29 Mart 1939 CUMHURİYET Madrid teslim oidu Müdafaa komitesi erkânı hükumet merkezinden kaçtı IBaştarafı 1 inci sahıredei Roma'da şenlik yapıldı Roma 28 (Hususî) Madrid'in Frankistlere teslim olması üzerine Romada muazzam bir miting akdedilmiştir. Başvekil Mussolini, Venedik sarayı meydanmda toplanan halkın şiddetli alkışlan arasında balkona çıkarak kısa bir hitabede bulunmuş ve demiştir ki: « İtalyan askerleri, General Franko'nun kıtaatile birlikte bugün Madrid'e girmişlerdir. Bolşevizm, Avrupada artık kat'î surette mağlub olmuştur.» lunduğunu bir tab evile şahsî bazı işlerini halletmek istediğini, yeniden edebî faaliyetine başlıyacağını bildirmiş ve iki İs panyol partisi arasındaki görüşmelerin kesilmesi hakkında da şu sözleri söyle miştir: « Nasyonalistler, müzakerelere başlamakla, cumhuriyetçilerin mukavemet kabiliyetini azaltmaya muvaffak olmuş lardır. Şimdi bundan istifade ederek görüşmeleri katetmişlerdir. Cumhuriyetçi İspanyada fikirler, şimdi, harbin nihayetinin yakm olduğu düşüncesine ahsmıştır. Bu sebebden dolayı, mücadele zihniyetini yeniden canlandır mak güç olacaktır. Eğer, zamanında, yani Katalonya ric'atinden sonra hemen derhal Fransa ve Ingilterenin araya gir mesile müzakerelere başlanmış olsaydı, vaziyet böyle olmazdı.» İngiliz milleti Romanyada bugün kü rejimin değişti mecburî askerliğe rilmesi isteniyor razı olacak mı? (Baştarafı 1 inci sahitede) Yugoslavya tarihî günler arifesinde bulunuyor Yugoslav birliğini kuran Surb, Hırvat, Sloven ve Müslüman unsurlar elele vermek için yeni bir teşkilât vücude getiriyorlar % iBaştaraft 1 inci sahitede) Köylü partisi reisi Maniu da vardır. Bu muhtırada, son buhran esnasmda Kralm müzakerede bulunmak üzere eski siyasî parti reislerini davet etmemiş olmasına teessüf edilmekte, Kralm son zamanlarda büyük bir mes'uliyet ve otorite deruhte etmiş olduğu kaydedilmekte ve milletle doğrudan doğruya temas haiinde bulunacak bir millî birlik rejimi tesisi istenilmektedir. Basvekilin mühim nutku Bükreş 28 (a.a.) Millî Kalkınma partisi cneclisinin dünkü toplantısmda hükumet azası mühim beyanatta bulun muslardır. Başvekil Kalinesko beyanatının haricî siyasete aid olan kısmmda hükumetin son enternasyonal hâdiseler esnasındaki va ziyetini anlatmış ve demiştir ki: « Son ÇekoSlovakya hâdiseleri sırasında Macaristan Rütenyayı ilhak etmek üzere bir yandan oraya girerken diğer taraftan seferberliğe başlamıştır. Daha geçen sonbah»rda Romanya böyle bir harekete iştirak edip etmiyeceği istimzaç edilmişti. Fakat Romanya dost ve müttefık bir devlete karşı yapılan bir harekete ştirak edemiyeceğinden dolayı bunu reddetmişti. Romanyanın akdettiği ittifak ara samimiyetle hulusla ve sadakatle hürmet ve riayet etmek azminde bulun duğunun herkesçe bilinmesini istiyor. Yeni vaziyet karşısmda da ve Rütenyanın Romanyaya ilhakı istenilmesine rağmen bunu da reddettik. Çünkü biz yabancı bir millet toprağını ilhak etmek istemiyoruz. Bununla beraber Macaristanm ekseriyeti yabancılar tarafından ikamet edilen bir toprağı ilhak etmesine mümanaat edilmemiştir. Romanyanın bu dürüst hareketine rağmen 14 martta Macaristanm seferberiik yapmakta olduğunu ögrendik. Bu seferbcrlik faaliyetle devam etmiş ve Romanya hududlarmda beş Macar kolordusu tahşid edilmiştir. Hâdiseler karşısmda gafil avlanmamak için her kime karşı o lursa olsun topraklarımızın masuniyetini müdafaaya karar vermis olduğumuzu ecnebi hükumetlere bildirdik. Silâh altına birkaç smıfı çağırdık. Ve ihtiyatlarm çağırılandan dört misli fazlasile silâh altma koştuklarmı gördük. Diğer taraftan hertürlü ihtilâtın önüne geçmek için de kuvvetlerimizi hududdan bir günlük yürü yüş gerisinde ve tahaffuz mmtakasında tah'id ettik.» Başvekil, son Alman Rumen iktısad anlaşmasını mevzuubahs ederek bu anlaşmanm kat'iyyen normal ve son siyasî hâdiselerle hiç bir alâkası olmadığını kaydetmiş ve memleketin siyasî istiklâline hiçbir suretle halel getirmediğini ve kat iyyen ekonomik mahiyette olduğunu teyiden beyan eylemiştir. Londra 28 (a.a.) Çemberlayn'in mecburî askerlik hizmeti hakkında her hangi şekilde olursa olsun vereceği kararı uzun müddet tehir edemiyeceği iyi haber alan mahfillerde söylenmektdir. Bu mahfHler, muhafazakâr teşekkül lerın murahhasları tarafından gelecek perşembe günü yapılacak olan içtimaa büyük bir ehemmiyet atfetmektedirler. Çünkü bu içtima esnasmda Çemberlayn, bu mesele hakkında beyanatta buluna caktır. Millî hizmetin takviyesi lehinde memleket efkârı umumiyesinde ve parlamen toda hasıl olan harekete işaret eden iyi haber alan mahfiîler, Deyli Telsjraf gibi bazı gazetelerin askere alma usulleri hakkında tekliflerde bulunduklarını ve bu projeden dolayı muhalif nazırların istifa edeceğinden bile bahsettiklerini kaydeylemekte'dirler. Mecburî hizmet alevhinde leri sürülen deliller siyasî ve ahlâkî olmaktan ziyade techizat, kışla ve saire noksanlığı gibi teknik mülâhazalara istinad etmektedir. Amele partisi mahfillerinden haliha zırdaki millî servisin neticelerini bekle mek lâzımgeldiği beyan edilmektedir. Elde edilen neticelerden mecburî hizmet sulünün kabulü lâzım geldiği anlaşılırsa, şahsî hizmet usulile beraber iktısadî se erberlik ilân edildiği takdirde amele parisi millî hükumetle teşriki mesai etmeğe razı olacaktır. Amele partisi meb'uslarının kabineye girmeleri ihtimali zayıf olduğu parlamen to mahfillerinde beyan edilmektedir. Ayni mahfillere ingiliz kabinesinin çarşamba günü kat'î bir tarzı hareket ittihaz edeceği tahmin edilmektedir. Frankistlere teslim olanlar Paris 28 (a.a.) Burgos'un bir mesajırıa göre cumhuriyetçi kuvvetler Madridin dış mahallelerinde birçok mevkileri terketmişlerdir. Diğer cihetten bildirildiğine göre Madridin şimalinde cumhuriyet kıt'aları bütün mevcudlarile Frankistlere teslim olmuş lardır. Azana, nihayet, İspanyadaki kardeş mücadelesinin yakında nıhayete ermesı ve Toledo cephesindeki taarruz yeniden kan dökülmesinin bertaraf edilToledo 28 (a.a.) Toledo mıntakamesi ümidini izhar ederek sözlerini bitir sında cephe, 90 kilometre genişliğinde mştir. bir sahada yarılmıştır. Yarılan cephenin derinliği akşam 33 kilometreyi bulmakta Frankistlerin Londra elçisi geri çağtrıldı idi. Bu mıntakada 450 esir almdığı resmî tebliğde bildirilmektedir. Londra 28 (a.a.) General FranZaptedilen mühim miktarda malzeme ko'nun înğilteredeki eski mümessili Dük arasında 155 milimetrelik bir batarya, d'Alba'nm Londradan ayrıldığına dair 124 milimetrelik iki batarya ve birçok dolaşan şayialar, siyasî mahfillerde bü yük bir tesir husule getirmiştir. Mumamitralyöz bulunmaktadır. ileyhin yerine şimdi yeni bir sefir tayin eAzana'mn beyanatı Paris 28 (a.a.) Havas muhabiri, dilmiştir. Alâkadar müşahidler, Dükün avdetiKonkord meydanı civarında bir otelde, sabık îspanya Reisicumhuru Azana'ya nin Burgos hükumetinin komitern aley hindeki pakta gireceğine bir delil teşkil mülâki olmuş ve kendisile görüşmüştür. Azana, birkaç gün için Pariste bu etmesinden korkmaktadırlar. Bütçe müzakerelerı esnasında, yirmi senedenberi bir türlü halledilemiyen ve Yugoslavyanın inkişafına mâni olan Hırvat meselesinin halli, birçok münakaşalara yol açmıştır. Sırb faşistlerile Yugos av milliyetçileri, Hırvat meselesinin hallinin, Yugoslav devletinin bekası bakı mından elzem olduğunu ileri sürmüşler dir. ÇekoSlovak devletinin inkısamı ve bilâhare inkırazı ve bu esnada Slovakların oynadıkları rol, Yugoslav miiletini Hırvat meselesinin mutlaka halledilmesi meseîesile karşı karşıya getirmiştir. Yugoslavyanın teşekkülündenberi meşrutı yet, istibdad, faşizm ve yarı serbesii rer jimlerile 37 heyeti vekile değişmiş ^ e bu rejimlerle heyeti vekilelerin hemen hepsi Hırvat meselesi yüzünden sukut ettıği halde hiçbiri bu işi bir neticeye vardıramamıştır. Bundan bir buçuk ay evvel Hırvat meselesi had ve müzmin bir devreye girmis ve bu mesele yüzünden otoriter ıtjim şefi doktor Stoyadinoviç iskat edilerek Hırvat meselesinin behemehal halli vazifesile muvazzaf Saltanat Naibi Prens Pol'un itimadını haiz Svetkoviç hükumeti memleket idaresi başma getirilmiştir. Başvekil Svetkoviç Dahiliye Vekâleti bütçesinin müzakeresi esnasmda Dahiliye VekiK sıfatile söylediği nutukta, krallık hükumetinin Hırvat meselesini Sırb, Hırvat ve Slovenler arasında dostluk ha'.eti ruhiyesile ve kimsenin diktatörlüğü ol maksızm pek yakında halledeceğini ve Hırvatların Yugoslav devlet camiası içinde bu meselenin hallini aradıklarını söylemıstır. yüz yetmiş bindir. Bunun seksen bini valnız Hırvattır. Halihazırda Yugoslavyada tek bir siyasî mahpus ve menfi yoktur. Hükumet, yeni matbuat, toplantı ve seçim kanunlannı dahi bitirmek üzeredır. Bu suretle Hırvatların şeraiti evveliyeleri (kısmı azamı itibarile) is'af edilmiş demektir. Siyasî vaziyet meb'us seçiminin uzak olmadığına delâlet ediyor. Salâhiyettar ve mevsuk kaynaklardan gelen haberlere göre Saltanat Naıbi x : Prens Pol'un nezaret ve murakabesi al tında Başvekil Svetkoviç'le en yakın mesai arkadaşları Sloven Kovosetz ve müslüman Mehtned Spaho ile Hırvat li ; deri Maçek arasında gayet müsaid şerait ve mütekabil itimad dairesinde bir iki gün evvel başhyan müzakerelerin Yugoslav devletinin devam ve bekasını teyid ve takviye edecek bir tarzda sona ereceği kuvvetle muhtemeldir. Yirmi yıllık kardeş kavgasmdan sonra ve orta Avrupada birçok devletler icin bıçağın kemiğe dayandığı bir anda S.rb ricali ve Belgrad zimamdarları kardeş boğuşmasına nihayet verilmesinin zanıanı geldiğini ve neye mal olursa olsun Sırb Hırvat ve Sloven anlaşmasının vücude getirilmesinin mecburî olduğunu anlamışlar ve bu maksadla dört elle işe sarılmışIardır. Ispanya harbinin amilleri Madrid'in General Franko'ya teslim olmasile iki sene dokuz aydanberi devam eden dahilî harb kat'î bir netiyece varmıştır. ispanyadaki tefrika neden çıkmıştı? Herşeyden evvel Ispanya krallık idaresinin zayıf ve gevşek ve suiistimallere müsaadekâr olması bu felâkete zemin hazırlamıştı. Ispanya, Umumî Harbde bi taraf kalmağa muvaffak olduğu ve bu yüzden çok zenginleştiği halde kralhk idaresi halka refah temin edememişti. Arazinin çoğu, bunları idareden âciz zadegânın elinde olduğundan köylü yersiz yurdsuzâdi ırgad haline düşmüş bulu nuyordu. Sanayi amelesi îse iş kanunlarının bozukluğundan ve anarşizm ve sendikalizm ve komünizm gibi yabancı müfrit siyasî cereyanlara kapılmış bulunduğundan rahat duramryordu. Fransızların yardımile şimalî Fastaki isyanın teskinine muvaffak olan General Primo de Rivera, diktatörlüğünü ilân ederek devletin otoritesini iade etmesi sayesinde krallık idaresi bir müddet yaşamıştı. Fakat diktatörün vefatından sonra tekrar anarşi ve memnuniyetsizlik alabildiğine ilerlemiştir. Nihayet 1933 te yapılan nahiye intihablarında sol partiîerin ekseriyet kazanması karşısmda Kral Onüçüncü Alfons, telâşa düşerek memleketi terketmiş ve cumhuriyet ilân olunmuştur. Müessesan meclisi için yapılan intihabda sol partiler ekseriyet kazanınca iş başına gelen hükumet, komünizm esaslarına göre cezrî tedbirler almış, bu defa da halk dinî ve an'anevî hissiyatının rencide edilmesinden dolayı memnuniyetsizlik göstermiş ve tekrar edilen umumî bir intihabatta ekseriyeti nrıuhafazakârlar ve papaz taraftarları ve sağ partiler kazanmışlardır. Bunun üzerine sol partiler ve iftirafk taraftarları şimalde müsellâh isyanlar ve cenub memleketlerinde köylü kı yamlan çıkardılar. Tam bu sırada Cumhur Reisi Azana hiç lüzumu yokken parlamentoyu feshederek tekrar umumî intihabat yaptırdı. Bu defa sollar tedhiş ve tazyik vasıtalarına müracaat ederek az bir reyle ek?=riveti elde ettiler. Bunlann kurduğu hükumet, kanunları bir tarafa bırakarak sağ partiîerin taraftarlannı imhaya baş ladı. Muhafazakârlarm liderlerinden birinin 1936 temmuzunda Madrid'de evinden polisler tarafından ahnıp sokakta öldürülmesi, ordu erkânı tarafından gizli olarak hazırlanmış olan askerî kıyamın vakıtsiz meydana gelmesine sebeb oîdu. Katalonya ve Madrid'deki askerî kıtaların çıkardıkları isyanlar pek çabuk bastırıldı. Bu sırada Kanarya adalarına vali olarak sürülmüş olan General Franko, alelâcele şimalî Fasa geçti. Franko, burada uzun müddet başkumandan bulunduğundan gerek îspanyol kıt'aları, gerek müslüman Faslılar üzerinde büyük nüfuz kazanmıştı. Bundan istifade ederek topladığı kuvvetle Ispanyanm cenubuna geçerek buradaki askerî isyanı takviye etti. ve Portekiz hududu boyunda ilerliyerek hükumetin elindeki Badayoz'u aldıktan sonra îspanyanın şımalı garbisindeki Burgos'u merkez ittihaz ederek ayaklanmış olan ordu ile birleşti. İlk zamanlarda hükumetin kuvvetlerile askerî ihtilâl taraftarlarınm kuvveti yekdiğerine müsavi jdi. Fakat Sovyetler, Ispanya hükumetini komünistliğin mümessili sayarak silâh ve mühimmat ve tayyare ve gönüllü göndeçmek suretile yardım etmeğe, buna karşı İtalya da Frankoyu faşizm davasınm müdafii addederek bunun tarafına gönüllü namı altında muharib, tayyare ve tank yollamağa, başladılar. Bu yardım işine Fransa ve Almanya da kanştı. Bu suretle îspanyar daki dahilî harb sağ ve sol, komünist ve demokrat, ve faşist diye iki cepheye ayrılan bir ideoloji mücadelesi şeklini aldı. Bu müdahaleyi men için Ingilterenin yaptığı teşebbüsler ve 27 devletin iştırakile Londrada kurulan Ademi Müdahale komitesi bir fayda vermemiştir. Ispanya hükumeti Madrid'de ve merkezî İspanyada son güne kadar mukavemet etmişse de Katalonya'nm sukutundan sonra mahsur bir halde kalmış ve Madrid, General Franko'nun son taarruzuna karşı birkaç gün bile mukavemet edemiyerek teslim olmuştur. Bu suretle Avrupa sulhunun en büyük bir gailesi tamamile zail olmuştur. Çemberlayn'in temasları Londra 28 (a.a.) Çemberlayn, dün, işçi muhalefet ikinci lideri Green vvood'u kabul etmiştir. Siyasî mahfiîler, geçen hafta bidaye tindenberi hükumetle muhalefet arasın da vukua gelen bu görüsmelere büyük ehemmiyet vermektdir. Dünkü görüşme, ÇekoSlovakya meselesindenberi yapılan görüşmelerin üçüncüsüdür. Dahili vaziyet karışık Londra 28 (a.a.) Dahilî siyaset vaziyeti karışıktır. Parlamento mahfillerinde söylendiğine göre mecburî askerli ğin şekilleri hakkında kabinede ihtilâf olmadığına dair yarıresmî mahfillerde yapılan beyanatın hiçbir kıymeti yoktur. dilmiş ve Romanya hududları üzerinde tazyik tehlikesi daha az vahim bir mahiyet almış bulunuyordu. Hariciye Nazırımn sözleri M. Daladye'nin bugün söyliyeceği nutuk Paris 28 (a.a.) Siyasî mahfiîler bu haftaki siyasî vaziyetin Fransa için ehemmiyetini tebarüz ettirmektedirler. Kabine meclisi, yarın saat 1 1 de toplanarak Daladye'nin yarın akşam saat 19,40 ta söyliyeceği nutkun başlıca hatNrını dinliyecektir. Bu nutuk, radyo ile birkar lisanda nesredilecektir. Fransa yeniden tayyare alıyor Vaşington 28 (a.a.) Fransa hü kumeti Baltimore'da kâin GlenMartin firmasma yeniden çifte motörlü 1 hafif bombardıman tayyaresi sipariş etmiştir. Fransanın şimdiye kadar Amerikaya ısmarladığı tayyarelerin yekunu 51 7 ye baliğ olmaktadır. Ordu bütçesi tasdik edildi Vaşington 28 (a.a.) Âyan meclisi 513 milyon dolara baliğ olan ordunun 1939 1940 bütçesini tasdik etmiştir. Parlamento 3 martta yalnız 500 milyon dolar tahsısat kabul etmişse de âyan encümeni bu tahsisata 13 milyon dolar ilâve etmiştir. Yeni Litvanya kabinesi kuruldu Londra 28 (Hususî) General Şenus, yeni Litvanya kabinesini kurmuştur. Yeni kabineye birçok generaller alınmıştır. Hariciye Nazırı, vazifesinde ipka edilmiştir. Başvekil, bu anlaşmanın, Romanyanın menfaati bakımmdan ve kat'iyyen müsavat dairesinde akdedildiğini ve Romanyanın millî ekonomisinin ihtiyaclarını temin eylediğini söylemiştir. Başvekilden sonra söz alan Hariciye Nazırı Gafenko, son üç ayın haricî siyaseti hakkında etraflı izahatta bulunmuş tur. Gafenko, Belgrada ve Vorşovaya yaptığı ziyaretleri Balkan Antantının Bük reş toplantısını, Romanyanın bu memleketlerle olan dostluk ve ittifak bağlarmı daha ziyade sıkılaştıran hâdiseleri hatır latmış, Romanyanın Almanya, İtalya, îngiltere, Fransa ve Soyetler Birliğile olan münasebetlerini gözden geçirmiş ve Balkan memleketlri hakkında şöyle söy lemiştir: « Sıcak ve heyecanlı bir hava içinde Bükreşte toplanan Balkan konferansı, Türkiye ile Yunanistan ve Yugoslavya ile olan antantımızm bugünkü şartlar içinde gitgide artan bir ehemmiyet aldı ğını ispat etmiştir. Son buhran sırasmda bütün müttefiklerimizle teati ettiğimiz dostluk teminatı ve bilhassa Türk hüku metinin hakkımızda ispat ettiği halisane ve sadıkane dostluk hisleri şiddetli al kışlar üzerinde ısrar etmek benim için güzel bir vazifedir. Bunlar, Balkan Antantmm her hâdisede ihtiva ettiği devletler icin sağlam bir esas olabileceğini gösterir. Bulgar Başvekili ve Hariciye Nazırınm gerenlerde Ankaraya yaptığı ziyaret bütün Balkan devletlerinin kendilerini biribirlerine bağlıyan müşterek menfaatleri anladıklarını isoat icin çok güzel bir vesile olmuştur. AlkışlarBu ziyaret sonunda ne«r°dilen tebliğ ^err^ketimizde fevkalâde derin ve fevkaJâde sempatik bir alâka uvandırmıstır. Son zamanlarda Rumn hükumetinin «arfettiği çok sıkı diolomatik faaliyet sahasmda merkezî Avrupa buhranı, bizi sağlam bir vazivette buldu: Almanya ile ekonomik müzakereler başlamış, müttefik ve komşulanmızla bağlarımız takviye e Hariciye Nazırı Gafenko, Macar seferberliği ve Rütenyanın işgaline de temas ederek Romanyanın Polonyaya karşı dostça ve Macaristana karşı da anla yışla hareket ederek müşterek hudud istiyen bu iki devlete karşı dürüstçe davran dığını ve bu mesele ile alâkadar olmaktan vazgeçtiğini hatırlatmış ve demiştir ki: « Binaenaleyh Romanya hükumeti Rütenyanın Romanya ile birleşmesine dair papaz Volosin tarafından yapılan teklifi reddetmiştir. Bugünkü karışık an arda haricî siyasetimizin esası olan prensipi kat'î olarak aydınlatmak istedik: Bizim olmıyan hiçbir şeyi almayız ve ancak bize aid olanı müdafaa ve takviye ederiz. Hariciye Nazırı Macaristanm Romanyaya karşı ittihaz ettiği hattı hareketten dolayı duyduğu hayreti beyan etmiş ve demiştir ki: « Milletler arasında sulhun takviyesine devam edeceğiz. Macar seferberliği bazı noktalarda hududlarımıza kadar dayandığı için biz de tahşid ettiğimiz kuvetlerimizin sarsılmaz duvarmı azimle yükselttik. Macaristan terhise başlarsa biz de ayni nisbet dahiünde askerî hazırlık arımızı azaltacağız.» Gafenko, Rumen Alman ekonomi anlaşması hakkında da aşağıdaki noktaan hatırlatmıştır: Akdedilen anlaşma iki hükumetin 'ulhçu hedefleri üzerinde ısrar etmekte dir. Bu anlasma Romanyanın diğer bü ün devletlerle olan ekonomi münasebsterinin idamesi ve inkifaf ettirilmesi lüzu munu nazan itibara alarak haricle ticaret mübadelelerini artırmak imkânmı kolay . aştıracaktır.» Nihayet Hariciye Nazırı huzur ve nr.deniyetin esası olan enternasyonal ^hâk prensipleri üzerinde umumî bir anlaşma yapılması lüzumuna işaret ettikten sonra şöyle demiştir: « Bütün bu prensipler arasında en mühimmi her milletin millî hürriyet ve huzuruna olan hürmet prensipidir. Roman ya hududlarını ve istiklâlini silâhla mü dafaaya karar vermiş olduğunu ispat etmiştir. Romanya kendisine karşı yapıla cak herhangi bir tecavüze karşı dövüşe cektir.» Dahilen müttehid, kuvvetli ve sağlam Yugoslavya, haricî dost ve müttefikleri için de çok mühim bir unsur olacağından Yugoslavhğı teşkil eden unsurlar arasında hakikî ve samimî anlaşma her namuskâr Yugoslavla her hakikî Yugoslav doshınun candan dileğidir. Simdi tutulan cığınn bu gayeye varacağına inanmakta Hırvatlarla müttefikleri olan Sırb mu haklıyız. halif fırkaları, Yugoslavyada federatif Mehmed Süleyman PAŞİÇ bir şekilde yeni teşkilât yapılmasını isti Hırvatlarla müzakerelere başlandt yorlar. Hırvat lideri doktor Maçek, HirBelgrad 28 (Hususî) Hırvat mevatistanın Yugoslavya hududları dahiünselesini suretikat'iyede halletmek niyefinde Macar Kralhğının eski Avusturya de olan Başvekil Svetkoviç Hırvatlar Macaristan împaratorluğu içindeki vazilideri Maçek ile Zagreb'de müzakereye yetini almasını istiyor. Mumaileyh, Hırbaşlamıştır. Hükumet mehafilinden vevatlarla Sırblar ve Slovenler arasında rilen malumata göre, Başvekil Hırvatla, hükümdarın ve hükümdar ailesile haricî ra kendi kendilerini idare etmek salâHisiyasetin ve millî müdafaanm müşttrek yeti verilmesini ve bir tüalisyon kabineye olma<ını; dahiliye, maarif, mezahib, münaka'ât, nafıa, ziraat, ticaret ve malive Hırvat mümessillerinin girmesini teklif işlerinin Sırb, Hırvat ve Sloven federatif edecektir. Hırvatlar ise, halihazır Yugosidarelerinin hususî işi olmasını ve Bel lav devleti hududları içinde muhtar bir grad, Zagreb ve Lobilvanada dahilî is Hırvatistan kurulmasını istemektedir. Bu lerı görmek için Sırb, Hırvat ve Sloven vaziyet karşısmda tam bir anlaşmağa valerin bir diyet meclisi bulunmasını, müş rılacağı şüphelidir. Zagreb'de çıkan «Hırterek meseleler için de Belgradda bir mil vat gündeliği» gazetesi, vaziyetin çok let meclisi kurulmasını taleb ediyor. Hır ciddî bir safhada bulunduğunu ve kabuvatların şefi, Hırvat askerlerinin ancak le şayan olmıyan tekliflerin ileri sürüleHırvat topraklannda askerî vazife gör rek vakit kavbedilmemesini istemektedir. melerini şart olarak koşmaktadır. Doktor Selacki Dom isimli Hırvat gazetesi, Maçek'in Yugoslav dahilî işlerine ecne 15 şubatta Hırvat mümessillerinin verdibilerin karıştırılmasına kat'iyyen muar:z ği ve Hırvat milletinin kendi mukaddeolduğunu ve ÇekoSlovak federatif dev ratına sahib olmasını istiyen kararların letinin kurulusunu memnuniyetle selâm'.a kabul edilmesini istemektedir. dığı halde Slovaklarm ayrıhşını alenen muahaze ettiğini zikretmek lâzımdır. Belediye kooperatifi Hırvatlarla doktor Maçek, Yugoslav devletinin müstakbel mülkî taksimatının şimdiki dokuz banlık yerine üç federatif teşekkül olma'unı münasib görüvorlar. Bu takdirde Slovenler simdiki Drava banlığı dahilinde fedeıatif Sloven muhtariyetini teşkil etmis olacaklardır. Bal kan Harbinden evvelki Sırbistanla Karadağ ve Balkan Harblerinden sonrı Sırbıstana ilhak edılen yerler ve Büvük Harbi müteakıb Macaristandan Yugoslavvaya geçen toprakiar Sırbistan federatif grupu o'ac^ktır. Bunun haricinde kalan kısım da Hırvatistan federasyonuna aid olacaktır. Hırvatlar; yukarıda zikredilen siyasî ve mülkî taleblere varmazdan evvel Belgrad hükumetinden şu sartların verine getirilcnesini istiyorlar: Serbest ve de mokratik matbuat, intihabat ve içtima kanunlarının değiştirilmesi, siyasî mahkumların affı, şimdiki millet ve âyan meclislerinin feshi ve meclisi müessesan için serbest intihab yapılması, meclisi müessesanda Sırblar, Hırvatlar ve Slovenler tam bir serbestî ve hürriyet içinde yukandaki siyasî, idarî ve mülkî işlerde ekceriyeti mutlaka ile anlasarak memlekete yeni kanunuesasî vereceklerdir. Son inhhab devrinde Hırvat namzedlerine rev verdiklerinden dolayı hükumet hizmetinden cıkanlan memurtarm işlerine iadesi. Svetkoviç hükumeti teenni ve tedbirîe Hırvat rneselesinin halline tesebbü^ e t miştir. İlk tedbir oîarak son meb'us s<*çiminde muhalefetlerinden dolayı işten el çektirilen Hırvat, Sloven, Sırb ve müs lümanları vazifelerine iade etmiştir. İkinci mühim tedbir de son affı umumî iradesile bütün siyasî tnücrimleri serbest bırakmış olmasıdır. Bu kafilenin sayısı IBastarafı 1 tnct sahttedel Kooperatif işlerinin iyi yürümediği ve bazı yolsuzluklar olduğu hakkında son günlerde bazı gazetelerde intişar eden yazılar, kooperatif hissedarları üzerinde alâka uyandırdığından dünkü içtima ol dukça hararetli cereyan etmiştir. Kongre reisliğine Belediye Memurin müdürü Samih seçildikten sonra idare heyetinin raporu okunmuştur. Bu raporda çok mütevazı esaslar içinde kurulan müessesenin az zamanda gösterdiği inkişaf . tan, bilhassa lokanta servisinin iyi yürüdüğünden, gıda satışı, odun ve kömür, tedavi ve ilâc verme islerinden bahsedilmiş, 1938 senesi içinde 2025 ortakla iş görüldüğü, nakdî ikrazat servisine tekrar başlanacağı kavdolunmutur. Okunan hesab raporuna göre, 84,369 liralık muamele yapılmış. 1 726 lira safi kâr elde edilmiştir. Müteakıben eski idare heyetinin ibrası hakkındaki teklif, şiddetli itiraza vol aç miştir. Kooperatif sandığmdan ikrazatta bulunarak bilâhare bu paraları iade etmedikleri neşir ve ilân edilmiş olan bazı ortaklar, kendilerinin aldığını vermez kimseler gibi gazetelerde teşhir edilmelerıne karşı itirazlar serdederek müessesenin bütün hsablarının tetkik ve murakabesıni istemişlerdir. Bu teklifin leh ve aleyhinde uzunuzadıya müzakereler cereyan etmiş, fakat ekseriyet kooDratifin hsablarının tetkikini istemiştir. Neticede hesabların tetkikile hakikî vaziyetin umumî heyete arzı için muhasebe müdür muavini Hüsnü, müfettiş Osman ve Kâmilden mürekk^b üç kişilik bir heyet seçilmiş, on beş gün sonra ikinci toplantı yapılmasına karar verilmiştir.