23 Ocak 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

23 Ocak 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURtYET 23 İkincikânun 1939 JifcMUHAREBELERi! Teffrika No. 7 3 Nakleden: D.4V£/? TARİHDE BİJyüK DENİZ ( Şehir ve Memieket Haberlerl ) Siyasî Mezad idaresi için Et toptancıları Havadan gelecek asılsız haberler gene zam istiyorlar tehlikeye karşı... Arab âlemi DDfl ç sene evvel, lngilterenin, bir Arab memleketi olan Filistini parçalayıp en zengin ve mamur tarafında müstakil bir Yahudi devleti tesis etmeğe taraftar olması yüzünden uğradığı zorluklar, nihayet, İngiltere için, yalnız Filistin Arablarile değil, bütün Arab dünyası ve hatta islâm âlemile hesablaşmak mecburiyetini doğurmuştur. Filistin Arablarının davası bütün Arab dünyasmın ve islâm âleminin meselesi olmuştur. İngiltere Arab dünyası ve islâm âlemile karşı karşıya kaldığı zaman, başka büyük gaileleri ve rakibleri olmasaydı ihtimal sonuna kadar uğraşmağı gözüne aldırır ve Amerikayı kendisine sıkıca bağlamak için o büyük memleketin iktısadiyatma ve hatta siyasetine hâkim ve nafız olan Yahudi unsurunu memnun etmeği tercih ederdi. Mussolini'nin Trablusgarba yaptığı son seyahatte islâmın seyfi olmak iddiasile ortaya atılması ve müslümanları hima ye etmek üzere kendisine verilen murassa kıhcı kabul ederek islâmın hâmisi oldu ğunu ilân eylemesi ve ahiren zaptettiği Habeşistanın nüfusunun yüzde altmışmı teşkil eden, lâkin hıristiyan Habeşlilerin mahkumu ve esiri olarak yaşıyan eski Harrar sultanlığmı ve diğer islâm yurdlarını hususî müsaadelerle ve Adıs Ababada kıpti kiliselerinin yanıbaşında muhteşem cimiler inşa ettirmek suretile kendisine bağlaması zaten Ingiltereyi sinirlendirmişti. İtalya, İspanyadaki davasını tuttuğu kadar açık olmamakla beraber, el altın * dan ve bilvasıta Filistin Arablarının mü" kemmel olan harb teşkilâtma yardım et mek ve her vasıta ile ve bahusus Bari tel< sizile bütün bu Arab ve islâm âlemini Fv* îistinde olup biten işlerden haberdar eylemekle İngiltereyi Arab âlemine karşı fena bir mevkide bırakmıştı. Ingiltereniıi îtalya ile imzaladığı Roma misakınııı başlıca saikı, Italyanın Arab ve islâm âlemindeki propagandası olduğundan Ingi * lizler, bu ahidnamenin başlıca esası ola« rak Italyanın İngiltere aleyhinde neşriyattan vazgeçmesini taleb etmişlerdi. Neşriyat durmuşsa da tahkikine imkân olmı + yan Filistin Arablarına silâh ve para yar« dımı devam etmiştir. Böylece Fatih, gemilerini Dolmabahçe kıyısından itibaren şimdi Küçükçıftlık parkınm buIunduğu münhat sahadan, Maçkanm alhndan Harbiye mektebinin bulunduğu sırta çıkarmış, oradan da, şimdi mektebin karştsmda bulunan binalann arasındaki yokuşlardan aşağrya, Kasımpaşa deresinin başlangıcına geçirmiş, oradan da dereyi takiben j" SARAY MARMARA BURNU Halice indirmrştir. Türk dooanınaândan 67 geminin Fatihin harb gemilerinin Dolmabahçeden itibaren Halic« indirildiğini Kasımpaşaya kadar karada takib ettikleri gören Bizans Impagüzergâhı gösteren kroki ratoru, onikract Kostantin, muhasaraam kaldınlması îçin mü ugraştrktan ve büyük tehlikeler atlattıkzakereye hazır olduğunu bildirdi. Bu tan sonra Galata önüne kaçabildi. Bidateklife, Istanbulun bilâ kayd ve şart tes yette yaralanan büyük gemi kaçamadı. limmden başka Ihiçbrr müzakereye giri Fakat bu heybetli tekneyi batırmak içb bir buçufk saat •ugraşmak îâzım geldi. çilemiyeceği cevabı verildi. Ateş kayıklarından üçü mürettebatile yaŞimdi, Halicde vaziyet şöyle idi: Halicin iç tarafı Türk filosumm hâkimiyeri kalandı. altmda idi. Dış tarafma, yani şhndiki Mehmed Şükrü Bey, kurulan köprüUnkapanı ve Galata köprüleri arasma vü ve bu mııharebeyi şöyle anlatıyor: Bizanshlarla Lâtinler hâkimdi. Türk or«Arhk liman nevama Osmanlı eline dusunun Hasköyden Eyübe dogru yap gecmis oMuğundan Faıtih Kasımpaşa tafrh ıköprü, sür'atle ilerliyordu. Köprünün rafından karşıya kadar limanm en dar ü^tüne bir top konulmuştu. Köprünün mahalline bir de muvakkat köprü inşasıboyu uzadıkça bu top da ileri almryor, nı tasavvur buyurarak birkaç gün zarfınbovlece köprü ve top, Halic tarafındaki da bu tasavvurlanna dahi icra mevkiin* kale duvarma her gün biraz daha yak koymuşlardır. Bu köprü hirbirine demir laCTvordu. halkalı lâta ve kirisler bağlanmış varil Düşman, bir iki gün düşündükten son ve mancanalardan ibaret olup üzeri dahi ra, köpriiyü vakmağa karar verdi. Dört kavi ve metin döşeme ile fer«edilmiş ve at*s kayıâı. Fener ve Balat kıyılarından merbut bulunduğu zincirlerin iki ucv iki 'fedefe sevkedildi. Türkler, Rumların ve sahile raptedilmistir. Bu veçhile terüb eLâtinlerin sandrklan gibi', uykuda değil dilmiş olan sal köprü 15 gez (dirsekle fcrdi. Könrüyü sayet iyi mnhafaza edjparmaklann ucu araandaki boya. gei vorlardı. Gözcüler, kayrklan gördüler. denilir) arzında ve 100 gez tulünde olTürk pemileri bunlara hücum ederek ümakla ancak beş adamın yanyana geçeçü"ı batırdılar; dördüncüsü kaçabildi. oîlecegi kadar geniş olup sebıh kuvvetl Frtesi geceki baskını bizzat Ceneviz İahi üzerinden geçecek askerle bu askeamirali Jan Jüstinyani idare etti. Bu derin harekâhnı muhafaza içîn ortasma fa köprüye değil, Halice inen Türk gebir bopu kaldıracak derecelerde müerine hücum edilecekti. Düşman amirali, en cesur gemicilerden lüzumu kadannı maiyetine almış, ateş kayrkları ve sandallarla beraber, gece karanlığında Kasımpaşaya doğru sokulmuştu. Türkler, uykuya dalmış, yaihud da farkma varmaırnş ıgörünüyorlardı. Fakat gemi, ateş menziline girince, Kasımpaşa koyuna tabiye edilmiş olan batarya atışa başladı. Toplar iptidaî olmakla beraber, Türk lopçulari nişancıhğı ileri götürmüşlerdi. Karanlığa rağmen, gülleler, Jüstinyani'nin gemisbi buldu. Su kesimin* voıran mermiler tekneyi deldi; sular içeriye hücum etti. Koca Amiral gemki, birkaç dakika içinde, 150 kişile beraber battı. Denize dökülenlerden birkaçmı, başta amiral olmak üzere, ateş Ikaylklan kurtardılar. Denize dökülenler karanlıkta acı feryadlarla boğulurken donanmada ve civardaki Türk askerleri tekbir getirmeğe başladılar. Bu tekbir sesleri, bir gök gürültüsü halinde, Halicin iki tarafındaki tepelerde boğuk akisler uyandırdı ve mahsurların maneviyatmı îcırdı. 28 nisan gecesi, düşman filosu kumandanı Diyedo, inşaatı gittikçe ilerliyen köı>rü ile köprüyü himaye eden Tüfk gemilerine karşı yeni bir teşebbüste bulundu. Hazırlanan yedi gemi, İstanbul surlarına müteveccih bordalannda ateş kayıklan bağlı olduSu halde, akşam saat sekizde, taarruza kalktılar. Türk donanması muharebeve ve sahildeki batarya ateşe hazırdı. Dü«man gemileri gene siddetli bir ates baskmına wradılar. Muharebe baîladı. Türk gemilerinden bazılanna demir gülle atan toplar konulmuş oM'jçuTidan filo da savaşa iştirak etti. N^ticede düşman gene mai'ub oldu ve apır zayiata ueradı. Daha ilk hamlede büvük semüerden birüe bir kadırsa fena halde varalanm' e lardı. Ilkak«amki baskım idare eden Venedfkli Cakomo Koco'nun gemisi batrnıs, kendisi. ikinci kaptanı, serdümen, 4 gemici, 10 arbaletçi ve 72 kürekci boğulmu«tu. En arkadaki füst denilen üç gemi, bordalanndaki ates kayıklannı da sürükliyerek kaçtılar. Düsmanın bir kadırgasma aborda olan Türk gemicileri, bunu zaptettiler. Ilk hasara uğrıyan kadırga kurtulmağa muvaffak oldu. Âmiralm bindiği gemi de, çok Müessese, Belediyenin Bu yüzden mezbahada Kasabalarda alınacak en muntazam şubehayvan kesimi azaldı yeni tedbirler tespit Türk donanmasınm Halice indirildiğini gören Et fiatlarını tayin eden nark komisyolerinden biridir edilecek nu, geçenlerde Belediyede yaptığı topBizans Imparatoru, muhasaranın kaldırılması Dünkü akşam gazetelerinden biri, Me lantıda muhtelif cins etlerin kilosuna be önümüzdeki haftadan itibaren vilâ zad idaresinın Beledıyece ıslahına karar şer kuruş zam yapmıştı. Yapılan bu zam, yette başlıyacak olan toplantılarda hava için müzakereye hazır olduğunu bildirdi verildiğini yazmış, buna sebeb olarak da tehlikesinden korunma kanununun tatbi bilhassa toptancıları tatmin etmediği için halka bir kolaylık olmak üzere kurulan fiatların biraz daha yükseltilmesi isten bu müessesede son zamanlarda daha zi mektedir. yade esnaf ve tüccara aid yeni eşyalarm Toptancılar, bu yüzden mezbahada satılmakta olduğunu ileri sürmüştür. nisbeten az hayvan kestirmektedirler. FaYaptığımız tahkikata göre, Mezad i kat devlet Ziraat kurumu piyasada nâ daresinin ıslahı hakkında verilmiş bir ka zım vaziyetinde bulunduğundan ihtiyacı rar bulunmadığı gibi Belediyenin en mun karsılıyacak hayvan kestirerek peraken tazam şubelerinden biri olan bu müessese decilere vermektedir. Bu işle yakından ahakkında böyle bir karar ittihazını icab lâkadar olan kurum icabında toptancıîaettirecek sebeb de yoktur. rın her türlü hareketlerine karşı devamlı Filhakika Mezad idaresinin her üç bir şekilde şehrin et ihtiyacını karşıhya şubesinde yani mücevher, halı ve eşya kı cak tertibat almaktadır. sımlarında halka aid eşya ile birlikte es ŞEHIR İŞLERİ nafa aid mallar da satılmaktadır. Fakat eşynın üzerine konan etiketlerde «Esnaf 45 bin lira istenen cami arsamalıdır» ibaresile eşyanın kime aid bulun«ına 18 bin lira verilecek duğu ve bundan başka şayed varsa ku Belediye, istimlâk kanununun değiş sur ve noksanları da gösterilmektedir. Bu tirilmesi için hükumete teklifler yap suretle müzayedeye iştirak eden halk, amak üzeredir. Filhakika bugünkü şe lacak olduğu malın mahiyetini bilerek raite göre, Istanbulu imar etmek için almaktadır. Müessese umuma mahsus olmilyonlarca liraya ihtiyac vardır. Sir duğu için esnaf eşyasının buraya kabul keci garının denize nazır kısmmın açıedilmemesine de imkân görülmemektedir. lışı esnasında oradaki eski bir cami enYalnızbu şubeye merbut olup halka rc kaz arsası için Evkafın 45,000 lira istehin mukabilinde yirmi beş liraya kadar diği gözönünde tutulursa imar işlerile ikrazatta bulunan sandık muamelâtmın uğraşanların maruz kaldıklar müşkülât biraz daha tevsii kabil olup olmadığı kolayca anlaşılabilir. Belediyenin itirazı üzerine Devlet Şutetkik edilmektedir. rası, Evkafın bu cami arsası için para MÜTEFERRtK talebine hakkı olduğunu tasdik etmiş, fakat bu talebi fahiş görerek bunu 18 Meclisin kış tatili bin liraya indirmiştir. Alâkadarlar, şehBüyük Millet Meclisinin bu ayın yir rimizin imarı için bilhassa Yunanistanmi yedinci günü bu içtima devresinin da cari olan istimlâk sisteminin mem tatilini yaparak martta tekrar toplan lefeetimizde de tatbikı mütaleasında bulunuyorlar. ması muhtemeldir. Bununla beraber bu devrede intihaECNEBİ MEHAFİLDE bın tecdidine karar verilmesi ihtimali de variddir. Dükrok bir av partisi katına aid tedbirler alınacaktır. Henüz buna dair olan nizamname hazırlanmamış ise de kanun mer'iyet mevkiine girdiğinden şimdilik alınacak tedbirler kanun çerçevesme göre olacaktır. Bu arada istanbul şehrile vilâyete bağlı köy ve kasabalarda ne gibı tedbirler alınması lâzım geldiği tesbit edilecektir. Nizamname ile birlikte askerlik hizmetile mükellef olanlann üç ay müddetle itfaiye hizmeti görmeleri hakkındaki ka rar da mer'iyet mevkiine girecektir. Zehirli gazlerden korunma için evvelce açılan kurslara mazeret dolayısile devam edememiş olanlar için yeniden kurs lar açılmıştır. Istanbulun zaptı DENİZ İSLERİ înfilâk neticesinde batan motör hakkında tahkikat Evvelki gün bir infilâk neticesinde batan Yunan motörünün makinisti Manol Koçakidis bu feci kazaya kurban gitmiş, kazayı müteakib yapılan araştırmalarda bulunamamıştı. Nihayet dün yapılan araştırmada Manolun cesedi bulunmuş, denizden çıkanlmıştır. Adliye ve zabıta, tahkikata devam etmektedir. Kaza esnasında yaralana rak hastaneye kaldırılan tayfa Vange losla ikinci makinist Yorgu ve işçi Ni şanın sıhhî vaziyetleri tehlikeli değil dir. Şirketi Hayriyenin yaptıracağı plâja aid proje Tramvay şirketi murahhaslarile yapılan müzakereler Tramvay şirketinin satın alınması işi için Nafıa Vekâletile temas etmek üzere, ^nkara,ya,gi4en î4fkej ırıural^a/j ^ yeti reisi Spesyal evyelki gün Nafıa Vetkili, Ali Çeünkaya ile b i r ^ a t Kş^ar J§rüşmüştür. Bu husustaki müzakerelere bugün devam edileceklir. ^ Efgan Maarif müsteşarı bugün gidiyor Efganistan Maarif müsteşarlığına tayin olunan Maarif müfettişlerinden îsmail Hikmet bugün şehrimizden hare ket edecektir. İsmail Hikmet, Efganistana gider gitmez burada yeniden açılacak olan mu allim mektebi işile meşgul olacaktır. Mektebde muvazzaf edilecek muallim lerin bir kısmı, memleketimizden gidecektir. idi.» (Arkan var) Diyarbakır Cizre hattmda faaliyet İlk kısım üzerinde müte Bursada bir cinayet davası Bursa (Hususî) Gemliğin Dutluca addid köprüler yapılıyor köyünden Arif oğlu Yusuf Soyer, 5teDiyarbakır, (Hususî) Diyarbakırdajı Cizreye uzanan hat 280 kilometre kadardır. İnşaat vasatî olarak yirmişer kilometrelik kısımlara ayrılmak suretile yapılmaktadır. Bütün işçiler ve mühendisler Türk olmak üzere şimdiki halde ancak be§ kısım çalışmaktadır. Bu kısım fazla ârızalı olmadığı için pek mühim tüneller olmamakla beraber büyük köprüleri vardır. Beşinci kısımda yüzer metre açıklığında beş gözlü ve beşyüz metre uzunluğunda bir demir köprü yapılmaktadır. Demiryolu Cizreye vardıktan sonra Irak hududuna geçerek Bağdaddan gelen demiryolu ile birleşecektir. Bu suretle İstanbul Bağdad yolu açılmış olacaktır. Bu yolun açılmasile iktısadî bakımdan Türkiye ve Irak münasebetleri yeni bir safhaya girmis olacaktır. Bu hat ayni zamanda Irakı Avrupaya bağlamış oiacaktır. Diyarbakır Cizre hattının 160 ıncı kilometresinden bir demiryolu ayrılarak Siirdin biraz şimalinden geçtikten sonra Bitlise uğrayacak ve oradan göl sahilini takib ederek Vana gidecektir. Bilâhare Vandan şarka doğru uzanarak Iran hududlarından içeriye girecektir. Bu suretle Türkiye ile îran da biribirile demiryollarile bağlanmış olacaktır. Diyarbakır Cizre hattının şimdilik ancak 100 kilometresinde faaliyet vardır. Birincikânunun on birinden itibaren Diyarbakırdan Cizreye doğru ray döşenmege başanmıştır Gerek Cizre tarafından ve gerekse Vana giden yolun etüd işleri yani yolun geçmek ihtimali olan yerlerin haritası kısmen alınmış ve kısmen de alınmak üzeredir. Cizre hattının takriben üç sene içinde ve Van yolunun da beş seneye kadar biteceği tahmin edilmektedir. denberi ayni köyden Receble sık sık kavga etmektedir. Bu kavganm sebebi, Recebin, Yusufun kansüe gayrimeşru münasebette bulunduğunu iddia etmesi ve bunu bizzat Yusufa söylemekte ol masıdır. Bir gün gene bunu tahkirâmiz kelimelerle anlatan Receb, Yusufla kavga etmiş ve onu dövmüştür. Yusuf, artık Recebin bu vaziyetine tahammül edemiyecek bir hal almış ve Recebi öl dürmeğe karar vermiştir. Bu maksadla Gemlikten 15 liraya bir brovnik tabancası satın almış, fakat Recebi öldüreceğini hisseden köy muhtarı Ferhad ta bancayı elinden almıştır. Lâkin fikri sabit haline getirdiği bu cinayeti işlemeye karar vermiş olan Yusuf, Narlıca kö yünden hüviyetini bilmediği bir adam dan bir tabanca daha tedarik etmiş ve tasarladığı cinayeti işlemek için fırsat kollamaya başlamıştır. Nihayet bir gün köy kahvesinde Receble karşılaşan Yusuf, hemen kahveden dışan çıkmış ve yolda biraz gezindikten sonra tekrar kahveye yaklaşarak kırık bir pencereden içeri nişan alarak tabancasile ateş etmeğe başlamıştrr. Receb, başından yaralanarak ölmüş, kurşunlardan biri kahvede oturan tsmaili de yaralamıştır. Cinayeti müteakib kaçan ve Gürle köyündeki eni^tesinin evine saklanan Yusuf yakalanarak Ağırceza mahkemesine verilmiştir. Katil, mahkemede cürmünü tamamen itiraf etmektedir. Yalnız ikide birde beraetimi taleb ederim! demek tedir. Mahkemece katilin bir akıl hastalı ğile malul olup olmadığınm tespiti için Tıbbı Adliye gönderilmesine karar ve rilmiştir. Aynca mahkeme reisi Osman Sabri verilen diğer bir kararı tefhim etmiş ve suçlunun kendisini müdafaa edemiyeceği anlaşıldığmdan Barodan kendisine bir avukat isteneceğini bil dirmi|tir, Şirketi Hayriye tarafından Boğaziçinde Küçüksuda asrî bir plâj yaptırılmasma karar verilmiş ve buna aid proje ve plânlar hazırlanarak Belediyeye veyapacak rilmiştir. Plân, imar bürosunca tetkik Geçenlerde şehrimize gelerek Anka edilmektedir. raya gitmiş olan Beynelmilel Avcılar KÜLTÜR İSF.ERİ cemiyeti reisi Maksim Dükrok, evvelki gün tekrar şehrimize gelmiştir. M. DükKonservatuar konserleri Diğer taraftan Fransa, bütün Avrupa rok, birkaç güne kadar tanmmış avcılâKonservatuar bu sene için tertib ettinmızla beraber bir av partisi yapacak ,ği .konşerlero^çn birincisi olan talebe işlerinde İngüterenin siyaseti izinden yü t ve bir hafta kadar şehriraizde kaldıktari konserîni 28 ikincikânun 939 cumartesi rüdüğü halde şarkta îngiliz.politikasmıa sonra memleketine dönecektir. günü saat 17,30 da Fransız tiyatrosunda en büyük muhalif ve rakibi olmak rolünverecektir. Bu konser ücretsizdir. Bil den hiçbir zaman vazgeçmemişti. P. T. TELEFONDA hassa cumartesi günü öğleden sonraya Dahası var: Japonya Çinin garbmda tesadüf ettirilmesinde ve ücretsiz ya 50 milyon nüfusluk toplu ve muharib bir Yeni telefon hatları İstanbul Ankara arasında yapılmak pılmasmda okulların o gün tatil bulun kütle teşkil eden Döngen müslümanlarını ta olan üçüncü devre telefon hattile îs ması hasebile talebelerin istifadesini te ve şarkî Türkistanı, Çinlilere karşı biatanbul Çorlu arasında yapılmakta olan min maksadile gözetilmiştir. man ve an'anevî düşman olduklarındaa Konser davetiyeleri okul direktörlükyeni hat bittikten sonra Posta, Telgraf istifade ederek kendisine müttefik yap * ve Telefon idaresince tzmir, Aydm, De lerine her ücretsiz konser için münasib mak ve Felemenk Hindistanındaki 45 nizli, Afyon, Burdur hatlarmm inşaatı miktarda tefrik edilip gönderilecektir. Bundan sonra sırasile ve muhtelif ta milyon ve Filipin adalarında, ne îspan na başlanacaktır. Müteakiben, Sıvastan < şarka doğru uzanacak büyük telefon rihlerde muallim, talebe, orkestra ve yoüarın, ne de Amerikalılarm hakimiye • tini tanımıyan müslüman unsurunun vd koro konserleri verilecektir. hattı için de faaliyete geçilecektir. dünyanın en zengin yedi islâm hükümdarınm yaşadığı Malaka'nm teveccühünü kazanmak için islâm âleminin dostu ol « muştur. Bu hal, îngiltereyi çok düşündürmektedir. r