9 Eylül 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

9 Eylül 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 9 Eylul 1938 Tarihi roman : 32 Yazan: M. TURHAN TAN Yani, bir kelime söyliyemeden apartopar çıkarıldı, tekmelenerek sokağa fırlatıldı Prenses, büyük bir hatib talâkati lakmarak plânmı izah eden ihtiyar gardiyanı sükunetle dinledi, uzun bir mülâhaza geçirdi, bir hayli hesab yürüttü, sonra neşeli neşeli gülümsedi: Fikrini, dedi, beğendim. Sen yarın erkenden saraya git, çekmecemi al. Buraya gelirken de muhafız Yuvanis'e benim kendisini görmek istediğimi söyle. Onu kolayca kandıracağımı umuyorum. Bir kere düşündüğün gibi davranıp bu radan çıkalım, işin ardını getirmek ko lay!. Yani, çalımlı bir eda ile prensesi selâmladı. Ona hem hürriyet, hem saadet temin ettiğini, ayni zamanda kendini de rahat bir hayata namzedlediğini düşü nerek gurur duyuyordu, koltukları ka bara kabara hücredtn çıkıyordu. Hal buki Teodosya, onun plânında çok esaslı tadiller yapmıştı ve Türklerle temas etmek meselesini bambaşka şekilde bâşar • mayı tasarlamıştı. İhtiyar, genc kızın böyle mahrem düşünceler geçirdiğini tabiatile sezmediğinden o geceyi mağrur bir istirahat içinde geçirdi ve ertesi sabah giinlük işlerini bir çırpıda görerek ve bu sefer âmirlerinden izin almağa da lüzum görmiyerek zindandan dışarı fırladı. Zihninde iki maddelik bir program vardı: 1 Atra nos'lu asil ailenin evine gidip çekmeceyi almak. 2 Zindana dönüp kale muhafızım prensesle birleştirmek!.. Dimetoka daki yamağı tarafından yapılan davete icabeti, prensesin zindandan kurtulma sına talik ediyordu. Daha doğrusu Türklerin yanına, güzel prensesle gitmek istiyordu. Bu programın ilk madclesinden kurtulmak için sabırsızlandığından sokakları genc adımlarla aşıyordu. Hâmilerinin evine varınca da ayni sabırsızhğa mağ lub oldu, oturup dinlenmeğe lüzum görmedi. Kısa bir selâm vererek evin hanı mmdan çekmeceyi istedi. Telâşını mazur göstermek ve madamı da telâşlandırmak için: «Vaktim dar. Prenses hazretleri birden beş bine kadar saymcıya kadar gidip gelmelisin dediler. Kendilerine fazla sayı saydırmak saygısızlık olur. He men dönmeliyim» demişti. Fakat madam, evin sahibi madam, onun bu telâşına karşı tuhaf bir hayret gösterdi: Ne diyorsun usta Yani, dedi, anlamadım. Çekmece ne, prenses kim? Rüya mı görüyorsun, yoksa sayıklıyor musun? İhtiyann gözleri büyüdü, agzı karış kanş açıldı, yüreğine bir çarpmtı geldi, dilı tutuldu, dizleri titredi, felce uğru yoımuş gibi tepeden tırnağa kadar ihtilâçlar geçirmeğe başladı. Kadınm ciddî konuştuğu yüzünden belli olduğu için gardiyanm da ıstırabı kuvvetliydi. Beynindan vurulmuşçasma sendeliyordu. Neden sonra biraz kendini toplıyabildi, kekeledi: Saraydan.., Saraydan.., Siz.. Çekmeceyi almadmız mı? «Hayır» dense bütün ıstırabı geçecek, aklı ve iradesi yerine gelecekti. Fakat madamın: Ne çekmecesi Yani?.. Benim böyle birşeyden haberim yok. Rüya görme, sayıklama! Demesi üzerine kendini kaybeder gibi oldu, bulunduğu yere yığıldı, yanık yanık inlemeğe koyuldu: Merhamet, merhamet. Benimle eglenmeyin, beni prensesin yanında lekelemevin!. Ev sahibi kadm hâlâ tecahül ediyor, hâ!â birşey anlamamış gibi görünüyordu. Yaman bir felâketle karşılaştığına tam bir kanaat getiren Yani de boyuna inleyip yalvanyordu. îşte bu sırada aile reisi Atranos'lu asılzade odaya girdi, somurtup duran evile yerlerde sürünen ihtiyar gardiyana şöyle bir baktı, düzmeliği pek belli bir hayretle sordu: Ne oluyor, bu adam ne istiyor ve neden mustarib görünüyor? Kadın omuzlarını silkti: Anlaşılmaz birşey, dedi, galiba çıldırmış. Demin geldi, «çekmeceyi ve rin» diyip karşıma dikildi. Ne çekmecesi dememe kalmadı, çırpınmağa başladı. Asil adam bu cevabı alır almaz ka pıya gitti, hızlı hızlı birkaç isim haykırdı ve biraz sonra içeriye üşüşen dört beş hizmetçiye Yani'yi gösterdi, namerd emirler sıraladı: Bu herifi sürüyün, kapıdışarı atın. Bir daha eve girmesine de müsaade etmeyin. Dimetokada Türk casuslarına kılavuzluk ettiği yetmiyormuş gibi şimdi de deli görünüp bana oyun oynamak istiyor!.. Yani, bir kelime söyliyemeden apartopar dışarı çıkarıldı, sillelenerek ve tek melenerek sokağa fırlatıldı. Şimdi şuuru .alyaya çevrilio dudaklarından sızıyor, Şehir ve Memleket Haberİeri J Siyasî icmal Trende yangın Muallimlik imtihanları Intihab hazırlığı Millî sosyalist kongresi dışarı Avrupa banliyö katarı, nın bir kısrnı dün bitti Yeni Belediye meclisinin bir tehlike atlattı Dün saat 10,10 da Küçükçekmece den hareket eden 27 numaralı banliyö katarı, Yedikuleye yaklaştığı sırada makineden sonra gelen yedinci vagonun üstünden dumanlar ve alev çıkmakta olduğu görülmüş, bu manzarayı gören makasçılar bağırmağa başlamışlardır. O zamana kadar vagonun içinde herşeyden habersiz oturan yolcular, bağrışmaları duyunca telâşa düşmüşlerdir. Katar Yedikule istasyonuna girer girmez, vagon boşoltılmış, ayrılmıştır. Yangma, tren Bakırköy köprüsü altından geçerken atılan bir sigaranın sebebiyet verSJ zannolunuyor. bütün gururu ve ümidleri birer sızı olarak belkemiğinde, kalçalarında, kaba etle rinde alev alev yanıyordu. Bir yığın çamura dönmüştü, atıldığı yerde sessiz sessiz hüsranını inliyordu. Hakikat şu idi: Atranos'lu asılzadenm karısı, prensesin yüzüğünü alır al maz saraya koşmuş, kızın dadısını görerek ve keyfiyeti anlatarak çekmeceyi almıştı. Eve dönüşte macerayı kocasma söyledi, çekmeceyi gösterdi, Yani'nin sabah erken gelip emaneti alacağını da haber verdi. Herif, bu hikâyeyi büyük bir heyecanla dinlemişti. Söz bitince kaşlarını çattı, kısa bir düşünce geçirdi, sonra yeVİLÂYETTE rinden fırlıyarak çekmeceyi yakalad;,. karısının, kızlarınm, yeğenlerinin, baldızCumhuriyet bayramma Iarının korkak ve şaşkın gözleri önünde, hazırlık kapağını söktü, içindeki elmasları, inciCumhuriyetin on beşinci jıldönümüleri, zümrüdleri, altmları ortaya döktü, nün ulusça kutlulanması için şimdiden deli deli gülerek mühimce bir yekun gösgereken tedbirlerin alınması ve bu huteren bu serveti yanıbaşındaki kalabalığa susta yapıcıhk ve yaratıcılığa inandı gösterdi: ğımız Cumhuriyet Halk Partisince gön Siz, dedi, bunlan Yani'yc vere derilmiş direktifler dairesinde hareket ceksiniz ha. Oyleyse topunuzun aklına edilmesi Dahiliye Vekâletinden vilâyetturp sıkayım. lere bildirilmiştir. Ve o çeşid çeşid taşları, sikkeleri okşıGÜMRÜKLERDE ya okşıya kendi sefil düşüncelerini anlattı: Müsteşar yarm geliyor Prenses, belki kaçmayı kuruyor, Izmir gümrüklerinden sonra Mersin bu serveti o uğurda feda etmek istiyor. gümrüğüne kadar bir tetkik seyahati Edirne tekfuruna sadakatim sebebile yapan Gümrükler Müsetaşn Adil O prensesin bu düşüncesini önlemek bor kuldaş, yarm şehrimize dönecektir. cumdur! Sonra sehrin vaziyeti naziktir. Trakyada teftişler Yarın, öbürgün Türklerin hücumuna uğGümrükler Muhafız Umum kumanramaklığımız muhtemel. O hücumun so danı General Seyfi Düzgören, berabe •* nu ise meçhul. Eğer şehir yüzde dok rinde îstanbul mmtakası Muhafız Başsan dokuz nisbetinde umulduğu gibi el müdürü Hasa'n Koper bulunduğu halde den çıkarsa bize de göçetmek düşecek. Trakya hudud gümrüklerinde teftiş Siz göçün ne demek olduğunu bilmezsi lere başlamıştır. niz. Fakat ben genc yaşımda o felâketi MÜTEFERRÎK tattım, Adreyanos'tan buralara bin türlü meşakkat çekerek geldim. Onun için Matbuat Umum müdürü elimizde yeni bir yurda rahatça gitmek Matbuat Umum müdürü Naci Kıcı ve kolayca da yeni bir yuva kurmak için man bir müddet istirahat etmek üzere bol para bulunmak lâzım. Ulu Tanrı, bi şehrimize gelmiştir. zi bizden önce düşünerek işte muhtac olEmniyet Sandıgi Kadıköy duğumuz serveti ayağımıza gönderiyor. şubesi Bu ilâhî lutfun kadrini bilelim, hazine Emniyet Sandığının Kadıköy şubesi, umhuriyet "bayramında merasimle atuğumuza uğramazsak serveti sahibine çılacaktır. ade deriz. Irtikâb etmeğe hazırlahdığı suçu TanBir üfürükçü yakalandı rınm yardımına bağlamaktan çekinmiyen Taksimde Ceviz sokağmda 21 numaasil hırsızın sözleri odada bulunanları ralı evde oturan Mevlud isminde bir;si, muhtelif düşüncelere sürüklemişti. Genc üfürükçülük yaparken yakalanmış, Adkızlar, çekmeceden dökülen kıymetli taş liyeye teslim edilmiştir. ların, sarışın sikkelerin cazibesine kapılmışlardı, herifin hareketini alkışlamağa tzmirden tütün alacak Îngihazırlanıyorlardı. Aile kadrosunda ikinliz Amerikan heyeti ci, üçüncü mertebede bulunan ve bu se îzmir (Hususî) îngiliz kooperatifbeble de o servete alâkalarım zayıf bu lerine aid dört kişilik salâhiyettar bir lan yeğenler, baldızlar «mahrumu fasik» heyetin üzüm, incir mübayaası için şehdurumuna düşmemek için hazineden müs rimize geldiğini bildirmiştim. Heyet, pet hisse istemeği tasarlıyorlardı. Hırsı buradaki fiatları derhal Londraya bilzın karısı ise çekmeceyi saraydan alan dirmiştir. Bugün, yarın cevab bekle kendisi olmak dolayısile ileride yüzgös mektedir. Pazar günü, hususî otorayla terecek gürültüleri, sorgulan düşünüp te Aydın mıntakasına giderek satış koopeIâş ediyordu. Asil hırsıza ilk cevab veren ratifleri birliğinin muhtelif istasyonlardaki imalâthanelerini görecektir. de o oldu: Keza, bir İngiliz Amerikan şirketi Aziz dostum, dedi, çekmeceyi alı nin dört kişilik bir heyeti de tütün mükoymak kolay. Lâkin işin yarın meydana bayaası için gelmiş ve stoklar üzerinçıkacağını da düşünmek gerek. Prenses, de tetkikata başlamıştır. meseleyi babasına anlatırsa ne yapacaBundan başka Macaristan ofisi mü ğız?.. messillerinden bir zat, İktısad Vekâleti Cesur asılzade kıvrak bir kahkaha ko mütehassıs müşavirlerinden İhsan Topardı: lonla Adana ve Mersin taraflannda yap Hele, dedi, düşündüğün vye bak. tığı tetkikatı bitirerek şehrimize gel Çekmeceyi sana bir düzine şahid yanın miş ve burada da pamuk ihracatçıları da mı verdiler?.. Eğer öyle yapılmasında ve alâkadarlarla temasa başlamıştır. mahzur olmasaydı senin zahmete girme Bir habere nazaran, Macaristan bu se ne de hacet kalmazdı, çekmece herkesin ne epeyce pamuk mübayaa edecektir. gözü önünde zindana yollanırdı. Bu işin o şekilde yapılamaması, çekmeceyi istiyenin de, verenin de, arada vasıtalık yapanın da bir suç işlediklerini bilmelerindendir. O halde endişelenmek saçmadır: Ne prenses davacı olabilir, ne Yani ağzını açmak cür'etini gösterir, ne de dadı suçunu itiraf eder. Farzedelim ki bu tahminim yanlış çıksm, prenses babasına şikâyette bulunsun, dadı da çekmeceyi sana verdiğini söylesin. Sen ahmak değilsin ya. Üç istavroz çıkarır, bu işten haberin olmadığmı söylersin, dadıyı hırsız mevkiine düşürürsün. Bunu yapamazsan daha kolay bir yol var: Çekmeceyi Yani'ye verdim dersin. Onunla sen hırsızlık töhmetile yanyana gelince şüphe yok ki suç sana değil, ona yükletilir. Çünkü sen asılzadesin, o bir pespayedir ve suç, asillerden ziyade öyle ayak takımına yakı şır!.. Riyaziye grupundan 4, tabiiye grupundan da 2 genc muvaffak oldu Üniversitede orta tedrisat muallimliği çin açılan imtihanların bir kısmı dün neicelenmiştir. 1 eylulde tarih coğrafya ve edebijat yazılısı, 3 eylulde tabiiye yazılısı ve 6 eyulde de riyaziye yazılısı yapılan bu imtihanların sözlüsü, 8 eylul perşembe gü niine bırakılmıştı. Riyaziye ve tabiive gruplarının yazılı imtihanlarında muvafak olanların adedi az olduğundan dün sözlüleri yapılmış, netice alâkadarlara ebliğ edilmiştir. Tabiiye grupundan yazılı imtihan!:ra 14 kişi girmiş, ancak 5 kişi muvaffak olabilmiştir. Riyaziye yazılı imtihanına ise ekseriyet yüksek muallim mektebi ve Ünivcsite riyaziye şubesi talebesi olmak ü zere 19 kişi girmiş 4 kişi muvaffak olrnuştur. Riyaziye ve tabiiye gruplarının sözlü imtihanlarında tabiiyeden 2, riyaziyeden 4 kişi kazanmıştır. Riyaziye grupundan muvaffak olanlar nmlardır: Ulus gazetesi muhabirlerinden Halil Atay, Yük sek muallim mektebi riyaziye şubesinden Ali Can, Universite riyaziye şubesinden Adnan Sunayla Nermin Sar. Orta tedrisatta muallimlik hakkını kazanan bu gencler, hemen tayin olunacaktır. Staj devresini geçirmemiş olanlanrı asaletleri 6 ay sonra tasdik edilecektir. 70 azası olacak ADUYEDE Katil Maksudun muhakemesi Sebzeci Saidi tabanca ile vurup öldüren Arnavud Maksudun Ağırcezada muhakemesine dün de devam edilmiştir. Müdafaa şahidlerinden Zeki, maktul Saidle Maksudun karısı Ervehe arasındaki münasebete dair izahat vermiş, bundan sonra Müddeiumumilikten ge len bir tezkere okundu. Bunda, Mak sudun Evrehe ile nikâh kâğıdlannın ercümelerinin tasdik edilmek üzere noterliğe gönderildiği bildiriliyordu. Maksudun vekili, Maksudun bir gün îarısile beraber Arnavudluk konsolos uğuna gidip orada sulh teklifinde bu J unmuş olduğunu ve bu keyfiyetin ahriren konsolosluktan sorulmasmı isedi. Muhakeme, talik edildi. Soyadı esası üzerine üçer nüshadan ibaret olmak üzere tanzim edilmiş olan intihab defterlerinden birer nüshası dünden itibaren bütün kaza ve nahiye mer kezlerinde asılmıştır. Bu defterler ayın on sekizinci şünü akşamma kadar asılı kalacak ve bu altı gün müddet zarfmda her kazada teşkil edilmiş olan intihab komisyonları vâki olacak itirazları kabul edeceklerdir. Yapılacak itirazlar intihab komisyonları tarafından reddedildiği takdırde itiraz sahibleri üç gün içinde mankemeye müracaat edebileceklerdir. Bu sene ilk defa olarak alfabe sırasile ve soy adı esasına göre tanzim edilen bu defterler intihab işlerini son derece kolaylaştıracak mahiyettedir. Dün ilk günü olmasma rağmen, halk, büyük bir alâka ile her tarafta defterleri tetkl'.e başlamışlardır. Isimler çok kolayIıkla bulundugu için defterlerin önünde izdihama imkân kalmamıştır. Herkes bir iki dakika içinde ismini bulabilmektedir. Teşrinievvelin birinci gününden itbaren de yeni belediye azalarının intihabma başlanacaktır. Geçen senelerde îstanbul içinden altmış bir belediye azası çıkanlmakta idi. Bu sene şehirdeki nüfus tezayü dünden dolay» aza adedi iki fazlasile altmış üçe çıkmıştır. Mülhakattan ayrılacak yedi aza ile birlikte yeni belediye meclisi yetmiş kişiden mürekkeb olacaktır. Intihabm ilk gününe tesadüf eden teşrinievvelin birinde resmî ve hususî müessesat ile nakil vasıtalan donatılacak; gece de tenvirat yapılacaktır. Imanyadaki rejimi temsil ede millî sosyalist partisinin onunc kongresinin Nürenberg'de tor lanması Çekoslovakya meselesinin en ha ve nazik bir safhaya girdiği zamana t < sadüf ettiğinden bütün dünyamn dikkat ni celbetmiştir. Çekoslovakyada Südet havalisind yaşamakta olan üç buçuk milyon Almar a hükumeti elinde tutan Çek partilerini arasını bulmağa çalışan Lord Runcimar Henlein'i M. Hitler'in nezdinc gönde mekle son sözü ve kararı adeta Almany devlet şefine bırakmış olduğundan mez kur kongrede mumaileyhin Südet A manları hakkında ne diyeceğini bütii dünya merakla bekliyor. Kongrede Si det Alman partisi lideri Henlein de hî zır bulunmaktadır. Bu defaki kongreye yalnız millî so: yalistlerin yakın akrabası İtalyan faşis leri değil dünyanın her tarafından mil iosyalistliğe ve Almanyadaki rejime ai. ka ve teveccühü olan yahud siyasî cihe ten Almanyadan bir fayda ve yardıı bekliyen garb ve şark memleketlerinde birçok mümessil gelmiştir. Meselâ Irak ve Süudiye Arab devle gibi Arab memleketlerinden yüz kad^ mümessil gelmiştir. Arab âleminin Al manyaya gösterdiği bu teveccüh sebebs; değildir. Filistin Arablarının burasını b Yahudi ülkesi yapmak istiyen Siyonis lere ve îngilizlere karşı yaptıkları müc; dele bütün Arab âlemini harekete geti miş olduğundan Arab memleketleri Y; hudi ve îngiliz aleyhtarı devlet ve teşe! küllere karşı kendilerinde incizab ve t < veccüh hissetmektedir. Meselâ son telgraflarda bildirildi veçhile Suudiye Arab devleti hükümda olup Necidi ve Hicazı hükmü altınc bulunduran Abdülâziz ibni Suud umui Arab kabail şeyhlerinin akdettikleri b içtimada Arab memleketlerinin gözbebı ği Filistin Arabları hak ve adalet gör medikleri yani davalarım kazanamadıi ları takdirde bütün kuvvetile Kudüsü üzerine yürüyeceğine yemin etmiştir. Filistin Arabları davasım müdafe için müsellâh olarak müdahaleye hazır lanan mumaileyh hükümdarın Yahu« düşmanı millî sosyalistlerin kongresir İ5t«ak.etmek.üzere Hicaz ve Necid / rablarından mümessiller göndermiş yahu bunlann gitmelerine göz yummus olma tabiî birşeydir. M. Hitler kongrede okunan beyann; mesinde intizarın hilâfına olarak Süd' Almanları meselesinden bahsetmemişti Mumaileyh kongrenin sonunda 12 e; lulde okuyacağı beyannamede ta biatile Almanyanın hayatî ehemmiy< verdiği bu mesele hakkında kat'î fikir \ kararını beyan edecektir. O zamana kadar meselenin Almanyi nın ve Südet Almanlarının dileklerir uygun bir şekilde bir karara bağlanma için Lord Runciman bütün nüfuz v gayretini sarfediyor. Çekoslovakya Cun hurreisi Beneş'in riyaseti altında topla nan Prag kabinesinin yeni kararlan d: hi InRİliz Iordunun bir muvaffakiyetidiı Röyter ajansına göre Çekoslovaky hükumeti Südet Almanlarına mülkî muh tariyet, müsavat ve dil imtiyazını ver miştir. Fakat diğer membalardan gele habeı lere göre Südet Almanlarına toplu ola rak değil üç eyalete ayırarak muhtariye verilecektir. Bundan başka muhtariye' haiz Alman eyaletlerinde millî sosyalisl lik rejimi değil demokrasi sistemi cari ol ması şart konulmuştur. Bu şekil ve şarta gerek Süedt Alman ları partisinin gerek Almanyanın razı o lacakları beklenemez. Bunun için vaziye çok naziktir. Vaziyetin sonu M. Hit ler'in kongerede son söyliyeceği sözler den anlaşılacakhr. $imdiye kadar söyle diği sözlerde Almanyanın ne yiyecek, ne de ham madde hususunda harice ihti yacı kalmadığını haber vermiş ve binaen aleyh Alman ordusunun dilediği gibi ha rekette tamamile serbest bulunduğunı bildirmiştir. Fransanın kısmî sefrberliğim karşı Almanya büyük manevralar içir yaptığı seferberliğe ilâveten daha birçol kuvvetleri silâh altına alarak Fransa hu duduna sevkettiğinden vaziyet son derecede nezaket kesbetmis bulunuyor. ÜNİVERSİTEDE Yüksek Tedrisat Umum müdürünün tetkikatı Evvelki gün şehrimize gelen Yüksek Tedrisat Umum müdürü Cevad, dün Üniversiteye gelerek önümüzdeki ders yılı hazırlıklarını tetkik etmiş, Rektör Cemil Bilselle Üniversiteye aid bazı hususat hakkında görüşmüştür. Umum müdür, daha birkaç gün tetkiklerine devam edecektir. DENİZ İSLERİ Yeni tahlisiye motörü • • " dün geldi Almanyada inşa olunan fahlisiye motörlerinden'ilki, Alman bandıralı An kara vapurile dün şehrimize gelmiştir. Tekrar mahkum olan bir 1 numarayı taşıyan bu motörün batma imkâmnı ortadan kaldıran tertibatı sabıkalı vardır. Ayni zamanda motörde roket Dün, asliye dördüncü ceza mahke tertibatı da bulunmaktadır. mesinde daha evvelki gün hapisaneden Dün, Denizbank erkânı motörün tecçıkmış bir sabıkalmm muhakemesi ya rübelerinde bulunmuştur. pılmış ve yeniden mahkum edilmiştir. Maruf sabıkalılardan Avni, üç aylık Harem önündeki musademe mahkumiyetini bitirerek evvelki gün tahkikatı hapisaneden tahliye edilmiştir. Ancak Birkaç gün evvel Rasim kaptanın bir gece suç işlemeden vakit geçirebi idaresindeki çöp römorkörü ile (Hüdaen Avni, ertesi gün Vefada bekçi verdi) mavnasınm Harem iskelesi ö kulübesinin kilidini kırarak içeriye gir nünde çarpıştıkları yazılmıstı. Emniyet miş ve bekçinin resmî tabancası ile ça müdürlügünden alınan malumata göre, maşırlarını çalmıştır. Avni, tam kulü bu musademe esnasında kimse boğul beden kaçarken yakalanmış ve Adliyemamış, suçlular cürmü meşhud mah ye verilerek dördüncü aslive ceza mahkemesine verilmistir. kemesinde muhakeme edilmiştir. Bu suçu, aç kaldığı için işlediğini söyliyen Başîna büyük bir demir Avni, sabıkalan da gözönünde tutula parçası düştü rak, yedi ay hapse mahkum edilmiş, Kurbağalıda Gazhane fabrikasında ekrar hapisaneve gönderilmiştir. yeni inşa edilmekte olan havat?azi de çalışan Osman oğlu Ömer isTabanca ile oynıyan çocuk posundabir amelenin başma büj^ük bir minde Şehremininde Günaydm sokağmda 7 demir parçası düşmüstür, Ağır surette numaralı evde oturan Saimin 13 yaşın yaralanan amele, tedavi için Haydar daki oğlu Melih, tabanca ile oynarken paşa Nümune hastanesine kaldınlmış tabanca ateş almış, çıkan kurşun sol e tır. line isabet etmiştir. Arabaya çarpan tramvay Bir sandal parcalandı Bostancıdan Kadıköyüne gelmekte olan vatman Fethinin idaresindeki 29 Zonguldak Hava kurumunun numaralı tramvay arabası, Bağdad caddesinden geçmekte iken anî olarak kartertib ettiği bir gezinti Safranbolu (Hususî) Zonguldak şısma çıkan Şükrünün yük arabasma Hava kurumunun teşebbüsile tertib e •arpmıştır. Araba parçalanmış, iki beydilen tren gezmesine iştirak edenler gir ağır surette yaralanmıştır. den 100 kişilik büyük bir kafile buraya geldi. Hemen hemen yarısı ecnebiler den mürekkeb seyyahlara bir de caz band takımı refakat ediyordu. Misafirler otomobillerle Misakımillideki Çelik palas oteline indiler. O gece sabaha kadar neş'e içinde geçen bir gardenparti tertib edildi. Ertesi gün Karabüke gidilerek demir, çelik fabrikası gezilmiş, Aslanlardaki Belediye bahçesinde bir üzümlü çay ziyafeti verilmiştir. Zonguldaklılar akşam geç vakit yurdlarına dönmek üzere trene binmişlerdir. Evvelki akşam saat 18 raddelerinde Yemiş açıklarından geçmekte olan Niyazi kaptanın idaresindeki motör, içinde Zekiye, Saniye ve Ahmed isminde üç yolcu bulunan Hasanın idaresindeki sandala çarpmıştır. Sandal parçalan mış, denize dökülen sandalcı ile yolcular kutarılmış, Niyazi yakalanmıstır. f Rasadhaneye ilâve edilen yeni paviyonlar \ Muharrem Feyzi TOGAY Zehirlenen kadın Kuşdilinde Mis sokağmda 40 numa ralı evde oturan 35 yaşında Sadiye isminde birisi, kalaysız kabda pişirdiğ yemekten zehirlenmiş, tedavi için Nü mune hastanesine kaldırılmıstır. Bursada çok çocuklu ailelere ikramiye veriliyor İşte Yani bu sefil muhavere sonunda Bursa (Hususî) Sıhhiye Vekâle verilen karar üzerin* tasvir ettiğimiz mu tinden verilen emirle hıfzıssıhha kanuameleyi görmüştü, sokağa atılıvermişti. nuna ilâve olunan bir maddeye tevfikan berhayat altı çocuklu annelere mükâ fat verilmesi bildirilmiştir. Bu emre nazaran 933 senesinde müracaatte bulu nan altı çocuklu 59 anneye mükâfat veZamanm en emin tekaüd sandığı rilecektir. Bankadaki tasarrufatındjr. Bu anneler Bursa merkezile köyle Onu daima arttır. rindedirler. Sıhhiye müdürlüğü listeye U'usa' fkonom) wı» *rM r a '•urumu ?öre tevziat yapacaktır. Cumhuriyet Nüshası 5 kuruştur. Yurddaş Kandilli rasadhanesine ilâve edilen dört yeni paviyonun inşaatı tamamlanmıştır. En modern meteorolojik tesisleri ihtiva eden paviyonlar, rasadhanenin büyük ihtiyactnı karştlıyacaktır. Yukarıdaki resim, bu binaları gösteriyor. ibone Senelik Riı •». A>tı aylık t'h avlık 1400 Kr. 7?f» • 400 • 2700 Kr. 1450 • SO0 • '.U

Bu sayıdan diğer sayfalar: