CÜMHURİYET 8 Birinciteşrin 1938 Küçük hikâye Unutulan kadın HALKEVLERÎNDE Müzik dersleri Sizler Ted Hambro'yu tanımadımz. Lâtif bir çocuktu ve hele tablolannda eşsiz bir renkçiydi. Bildiklerimin büyük bir kısmını ona borcluyum ve bunu unutmam. Nörasteniden, vicdan azabından ve da * ha bilmem neden, size anlatacağım hâdisenin akabinde öldü. Amerikadan Parise resim yapmağa geldi. Şikagoda ticaretle meşgul bir babası vardı. Fakat ailesile arası açık olduğu için, kendisine metelik göndenniyor lardı. Pariste, mesleğinde ilerlemek için, geceli gündüzlü çalıştı. Fakat Parisi pek sevraedi, Londra onu çekiyordu, oraya gitti. Sise, yağmura, geceye bayılıyordu. Bu adamda büyük şair ve karikatürist kabiliyetleri vardı. Söylemeğe lüzum yok, muvaffakiyet ve şöhret kazanamıyor, güçlıikle yaşıyordu. Bu kâfi değilmiş gibi, mağazalardan birinde çalışan bir satıcı kıza tutuldu. E Bu, zarif ve kumral bir İngiliz Kfazıydı. Aramızda ona Eppi diyorduk, ' zira soy adını asla bümedik. Ikisi de bir birinden fakir olduğu halde evlendiler ve çok sefil oldular. Fakat bedbaht oldular diyemem, cünkü bir araya gçlir gelmez, dünyayı gülistan görüyorlardı. Ted, ni şanhsına bir düğün hediyesi verecek vaziyette değildi, bunun için ona harikulâde bir yelpaze resmetti, bu tabloda, garib bir surette giyinmiş acayib mahlukların bir taraçada oturmuş düşünen yeşil gözlü Eppi'yi selâmlamağa geldikleri görülüyordu. Genc evliler böyle birkaç sene sefalet içinde yaşadılar, sonra, adamın biri Tede alâka gösterdi, eserlerinin bir sergisi yapıldı ve muvaffakiyet ve şöhret birdenbire geldi. Meçhul Ted Hambro birkaç gün içinde meşhur bir adam oldu. Tablo tüccarları ve koleksiyon meraklılan Ted'in pastellerini paylaşamıyorlardı. Ve Eppi'ye yaptıgı yelpaze tablosu bütün kabiliyetlerini meydana vurduğu için, yüksek sosyeteye mensub bir çok kadmlar bu yelpazenin benzerini Ted'den istediler. Fakat ressam bu teklifleri red detti. Bundan böyle asla yelpaze resmetmiyecekti. Bu kararı Ted'e esrarengiz bir hüviyet vermekle kalmıyarak şöhretini de artırdı. Fakal maalesef, Ted Hambro, salonırdan çıkmamağa başladı. O zaman 5rdük ki, Ted snob ve kendini beğenjnis bir adamdır. Halbuki sefalet zamanında onun bu tarafını hiç bilmiyorduk. Yüksek münasebetlerinden son derece mağrur oldu ve artık zengin dostlarından başka kimseden bahsetmiyordu. Işte o zaman onunla selâmı kestim, zira tahammülfersa olmustu. Eppi'yi gittiği salonlara hiç götürmüyordu. On sene sefalet, mahrumiyet ve fedaiârlıktan sonra, kocası tarafmdan böyle ihmal edilmek, bir kadım ümidsizliğe düşürmeğe kâfidir, değil mi? Genc bir dul, ortalığı büsbütün karıştırdı. Adı Madam Haydon'du. Çok güze!, çok zengin ve çok itibardaydı, Ted'e çok alâka gösterdi. Ted kendini bırakmıştı. Eppi teesür içinde eriyor, fakat sesini akarmıyordu. Bu işkence üç sene sürdü, kocasmı hiç yüzlemedi, ona sadık Bakırköy Halkevi başkanlıgmdan: Keman, çello, akordion. mandolin, gitar : Edmond Jaloux'dan çalan arkadaşlardan Evimiz orkestralarmolmağa, onu eskisi gibi sevmeğe devam et da çahşmak istiyenlerin Halkevi sekreterti. Fakat müthiş birşey cereyan etti: Ma liğine müracaatleri rica olunur. hud yelpaze kayboldu. Ted Hambro, r Teşekkürler çalmdığını ileri sürdü ve daha fazla enAçık teşekkür Manisa Memleket dişeye kapılmadı. Bira ay sonra, Eppi, hastanesi entaniye servisinde kardeşim yelpazenin, Madam Haydon'un odasm Neziheyi müptelâ olduğu mühîik has da, bir vitrin içinde olduğunu öğreniyor talığı esnasında yüksek ihtısasile tedadu. Evet bu kadm Ted'den bu yelpazeyi vi eden ve hastalığında çok büyük alâistemişti ve o da itaat etmemezlik edeme ka ve şefkat gösteren mezkur hastanemişti. Bu yelpaze Eppi için bütün genc nin entaniye mütehassısı ve bakteri liği, kocasınm bütün sevgisi idi. Bu sıra yolog doktor Bay Nef'i Vurala borc büda, eğer Ted namuslu bir adam olsaydı diğim sonsuz teşekkürlerimin iblâğına muhterem gazetenizm delâletini rica intihar ederdi, zira öyle fiiller vardır ki ederim. insan onlan asla işlememelidir. Eppi geAkhisar: Saracoğlu okulu Başöğretne sesini çıkarmadı, mücadele etmedi, meni Avni Altıner kederinden öldü. Yalnız, ölüm döşegin*** de, Ted üzerine iğildiği vakit, zavalh kaTeşekkür Öldürücü ve amansız bir hastalığın pençesinde çırpınan ve ölüdın ona: Benden kork Ted, dedi. Yaşıyan me sürüklenen oğlum Macid Yalçmın kuvvetli ve daimî tedavisile kurtaran lar çok zayıf ve çok müsamahakârdırlar. ve çok genc olmasma rağmen hazakati Fakat ölüler öyle değillerdir. Ölülerin herkesçe malum olan Boğazlıyan hükumüthiş intikamlar olur, hiç birşeyi unut met tabibi Refık Erere alenen teşekkür mazlar. ve minnattarlığımın arzmı bir borc bilTed bu sözlere hiç aldmş etmedi. Er diğimden muhterem gazetenizle neşrini tesi sene Madam Haydon'la evleniyordu. rica ederim. Boğazlıyan mahkeme Başkâtibi Uzun müddet herşey tıkırında gitti. Eppi, Celâl Yalcın hiç mevcud olmamış gibi, unutulmuştu. RADYO Berlinin en şık giyinen artisti Olga Çekova elbiselerini prova ederken verdiği bir mülâkatta vaktile ziyaret ettiği Türkiyeden hayranlıkla bahsediyor Berlinden yazılıyor: Alman payitahtının en güzel yazlık yerlerinden biri olan Glinicke'de zarif bir villâ.. Ağaclar ve çiçeklerle süslenmiş güzel bir bahçenin ortasına gizlenmiş olmasına rağmen içi çok aydınlık bir köşk... Yarı studio yarı boudoir şeklinde vücude getirilmiş şık bir odada Almanyanın en güzel giyinen artisti Olga Çekova'yı beklerken arasıra da pencereden bakıyorura. Hafifçe tozlu uzun yolda otomobiller birbirlerini takib ederekten kayıb gidi yorlar. Olga Çekova bütün ailesi, yeğenleri, kuzinlerı ve Babuşka diye çağırdığı büyük annesile birlikte yazları bu villâda geçiriyor. Her tarafta bir Rus kokusu, bir Rus havası var. Halılar, mobılyalar Rus üslubunda. Hızmetçiler, bahçıvan Rus.. İşte büyük san'atkâr bana doğru geli yor.. Uzeri aplike çiçeklerle süslü gök mavisi öğleden sonraya mahsus bir neg lige içerisinde ne şirin görünüyor.. Zaten beyaz perdede her zaman hayranı oldu ğum artist yakmdan daha genc ve daha güzel duruyor. Affedersiniz, diyor, fazla meşguliyetim dolayısile sizi beklettim.. Müsaade ederseniz, hem görüşelim, hem de elbiselerimin provasını yapnrayım.. Ve genc kadın bir yıldırım süratile paravananm arkasına koşarak getiril«n elbiselerden birini üstüne giyiyor. Bu, gayet zengin, orijinal ve etekleri geniş bir balo elbisesi.. Terzi kadın mütemadiyen iğiliyor, bükülüyor ve notlar alıyor. San'at kâr da benim suaalerime cevab veriyor: Sülâlemin içerisinde bir çok artistler, hem de Çarlık Rusyasının saray mehafilinde takdir görmüş artistler vardır. Büyükanenm de meşhur bir sahne aktrisi idi. Artistliğe aid ilk tahsilimi Moskova konservatuarmda yaptım. Mektebden çıkhktan bir sene sonra ki o vakit henüz on sekiz yaşındaydım hocalarımdan birile evlendim. Maatteessüf bu izdivac bana saatkt getirmediği için üç sene evlilik hayatından sonra ayrılmak mecburiyetinde kaldım. Bir de kızım oldu. Rus ihtilâli üzerine memleketi terketmek mecburiyetinde kaldık. İlk defa ne zaman sahneye çıktı nız? 1924 te Berlinde.. Sonra büyük bir tumeye çıktım. Yunanistana, Türkiyeye, Romanyaya ve Mısıra gittim. Bu seyahat bende çok tatlı hatıralar bıraktı. Demek Türkiyeye de gittiniz?.. Evet, fakat o zaman fazla meşhur bir artist olmadığım için pek de nazan dikkati celbetmemistim. akşamki program J ANKARA: 8 birinciteşrin 1938 cumartesi programı: (Oğle ve akşam neşriyatı tecrube mahiyetınde olarak yeni studyoda olacaktır.) 12,30 muzık (Turk plâkları) 13 haber ler 13,15 MüziTs: (eğlenceli plâklar) 14 son 18,30 istasyon hakkında muhtelif lisanlarla izahat ve müzik (.kuçuk orkes tra) 19 skeç 19,30 muzik (operet par çalan plâk) 19,45 mu^ahabe (Bızet hakkında Ceavd Memduh tarafından) 20 muzik (radyo orkestrası: Şef Ihsan Ferid Olnar) 21 arabca soylev 21 haberler 21,15 müzik (halk turkuleri şariolar ve saz eserleri) 22 musahabe 22,15 müzik (dans plâkları) 22,45 haberler, istasyon hakkında muhtelif Usanlarla neşriyat ve Istiklâi marşı 23 son. Yabancı merkezlerden (orta dalga) müntehab parçalar Büyük konserler ve operalar 18,05 Paris (P. T. T.): Muhtelif parçalar. 21,35 Paris (Eiffel): Bir opera komik temsili. 21 35 Sottens: Manon'un ikinci perdesi (Massenefnin). 23,10 Paris (Poste Parisien): Bruno Walter orkestrajsının plâkları. Oda musikileri 18.45 20,15 20 50 20 50 21,05 Olga Çekova Hllversum 2: Org konseri. Viyana: Müntehab parçalar. Beromünster: İsviçre musıkisi. Paris (Eiffel): Vıyolonsel konseri. Londra (Regional): Beethovsn'in sonatları. Ted Hambro kelliferli bir adam olmuş tu, Sussex*te mükemel bir şatosu vardı. Birinci Madam Hambro öleli, günü gü nüne, tam yedi sene olmuştu. O aşkam, sabık Madam Haydon, kocasile tiyatroya gidecekken, başagnsmdan şikâyet ederek yataga girdi. Ted'e yalnızbaşına gitmesini rica etti, Ted itaat etti, zira gün geçtikçe hodkâm oluyordu. Geceyansı, dostlarına tesadüf etti, onlarla yemek yedi. Kısacası, geç vakit eve döndü, içtiği eski şarablardan başı hafifçe dönüyordu. Doğruca kansmm odasma gitti, elektriği yaktı, fakat bir dehşet çığhğile geri çekilmesin mi> Darmadağınık yatakta, ikinci Madam Hambro, yançıplak, tortop olmuş, yüzü siyah ve takallus etmiş, yatı yordu. Sanki ölüm onu mücadele anında gafil avlamıştı. Ted imdada çağırdı, u şaklar geldiler, doktorlar getirildi. Yapacak şey kalmamıştı. Evin içinde kimse birşey işitmemişti, kimse içeri girmemişti. Zaten hiçbir şeye dokunulmamıştı. Ted birkaç uşağı şüpheli şüpheli süzerken, doktor alçak sesle: Mada Hambro'nun boynuna bakm, dedi. Her tarafı ezik içinde. Onu bu kadar kuvvetle boğacak bir insan tasavvur edemiyorum. Ted, mihanikî olarak, içinde yeîpazenin bulunduğu vitrine baktı. Vitrin kapahydı. Anahtarını daima kendi üzerinde taşıyordu. Vitrin açılmamıştı, daha birkaç saat evvel yelpazede garib bir surette giyinmiş acayib adamlar kafilesi ve yeşil gözlü zarif bir kadının silüeti görülüyordu. Fakat Ted beyhude yere gözlerini uğuşturdu, sonra alabildiğine açtı: Eppiye verdiği düğün hediyesi yerinde yoktu. Ted Hambro müthiş bir ürperme ge çirdi, ve ilk kansının ölürken söylediği sözleri hatırladı. Eppi yelpazesini geri alımştı. Çeviren: CAHİD SITK1 TARANCl v.. Ölüm r Ölüm • Sevgüi ve fedakâr zevcim Nuri Ahmed San, tahtı tedavide bulunduğu Cerrahpaşa hastanesinde dün gece rahmeti rahmana erişmiştir. Cenazesi bugün Sünbülefendi camiinde öğle vakti namazı kılmıp Topkapı haricine defnolunacaktır. Eşi Mükerrem Karışık konserler ve operetler Hatim duası Ayakkabı ve lâstik tüccarlarından Edirneli merhum, HULÛSÎNET (Hafız Hulusi) ruhuna ithaf olunmak üzere Beyazıd camiinde 9 birinciteşrin 938 pazar günü ikind: namazmdan sonra hatim duası yapılacaktır. Kendisini sevenlerin bu duada bulunmaları rica olunmaktadır. TTJRAN TİYATROSU Halk san'atkân Naşid Okuyucu Semiha Mişel varyetesi Düğünde Mahkumiyet komedi 3 perde ERTUĞT?TTL SADÎ TEK tiyatrosu TAKSİMDE Hazırlıklar bitmediği için açılış birkaç gün t e h j edilmiştir. T ^ Kraliçe Vîktorya . s GündUzleri iki Filim FOKS JUPNAL v o en son dünya haberleri Ns A 1 Sevîştiğimîz ZAMANLAR BÜYÜK Önderimîz ATATÜRKün Doğu Tepebaşı G A R D E N İ H a ;;a G R E G O R ;:, k r Programla ve iki orkestra ile mmmm^mmmmmtmm Her akşam 20,15 Berlin: Muhtelif parçalar. Türkleri ve İstanbulu nasıl buldu20,15 Doyçlandzender: Şen dul. nuz? 21,05 Bruksel I : Çol şarkısı. Türkleri tasavvur ettiğimden çok 21,05 Varşova: Yarasa. 22 40 Prag: Salon orkestrası. nazik ve centilmen insanlar buldum.. O 22,50 Budapeşte: Hafif orkestra. zaman inkılâbınız henüz yeni başlamıştı.. Dans orkestralart Hele İstanbul o kadar güzel bir şehir ki.. 20,20 Bükreş: Muhtelif dans havalan. Dönüşte bir filim için angaje edildim.. O 24,05 Brüksel II: Muhtelif dans havavakittenberi geçirdiğim san'at safhalan ları. tabiî sizce malum... 24,15 Londra (National): Muhtelif dans havaları. Genc yaşta bu derece büyük bir muvaffakiyet kazanmanız.. doğrusu takdire şayan.. NÖBETÇİ ECZANELER Haha... ha... Genc yaşta mi? Evli Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerin bir kızım var.. yakında büyükanne ola deki nobetçı eczaneler şunlardır: cağım.. istanbul ciheti: Eminönunde (Beşir Kemal), Alemdarda Olga Çekova paravananm arkasma gi(Sırrı Rasim), Kuçükpazarda (Hüseyın. derek balo elbisesini çıkardı ve şık bir Hulusi), Kumkapıda (Belkis), Şehzadebayünlü tayyör giydi, terzi kadın provasına şında (İ. Hakkı), Karagümrukte (Suad), Aksarayda (.E. Pertev), Fenerde (Vitali), devam ederken gene konuşuyoruz. Samatyada (TeofılosK Bakırköyde (Mer Sinemada mı, yoksa sahnede mi kez), Şehremminde iHamdı), Eyubde (Hikn met Atlamaz) eczaneleri. oynamayı tercih ediyorsunuz? Beyoğlu ciheti: Sahnede oynamak benim için adeta İstiklâl caddesinde (Kanznk), Yenlşe • • bir dinlenme, bir eğlence oluyor... Hal hirde (Baronakyan), Bostanba^ında (Iti buki stüdyo faaliyeti neticesi çok yorulu mad), Kurtjuluşta (Asım), Kasımpa^ada (Vasıf), Hahcıoğlunda (Barbud), yorum. Sonra sizi seyredenlerle karşı kar caddesinde (Taksim), Mahmudiye jstiklâl caddeşıya bulunmak ne büyük bir zevk! sinde (İsmet), Ortaköy, Arnavudköy, Be ~ Müsaade ederseniz son bir sual... bek eczaneleri. Kadıköy Moda caddesinde (Bahaeddin), Son filminiz hakkında biraz malumat Pazaryolunda (Rifat), Büyükadada (Şinasi verir misiniz? Rıza), Heybeliadada (Halk), Üsküdarda Son filmimde kızının saadeti için (İttihad), Beşiktaşta (Süleyman Receb), Beykoz, Paşabahçe, A. Hisar eczaneleri. mücadele eden bir anneyi temsil ediyo rum.. Kordelâyı tanınmış rejisörlerden ISTANBUL TRAMVAY, Hans H. Zerlett idare ediyor.. ŞİRKETİ Prova ile birlikte mükâlememiz de Üniversite ve yüksek mekteb bitmişti. Nazik ve mültefit artiste veda talebelerîne ederken hpkı güzel bir piyes, bir filim İ L ÂN seyretmiş gibi bediî bir heyecan içerisinde Tenzilâtlı tarifeden istifade etmek ıdım. hakkmı bahşeden ve evvelce verilmiş olan 19371938 mekteb senesine mah sus sarı kartlar 19381939 senesi için deSeyahatleri ğiştirileceğinden, Üniversite ve yüksek intıbaatı filmi mekteb talebeleri 16 ilkteşrin 1938 tarihinden evvel yeni kartlarmı almak üzere Tramvay şırketinin Galatada. Tünel arkasmda, Söğüd sokağmda Hareket kaB U G UN ŞAHANE SESLERLE ŞAHANE RENKLERLE lemine vesikalarile birlikte gelmeleri ilân olunur. ŞAHANE Mevzu ve ŞAHANE Güzelliklerle îstanbul, 30 eylul 1938 Sinemasında Direktörlük Bugün İPEK MELEK Tekmil Enternasyonal programile radyo Sıty küçük revüsü Her Cumartesi ve Pazar günleri saat 17 de mül'emmel bir SAHANE CILGINLIKLAR ( GOLDWYN FOLLIES ) ve NtFıS BiR ÇAHESER sizi bekliyor. Ayrıca Para«nount d'inva havad'sleri ve MÜNıH mülâkatı Bahçe Mimarı Mevlud Baysal Dördüncü Vakıf Han dörduncü kat, 18 numara. Telefon: 23426 Telgraf adresi: Mim Baysal tstanbul Büyük şehir ve kasaba parkları; Anıt, meydan, çocuk parkları ve villâ bahçeleri için tnodern proje ve plânlar hazırlar; keşifnameler tanzim eder. Projelerin arazide tatbikatıru deruhde ve taahhüd eder. Büket. nîşan sepetî ve çeienkler için yapılan siparişler sür'atle hazırlanır. Çiçek, sebze tohumlan; fide ve fidanlar; süs, meyva ağaç ve ağaççıklan; bahçe alât ve edevaü ve ehlivetli Bahçivanlar gonderir. DANSLI MATINELER mm^^^m^^mmK^m Taksim B. Bahçesi kapalı kısmında En muazzam fılimierın rekorları bıle kırılrnıştır. Bugün İPEK simemasında Tunus Yıldızı F j L F L A M İ L L I S İ N E M A Trupu 3 AHPAB ÇAVUŞLAR EGLENİYOR Türkçe sözlü kahkaha tufanı Bugün saat 12,45 ve 2,30 da çok ucuz fiatlarla halk ve talebe matineleri Sinema dünyasının en parlak iki yıldızı Taksim Saz Heyeti. Telefon : 43976 Sinemamızda 15 gündenberi gösterilmekte olan MİHRACENİN GÖZDESİ H I N D ve M E Z A R I ^^3 *^* ^W r^ CHARLES BOYER 24 kısım tekmili birden bu film Anadoluya gönderileceğinden görmiyenlerin ve tekrar görmek istiyenlerin son günlerden istifade etmeleri tavsiye olunur. KONTES VALEVSKA Halkımızın bu muazzam fılmi lül^l^jkl^ rahatça görebilmesi için n B l c R v e Sinemacılık tarihinin en güzel fîlmini yaratanfar A V GRETA GARBO Pangaltı I epeüstü A K I N sinemasında • YÜRÜYEN ÖLÜ ÇAPKIN GENÇ |Oanielle Darrieux Hanry Garai Boris Karlof Gece ve gundüz 2 filim birden I M A I T sinemalarında ayni zaI p c K manda gösterilecektir ^ NAPOLYON SERGiSiNi iPEK sineması FiLMİN İLK İRAESİ f a v c a m K a r r ^ ^ ^ c î M F T F \C mUnasebetile önUmüzdeki \aYŞaillDa g e C e S l 1Y1 Ei L, C IX. sinemasında verilecek GALA MUSAMERESi biletleri şîmdiden satılmaktadır. A yanında SERVET PiYANGO gişesi camakânlarında tetkik ediniz