Mersin Halkevinde açılan resim sergisi J Almanya ise iktısadî ve siyasî nüfuzunu tekrar Arab memleketlerine ihsasa başlamıştır. Aşağı yukarı büyük devletlerin çoğu îngiltereyi kenarda ve düş t man mevkiinde bırakarak Arab dünyasıni ve islâm âlemini kendisine bağlamağa çalışmaktadır. Bu tehlike karşısmda İngiltere Filistin meselesini görüşmek bahanesile bütün Arab memleketlerinin resmî mümessillerini Londraya davet etti. Burada toplanacak konferansa İngüterenin ve resmî Yahudi teşkilâünın mümessilleri de iştirak edeceğinden daha evvel Arab devletleri mü * messillerinin Kahirede toplanıp görüşmelerine muvafakat etti. Arab devletlerinin en büyüğü, en kuvvetlisi ve en zengini olan Mısır resmen b ^ hareketin başma geçti. Fransa Suriyenia istiklâlini tanımaktan vazgeçmiş ve bu memleketi Arab âlemile beraber yürü mekten menetmeğe karar vermiş olduğU halde, Mısır hükumetinin zoru üzerinâ kara Halkevine gönderilmesi düşünül Filistin Arab ihtilâl komitesinin azaları t nın Suriyeye gelip Kudüs büyük Müftisimektedir. Mersinde yıllardanberi kendini, ama le görüşmelerine müsaade etmeğe mecbur tör Türk genclerinin güzel san'at isti kalmışür. dadlannı tenmiyeye hasreden ressam Kahirede toplanan Arab kongresinin Ali Cemal, talebelerinin vücude getir ilk işi, İngüterenin müttefiki olan Mısırra dikleri eserlerle bihakkm iftihar ede gene Kralı Farukun bütün islâm âleminin bilir. Emektar ressamın yüksek san'at aşkından ilham alan ve onun idealist ir halifesi olduğunu ilân etmek olmuştur. şadlarile günden güne terakki eden ta rCral Faruk gibi, yarın her biri birer gene lebelerin sayısı bugüne kadar yüze yak Arab hükümdan olacak olan Yemen ve laşmıştır. Ali Cemal, beş yıldır bu yolda Arab Süudiye devletlerinin veliahdleri çalışmaktadır. Maddî hiçbir menfaat bu karara iştirak etmişlerdir. Japonyada beklemeden san'at için çalışan, bu san bulunan Yemen veliahdi Seyfülislâm aleat âşıkını, elde ettiği bu neticeden do lâcele tayyare ile Kahireye gelmişti. İn * layı tebrik etmek lâzımdır. giltere, Arab ve islâm âlemini kendisin» Gönderdiğim resim, sergide Atatürk bağlamak jçin her fedakârlığı göze almif tablosu önünde. Vali, Belediye reisi ve demektir. kumandanla üstadı ve talebelerini gösMuhçnrrem Feyzi TOGAt termektedir. Mersin (Hususî) Halkevimizin açtığı dördüncü resim sergisi, büyük alâka uyandırmak suretile bir hafta müddetle halka açık bulunduruldu. Beş yıldanberi ressam Ali Cemalin başında bulunduğu Halkevi resim kursunda çalışan amatörlerin yüzden fazla tablolarile kaplanan Halkevi üst salon duvarlarını bilhassa üstad Ali Cemalin tam dört yıl uğraşarak tamamlamağa muvaffak olduğu Büyük Atatürk tablosu müstesna bir şekilde süslemişti. Ebedî Şefi hakikî cesametile ayakta ve Mareşal kıyafetile canlandıran bu tablo, ne hazindir ki, Büyük Ölünün hayata gözlerini yum duğu gün bitirilmiştL Cidden nefis ve bütün detablarile hakikî bir san'at eseri olan, ressam Ali Cemalin bu tablosu nun, Ankarada teşhir edilmek üzere An

Bu sayıdan diğer sayfalar: