23 İkincikânun 1939 CLAlüUKiiliT { Afyon ibtilâsı j. Marsilyada meşhur Çinli mahallesindeki esrar Çinli muharrirlerden Fing Lu, bir İngiliz delikanlısının bu mahallede yaptiğı ziyareti anlatıyor Barselon bombalar Belediyeye devre altında dildikten sonra... [Baştarafı 1 inci sahl1ede\ Saat 14 te, tehlike düdükleri, 6 ncı d fa tayyarelerin gözüktüğünü haber ver mekte idi. Saat 14 ile 15 arasında şehir Franko tayyarelerinin üç bombardımanına daha maruz kalmıştır. Bu suretle sayısı dokuzu bulan bombardımanlar neticesinde ölen lerin mikdarı 24, yaralıların mikdarı 57 dir. (Baştarafı 1 inci lahifede) kâleti bir heyet göndermiştir. Bu heyetin vereceği rapor, hakikî vaziyeti ortaya koyacaktır. Fılhakika, eski Terkos şirketi İstanbul şehrinde kırk, elli bin aboneye su vermek üzere mahdud tesisatla vücude gelmiştir. Şirket Belediyeye devredildikten sonra ıslahata başlanmış, makineler ilâvesile müteaddid yerlerde su depolan tesis edilmiş, makinelerin kuvvetine dayanamıyacak olan küçük borular değiştirilerek yerlerine büyük borular konulmuştur. Bu ıslahatın tesiri ilk hamlede göze çarpmamıştır, çünkü, hastalık dolayısile Vakıf sularının kapaularak, şehir ihtiyacatınm yalnız Sular idaresi tarafından temini mecburiyeti hasıl olmuştur. Belediye, evvelce Evkaf sularının verildiği birçok müessese ve bahçelere, en az iki yüz parasız çeşme açmıştır. Bu çeşmelere fazla miktarda su isale edildiğinden su tenekelerile halkın çeşme önlerinde beklemesi nin önüne geçilmiştir. Şirket, satm ahndıktan sonra Terkos fabrikasındaki on buharlı makine tamir edilmiş, İngiltereden getirtilen 24 bin metre mikâbı su basabilecek buharh makine ile kazanlar, yerlerine konulmuştur. Bundan başka, fabrika binası genişletilerek, su galerisi ikmal edilmiş ve esas galeriye bağlanmıştır. Karaburundan Terkosa giden ve kö mür nakliyatında kullanılan 7800 metre uzunluğundaki dekovil hattı, esash suret Prens Pol Kont Ciano şerefine bir ziyafet verdi Yugoslavya ile Macaristan arasında yapılacak pakt orta Avrupa istikrarını temin edecek Belgrad 22 (Telefonla) Yugos lavya Kral Naibi Prens Pol, bugün Kral sarayında, İtalya Hariciye Nazırı Kont Ciano şerefine bir öğle ziyafeti vermiştir. Ziyafette Stoyadinoviç, İtalyan sefiri ve Kont Ciano'nun maiyetinde bulunan zevat da bulunmuşlardır. bir nutuk vermiştir. Kont Ciano, bilâhare Fascio evini ziyaret eylemiştir. italyan gazetelerinin tefsirleri Alcoy da bombardıman edildi Alikante 22 (a.a.) 5 düşman de niz tayyaresi, Alcoy'u bombardıman et miştir. 50 bomba atılmış, 17 kişi ölmü? 42 kiş,i yaralanmış, 20 kadar ev yıkılmıştır. Denia da bombardıman edilmiştir. Burada da bir çok kisi yaralanmıştır. Nesredilen resmi tebliğ Belgrad, 22 (a.a.) Bu akşam, İtalyan Yugoslav görüşmeleri hakkında aşağıdaki resmî tebliğ nes.redilmis.trr: Kont Ciano'nun Yugoslav hükumet reisi ve Hariciye Nazırı Dr. Stoyadinoviç'e yaptıgı dostane ziyaret, en büyük samimiyet içinde geçen derin fikir teatisine vesile teşkil eylemiştir. lki devlet adamı, iki memleket politikasının esaslı unsurlarmdan birini teşkil eden 25 mart 937 İtalyan Yugoslav paktınm mükemtnel işleyişini ve mes'ud neticelerini bir kere daha memnuniyetle müşahede etmişlerdir. Ayni zamanda, iki devlet adamı, gerek İtalyayı ve gerek Yugoslavyayı alâkadar eden muhtelif Avrupa vaziyetlerini tetkik etmişler ve Avrupanın bu kısmında, alâkadar bütün memleketlerle anlaşma halinde ve ayni zamanda Yugoslavyanın konv şusu memleketlerde Yukua gelen ve Belgradda müsaid akisler tevlid eyliyen son tezahürlerle münasebettar olarak, sulh ve nizamın takviyesi için iş birliklerini derinleştirmeğe devam hususundaki müjterek azimlerini teyid eylemişlerdir. İtalya, bu i? birliği eserine, Roma Berlin mihverini vasıflandıran yapıcı zihniyeti getirmektedir. Gene bu münjısebetle, İtalya ve Yugoslavya arasındaki ekonomik münasebetler, dikkatlibir incelemeye mevzu teşkil etmiştir. lki ekonomi birbirinin mütemmimi olduğundan bu sahada iki hükumetin vücud bulması için temaslarını arttırmayı kararlaştırdıkları geniş ve büyük inkişaf imkânları bulunduğu müşahede olunmuştur. Barselonda bütün işler durdu Barselon 22 (a.a.) Bugün neşredilen bir kararnameye göre, yann sabahtan itibaren Barselon'da bütün endüstri ve ticaret tatil edîlecektir. 55 yaşma kadar bütün erkekler ve gönüllü olaTak yazılacak bütün kadmlar, kendilerine gösterilecek işleri yapmak üzere askerî makamat emrine verilecektir. Harb endüstrisi, yiyecek istihsal eden ve dağıtan müesseseler, hastaneler ve eczaneler, gazeteler, lokantalar ve hükumet daireleri, bu kararname ahkâmı haricinde kalmaktadır. Çinli kız, İngiliz delikanlısı Konnan'ın çubuğunu yakıyor Çinlilerin afyon iptilâsı, umumiyetle meshurdur. Bunlar, Çbde olduğu gibi gittikleri başka memleketlerde de afyonhaneler kurmuşlardır. Amerikada Şikago, Avrupada Marsilya bu gibi yerlerin en çok bulunduğu iki şehirdir. Fransanm cenubımdaki Liman şebrinde bu yerlerin vaziyetini yan hikâye bir müşahe de yazısı olarak anlatan Ting Lu isiml Çinli bir muharrir, bu yazısmda işte şöy' le diyor: «Gemi Marsilya limanmda demirleyinc«, küçük Çinli, Ihiç kimse farkma varmadan ortadan kayboldu. Yolcular ondan pek hoşlanmışlardı; bütün yolcu luk müddetince, therkese karşı alâka gös terip herlcesle hoş geçinmişti. Bilhassı yolculardan Konnan, onu pek sevmişti küçük Çinli, kendisine simalî Çin şiirine dair muhtelif şeyleri hafif sesle öyle tatlı tatlı öğretmişti ki... Bu küçük Çinlinin ne meslekten olduğunu hiç kimse sezememisti. O, bu hususta «ual karşısmda kalmca, daima gülümsüyor, ağız açmıyordu. Konnan, Çinlinin bir âlim olduğuna kanidi. Çinde kâfi derecede yaşamış olan bu YangÇu isimli îdiçük Çinlinin tahsil ve terbryesine bakarak, onun yüksek bir muhite mensub olduğuna hükmetmi^i; çünkü, Çinde boyle yitştirilmiş olmak, ancak en yüksek muhitler mensublarına hastır. Gemi Marsilya limanina girdikten az sonra kayıblara kanşan bu küçük Çinli, hicbir iz buakmamışh. Konnan ondan böyle avnlmıs olmasına pek üzüldü' Ondan, Ming sülâlesinden gelme HanYünün daha baska bazı neşidelerini dinlemek isteklHvdi; sonra bu koskoca, lâkin kendisine yabancı şehirde, Marsilyada kimsesiz canı da srkılryordu. Birkaç gün böylece bir asağı bir ydkan dolaştı; plânsız. hedefsiz bir dolaşma... Zengin ve gene bir adamm istifade edebileceği bütün vasıtalara baş vurarak, eglenmeğe çalıştı. Oraya gelmesinden sekiz srün sonra, nhtrm gazinosu, absent ve süslü püslü kadınlardan bıktı. Aklına gelen birseyi yapmamak için bütün bir gün nefsile uğraştı, sonra tecessüs saikasile bu fena işi yapmaga girişti, duyduğu temayüle tâbi olarak hazırlandı. Elbiselerinden en göze çarpmıyanmı giydi, ayakkablarından en eskipüekülerini seçti. Altın saatini evde bırakıp, basit madenî bir gemici saati satm aldı. Cebine ancak o geceki ihtiyacma yetecek kadar para koydu; o geceki ihtiyacı da, mahduddu. Bununla beraber, «keyif verici memnu madde» nin bu liman şehrinde kaça mal olacaâım kestiremiyordu; fakat Liverpolde olduğundan bir kat fazla tahmin ederek, daha ziyade olabileceğini rmıhtemel Baymıyordu. Konnan, o kadar cam istediği şeyi, afyonu bulabilecegi Çinliler mahallesine gitti. Afyon satılan ve içilen yerlere girmenin son derecede zor olduğumu bilmekle beraber, buradaki en büyük «afyon maŞaralarmdan» birinin sahibine Hankov'lu zemgin bir Çinlinin yazd.ğı tavsiye mektubu yanmda idi. Gürültülü patırtılı, ışıklı caddelerden yürüyerek daracık, çamurlu, karanhk solcaklara srirdi; bu sokalar, insanı tiksindiriyordu. Boş sandıklar siperinde bir methal... Tarife göre, aradı?h yer burası olsa gerekti. Birrok iğribügrü merdivenle mechul bir muhite iniliyordu. Hiç kimseyle karsılaşmadı. Boğucu havalı bir bodrumdan, birkaç merdiven çıktı. îşık donuk, los, etraf alacabulaca gölgelerle kaplıydı; etrafta ne var, ne yoktu, pek öyle farkına vanlamıyordu. Ve en so nunda perde arkasında bir ışJk parıltısı acayib bir koku... Üç fener yanayordu! Konnan, tavsiye mektubunu uzattı bunu eline alan Çinli. merasimle eğildi Bir işaret ve misafir tngilizin yanına gelen ufaktefek Çinli bir kız, kendismi tahtadan bir sıraya götürdü, önünde diz çökeTek afyon çubuğunu yaktı. Kendi ken dine «geriye dönmek için ancak bir an kaldı; ondan sonra olduğun yerde kal.mak zorundasın» diye düşünen Konnan bu fikre gülümseyişle, başmı salladı; hayır, artık geriye db'nemezdi. Bu zenirin tesirine kapılan, bununla büyülenin asla geriye dönemez bir halde uyuşur. Şimdi kendisi de bu çucuüotan ilk nefesi çekip daldı. Hafızası, etrafmda olan bitenleri unutturacak hale gelmeden, türlü esrarengiz rüya görmeğe başlamadan, en son bir ^eyin farkında idi; odaya münevver Çinli YangÇu ayak bastı veı bafka lıerkes, eğilerek onu selâmîadı. Bu afyon mağaaasmın sahibi, vapurda şürler okuyan küçük Çinliydi, 'demek! Vaziyetin bo>rle olmasını acayib bulan Konnan, artık ondan sonra tamamile sersemledi. O derecede ki, kuvvetli kollarla yerinden kaldırıldıgı ve götürlüdüğü, bir otomobile bindirildiği ve bu suretle uzım uzun yollar aştığı lıalde, bütün buTilann, hiç mni hiç, farkmda değildi. İngiliz delikanlı, ertesi sabah oteldeki odasında, kendi yataginda uyandı. Başı müthiş ağnyordu; buna rağmen, kendisini lyi hissediyordu, başkaca bir rahatsızlığı yoktu. Yatağmm yanındaki sandalye üzerinde minimini bir kitab duruyordu. Ming sülâlesinden gelme HanYün'ün güzel neşidelerini belirten kıymetli, eski bir kitab... Bunu eşsiz bir hatıra olarak salkadı, faat hediyeyi bırakanm yüzünü bir daha göremedi...» Barselon kapılarında Burgos 22 (a.a.) Franko kuvvetleri, bugün öğleden sonra, sahil boyunca Sitges'i ve daha bir takım mühim mevkileri zaptetmişlerdir. Frankist kuvvetler, Barselona'ya 30 kilometre kadar mesa fededir. te tamir olunmuştur. Fabrika, geçen yıl 13,217,594 metre mikâbı su basmıştir. Süzme havuzu 600 milimetrelik bir boru Resmi tebliğ ile takviye edilmiş ve şehre isale edilen Salamanka 22 (a.a.) Umumî ka suları ölçmek üzere beşyere vantürimetre rargâhm tebligi: konmuştur. Katalonya cephesinde, deniz kenannŞehir içine yeniden 23,128 metre uda mühim bir mevki olan Villa Nueva unluğunda boru döşenmiştir. Aksaray, Geltru zaptedilmiştir. Arabacı, Namıkkemal, Samatya, Şey Diğer taraftan şimal mıntakasında hülharem, Avratpazan semt ve sokaklaMitaltex, Villaplana, Basella ve Boda nna 743 metre ikinci derece boru döşen köyleri, merkez mıntakasında, Sala Vi miştir. Yangın muslukları 523 e iblâğ enera, Jorsa, Carme V€ Torrebaixa köy dilmiştir. leri, cenub mıntakasında da Baneras, 1937 yılında şehre verilen su miktarı Cunit, Castellet ve Cubellas köyleri ele 14,099,752 metre mikâbıdır. Bu miktar geçirilmiştir. 1936 yılındakinden 864,674 metre mi Kuvvetlerimiz, 1500 esir almıştır. kâbı, 1932 senesi şirket zamanında veriEstramadure cephesinde, kıt'alarunız, en miktardan 3,578,009 metre mikâbı ileri hareketlerine devam eylemektedir. fazladır. Tayyarelerimiz, altı düşman tayy«& Abone sayısı 1936 yılında 21,530 sini düşürmüş ve Valensiya limanında as ken bu sene 22,666 ya çıkmıştır. Parasız kerî hedefleri bombardıman etmiştir. çeşmeler ve sair tesisat bu rakamdan haGeçen sene Belediyeye devredilen Üsküdar Kadıköy sularına gelince: Elmah bendinde 1,711,000 metre mikâbı su toplanmakta ve yaz mevsiminde fazla su istihlâkini de bu miktar karşılı yamamakta idi. Yeni tadilâtla su miktarı 2,330,000 metre mikâbına çıkarılmıştır. Gene ayni mahfillere gelen maluma Terfi makinelerile süzme havuzları tamir ta göre, hükumet, Madridde oldugu gibi, ve 440 metre kadar büyük boru döşen şehre hâkim bulunan tepeler üzerinde mü miştir. dafaa tertibatını takviye etmektedir. Mü1936 yıhnda şirket zamanında Üskü dafaa tertibatı ve siperlerin inşası varuşdar ve Kadıköy havalisine verilen su miklarda ve ezcümle Sans'da ve Hostaf rançs:arı 2,379,093 metre mikâbı iken bu mikda faaliyetle devam etmektedir. tar bir sene zarfında 98,610 metre mikâFranaa, hududları açtı mt? bı artırılmıştır. Saatler bir çok yerde taBurgos 22 (a.a.) Hükumet mah mir edilmiştir. İdare Terkosa devredilefillerinde tamamile emniyet edilir mem lidenberi bir buçuk milyon liradan fazla balardan alınan haberlere atfen söylen esisat parası harcamıştır. Terkos abonediğine göre, Pirene hududundaki Fransız erinden geçen sene 1,246,569 lira, bu hudud karakollan Le Perthus, Port ;ene 1,015,363 lira tahakkuk ettirilmişVendres ve Cerbere Fransa dahilinden tir. Elmah abonelerinden fazla tahsil eBarselon'a gitmek üzere gönderilen bü dilen para 98,349 lira. tahakkuk miktarı tün harb malzemesinin serbest geçmesi da 110,908 liradır. ne müsaade etmek için Fransız Dahiline Mevcud plânın ıslah ve tatbikına de Nezaretinden emir almıstır. Geçen ge am edilerek kısa bir müddet zarfında ce, Le Parthus'ten 20 Fransız tankmın ana borular kâmilen değiştirilerek suya ve Cerbere'den de, buğdaydan maada, fazla kuvvet verilecektir. harb malzemesi dolu birçok vagonun geçriği kaydedilmişrir. man mukabil taarruzlan püskürtülmüş Perpinyan, 22 (a.a.) Buradaki Cumhuriyetçi îspanyol mahfillerinde dolaşan bir şayiaya nazaran Azana, Barselondan meçhul bir semte hareket etmiştir. Umumiyetle Azana'nın ya Madride, ya Valansa gittiği tahmin olunmaktadır. İtalyan kitab sergisi açıldı Belgrad 22 (a.a.) Doktor Stoyadinoviç ve Kont Ciano, bugün öğleden sonra Petroviç av partisinden buraya gelmişler ve halkın hararetli alkışlarile karjıanmışlardır. Naib Prens Paul'un, Kont Ciano'nun, Doktor Stoyadinoviç'in ve hükumet azaarile kordiplomatiğin huzurları ile saat 17 de İtalyan kitab sergisi açılmıştır. Bilâhare Doktor Stoyadinoviç, Kont Ciano'yu hükumet partisinin merkez bürosuna götürmüş ve burada Kont Ciano, İtalyan Yugoslav dostluğunu tebarüz ettiren kısa Cumhur Reisi Barselondan meçhul bir semte gitti ricdir. Roma 22 (a.a.) îtalyan matbu? na göre Kont Ciano'nun Yugoslavya yahatinin en mühim neticesi Belgrac Budapeşte arasında husule gelen yakın lıktır. Gazeteler, Yugoslavyadaki Macar kalliyetlerinin çok karışık olması haliha zırdaki hududlarm yerlerinin değişmesi ne imkân bırakmadığını kaydetmektedir Gazeteler, Belgrad hükumetinin iktısadî, kültürel ve siyasî bakımdan memlekete temin ettiği faydalan zikrettikten sonra 3 Yugoslavya hükumetince Macar Ma . kamlarma karşı ittihaz edilen tarzı hareketin Belgradla Budapeşte arasında mütekabil bir emniyet tesis ettiğini ilâve eylemektedir. İtalyan gazeteleri, bu emniyetin Bu « dapeşte ile Bükreş arasında bir yakınlık husule gelmesine yardım edeceğini yaz • maktadırla* Messagero gazetesi, Tuna ve Balkan.; Avrupasmm BerlinRoma mihverinin an» zusu veçhile bir istikrar ve emniyet unsurlan olacağıru kaydeylemektedir. Roma d'ltalia'nın bildirdiğine pek yakında ve muhakkak surette Yugoslavya ile Macaristan arasında bir ademi tecavüz ve dostluk muahedesi imzalana cak ve iki memleket arasında ticaret mü» nasebetlerinin inkişafı için bir ekonomilı konferana toplanacaktır. Gene bu gazetenin bildirdiğine göre, İtalya ve Yugoslavyanın yardım ve sem • patisile, Macaristan ve Romanya ara « sında uzlaşma yolunda yeni adımlar aülacaktır. Giornale d'ltalia, pek yakında Bel gradda bir İtalyan ticaret odası ve bunu müteakıb da Romada bir Yugoslav tica ret odası kurulacağım haber vermekte ve Yugoslavyaya askerî siparişler için biı İtalyan grupu tarafından yanm milyar İiretlik kredi açılması hakkında mes'ud bil neticeye vanlacağını tahmin etmenin de çok kolay birşey olduğunu bildirmekte dir. , Giornale d'İtalia, nihayet Yugoslav yada halen yapılmakta olan görüşmele* neticesinde bir resmî tebliğ beklenilme mesini bildirmekte, zira bir çok proje ve neticelerle dolu olmakla beraber Hariciye Nazın Kont Ciano'nun seyahatinin resmî mahiyette olmadığını tasrih eyle mektedir. Türkiyenin dahilî ve haricî siyaseti [Batmakaleden devam] dı, haricde ise sevgi ve saygı kazandırdı. Haricî siyaset olarak kendimize sulh gayesini ideal ittihaz ettik. lcabında kendi hesabımıza ve dostlarımızla birlikte muvaffakiyetle müdafaa edebileceğimiz sulh gayesini. Büyük Atatürkün mümkün olsa bütün insanlığı muhabbetle kucaklamak istiyen büyük kalbi bize sulhseverliği bu kadar güzel bir program halinde verirken onun realiteleri asla ihmal etmiyen parlak fikri icabında bu güzel sulh idealinin, bilhassa kendi selâmetimize taalluk eden kısmında, kuvvetle müdafaa olunması lâzım geldiğini tereddüdsüz anlatıyordu. Bugün daimî Şefimiz İsmet İnönü ile de ayni yolun yolcularıyız. Dünya ahvalinin karışıklığı bize tuttuğumuz yolun doğruluğunu ve ona daha uyanık bir dikkatle sanlmaklığımızı emrediyor. Bütün Türk milleti daimî Şefimizin etrafmda sımsıkı toplanarak bir yandan memleketimizin tamlanacak eksikliklerini giderirken diğer yandan en uzak tehlike ihtimallerine karşı en çetin mücadelelere hazır bir vaziyette bulunuyoruz. Dahildeki birliğimiz, beraberliğimiz, topluluğumuz harice karşı sulhu koruyucu k^^etimizin temeltaşını teşkil ediyor. Türk milleti ne yaptığını bilerek yürüyen büyük millettir. Sulhu istiyorsak onun yalnız bizim için değil, bütün insanlık için hakikaten en büyük nimet olduğuna inanıyoruz. Bu büyük nimetin müdafaa olunmak ihtiyacında bulunabileceği ise hiç hayalle oyalanmıyan gözlerimizin pürüzsüz gördüğü bir hakikattir. Çirkin hakikat amma ne yapalım, hakikat! îmar ve ihyaya muhtac memleketimizde vurduğumuz her kazma kuvvetimizdir. Dahilî kuvvetimiz ve harice karşı kuvvetimiz. Bütün milletçe Millî Şefimiz etrafmda toplanışımız kuvvetimizdir. Dahilî kuvvetimiz ve harice karşı kuvvetimiz. Işte biz bu şartlar dahilinde sulh idealinin âşıkı ve hâdimiyiz. IgCumhurıyet HaDk sütuım a , Nüfus İşleri Umum Müdürluğünden tezkereyl aldık: «Gazetenlzln 8'1/1939 giinlü ve 5265 numaralı nushasının sekizincı sayfasımr (Halk sütunu adındaki) uçüncu sutunundş «iki senede almmıyan nüfus cuzdanı» lığı altuıda İstanbul Kumandanlığı BLTUK ci Şube mülhaki'Riza Özcan imzasile çıkan yazı okunmuş ve bu hususta geçmiş oian muamele a^ağıya yazılmıştır. İş sahibinin İstanbul Merkez Kumandanlığı euskerî ceza evi müdurluğunun 22/7/938 günlü ve 1285/6502 sayılı yazısı ile Umum Müdürlüğumüze bir istida gonderilmiştir. Bu istida toerinde yapılan incelemede Po&hof'da evlendlğl, evlilik muamelesi ile bir çocuğu tesçil edilmiş olduğu halde aslî menüeketi olan Ünyed«ki kutuğü kaydında evliliği işaret edilmediğinden ikinci çocuğunun tescili cihetine gldilmedığmden şikâyet edldiğl ve bu husus haklunda Ankara ile Poshof nufus idareleri arasında muhabere geçmiş olduğunu bildirdiği aniaşıldığından muamtle safahatı hakkında Vekâlet yüksek makammca alâkadar vilâyetlerle muamele yapılarak noksanları ta=» mamlattırılnuş ve keyfiy«tin Riza Ozcana' tefhimi ile hüviyet cuzdanlarınm bu orneğe gore deği§tirilmesi luzumu 5/11/938 tarihinnumaralı yazı ile İstanbul Vilâyetlne tebliğ edildlgi dosyası üzerinde yapılan tetkikten anlaşılmıştır. Bugune kadar Istanbul vılâyetince kendisine tebligat ifa olunmaması gazetedeki adresine nazaran vazifesinin ceğışmış bulunmasından veyahud da mahallınce henüz anlaşılmıyan bir sebebden ileri geldığı an, laşılmış ve işin bir an evvel intacı ile sebebirün bildlrilmesi mahalline yazılmı§tn\> Bir şikâyetin cevabı Bir dayak hâdisesinin muhakemesi Bursa (Hususî) Fethiye köyünden Seyid Ali admda birini, define aramak meselesinden dolayı dövdükleri iddia sile Ağırcezada muhakeme edilmekte olan sabık Mudanya jandarma kuman danı yüzbaşı Faikle jandarma onbaşısı Mehmed Çetin, halen terhis edilmiş olan jandarma Hüseyin, Mehmed Yaşar ve Süleymamn muhakemeleri bitmLş, Bir şehir daha düştü karar tefhim edilmiştir. Bu karara naBurgos 22 (a.a.) Akşama doğru zaran, Fethiye köylü Seyid Aliyi işkenFrankist kıt'alar, îgualanda'yı zaptetmişcelerle dövdükleri sabit görülerek sa bık Mudanya jandarma kumandanı 6 lerdir. Kütle halinde seferberlih ay, onbaşı ile diğer jandarmalar birer sene ağır hapse mahkum edilmişlerdir. Banelon, 22 (a.a.) Muharebe, bütün Katalonya cephesinin heyeti umumiBulgar Kralı Romada yesi üzerinde devam etmektedir. Kütle Roma 22 (a.a.) Bulgaristan Kralı halinde seferberlik, cepheyi takviye etmiş Boris, refakatinde Prens Kiril ve Pren ve mukavemeti müessir bir hale getirmişses Ödoksi olduğu halde Prenses Marie tir. de Savoie'nin evlenme merasiminde haVilla Nueva Geltur mıntakasında Cum zır bulunmak üzere dün Romaya gel huriyetçiler, şiddetli mukabil taarruzlara miştir. geçmiştir. Bu şehir etrafında çok şiddetli tnuharebeler olmaktadır. Çek Hariciye Nazırı Berlinde San Sabastien, 22 (a.a.) 1941 neler konuştu? de silâh altına alınması icab eden sınıfm Berlin 22 (a.a ) Yan resmî mehafil, son rubu da bugün silâh altına çağırılChvalkowski ile Alman zimamdarları mıştır. Bunlar, 1920 senesinin teşrinievvel, arasındaki görüşmelerin bilhassa Çe teşrinisani ve kânunuevvel aylarında doğkoslovakyanın dahilî siyasetine müte muş olan 18 yaşındaki gençlerdir. Endülüs cephesinde allik meselelerle Çekoslovakyada tekrar başgöstermiş ve burada endişe tevMadrid 22 (a.a.) Cumhuriyetçilid etmeğe başlamış olan Almanya a er, havalarm fena gitmesine rağmen, leyhindeki propagandalar hakkmda ya Estramadure cephesinde mevzilerini iyi pılmış oldugunu beyan etmektedir. eştirmişlerdir. Endülüs cephesinde, düş ür. Amerika silâh ambargosunu kaldtracak mt? Vaşington 22 (a.a.) Hoover'in umhurreisliği zamanında Hariciye Na zırı olan Stimson'un Hull'e bir mektubla müracaat ederek İspanyaya gönderile ek silâh ve mühimmat üzerine konmuş >ulunan ambargonun kaldırılmasını taleb ylediği teyid olunmaktadır. Diğer taraftan Stimson, Havas muhairine de ayrıca beyanatta bulunmuş ve demiştir ki: * Hull'e bu tarzda bir mektub yazdım. Zira, Amerika Birleşik devletlerinin bu ususta çabuk bir karar alması icab etti;i fikrindeyim. Bu bahis üzerinde umumî e alenî bir beyanatta bulunmama yalnız astalığım mâni olmuştur. Yoksa, çoktan >eri, îspanyanın diktatörlüklerle demokasiler arasında vukua gelen bir harb sahesi olduğuna kani bulunmaktayım. Yann havadan yağacak ölüme binlerce kurban vermemek için kurbanlarınızı Türk Hava Kurumuna ver melisiniz. NOBETÇI ECZANEL^R YUNUS NAD1 Şehrimizin nıuhbelif semtlerindeki nobet^i eczahaneler şunlardır: İstanbul ciheti: Emlnönünde (Minasyan), Kumkapıda (Cemil), Alemdarda (.Ali Rıza), Kuçükpazarda (Necati Ahmed), Fatihte (Hüsameddln), Eyübde (Eyüb Sultan), Bakırkoyünde (Cel&l) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: İstiklâl caddesi (İmgopulo), Tünelde, (Matkoviç), Karakoyde (Yıçopulo), İstiklâl caddeslnde (Tal Rebul) Şışlıde (Pertev), Kasunpaşada (Sadık), Haskoyde (Müeyyed), Beşiktaşta (Süleyman Receb) eczahaneleri. Kadıköyünde Pazaryolunda (Rifat Muhtar), Üsküdarda (Omer Kenan), Sanyerd»' (Osman), Büyükadada (Şmasi Rıza) ecza> haneleri.