6 CUMHURtYET MISIR MEKTUBLARI: Iran Mısır yakınlığı Duymadıklarımız ve bilmediklerimiz Mısîrîn şark paktına girmesi, artık tabiî bir hâdise gibi telâkki ediliyor. Pakta iştirak, Majeste Bu cumartesi günü de Calatasarayla maç Faruk'un Tahran seyahatinde kararlaştırılacak yapacak Pazar günü. Fenerbahçe takımile maç yaparak 20 mağlub olan misafir Yunan muhtelit takımı, bu cumartesi günü de Galatasaryla bir maç yapmağı kabul etmiştir. Galatasaray ile Yunanlılar arasındaki maç, cumartesi günü saat beş buçukta Taksim stadyomunda yapılacaktır. Bu maçı dürüst ve kıymetli ha kemlerimizden Ahmed Âdem idare edecektir. Yunan takımı pazar sabahı da, gene Taksim stadyomunda Federe olmıyan takımların en kuvvetlisi bulunan Şişli ile karşılaşacaktır. Yunan takımı Gene Al Kapone Amerikalı hay dud ve kaçakçı Al Kapone, kapana kısıldığı gündenberi, zaman zaman, dünya gazetlerine havadis mevzuu ol mağa başladı. Hele Amerika matbuatı. bu yadigârm mazisi, hali, istikbali hakkmda yazmadık yazı, vermedik tafsilât bırakmadılar. Bir müddettir adı batmıştı. Son günlerde, San Fransisko gazetecileri, bu azılı haydudun hastalandığım haber almışlar, çoktanberi gazete sütunlarında görülmiyen ismini, sık sık sütunlarına geçirmeğe başlamışlar. Fakat, bu arada, ne oluyorsa, Alkatrop hapisanesi idaresine oluyormuş. Sabahtan akşama kadar, hapisanenin telefonları, haydudun sıhhati hakkmda malumat almak istiyenlerin müracaati yüzünden öyle fasılasız işliyormuş ki, direktör şu beyannameyi neşre mecbur kalmış: «Kapone nammdaki kimsenin sıhha tile alâkadar kimselerin şunu bilmesi lâzımdır ki, merkumun derecei hararetini ve nabızlarmm adedini bildiren birer saatlik raporlar neşrinden daha başka ve daha mühim işlerim vardır. Kapone'nin, zatına tahsis edilmiş, bir hastanesi yoktur. Müessesemizde, istira hati, her cihetle temin edildiğinden başka tarafa nakli de mevzuubahs değildir. Bizi lutfen rahat bırakınız.> KANSIZLIK benizsizlik icin yegâne deva kanl ihya eden O f n f i D Enmımtahipetibbatarafındantertipedilmiştir. OİI\Ur 21 Haziran 1938 Nörasteni, zaflyet r e Chlorose , PAR1S İstanbul Nafıa Müdürlüğünden: 11/7/938 tarih pazartesi günü saat 15 te İstanbulda Nafıa Müdürlüğü Eksiltme Komisyonu odasında (18172.53) lıra keşif bedelli Yeşilköy istasyon binası önünde .yapılacak beton asfalt pist inşaatı kapalı zarf usulile eksiltmiye konulmuştur. Mukavele. eksiltme, baymdırlık işleri genel, hususî ve fennî şartnameleri, proje, keşif hulâsasile buna müteferri dığer evrak dairesinde görülecektir. Muvakkat teminat (1363 ) lira ( 00 ) kuruştur. İsteklilerin teklif mektubları ve en az (15000) liralık bu işe benzer iş yaptığına daır idarelerinden almış okUığu vesikalara istinaden Nafıa Vekâletinden alınmış 938 senesi ehliyet ve Ticaret Odası yesikaları ve kapalı zarflarını 11/7/938 pazartesi günü saat (14) e kadar İstanbul Nafıa Müdürlüğüne \ ermeleri lâzımdır. . ( 3651) Kadıköy Halkevi Adapazarı maçı Kadıköy Halkevi 1 numaralı spor kulübü Adapazarı genc takımile yaptığı maçta 13 galib gelmiştir. Kahirede Kral sarayının bir şenlik gecesinde manzarası 225 Liraya 40 gün Avrupa seyahati Bu paraya dahil olanlar: Pasaport, vizeler, tren, vapur, biletleri, trende, vapurda yemek turist klas, şehirlerde akar sulu oteller, yemekkr ve bütün şehirlerde otokarlarla etüd gezintileri, müzeler, saraylar ve galeriler duhuliyeleri, Ren vapurunda seyahat. Kahire, 14 haziran Iran Şahinşahile Veliahdınm Prenses Fevziyeye hediyelerini hâmil olarak geIen ve Iran Başvekili Mahmud Cem'in riyaseti altında bulunan heyet, birkaç giindür İskenderiyede bulunuyor. Pek büyük merasimle karşılanan ve Iskenderiyede meşhur Antoniades sarayına yerleşcn heyet, Iraktan, Lübnandan geçe rek geldi ve gerek Irakta, gerek Lübnanda kendisine karşı büyük hürmet ve misafirseverlik gösterildi. Evvelâ, heyetin getirdıği hediyelerden bahsedeyim: Bu hediyeler hakkmda iki haftadanberi birçok sözler söyleniyor, gayet kıymetli şeyler olduğundan bahsediliyordu. Irakta iken Bay Mahmud Cem'e unvanı Müddebbir ül mülk'tür bu hediyelerin nelerden ibaret olduğunu sordular; «Sahiblerine takdim edilmeden bir şey söyliyemem!» cevabmı verdi. Lüb nanda gazetecilerin ayni maksadla yap tıklan hücumlara karşı da kısaca ayni cevabla mukabele etti. Hatta, İskenderiyeye geldiği gün de Mısır gazetecileri tarafından ayni suallere uğradı, onlara da ayni tarzda cevab verdi. Nihayet bugün öğreniyoruz ki, getirdiği hediyeler şunlardır: Evvelâ, İran İmparatoru Şahinşah, Mısır Meliki Birinci Faruk'a Pehlevî nişanının murassa rütbesini hediye etmiştir. Bu nişan, Birinci Farukun huzuruna kabul edilen îran Başvekili tarafmdan fevkalâde merasimle Mısır hükümdarına takdim ve bu esnada nutuklar teati edilmiştir. Ayni zamanda heyet, Şahinşahın Melik Faruka hususî bir mektubunu takdim etmiştir. Iran Şahinşahı, müstakbel gelinine hediye olarak üç büyük inci gerdanlık göndermiştir. İnci gerddnlıklan çok iyi tanıyan Mısırın yüksek mehafilinde söylenildiğine göre, bu üç gerdanlığın yer yü zünde emsali yoktur. Sahpur Mehmed Rıza Pehleviye geîmce, o da nişanlısına fıediye olarak misli ender görülebilecek bir zümrüd gerdanlıkla, Iranda âdet olduğu veçhile üç nişan alâmeti göndermiştir. Bunlardan birincisi pırlanta bir yüzük, gayet san'atkârane bir ayna ve el yazısı murassa ve müzehheb bir Mushaftır. Bunlardan başka, nişanlı Prensese, nişanlısı tarafmdan kendi imzasile bir dedikası havi olarak bir fotografi gönderilmiş olduğu gibi Veliahdin kızkardeşleri olan «Şahzade hanım» lar, îranlılar prense&e böyle söylüyorlar yani Şems ve Eşref ismini taşıyan prensesler de Emire Fevziyeye ayrıca resknlerini hediye etmişlerdir. Pek büyük teşrifat ve tantana ile ya Evvelki gün yapılan kongrede, hâmi başkanlığa Maraş saylavı Hasan Reşid Tankut, başkanlığa merkez hâl işletme şefi Nuri Somer, asbaşkanlığa Ali Ruşen Erman, sekreterliğe Fazıl Usal, sağışmanlığa Celâl Ulcay, üyeliklere de mütekaid Albay Mümtaz Çeçen, Cahid Ceran, Galib Kuptan başkaptanlığa Bana kalırsa, hapisane idaresi, San Heyetin buraya gelisi siyasî şayialara Mazhar İnansöz, atletizm kâtibliğine Fransisko gazetecilerinin savletile müda sebeb oldu. Ön beş gündenberi gerek Namık seçilmişlerdir. tenasib bir tedbir almamış. Bu kadar burada, gerek heyetin geçmiş olduğu uzun bir beyanname ile derde deva amemleketlerde musırren dolaşan şayialara lerde muhtelif membalardan gelen türlü ramağa kalkacağı yerde: Gözünüz ay göre, Bay Mahmud Cem'in ziyareti yaltürlü havadis görünüyor. Bu arada bu dm, Al Kapone iyileşti! Deseydi daha kestirme bir yoldan gitmiş olmaz mıdı? nız hediyelerin takdimi maksadile değil, raya gelen Türk gazetelerinde hiç göze belki de ayrıca siyasî bir memuriyet vaçarpmıyan hâdiselere aid şeyler de var. zifesile yapılmakta idi. Bu siyasî vazife Meselâ, Dersimde yeniden büyük bir de Mısırın şark nvsakına iştirakini tekliften ibaret bulunuyordu. Heyet Beyrutta Kürd isyanı çıkmış. Bu isyanı da Franiken Beyrutlu bir Arab gazetesi, Iran sızlar hazırlamışlar. Türkiyenin Hatay Başvekilile konuştu ve ona bu suali sordu. işlerile meşgul olmasına vakit bırakma O da bu suale, yalnız hediyelerin takdi mak maksadile Kürdlere silâh ve para mi vazifesile memur olarak seyahat ettiği veren Fransızlar, bu isyanı çıkarmağa ni, başka bir siyasî memuıiyeti bulunma muvaffak olmuşlar ve bunun neticesinde Türkiye Dersimde askerî harekât yapı dığını söyledi. Fakat, Lübnandan buraya gelinciye yormuş. Size bu havadisi kaydetmekten Pazar günü Enver ismindeki arkadakadar ayni şayialar Mısır mehafilinde ıs maksadım, bunun lzmirden Atina gaze şmm taabnca ile ölümüne sebeb olduğu rarla deveran ettiğînden heyet İskenderi telerine verilen haberlere atfedilmekte oliddiasile yakalanan Alâeddin Kanözün yeye çıkar çıkmaz, Mısır gazetecileri, duğunu görmekliğimdir. îzmir Türkiyede sorgusu, dün, Birinci Sulh Ceza mahkeBaşvekile ayni suali tekrar ettiler. Başve bu nevi siyasî haberler verebilecek bir mesi reisi Reşid tarafmdan yapılmış kil bu suale de ayni cevabı vermekle ik mevkide değildir. Bununla beraber Ati tır. Alâeddin demiştir ki: tifa eyledi. na gazeteleri îzmirden bu yolda haberler < O gün Enverle Adaya gidecektik. Bununla beraber iki hanedan arasın aldıklarını yazmışlardır, bu haberler de Eve geldik. Annem daha yemekleri hadaki bu rabıtadan sonra burada Mısırın Suriye ve Mısırda intişar etmiştir. zırlamamıştı. Kahvede toiraz oturalım sark misakına iştirakine muhalif olanlar, dedık ve oturduk. Bu sırada Enver, benBunun gibi, bana garib görünen ikincî den aldığı tabancayı cebinden çıkanp artık bu şayiaları kaydederlerken bu mubir haber de Suriyeden gelen ve bura ga atmak istedi. Ben de mâni oldum ve tahalefetlerini izhara lüzum görmüyorlar. Bilâkis, iki hanedan arasındaki sıhriyet zetelerinde yer bulan bir rivayettir. Bu bancayı üstünden tuttum. Bırak dedim, alâkasının Mısırla İranın siyasî münasc rivayet, Suriyenin parçalanması hakkında bırakmadı. Sapı bende idi. Bu defa tabetleri üzerine de büyük tesirler yapaca bir zamandanberi Arab matbuatında dö bancayı üstünden Enver tuttu. Bu sığını gazeteler uzun uzadıya yazmakta nüp dolaşan sözlerle alâkadardır. Bu ri rada yammıza Ahmed de gelmişti. Çekişmeğe başladık. Tabanca patladı ve dırlar. Mısırın şark paktına girmesi, bu vayete göre, doktor Aras geçenlerde MıEnver yere düştü. Ben, tabanca tep gün değilse yarm, burada artık tabiî bir sırdan avdeti esnasmda Beyrutta Kont mesinden yere düştü, sandım. Bu sırahâdise gibi telâkki edilmeğe başlamıshr. da Murad da geldi. Yerde kan lekesi Herhalde, Mısırla İran arasındaki bu dö Martel'le konuştuğu esnada Halebin görünce Muradla beraber imdadı sıhbağ, şark devletleri arasında siyaset ba de Hataya baglanması ve hep birden hiyi çağırmak için karakola gittik. Sonkımından mühim bir hâdise teşkil edecck Türkiyeye, ayni zamanda Humus ve ra dayımın evine gittim. Kapıyı Azize tir. Bunu, İngiliz matbuatının bu mesele Trablusla birlikte Lübnanm Fransa ablam açtı. Doğruca bahçeye girdim ve etrafında hâlâ devam eden neşriyatından ya verilmesi, mütebaki Suriye parça tabancayı fıçmın altma sakladım.> anlamak kabildir. İngiliz gazeteleri, bu Hâkim Reşid, Alâeddin Kanözün tevsmın da Filistine, yahud Şarkî Erdüne hâdiseye çok ciddî bir ehemmiyet atfedikifine karar vermiştir. baglanması hususunda kendisile mutabık yorlar. Hatta, bunların arasında, «Şiî ile Sünnî arasındaki bu inanılmaz sıhriyetin» kalmışmış. Hâdiselerin cereyanı bu ha Bir kız denize düştü, hakikî bir islâm ittihadınm ciddî bir alâ beri kendiliğinden tekzib ediyorsa da Sukurtarıldı meti olarak telâkki edilmesi lâzım gelere riyenin bu tarzda taksimi etrafmdaki deği fikrinde olanlar dahi vardır. Eğer Mı dikodunun eksildigi de yoktur. Gene buDün sabah Köprüden 7.10 postasmı sır, şark paktına iştirak edecekse, bu, ra gazetelerine göre, Halebin Türkiyeye yapan 57 numaralı vapur Üsküdara giderken Karabet kızı Mari isminde 17 Melek Farukun Tahrana yapacağı seyaveya Hataya baglanması etrafmdaki ha yaşında bir genc, Salıpazarı önünde hatte vaki olacaktır. reket artmaktaymış. Birçok mazbatalar başı dönerek vapurun arka kısmmdan yapılıp Milletler Cemiyeti komisyonuna denize yuvarlanmıştır. Vapur durmuş, Hatay meselesi etrafmdaki siyasî de akdim edilmek üzere çalışılıyormuş. kazazede kız kurtarılmıştır. Mari, tedadikoduya ve heyecanlı hareketlere karşı vi için Beyoğlu hastanesine yatırılmışM. Teker tır. buradaki alâka devam ediyor. Gazete pılan bu merasim neticesinde artık Veliahd ile Emire resmen nişanlanmış bulunüyorlar. Şimdi heyet, birkaç gün daha burada misafir kaldıktan sonra Tahrana avdet edecek ve ondan sonra bir Mısır heyeti mukabil hediyeleri hâmilen Tahrana gidecektir. *** Beylerbeyi kulübü idare heyeti Gezilecek şehirler: 15 temmuz İstanbuldan hareket, Pire, Atina, Brendizi, Napoli, Roma, Floransa, Venedik, Viyana, Münih, Nürenberg, Frankfurt. Visbaden, Kolonya, Düseldorf. Hamburg, Berlin, Laypzig, Dresden, Prag, Budapeşte, Bükreş, Köstence'ye, 23 ağustosta İstanbul. Müracaat: Perapalas karşısmda (İTA) Erzurum İmar Birliği Başkanlığından: Erzurum şehri için almacak olan su borularından 1120 metre tuldaki boruların 14 kuturları 300 milimetre ve 622 metre tuldaki boruların iç kuturları 250 milimetre ve 1799 metre tuldaki boruların iç kuturları 200 milimetre ve 1435 metre tuldaki boruların iç kuturları 150 milimetre olmalc ve miktarı kâfi hususî parçalar tahminen bulundurmak üzere 192 ton sıkletinde çelik îksiz hadden getirilmiş kurşun kalafata mahsus normal yuvaU 1 2 6 metre tullarmda dahilen ve haricen sıcak olacak betonlandıktan sonra sıcak bitume batınlmış uçları yan yana olmak üzere haricen yün keçe ile sarılmış ve kireçlenmiş olmak şartile yirmi iki bin lira muhammen bedelle içme suyu boruları kapalı zarf usulile eksiltmiye konulmuştur. Mezkur borular Trabzonda teslim edilecektir. Eksiltme 11/7/938 pazartesi günü saat 15 te Erzurum Belediye Başkanlık odasında teşekkül eden İmar Birliği Komisyonunda yapılacaktır. İstekliler teklif mektublan ve Ticaret Odası vesikası ve 1650 liralık muvakkat teminat mektubu ile birlikte ihale günü saat 14 e kadar İmar Birliği Komisyonu Başkanlığma gönderilmesi ve bu zarflarm iyice mühür mumile kapatılmış olmaları lâzımdar. Postada vuku bulacak gecikmeler kabul edilmez. Bu iş için fazla izahat almak istiyenler Belediye Fen Heyetine müracaatleri. ( 3704 J1 Arkadaşmm ölümüne sebeb olan genc Dün yapılan sorgudan sonra tevkif edildi Denizbank Akay İşletmesi Müdürlüğünden: Adalar Anadolu Yalova hattı yaz tarifesi 22 haziran 938 çarşamb'a gününden itibaren tatbik olunacaktır. Yeni tarife iskelelere asılmıştır. (3698)' Iç ve dış basur memelerinde, basur metnelerinin her türtü iltihablarmd» cerahatlenmiş fistüüerde, kanayan baaur memelerinin tedavisinde REKTA daima muvaffakiyetle ŞiFAYl TEMiN EDER Erzurum İmar Birliği Başkanlığından: Erzurumda yapılacak olan sinema binasınm kârgir inşaatının 40 kırk bin liralık kısmı vahidi fiat üzerinden kapalı zarf usulile eksiltmiye konulmuştur. Eksiltme 12/7/938 salı günü saat 15 te Erzurum Belediye Başkanlık odasında teşekkül eden İmar Birliği Komisyonunda yapılacaktır. tstekliler teklif mektubları ve Ticaret Odası vesikası ve üç bin liralık muvakkat teminat mektubu veya makbuzları ve Nafıa Vekâletinden 1038 takvim yılma mahsus müteahidlik vesikalarile birlikte ihale günü saat 14 e kadar İmar Birliği Komisyonu Başkanlığma vermeleri ve bu zarfların iyice mühur mumile kapatılmış olmaları lâzımdır. Mektublarm postada gecikmeleri kabul edilmez. Evrakı fenniyeyi Erzurum İmar Birliği Fen Heyetinde okuyabilirler. ( 3708 ) Beni mi çağırıyor?.. Evet. Saat kaç?.. Ne oldu bilnıem... Ne zamandanberi olduğu yoktu. Adaya geldim gelell rahat rahat uyuyordum. Bu akşam biraz çokça îstakoz yediniz. Sonra kaç tane dondurma yemişti « niz?.. İki mi, üç mü?.. Onlar dokun # muş olacak!.. Dondurmadan insanın uykusu kaçar mı?.. Midesi bozulursa... Ben sizi doktor diye çagirrhadım. Midemde bir rahatsızlık duysaydım, sizi rahatsız etmezdim. Perihan, gülüyordu. Sesînde bir şaka tathlığı vardı. Feridun, uzun uzun esnedi: Peki, ne yapalım şimdi?.. Ne bileyim ben?.. Uykum kaçtî, işte bu... Demek sizin uykunuz k'açmca başkalarına da uyumak yasak olur, öyle mi? Başkalarından bana ne?.. U ç saattir yatağm içinde dönüp duruyorum. Tek başıma canım sıkıldı. Ne zaman böyle olsam içime bir korku giriyor, en çok onun için... Peyker, bir iki adım ötede, ayakta duruyordu. Feridunun birdenbire gözler^ panldadı. Ona doğru döndü: (Arkası ear) Tefrika: No. 45 Hatta biraz da bunun içindir ki, kim olursa olsun, bir adama varmak istedim. Böylelikle hem, seviyorum, diye kendi kendimi aldatmış olmıyacaktım; hem de bir yandan bana sevgi fısıldıyan, bir yandan da, gene benimle alay edeceksiniz amma dogrusu bu, babamdan kalan üç beş kurusu sayıklıyan birkaç kişi vardı ki onların elinden kurtulmuş olacaktım. Yalnız bu kadar mı?.. Bu kadar... Başka hiç kimse için içinizde, haniya şöyle bir türlü bastırılamıyan bir çarpmtı duymadınız mı?.. Hiç.., Öyleyse, bunların hiçbirine sevgi denmez; böyle sevgi olmaz. Benim dediğim sevgi, kendi kendine, beklenilmeden, aranmadan, birdenbire gelir. Nasıl geldiğini anlıyamazsmız. Hatta ilkönce inan Nakleden: Kemal Ragıb mazsınız, inanmak bile istemezsiniz. Fakat bir gün gelir ki artık ona söz geçire mezsiniz; siz onun kulu, kölesi olursu nuz!.. Hayatın bütün yolları kapanır, yalnız onun arkasından sürüklenirsiniz. Sevgi buna derler. Böylesine tutulduğunuz gün siz de artık evli misiniz, degil misiniz, bunları düşünmezsiniz!.. Demek siz olsanız böyle yaparsınız?.. Günün birinde gönlünüze göre başka bir kadın bulunca beni bırakıp ona koşacaksınız, öyle mi?.. Koşmam, dersem inanır mısınız?.. Demek ki yalnız beni değil, bu günkü rahatınızı, az çok menfaatinizi, hepsini bırakacaksınız!.. Sevgi gelip çatmca bunların hiçbirisi düşünülmez ki..< Peki, o zaman hiç, hiçbir acı duymıyacak mısınız?.. manlar... Ne zaman?.. Ayrılık günü gelince... Bunu deİkisi de sustu; ikisi de dalgmdı..» min de sordum, söylemediniz!.. 13 O acıyı ben şimdiden duyuyorum, Perihanın yaramaz çocuklar gibi, huyPerihan!.. Günün birinde başıma gele suzluklan vardı. Hemen pek küçük yaşcekleri biliyorum. Düşür.üyorum ki, bir tanberi, geceyansı birdenbire uykusu kasabah gözümü açacağım, sizi bulamıya çaf, bir yaygaradır koparırdı. Bürhanedcağım. Gitti, diyecekler... Biraz sonra din Paşa, sağken yatağından fırlar, bir tada avukatınızdan bir telefon... Ne ya necik kızını avutmak için saatlerce yapmapayım, kısmet bu kadarınış, diye bir ta dığı şaklabanlık kalmazdı. Onunla beraber kım beylik sözler... İşte o zaman anlı Dadı kalfa da uyanır, o uyanmca bütün yacağım ki bütün bu beraber geçirdiği evdekiler ayaklanırdı. Perihan, buna böymiz günler, ancak fcir rüya imiş, tatlı bir lece alışmıştı. Aradan yıllar geçmiş, yirrüya... Bu rüyadan uyanmak, uyandı mi üç yaşına gelmiş, bir türlü bundan vaz rılmak, işte ilk gündenberi içimde bir tür geçememişti. Ne zaman uykusu kaçacak lü eksik olmıyan korku..* olsa herkesi uyandırır, yeniden dalıncıya kadar evin içindekileri başma toplarPerihan titredi. Derinden derine anlaşılmaz bir sevinc de duydu. Demek ki dı. Feridun bu rüyayı tatlı buluyordu; uyanmaktan, uyandırılmaktan korkuyordu?.. Peki amma, kaçtır dediniz ki bunun böylece uzayıp gitmesi bizim elimizde... Biz, birbirimizi istedikten sonra korka cak ne var?.. Bugün istiyorsunuz, diyelkn. Ya yarın?.. Yarm ne olacağı bilinmez ki... Insanın kendi kendine söz geçiremediği zamanlar da olur; başının dondüğü, gözlerinin karardığı zamanlar, sevdiği za • Üçe geliyor. Eskiden de böyle uykusu kaçar mıydı?.. Peyker biraz gülümsedi: Eskiden daha sık olurdu; Adaya geldikten sonra bu, birinci... Her zaman böyle sizi uyandırır mı?.. Her zaman... Hele kalfa, buna alışıktır da bütün gece hep kuşkuda yatar. Bir tıkırdı duyunca hepimiz odasma koşarız. Feridun kendi kendine: Kalfa burada yok ya, demek ki dadıhk bu akşam da bize düştü?.. Bir gece gene böyle oldu. Diye soylendi. Gecelik pijamasınm üsPeyker, Feridunun oda kapısını tıkır tüne bir rop dö şambr geçirdi. Saçlanna dattı: da yalandan bir fırça gezdirdi. Bitişik odaya geçti: Açar mısınız, diye seslendi. Ne oldunuz, neniz var?.. Feridun Şevket, yatağından fırladı: Perihan, yatakta idi. Kocasmı görünce Ne var, ne oldu?.. gülümsedi: Biraz içeriye gelir misiniz?.. Hiçbir şey yok... Amma bir türlü Nesi var, hasta mı?.. gözüme uyku girmiyor. Saat üçe geldi. Hayır, uykusu kaçtı da... İçim sıkılıyor!.. Uykusu mu kaçn?.. Evet... Vah