CUMHURİYET 22 Mayıs 1939 V MAİJHRUZ Yazan: Kadircan K.afh ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Polis, aramayı böyle mi yapar? Hâkim, Beşiktas başkomiserine ihtarda bulundu Son günlerde Beşiktas mıntakasmda hırsızlık vak'alan çoğalmıştır. Beşiktas merkezi serkomiseri Kâzım, beraberinde iki polis oldvğu halde evvelki akşam Besiktaşta kahve ve kazino gibi yerlerde kontrol yapmış, bu kontrol esnasında da dün mahkemeye intikal eden bir hâdise olmuştur. Bir aşçı dükkânından ışık sızdığmı gören serkomiserle memurlar, Hüseyine aid dükkâna girince içeride Hüseyinle beraber İskender, Şinasi, ve Yani isminde dört kişinin oturduğunu görmüşler, bunları merkeze götürmek istemişlerdir. Hüseyin, o civarda şerefile tanmcnış esnaftan olduğu için dükkândan çıkmak istememiş, ayak diremiştir. Zabıtaya karşı cebir ve şiddet istimalinden mahkemeye verilen Hüseyin, dünkü duruşmada hâdiseyi böylece anlatmıştır. Heyeti hâkime Hüseyini hareketinde haklı görmüş, ortada cebir ve şiddete aid bir suç bulamıyarak Hüseyinin beraetine karar vermiştir. Muhakeme sonunda reis Kemal serkomiser Kâzıma hitabla: Zabıta araştırma yapar ve lüzum görürse bir şahsı karakola davet eder. Fakat dükkânı, ikametgâhı malum, şerefile tanınmış bir adamı polis refakatinde karakola celbin manası yoktur; bu gibi hareketler doğru değildir, ihtarında buIunmuştur. Doğru değil mi ? Heybeliadamn istikbalijni düşünmeğe mecburuz Heybeliadamn gezilebilecek sahili, İstanbul tarafına, Burgazadasma nazır olan kısmıdıı. Bu da Abbaspaşa iskelesinden Burgazadası karşısına tesadüf eden buruna kadardır. Gerek Heybeli ahalisi ve gerek İstanbuldan gelen halk, diğer sahiller müsaid olmadığı için bütün bu zümrüd gibi sahillere, çamlıklara yayıkrlar. Halbuki bu sahillerin hemen birçok yerleri bir takım eşhasa satılmıştır Evler inşa edilmektedir. Halkın gezebileceği sahiller her gün halka kapanmaya baslamıştır. Bu vaz'yet. Heybeliada için pek elim olacaktır. Yaz günlerinde. bilhassa pazar günleri, yalnız Heybeli için köprü kişelerinde (30,000) bilet satılmaktadır. Hejbeli sahilleri ve çamlıklan yalnız Heybeliler n değil, İstanbul halkının da istirahat ve huzur mahalleridir. Bugün İs tanbul (7) yüz bin nüfus iken, bix pazar gününde Heybeiiye (30,000) ( kişi gelirse, yarm (1) buçuk, (2) > milyon nüfusu olunca kımbilir nekadar çok ve kalabalık insan bu ! çamlıkh sahillere dökülecektir? J îstanbulun müstakbel kesafetini de nazan dikkate almak mecburiyetindeyiz. Bütün dünya şehirleri, ; geleceğin iht:yaclanna göre tanzim \ edilmektedir. Bugün bile halka an ' cak yetişebilen bu sahiller, yarın ^ nüfusun kesreti karşısmda ne olacaktır? Halka lüzumlu olan sahalan satamayız, buralarda inşaata müsaade edemeyiz. Görülüyor ki, bir taraftan imar için bir kısım devair, müspet çalışırken, diğer bir kısım da birbirinden haberi olmadan ayni mesele üzerinde menfi olarak uğraşıyor ve güzellıği bozuyor. Meselâ; vilâyet, şehrin imannı, halkın istirahat ve huzuru için lâzım gelen yerleri ihzara çalışır ve bu mak sadla milyonlar sarfederken bir banka da halkm asırlardanberi hava ve güneş aldığı en kıymetli yerleri satıyor ve esas vazifesi imar olan Belediye de halkın hayat ve istirahati için lâzım olan bu yerlerde bina inşasma müsaade ediyor! Tarihî roman: 30 Yaralama ile biten bir kmagecesi •• • • • Alman İtalyan ittif akı ugün Berlinde İtalya Hariciye Nazırı Kont Ciano ile Almanya Hariciye Nazırı Ribbentrop, Milânoda esaslarını kararlaştırmış oldukarı ittifak muahedesini imzalayacaklardır. Bu münasebetle Hitler mühim bir nutuk söyliyecektir. Muahedenin tanzim ve ımzası gelecek ayın on beşine bırakılmıştı. Fakat îngilterenin son zamanlarda diplomasi faaliyetinde gösterdiği gayret Almanya ile îtalyayı korkutmuş ve müşerek tedbirieri bir an evvel almağa sevketmiştir. Safiye Sultan hadımlara emretti: Bunu Dilnuvaz kadına verin!.. Oymalı kapılar, kıvrak yazılarla çevrelenmiş pencereler, şal perdeîer, ipek halılar. sırma işlemeli örtüler, ipek yorganlar ve ipek yataklar... Bunlann arasında solgun ve gözlerinin elrafı morarmış, beyaz bir yüz. . Henüz on dört yaşında, fakat ancak on ikisinde görünen ürkek bir çocuk başı... Mahfiruz ona karşı besledıği acıma hHerinin biraz arttıgmı hissediyordu. Şehzade Ahmed yemek yemiyor, içmiyor, ilâc almıyordu. Güneş, hava vc çiçek istiyordu. Zayıf ellerile göğsünü bastırıyor, avucluyor ve mırıldanıyordu: Sıkılıyorum... Korkuyorum... Yüreğim kahlaşıyor!.. Ertesi gün Mahfiruz Canfeda kadına sokuldu: Aslanımıza masallar söylesem... Yahud şarkılar okusam!.. Güzel şeyler mi? Nasıl masallar? Şehzade masalları... Hoş olur!.. Genc kıza vaktile hasta olduğu zamanlarda dedesi hep böyle yapardı; Çakır Ali de saz çalardı. Mahfiruz saz çalamadığına ilk defa olarak üziildü. Şehzade masallan Şehzade Ahmedin pek hoşuna gidiyordu. Onlan saatlerce dikkatle dinliyordu. G e n c k ı z anlatırken bazı şeyler soruyor; kalkıp gitmesinden korkarak onun elini avuclanna alarak sımsıkı tutuyordu. Annesi de arasıra geldiği zaman bu hali görüyor; oğlunun genc kızla başbaşa kalmasından gurur duyuyordu. Mahfiruzun yanık bir sesle fısılü halinde, inilti halinde söylediği Anadoîu türküleri şehzadenin daha çok hoşuna gidiyordu. Bir aralık birdenbire sordu: Bunları nereden öğrendin? H e m konuşmanda bir kabalık var gîbL. Fakat çirkin bir kabalık değiî... Babalığım Türkmendi. Onlar daha kaba konuşurlar. Nasıl? Öyle konuşsana!.. Ne diyem: Türkmene sbnmuş^ar: Insaf yok mu, demişler. Varak görek de alak, demiş. . r< « • . j Şehzade Ahmed kahkahayı bastırdı ve bu sağhk borusunu duyan Canfeda kadının ağzı kulaklarına varıyordu. Genc kız, hastanın neş'esile neş'elenerek devam ediyordu: Türkmene »rmuşlar: An alun mu, demişler. Ben param ile vızırdı nidem, demiş!.. Yeniden berrak bir kahkaha ve mcs ud bir gülümseyiş... Mahfiruz eski güzelliğini, eski inceliğini kazanıyordu. Şehzade Ahmed de ondan hiç geri kalmıyordu. Veliahd dairesinde yıllardanberi hiç görülmiyen bir aydınhk, hiç işitilmiyen bir şenlik vardı. Genc kız biraz dışan çıkmış olsa Şehzade Ahmed hemen sesleniyordu: Mahfiruz!.. Buyur, sultanım! Sesin geldiği tarafa koşuyor; onu elinden tutup içeri götürüyordu. Şehzade Ahmed iyileşip de hocasımn onünde diz çöktüğü zaman dersler hiç kafasına girmiyordu. Hatta Mustafa Efendi bir aralık büyük bir merakla soruyordu: Sultanım, sende bu hastahktan sonra bir değişiklik görmekteyim; acaba ne olsa gerek? Şehzade Ahmed cevab vermiyor; bir an önce ondan kurtulmak için bahaneler uyduruyordu. tanne pek yorgun, yan ölü bir holde sola döndü. Kapı bu sefer daha hızh vuruidu: yavaş fakat sert bir ses: Kızlarağası geldi, aç!.. Diye homurdandı. Genc kız Canteda kadını daha sert olarak sarsınca sütanne hemen yerinden fırladı; Mahfiruz, oianları haber verince kapıya doğru yürüdü; sürgüyü çekti ve açtı. Kandillerin solgun aydınlığmda canlanmış bir gece halinae, kara bir yüz, birer ak çerçeve ortasında kara gözler göründü, eşikte bir dev gibı durdu: Mahfiruz nerede? Valide Sultan istiyor! Genc kız sütanneye, sütanne 3e genc kıza baktı; birkaç saniye put g'bi kaldılar. Bu sırada başını uzatarak içeri bakan Kızlarağası, Mahfiruzu gördü; kolundan tuttu, çekti: Yürü!.. Çok kalmaz dönersin! Bırakın!.. Beni bırakm!.. Genc kızın «nzleri boğazında düğümlendi; gürültüden Şehzade Ahmedin uyanacağını düşünüyoı, bağıramıyordu. Bir dakika sonra iki tarafında iki hadımağası olduğu halde, dolaşık koridorlardan, sofalardan, hatta küçük avlulardan geçiriliyor; Safiye Sultanın dairesine doğru adeta uçuruluyordu. Safiye Sultanın yatak odasma girdiği zaman onu dört direkli, şal perdeli geniş karyolasmın içinde yarı çıplak oturmuş olarak buldu. Mahfiruzu görünce dışlerini sıkarak başını salladı: Sen Türkmen şarkılarını nereden biliyorsun? Mahfiruz sarardı; elleri ve kolları sarkü. Safiye Sultan bağırdı: Çabuk söyle!.. Şey... Beni bir Türkmen bsyine satmışlardı da... Pek küçüktüm o zaman... Orada beş altı sene kaldım da... Nerede?.. Adı ne?.. Kazdağında.*. Budak Bey... Safiye Sultan çok yorgun ve sınirli görünüyordu: ', Eger yalan çıkaısa seniri etletini! çımbızla koparacağım! Hadımlara emretti: Bunu Dilnuvaz kadına vein!.. Bodruma götürüldü; bir ay evvelki hayat yeniden başladı. Yalnız Dilnuvar kadın şimdi onu hoş tutuyordu. Acaba neden? Ertesi sabah Şehzade Ahmed gozlerini açar açmaz genc kızı sordu. Cnnfeda, Valide Sultanın çağırdığmı, oraya gittiğini söyleyince arkasına dayandı, başı öne doğru düştü ve taş gibi kaldı. Biraz sonra Hazinedar Mustafa Ağa sarışın ve güzel iki kızla geldi. Bunları Vaîide Sultanın gönderdiğini, Mahfiruz adındaki hoyrat cariyenin de lâyık oldugu yerde alıkonduğunu söyledi. Mahkeme, dün mütecavizleri cezalandırdı | II )) | ŞEHİR tSLERl Vali, bu akşam gidiyor Vali ve Belediye reisi Lutfi Kırdar, bu akşam Ankaraya hareket edecelrtir. Lutfi Kırdar, Ankarada şehre aid tr'rçok işer hakkmda muhtelif vekâletlerle temaslarda bulunmakla beraber bilhassa beş milyon liralık istikrazın sureti sarfı etrafında görüşmeler yapacaktır. Evvelki gece Tahtakalede bir kına gecesinde patlak veren ve bir çalgıcının yaralanmasile neticelenen bir hâdise, Adliye koridorlarında büyük bir kavgaya daha yol açmıştır. Tahtakalede Salihin baldızının kına gecesinin yapılması münasebetile önceden Bu tedbirler siyasî, askerî ve harb iktıbir saz takımının getirılmesıne karar verilmis, kemancı Ali, babası, klârnet Emin sadiyatı mahiyetinde olacağmdan bu işleri ve dördüncü bir çalgıcıdan mürekkeb dare için üç muhtelif komisyon teşkil ediheyet, gelerek icrayi ahenge baslamıştır. ecektir. İki &radaki ittifakın siklet merkeEllerine kına konulan gelinin bir avu zi askerlığe ve harb idaresine aid olduğundan ittifak muahedesinin açık maddeleri, cuna aynca ekmek ve para konulacağı yahud guli protokollarile kumandanm tevsırada bozuk para bulunmamış, Salihin hidi temin edilecektir. İki taraf biribirine karısı Kadriye hemen çalgıcılara koşarak mütehassıs ve işçi vermek suretile yardım bir 25 kuruşluğu bozdurmak istemiştir. edecektir. Bahusus Almanyadaki işçi nokSalih, karısmın çalgıcılarla konuştuğunu anı Italyadan sevkedilecek amele ile ikgörünce tepesi atmış ve kavgaya basla mal edilecektir. mıştır. Çalgıcılar evden bir aralık nasılZaten Almanya ile İtalya şimdiye kasa çıkmak imkânım bulmuşlar, fakat biraz sonra arkalarından yetişen Salihle kardeşi daı Berlin Roma mihveri ve Komünist Entemasyonali aleyhindeki mücadele namı Hasan, tekrar onlara yetişmişlerdir. Saltında siyaset vc diplomasi sahalarında lih, Aliyi döverken Hasan da bıçağını daima beraberce hareket etmiş olduklaçekmiş, Aliyi ensesinden yaralamıştır. mdan şimdi imzaladıklan resmî ittifak Dün, nöbetçi cürmümeşhud mahkeme muahedesi yeni bir vaziyet ihdas etmiş olsinde duruşma yapılmıştır. Aliyi döven mıyacaktır. Bu daha ziyade bir nümayiş Salih 30 gün, yaralıyan Hasan ise yaşı ç«kil edecektir. Şu kadar var ki ahvalin küçük olduğundan 29 gün hapse mah ekil ve icabına bir plân ve program ile kum olmuştur. ^apacakları hareketleri evvelden tespit etMahkemenin kararından sonra Adli miş oluyorlar. Gerek Almanya, gerek îye merdivenlerinden inilirken Alinin kar alya siyasî ve diplomasi hareket ve faalideşi Hüseyin vak'ayı yeni haber aldığın yetlerindeki serbestiyi bu yeni muahede dan koşarak Adliyeye gelmiş ve ağabeyi ile son derecede tahdid etmiş bulunuyor. sinin yaralandığını da duyunca: Almanya ile İtalya arasındaki askerî « Ben onlara gösteririm» demiştir. Bunu işiten, samilerden ve Salihle Hasanın komşularından Ferdane ile Samiye, Hüseyinin üzerine hücum edip bir sürü hakaret savurunca Hüseyin hemen Müddeiumumiliğe başvurup henüz Adliyeden çıkmamış olan Ferdane ile Samiyeyi şikâyet etmiştir. Bunun üzerine derhal cürmümeşhud yapılmış ve tekrar mahkemeye girilmiştir. Duruşmada şahidler Ferdane ile Samiyenin Hüs«yine hakaret eth'ğini söylemişler, Ferdanenin yaşı tayin edilememiş,1 duruşma umumî hükümlere tâbi tutularak ayın 29 una bırakılmıştır. .. t ttifakın mevcud vaziyeti fenalaştırıp fenalaştırmıyacağım yakın bir istikbal göserecektir. Şu kadar var ki îspanyadaki talyan ve Alman gönüllü kuvvetlerinin esmen ve kat'î olarak geri çekilmesi bu muahedenin imzası zamanına tesadüf eyemesi, ortadaki gerginliğin hafiflemesine ok yardım edecektir. İngiltere ile İtalya arasında geçen sele nisanda imzalanıp senenin sonunda tat)ik mevkiine konulan Akdeniz anlaşmaının bir şartı olan îspanyadaki gönüllüerin geri ahnmasile İngiliz İtalyan müıasebatı tabiî bir şekil almış olacaktır. , Çünkü iki arada belli başlı bir mesele almamışhr. îtalyanın resmî davası Frana iledir. Arnavudluğun işgal ve ilhakı îniltere tarafından Akdeniz anlaşmasını bozan bir hareket sayılmamıştır. İspanyada ecnebi bir kuvvet kalmadıktan sonra Franko'nun Madriddeki zafer a aymda söylediği nutukta haber verdiği zeçhile takib edeceği müstakil siyasetin stikameti ne olursa olsun îngiliz îtalyan anlaşmasırı feshetmeğe sebeb teşkil etmiyecektir. Şimdilik vaziyette sulhü cidden ehdid edecek bir tehlike yok demektir. Motörlü temizlik vasıtaları Belediye, üç senelik temizlik işlerı motörleşme programını hazıriamıştır. Motörlü temiz.lık vasıtalarınm miktan, Yapılacak şey, iyice tetkik ettikartırılacaktır. ten sonra derhal bu inşaatı tatil ve Asfalta çevrilmekte olan yollann mik*/ bu ara,ziyi istimlâk ederek tekrar tarı üç sene zarfmda fazlalaşacağı için halkın istifadesine arzetmektir. bu yollann temizliği için lâzım olan veBundan sonra satılacak mahaller, saitin şimdHen temini icab etmektedir. imar komisyonunun tetkikinden geçmedikçe ve müsaadesi olmadıkMısırçarşısı ça satılmamalıdır. Belediye, Mısırçarşısmm yardımcı hâl Yoksa bu şerait dahilinde yavaş haline getirilmes: için yüz bin liralık bir yavaş, bütün Ada çamlan ve çamtahsisat avıracaktır. Bu para, Belediye lıkları, kısa zamanda satılıp gide Bankasmdan almacak olan beş milyon cektir; divoruz: iradan tefrik edilecektir. DEMlRYOLLARINDA Yolcular, gayet rahat seyahat ' edecekler Demiryollan idaresi, trenlerde bir kısım vatandaşlann muhtelif usullere başvurarak birkaç kişilik yeri işgal etmek suretile yolculuk yaptıkları halde b'r kısım vatandaşlann yer bulamayıp rahatsızlık içinde seyahat ettiklerini nazan dikkate almış, bir karar vermiştir. Bu karara göre, tren yolculuklanna aid biletler numaralı olacaktır. Numaralı biletlerle her yolcu vagonda nereye oturaf ağını bilecek, trene nekadar geç ge lirse gelsin, yeri müemmen bulunacaktır. Bu suretle trenlerde sık sık görülen yer ihtilâflan da önlenmiş olacaktır. Prostun çalışmaîari Doğru değil mi? iki dost... Birincikânun gelmiş ve soğuklar başlamıştı. Şehzade Ahmed çıtırdıyarak yanan ocak karşısmda, kuştüyünden bir yatakta, derin ve rahat bir uykuya dalmıştı. Canfeda kalfa sofadaki divana uzanmıştı; Mahfiruz ise kapının dibindeki büyük mindere büzülmüştü; dışanda nöbet bekliyen hadımağalarına güvenemiyor; kendisi de iç tarafta nöbet tutuyordu. Ortalıkta belli belirsiz bir kandil ışığı ve derin bir sessizlik vardı. Bir aralık genc kız başını kaldırdı; kulağın. duvara dayadı: Hafif ayak sesleri yaklaşıyordu. Veliahd dairesinin kapısından başka girilecek yeri oltnıyan, ilerisi her zaman kapalı olan bu koridora bu zamanda kim gelebilirdi! Tahmin için vakit kalmadan kapı hafifçe vuruldu. Kız dimdik oldu; Canfeda kadına doğru iki adım attı. Kapı yeniden vurulunca Canfeda kadını hafifçe omzundan sarstı. Genc sü 16 Şehircilik mütehassısı Prost, Eminönü meydanıle Taksim kışlası ve müştemi DENİZ 1$LERİ âtının ve Tepebaşı bahçesinin plânlarıMuharrem Feyzi TOGAY m bitirdikten sonra Mecidiye köyünün Karadenizde sis hâlâ devam nazım plânmı hazırlıyacaktır. ediyor MÜZELERDE Mecidiye köyü Şişliye çok yakın buMuhtelif limanlardan gelen malu lunduğundan aradaki irübatm temini mata nazaran bilhassa şarkî KaradenizAyasofya müzesi zengin bir ;özönünde tutularak Şişli deposu önüne de sis devam etmektedir. Bu yüzden vakadar olan tramvav hattı, köyün içerisi purlann seferlerinde kânr.len rötar hale getiriliyor Kızlar Canfeda kadmm eteğini öper ne kadar uzatılacaktır. vardır. Maarif Vekâleti, Ayasofya müzesinin ken Mustafa Ağa elini dudaklarma doğSapanca trenleri .çinın zenginleştirilmesine karar ver Açıkta kalacak memurlara Liman projeleri ru götürüp uzaklaştırdı: Devlet Demiryollan idaresinin her se miştir. Vekâletin bu işe memur ettiği tazminat Münakale ve Muhabere Vekâleti, li Bir sözüm var... ne tertib ettiği Sapanca tenezzüh trenle komisyon, Topkapı müzesinde çalışarak Belediye, memuriyetleri lâğvedilen ve manlann inşaat projelerini gözden ge rinin yapılmasma dünden itibaren baş Ayasofya müzesine konulacak eşyayı Demek istiyordu. Canfeda on beş seyahut görülen lüzum üzerine açıkta ka çirmeğe baslamıştır. lanmıştır. Adapazanna kadar giden bu ;eçmektedir. nedenberi tanıdığı bu namuslu, açık kalblan memurlar için yeni bütçede on bin Mudanya hattında yaz mev trenlere rağbet fazla olmuştur. Ayasofya müzesinin dahıli, devirlere h Habeş kölesine doğru uzandı. Musta liralık bir tazminat tahsisatı koymuştur. simi ilâve postaları göre [kısımlara ayrılacak, yeni tarihî fa Ağanm yalnız dudaklan kımıldadı: CEMİYETLERDE Malî senenin yaklaşması dolayısile ian'at eserlerile süslenecektir. Bu meDenizbank Mudanya hattmda yaz Yemeklerden ve sulârdan kork! kadroda yapılacak değişiklikleri tespit mevsimi ilâve postalanna dün başla Eksperler cemiyeti kongresi /anda, Çinili köşkün zengin koleksiyonO kadar yavaş söylenmişti ki Canfeda etmek üzere teşekkül eden komisyon, bu mıştır. Dün, limanımızdan Mudanyaya lanmn da Ayasofya müzesine nakli muGeçen sene kurulan Türk yeminli bunlann birer fısıltı mı yoksa keüme mi hafta içinde mesaisini bitirmiş olacak, ki vapur hareket etmiştir. karrerdir. açıkta kalacak memurlara verilecek tazeksperler kurumu, bugün Ticaret Odaolduklarmı ancak Mustafa Ağa çekilerek Ayasofya bahçesi, bir park minatı tayin edecektir. C. H. PARTİSİNDE sında senelik toplantısmı yapacaktır. irilecek, buraya Ayasofyanm haline gekapı kapandığı zaman anladı. inşası zaAarkasî almamîyor Şimdi hem korkusu, hem de cesareti VÎLÂYETTE manındaki Bizans san'atmı tebarüz ettiÇınarcığa tenezzüh İstanbulda dilencilerin tahmin edil:en eselrer konulacaktır. artmıştı. Çünkü gizli hislerin yarattığı Cumhuriyet Halk Partisi Küçükpazar Daireler açılıyor şüphe bir hakikat olmuştu; buna karşılık diğinden çok daha fazla olduğu anlaşıl nahiyesi, her sene olduğu gibi, 28 mayıs Muhafaza edilecek tarihî mıştır. Şimdiye kadar 300 den fazla di 19 mayıs bayramı dolayısile cuma güHazinedarağanın dost olduğunu anlamışpazar günü, Şirketi Hayriyenin 71 nu eserlerimiz lenci yakalandığı halde şehrin birçok nündenberı tatil olan devair ve mektebtı. yerlerinde el'an tese'ül edenlere tesadüf maralı vapurile Çınarcığa bir tenezzüh Eski eserleri koruma heyeti, İstanbuler, bugün tekrar açılacaktır. tertib etmiştir. Kapıya arkasmı verdiği zaman eşikle olunuyor. [un imarı dolayısile şehirde muhafaza ve Şehzade Ahmedi gördü, iri gözlerle sütiamir edilecek ab'delerle eserleri tespit KÜLTÜR tSLERt nineye bakıyordu. Birdenbire bir büyük stmek üzeredir. adam gibi kaşlannı çatmıştı. Canfedaya Imtihanlar Heyet, imar plânma göre aynen mudoğru yürüdü ve sordu: hafaza edilmesi lüzumlu görülen eser Bu sene ortamekteb ve Lselerde ol Mahfiruz gelmedi mi? leri kat'î surette tespit edecektir. gunluk imtihanları haziran sonuna ka Gelir, aslanım; üzülrpe! dar bitirilecek, 30 haziranda tatile başBu eserler arasında yerinde muhafaza lanacaktır. edilecekleri olduğu gibi, bozulmada" Ne vakit? başka yere naklolunacaklardır. Vilâyet ilk tedrisat meclisinin verdiği îki sarışın cariye gözlerine çarpınca onları dikkatle süzdü ve yüzünü buruştur karar mucibince ilkmekteblerde tedri Ağır yaralandı sat, 12 hazirana kadar devam edecek ve du: 15 haziranda imtihanlara başlanacaktır. Tophanede Ford antreposu vinci üze Bunlar ne? İkml mtihanları, temmuzun dördünde rinde oynıyan 12 yaşında Jak, ayağı ka Büyük Valide Sultan göndermiş; başlıyarak 15 temmuza kadar devam eyarak nhtımm üzerine düşmüştür. Baaslanımm gönlü hoş olsun diye... decektir. şmdan ağır surette yaralanan çocuk, Istemem... Bunları geri yolla!.. hastaneye kaldınlmıştır. Disiplin tedbirieri Ben Mahfiruzu isterim! Maarif Vekâleti, mekteblerde talebeAnnesinin dairesine doğru hızlı hîzlı lere verilen inzibatî cezalann şekilleri gitti. üzerinde mühim değişiklikler yapmıştır Nüshası 5 kuruştur Canfeda iki cariyeyi dibdeki odaya Dis^pline riayetsizlik gösteren talebe Haric 1 Türkiye yolladı; orada ve kapıda bekliyen hala şiddetle cezalandırılacak, bunlardan usicin 1 icin yığı işaretle çağırarak yavaş sesle kısa bir lanan, derslerine çalışan ve hareketleri 1400 Kr. 2700 Kr. Senelik emir verdi. Halavık iki cariveyi önüne ni.ıslah*ettiği için mükâfat alanlar, mü 750 > Altı ayhk 1450 » Galatasaray liseai talebe resi m sergilerinin sekizincisî de açıl Üç ayhk kâfatlarla cezalarını affettirebilecek 400 > katarak odaya girdi. SOO > lerdir. 150 > Bit avlık l'oktur mıştır. Yukarıdaki resim, sergiden bir köşeyi gÖsteriyor. lArkası var) f Galatasaray talebe resim sergisi açıldı J Cumhı u r i y et Abone şeraiti j