CUMHURÎYET S Birinciteşrm 1938 Bu devredeki gayretli oyununu devam ettirmeğe muvaffak olan Fenerliler, 17 nci dakikada Fikretin güzel bir kafa vuruşile de beraberlık golünü çıkardılar. Oyunun bundan sonraki kıstru nihayete Beşiktaş: 2 Fenerbahçe: 2 kadar Fenerin mahsus üstünlüğile geçti Fenerbahçe • Beşiktaş maçı dün Fe ve oyun bu suretle 22 beraberlikle netiner stadında altı bin kişi önünde yapıl celendi. Beşiktaşlılar birinci devrede muvaffa Vefa: 2Hilâl: 1 mıştır. 22 nci dakikada gene Said uzun bir Fenerbahçe: Hüsameddin Yaşar, Le kiyetli bir oyun çıkardılar. İkinci devrede Şeref stadyomundaki lik madarmın pasın peşinden iyi bir koşu yaptı. Cihad bib Reşad, Angel:dıs, Esad Naci, Ali yorulmuşlardı. San lâciverdlilerin rakıbvaktinden evvel yaptığı bir çıkıçla topu birincisi Vefa ile birinci kümeye bu sene lerine nazaran daha idmanlı olduklarını Rıza, Yaşar, Bülend, Fikret. endbol sayılacak bir yerde karşılayınca terfi eden Hilâl takımları arasmda oy Beşiktaş: Mehmed Ali Nuri, Faruk ikinci devredeki canlı oyunları göstermiştereddüd etti, bu tereddüd topıın ve sa nandı. îlk devre tamamile mütevazin bir Rifat, Bediî, Feyzi Hayati, Rıdvan, tir. Her ıki takım da galibiyeti tetnin edeidin kendisini geçerek Beykoz lelıine i'.ın şekilde cereyan etmekle beraber Vefalıcek müteaddid gol fırsatlan kaçınnışlarBeşiktaşlı Hakkı Fenerbahçe müdafaası önunde Kâzım, Hakkı, Eşref. lar bir gol attılar. Hilâlliler mağlub va ci golün yapılmasma sebeb oldu. Siyah beyazlılar bu mühim maçta dır. ha muvaffakiyetli davranmak üstünlüğü manlı olmadığı seziliyordu. Mağlub vaziyete düşen Güneş takımı ziyetten ikinci devrede attıkları güzel bir Hüsnü ve Şereften mahrum bulunuyor Galatasaray: 3 1. Spor: 0 nü muhafaza ettıler, fakat bundan sonra Genc elemanlardan mürekkeb îstan derhal kendini toplıyarak çok müessir golle kurtulmuşlarsa da neticede Vefa lardı. Taksim stadyomunda ilk maçı Galata «an kırmızılılar gittikçe artan bir tazyikle bulspor takmıı teknik zafını enerjik oyna hücumlarla Beykoz kalesini sıkıştıımağa frikikten attığı yeni bir golle maçı 2 I Hakem: Nuri Bosut (îstanbulspor). sayla îstanbulspor takunları yaptılar. hâkimiyeti ele aîdılar. Maçın neticesi Ga mak suretile kapatmağa çalıştı ve rrmvaf başladı. Beykozlular kendilerini unuta kazanmıştır. Oyunun ilk akm:nı Fenerliler yaptılar Galatasaray: Sacid Adnan, Luth latasaray hücum hattının çıkaracağı oyu fak oldu. Saim, Seyfi ve Hayri en zıyade rak oyunu bir tarafa bıraktılar ve gol Topkapı: 2 Süleymaniye: 1 ve Fikretin ayağile uzıyan bu hücum Bü Ekrem, Esfak, Celâl Bülend, Bedii, M. na bağlı bir hal aldığı anda Eşfakla Be muvaffak olan genclerdi. yememek için çırpınmağa ve dolayısıle Şeref stadyomunda ikinci maç Top Yılmaz, Süleyman, Danyal. lendin havadan bir vuruşile avut oldu. dii yer değiştirdiler. Bu değişikiik derhal Güneş: 3 Beykoz: 2 rakiblerinin işini kolaylaştırmaga koyul kapı ile Süleymaniye takımları arasında Îstanbulspor: Saim Samih, Bürhan tesirini gösterdi. Beşiktaşın ilk golü Taksim stadyomunda, ikinci maçı Gü dular. Beykoz kalesi ardı arası kesilmi oynandı. Birinci devre golsüz bir beraBu ilk dakikadakı hücumdan uyrılan Kemal, Seyfi, Tarık İsmet, Cevad, Galatasarayın birinci golü neşle Beykoz yaptılar. Geçen senecin mi' yen seriler halinde gol tehlikesine maruz berclikle bitmiş, ikinci devrede Topka • Beşıktaşlılar, Hakkmm idare ettiği hü Hayri, Rıdvan, Bahri. On dokuzuncu dakikada Galatasaray lî küme şampiyonile altılar turnuvası bi kaldı, durdu. pılılar iki, Süleymaniyeliler de bir gol aHakem: Tarık (Süleymaniye). cumlarla bırdenbire hâkim bir vaziyet alortadan bir akın yaptı. Süleymandan kısa rincisini karşılaştıran bu müsabaha çok have derinleme bir pas alan Eşfak bundan raretli ve heyecanlı oldu. Takımlar şu istifade ederek takımına birinci golü ka kadrolarla oynadılar. zandırdı. Güneş: Cihad Faruk, îbrahim YuOyunun başındaııberi kalelerini birçok suf, Rıza, Ömer Salâhaddin, Hakkı, gollerden koruyan îstanbulspor müdafa Melih, Niyazi, Rebii. ası, Eşfağın attığı golle, bütün emekieriBeykoz: Safa Bahadır, Sadi Canin heba olduğunu görerek gevşedi. Bu, hid, Kemal, Mustafa Gazanfer, Mikbir hata idi. Maamafih Galatasaraylılar rob, Said, Ethem, Turhan. da ayni hataya ters tarafından düştüler Hakem: Feridun Kılıc (Eyüb). ve 10 galıbiyet vaziyetlerine kanaat getirBu maçın birinci devresi çok güîPİ ve miş bir halde davranmağa başladılar. mütekabil akınlar arasında geçti. BeykczGalatasarayın ikinci ve üçüncü lular, rakiblerinm oyunlannı kab''l ederek uzun paslı ve geniş oynamalan \t bungolleri Maçın bitmesıne beş dakika kala îs da da hayli muvaffak olmaları sayesinde tanbulspor müdafaasının gevşemes'.nden birinci devrede rüzgâra karşı koyuıak mada biraz açılmasından istifade eden mecburiyetinde kalmalarına rağmen ezilMehmed Yılmaz takımına bir gol daha mediler. Bu devrenin ilk yarısı tamamile Güneş « Beykoz maçından bir enstantane kazandırararak galibiyeti sigortalamış ol mütevazin bir şekilde cereyan etti. GüGalatasarayın İstanbulspora attığı gollerden biri yapılırken neş hücum hattının sağdan ve solöan büdu. Biraz sonra ve galiba oyun nizaırî Güneşin ikinci golü tarak maç 2 1 Topkapınin galibiyetil* Birinci devrede îstanbulsporlular ol müddetinde oynanarak bittiği «mlarda tün akm teşebbüsleri sağlam ve şuurlu bir dılar. Ve üst üste çıkardıkları hücumların Nihayet bu tehlikeli vaziyetlerin bi neticelenmiştir. semeresini yedınci dskıkada aldılar: Sağ dukça sıkı bir şekilde esen rüzgârı arkala gene Mehmed bir gol daha attı v » maç müdafaaya çarpıyordu. Beykozlular da, < rinde Niyazi bir kafa vuruşüe takımını İkinci küme maçlarî dan gelen bir vuruşu mütereddid bloke e nna alarak oynadılar. Galatasaray, geçen bu şekilde Galatasarayın 30 galıbiyetile rakiblerinin bu hücumlarına bilhassa sol mağlub vaziyetten kurtannca Beykoz kaseneki esas kadrosunda bulunan Salim, bitti. den Husam topu Rıdvana geçirdi. Rıdcenahları vasıtasile mukabeleye çalşıyorSüleymaniye kulübünün YenibaHçe3eIesine esen fırtma da durdu. Fakal Peyvanın çektıği şüt Yaşarın başma çarparak Musa, Mustafa, Necdet ve Haşim gibi lar, fakat onlar da Güneşin en iyi müdaTatn kadro ile oynamıyan Galatasakozlu oyuncular başlangıçtaki oyunlan ki sahasında başlıyan ikinci kume lik Nâzımın ayağına geldi. Nâzım bu anî en kıymetli elemanlarından mahrum bulu ray takımı dün taraftarlarını memnun ede faa elemanlarından biri olan Farukla karnı bir daha tutturamadılar ve lutturamı maçlan da şöyle neticelenmiştir. fırsattan istıfade ederek kısa bir şütle ta nuyordu. Buna mulabil sarı siyahlılar da, cek bir oyun gösteremedi. Yan muavir şılaştıklarından fazla birşey yapamıyor Anadoluhisarla Fener Yılmaz 2 2 yacaklarını anlıyarak berabereliği rlsun emektar Samih istisna edilirse, bütün ta ler vazifelerini hiç,bir suretle göremediler. lardı. kımına birinci golü kazandırdı. elden kaçırmamak için topu S3ga sola at berabere kalmıştır. Beylerbeyi Anadolu kım genc ve hevesli futbolcülerden terek Muhacim hattında da sağ taraf mefluc Beşiktaşın ikinci golü Yirmi beşinci dakikadan itibaren Gü mak suretile vakit kazanmak tabiyesini yu 2 1, Galata Genclcr de KasımpaşaYirmınci dakikada siyah beyazlılar küb ediyordu. bir halde idi. Kaleci Sacidin de antrcn neş mahsus bir hâkimiyet tesisine dimaf tatbik ettiler. yı 1 0 yenmişlerdir. Oldukça sönük bir şekilde geçen bi sıkı bir hücum esnasında gene Hüsamm fak oldu. Fakat hücum hattı mevsimin B. takımları maçı Güneşin üçüncü ve münakaşalı topu bloke edememesinden istifade ede rinci devrede îstanbulspor takunı hem rüzbaşında bulunulmasından olacak r<.ndıgolü D ü n yapılan B takımları maçında F e rek Hakkının ayağile güzel bir gol daha gârın tesiri, hem de genc oyunculann atılman alabilecek bir şekilde işlemiyor, ReMaçrn bitmesine birkaç dakika kala nerbahçe Beşiktaşı 6 1 , Anadoluhisar ganhkları neticesinde Galatasaraya nis çıkardılar. bii ile Salâhaddin bulunduklan açık vıziBirinci devrenin henüz yarısında Be betle daha muvaffak olur gibi göründü. yetlerinden üç orta akmcı arkadaslanna Beykoz kalesinin önü karışır gibi oldu. Fener Yılmazı 4 0 yenmijlerdir. şiktaşm bu 20 galib vaziyeti Fenerlılerin Fakat Galatasaraylılar da ne de olsa fırsat hazırlıyamıyorlardı. kuvvei mâneviyesi üzerinde çok fena bir tecrübeli olduklarını, daha seyrek akın Güneşin birinci golü tesir yaptı ve Beşiktaşlılar oyuna tama yapmakla beraber, îstanbulspor kalesini 35 inci dakikada şahsî bir gayretli* tomen hâkim oldular. Devrenin bundan daha çok tehlikeli vaziyetlere sokmakla pu rakib kalenin on sekiz çizgisine kadar sonraki kısmı siyah beyazlıların müessir gösterdiler. Bu devrede Saim, birçok gü1 Eratın 1938 yılı birinjciteşrininden 1939 yılı eylul ayı sonuna kadar süren Hakkı, kendisini önlemek için bir hücumları ve sarı lâciverdlilerin şaşalamış zel kurtanşlar yapmak suretile takımını iaşesi için ihtiyac olan iki yüz kırk bin kilo ekmeklik unun beher kilosu teşebbüs yapılmadığmı görünce şütilnü atbir müdafaasile geçerek devre 20 Beşik mağlub vaziyete düşmekten kurtardı Satı. Top sağ üst köşeden içeri girerek Bey on üç kuruş elli santimden otuz iki bin dört yüz lira muhammen bedel ve 2430 lira teminatı muvakkate ile 30 eylul 938 15/10/938 cumartesi gününe cid de sol üst köşeden içeri girmek üzere taş lehine bitti. * koz 10 mağlub vaziyete düştü ve birin kadar 15 gün müddetle kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. İkinci devre ve Fenerin ilk golü olan bir topu yumrukla kornere atmak ci devre bu şekilde bitti. 2 Eksiltmeye aid zarflar 15 birinciteşrin 1938 cumartesi günü saat ikinci devrede lüzgârm da yardımile suretile güzel bir harekette bulundu. Vatkinci devre, Beykozun birinci golü 13 te açılacaktır. Fenerliler topla ve müessir hücumlara ziyet sıfır sıfıra berabere iken haftaym 3 Eksiltme 2490 numaralı arttırma kanununun buna aid maddeleRüzgân da beraberlerine alarak ikinci başladılar. Bu devrede Hakkı geride oy oldu. rine göre yapılacaŞmdan taliblerin mektublarmı hazırlıyarak istenilen güu devreye başlıyan Beykozlular, yirmi beş ve saat ve şekilde Erzincandaki Şarbaylık salonunda bulunacak Komis ikinci devre nuyordu. Dakikalar geçtikçe Fener tazdakika müddetle, maçın başlangıcmdan yonda bulundurmaları. yiki fazlalaşıyordu. Ali Rızanın yedinci îkinci devrenin ilk çeyrek saatî içinde beri tutturdukları sıstemle oynıyarak cid4 İsteklılerin şartnamesini görmek üzere okul Satınalma Komisyodakikada kaçırdığı fırsatı Yaşar iki daki îstanbulsporlular rakiblerine nazaran da Beşiktaş kalecisinin güzel bir kuıtarışı den şayanı takdir bir varlık gösterdiîer. i1 nuna müracaatleri ' l î olunur. " * ilân 1 (6944) Mevsimin lig maçlarına d ü n şehrimizm Mevsimin lig dün şehrimizin dört stadyomunda birden başlanmıştır. Bu cümleden olmak üzcre Fenerbahçe ile Beşiktaş Kadıkby stadyomunda; Galatasarayla îstanbulspor ve Güneşle Beykoz Taksimde; Vefa ile Hilâl ve Süleymaniye ile Topkapı Şeref stadyomunda maç yapmışlardır. Lik maçlarına dün başlandı ka sonra telâfi ederek on beş metreden sıon beş metreden sikı bir şütle birinci Fener golünü yaptı. r ~ » ' " " .••F •• •• **. , j Fenerin ikinci golü çektiği ]2 12 nci dakikada sağ içinden yerinde bir Niyazinin sakatlanmak pahas'na çektiğ: vole şüt kaleci Safaya çarparak içeri girpas alan Said, îbrahimin müdahalede geç kalışmdan istifade etti ve kısa bir SÜIJŞ mek üzereyken Kemalle Bahadır bunu ten sonra yerden çektiği şütle takımına kurtardılar; fakat tam bu sırada bir hayli beraberlık golünü kazandırdı. Bu gol uzaklarda olan hakem düdük çalarak buGüneşlileri şaşırtmış, Beykozluları da nun gol olduğu kararını verdi. şevke getirmişe benziyordu. Güneşl;!er a> Beykozlular bu karara haklı olarak ni tempo ile oyuna devam ederlerken Bey itiraz ettiler, hatta oyunu tcrketmege koz muhacimlerı rakib kaleye daha az bir kalktılar. Fakat neticede o vaziyet gol çekingenlikle hücurr.a giriştiler. sayıldı ve maç bu suretle 3 2 Güneşin galıbiyetile bitti. Beykozun ikinci golü Erzincan Jandarma Er Okulu Satınalma Komisyonundan: >u TİN A zaman, her yerde bu kadar genc görün menin inceliklerini bilen kadınlar vardır ya, bu da onlardan... O kadar süslü, o kadar kıvrak... Büsbütün hoppa da değil.. Ne yapsa kendine yaraştırıyor. ilk bakışta anlıyorsunuz ki, görmüş, geçirmiş bir kadın... Bir de genc kız var: Feriha Fıtnat... Hacı Hüsameddinin kardeşinin kızı imiş.. Sarışın, uzunboylu, güzelce... Yalnız, n Nakleden: bir kız desem, değil... Şımarık desem, Tefrika No.3 •• V KEMAL RAGIB içlida değil... Bir bakıyorsunuz: Gülüyor, o (evvel Allaha, sonra kendisine) emanet eğleniyor, sonra birdenbire dalıyor, üstüİki günlük hulâsa ne bir ağırlık çöküyor, hiç lâfa kanşmı elmiştir. yor. Ne diyeyim, biraz kendini mi beğenMuhteşem, kız koleji talcbcsidir. Bu Vapur henüz Marmaraua açıhrken, sene imlihanlarım vermiş, birincilikle yaşı elliyi geçkin bir zat Muhteşemin ya miş, biraz da zenginliğine mi güveniyor, meklebi bitirmiştir. Cenc kızm hkcnde mna sokulmuş, onunla tamşmak istemiş nedir, öyle birşey işte... Hacı Hüsameddinin kâtibi Haşmet, riyede bir teuzesi vardır. Şimdıyc kadar tir. Hacı Hüsameddin de Cevad Sami ı Mısıra gitmek için derin bir arzu duv adında bir uolcuyla daha yolculuğun çok yakışıkh, pek terbiyeli bir çocuk... [ muş, fakat annesine, babasına söz geçire başlangıcında arkadaş oluvermiş, uzun Ferihaya enikonu tutkun... Kız da, dayısının yanında pek belli etmiyor amma, memiştir. Ancak bu sene meklebi muvaf uzun bezik oyununa dalmıştır. ona karşı büsbütün yabancı değil... Hele Sofrada ben de onların masasma düşfakiyetlc ikmal eden Muhteşem, annesiHaşmet, yalnız kalır kalmaz, genc kıza nin iavassulile babasmdan izin koparmış, tüm. Bir yanında ben oturuyorum, bir sokulmak için, hoş gbrünmek için hiçbir bir gün jskenderiyeue müteveccihen îs yanında da karısı: Bedriye Satvet... Kırk fırsatı kaçırmıyor. Nedense, Bedriye Satyaşlarında var, yok... Fakat haniya, yir vetten pek o kadar çekinmiyor. O da ontanbuldan hareket elmiştir. Vapur kalabalıkhr. Annesi kızım üa mi beş yaşından geçkin görünmiyen, otu larm gülüşüp şakalaşmalannı hoş görüyor pur uolcularından Mısırlı Hacı Hüsa rup kalkışları on sekiz yaşmdaki genc kız gibi... Doğrusu da bu, ikisi de genc, ikisi meddin isminde birisine iandmış, onu ları andıran, onlan bile kıskandıran, her de birbirine pek yakışıyor... Akşam üstü yanrnıa sokulup konuşmak istiyen adam da bizim masada... Beni görünce hemen selâm verdi. Oturup kalkışı, yemek yeyişi pek düzgün... Galiba bir paşa imiş. Adını anlıyamadım. Daha ilk defa karşı karşıya geliyoruz da onun için sofradakilerin hepsini pek yakından öğrenemedim. Tanıştıkça yazarım. Yalnız bir Msırlı daha var: Onun admı, lâf arasında duydum: Nizameddin Nazmi imiş... Esmer, uzun boylu... Gözleri yaradılıştan sürmeli... Hiç türkçe bilmiyor, yabancılığı her halinden belli oluyor. Biraz da soğukça... Hiç kimse ile konuşmak istemiyor gibi... Sofraya otururken oldukça tuhaf bir şey oldu... Belki, yolculardan pek çoğu farkına varmadılar, şöyle birkaç dakika içinde gclip geçti amma, benim gözümden kaçmadı: Masalara bakan adamlar, her yolcu nun oturacağı yeri, birer birer kendilerine gösteriyordu. Orta yaşlı, tombalak, pek azametli bir kadın, yanında da uzun boylu, iri yan bir kadın daha, ilkönce bizim masaya doğru yürüdüler. Sonra orasım beğenmediler. Hele o tombalak .azametli kadın, pek sinirlenmiş gibiydi. Anlaşılan hatın sayılan birisi olacak ki karşıda, kaptanın oturduğu masada, onlar için ayrı bir ı m yer hazırlandı; yemeklerini orada yedi Hüsameddinin yanına sokuldu: Nasılsınız, rahat mısmız?.. Bir ekler... Sonradan öğrendim: Meğerse bizim siğiniz var mi?.. Hacı Hüsameddınıf, eski baldızı imiş, ilk Diye onun gönlünü aldı. Zenginlik karısının kardeşi... O da pek zengin bir bu... Herkes onun hatırını sayıyor. Mısırlı... Kaptanlar bile, Melek HanımeYemek sessiz geçti. Bütün yolcular, fendi, diye kadmcağızın etrafmda dört birbirine karşı ağır davranıyor, nazik gödönüyorlar... rünüyor. Çatal, bıçak tutarken kibarhk Kızkardeşi öldükten sonra, artık eniştashyacağım diye gülünc oluveren de eKtesile görüşmez olmuş. Öyle ya, o da zasık değil... ten başka bir kadınla evlenmiş, Bedriye Sofradan kalkarken, Hacı HüsamedSatveti almış; aradaki yakınlık ortadan din gene oyun oynamak için arkadaş arıkalkmış... Şimdi, kadmcağız onlarla bir yordu. Ben onlan bıraktım. Biraz güversofrada karşı karşıya gelmek istemedi. Otede dolaştım. Ay aydınlığmda deniz yoilur a, belki de hakkı vardır. Fakat ben, culuğu ne güzel oluyor. Başka zamanda Bedriye Satveti pek beğendim. Hacı Eolsa, saatlerce güverteden ayrılmak istefendi eski baldızını görünce, az çok, bomezdim. Fakat bu gün çok yorulmuşum. zuldu amma o, hiç aldırmadı; Melek HaVapura binerken oradan oraya çırpınma; nımefendi, garsonlara söylenirken, başını annemden, babamdan ayrılırken duydu bile çevirmedi. Yüzünün hiçbir çizgisi kığum üzüntü, beni kırdı geçirdi. Bir aramıldamadı. Her zamanki gibi güler yüzlık, uzun iskem'elerden birinde yatmağı, lü, yanmdakilerle konuşuyordu. Dedım geceyi burada geçirmeği bile düf>"ndi.m' ya, sahiden çok kıbar bir kadın... Sonra vaz geçtim. Kamarama çekildim. Vapurun süvarisi Cemal kaptan, pek Yatar yatmaz uyumuşum... sevimli bir adam, hem de hiç kimseyi gü*** cendirmeden ortalığı çekip çevirmesini, her Erkenden uyandım. Bu gün, îzmire işi yoluna koymasını biliyor. îlkönce, Me uğruyoruz. Ben eskiden de birkaç kere lek Hanımefendiye kendi masasında yer buraya geldim. buldu. Sonra da bir sırasını getirdi. Hacı (Arkan vart