CUMHURİYET 30 Üdncikânrcn 1939 Beşiktaş Beykozu 1 0 , Vefa Süleymaniyeyi 6 0 , Topkapı Istanbulsporu 1 1 2 0 mağlub ettiler. Lik maçlarına Ânkarada da devam edildi îstanbul lik şampiyonasmın en mühim ladığı bu fırsatlardan istifade edemedi. maçı dün Kadıköy stadında GalatasarayYavaş yavaş büyük bir hâkimiyete la Fenerbahçe arasmda yapıldı. Salim, başhyan Fenerbahçe on dakika süren baş Eşfak, Bülend, Mehmed Celâl ve Fazıl döndürücü hücumlarile Galatasaray mügibi en iyi futbolcülerini Beden Terbiyesi dafaasını mümkün olduğu kadar yordu Umumî Müdürlüğünün talebeler hakkın ve müşkül vaziyette bıraktı. da verdiği karardan sonra takımdan çıkarMüdafaa hattının kıramadığı bu çemmağa mecbur kalan Galatasaraylılar o beri Galatasaray hücum hattında oynatuz küsur senedenberi en temiz bir reka yanlann büyük bir soğukkanlılıkla seyrebet şeklinde karşılaştığı Fenerbahçeye dişleri sahalarımızda ender görülmüş bir karşı hemen hemen ilk defa bu kadar müş manzara idi. kiil bir vaziyette takım çıkarmağa mecBirbiri üzerine hücumu kesen Galatabur kalmışlardır. saray müdafaasınm her vurduğu topu FeTakımlar sahaya şu şekilde çıkblar: nerli oyuncular tarafından yakalanıyor, Galatasaray: Osman • Iutfi, Adnan bir hücumu, akabinde ikinci bir hücum taMusa, Nobar, Ekrem Necdet, Boduri, kib ediyordu. Cemil, Bedii, Serafim, On sekiz yarda çizgisi civarında MuFenerbahçe: Hüsameddin Fazıl, Ya sanın hatalı bir top kesmesi neticesi firikik şar Ali Rıza, Angelidis, Mehmed Re oldu. Fikretin Galatasaray kalesine attığı şad Şaban, Esad, Yaşar, Fikret, Lebib. topu Osmanın elinde iken, hep birden kaleciye yüklenen Fenerbahçeliler on beHakem: Tank. Oyuna Galatasaray başladı. Galatasa şinci dakikada ikinci ve galıbiyet sayısmı rayın sür'atli hücumlan karşısında Fe yapblar. Oynun 2 1 şekline girmesi Galatasanerbahçe müdafaası bocalamağa başladı. rayı yeniden canlandırdı. Solaçık SeraGalatasaray hücum hattının çemberinden kurtulamıyan Fenerbahçe, sağaçık Nec fim uzaktan sürdüğü topu kale yakınında detin ortaladığı topu kesemedi. Cemil, mükemmel bir vuruşla kaleye atb. Top mükemmel bir kafa vuruşile üçüncü daki kalenin iç direğine vurarak dışarı çıktı. Gekada Galatasarayın birinci golünii yaptı. ri gelen topa Cemil yetişti ise de ıska geçDaha bidayette yapılan bu sayı oyuna şa tiği için bu mühim fırsatı kaçırdı. Galatasarayın soldan yaptığı tehlikeli hücumyanı hayret derecede bir hız verdi. lan atlatan Fenerbahçe mukabil hücuGalataasray hâkimiyeti muhafazaya, ma geçti. Fenerbahçe ise beraberliği temin için çaFikretin tehlikeli bir hücumunu Adnan lışmağa başladılar. Fenerbahçe oyunun durdurmak suretile muhakkak bir gole fenaya doğru gittiğini hissetmiş, olmalı ki daha canlı oynamağa başladı. Merkez mani oldu. Biraz sonra Fazılm ortaladığı topa enden yaptıkları bir hücumu kaleci Osman fes bir kafa vuran Esad, 28 inci dakikatopa yumruk vurmak suretile bozdu. Mehmed Reşad yakaladığı topu hemen ortaya da Fenerin üçüncü sayısmı yaptı. 3 I vaziyete rağmen Galatasaray ügönderdi. Esad kaleci Osmam şajırtarak midsizliğe düşmedi. Açıklan vasıtasile bir şüt çekti. Osman uzaktan gelen topu bloke edemedi. Hemen orada biten Yaşar yaptığı hücumlarla tehlikeli olmağa bile Fenerbahçenin beraberlik sayısmı yedin başladı. Bu sırada biri Nobar, biri Musa tarafından iki firikik attı ise de Hüsamedci dakikada yaptı. dinin iyi tutuşlan yüzünden netice alaOyunun yirminci dakikasmda tamamile hâkimiyeti ele alan Galatasarayın tehli madı. Ekremin verdiği topu Fener kalesine keli hücumlan karşısında Fenerbahçe takımda tadilât yapmağa mecbur oldu. Fik doğru süren Bedii Yaşar tarafından çelret sol açığa, Esad sol içe, Fazıl sağaçı me ile düşürüldü. Necdet penaltıdan Galatasaraym ikinci °d, Lebib sol müdafaa yerine geçtiler. Bu değişikhk tesirini göstermeğe başladı. sayısını yaptı. Vakit geçirmek için yavaş Fenerbahçe Esadın ayağile mühim bir hareketle, topu dışan atışlarla zaman kafırsat kaçırdı. Galatasarayın hücumlerin zanan Fenerbahçe müdafaa halinde iken den birinde Cemil, Yaşar tarafından teh oyun 3 2 Fenerin lehine bitti. Nasıl oynadılar? likeli bir şekilde düşürüldü. Bu vaziyet Galatasarayın bir sayı kaybetmesine seGalatasarayda kaleci Osman rîatalı beb oldu. Top her dakika Fener kalesini yumruk vuruşlarile her zaman kalesi için tehdid ediyor, buna mukabil Hüsameddin tehlikeli iş görüyor. Adnan, Lutfi hatfevkalâde kurtanşlar yapıyordu. tı mükemmeldi. Galatasarayın hâkimiyetile geçen ilk Musa çok iyî, Nobar gayretli, Ekrem devre 1 1 berabere bitti. ikinci devre biraz aksadı. Ikinci devre Necdet fazla çalışmadı. Boduri ileri, Oyunun başlamasile, Fenerbahçenin bariz hâkimiyeti derhal kendini gösterdi. Galatasaray hücum hattında bulunan Cemil, Bedii ve Serafim ilk devredeki âhengi gösteremediği için Fenerbahçenin hücumları zaman ilerledikçe daha tehlikeli bir şekil aldı. Buna rağmen biri soldan, ikisi sağdan üst üste üç firikik çekildi. Galatasaray, kale yakınlannda yakaYazan: VtKÎ BAUM geri fevkalâde oynadı. Cemil şahsî oynuyor. Bedii sahanın en bozuk oyuncusu. Serafim ağır olmakla beraber iyi idi. Fenerbahçe: Hüsameddin haftaymda halkla kavga edecek derecede sinirli, oyundan sonra Cemile tokat atacak kadar kendini kaybetmiş, her zamanki kadar gayretli oynadı. Yaşar çok sert ve favullü oynadı. Fazıl müdafaada bozuktu, hücum hattına gelen toplan hemen ortaladığı için mu vaffak oldu. Reşad, Angelidis iyi. Ali Rıza fazla iş göremedi. Hücum hattında Fikret ilk devreye nazaran ikinci devre iyi oynadı. Şaban ve Yaşar bozuktular. Esad takımın en iyi oyuncusuydu. Hakem: Sertliğe mâni olmakla beraber hatalı kararlar verdi. Yaşann Cemili tekmelemesine adeta müsamaha etti. sahaya gelmediği için yapjlamamış&r. ^ Fenerbahçe dün Galatasaray 3 2 yendi Topkapı: 2 Î.Spor: 0 Topkapı İstanbulspor takrmlan da Şeref stadında karşıla^mışlardır. Istanbulsporlular ekserisi tekaüd oyunculardan mürekkeb bir takım çıkarmışlardı. Musabaka, heyecanlı olmuş, fakat daha genc elemanlardan mürekkeb olan Topkapıhlar maçı 2 0 kazanmışlardır. Gayrifedere maçları Takskn sıtadyomu tarafmdan tertîb edilen Şişli Galataspor, Kurtuluş muhtelitleri arasındaki maçı 3 1 Şişli takımı kazanmıştır. Şeref stadında: Beşiktaş: 1 Beykoz: 0 Galatasaray muhacimleri Fenerbahçe kalesi önlerinde Birbirlerini tebrik eden kulüb taraftarlan Fenerbahçeye penaltıdan atılan gol Lik Oyun Beşiktaş 15 Fenerbahçe 15 Galatasaray 15 Vefa 15 Beykoz 15 Hilâl 15 İstanbulspor 15 Topkapı 15 Süleymaniye 15 maçlarında puvan vaziyeti Galib 12 12 10 8 6 4 3 4 2 Berabere 3 2 3 3 3 2 2 3 Mağlub 1 2 4 6 9 10 11 10 Attığı 58 63 41 32 42 23 21 16 13 Yediği 13 12 17 23 29 46 43 55 43 Puva 42 41 38 34 30 25 23 23 22 Dün Şeref stadında Beşiktaşla Bey Matbuat takımı yarın Bursaya gidiyor koz takımlan karşılastılar. Hakem İzzet Muhiddin Apağm idaresinde yapılan îstanbul Matbuat takımı, bayram tamaçta, Beşiktaş takımı: Mehmed Ali, tilinde Bursalı futbolcularla bir maç yapTaci, Hüsnü Ziya, Feyzi, Bülend, Ha mak üzere yarın sabah Bursaya gideyati, Rıdvan, Bediî, Şahab, Eşref; Bey cektir. Gidecek kafile on sekiz kişiden koz takımı: Safa, Bürhan, Bahadır, mürekkebdir. Bayramın ikinci çarşamba Mustafa, Halid, Galib, Turan, Ismail sjünü Bursada Atatürk stadyomunda Hakkı, Şahab, İhsan, Vecihten müte Bursa tekaüd futbolcularmdan teşkil edişekkildi. lecek bir muhtelit takımla maç yapılaOyuna Beykozun akmile başlanmış, caktır. Gazeteciler bu suretle hem bir fakat bu akın Beşiktaşın muavin hattın spor teması yapmış olacaklar, hem de da kesilmiştir. tlk dakikalarda hâkimi güzel Bursayı yakından tetkike fırsat buyeti tesis etmeğe çalışan Beşiktaşlılar, lacaklardır. Beykozun sağdan inkişaf eden akınlarmı Matbuat takımı perşembe günü şeîikesmekte zorluk çekiyorlardı. rimize avdet edecektir. Takım umumî Beşiktaşın sol tarafını zayif zanneden kaptanlığı tarafından, Bursaya gidecek Şahab topu mütemadiyen sağa geçirearkadaşlann, bayramın birinci salı günü rek Beşiktaş kalesini tehdid ediyordu. sabahleyin saat sekizde Topane nhtımınOyunun otuz beşinci dakikasmda bir da hazır bulunmaları rica edilmektedir. korner kazanan Beşiktaşlılar, Hüseynin Ankara lik maçları kafasile galibiyet gollerini kazandılar. Beşiktaş yavaş yavaş lıakimiyeti ele al Ankara 29 (Telefonla) Lik maçmakta idi. Hüsnü, Şahabı yakından ta larına bugün devam edilmiştir. Birinci kib ettiği için Beykozun akını seyrekleş mıisabaka Demirsporla Gencler Birliği mişti. Birinci devre, Beşiktaşın korner arasında oynandı. Bu müsabaka 1 I den kazandığı bir golle ve 1 0 galibi beraberlikle neticelendi. yetile bitti. ikinci müsabaka Ankaragücile Har İkinci devrede Beşîktaşlılar Feyziyi biye takımlan arasmda yapıldı. Bu mümerkez muhacime, Bediiyi merkez mu sabakayı da 2 1 Harbiyeliler kazandıavine almışlardı. Beykozlular da Baha lar. dırı muhacim ihattına çtkarmrşlardı. TaIzmirde lik maçları ci ile anlaşan Hüsnü, Beykozlulara gol Izmir, 29 (a.a.) Bu gün yapılan yapma imkânmı vermiyordu. Oyun karşılıklı akmlarla hiç değişmeden Beşikta lik maçlannda nizamî takımla sahaya çıkamıyan Yamanlara Demirspor hükşm 1 0 galibiyetile neticelendi. Vefa: 6 Süleymaniye: 0 men galib gelmiş ve Ateş takım*ida ikinci Beşiktaşla Beykoz karşılasmasmdan devrenin yirminci dakikasmda yaptığı bir evvel Şeref stadında Vefa Süleyma tek sayı ile Üçoku yenmiştir. Bu müsabaka ile lik maçları nihayetlenmiş ve yirniye takımlan karşılaştı. mi dörder puvanla Doğansporla Ateş baVefalılar, oyuna başlandığı dakrkadan itibaren Süleymaniyenin nısıf sahasına şa geçmişlerdir. Üçokla Alsancağın da yerleştiler ve yirminci dakikada firikik yirmi üçer puvanı vardır. Doğanspor gol ten ve Lâtifin ayağile ilk gollerini kazan avantajile îzmir şampiyonu olmuştur. dılar. Birinci devreyi 1 0 •galib bitiren Vefalılar ikinci devrede, Abdüş, Mehmed ve Şükriinün avağile gollerin sayısmı altıya çıkararak Süleymaniyeyi 6 0 vendiler. îkinci küme takımlarından Galata Gencler Birliğile Boğaziçi karşılaşması dün Şeref stadında yapılmış ve maç 3 2 Galata Genclerinin galibiyetile bitmiştir. Karagümrükle, Feneryılmaz takımları arasındaki ikinci küme maçı, hakem dü, birasmı alelâcele içti, parasını verdi ve çıktı. Ertesi sabah yapacağı işi artık kararlaştırmıştı. Askerî liseler arasındaki maçlar J Bursa 29 (Hususî) Kuleli tabmile Deniz lisesi, Atatürk stadyomunda bugün futbol maçı yaptılar. İki tarafın akınlarma ve canlı oynamalanna rağmen Kuleliler ikiye karşı altı sayı ile galib geldiler. Maltepe askerî lisesile Bursa askeri lisesi Merinos sahasında hendbol müsabakası yaptılar, maçı Bursalılar kazandı. Çeviren; HAMDÎ VAROGLU % M örtülü idi. Bu kapıdan girince, yüzüne, kızartılmış ve bayatlaşmış yemek kokusu, devrilmiş bira kokusu ve tütün kokusu çarptı. Meyhanenin ilk kısmında tezgâh vardı. Arkasında, bir tezgâhtar, bira boşaltmakla meşguldü. Gürbüz ve keyifli Drost cevab verecek vakit bulamadı, ne bindi. Vagon boştu. Aleksanderplat bir adamdı. Dirseklerine kadar çıplak Evelin, giyinmiş, hazırlanmış, kapmın z'a' vardığı zaman gözlerini açarak etra kollan dövmeli idi. Çehresi değilse de, taeşiğinde göründü. Halinden, asabî oldu fma bakındı. Burası, Berlinin, çarpan vırlarının heyeti umumiyesi Rupp'u andığu anlaşılıyordu. kalblerinden biri idi. Aydınlık, gürültülü, rıyordu. Tezgâhın başmda duran birkaç Drost, iki kadmı teşyi ettikten sonra kalabalık, gazeteci sesleri ve klâkson yay kişi, içeri giren Drost'a bir defa baktıkodasına dönünce, hizmetçiye: garalarile dolu bir yerdi. Drost bir taktan sonra tekrar içmeğe devam ettiler. Veronik, pencereleri aç, emrini siye bindi ve Şövalye sokağında 10 nu Adlî müşavir, sıkılarak selâm verdi ve diverdi. maraya gitti. İsimlerini bilmediği meçhul, be doğru yürüdü. O kısımda beş masa vardı. Ortadaki Tütün içmemek için bir müddet nefsi orta halli, kasvetli sokaklardan geçti. le mücadele etti, sonra gene dayanama Yolda, hâkim muavini iken bir defa gel yuvarlaktı. Duvann kenarma müstatil bir dı, piposunu yaktı, şimdi yalnız kalınca a diği kadmlar hapishanesini gördü, tanıdı. masa konulmuş, üç küçük masa da rastgepartıman, gözüne daha büyük, daha gü Sokağı dönünce, bir burjuva mahallesi le serpiştirilmişti. Bunlann ikisinde, iszel görünüyordu. Radyoyu açtı, Çaymanzarasile karşılaşıyordu. Biraz ötede, kambil oynayan müşteriler vardı. Diğer kovski'nin dördüncü senfonisini dinliye kapı eşiklerine oturmuş düşkün kızlar gö bir masada, gedikli müşteriler oturmuşlar, rek odada gezinmeye başladı. rülüyordu. Drost, bu sokakta, aradığı siyasetten bahsediyorlar, konuşup gülüşüSaat dokuz buçuktan sonra pardesüsü meyhaneyi buldu. Burası bir yeraltı mey yorlardı. Drost, boş bir masaya oturdu ve bira ısmarladı. Dehşetli şaşı bir garson binü aldı ve sokağa çıktı. Hava serindi. Şi hanesiydi. mal rüzgârı, şehre biraz da toz getirmişBerlinde binlerce nümunesi mevcud o rayı getirdi. Sonra, içeri üç kişi daha girdi ti. Drost ilk tesadüf ettiği polis memuru lan bu yeraltı meyhanesinin dört basamak ve yuvarlak masaya oturdu. îçlerinden bina, Şövalye sokağını sordu. Bu sokak A lı merdiveninden aşağı inerken, adlî mü ri: Madam Ohnhausen, takriben