3 Ekim 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

3 Ekim 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

IBastarafı 1 incı satıtfeae\ rilmemiş ve Münihte tesbit edilen tarih lerde iktısadî menfaatlerimize riayet edilmemiştir.» Plebisit yapılacak yerlerde propagandalar başlıyor Prag 2 (a.a.) Prag radyosu tahliye edilen ve plebisite tâbi tutulacak oian mmtakalar ahalisini bir ecnebi radyosu nun tahriklerine karşı müteyakkız bulun mağa davet etmektedir. Bu radyo neş riyatile mümkün olduğu kadar çok kim seleri bu mıntakalardan uzaklaştırmağa, ocaklarını terketmeğe teşvik eylemekte dir. Prag radyosu şöyle demektedir: «Çekoslovakya lehinde rey verebüe cek müntehiblerin mümkün olduğu kadar çok miktarda bu mıntakalan terketmeleri için gayret sarfedildiği ortadadır.» Radyo, hiyar hakkının plebisit suretile veya doğrudan doğruya terkedilen bütün mmtakalar için muteber olacağını ilâve eylemektedir. Mukabil propaganda Prag 2 (a.a.) Bobemya bölge ofisi, hudud bölgeleri halkını ikametgâh larını terketmemeğe davet etmekte ve plebisit bölgelerinde kalmanın devlete karşı yüksek bir vazife oldugunu bildirmektedir. Büyük bir Çek komisyonu Prag 2 (a.a.) Hükumet, koalis yon partilerle müzakereden sonra, yeni hududun tahdidi ve buna müteallik bü tün meselelerle meşgul olmak üzere bir çok nazırlardan mürekkeb hususî bir komite teşkiline karar vermiştir. Komitenin reisi Başvckil General Sirovi'dir. tsgal vaziyeti Berlin 2 (a.a.) Başkumandanlıktan geceyarısma doğru tebliğ edilmiştir: General Ritter von Leeb kıtaatı 2 teşrinievvelde işgali icab eden yerlere gir miş ve Vallern şehri işgal edilmiştir. General von Bock kıt'alan da hedeflerine varmışlardır. Fransız Genel kurmayıntn içtimaı Paris 2 (a.a.) Münih anlaşması hükümlerine göre, bazı Südet topraklarmda İngiliz ordusu müfrezelerile Fransız kıtaatı müfrezeleri teşriki mesai edeceğinden Genel Kurmay yarın bu hususta Gamelin'in başkanlığında icab eden tedbirleri alacaktır. Henlein'in beyannamesi Berlin 2 (a.a.) Henlein, Südet Almanlarına hitaben neşrettiği bir beyannamede ezcümle şöyle demektedir: «Şu saatte, doğduğumuz memleketin şehidlerini derin bir minnettarlıkla anıyoruz. Onlar canlannı çocuklanmızın hürriyeti uğrunda verdiler. Geride kalan bizlere gelince, biz de şu vazifemizi ayni fedakârlık ruhu içinde yapmalıyız: Ple bisit neticesinde bütün Südet Alman • yurdumuzun hürriyetini temin etmek. Südetlerin bütün Almanlann şefi olan Adolf Hitler'in arkasmda bir tek kütle halinde ve sarsılmaz sadakatle yer almış olduğumuzun yeni bir delilini dünyaya vermek istiyoruz.» Henlein Siidet Reich komiserliğine seçildi 3 Birinciteşrin 1938 CUMHURfYET Münih anlaşması etrafında konfederasyonunun içtimaı Paris 2 (a.a.) Akşam içtima eden umumı iş konfederasyonunun idarî ko misyonu, kongre federasyonunun bütün milletler arasmda tam bir teşriki mesai temini suretile sulhun idamesi lehinde ve harb aleyhindeki devamlı mesaisini ha lırlatan bir karamame sureti kabul etmiştir. Karar suretinde şöyle denilmektedir: «21 eylulde toplanan umumî iş konfeFransız iş derasyonunun idarî komisyonu vaziyeti \ «Son günler zarfmda memleketimizin tesbit ettikten sonra müzakerelere devam ittihaz ettiği tarzı hareketle bihakkm iftive her türlü kuvvete müracaat usullerinin har ediyoruz. Fakat Çekoslovakyanın takbih edilmesi lüzumunda ısrar etmiş ve hareketi de herkesin takdirine lâyıktır. Ruzvelt'in müdahalesini hatırlatmıştır. Mazide dört Çek lejyonu Rusyada, Komisyon Münih itilâflarının müzakere Fransada ve îtalyada bize yardım ede lerde sebat politikası sayesinde husule rek harbi kazandırmışn. Bugün de Çekgeldiğini müşahede etmekte ve itilâflarla lerin bize sulhu kazandırmak için ellerinharb yarışmı durdurmak suretile yakın bir den geleni yaptığını unutmıyalım.» felâketin önü alınmış olduğundan dolayı Ruzvelt ve Kordel Hull memnuniyetini beyan etmektedir.» Nevyork 2 (a.a.) Nevyork Herald Karar suretinin son cümlesi ekseriyetle Tribune gazetesi: «Avrupa buhram es üst tarafı ittifakla kabul edilmiştir. nasında Ruzvelt'in tarzı hareketi şahsî bir Paris maden cmelesi sendikası zafer mahiyetini almıştır.» dedikten sonra sulhun temın olunduğuna gerginlik devresinde hariciye işlerine sağinanmıyor lam bir veçhe vermiş olan Hull'ün de bu Paris 2 (a.a.) Paris mmtakası maşerefte bir hissesi oldugunu ilâve etmek den amelesi sendika birliğinin merkez tedir. meclisi tarafından kabul edilen bir karar Kral Jorj'un beyannamesi suretinde ezcümle şöyle denilmektedir: Londra 2 (a.a.) Kral Altıncı «Merkez meclisi kırk saatlık hafta kaGeorges, ingiliz milletine hitaben bir benunu hilâfında hiçbir tedbir kabul etmemektedir. Meclis, Münih itilâflarının ha yanname neşretmiştir. Beyanname şu satırlarla bitiyor: kikaten sulhu temin ettiğine kani değildir. «Başvekilin barış uğrunda vaki olan Bilâkis hakikatte faşizmin yardımına koşulmuş olduğu kanaatindedir.» parlak mesaisinden sonra bütün dünya milletleri için yeni bir dostluk ve refah Alman matbuatının Fransızlara dostane makaleleri devresinin açılmasını hararetle temenni Berlin 2 (a.a.) Alman ajansı bil ederim.» Çemberlayn'm * Daladye*ye diriyor: bir telgrafı Bugünkü Alman matbuatı, Münih anlaşması üzerine Avrupada hasıl olan yeLondra 2 (a.a.) M. Nevil Çem ni vaziyet hakkında uzun makaleler neş berlayn, M. Daladye'ye aşağıddki mü rediyorlar. him mesajı göndermiştir: Gazeteler, Münih mülâkatının Avru«Son endişeli günler zarfındaki yar pa milletleri arasmda yeni bir umumî te dım ve teşriki mesainiz için olan minnet sanüd devTesine başlangıç olacağım ümid tarane takdirlerimi ve büyük memleketi etmektedirler. nizi temsilde gösterdiğiniz cesaret ve veBerliner B'ârsen Zeitung gazetesî ez kar karşısmdaki hayranlığımı size arzetcümle diyor ki: mek isterim. Alman şansölyesjle biriikte «Barıs davası mes'ud bir zafer kazan imza ettiğimiz deklarasyonda iki mille 6ı. Çek buhranı Fransız devlet adamla tin zuhur edebilecek bütün ihtilâflarda rma orta Avrupada ve doğu Avrupasm barış ve dostane istişare arzusunu beyan daki ittifaklar sisteminin kıymetini ölç ettik. İngiliz ve Fransız milletlerinin kalbmek imkânını verdi. Parisle Moskova a leri o kadar birleşmiştir ki bu hislerin ayrasındaki birleştirme çizgisi ortadan kalk ni zamanda ve benimkinden daha az ol tı. Bu çizgi bir yardım değil, bir büyük mıyarak memleketinizin de hisleri oldutehhke idi. M. Daladye'nin Fransız pres gunu biliyorum. İstikbalde sizinle, menv tijini muhafaza etmekle beraber, barış leketlerimiz arasmda pek müteyemmin eserine de hizmet etmiş oldugunu cesa bir surette mevcud miinasebetlerden mülretle ve geniş bir görüşle teslim etmek lâhem bulunan iyi niyetin ve itimadm inkizımdır.» şafı sayesinde Avrupa barışmın tarsini Deutsche Allgemeine Zeitung yazı için yeni gayretlerle tecelli eden yeni ve yor: devamlı bir teşriki mesai görüyorum.» «Avrupa üzerine meş'um bir musibet ttalya her şeyin hallolunduğuna gibi çökerek asırlann halline muvaffak okani değil lamadığı Alman Fransız zıddiyeti buRoma 2 (a.a.) D. N. B. bildirigün kat'î hallini bulmuş gibi görünüyor. Bizde artık nasıl an'anevî düşmandan ve yor: intikam fikrinden bahsedildiği görüLmü îtalyan politik mahfillerinde, Münih yorsa, hududun ötesinde de asırlarca iki anlaşmasmın bundan sonraki neticeieri milleti birbirinden ayırmış olan sözler işi ve tesirleri hakkmdâki İngiliz ve Fransız tilmemektedir.» tefsirleri büyük bir ihtiyatla karşılanmakBerliner Tagcblat gazetesi de bu daki tadır. Münih görüşmelerinin henüz mualkanm vazifesinı anlamış ve vahim buhra lâkta bulunan meselelere temas imkânm: na bir tarzı hal bulmuş olan Daladye ile hazırlamak itibarile, havayı tasfiye ettiği Çemberlayn'i tazimle yadetmekte ve Mü ve fakat îngiliz ve Fransız parlamento nih'te Versay muahedesindenberi ilk de larmda yapılacak müzakerelerin net'ce fa olarak bütün devletlerin iştirakile hak sini beklemek icab edeceği kaydediliyor. kın zafere ulaşhnlmış oldugunu kaydey Bütün gazeteler, halka çok nikbin nelemektedir. ticeler istihracından sakınılmasmı tavsiye Fransız matbuatının nestiyaf ediyorlar. Paris 2 (a.a.) Le Figaro gazetesi Çek hiîkumeti iktısadî yazıyor: yardım istiyor «Avrupa muvazenesi münakaşa kabul Londra 2 (a.a.) Taymis gazetesî, etmiyecek bir şekilde değişmiştir. Hisse Çek hükumetinin İngiltereye müracaat mize düşen dersleri almak şartile bu netiederek ekonomik zorluklarım yenmîk ceden ürkmemize hacet yoktur.» üzere kendisine müzaheret edilmesini riBu gazete biraz aşağıda şöyle devam ca etmiş oldugunu yazıyor. etmektedir: Beynelmüel komisyonun «Dün tâkızaferimizin önünde birlcsen beyannamesi ve Fransız ailesini temsil eden halk, komBerlin 2 (a.a.) Südet memleketinin şularile geniş, anlayışlı ve feyizli bir sulh havası içinde yaşamak istiyor. Fakat bu devir ve teslimi işine memur beynelmiîel sulhun bir nevi uyuşuk tabiiyet şekli al komisyon bir beyanname neşrederek Sümasını kabul etmiyecektir. Kendisini ida det bölgesinde ikamet edenleri bu işin hâdisesiz ve intizam içinde cereyanına hâ re edenîerin bunu anlaması lâzımdır.» dim olmağa davet etmiştir. Le Journal yazıyor: bir eser, bittabi «Yeni Şark» firmasmdan ziyade benim rejisörlük şöhretime en büyük nakiseyi vcrecekti. Bu da benim hayatım, istikbalim demektir. İyi ya işte, menfaat meselesinde fikirlerimiz yekdiğerine uyuyor, anlaşıyo ruz. Fakat şimdi en mühim sahnelere gelmiş bulunuyoruz. Yani en tehlikeli. Kötü bir hissi kablelvuku var içimde... Nasıl anlatayım, bilmem ki bir defa Kudret tamamile değişti, bambaşka bir adam oldu. Eski hüviyetinden tamamile sıyrıldı. Başka bir adam oldu. Artık onu ben bile tanıyamıyorum. Garib şey... Rejisör de ayağa kalktı: Ben onu nihayet «Güldüremiyen komik» hüviyetine girecek zannediyor dum. Halbuki o, daha başka bir hüviyete girdi. Senarycanda böyle bir şahsiyet yok. O, artık «Güldüremiyen komik» filmini oynamıyor. Sözlerinden bir şey anlamıyorum. Başka bir filim çeviriyoruz. Kudret başka bir senaryr» oynuyor. Senaryoda olmıyan sözler söylüyor. Diyorum ya, o tamamile değişti. Benim hazırladığım «Güldüremiyen komik» senaryosunun sonunda vakıâ bir facia var. Kudretin ya 1914 ile 1938 arasmda bir mukayese [Basmakaleden detami 1914 te Bosna Sarayı işinden dolayı Avusturya Belgrada hükümlerinin dsrhal tatbik edilmesini istediği ağır ve şiddetli bir ültimatom vermişti. • Bulgaristan sevinc içinde Kral Boris'in yirminci saitarat yılı kutlanıyor Bu münasebetle bugün Bulgar kilisesinde dinî âyin yapılacak, konsolos koloniyi kabul edecek buliskinin çiftçi partisinin şiddetli idaresi altmda kalmıştır. Bu müfrit sol idarenin reaksiyonu da gayet şiddetli olmuştu. Memleket, iki müfrit cereyan arasmda çalkanıp dur* duğu zaman idareye yegâne istikrar âmili Kralm şahsı olmuştu. 1931 haziranında Kral Boris, demok rasi esaslarını tatbik için yapılan umumî intihabm verdiği neticeye göre, millî bloku iktidar mevkiine getirmiştir. Fakat bu blok kendisinden beklenen hiz metleri gösteremediğinden 1934 senesi 19 mayıs darbei hükumetini tahrik etmişti. Partiler ilga olunmuş, iş başmda bulunanlar memleketin bütün müessesatını krallıkla beraber yıkmak istemişlerdi. Artık memleketin istikrar âmili de ortadan kalkmak tehlikesine maruz kalmıştı. Fakat Kralın metaneti ve sebatı tedricen etrafma nizam ve intizamm taraftarı anasırm toplanmasına yardım etti. Neticede Kral, bütün partileri ilga ederek yeni bir reiim kurdu. Bu rejim memleketin siyasî ve iktısadî hayatını yoluna koymuştur. Kral Üçüncü Borisin Bulgaristanı uçurumun kenanndan kurtanp haricen ve dahilen selâmete eriştirmiş olması, kendisine bütün Bulgar milletini bağ lamıştır. Bunun için yıldönümü çok hararet ve samimiyetle kutlu^nmaktadır. M. F. T. i resmi kabul Kral Borisin saltanat yıldönümü mflnasebetile bu sabah şehrimizdeki Bul gar kilisesinde bir dinî âvin yapılacak tır. Saat 17 de Bulşaristan general konsolosu Slivenski, Istanbuldaki Bulgar kolonisini kabul edecektir. Belgrad bu ültimatomu kabul etmekle (Baştaraft 1 inci sahifeda) beraber bazı maddelerine karşı haklı ihBütün Bulgar milleti ve Bulgaristanın tiraz kayıdları koymuştu. dostları bugünü Balkanlann en mes'ud bayramlarından biri olarak tes'id et Nerede ise her tarafa sirayet edebilecek bir harb ateşi çıkacağını gören büyük mektedirler. Kral Üçüncü Boris, 1918 senesinde devletler harekete gelmişlerdi. Bulgaristanın bozgun ve bitkin ve her îngiltere meselenin müzakere ile haîli taraftan hücuma uğramış olduğu gayet için bir konferans akdini teklif etmişti. vahim bir zamanda hükümdarlıktan feIsrarla takib olunmıyan bu teklif her ragat ederek taç ve tahtım bırakan pebiri birguna düşünce sahibi diğer büyuk deri Ferdmand'm yerine hükümdar oldevletlerin harb hazırlıklan içinde boğu muştur. Balkan Harbile Umumî Harbden son lup gitmişti. derecede yıpranmış olarak çıkan Bul Şimdi anlıyoruz ki meğer 1914 te Ne garistanın dahilî ahvali şirazesinden çıkvil Çemberlayn mizacmda bir İngiliz mış nizam ve intizamm dayandığı un surlar son derecede zâfa uğramış, bilâdevlet adamı eksikmiş. kis anarşi ve ihtılâl âmilleri meydanı Çekoslovak meselesmdfi Almanya ne tamamile boş bulmuştu. kadar haklı olursa olsun bu hakikati ve Genc Kral, gerek haricî. gerek dahilî yeni bir umumî harbin felâket ve mes'u iktihamı gayrimümkün görünen en büliyetini Çemberlayn'm yaptığı kadar kuv yük zorluklar ve felâketlerle karşılaş vetli bir ısrarla ispat etmedikçe kabil de mıştı. bövle günlerde Bulgaristana ilk dostluk elini uzatan devletin yeni Türğil hailenin önüne geçilemezdi. kiye olması, Bulgarlarm üzerinde silinMister Nevil Çemberlayn Çekoslovak mez bir intıba bırakmıştır. işinden dolayı bütün bir İngiliz İmparaO zaman henüz yirmi dört yaşında otorluğunun harbe götürülemiyeceğini lup Tırnova Prensi unvanile Veliahd söylemiştir. Bu sözle îngiliz Başvekili bulunan Boris, Bulgar milletinin son alâkadar taraflardan bir kısmını itidaüe derecede mes'uliyetli ve nazik anmda düşünmeğe sevketmek istiyordu. Ayni za vazifeyi deruhde ederek bütün dünyaya manda ve hatta ayni nutukta ayni Baş karşı büyük bir cesaret göstermişti. Boris'e bu cesareti veren çok temkinvekil İngilterenin daha şümullü meseleli ve düşünceli olan mümtaz seciyesi, ler için ve bilhassa hegemonya iddialarına kuvvetli zekâsı, fetaneti, geniş malu karşı harbe girmekten çekinmiyeceğini matı ve demokrasiye aid telâkkileridir. ifade ediyordu. Bununla da Başvekil Kral Üçüncü Boris, fırtınaya tutul başkalarına ipeğe sarılmış îngiliz musta muş ve kayalıkların arasma girmiş bir geminin kaptanı gibi devlet sefinesini sını gösteriyordu. b;n türlü tehlikeden kurtarmıştır. Hakikat şuydu: Eğer Münih konuşŞimdi yirmi senelik hükümdarlık devmalarile varılan anlaşma elde edilmemiş rinin mühim hâdiselerini ve hususiyetolsaydı Çekoslovak işinden dolayı Fran lerini nakledelim: sa ittifak muahedesinin hükümlerini icraBoris, tahta oturduğu zaman, bütün ya mecbur olacak ve ergeç îngiltere de Bulgar milleti, millî mefkurelerinin ifFransa tarafında olarak müdahale etmek lâs eylemesinden ve iktısadî yıkımdan ıstırarmda kalacaktı. Vaziyetin bu tarafı dolayı son derecede dilgir olup kaba Mister Nevil Çemberlayn tarafından bü hati yükliyecek adam ve müessese arıyordu. yük meharetle çok saklanmış olmasına Etraftaki hükumetler ve milletler fo rağmen gene kâfi açıklıkla anlatılmışhr. zamgn Trakya henüz ana vatana kavuşSaklanması güzeldi, aralıktan gösterilme madıpından Bulgaristanla komsu de&ilsi fena değildi. Hulâsa somun avcısı în dik.) Bulgarların biaman düsmanı OIUD, giliz Başvekili yalnız sulh âşıkı herhangi verdikleri kurbanlarm mes'ulünü Bulbir adam değil, ayni zamanda muasır garistan addetmekte id ler. dünyanın en kuvvetli diplomatı oldugunu Genc Kralın ilk işi, dahildeki mem nuniyetsizliği yatıstırmak ve haricdeki da göstermiştir. Hafiften tutuyor görünerek galibiyeti elde eden zâhirde müteva kinleri teskin etmek oldu. Kral Boris, devleti, haricî tehlikelere zı, fakat hakikatte zorlu ve fendli pehlikarşı kurtarmakta büvük bir meharet van gibi. gösterdi. En mühim muvafıakiyeti YuÇemberlayn 1914 ün sadece kuvvet he goslavya Kralı tkinci Aleksandr'la an sablarına dayanan devlet adamlarmdan lasması oldu. Boris, Makedonya komitalarını ortadeğildir. O 1914 1918 boğuşmasmdan dan kaldırmak suretile hem Bulgaris azamî istifade dersi çıkarmış bir Avrupatanda hükumet içinde hükumet haline lıdır. Kendisini icabında insanî hislerin nihayet vermiş, hem de garb komşusu ifadesinde en lirik şairin hassasiyetine sa Yugoslavya ile esaslı surette anlaşma hib gördük. O bütün melekelerini sulh ğa vol acmıştır. İki Kralın temelini kurmuş olduk davası lehine kullandı ve muvaffak oldu. ları dostluğun binasım, iki taraf devlet Ve en iyisi tatbikat sahasına geçirilmiş adamlan ve bahusus Bulgar Başvekili bir usul olmak üzere beşeriyete şu kaideyi M. Köse îvanof'la Yugosla\n,'a Başvekili kabul ettirmiş oldu: Milletlerarası ihtilâf doktor Stoyadmoviç ikmal ettiklerin den, n'hayet Bulgaristanla Yugoslavya lan konuşarak anlaşmakla halledilmeliarasında ebedî dostluk muahedesi de dir, öyle yapılarak pekâlâ hallolunabilir akdedilmistir. de. Ve işte görülüyor, böylesi pek iyidir, Selânîkte imzalanan protokollarla Bulgaristan, Balkan anlaşmasmın di hatta en iyidir. ğer azalarile tamamile anlaşmış ve Bulİtiraf ederiz ki bu kaide çok güzeldir. garistanın eski hasımlarile arada bir heBununla beraber konuşmayı mümkün kıl sab kalmamış, tabiî ve daimî komşusu mak için kâfi kuvvet sahibi olmaga ihri Türkiye ile münasebatı son derecede samimileşmiştir. yac bulunduğunu da unutamayız. Dahilî siyasete gelince; Bulgaristan, YUNUS NADÎ bidavette bir nevi komünist olan Stanlancıktan ölmesi lâz;m. Fakat o, başka bir senaryo oynuyor, ve ben bu senaryonun sonunu bilmiyorum. Doğrusunu istersen, müthiş bir facia ile karşılaştnaktan korkuyorum. İşte bu müthiş! Bilhassa Kudretin, Sabahat ve Fikretle bir arada bulunduğu sahneler pek müthiş oluyor. Ben bile büyük bir heyecan hissediyorum. Her an Kudretin artık ancak bir pamuk ipliğile bağlı olan şuurunun büsbütün kupmasını yüreğım rarparak bekhyorum. Bu heyecana daha fazla tahammül edemiyeceğimi anlıyorum. Daha açıkça söyliyeyim, Kudretin gözümün önünde bir delilik yapmasından korkuyoruum. Buna şahid olmak pek müthiş olur. " Nasıl bir delilik? Sabahatle Fikreti öldürmesi... Anladın mı şimdi? Demek bir cinayet tehlikesi var. Evet, gayet iyi ifade ettin. Bır cinayet tehlikesi var. Çünkü bir defa Kudret karısmı çok seviyor. Deli gibi seviyor. îkinci olarak kansmın kendisini aldathğına kani. Hem de bminle biliyor musun? Fikretle... Şimdi anlamağa başlıyorum. Şu halde senaryodaki gibi... Evet, tıpkı öyle... Ve işte işin en feci tarafı da bur.a ciddî olarak inanmış olmasıdır. Eve hiç gitmiyormuş. Başta karısı Sabahat olmak üzere hiç kimse ile konuşmuyor. Ancak kırmızı ampulla kendisine işaret verdiğımiz zaman hareket ediyor ve kameranın önüne geçiyor. Ses mühendisi, ses odasına girince çenesi açılıyor ve konuşmağa başlıyor. Ben şimdiye kadar hep hafıf ve nisbeten tehlikesiz sahneleri çektim. Geriye üç sahne kaldı. Bunları nasıl çekeceğimi bilmiyorum. Çünkü bunlar en tehlikeli sahneler... Rejisör odada bir müddet gezindi. Mendilile alnına biriken terleri yeniden sildi. Direktör hiç konuşmuyor<. Fakat gözlerinde bariz endişe ve korku alâmetleri okunuyordu. Rejisör devam etti: Meselâ dün bir sahnede Kudretle Sabahatin karşılaşması lâzım geliyordu. «Güldüremiyen komik» karısmı uyandıracak ve ona, her gün yaptığı uzun ve yalnız gezintilerden hiç olmazsa bir gün için vaz geçmesini rica edecekti. Halbuki Güldüremiyen komığin karısı, bu uzun gezintileri yalnız yapmıyor, Fikretin canlandırdığı, züppe ve kendini beğenmiş, tiyatronun jönprömiyesile beraber bulunuyor, onunla ihtiraslı ve ateşli aşk saatleri yaşıyordu. «Güldüremiyen komik» bir jey Hariciye Vekilimiz dün sabah Cenevreden geldi [Bastaraft 1 tnct sahlfede] linde bir müddet kaldıktan sonra Dol mabahçe sarayına giderek Reisicum hura tazimlerini arzetmiş ve kendilerine bu seyahatinde yaptığı temaslar hakkında malumat vermiştir. Doktor Aras, Cenevreden dönerkcn dost Yugoslavyanm merkezi olan Belgradda bir gün kalarak Başvekil ve Hariciye Vekili doktor Stoyadinoviç'le göriişmüş ve bilâhare Prens Pol tarafından kabul edilmiştir. Bulgar Başvekilile beraber... Sofya 2 (a.a.) Bulgar ajansı bil diriyor: Başvekil Köse İvanof dün öğleden sonra Kostenetz istasyonunda Türkiye Hariciye Vekili doktor Tevfik Rüştü Arasa mülâki olmuş ve iki nazır Fili beye kadar biriikte seyahat ederek samimî bir surette görüşmüşlerdir. İktısad Vekili gitti tktısad Vekili Şakir Kesebir, dün akşamki ekspresle Ankaraya hareket et « miştir. Vekil, istasyonda iktısadi müesseseler ve bankalar erkânile dostları tarafın • dan uğurlanmıştır. «Stoyadinoviç hükumetinin üç senelik icraatı» Belgrad 2 (a.a.) «Stoyadinoviç hükumetinin üç senelik icraatı» ismindeki sergi, Stoyadinoviç ve bütün nazırların huzurile bu gün açılmıştır. Alman Ekonomi Bakanı Funk da sergiyi ziyaret etmiştir. bilmiyor, yalnız sebebini bilmediği bir şüphe içini burkuyor, karısının yaptığı bu yalnız gezintilerden kuşkulanıyor. Sahne hazırlandı. Herkes yerli yerine geçti. Projektörler yandı. Makineler işlemeğe başladı. Kudret yavaş yavaş sahneye girdi. Kansmın yattığı karyolaya yanaştı. Sabahat ihmaîkâr bir vaziyette yatıyordu. Göğsünün yarısı açıktı. Rol icabı Kudret onun saçlarını okşıyacaktı. Fakat böyle yapmadı. Boynunu okşamağa başladı. Anladm mı, boynunu... Dikkat ettim, parmaklan tekallüs etmiş ve elleri titriyordu. Gözlerinde garib garib pırıltılar yanıp sönüyordu. Sanki Otelloyu oynuyordu. Her an bu parmaklarm birdenbire Sabahatin gırtlağına sarılmasmı içim titriyerek bekledim. Bereket o sırada ufak bir inkıta oldu da Kudret kendisine gelebildi. Sonra bu sahnenin nihayetini çekerken gene senaryodan aynldı. Birdcnbire kansına kendisini aldatmaması için yalvarmağa baçladı. O kadar dokunaklı bir sesle konuşuyor ve öyle şeyler söylüyordu ki hiçbiri eserde mevcud değildi. Hepimiz serapa heyecan içinde kalmıştık. En sonunda eğer kendisini aldatacak olursa her ikisini geberteceğini ilâve etti. (Arkan var) Güldüremiyen Komik Yazan : Murad Sertoğlu • • H ^ M I ^ Fakat işin bır'de insanlık tarafı var. Canım, bjrak şu saçma nazariyeleri... Dostumsun, sana itiraf etnıekten çekmmem. Ben hayata eroin satıcılığile atıldım. İşte ilk sermayemi teşkil eden parayı bu suretle kazandım. Sonra muhtelif dalavereli işlere girdim. Kaçakçılık yaptım. Kasdî yangmlar çıkararak sigorta şirketlerini soydam. Böylelikle sermayem büyüdü ve kuvvetlendi. Artık hiçbir dalavereli işe girişmeme lüzum kalmadı. Ondan sonra dürüst ve namuskârane harekete başladım. Böyîe yaptnasaydım, bugün ne olurdum, bilmiyorum. Ya bir dilenci, ya bir ahçı yamağı veya sefil bir işçi... O zaman bana hangi insan merhamet eder, hangi insan acırdı. Halbuki bugün, sırf benim sermayem sayesinde bak kaç kişi, kaç aile geçiniyor? Dedim ya, bu lâflann hiçbir krvmeti yok... Menfaat azizim, menfaat... Dünyayı en doğru izah edeu felsefe budur. kararak yaktı ve sozüne devam etti: Bunu sen de çok iyi anlarsın ümidindeyim. Nitekim, filme başlıyacağımız ilk günler, doktorlar Kudretin filim çeVırmesine mâni olacaklar diye az mı teIâş etmiştin? Onu ateşlendirmek için Havadis gazetesine az mı yazılar yazmıştın? Bu husustaki hatamı itiraf ederim. Fakat bunu biraz da san'at için yaptım. Kudretin rol almamasmdan korkuyor dum. Bu takdirde filmin bütün cazibesi kaybolacaktı. Bir faciada kâfi derecede kuvvetli bir aaam baş rolü oynarsa, o hakikaten facia olur. Esasen ben bu senaryoyu hazırlarken gözümün önünde hep Kudret vardı. Demek senaryoyu sen yazdın. Evet, ben yazdım. Ufak bir tesadüf bana bunu ilham etti. Tesadüfümü sonra sana anlatınm. Ve bu eseri hazırladm. Şimdi Kudret üzerine hazırladı ğım bir eserde o rol almasaydı eser ne Ahmed ToTcman cebinden bir püro çı olurdu? Ortaya çıkacak kötü ve soğuk Tefrika: 2 0

Bu sayıdan diğer sayfalar: