21 Haziran 1938 CUMHURİYET Hükumet, gayri mübadil işlerini tasfiye ediyor Gayrimübadillerin bakiye kalan istihkakları, % on nisbetinde hazine tahvili verilerek itfa olunacak IBaştaraft I inci sahifedel Yunanlı mallannın kıymeti bu istihkaka tekabül edemiyeceği için Ankara mukavelesile hükumete intikal eden İslanbul firarî Rumlannın mallan da gayrimü badil istihkaklarının itfasına tahsis edilmiş ve ancak bu sayede gayrimübadillere yüzde 45 nisbetinde bono ve yiizde 2,4 nisbetinde de nakid tevzii suretile de yüzde 47,4 nisbetinde bir tediye yap mak imkânı hasıl olmuştur. İstihkaklarının yüzde 52,6 sı henüz itfa edilmemiş tir. Odenmemiş olan bu istihkak bakiyes; 20 milyon 328 bin 725 liraya baliğdir. Buna henüz tedavülde bulunup itfa edilmemiş olan 4 milyon 38 bin 946 lirahk bonolarile ashabı tarafından henüz almmıyan 1 milyon 15 bin 403 lirahk bono ilâve edilirse itfası icab eden miktarın yekunu 25 buçuk milyon lira tutar. Buna mukabil, eldeki mahn kıymeti buna rayicile ancak 2 milyon lira tutabilecektir. Binaenaleyh, malla karşılan masma imkân bulunmıyan istihkak bakiyesine mukabil gene Hazinenin fedakârlık ihtiyari suretile bir itfa nisbcti kabul ederek bu istihkaklann tasfiyesini temia etmek zarurî bulunmaktadır. İtfası lâzım gelen bakiyye 2,5 milyon lira olduğuna göre, hükumet 14 senedenberi devam eden bu işin tasfiyesini ta hakkuk ettirmek için gayrimübadil istihkaklarına mukabil yüzde 10 nisbetinde bir tediye icrası suretile 2 1 /2 milyon lira ve gayrimübadillere muhasses olup henüz satılamıyan malların bono rayicile kıymeti olan 2 milyon liranm tutarı 200 bin liranın bu miktardan tenzili halinde 2 milyon 300 bin lirahk bir fedakârlık ihtiyari zarurî görülmüştür. Bu 2 milyon 300 bin lira dört senede itfa edilecek, yüzde 5 faizli Hazine tahvillerile ödenecek ve karsılığı 938 Düyunu Umumiye bütçesinin 260 ıncı tahsisatla temin olunabilecektir. Fiat farkmdan istifade maksadile Hareket eden bazı sarraflar ve iş adamları ihtiyac sahibi gayrimübadillerin ellerindeki istihkak mazbatalarım yüzde 2, 3, hatta yüzde bir derecesinde düşkün fiatlarla satın almak suretile uhdelerine gecirmiş oldukları için yüzde on nisbetindeki tediyede bunlann istifade ettirilmesi muhik görülmiyerek bu gibiler için tediye nisbeti yüzde 5 olarak kabul edilmiştir. îzah edilen esaslara göre, gayrimübadillerin yüzde 52,6 nisbetindeki istihkak bakiyeleri yüzde on nisbetinde bir itfa ile kapatılacaktır. Mübadillerin istihkakı da kıymetli tapulara mukabil yüzde 40 ve tasfiye ta leblerine müstenid kefaletnamelere mu kabil yüzde 20 verilmek suretile tasfiye edilmiş bulunmaktadır. Gayrimübadil istihkaklannın mühim bir kıstnmın takdirinde Yunanistandaki mallann altın kıymeti sekiz misil ve bazı on misil olarak evrakı nakdiyeye tahvil edildikten başka muhtelif zamanlara aid tapu ve vergi kıymetleri de ayrıca sekiz, on misline çıkarıldığı ve Umumî Harbden evvelki altın kıymetler ashabının evrakı nakdiye sistemine girildikten sonra ayni zararlara maruz kaldığmı nazan dikkate alınırsa, gayrimübadil istihkaklannın tas1 Yanola Filibede! IBaştarafı 1 inci sahifede] Hâdisenin cereyanını anlatalım: Muhıddinle Yanola arasındaki aşk macerası 1936 nisanında Adanada başlamıştır. Bu sırada Ali Rıza Abidinpaşa caddesinde Muhiddinin çalıştığı meteoroloji istasyonunun karşısında bir evde oturmakta idi. Muhiddinle seviştiğini ve kendisine ihanetini bilmesine rağmen, kansmı çılgmca seven Ali Rıza Muhiddi nin gün geçtikçe artan sırnaşıklığından kurtulmak için vazifesini Malatyaya naklettirmiştir. Fakat Yanola oradan da Muhiddınle mektublaşmağa devam et miştir. Kadın bu sıralarda Malatyada başka birisile de basılmıştır. Nihayet orada kalamıyacak vaziyete gelmiş, bu sene nisan ortalannda kocası Ali Rızanm vazifesi icabı hat boyunda bulunduğu es nada iki çocuğunu alarak Malatyadan kaçmıştır. Fevzipaşada rastgeldiği bir tamdığı „ Mühim kararlar IBaştarafı 1 inci sahifede] Mareşal Çakmakla Millî Müdafaa Vekili, bir motörle Haydarpaşadan doğruca Savarona yatma giderek Atatürk tarafından kabul edilmişlerdir. Başvekil Celâl Bayar, bu esnada yatta bulunmakta idi. Öğleden sonra, saat on üç buçukta, Hariciye Vekili Rüştü Aras, Dahiliye Vekili Şükrii Kaya, Millî Müdafaa Vekili Kâzım Özalp, Nafıa Vekili Ali Çetınkaya, Dolmabahçe sarayına gelmiş ve bir müddet sonra da, motörle Savarona yatma geçmişler dir. Savarona yatmda, Başvekilin riyasetinde Mareşalın da iştirakile evvelâ kısa süren bir toplantı yapılmıştır. Müteakıben tam saat on dört buçukta, Atatürkün yüksek reisliği altmda Mareşalın da işti rakile fasılasız dört buçuk saat süren fevkalâde bir içtima akdedılmiştir. Roma müzaksreleri ve ispanya Italyanın gönüllüleri geri çekmesi istendi Roma ise evvelâ, Franko'ya muhariblik hakkının tanmmasmı istiyor IBaftarafı 1 inci saHitedel îngiltere, Lib'yadaki askerleri geri almak ve Imparatorluk aleyhindeki propagandaya nihayet vermek suretindeki Italyan tatbikatından memnundur. Şimdi Mussolini itilâfnamenin tam tatbikile, Habeş İmparatorluğunun resmen tanın masmı arzu etmektedir. Fakat bu da Ispanyadaki gönüllülerin geri çekilmesile alâkadar. Londra hükumeti, bu lejiyo nerlerin hiç olmazsa cephe gerilerine çekilmesini istiyor. Ancak Roma; bunlarm hemen ve tamamen geri alınmasına imkân olmadığı noktasında musırdır. Kont Ciano'nun Lord Pört'e, en iyi hal çaresinin General Franko'nun muhariblik hukukunu tanımak olduğunu söylediği anlaşıl miştir. Röyter ajansının bildirdiğine göre İtalya hükumeti yarın akdedilecek olan tâli ademi müdahale komitesinin ictimaına büyük bir ehemmiyet atfetmektedir. İyi haber alan mahfiller, gerek ademi müdahale komitesi vasıtasile, gerekse tngiltere ve İtalya hükumetleri arasmda akdedilecek bir itilâf neticesinde, Ingilizİtalyan itilâfının mer'iyete girmesi imkânını verecek surette yakında gönüllüleri geri almak kabil olacağını beyan etmektedirler. Bazı Londra gazeteleri, îngiltere hükumetinin nihayet îspanyadaki îtalyan gönüllüleri «filen muharebeye iştirak etmemek» şartile îngiliz Italyan muahedesini mer'iyete koyacağım yazıyorlar. îtalyanın da lejiyonerleri tamamen geri almaga gidecek bir vaziyeti sür'atle ihzar etmesi şarttır. Londra 20 Avam kamarası kori ternasyonal bir komisyonun teşkil edildiği ilân olunacaktır. Norveç ve İsvec hükumetleri bu ko miteye delegeler tayini hususunda İngilterenin yaptığı teklifi kabul etmişlerdir. Bu komitede bir de îngiliz delegesi bulunacakbr. Aza yann hareket edecek a tir. fiyesi için kabul edilen esas, bittabi emsaline nisbet etmek şartile gayrimühik telâkki edilemez.» Lâyihanm metni şudur: 1 Yunanistanda gayrimenkule mal bırakmış olan Türk gayrimübadillerin takdir edilen istihkaklannın bono ve nakid olarak odenmemiş olan kısmı, hak sahibi gayrimübadillerin ibraz edecekleri mazbatalara mukabil, istihkak bakiyesinin yüzde onu nisfcetinda hazine tahvili verilmek suretile itfa ve tasfiye olunur. Gayrimübadillerden istihkak mazba tası satın almış olanlara hazine tahvilile yapılacak tediye nisbeti yüzde beştir. 2 Gayrimübadillere dağıtılıp da henüz tedavülde bulunan hâmiline aid bonolar da yüzde on nisbetinde verilecek hazine tahvillerile itfa edilir. 3 Yukarıki maddelerde yazılı mazbata ve bonolar mukabilinde verile cek hazine tahvılleri yüzde beş faize tâbi tutularak dört senede itfa olunur. Bu tahvillerin 938 malî yılına aid itfa kar şılığı 938 Düyunu Umumiye bütçesinin 260 ncı faslmdaki tahsisattan temin olunur. Mezkur tahviller bundan sonra satı Iacak olan millî emlâk satış bedellerine mukabil başbaşa nakid ve umumî surette teminat olarak kabul edilir. 4 Gayrimübadillere tahsis edil miş olan mallardan bu kanunun mer'iyeti tarihine kadar satılmamış olanlar ha zineye devir ve gayrimübadillere aid hesab bakiyeleri irad kaydolunur. 5 Bu kanunun neşrinden itibaren bir sene içinde müracaatle mazbata ve bonoların hazine tahvilile değiştirmiyenlerin hakları sakit oîur. Amerikada tüyler ürpertici bir tren faciası oldu ekspresin 160 yolcusundan ellisinin öl miştir: «Hacıosman bayın ve İpsala cinayetmüş veya kaybolduğunu ve 65 inin yaralı leri faili maktul Ali Rıza, burada çalışırbulunduğunu bildirmektedir. Kırk kadar ken; iki buçuk ay evvel kansı Yanola ile yolcuya birşey olmamıştır. çocuğunu Adanaya göndermiş, kendisi lngilterede de bir deniz facicuı de vazifesinden istifa ederek Malatya Londra 20 Lancashire'de Vednesdan ayrılmıştır.» Surİrvel nehrinde, içinde 18 kişi bulu Sevim tahliye edildi nan bir sandal devrilmiş ve 10 kişi boğulHacıosman bayınnda başlayıp Ipsalamuştur. (a.a.) da biten üçüzlü cinayetin tahkikatına dün Berlinde tevkif edilen de devam edilmiştir. Dün de geç vakte kadar Uzunköprüden beklenen tahkikat iki îngiliz evrakı Müddeiumumiliğe gelmemiştir. Berlin 20 Deyli Ekspres gazetesinin muhabiri, karısı ve bir Alman fo Bugün gelmesi muhtemel görülüyor. Diğer taraftan bu cinayete ismi kantografçısı, dün, Yahudi aleyhtarı yazışan ve Eskişehirden getirilen Sevim dün larla kapalı Yahudi dükkânlarmm fotograflarmı alırken polis tarafından tahliye edilmiştir. tevkif edilmiştir. İngiliz gazetecisi ve karısı, üç. saat sonra serbest bırakılmış Brezilya, dünya futbol fedeise de fotograf makinası ellerinden a lmmış ve otomobilleri de musadere e rasyonundan çekilecek mi? dilmiştir. Alman fotografçı serbest bıParis 20 Brezilyalıların Brezilya rakılmamıştır. İtalya maçında İsviçreli hakem Vütrişin vermiş olduğu karar aleyhindeki itiAlman Başkumandanî razlarmı Fifa heyeti reddetmiştir. Bu Viyanada nun üzerine Brezilya futbol ekipinin reViyana 20 Ordunun Başkumandanî isi kendi federasyonuna müracaat edeGeneral Von Braunşits, kısa bir müd dek Brezilyanm dünya futbol federas det kalmak için vazifeten dün akşam yonundan çekilmesi teklüinde bulun muştur. buraya gelmistir. Hatay meselesini sekiz on gü dorlarında hükumetin bugün öğleden Londra 20 Avam kamarasında işçî Diğer taraftan vaziyeti tenvir için kenne kadar iyi bir surette halledece sonra veya yann, îtalyanın bir an evvel meb'us Noel Baker şu suali sormuştur: disinden malumat rica ettiğimiz Malatya [Baştaraft 1 inci sahifedei sulhun îspanyaya avdetine çalışmak arğiz... îngiliz îtalyan anlaşması acaba ne Şimendifer kumpanyası, Olempiyan Polis müdürlüğü de bize şu izahatı ver zusunda bulunduğuna dair beyanatta bu Nafıa Vekili Ali Çetinkaya, Atatür kün reisliği altında yapılan bütün toplan tılar gibi, bu içtimadan da, hayırlı neti celer elde edileceği tabiî olduğunu söylemiştir. Hariciye Vekili Rüştü Aras da, Nafıa Vekilinin sözlerini teyid ederek: Evet, neticeler hayırlı olacaktır, demiştir. lunması beklenmektedir. Sureti umumiyede Londra hükumetinin maksad ve hissiyatı şu suretle telhis edilmektedir: İtal yanın îspanyadaki gönüllülerini çekmek arzusunu gösterdiğinden dolayı büyük bir memnuniyet, îngiliz îtalyan itilâfına muğayir bir harekette bulunmamak arzusu, gerek komite plânı, gerekse diplomasi yolile gönüllülerin geri alınması işiAskerimiz Hataya girecek, miktar nin halledilmesi. zaman mer'iyet mevkiine girecektir? M. Butler, hükumet namına şu cevabi vermiştir: Garda, Başvekil, Mareşal ve Vekiller, Cumhurreisliği Umumî Kâtibi Hasan Rıza, Seryaver Celâl, Gazianteb saylavı Ali Kılıc, diğer meb'uslar, İstanbul Komutanı Korgeneral Halis Bıyıktay, Vali vekili Hüdai Karataban, Merkez Komutanı General Ihsan İlgaz, Universite Rektörü Cemil Bilsel, matbuat TSÜ messilleri tarafından teşyi edilmişlerdir. Kendisinin Muhiddini de öldürdükten sonra Bulgaristana kaçmak istediği tah Başvekil Celâl Bayar, beşuş bir çehre min edilmektedir. ile, hususî vagonuna girdiği sırada peronYanola şimdi iki çocuğile beraber da toplanan halk tarafından şiddetle alBulgaristanın Filibe şehrinde bulunmak kışlanmıştır. tadır. Celâl Bayar, vaziyet hakkmda tenvir edilmelerini rica eden gazetecilere, şöyle Malatya zabttasımn verdiği demiştir: malumat Yanola ertesi günü şoför Ömer Lutfi ile anlaşmış, Ömer Lutfi kendisini îp salaya götürmüş, orada Muhiddinle bu luşturduktan sonra onu Bulgar hududundan geçirerek Istanbula dönmüştür. Ali Rızanın şoför Ömer Lutfiyi öl dürmesine sebeb bu vak'ayı haber alma sıdır. Bu içtimada, Hatay meselesinin, bütün ihtimallere göre umumî surette gözden gena: çirilerek mütalea olunduğu, meselenin ar Söz aramızda, benim için buralar zettiği müstesna hususiyetine binaen çok dan uzaklaşmaktan başka çare kalmamış mühim kararlar verildiği anlaşılmakta tır. Bulgaristana gideceğim, demiştir. dır. Adanaya inmeksizin doğru Istanbula Toplantı saat on dokuzda nihayet bulgeçen kadın burada Ali Rızanın hem# muş, Başvekil, Mareşal ve Vekiller yat resıle konuşmuş ve ona şunları söylemıştr: tan ayrılmışlardır. Ben artık müslümanlıktan da vaz Başvekil, Mareşal, ve Dahiliye, Harigeçtim, tekrar memleketime gidiyorum. ciye, Millî Müdafaa ve Nafıa Vekilleri, Kardeşin beyhude yere üzerime düşme dün gece saat yirmi birde, hazırlanan husin. susî trenle Ankaraya hareket etmişlerdir. Barselon'un bombardtmant Barselon 20 Frankist'lerin tayya releri sabaha karşı saat dörtte başlıyarak Barselon'u bir saatten fazla bombardı man etmişlerdir. Bombardunandan bil hassa lıman mıntakası müteessir olmuş tur. Bununla beraber facia kurbanlannın adedi azdır. Hasarat ehemmiyetsizdir. Muharebe vaziyeti Burgos 20 Frankist'ler, bütün mîntakalarda ilerlemektedirler. Kastil kırv vetleri, Sagonte Teruel yolunun her iki tarafından yürüyerek yolun bazı noktalannda 8 kilometreden fazla bir mesafe katetmişlerdir. Frankist ileri karakollari şimdi Sarrion'a dört kilometrelik bir mesafede bulunmaktadırlar. Barselon 20 Müdafaa Nezareti * bir tebliğinde şöyle denilmektedir: Şark cephesinde, Puebla de Valde verde mıntakasında Frankist'ler üç sırt işgal etmişlerdir. Villareal mıntakasında ağır ağır ilerlemekteyiz. Estramadure'de düşman Peralda <3e Zaucejo'nun şimali şarkisinde iki kilo « merre kadar ilerlemeğe muvaffak olmuglardır. (a.a.) nin îngiliz Hariciye Müsteşartmn Avam Kamarasında izahatı meselesi görüşülüyor Ankara 20 (Telefonla) Antakyada Türk ve Fransız askerî heyetleri arasındaki müzakerelerde Hataya Türk askerinin girmesi esasmda mutabakat husule gelmiş olduğu anlaşılıyor. Sadece bu esasa bağlı bazı noktalarda ve başta Hatay inzibatını müştereken temin edecek kıt'alann miktannı tayin hususunda Fransız askerî heyeti reisi General Hodzinger'in talimat almayı lüzumlu gördüğü ve bu maksadla gittiği Beyruttan bugün tekrar Hataya döndüğü geç vakit buraya gelen haberler cümlesindendir. Parti Grupunda Ankara 20 (Telefonla) Meclis Parti Grupu yarın öğleden sonra toplanacaktır. Grupun yarınki içtimama An karada hususî bir ehemmiyet atfedilmek Bir şeftali alır mısınız? Bu sabah, siz uykuda iken, bahçeden topladım. Kendisi de bir şeftali aldı, yavaş yavaş soyduğu kabuklannı mevcud olmıyan tabağa koydu. Sonra, tabağı geri itti, muhayyel şeftalisini muhayyel peçetesi üs tünde tutarak ısırmağa başladı. Şeftalisini bitirdikten sonra: îşte.. Karnımı doyurdum. Hilda'mn gözleri ışıldıyordu: Ferdinan, romantik tipte olduğunu kim sana söyledi? Delikanlı omuzlannı kaldırdı ve kir piklerini oynattı. Sizin bir kâtibe olduğunuzu kim söyledi? Bunlar olagan şeylerdir. Ro mantik tipte olduğumu Madam Füller söyledi. Komik rol yapmadın mı hiç? Hayır.. Nereden aklına geldi? Demin yaptığın taklidlerden. Canım, bunlar çocukları güldür mek için bir eğlence, vakit geçirmek için bir oyundan başka birşey değildir. Bunlar sahnede yapılmaz ki.. Delikanlının gözlerini bir yorgunluk bulutu kararnyordu. Demin ne güzel eğleniyorduk Hilda. Fakat eğlenmek zamanı değildir artık. Burada beraber yaşamak hulyasına kendimizi kaphrmıyalım, nasılsa tahakkuku imkânsız bir hayaldir. Ben, senin için herşeyi göze alabilirim, yeter ki senin yanmda kalayım. Fakat annem, babam ve kardeşimi bırakamam. Ben olmasam onlara kün bakar. îngiliz ve îtalyan hükumetleri an * laşmaya mümkün olduğu kadar ça buk bir surette tam müessirliğini vermeği şiddetle arzu etmektedir. Bu anlaşmanm mer'iyet mevkiine girmesi için icab eden şartlar, birçok defa alenî surette bildirilmiştir. Daha evvel söylecmiş olan sözlere şimdi yeni birşey daha ilâve edecek deZannedildiğine göre tâli komite, he gilim. nüz münakaşa edilmekte olan deniz konM. Baker, «îspanyol meselesinin haltrolu hakkmdaki îngiliz plânının ahkâ lı» teriminin manası hakkmda sarih mamını yarın ittifakla kabul edecektir. Paris 20 Pöti Parisiyen ve diğer lumat istemekte ısrar eylemiş ve bunun üzerine Sir Simon aşağıdaki cevabi verbirçok gazeteler Paris ve Londra hükumiştir: metlerinin bugün îspanyadaki açık şehir Başvekilin, 2 mayıs tarihli beya ». lerin bombardımanlarına dair beyanat natma ilâve edecek bir sözü yoktur. neşredeceklerini yazıyorlar. Bu beyanatta, bombardıman edilen çehirlerde bu O halde. bu, îngiltere hükumetinin* bombardımanları muhik gösterecek as ispanya meselesinin halli bahsinde Muskerî tesisat bulunup bulunmadığmı tetkik solini tarafından konulan şartı, yani Franiçin hâdise mahallerine gitmek üzere en konun zaferini daha hâlâ kabul ediyor, demektir. tedir. Yann şehrimize avdet edecek olan Hayır. Başvekil, bilâkis, müzakeBaşvekil Celâl Bayann Grupta Hatay reler esnasında, meselenin daha ziyade daki askerî müzakerelerin son safhası tasrih edilmemesi hususunda çok makul hakkmda mülıim beyanatta bulunacağı sebebler ileri sürmüştür. Cevabım ancak anlaşılıyor. bunu ifade eylemektedir. Hilda ayağa kalkn. Çok güzel.. Gidelim. •I* •** •(* Büyük Hikâye: 1 2 Kendiniz için mi? Evet, sizi seviyorum. Bütün cesaretine rağmen, sesi kısıldı ve söndü. Hilda'ya ebediyet kadar uzun sürdüğü hissini veren bir an Ferdinan'm sesi çık madı. Sonra delikanlı, Hilda'yı, bir ço cuk gibi kucağma aldı ve genc kız, onun kucağında, bir çocuk gibi büzüldü. Nihayet Ferdinan: Sevgilim, dedi, hadisatm böyle bir seyir alacağını hiç aklıma getirmiyordum. Ben şöyle düşünüyordum: Burada işle rim yoluna girince, para kazanmağa başladığım ve ailemin refahını temine mu vaffak olduğum zaman, kendimi ona sevdirmeğe çalışırım, ondan karım olmasını taleb ederim. Hilda inledi: Ne yapacağız şimdi? Ferdinan, genc kızı yanına oturttu, ellerini avuclarına aldı: Canım Hilda'cığım! Elimden ne gelir ki? Bilıyorsun ki, bensiz hiç birşey yapamazlar.. Onlarm karnını doyurmak için para kazanmam lâzım. Ya biz ne yapacağız, sevgilim, ya biz? Sen sabredeceksin Hilda'cığım.. Seni de oraya aldıracağım. Seni de ve sevgili anneni de.. Hayır, hayır, bu asla böyle ola maz. Sen de biliyorsun ki ben Viyanaya gelemem. Orada, birşeyler oluverir, hain bir Avusturyalı kadın, seni elimden alabilir. Hilda'mn gözlerinden yaşlar boşanmağa başladı. Başını delikanlının göğsüne dayıyarak hıçkırdı: Bilmem bana birşeyler oldu, ikide bir ağlıyorum. Genc kızın krizi geçince, Ferdinan, mendilile onun gözlerini kuruttu: Çocukluk ediyorsun, meğer Annamari'den daha çocukmuşsun Hilda'cı ğım. Yüzüme baksana, Annamari'yi böyle güldürürdüm. Başmın iki tarafından sarkıttığı iki parmağı bir çift uzun kulak olmuştu. Burun delikleri ürperiyordu. Dudakları neşe Yazan: Viki Battm Türkçesi: Cevad Sadık ile açılıp kapanıyordu. Ferdinan'ın tıpkı bir tavşana benzemesi Hilda'yı kederine rağmen güldürdü. Genc kız, gözyaşlarını dindirerek: Başka ne taklidler yapabilirsin? dedi. îstediğin kadar. Aklına gelen hayvanm ismini söyle, hemen taklidini yapayım. Ferdinan ihtiyatla etrafına bakmdı: Taksilerin fazla süratli gitmesi gibi delilik yapmak da yasak mı? Sonra, dört ayak üzerine kendini yere bıraktı. Başı önüne iğik, genc kızın önünden ağır ağır geçti. Bu halile bir ayıdan farksızdı. Hilda gülmekten katılıyordu. Daha neler bilirsin? dedi. Belki matmazelin karnı acıkmıştır. Yiyecek birşey olmadığı zaman insanın karnını nasıl doyurabileceğini sana göstereyim. Boşlukta iki peçete çekti, birini Hil danm dizlerine yaydı, diğerini de kendi dizlerine. Sonra genc kıza, bir tabak uzatarak: Hilda'mn tertib ettiği ve Mösyö ve Madam Füller'in de hazır bulunduğu bir kokteyl partide, Ferdinan bütün hünerlerini göstererek Mösyö FüllerHn teveccühünü kazanmış ve aradan bir hafta geçmeden büyük bir filmin komik bir sahnesini çevirmişti. Mösyö Mak Allister de dahil olmak üzere, stüdyonun bütün ileri gelenleri delikanlının son derece muvaffak olduğunu söylüyorlardı. Hakikaten filim gösterilirken Ferdinan'ın her oynadığı sahne çok hoşa gitti. Sinema dağılırken, çocuklardan biri Ferdinan'ı göstererek: Nah işte, filimdeki komik, diye bağırmıştı. Arkasından güzel bir genc kadın delikanlıya yaklaşarak: Mösyö Grinvud, hakikaten çok lâtifsiniz, demiş ve Ferdinan ilk hayrammn dudaklarını yanaklarında hissetmişti. Ferdinan'ı tebrik edenler, imzalı fo toğrafını istiyenler, daha neler de neler... Delikanlının içi içine sığmıyordu. Bir aralık Madam Füller, onu kolundan tutup çekerek dostlarına takdim etmişti: Onu ben keşfettim. Viyanada na zarı dikkatimi celbetti. Görür görmez Yoe'ye: «îşte, dedim, ömrümde gördü ğüm en harikulâde komik.» Değil mi Yoe? Yoe: Öyledir, öyledir, dedi. Nihayet, genc kızla meşhur komik yal nız kalabilmişlerdi. Ferdinan cebinden dört yaprakh yonca şeklindeki kâğıd baskısmı çıkardı, onu dudaklanna götürdü, gülümsedi ve sonra tekrardan cebine in dirdi ve telgrafı Hilda'ya uzattı. Genc kız, almanca yazılmış olan telgraftan birşey anlamıyarak: Tercüme eder misin Ferdinan, dedi. Basit. Bana, niçin seninle evlen * mek istediğimi soruyor ve beni Viyanaya çağınyorlar. Aman.. Neler de söylüyorsun?. Ferdinan telgrafa bir göz atarak: Yann geliyorlar, dedi. Kimler?. Annem, babam ve Annamari. Sana da selâmlan var. Hilda'mn yüzünü bir ışık dalgası sü pürdü. Genc kız, ellerile Ferdinan'ın göğsünde bir takım anlaşılmaz işaretler çizdi: Sevgilim, burada kaldığma pişman değilsin ya? Niçin pişman olayım? Bilmem ki... Hem bundan böyle asla büyük bir âşık olamıyacaksın. Ferdinan genc kızı kendine doğru çekti: Kim dedi? Mösyö Her baron Von Ferdinan Grinvud. Fakat delikanlı son kelimeleri genc kızın taze dudaklannda boğdu. BÎTTİ