otuz beş yaşlannda bir kadındı. Kadınlığıni, kendisi de bilmeden, çirkin şekilde teşhir eden bir mahluktu. Mevkiine nispetle biraz daha iyi giyinmişti. Erkekler ondan tarafa döndüler. O, yuvarlak masada oturan üç müşteriyi selâmladı, elini bir tanesinin omuzuna koydu, ötekilerle konuşmağa başladı. Sonra, gedikli müşterilerin masasına gitti, gülünclü birşeyler anlatmağa koyuldu. Müşterilerden şişman bir tanesi, kahkahalarla gülerek masayı yumrukla yor; zayif, ihtiyar diğer birisi de katıla katıla gülüyordu. Drost, gözlerini kısarak o tarafa baktı. Bu kadının tavırlarında, tahrik edici bir şey yoktu. Lâkin müşterilerine karşı mültefit davranan bir patron vaziyeti taşımakla beraber, hareketleri çirkin bir tesir uyandınyordu. Iri gövdesi tezgâh tarafma doğru uzaklaşırken, Drost onu gözlerile takib etti. Madam Ohnhausen, şimdi tezgâhtarın karşısında durmuş, gülümseyerek onun kollarma bakıyordu. Drost, âdeta nefesinin keslidiğini duyar gibi oldu. Bu kadmla tezgâhtaki garleksanderplatz'a yakındı. Metroya doğ aşvir şehrin işmal mahallelerinde yaptığı Madam Ohnhausen! ru ileriledi, istasyonu dolduran lâhana ko bu gece gezintisine nadim bile olmuştu. Diye haykırdı. Dibdeki camlı kapî açıl sonun ve Rupp'un arasında bir münasebet buluyordu. Derin bir nefes aldı, öksürkusu içinde bir müddet bekledi ve treMeyhanenin kapısı sanmtırak bir perde ile dı ve kadın içeri girdi. fmda, gözlerini kol saatinden hiç ayırmadı. Tren gara girdiği zaman orada bulunabilmek için şoföre mütemadiyen yalvarıyor, bahşiş vadediyordu. Evelin'in beceriksizliğini habrhyordu. Cuma Âşık Eğer trenden indiği zaman kendisi orada Mej'va ithalâtçıları sendikası ile mübulunmıyacak olursa, kaybolması tehlikezakerat, Frank'ın öğleden evvelki zama si vardı. Onun, bir rüzgârla uçup gelmiş nını tamamen işgal etmişti. Mukavelenin gibi ince ve zarif endamım tahayyül edeimzasma sıra geldiği vakit, Frank o kadar rek gülümsüyordu. Fakat, aklı birdenbîsabırsızlık içindeydi ki, imzasının mürek re, Evelin'den, kendi kansı Pearl'e gitkebini kurutmak zahmetine bile katlanti. madı. Merdiven basamaklarım ikişer ikiPearl, garda karşılanmaktan hiç hoşşer indi, bir taksiye atladı ve Şimal garına gitti. Fransızlara nihayet kırk bin sandık lanmazdı. Yolculuk sonunda, insanm eli Navel portakalı satmıştı. Fakat, yok pa yüzü kirli olduğu için, tuvaleti noksan hasma yaptığı bu satış, açık açık mağlu bir kadını bu kılıkta görmenin hiç de mubiyetten daha fazla paraya mal olan şüp aşeret adabına uygun olmadığı iddiasmdaydı. Pearl, başına buyruk, taşkın bir heli muvaffakiyetlerden biriydi. Otomobilde giderken, zihninde hâlâ kadındı. Kendisinden beklenmiyen sözleri hesab yapmakla meşguldü. Fakat, niha ve hareketleri vardı. Ancak, hiçbir zaman yet, bütün bu düşünceleri kafasmdan çı hududu aşmazdı. Frank, onu, gördüğü karıp, yalnız Evelin'i düşünmeğe muvaf kızlarm en güzeli olduğu için almıştı. Müşfak oldu. Onu göreceğinden dolayı sevi külpesend bir kadındı ve bu hali de Frankniyordu. Kalbinde öyle kesif bir sevinc ın hoşuna gidiyordu. Onun kocası olmak toplanmıştı ki bu hale kendisi de hayret insanı çok meşgul eden ve serbest zaman ediyordu. Gara giden yol, bitmiyecek ka bırakmıyan bir vaziyetti. (Arkası var) dar uzun görünüyordu ve bu müddet zar