11 inci Türk içtimaî hayatını tekid idi; ezcümle zifelerim 1931 senesine kadar devam etti. yıl da yoksul çocukların bir kısmını giydinmiştir. Gönderdiğim resim, se yerli mallar sergisi konrtesi, bugün ilk Sünnî, Şiyî meselelerine temas ediyordu, senesinde kurulan Serbest Fırkaya toplantısmı yapacaktır. Komitenin içti ve birçok diğer dinî ve ahlâkî meseleleri 1931 vindirilen yavruları göstermektedir. dahil oldum. Ve bu fırka dağıldıktan mamdan evvel Millî Sanayi Birliği he de karıştırıyordu. Mollalar memnun ol sonra İstanbul Darülfünununa Hukuk Ta yeti idares: bir toplantı yapacak ve sergi madılar; beni tel'in ettiler; buna rağmen organizasyonu hakkmda son kararlan rihi müderrisi tayin edildim. Fakat Darülalacaktır. Bundan sonra komiteye ilk benim israrım üzerine Hacı Zeynelâbidin fünunun tensiki esnasında açıkta kaldım. Rus hükumetinden türkçe yeni bir gazeizahat verilecektir. Yazdığım eserler: te imtiyazı istedi; hükumet müsaade etFransızca: (1) «Societe Orientale» Mütehassıs zabitlerimizi medi. Fakat 1904 senesinde, yani Japon (Nouvelle Revue'de neşir). (2) «Les Oistiyorlar harbi esnasında hükumetin mevkiı sarsıldığmdan türkçe gazete çıkarmak imkânı rigines de la Religion Chiite, Hicaz Emiri Ibnüssüud, ordusunu tenRusça: II ri Şima po islamu iv islame. sik etmek üzere memleketımızden bir hasıl oldu; bu ilk türkçe yevmî gazetenin (îslâmiyete göre kadın ve islâmiyette kaaskerî heyetin gönderilmesini rica et ismi «Hayat» tı. Benimle beraber gazemiştir. Kezalik Efgan hükumeti de ordu tenin Başmuharrirliğinde İstanbul Tıb dın). ve harbiye mektebi için mütehassıs su Fakültesi müderrisi Hüseyin zade Ali Bey Türkçe: (4) Azerbaycan lehçesinde baylar istemiştir. îslâm ve Ahund. (5) Üç medeniyet. (6) de bulunuyordu; fakat ikinci sene ben bu gazeteden ayrıldım ve kendi başıma türk Teşkilâtı Esasiye kanunu şerhi. (7) HuOtomobil çarptı kuku esasiye nazariyesi. (8) Teşiklâtı EDün saat 17,30 da Tophane Beşiktaş çe yevmı «İrşad» ve rusça gene yevmî caddesinde şoför Hüseynin idaresindeki «Progres» isminde iki gazete çıkarmaya sasiye kanunumuzun tarihçesi. (9) Serotomobil, Eftimya isminde bir küçük başladım. «İrşad» a Mısırdaki ve Paris best insanlar ülkesinde. (10) Hukuk takıza çarparak ağır surette yaralamıştır. teki bazı Türk ahrarları da yazı yazdık rihi (birinci cild) (11) Devlet ve ferd îranda 15 asırdanberi Türk hükulanndan Abdülhamid onu menetti; yazı (12) Yanan otomobil faaliyetine devam etmekle beraber ahali metleri. (13) Etrüsk medeniyeti. (14) Sinob (Hususî) Sinob Halkevi temsil kolundan 24 kişilik bir heyet, Evvelki gece Sanyerde Sular cadde arasmda irfanın neşri maksadile bir «Neşri İlk Roma ailesile ilk Türk ailesi arasında Samsuna gitmişti. Sinoblular Samsunda içten £3İen bir sevgile karşılanmış sinde 18 numarada şoför Mehmed Ali lar ve Kâzımpaşa sinemasmda vermiş o^ı'ları Haydısuna, Uzunmehmed ve Maarif Cemiyeti» tesis ettim; ayni za mükayese. otomobldeki bir arızayı tamir için Kavgasonu piyeslerinde çok muvaffak olmuşlardır. Sinoblular Halkevi namına Bundan maada muhtelif gazetelerde mumla çalışırken mumun ateşile benzin manda filî, siyasî mücadelede bulunmak Samsun parkında Atatürk heykelıne çelenkler koymuşlardır. için «Difaî» nammda bir siyasî cemiyet ve mecmualarda birçok makaleler ve etüdGönderdiğim resim iki Ha&evi mensublarmı Atatürk heykeli önünde deposu birdenbire tutuşarak ateş almış, Jkurarak bir taraftan Rus hükumetine ve ler. 1 otomobil yanmıştır. göstermektedir. • Bu şehirde emsalsiz su hazineleri vardır» Salâhiyettar bir zata göre: 926 senesinde işe başlıyan teşkilât çok iş başardı «1918 de Azerbaycandan dönünce Ferid hükumeti Bursa (Hususî) Asırlarca Türk köy tarafından tevkif ve düşmana teslim olundum.: elile yazdığı hayatı Teknikte terakki... Büyük Harb içindeki teknikte terakkiyat yapıldığı iddıa edıl.yor. Acaba tayyarecilik işlerinde bu terakkiyat kaça mal olmuştur? 1914 senesinde tayyare sürat rökoru saatte: 2025 kilometre, havada kalış müddeti: 24 saat 2 dakika, irtıfa rökoru: 7855 metre, mesafe rökoru: 1034 kilometre idi. 1920 de, sürat: Saatte 302 kilometre, havada kalış müddeti: 24 saat 19 dakika, irtifa rökoru: 10100 metre ve mesafe rökoru: 3105 kilometredir. Bu iki rökoru mükayese edelim: Altı senede tayyre sürati saatte 100 kilometre, havada kalış müddeti 7 dakika, irtifa 2245 metre ve mesafe de 2070 kilo metre artmıştır. Buna mukabil sarfedilen para bir milyar İngiliz lırasıdır. Şu rakam, düşünülürse, acaba bu kadar para, bu iş için değer mi? Tayyare fabrikalan adedi gittikçe artıyor. Yalnız Vikers fabrikasmın 1932 deki kazancı 529,000 İngiliz lirası iken 1937 deki kazancı 1,350,000 lira olmuştur. Bu hesablar gösteriyor ki, teknikteki ilerilemeler hiç de ucuza mal olmuyor. «Ancak bu hazinelerin sulan, ağzımıza girinciye kadar o kadar çok elden geçiyor ki, hassalarını kaybetmiş olmalarmdan şüphe ediyoruz» Prf. SAL1H MURAT Isviçrede beş kadın öldüren bir adam yakalandı Lugano'dan haber verildiğine göre, îsviçre polisi tarafından, Seiler isminde bir adam tevkif edilmiş ve yapılan tahkikat neticesinde, Hans Eggener adm: kullanarak gene kızları evine ceibettikten sona vücudlerini ortadan kaldıran bu adamın, Landru ayarmda#bir azılı katil olduğu anlaşılmıştır. Seiler, gazetelere ilân vererek, evlenmek istediğini bildiriyor, talib o'an gene kızların, doğrudan doğruya villâsına geerek kendisine müracaat etmelerini söyüyordu. Madmazel Julie Chabert isminde bir gene kızın ortadan kayboîması üzerine ailesi tarafından zabıtaya yapılan müracaat, katüin izıni ele vermemiş olaydı, şimdiye kadar beşi buîduğu tahmin edilen kurbanlarının sayısı kim bilir ekadar artacakü. Katil Seiler, gene kızlan villâsına çaırırken, yanlarına para almaîannı da enbih etmeyi unutmuyor, rrüstakbel anın ilk temelini teşkil edeceği behaesile istediği bu parayı cebe indirdiklcn onra, kızı öldürüyordu. Seiler'in son kuranı olan Madmazel Chabert de, yanına 0,000 frank para alarak katüin köşküne ittikten sonra ortadan kayboîmuştur. Comşular, gene kızı, bir iki defa villâ hibile birlikte kayıkla mehtab pezintisi aparken gördüklenni, fakat sonra birenbire gözden kaybettiklerini söylemişerdir. Şimdi, bu yeni Landru'nün cinayetle!ni meydana çıkarmak için, gerc kızlan yok olmalarmdan evvelki kay:k geintilerine sahne teşkil eden gölde araşrmalar yapılmaktadır. « Yeni bir Landru! C Develide sevindirilen yavrular Kuyuya düşen sarhoş Halic Fenerinde Camcıçeşme sokağına 35 numarada oturan elektrikçi Kadri, ece eve çakır keyif olarak gelmiş, mutakta dolaşırken ağzı açık olan kuyunun çine düşmüştür. Kadri feryada başla ca, yalmz evdekiler değil, komşu ar da uyanarak imdada gelmişler ve arzu edilmiyen bir banyo yapan sarhoşu' kuyudan çıkarmışlardır. Kaçan kamyon! Bir tramvayla kamyon arasmda çarpışma olmuştur. 2651 numaralı vatmanm idaresindeki tramvay Fatihe giderken Veznecilerde birdenbire karşısma çıkan bir kamyo nun sadmesine uğramıştır. Tramvayın ön mahallinin sol tarafmı koparan kamyon, geldiğı süratle uzaklaşmış, nu marası tespit edilememiştir. r f Attürk için J Sinob Halkevi temsil kolu Samsunda J Ankarada 19 mayıs meraciminin coşkun tezahürat içinde yapıldığmı yazmıştık. Resmimiz, Maarif Vekilinin nutkunu dinlerken heyecandan ağlıyan bir jenc kızı gösteriyor»