r inönünün nutku j C. H. P. 27 Birincikânun 1938 I {Baştarafı 1 inci sahitede) Aziz arkadaşlarım, Büyük Kurultay, kurtuluş mücadeIesinin en evvel işlemeğe başlıyan, içeriden ve dışarıdan her türlü insafsız hücumlara milletimizin maruz kaldığı günlerde onun iradesini ilân etmek üzere meydana atılan, en eski teşkilâtr mızdır. Bence, ebedî Şefimiz Atatürkün, kendisine kadar ve kendisinden sonra, burada ve diger memleketlerde yapılan millî mücadelelerden en kıymetli farikasını, bu kurultay ve onun manası teşkil etmektedir. Atatürk, kurtuluş mücadelesini, sîyasî ve askerî sahnelerde, evvelâ kurultayda, sonra Büvük Millet Meclisi içinde idare etti. Sulh ve harbin siyasetini inkıtasız bir Millet Meclisile idare edebilmek zihniyetini ve kudretîni, bugün dahi çok memleketlerde göremiyoruz. Atatür, kurultaylan, yalnız millet ha yatının lüzumlu bir mekanizması olarak takdir etmekle kalmazdı, onu samimî ve derin bir sevgi ile de severdi. Büyük kurultaym duygusunu söyledi" ğime emin olarak, bütün gelecek ku karşısında sabit oldu ki, bu aziz memleketin hicbir köşesinde ve bu büyük milletin hicbir ocağmda, Cumhuriyet aşkından başka bir hava esmemiştir. On beş senelik türlü müşkülât içinde bir hayattan sonra, Cumhuriyet rejiminin verdiği bu imtihan, onun, zannedıldiğinden çok daha sağlam ve derin kökte, sarsılmaz bünyede olduğu" nu, bütün dünyaya ispat etmistir. Siz ve hepimiz, büyük acı içinde, bu bahtiyar müşahedeyi yapabildiği™İ7clen dolayı, yürekler dolusu iftihar edebiliriz. Sayın arkadaşlar, Partimiz, millet menfaatinde, küçük hislerin üstüne çıkabilen bütün va" tandaşları tatmin edecek en sağlam prensipleri, en az teferruatla tespit edebilmiştir. Türkiyenin yenileşmesi ve yükselmesi gibi htç olmazsa, iki yüz senedenberi devam eden mücadele, bizim rejitnimizde ve prens'nlerimizde, en sade ve amelî ifadesini bulmustur. Mutlak olarak zikredilen hicbir siyasî prensip, ifratı ve tefriti, ve türlü sekilde yanlış tatbikı öne sürülerek. tenkid edilmekten kurtulamaz. Partimizin hüvivetini tarif eden altı prensipimiz de, fena ellerde ve yanlış tatbikatla eksik gösterilebilir. Fakat bu gayretler, yersiz ve beyhudedir. Tam ölçüsü verilmediği halde favdasmı muhafaza edebilecek, hicbir ilâc yoktur. Simdiye kadar isoat ettik ki Drer.'Mnlerimİ7İ esas olarak daima iyi ellerde bulundurmağa ve tedbirleri, zamanı seldiği vakit cesaretle, fakat daima tedbir ve basi" retle tatbik etmeğe çalıştık. Geçmiş zamanm muhasebesi, son zamanlarda, hicbir milletin siyasî partisine nasib olmamış kadar müspet ve verimlidir. Gelecekte de, cesaretle basiretin, bize, ayni müsDet neticeleri vadetmekte olduğuna, kat'î olarak kaniiz. Anlayışımızda ve icraatrmızdaki ana hatlarda zâf göstermek şöyle dursun, milletin daima ilerliyen ve yükselen taze ve canlı anlayışile, vatanımıza, daha geniş feyizler temin edecegimize kat'iyyen güveniyoruz. Aziz arkadaşlarım, Milletimizin en dar muhitlerine ve en k3çük "îhtfyac1afm*>lÎJrtJar"SoîtT>luD çare bulmağa çalışmak, önümüzdeki senelerin çalışmalafmda yeni bir farika olacaktır. Halk çocuğu vatandaslar tarafından, halk içinde geçirilen bu çalışma hayatmm, devlet otoritesini, en sağlam bir surette koruyarak, halk idaresinin feyizlerini, en geniş bir surette temin edeceğine, inamyoruz. Hicbir koruyucu tedbir, insan vücudünün hasta olmaktan kurtaramadığı gibi, hicbir milletin bünyesi de, en iyi ted" birler içinde, marazî anzalar göstermekten kurtarılamaz. Fakat, vatandaslanm emin olsunlar ki uyanık, dikkatli ve vazife hissini beşerî her duygunun üstünde tutan vazife sahibleri olarak, millet idaresinde lüzumlu görülecek tedbirleri, zamanında ve kararında almakta asla tereddüd etmiyeceqiz. Vatandaşlanmın, Büyük Millet Meclisi etrafında, ve sade bir vatandaş olmakla hayatmın bütün gururunu dolduran Reisicumhur etrafında tesanüdü o derecededir ki, icab ederse, bütün Türk milletini, varile ve canile bir rıudud üzerinde, şimdiye kadar bu millet tarihinde görülmemis sürat ve hevesle toplıyabileceğimizden asla şüphe etmiyorum. Aziz arkadaşlarım, Vatandaşlarda ve teskilâtı esasiyenin tarif ettiği vatandaşlarda, bu vatanın daimî sahib ve sakinleri sıfatile, emniyet içinde yasamak huzuru kalbi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve Cumhurivet hükumetinin samimî hedefidir. Hicbir mi'letin kendisine u y gun gördüö;ü bir tedbir, bizim memleketimizde taklid olunamaz. Hiçbir vatandas, kanunlarm kerdisine temin ettiği nimetlerden mahrum edilemez. Huzur içinde, müsterek vatanın yük" selmesine calışmak sahası, bütün vatandaşlar için aaktır. Bu memlekette, bütün kuvvetleri özünde toplamıs olan tek kudretli varlık, Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Onun tedbirlerile. teskilâtı esasiyesi ve kanunlarile, hepimiz üzerine teveccüh eden mükellefiyetler ve vazifeler, dieer bütün vazife ve ırükellefiyetlerimizin üstünü ve nâ" zımıdır. [Baştarafı 1 inci sahifede] kili «Ben bu defalık olmak üzere komisyonun 30 azadan teşkil edilmesini teklif ediyomm.» dedi. Bundan başka in tihaba kolaylık olmak ve zaman kazanmak üzere 30 azanın kur'a ile seçilmesini de teklif etü. Teklifler reye konarak ittifakla kabul olundu. Kur'a çekildi. 30 azanın ismi tespit edildi. Abdülhalik Renda dedi ki: «Encümen çalışacaktır. Mazbatasını hazırlıyana kadar celseyi tatil ediyorum.» Kurultay saat 15 te toplanmak kararile dağıldı. fevkaiâde Kurultayı dün toplandı sırasile kürsüye davet olundular. îlk fık buldum. Bundan 7 yıl önce Meclis Parti Grupunda Partimizi şöyle tarif etsöz alan Hakkı Kılıcoğlu dedi ki: miştim: Başımız Atatürktür. Kelbimiz « Kamutay İnönünü Cumhur Reisligine, kurultay da Parti daimî Şefliği İnönüdür, hepimiz bu vücudün azasıyız. ne seçmek suretile itimadları kadar kendi 7 yıl sonra bugün başımızla kalbimiz karakterlerini göstermişlerdir. Bugünden birleşmiştir. Ve 17 milyon Türk bu başitibaren fsmet tnönü milletin kendine '. la kalbe sarsılmaz bir imanla bağhdır. gösterdiği güvene ve verdiği kuvvete da [ Çok ehemmiyetli bir gün yasıyoruz. Geryanarak vazifesinde emniyetle yürüyebi çi her yıl muayyen ehemmiyetli günlerilir. Atatürk varlığile Cumhuriyeti yarat miz vardır. Meclisin Ankaraya gelisi 23 tı. Olümile onu perçinledi. Dahilî, hari nisan bayrann, 30 ağustos Zafer bayracî hiçbir menfi kuvvet bunu bozamıya mı, 29 teşrinievvel Cumhuriyet bayramıcaktır. İnkılâb yürüyecek, Cumhuriyet dır. Bu sene bugünîere birkaçını daha ilâve ettik. 10 teşrinisani, 1 1 teşrinisani ve yaşıyacaktır.» 26 birincikânun... 10 teşrinisani matem Semseddin Günaltay (Sıvas) dedi ki: günütnüzdü. 1 1 teşrnisani inönünün « Cumhuriyet Halk Partisi muayCumhur Reisi olduğu büyük bayram güyen bir sımfın roenfaatini korunaak veya nümüzdür, sevinc günümüzdür. muayyen prensiplerin tahakkukunu ta 10 teşrinisani sabahı kapkara bir günyin için kurulmuş bir parti değiîdir. dü. Kaybımız çok büyüktü. îçimize sı Partimiz milletimizin hayat kabılıyeğamadı. Yurd hududu chşma taşarak bir tinden, istiklâl aşkından ve en nihayet sel gibi insanlığın kalbine aktı. O gün arkasmda taşıdığı kanlı zaferlerin kah bütün Türk milleti Onun anıtına, top ramanhk hediyelerinden doğmuş ulvî bir rağına yüzünü gözünü sürerek ruhunu fvrkadır. Milletin mukaddes duygularınşadedecektir. 1 1 teşrinisani saat 1 1,30 a dan doğduğu içindir ki fırkamız bütün kadar ise bütün millet, yalnız bir adamı milleti sinesine almıştır. Bütün millet buarıyordu: inönünü... gün de sinesindedir. Hepimiz birimiz ve «Meclis: İnönü!» diyince radyolar akbirimiz hepimiz için vecizesi şianmız si sada vermiş olsaydı bütün milletin sedır. Büyük ve tarihî milletler hususiyetvincini ve şükranmı duymak mümkün olerini gösteren ruhlarile temayüz ederler. lurdu. » Millî duygulardan, millî kabiliyetlerden Ali Saib Ursavaş, kendisinin Atatürk doğan bu ruh bayağı zamanlarda bir ve Inönüne ayrı bir bağlılık ve hissi ol müddet gizli kalır, kendisini tecelli ettirmez. Fakat millet müthiş bir tehlike kar duğunu, eski bir hatırasını anlatarak ifaşısında kaldığı zaman bu ruh bütün ferd de etti. Ezcümle dedi ki: lerde müşterek bir heyecan uyandırır. Bu heyecan her ferdde ayni suretle inkişaf etmez, millî hassasiyeti, kabiliyeti, yüksek şuurile temayüz eden müstesna şahsiyetlerde bu ruh bütün millî kabiliyet lerin, millî seciyelerin sonsuz kaynağı şeklini alır. Ve o zaman bu müstesna şa'hsiyetler kuvvetli bir elektrik merkezi gibi neşrettikleri ümid huzmelerile bütan milleti muayyen hedefe ve millî gayeye doğru sürüklerler. Bütün bir cihanı husumete karşı varlığımızı, istiklâlitnizi kurtaran millî hareket böyle doğmuştur. Partimiz bu millî hareketin öz evlâdıdır. Arkadaşlar! Millî hamleJerimizin nâzımı vazifesini gören Partimiz bugün yeni bir Şef ka zanmaktadır. İnönünde milletin serni gun mukadderatma bir itilâ ufku açan, ondan sonra hergün Türk ordusunu za ferden zafere götüren büyük kumandan, Lozanın siyaset masasının kahraman siyasisi înönü bugün Türk milletinin ve Partimizin 3«fliğine seçilmiştir. Arka daşlar, dün, Türk Cumhuriyetinin ba şına, bugün fırkamızın liderliğine seçilen inönünün şekli intihabında yüksek bir mana vardır. Bu mana dün millî harekete kaynak olan mukaddes ruhun bugün hâlâ milletin varlığmda hâkim oldufudur. Başka memleketlerde Cumhur Reislerinin seçilmesi birçok propagan dalarla hatta kanşıklıklarla tev'emdir. Hepimiz ve bizimle beraber bütün mil CUMHURÎYET Sjmhuriyet Hm sutyn u Okuyucularımızdan Saadet yazıyor: < Samatyada Büyük Kuleli sokağmdakl tramvay caddeslne yakm meydanda çok zamandanberi yıkılan bir evin yangın duvan vardır. Bu duvar gun geçtikçe birkaç yerinden çathyarak oldııkça mühim bir tehlike arzetmektedir. Bütun mahalle çocuklan, duvar yakmında oynamakta ve hatta gelip gecenleri de mutlak bir surette tehlikeden azade kılmamaktadır. Bunun izalesi için alâkadar makamata çok defa müraoaat edilmiş ise de maalesef bu haklı şikâyetimiz hiçbir neticeje müncer olarnadL Gazetenizin tavassutunu dileriz.» Okuyucularımızdan