14 Nîsan 1939 CUMHURİYET uj*a. 'i<LVL Filistinde yeni karısıklıklar Petrol boruları tahrib ve 3 kişi öldürüldü IBaştarafı 1 inct sahiiedei Türkiye Amerika ticaret anlaşması Gören körler Iki gözü de kör olan heykeltraş Vidal, on parmağının gözlerile, yüksek san'at eserleri viicude getirmiştir San'atkâr Vidal, heykelini yapacağı bir aslanm vücudünü tetkik ediyor Hitlerin doğum gününde Yeni hükümlerin iki tamühim nümay işler olacak rafın nef'ine olarak geVarşova 13 (a.a.) Hitler'in doğumunun ylıdönümü münasebetile bu aym 20 sinde Danzigde mühim nümayişler yapılacaktır. Kurjer Polski'nin öğrendığine göre Danzig parlamentosunun nasyonal sosyalist meb'uslan, o gün bir toplantı ya parak, 1 Milletler Cemiyeti âli komitesi nin ıstıfasım, 2 Danzig'in Ruhen Almanya ile birlik olduğunun ılânını, 3 Serbest şehrin kanunî statüsünü kat'î olarak tanzim etmek maksadile müzakerelere girişilmesini istiyeceklerdir. dinde en şiddetli bir surette protesto et mişrir. Donzig dovası Vucudümüzün en devamlı, binaenaleyh en fazla faaliyet sarfeden, hareketi ihtiyanmıza bırakılmiî uzuv, hiç s.üphe yok, gözdiir. Böyle olunca da, en çok yaptığımız hareket, görme hareketidir. Uykudan uyandığımız zaman, daha aklımızı başımıza toplamadan, ilk iş ola rak etrafı görürüz. Her hareketimize takaddüm eden hâdise, görme hâdisesidir. Yiyeceğimiz lokmayı, yazacağımız yazıyı, atacağımız adımı, önce bakıp görür, sonra yer, yazar, atanz. Hayata kıymet evrdiren şeylerin başmda, o hayatm teferruatını sayesinde gördüğümüz göz nuru gelir. Bütün bu hakikatler, o nimetten mahrum olan körlerin en bedbaht insanlar olduğu hakikatini meydana koyuyor. Fakat, körler, hakikaten, zannedildiği ka dar bahtsız insanlar mıdır? Dikkat edersek, körlerin ekserisinin, dünyanın bu en acı mahrumiyetile telif kabul etmez derecede neş'eli insanlar olduğunu görürüz. Körlerin diğer bir hususiyeti de, tıpkı gözlü insanlar gibi, hiç yadırgamadan, görmckten bahsetmeleridir. Birinci hassaya inkıyad, digerine dil alışıklığı diyebiliriz. Ancak, körleri, görme kabiliyetinden büsbütün mahrum farzetmek de doğru olmaz. Muhakkak ki körler de gözlüler gibi görürler; şu farkla ki, görmeleri gözle değil de, elle vaki olur. Görmek mefhumuna gözlüler kadar geniş mikyasta tasarnıf eden körlerden meşhur birkaç simanın hayatını tetkik edersek, körün nasıl gördüğü hakkında iyi bir fikir edinmiş oluruz. * * * Kör deyince, gözümüzün önüne gelen, ekseriyetle içtimaî seviyesi ortadan aşağı bir tiptir. Nedense, körleri mutlaka yoksulluğa mahkum, içtimaî hayatın üstün tabakalarında yaşamağa liyakatsiz in sanlar farzederiz. Halbuki, körlerin içinde, çoğu gözlülerden üstün kabiliyet ve istidadda nice şahsiyetler yetişmiş, hatta maluliyetlerin en feciine uğramış olma ları itibarile, gösterdikleri kabiliyet bakımmdan, hemcinslerinin kat kat fevkine cıkmışlardır. Eski Yunan tarihine kadar gerilersek, İlyad ve Odise mübdei Homer'i, daha yakınlara gelirsek îngiliz şairi Milton'u, birer kör dâhi olarak karşımızda bulu ruz. Daha yakm tarihlerde, Cambridge Üniversitesinde, Saunderson isimli, kör bir riyaziye profesörü bulacağız. Göz demlen nimetin ne olduğunu bilmiyen, ömründe bir zerre ışık görmeyen bu adam, talihin veya tesadüfün garib bir cilvesi olarak, optik kanunları tedris eder, ışığın ve renklerin mahiyetleri hakkında tak rirde bulunur, rüyet nazariyesini anlatır, ziya hüzmelerinin adeselerden süzülüp geçişini tarif ederdi. Gene İngilterede, Posta ve Telgraf Nazırlığı yapan Favvcett ismindeki körü, hayat merdiveninin basamaklarım gör meden çıkan ve yükseîmeğe muvaffak olan gözsüzler arasında sayabiliriz. 25 yaşmda iken ve siyasî hayata ilk adımını athğı sırada, bir av esnasmda kör olan Favvcett'in, hayatı nasıl gördüğünü kendi ağzından dinliyelim: «Gözümü kaybetmeme sebeb olan hâdiie bundan beş sene ew«l vuku buldu. Ava gitmiştim. Bir arkadaşımın, iki defa üstüste patlayan silâhı iki gözümü birden kör etti. O dakikayı tamamile hatırlıyorum. Güzil bir sonbahar ikindisi idi. îngilterenin en güzel manzarah bir vadisinde idik. Sonbahar güneşi, bu güzel manzara üstünde bütün şa'şaasile parlıyordu. Bütün bu tabiat güzelliklerinin, hiçbir insanm aydınlalamıyacağı bir gece içinde kararıp kaldığuıı anladım. Bu, müthij bir darbe idi. Fakat, ümidâizli ğim on dakikadan fazla sürmedi. Irademi topladım, bütün müşküllere, azim ve cesaretle göğüs germeğe, o zamana kadar nasıl yaşadımsa öylece devam et meğe ve hayatımı, ayni gayelere, ayni ümidlere, ayni emellere bağlamağa karar verdim. Bu azmimi hiçbir zaman elden bırakmadım.» Bu kör nazır, boş zamanlarında ata biner, patinaj yapar, halta balık av:na çıkardı. İşte fevkalâde ciddî, dikkatîi ve gayet ince eleyip sık dokuyan bir adamdı. Çok fazla dikkate muhtac işler için gözün şart olmadığına diğer bir misal de, Gompbell ismindeki Amerikalı kördür. *| Campbell, üç yaşmda iken, gözüne bir akasya dikeni batması neticesinde kör olmuştu. Fakat musikî öğrendi ve profesör oldu. Körlerin vücud ve zihin kabiliyeti itibarile gözlülere faik olduğunu iddia eden Campbell, gözü gören insanlar için pek güç, hele körler için tamamen imkânsız olan Mont Blanc'a tırmanmak işini başarmiî, bu sayede bütün efkârıumumiyenin alâkasını celbetmişti. Lon drada açtıgı körlere mahsus kolejde, jimnastik yapan, patenlerle kayan, yüzme, kürek çekme ve bisiklet dersleri alan, bu dersler sayesinde, kafileler halinde Londarada kilometrelerce yol alarak herkesi hayretler içinde bırakan talebeler yetiş tiriyordu. Bu hâdiseler, körlerin, kendilerine mahsus görüş vasıtalarının mevcudiye tinden ziyade yaradıhş itibarile fezla azimkâr ve zeki insanlar olduklanna; gözlerini keybetmek suretile uğradıklan büyük felâketin, azimlerini ve zekâlarını azaltmak şöyle dursun, arttırdığına delil teşkil ettiği söylenebilir. Ancak, meselâ kör san'atkârlar içm sadece böyle bir iddia varid olamaz. Körlüğüne rağmen, şaheser diye tevsif edilebilecek nefasette eserler vücude getiren heykeltraş Vidal bu san'atkârların en başmda gelir, Vidal, mütemadiyen hayvanlar orta smda yaşar, mütemadiyen hayvan ana tomisile meşgul olurdu. Meselâ, bir beygirin ayaklarını muayene edeceği zaman dizçöker, model ittihaz ettiği bu hay vanla uzun uzun konuşarak onu okşar, sever, kımıldamaması için türlü türlü şaklabanlıklar yapar; sonra işe başlardı. Bu tarzda çalışarak vücude getirdiği hayvan heykellerinin herbiri harikulâde güzel şeylerdir. Vidal, vahşi hayvan heykelleri de yapmış, onlarda da ayni muvaffakiyeti göstermiştir. San'atkâr, bu yırtıcı mahluklann heykellerini yapmak istediği zaman, kendisinden evvelki artistlerin eserlerine müracaat eder, anatomileri onlar üzerinde tetkik ederek çalışırdı. Yalnız, bir gün, yapmağı tasarladığı bir aslan heykeli için canh modele ihtiyac görmüş, bır cam bazhaneye müracaat etmişti. Orada, aslan mürebbisinin refakatinde, cambaz hanenin en azıh aslanını uzun uzun sevip oksamış, muayeneden gecirmişti. Bir tek defa yaptığı o muayeneden sonra vücude getiridiği kükreyen aslan heykeli cid petrol borusu, birçok yerlerde hasara uğAnkara 13 (a.a.) Türkiye ile Aratılmıştır. Asiler, boruyu tahrib ve tümerika Birleşik Devletleri arasında 1 nifek kurşunile delikdeşik ederek petrol san 1939 da Ankarada imza edilmiş olan kaçmasına sebebiyet vermişlerdir. ticaret anlaşmasmm ana hatlannı evvelce Mısırdaki müzakereler bildirmiştik. Mezkur anlaşma esasları Kahire 13 (a.a.) Dün öğleden sonra Başvekil Mahmud Paşa, Kralın da mer'iyet mevkiine girecektir. Tarafeyn başkâtibi Mahir Paşa, Mısırm Londra mallan «şartsız en ziyade müsaadeye sefiri ve Arab devletlerinin mümessilleri mazhar milleb> muamelesi kaydından isve bilhassa Süudi Arabistan prenslerin tifade etmekte devam edeceklerdir. den Prens Faysal'm iştirakile yapılan bir Anlaşma, muvakkaten 5 mayıs 1939 toplantıda Londradaki Mısır sefiri tara da mer'iyete girecektir. Tarafeyn mallan fmdan getirilmiş olan ve Filistinin müs şartsız en ziyade müsaadeye mazhar miltakil devlet olarak ilânına takaddüm ede let muamelesi kaydından istifade etmekcek intikal devresinin müddetini on sene te devam edeceklerdir. olarak tespit eden îngiliz projesi tetkik Amerika Birleşik Devletleri muhtelif edilmiştir. hrac mallanmıza değişik nisbetlerde tenArabların bu intikal devresinin beş se zilât yapmış ve bu tenzilâtı anlaşmanın neye hasredilmesi için ısrarda bulunmuş mer'iyeti müddetince muhafaza edeceğioldukları beyan edilmektedir. ni konsolide etmiştir. Bellibaşlı ihrac üToplantıdan evvel Kralın başkâtibi, rünlerimiz üzerinden alınacak tenzilâtlı Sionistlerin lideri Weimann'la görüşmüş gümrük resımleri şunlardır: tü. Sigaralık yaprak tütünün «saplı» beher Sariyeye iltica eden çeteler libresinden 30 sent, libresinin kıymeti 7 sentten yukan olan kuru incirin beher libLondra 12 (Hususî) Filistin çete reislerinden Abdürrazzak, 17 arkada resinden 3 sent, aslında çekirdeksiz olan şile beraber bugün Suriye hududuna il kuru üzümün beher libresinden 1 .j/2 sent, tica ederek, Fransız makamatına teslım kabuksuz fmdığın beher libresinden 8 olmuştur. sent, muhtelif kilim, halı ve yol kilimlerinin beher ayak murabbaından 30 sent, Fuar için hazırlık kıymet üzerinden yüzde 45 ten aşağı olEdirne, (Hususî) 1939 beynel mamak şartile, kabuklu fıstığin beher milel Izmir fuanna geçen senelerden da libresinden 1.1/4 sent, kabuksuzun beher ha geniş ölçüde iştirak edecek olan Trak libresinden 2.'/2 sent, haşhaş tohumunun yanm fuar hazırlık komitesi de bugün u yüz libresinden 16 sent, palamut hulâsamumî müfettiş Kâzım Diriğin riyaseti al smdan kıymet üzerinden yüzde 7,5, metında toplanmış ve bazı kararlar almış yan kökü hulâsasından kıymeti üzerinden tır. öğrendiğime göre komitenin «Kadm yüzde 15, kuşyeminin beher libresinden lar kolu» da bu hafta sonunda toplanacak 3/4 sent, lüle taşınm kıymeti üzerinden ve ince elişlerini hazırlayacaktır. yüzde 10. den bir harikadır. Vidal, atölyesinde çalışırken, körlüğünü hissetmek mümkün olamazdı. Yal nız, aradasırada, eserinin heyeti umumi yesi hakkında fikir edinmek istedikçe birkaç adım geri çekilir, ellerini heykelin orasında burasında gezdirerek is.ini'mu ayeneden geçirirdi. Denilebilir ki, tabiat bu emsalsiz san'atkânn on parmağının ucuna on tane göz takmak suretile, ik: gözünün noksanını fazlasile telâfi etmiştir. Körler hakkmdaki şu umumî kaide nin en büyük nümunesi Vidal'dır: Körler, parmaklarile görürler. Nitekim, «rüyet, uzaktan temasbr» diyen ve görmenin değil, elle dokunmanm asıl olduğunu kabul eden bir söz vardır. Filhakika, muhitimizdeki eşyanın hakikî varlıklannı gözlerimizle kavradığımız zannı yanhştır. Nitekim, meselâ su içine daldırılan nişletilmesi muhtemeldir Berlinden Varşova gazetelerine bildirildiğine göre Aîmanya 15 nisanda Lehistana hücum edecekmiş Menedilen üniformalar Varşova, 13 (a.a.) Lodz makamatı, Alman ekalliyetini Südet Almanlarınkine müşabih olan üniformalarmı giytnekten menetmiştir. Yeni bir demir fabrikası kuruldu Varşova 13 (a.a.) Polonya hükumeti, Sandamiez endüstri mmtakasında yeni bir demir fabrikası kurmağa karar vermiştir. Coğrafî vaziyeti itibarile burası hava bombardımanlanndan masun olacaktır. Almanya, 15 nisanda Lehistana taarruz edecekmiş Paris 13 (a.a.) Oeuvre gazetesi, Berlinden istihbar ediyor: Almanyanın 15 nisan tarihinden iti baren Polonya üzerine yüfümeğe hazır olacağı ve diğer taraftan Berlın hüku metinin Franko'ya mutlak surette emniyet edilebileceği mütaleasında bulunduğu tahmin olunmaktadır. Leh matbuatının neşriyatı Almanyamn hazırlıklart Varşova 13 (a.a.) Gazetelerin ekseriyeri Almanyamn askerî ve iktısadî hazırlanmasına uzun makaleler tahsis et mişlerdir. Ekspres Poranny, bugünkü Alman yanın iktısaden bitik olduğu kanaatinde ısrar etmektedir. Varşova 13 (a.a.) Polonya mat buatı, sakin fakat azim fiade eden bir eda ile Alman gazetelerinin Polonya îniltere itilâfı kakkındaki tehdidlerini red ve çerhetmektedir. Gazeta Polska, Polonyanın komşula • * rına karşı girişmiş olduğu ademi tecavüz taahhüdlerine sadık olduğunu teyid et n mektedir. Polonya İngiltere itilâfı, iki taraflı ve tedafüî olup kimse aleyhine müteveccih değildr ve hiçbir hususta Polonya siyasetini değiştirmemektedir. Nihayet Gazeta Polska, Alman matAlmanlar Lehistandan kaçıyorlar buatının Mareşal Pilsudski'nin niyet ve Binek otomobilleri, her nevi şasileri ve Berlin 13 (a.a.) «Garb Polonya aksamı, karoseri aksamı, tekerlekleri ve birliği» nin itisaflarından kaçan Polon tasavvurlarını bizzat Polonya hükume aksamı yüzde 60, her nevi elektrikli teb yadaki Alman ekalliyetinden 100 kada tinden daha iyi tefsir etmek iddiasmı ederit makine ve cihazlan yüzde 12, radyo rının Danzig'e iltica etmiş oldukları haber be mugayir addetmektedir. Bu gazete, netice olarak diyor ki: ahize cihazları yüzde 75, radyo için bir verilmektedir. Polonyadaki Almanların « Polonya, Almanyaya karşı girişleştirilmiş müteferrik parçalar yüzde 88, birçok hakaretlere maruz kalmış olduk miş olduğu taahhüdleri daima ihlâskârane yazı, hesab, kayıd, tefrik ve tasnif maki lan ve hatta bunlara aid emlâkte yan tefsir etmekte ve Almanyamn da İngiltebir değneği, gözlerimiz, ortasmdan kırıl neleri yüzde 12, bazı nevi işlenmiş deriler gınlar çıkarılmış olduğu bildirilmektedir. re Polonya mukareneti karşısmda bu mış gibi gördüğü halde, ayni değneği yüzde 40, bazı nevi ağır derilerden yüz Lehistan aleyhine beyannameler veçhile hareket etmesinden başka bir atıldı elimizle muayene ettiğimiz takdirde bude 5. şey arzu etmemektedir.» Danzig 13 (a.a.) Danzig statüsü, nun dümdüz olduğunu derhal anlanz. Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye Danzig topraklarına Polonya trenlerin Litvanyada darbei hükumet Karanlıkta bir odaya girdiğimiz za teşebbüsü man, gözlerimizin rehberliğini derhal den ithal edeceği mal bedellerini serbest den serbest şehrin idaresi aleyhinde yazıldövizle ödiyecektir. Türkiye de her bir mış bir takım beyannameler atılmasını Varşova 13 (a.a.) Polonya mat • • kaybederiz. Eğer o karanlık odaya birşey aramak için girmişsek, ellerimiz masa, takvim senesi içinde yapacağı mecmu it Varşova hükumeti nezdinde şiddetle pro buatı, Litvanya memurlarının şimdiki Cernins hükumetini devirmek ve yerine dolab gibi eşya üzerinde dolaşırken, göz halâtın asgarî yüzde 11 ine yakm Ame testo etmiştir. Tubelis'in riyaseti altında Alman taraflerimizin gayriihtiyarî kapanması, bu rikan ithalâtınm bedelini serbest dövizle Polonya protesto edildi rehberliğin, zannedildiği kadar zarurî ol ödiyecektir. Ancak bu mcmu ithalât Danzig 13 (a.a.) Son günlerde tan bir hükumet getirmek maksadile Bermadığını göstermeğe kâfidir. Danzig topraklarından geçen Polonya lin tarafından tertib edilmiş bir komployu lâfzı da, son îngiliz ve Alman kredilerine Uzun seneler kör yaşadıktan sonra mahsuben yapılacak ithalâtm senesi için trenlerinden atılan beyannameleri Dan ortaya çıkarmış olduklannı haber vermekbirdenbire gözü açılan insanlar, sanki en de bedeli ödenmemiş kısmı tabiatile dahil zig âyan meclisi Polonya hükumeti nez tedir. faydalı uzva kavuşmuş değil de, vücuddeğildir. Diğer taraftan Türkiyenin ihralerine lüzumsuz, hatta füzulî bir uzuv catı mevsimlik olması ve mecmu ithalâtm eklenmiş gibi şaşalayıp kalırlar. Anadan Nevyork, 13 (a.a.) Avrupadaki mandanı Amiral Bloch'u hâmil olan Pendoğma, yirmi beş yaşmda bir kör, teda ancak sene sonunda kabili tespit bulun ması dolayısile tediyatta bazı teahhurlar vaziyetin vahameti dolayısile deniz sigor sylvania zırhlısı, 65 dakika devam edevi neticesinde görmeğe basladığı zaman, bir gün evveline kadar çok samimî dost hasıl olmasmı tabü telâkki etmek icab ta şirketleri, Almanya ve îtalyaya gide cek olan geçidde en başta bulunacaktır. olduğu kimseleri tanıyamamış, ancak eder. Bedeli serbest dövizle ödenecek as cek veya buralardan gelecek mallann harb Bu gemilerin teşkil edecekleri prova hatseslerini işittikten sonra bunların kim ol garî Amerikan ithalâtı mefhumunu, bu muhtaralarına karşı sigorta edilmelerinin tı 16 mil olacaktır. duğunu anlamıştı. Delikanlı, körlüğünde, itibarla tam bir takvim senesi için mülâha ve bu iki milletin herhangi memlekete Ruzoelt'in oğlu İngilterede gidecek olan gemilerinin sigortaya konuloturduğu şehrin bütün sokaklarını, yalnız za etmek lâzım gelir. Southampton, 13 (a.a.) Amerika masınm ilga edilmiş olduğumı ilâve et ReısicumhuTunun oğlu James Ruzvelt, başına dolaşıyor, her istediği yere gideAnlaşmanın, münasebat hacmini, iki mişlerdir. Sigorta şirketleri, ayni zamanbiliyordu. Gözleri açıldıktan sonra so evvelki gece buraya gelmiştir. Mumaileyh kağa çıktığı zaman yolunu şaşırmıs, ge memleket nef'ine olarak daha ziyade ge da diğer limanlara aid sigorta primlerinin Çemberlayn'a bir nezaket ziyareti yapalene geçene yol sormağa mecbur oimuş nişleteceği kuvvetle tahmin olunmakta de attınlmış olduğunu ilâve eylemişlerdır. cak ise de seyahati tamamile hususî matur. Daha garibi, yirmi beş sene sonra dır. Amerikadaki Alman amelesi hiyettedir. dünyayı görmeğe başlıyan bu eski kör, memleketlerine dönüyorlar Bitaraflık kanununun İadili Yugoslavya Türklerinin yirmi beş senedir kullandığı eşyayı göz Vaşington, 13 (a.a.) Siyasî mehaVaşington, 13 (a.a.) Bitaraflık kalerile bakmca tanıyamamış, ancak göz fil, Amerikadaki Nazi ajanların Alman maarif işleri nunu» nun yeniden gözden geçirümesi lerini kapayıp elile yokladıktan sonra Üsküb, (Hususî) Yugoslavyada fabrikalarmda çalışmak üzere aslen Al meselesi hakkında Hariciye encümeninde isimlerini söyliyebilmiştir. man olan ameleyi toplamak üzere sarfetyaşayan Türkler Maarif ve Vakıf islerinbir kere daha dinlenilen Dr. Penvvich, Şu hale göre, körlerin, ellerile temas de hükumetin müzaheretini görmeğe baş mekte oldukları mesaiyi dikkatle takib Birleşik Amerikanm bütün iktısadî kuvetmektedir. ederek gördükleri şeyler hakkmdaki fi vetlerini mütecavizler aleyhine tevcih etlamıştır. Münevver Türklerin yaşadığı Donanmanın teftişi kirleri, gözlülerin, uzaktan bakarak edinmesini ve Panama kanalını muahedelcr dikleri fikirden daha kuvvetli, daha doğ muhitlerde cemaat ve cemiyet işleri munVaşington, 13 (a.a.) Bahriye Naahkâmmı ihlâl eden milletlere kapamasıru demektir. Bilhassa, tabiatin, körlerin tazam bir hale getirilmektedir. Üskübde zırı Svvanson, 27 nisanda sergi münasebenı teklif etmiştir. parmaklanna, burunlarına, kulaklanna, yaşayan Türkler 3 haftadanberi yaptıkları tile harb gemilerinin Nevyorka kadar gitAltın ithalâtı gözlerinin kuvvetinden bir miktannı da müteaddid toplantılarda cami ve mekteb meleri esnasmda Houston kruvazörünVaşington, 13 (a.a.) Ticaret Neğıtması denilebilecek olan fazla bir has meselelerini görüşmüşlerdir. 1938 1939 den Amerikan donanmasmın cüzütamlasasiyet verdiğini de düşünürsek, sadece Üsküb cemaat bütçesi 11,334,500 dinar rını teftiş edecektir. Svvanson'a kabinenin zaretinin istatistiklerine göre mart ayın* da Amerikaya yapılan altın ithalâtı, 365 parmaklarmı dokundurmakla sahte pa olarak kabul edilmiştir. îstifa eden eski ce diğer erkâm ve Âyan Meclisi Bahriye rayı hakikisinden ayırdeden körlerin, gözencümeni azasile ecnebi ataşenavalları re milyon 436 bin 437 dolara baliğ olmuş' maat azası Şerifin yerine Sadık Zeynel lülerden çok daha iyi görme kabiliyetine fakat edecektir. Zırhlı, 4 tayyare gemisi, tur. Bunun 250 milyon doları İngilter& sahib olduklannı inkâra mecalimiz kal intihab edilmiş, ülema meclisine seçilen 11 hafif kruvazör 5 ağır kruvazör ve 36 den ithal edilmiştir. Mart ayı ithalâtı, İdris Hayrullahm yerine de Hacı İlyas muhribden mürekkeb olan 70 gemi ge ÇekoSlovak buhranındanberi yapılan it maz. Şehsüvar intihab okmmuştur. çide iştirak edecektir. Donanma Basku halât arasında bir rekordur. H. BtLGİÇ Diğer taraftan Amerika Birleşik Devletlerine halen gümrük resminden muaf olarak ithal edilen bazı mallarımızın istifade ettiği bu muafiyet, anlaşmanın imtidadı müddetince konsolide etmiştir. Bu Leh elçisi Berline döndü mallar krom ve zımpara cevherleri, bo Varşova 13 (a.a.) Polonyanın raks, palamut, meyan kökü, sucukluk bar Berlin sefiri Lipski, vazifesi başına dön sak ve sairedir. mek üzere dün Varşovadan aynlmıştır. Lipski, Varşovada Beck'le görüşmüşBuna mukabil Amerikalılara da, ithal ettiğimiz muhtelif mallar üzerinden deği tür. Beck, dün İngiliz ve Japon sefirlerini ik nispetlerde gümrük tenzilâtı yapılmışde kabul etmiştir. tır. Tenzilâattan istifade eden bellibaşlı Hariciye Nazır muavini Kont Szem mallar ve tenzilât nispetlerini aşağıya beck, Yunan orta elçisini kabul etmiştir. yazıyoruz: Bu gazete, Polonya . İngiltere mukarenetile 1934 tarihli Polonya Almanya misakı arasında tenakuz bulunduğuna, Polonyanın Büyük Britanyanm esareti altına girmiş ve Polonyanın Pilsudski tarafından tespit edilmiş siyaseti terketmi; Almanyamn ithamları olduğuna dair Almanya tarafından ileri Varşova, 13 (a.a.) Hükumet ga sürülen iddiaların asılsız olduğunu ispat zeteleri, Lehistanın Almanyamn çevril etmektedir. mesine yardım etmek istediği, 1934 Leh Gazeta Polska, 1934 misakına aid müAlman anlaşmasına muhalif harekette buzakerelerin icrası sırasında bu misakla lunduğu ve İngiliz politikasının bir âleti Polonya Fransa ittifakı arasında hiçbir olmağa muvafakat ettiği hakkında Altenakuz mevcud olmadığının kabul edilmanya tarafından yapılan ithamları mütmiş olduğunu hatırlatmaktadır. Şu halde tefikan reddeylemektedir. ademi tecavüz misakı ile yegâne gayesi, sulhun müdafaası olan Polonya İngiltere itilâfı arasında böyle bir tenakuz mevcud olamaz. Diğer taraftan Lehistanın istiklâlini îngilterenin menfaatine ferağ edebileceği fikrini bertaraf etmek için istiklâline nekadar kıskancçasına nigehban olduğunu hatırlatmak kâfidir. Polonya, hiçbir zaman kimsenin aleti olmamış ve olmıyacaktır. Amerikadaki Almanlar memleketlerine dönüyor