S. Kalıpçı imzasile aldığımız mektubda deniliyor ki: «Denizbankm Akay müdürlüğünd€n rica edeceğim aşağıdaki iki noktamn alâkadar makamın nazarı dıkkatine arzedilmesini sayın gazetenizden dilerim: 1 Vapurlarm gerek birinci ve gerek ikinci mevki alt kamaralarında kat'iyyea sierara içilmemeslnin temini, 2 Vapurlaruı Köprüye veya Kadıköye yanaştıkları sırada, birinci mevkide olduğtt gibi, ikinci mevki kısmmda dahi çıkılacafe y«re çift iskele verilmesi ve bu suretle yolcuların daha çabuk ve daha tehlikesiz bir surette çıkabilmelerinin mümkün kılınması. İstanbul halkınm ehemmiyetli bir kısmını alâkadar eden isbu hususatın temini için tavassutta bulunacağınızı ümid ed^rim > İs Dairesi Üçüncü Bolge Âmirliğinden ştî mektubu aldık: larlhli nüshanızın 9 uncu sayfasında Halk sütununda Amerikan Gaz kumpanyası gece bekgLsi Huseyin Yücelin şikâyetine cevabdu1: Hüseyin Yücelin 11/11 '1938 tarihinde Dairemize verdiği ve 13 12'1938 tarihinde Vılâyete tevdi ederek ayni tarihte Dairemiaa havale edilen dilekcelerı hakkmda cereyan eden tahkikat neticesinde, kendisine verilen yoklama emrini yerine getırme esnasmda Mihador kadını füen de hırpalamış olduğu sorulan suallere verdiği cevablarla kâfi derecede teyid etmesi ve bu hareketile İ? Kanununun 16 nci maddesinin Ç fıkrasına göre bilâ ihbar ve tazminat işine nihayet verilmeğl haketmlşken Şdrketin hakkında ayni kanunun 13 üncü maddesini tatbik ederek ve (517.50) lira tazminat vererek ia yerile alâkasmı kestiğl sabit olmuştur. Buna ragmen 11/11/1933 tarihinde Dairemlze verdiği istidasını müteakıb 18/11/1938 tarihli ibraname senedite tazminat aldığı halde keyfiyetten Dairemizi haberdar etmiyerek muamelenin yürümesıne sebebiyet vermis ve tekrar bir ay sonra Vilâyete sunduğu ve mezkur makamdan Dairemize havale edilen Lstida ile gelen işçi yapılan isticvab neticesinde hakikati ketmederek istidasmm arkasına ancak C370) lira aldığım itiraf ve imza ve bu kere de 15^12/1938 tarihli nüshanızın 9 uncu sayfasmda Halk sütununda şirketten ve âmirliğimizden haksız yere şikâyette bulunduğundan ve haksız iddialarîa Vilâyet makamını ve Dairemizi iğfal ve lüzumsuz muamelelere sevkettiğinden Iş kanununun cezai hükümleri mucibince' hakkmda takibata tevessül olunmak üzere evrakı Cumhuriyet Muddeiumumiliğine sevkolunmuştur.» Diyarbaku Vali konağmda aşçı Ayşe im' zasile aldığımız bir mektubda, oğlu Diyarbakırm Lice kazasma bağlı Kum köyünden Huseyin Çavuş oğlu İbrahimi yirmi sene evvel kaybettiğini, kendisini iki sene evvel Ankarada görenler olduğunu ve şimdi nerede olduğunu bilenlerm kendisine malumat vermeleri rica edilmektedir. Bu çatlak duvar niçin yıkılmıyor? 2 nci celse 375 meb'us ve viıâyetlerden gelen 216 delegenin hazır bulunduğu ikinci cels« sajat 15 te açıldı. Başkan tüzerin encümenin mazbatasını yazdığım, bunun da tabedilerek azaya dagıtılmış olduğunu soyledi ve Parti Genel Sekre terliğinin tadil teklifindeki esbabı mucibe ile encümenin mazbatasını okutacağını bildirdi, esbabı mucibe okundu: «Siyasî partiler, millî, vatanî yüksek menfaatleri temin edici prensiplerde kanaatleri birleşmiş vatandaşlann teşebbüs ettikleri siyasî cemiyetlerdir. Millet tarafından poirik kanaatleri birbirine uy gun olanlar kendi halinde dagınıktır, bunları ancak bir sef birleştirir. Ve hepsini bir teşkilât altında toplar. 5efin rolü her memlekette ve bilhassa parti hayatına girmiş memleketlerde çok mühimdir. Çünkü politik kanaatleri ekseriya prensipler halinde birleştirip ol gunlaştıracak ve prensipleri zihinlere lıyacak ve mütemadiyen besliyecek, memleket siyasetine istikamet verecek, millet efradını politik sahada yetiştirecek olan şeftir. Her cemiyette ve her parti içinde bu yükrek vasıflarda şahsiyetleri daima hazır bulmak kolay olroadıgı gibi bir siyasî partinin idarei âliyesini eline teslim ve emanet ettiği makam ve şahsiyet üzerinde sık sık değişiklikler yapması da otoriteyi zayıflatmak bakımından mahzurdan ari addedilmez. Cumhuıiyet Halk Partisi gibi milletin kuruluş ve ilerleyiş mücadelesinde kendisine rehberlik etmiş, cumhuriyetçilik, inkılâbcılık, lâiklik gibi Türk milletini mütemadiyen itibar ve refah mevkiine yükseltmekte olan prensipleri değişmez bir akidei siyasiye olarak kabul ve ilân etmiş olan ve siyasî bir partinin dar çerçevesinden çıkarak hemen bütün vatandaşlan sinesinde toplamıs olan bir partinin şefliğine intihab edilecek olaa âli şahsiyetin «Millî Şef» vasfını da iktisab etmiş olması tabiî olduğuna göre Parti Umumî Reisinin yüksek şahsiye tini her dört senede bir ve her kurultay toplantısında müzakere ve münakaşaya mevzu ittihaz etmeyip Parti Umumî Reisliğinde «değişmez» vasfmı esas olarak kabul etmek bu yüksek makamın istikrarını temin ve otoriteyi takviye bakmundan millî menfaate daha uygun görül müştü. Bu sebeblerle; tüzüğün ikinci maddesi Partimizi kurmuş, ve Cumhu riyeti tesis etmiş olan Ebedî Şef Kemal Atatürkün «banilik» müessislik vasıflannı tebarüz ettirtnekle beraber kendilerinin Partinin «Ebedî Başkanı» olduklarını ve üçüncü maddesi Partimizin ku rulduğu gündenberi filen başkanlığmı yapan yeni rejimin bütün müesseselerini ve eserlerini kendi elile kuran, bütün milletçe tabiî ve millî bir insiyakla Millî Şef tanılan ve Büyük Meclisin tam ittifakile Cumhur Başkanhğına seçilen Millî İsmet İnönünün değişmez Genel Başkan olduğunu tespit ve ifad« maksadile ya zılmıştır. Denizbanktan iki rica rultaylar adma da Atatürke karşı hiç bir zaman solmıyacak olan sevgi ve tazim hislerimizi ifade etmekle şeref duyanm. Arkadalsar, Kurultayımızın bu üsnomal toplantısı, senelik Parti toDİantılarından sonra vuku bulduğuna dikkati celbetmek isterim. Her biriniz, köylerden başlıyarak vilâvetlere kadar milletimizin sikâyetlerini ve dileklerini d'nlemiş bulunuyorsunuz. Büyük Meclisin ve Cumhuriyet hükumetinin faaiivetlerr ne başlıca temel, halkımızın sikâvetlerine ve dileklpnne vefa etmek olduğu düpünülürse, Parti teskilâtımızın genel çalıpmalannın, milletin idaresinde nekadar verimli bir kolavlık olduğu sröze çarnar. Sikâvet ve dileğin, bir defada ve bir lâhzada tatmin edilmesi, şrr.diye kadar hicbir millete na«ib oimadı ve nasib olmıvacaktır. Ancak. şikâyet ve dilekle hulâsa olunan milletin amelî arzusu, hicbir tesk'lâtta. b;zim Parti" mizin sinesinde olduğu kadar, e?as tutulmamıstır. Heoimizin en krymetli alâkarmz, milletin en eVıemtniyetsiz ı zannolunacak şikâvetine kadar vukuf sahibi olmak ve milletin en panalı ve en eüc sayılacak dileklerine kadar tedbir bulmağa calışmaktır. Kanunlarla ve Büyük Millet Meclisinin emanetlerile vazife almış olan memurlar, vekiller, hepimiz, millet hîzmetinde seref bulan vatanda«Ur olarak, onun mtiyaclarına yetismek hislerile mesbu" uz. Büvük, kiicük bütün vazifelerin, iyi ve temiz ifa olunması, emellerimîzin başındadır. Parti toplantılarının temiz ve pürüzsüz çalışmasının sonunda, bu sözlerîmde arzu ettraniz manayı bularak, mi'hitlerinize döneceğinizi, ümid ediyorum. Aziz arkadalsar, Bir şikâyetin cevabı « Hayata gözümüzü açıp da kendimizi anladığunız günlerden itibaren hâ disatla karşılaşbk. Balkan, Büyük Harb, istiklâl... Kalblerimiz yaralıydı. İşgal altma girmiyen yalmz bir yer vardı: Ankara... Nisan aymda idi. Ankaranın Ziraat mektebi kapısından girdiğim zaman yüzlerini nisan güneşinin aydınlattığı iki insan gördüm, kolkola idiler: Atatürk, înönü... Işte bu ikisinin birleşmesinden bir devlet kuruld.u. Onun içindir ki, Onun acısı bize çok ağır geldi. Allah bunun acısını bize göstermesin. Çok iseterim ki ne olur bir lâhza Atatürk gözünü açsın, başta vefakâr ve sadık arkadaşı ve kardeşi înönü olduğu halde hepimizin Onun yolunda ve etrafında bir kaya gibi durduğumuzu görsün. Nekadar memnun o lurdu. Yalnız gözünü açsa, hepimizle ayrı ayrı konuşur, sual sorardı, tnuhak kak bana da bir sual sorardı: Bundan beş seneye tekaddüm eden günlerde birkaç sefer eîini öpmek istedim. Hiç haber çıkmadı. Bir gün bir berber dükkânmda bir arkadaşım tebşir etti: Atatürk, dün gece senden sevgi ile bahsettiler. Hatta yaver Celâle sordular. Neden gelmiyor diye? Hemen köşke koştum. Yoktular. Bekledim. Gene ikisi beraber geldiler, înönü ile birlikte... Ellerini öptüm. Çok sert bir eda ile bana: Otur, dedi. Hu zurunda oturdum. Bana: Neye gelcni yorsun? Sen mi bana dargınsın, ben mi sana dargınım? dediler. Mubarek ruhu darılamıyacağımızı görmüştür. Mubarek ruhlan şadolsun.» I Kayıb aranıyor Partimizin, karsısında bul'mdusu vazifeler vardır. Vazifelerin, bundan sonra, ehemmiyetleri azalmış değil, daha ziyade artmıştır. Sağlam bünyeli, yüksek istidadh asil bir milletin siyasî hayatına, istikamet vermek iddiasındayız. Germiş tarihin fırtınaları içirsde geç ve eksik kalmış taraflarımızı, süratle tamamlamak ve ilerletmek va7İfesindeyiz. Milletlerin gerimsiz ve bir" birine emniyetsiz bulundukları bir zamandayız. Milletlerin bir aile efradı gibi birbirinin derdlerini anlıyarak, bu küçük kürenin kucağmda kardeeçe yaşıyabilmeleri aziz emelimizdir. Fakat, arkadaslar, milletlerin birbirile iyi geçinebilmelerini, yalmz bizim arzumuz temin edemez. Hatta bizim, mil" letler arasmda kopacak muhtemel Hir fırtınadan uzakta bulunmamız bile, yalnız bizim tedbirimiz ve kat'î arzumuzla temin edilmivebilir. Demek ki. kaybedilmis zamanlan telâfi etme^i ve mil'ç^mizi süratle ilerletio vükseltmeyi, türlü sekteler ve man'alara maruz kalmak ihtimalleri içinde, başar" mağa mecburuz. Partinin bütün aza?ı, çahskan bir vatanr>erver olduğu kadar milletin beraberliğini candan seven ve millet kuvvetierinin hiçbir sebeble dagılmamasına dikkat eden bir va^anoerver gibi davranmağa mecburdur. Cumhuriyet Halk Partisinin, bütün vatandaşları kendisinin muhabbet ve hizmet muhitinde toplamağa çalısan zihniyetini, ifade etmiş oluvorum. SimAziz arkada'lanm, di, size, bu zihniyetin, milletin bünyeSizi muhabbetle selâmlarım. Sizi sinde kök salmış olduğunu da göstere gönderen teskilât arkadaşlarımıza ve ceğîm. Ata^ürk gibi her tarihin ve her içinde yasadıgınız millet ve memleket devrin büyük bir kudreti, siyaset sah yuvalarma Genel Başkanmızın sevgi nesinden maddeten çekildikten sonra, ve saygılarmı beraber götürmenizi isda, bütün dünyanın hayret ve takdni Iterim.» Küçükpazarda Deveoğlu yokuşunda Mulet biliyor ki inönünün Cumhur Başkantasarrıi sokağmda 11 numarada oturan. hğına intihabı için propaganda şöyle Malatyalı İbrahim oğlu Osman, san'atının. ateşcilik olduğunu ve iş aramakta bulundu^ dursun hiçbir vatan evlâdı diğerine söz Bu 18 sene zarfında bir medenî mem ğunu söylemektedir. Böyle bir işçiye ihtiyasöylemiş değildir. Buna rağtnen memîecı olanlar yukarıki adrese müracaat edebiketin en ücra köyündeki vatandaştan lekete ne lâzunsa herşeyin yapıldığım, lirler. Büyük Millet Mecüsinin sinesindeki birşeyin de înönü devrinde tahakkuk tekleriniz büyük partimizin siyasî meb'uslara kadar bütün Türkler vicdan edeceğini ümidJe kaydetti T Î programile çevrelenen milletin dilarmdan kopan sesin emrile inönünü milBundan sonra ismet Eker söz aldı, lekleri demektir. Bunların tahakkuletin başına geçirmiş, mukadderahnı o encümen teklifinin aynen kabulünü isledi. ku için bütün kuvvetimle çabşmağı na vermiştir. Bu emsalsiz manzara Türk Mahmud Esad Bozkurd büyük Parti kendi şahsınıa şeref borcu, millî bir milletinin en büyük badirelere karşı ne nin fevkalâde toplantısı dolayısile mü vazife addederim (alkışlar ) . > den ve nasıl kendini kurtarabilmiş oldu talealannı anlattı. Partinin başardığı her Parti genyön kurulu istifa et> ğunun sırrını bize ifşa etmektedir. İnö işin Türk milletinin başarısı olduğunu nünün müttefikan Türk milletinin Baş kaydederek bizleri zaman zaman dikta miş olduSundan yeni genyön kuru kanlığına intihabı Türk camiasmda miliî törlük töhmeti altında görenlere cevab lu intihabı yapıldı ve umumî idare heyeti şu zevattan teşekkül etti: Esad Ubirlik duygusunun hiçbir siyasî ihtirasa lar vererek sözlerini bitirdi. Bundan son4 ÜIKÜ madde, tüzüğün şimdiye ka yer vermeden ruhlarda hâkim olduğunu ra Zihni Ongün (Kars), müteakıben raz (Amasya), Mümtaz Okuren (Ankara), doktor Fikri (Erzurum), Nafi dar derpiş etmediği ve fakat karşılaşması göstermiştir. doktor Muhtar Berker, onu takiben de Atuf Kansu (Erzurum), Münır Akkaihtimali mevcud olan bir ihtiyaca cevab Atatürkün yanmda bütün ağır ve Aziz Samih bu içtimam ehemmiyelini, ya (Giresun), doktor Refik Saydam vermek ve istikbalde hertürlü teşeddüdnıes'uliyetli vazifelerin başında fazilet, Atatürkün eşsiz büyüklü^ünü ve înönü (îstanbul), Muhlis Erkmen (Kütah lere mâni olmak için tevdi edilmiştir.» Salâh Cimcoz (İstanbul), Hasan kudret ve namuskârlık timsali olarak nün seçilmesindeki büyük isabeti tebarüz ya), Parti Genel Sekreterliğinin teklifinde Âli Yücel (İzmir), Halil Türkmen (çok şiddetli ve sürekli alkışlar) yılma ettiren hitabelerde bulundu. mevcud olan ve encümenin mazbatasile dan, geceli gündüzlü çalışan İsmet înöBaşkanlıga verilen kifayeti müzakere (Zonguldak), Hüsnü Çakır (İzmir), de kabul edilen tadiller şu şekilde idi. nü Türk gendiğine, memlekette umumî takriri reye konup maddelere geçildi. doktor Cemal Tunca (Antalya), Cev A ) Tüzüğün 2 nci maddesinin yerine sevgi kazanmak için nasıl bir hayat ge Maddeler ayrı ayrı okunarak ittifakla det Kerim İncedayı (Sinob), Şükrü Ali kaim olacak: (Tekirdağ), çirmek lâzım geldiğinin şanlı bir örneği kabul edildi. Bu maddelerin ilâvesiîe (İstanbul), Rahmi Apak Madde 2 Partinin banisi ve Ebedî dir. (şiddetli alkışlar). Bu intihabın bu Parti tüzüğündeki diğer maddelerin nu Remzi Gürel (Gazi Anteb). Başkanı Türkiye Cumhuriyetinin müessisuretle terbiyekâr bir tesiri de vardır. Bu maraları değişmek icab ettiğinden bunun Müteakıben Kurultaym Millî Şefe ve de si olan Kemal Atatürktür. ğişmez Genel Başkana bağlıhğı hakkmdaörnek inönünün fazilet, bilgi, çalışkan için genbaşkura salâhiyet verildi. B) Yeni üçüncü madde: ki takrir alkışlarla ve ittifakla kabul olunlık ve namusluluk yoluna vakfedilmiş teYeni ıımumî idare heyeti Madde 3 Partinin değişmez Gedu. Başkanlık kürsüsünde bulunan Celâl miz hayatıdiT. (süerekli alkışlar). Türk Bundan sonra İsmet İnönü dakikalarnel Başkanı İsmet İnönüdür. milleti onun yüksek irşadlarile fazilet ve ca süren şiddetli alkışlar, bıravo ve yaşa Bayar, ruznamede baska madde olmadıC) Yeni dördüncü madde: dürüstlüğün hâkim olduğu bir faaliyetin sesleri arasında salona girip kürsüye cık ğından üyelere teşekkürle sıhhat ve selâMadde 4 Partinin değişmez başbütün feyizlerini görecektir ve Türk mil tılar. Kısmı mahsusumuzda olan nutuk " met tenvennisinde buîunarak celseyi tatil kanlığı aşağıdaki üç surette inhilâl edebileti faziletini ve benliğini kıskanclıkla mu larını irad ettiler. İnönünün her cüm etti. lir: Akşam, kurultay azası şerefine Ankahafaza ettikçe zuhur edecek her badireye lesinde salonu alkışlar sasrsan nutukla A ) Vefat. rından sonra Celâl Bayar kendisinin u rapalasta bir çay ziyafeti verildi. Başverağmen, istikbale emniyetle bakabilir.» B) Vazife yapatnıyacak bir hastalığı mumî başkan vekilliğine tayin ettiklerirr kil, Dahiliye Vekili ve bazı Vekiller Ali Saib Ursavaş ( U r f a ) : sabit olması halinde. den dolayı kurultayın muvacehesinde çayda bulundular. « Mubterem arkadaşlar, C) îstifa. İnönüne teşekkür etti ve dedi ki: Elçiler « Sayın arkadaşlanm, Bu üç şekilden birisi dolayisile inhilâl komisyonunun kararını alınca, Atatürkün Kurultayda Reisicumhur ve Par Genel Başkanımız, Millî Şefimiz, vukuunda Parti büyük kurultayı derhal Ebedî 3«f ve inönünün Değişmez §ef olduğunu görünce ve kendimi büyük Cumhur Reisimiz İsmet İnönü müs ti Genel Başkanı İsmet înönünün nutuktoplanarak Partiye mensub meb'uslartesna bir lutiıf olmak üzere bende larını dinlemek üzere süferaya tahsis dan bir zatı değişmez Genel Başkanlıga Partimizin aziz ve yüksek murahhasîarı içinde bulunca dayanamadım, heyecannizi Genel Başkan vekilliğine tayin dilen localarda İtalya, İran ve Efgan b seçer. buyurmuşlardır ( şiddetli alkışlar ). yük elçileri, Fransa ve Sovyet işgüderlerl, landım, ben de söz istedim. Hatibler kürsüde Müvacehenizde ki büyük milleti İsvicre, Bulgar, Çekoslovak, Yugoslaf Aziz arkadaşlar, sözüme nereden başEncümen mazbatasının okunması bitmizin huzuru demektir kendilerine elçileri, Yunan, Ispanya ve Macar işgü tikten sonra başkan söz istiyenler olup ol hyayım: Parti umumî kongresi içinde arzı şükran ederim. derleri hazır bulunuyorlardı. madıf;ını sordu, ve birçok eller kalktı, yiz. Uzaklara gitmeğe lüzum yok. ParŞefimizin arzuları, sizin yüksek isMekki Said ESEN otuzu mütecaviz üye söz istedi. Hatibler timizin tarihinden söze başlamayı muva İş arayor