16 Haziran 1938 CUMHURİYET SON HâdiseSer arasında HİTLER VİYANASINDAN RÖPORTAJLAR: 6 Çargrad propagandası iyaeddin Fahrinin çıkardığı «İş» adlı felsefe ve içtimaiyat mecmuasının son nüshasında «Bizde turizme dair» başlıklı ve Ahmed Halil imzalı bir makale var. Bulgarların İstanbulu nasıl benimsediklerini ve yaptıkları turizm propaandasmda bize aid bir şehrin dünyadaki şöhretini nasıl istismar ettiklerini anlamak için, o makalenin şu satırlannı okuyalım: «Varna turizm propaganda teşkilâtı, İstanbulu ve Boğaziçini mükemmel bir istismar vasıtası olarak kulanmaktadır. Şöyle ki, ta merkezî ve arbî Avrupa memleketlerinde kolları olan bu propaganda teşkilâtı, turistleri Varnaya değil, İstanbula davet etmektedir: Propagandaya göre İstanbul, Varnanın adeta bir mahallesidir; yedi, sekiz saatlik bir vapur gezintisile dört gün için İstanbula gidilir. Bu arada, İstanbulda kalmak zorluklarımn önüne «vapurda kalmak, yemek, içmek» şartile geçilebileceği de turistlere müjdelenmektedir. Gerçekten her yıl, on binlerce turist, Bularistanda tediye edilen küçük bir masrafla İstanbulu görmektedir. Avrupa ve Amerika Nevyork Taymis gazetesi mühim bir makale neşrederek Amerikanın Avrupa siyasetile yakın alâkasına isaret ediyor Nevyork 15 Nevyork Taymis gazetesi, başmakalesinde Amerika halkının dünya vaziyeti hakkındaki sempati hislerine tercüman olmakta ve şöyle demek tedir: «Amerika halkı şimdi harb tehdidi teşkil eden hiçbir vaziyette bitaraf değildiı ve ileride dünya kuvvetlerinin muvazenesini bozmak tehlikesini gösteren vaziyet lerde de bitaraf kalmıyacaktır. Makul efkârı umumiye, Japonyaya karşı Çinin !e hinde, Avusturyanın Alman kıt'aları tarafından işgali aleyhindedir. Ve Çekoslo vakyanın mukavemetindcn dolayı memnundur. Çünkü Çekoslovakya hüriyet ve demokrasi hakkındaki prensiplerine sadık kalmıştır. Çekoslovakya, Amerikalılarca mergub olan bu prensipleri müdafaa etmektedir. Amerikanın sempatisi vasatî Avrupa ve İskandınavya demokrasilerıne ve bilhassa Fransa ile İngiltereye teveccüh etmektedir.» ' "lıııı nlllll Yahudiler ne Viyanadaki tanıdıklanmın yarıdan fazlası Yahudi idi. Tam bir talebe hayatı yaşıyamadığım için daima üniversite muhiti içinde bulunmuyordum. Gazetecilik dolayısile evvelâ gazetecilerle ve sonra devlet adamları, avukatlar, doktorlar, artistler ve saire ile sıkı temasım vardı. Şimdi düşünüyorum da, meselâ gazetecilerden Yahudi olmıyan ancak bir kişi hatırlıyabiliyorum Mirko Jelusitsch. Bu zatla o zamanlar ayni pensiyonda beraber yemek yerdik. Kıymetli bir muharrirdi; Cesar, CromıCell adlı tarihî romanları oldukça büyük bir muvaffakiyet kazanmıştı. Mirko Jelusitsch ateşli bir nasyonal sosyalist idi. Küçük bir gazetede çalışıyordu, başına gelmedik belâ kalmamıştı. Ikıde bir takıbata uğrar, yazı yazmaktan menedilirdi. Sonunda Dollfuss hükumeti gazetesini de bütün bütün kapatmıştı. Fakat o, hiçbir zaman yılmadı, mücadeleden bıkmadı. Ve nıhayet mesaisinin semerelerıni elde etmeğe muvaffak oldu. Bugün Mirko Jelusitsch Viyana devlet tiyatroları umum müdürüdür. Evet, vaktile, adım başında rastladığım Yahudi ahbablardan bu sefer hiç birini göremedim. Mühim bir kısmmın Avusturyayı terkettiğini söylediler. Diğerleri de pek seyrek çıkıyorlarmış. Vakıâ bir çok yerlere girmeleri memnudur; fakat her yere değil. Akşamları, Amerikan barındaki yüksek sandalyelere tüneyip aperitif aldıkları Grand otele niçin gelmiyorlar? Yetmiş iki milletin girip çıktığı bu kozmopolit muhitten onları kim uzaklaştırabilir? Bu, maddeten imkânsız birşey. Işe Fritz de akıl erdiremiyor, Kendilerini yemiyeceğimizi )ilirler a, diyor. Çekingenliğin bu na da korkaklık derler artık! Yahudi ahbablarımdan bir idip evinde ziyaret etmeğe karar *** pekâlâ kadarıtanesini verdim. or Yazan: NAD1R NAD1 İHEM D NALINA MIH1NA Gazete, bitaraflık kanununun ilgası lüzumunu ileri sürmektedir. Çünkü bu suretle Amerika, hukuku düvele ve umumî nizama hizmet etmek fırsatını elde etmiş olacaktır. Fakat bu gazete, Amerikanın bitaraflık kanununun ilgasından daha müsbet taahhüdlere girişmesini beklememek lâzım olduğunu ilâve etmektedir. parasız bıraktılar. Bu akıbetten korkan Dİr kısmı da ailelerile birlikte intihar ettier. Yalnız benım tanıdığım yırmı kişı iki hafta içinde bu şekilde öldü. Naziler tarafmdan öldürülen kimse var mı? Işitmedim. Sık sık konserlere gıttığını, hergün şehre çıktığını bildiğim doktorun hiçbir mahzur olmadığı halde neden evinden aynlmadığını öğrenmek istedim. Birden yüzü sarardı. Heyecanlı, titrek bir sesle: İngiltereye ısmarlanacak gemiler Ziraî kongreler Ihracatçıların da fikirleri Mayıs aymda 23,152,000 lira tahsil edildi alınacak Ankara 15 (Telefonla) Yumur ta, fındık, çekirdeksiz kuru üzüm ve palamuttan başka bu sene zarfmda buğday, arpa, tiftik ve yapağı ihracatının da kontrol edılmesine karar verilmiştir. İktısad Vekâleti, yeniden kontrola tâbi olacak bu maddeler için nizamnameler hazırlanırken alâkadar ihracatçıların mütalealarım almayı prensip olarak kabul ettiğinden, bazı kongreleri toplamağa karar verdi. Haziranın 27 sinde İstanbulda alâkadar tacirlerle Vekâlet mümessillerinin iştirakile bir buğday kongresi yapılacak, toplantı 4 temmuza kadar devam ede cektir. Gene İstanbulda 7 temmuzdan 9 temmuza kadar sürecek olan arpa, 11 temmuzdan 16 temmuza kadar tiftik, 18 temmuzdan 23 temmuza kadar da yapağı toplantıları yapılacaktır. Vekâlet mer'i olan nizamnamelerin tatbikatı hakkmda görüşmek için de toplantılar yapmağa karar verdi. Karadeniz iskeleleri arasında merkezî vaziyeti ve ehemmiyeti itibarile fındık toplantıları Giresunda yapılacak ve bir ağustosta başlıyacaktır. Çekirdeksiz üzüm, kuru üzüm ve palamut toplantısı da İzmirde fuarın açılış tarıhi olan 20 ağustosta başlıyacaktır. Bu maddelerin ihracı ticaretile meşgul ruhsatname sahibi her firma bu toplantılara iştirak edebilecektir. Bu toplantılarda, kontrol tatbikatı yabancı memleketlerdeki alıcılarm istekleri, ihrac mallanmızm kıymetlendirilmesi bakımından rakib malların kalite ve am balâjında meydana konulan yeniliklerin tetkiki gibi mevzular üzerinde çalışıla caktır. «Bununla beraber mütecavizler, bir âmil olması itibarile Amerikayı ihmal ettikleri takdirde bir hesab hatası yapmış olacaklardır. Fazla taahhüde girişmek iste memekte olmamıza rağmen Avrupada bir harb patladığı takdirde demokrasilerin tarafını iltizam etmeğe amadeyiz.» Nevyork Taymis, bu vaziyetin 1914 ve 1917 de Amerikanın müttefiklerin yanıbaşında mevki alması anındaki vaziveti «Bu son nokta, Romanya turizmi hatırlatmakta olduğuna işaret eylemekte aleyhine neticeler vermekte gecikmedir. miştir. Fakat bu neticeler ayni zamanda Türkiye turizminin de aleyhindedir: Zira îstanbulu göstermek vadile yapılan propagandalardan Bulgaristan turizminin elde ettiği kazanc pek büyüktür. İstanbulda bir kaç gün kalan ve ekserisi Bulgaristanın «Çar Ferdinand» vapurile gelen seyyah Ankara 15 (Telefonla) Bu mayıs kafileleri, güncîelik yemeklerini bile ayında da 23,152,000 lira tahsilât ya malzemesi Bulgaristandan alınmış ve pılmış, bu suretle 1937 malî yılının 12 bedeli Bulgaristanda ödenmiş vapur aylık tahsilât yekunu 262,779,714 lirayı mutfağından yemektedirler! Hatta bulmuştur ki, bunun 248,672,075 lirası satın aldıkları kartpostallar bile Varhaliye, 14,107,639 lirası sabıkaya aid nada teksir edilmiş İstanbul kartlarıdır. Bunlar turistlere «Çargrad mantahsilâttır. zaralan» diye satılıyor.» Bu vaziyete göre geçen seneye naza Bu satırları okuyup da, İstanbulu ran hakikî tahsilât fazlası 25,153,234 liradır. Büyük Millet Meclisinin 1938 yabancılara «Çar şehri» olarak tanıtmalî yılı için kabul ettiği bütçenin vari mağa ve benimsemeğe cür'et edecek dat kısmı 250,049,000 lira olarak tah kadar istismar eden Bulgar turizmimin edildiğine göre tahsilâtın bugün ver nin sahtekârlığına ve bu propagandadiği netice, bu tahmindeki isabet kadar ya karşı hem hakikat, hem de millî memleketteki umumî refah seviyesinin se menfaat namına hiç birşey yapmıyan neden seneye yükselmekte olduğuna da Türk turizminin müsamahakârlığma parlak bir misal teşkil etmektedir. şaşıp kalmamak imkânı yoktur. Argo söyliyelim de kafalarımıza dank desin: Biz bu işte tam enayi vaziyetindeyiz! Peyniri ağzmdan alınan karganın saflığı bile bizimkinden daha az tuhaftır: Yanıbaşımızdaki komşularımızın turizm acentaları İstanbulu kendi şehirleri gibi ilân ediyorParis 15 (Hususi) Meb'usan meclar, hatta adını bile değiştirerek «Çarlisi Hariciye encümeni bugün toplanarak grad» yapıyorlar, bunu kartpostal giHatay, Suriye ve Lübnan hâdiselerinı bi alenî vesikalara basmaktan çekintetkik ve müzakere etmiştir. Encümen a miyorlar, İstanbula gelmek istiyen zaları, vaziyetin, Türk Fransız dostlu turistleri avlıyorlar, onları yalnız bir ğunu ihlâl etmiyecek şekilde ıslahile be vapurun penceresinden şehrimizin raber Fransa Lübnan ve Fransa Su manzarasını teyemmüm ettirerek riye teşriki mesaisinin devamınm temini kendi topraklanna çekiyorlar, İstanarzusunu izhar etmişlerdir. bul sulannda onlara kendi yemekleriEncümen, vaziyetin icab ettirdiği ted ni yediriyorlar, böylece şehrimizi tubirlerin alınmasmı taleb etmek üzere ristten mahrum ediyor, kendi memleBaşvekil M. Daladye ve Hariciye Na ketlerini seyyahlarla dolup taşırıyorzırı M. Bone nezdine bir heyet gönder lar ve biz buna karşı hiç birşey yapmıyoruz! meğe karar vermiştir. Tahsilât artıyor Hatay ve Suriye meselesi Fransız Hariciye encümeninde Meksikada haydudlarla mücadele Meksiko 15 Dün Guanajuato ve Sanlui hükumetleri hududunda iki haydud çetesile federal kıtaat arasında iki çarpışma vukua gelmiştir. Haydudlardan birçoğu maktul düşmüştür. Haydudların korkunc şefleri Joze Kamaşo Graçya, esir edilmiştir. Asileri takib etmekte olan federal kuvvetler ayni zamanda Sanlui hükumeti dahilinde sulh ve sükunu temine çalışmaktadır. Rumen matbuatına dair bir kararname Bükreş 15 Bu sabah neşredilmiş olan yeni kararname, Romanya matbuatının faaliyeti hakkındaki fıkrasmda gazete]erin ancak bir Romanyalıya yani etnik menşeleri ne olursa olsun bütün Romanyah vatandaşlara aid olabileceçini tasrih etmektedir. Rumen li sanile intisar eden gazetelerin çıkar dıkları nüshalardan ecnebi memleket lerde vüzde 20 ve ecnebi lisanile mün tesir gazeteler de yüzde 50 den fazla satıs yapamıvacaklardır. Pek yakında menfaati devlete aid olmak üzere bir neşriyat monopolu ih das eden bir kararname neşredilecek tir (a.a.) Südet Almanlarile müzakerelere resmen başlandı Prag 15 (Hususî) Başvekil M. Hodza, Südet meb'uslarından M. Kunt'un riyaseti altında bujunan beş kişilik Alman ekalliyet heyetini kabul ederek, ilk resmî müzakereye başlamıştır Bugün neşredilen resmi tebliğ, evvelc Südet Almanlan tarafmdan hükumete verilen muhtıra ile, hükumetçe tanzim e dilen yeni ekalliyetler nizamnamesinin müzakerelere esas ittihaz edileceğini vı müzakerelere bir iki gün daha devam edi leceğini bildirmektedir. Türk harflerini kabulümüzün 10 uncu yıl dönümü Ankara 15 Kültür Bakanlığından bildirilmektedir: Harf inkılâbımızın onuncu yıldönümü dolavısile memlekette bugüne kadar Türk harflerile yapılnvs her türlü neşriyatı ihtiva etmek üzere bir bibliyografya çıkarılması mukarrerdir. Bunun kat'iyetle noksansız olmasmı temın maksadile biitün müellif ve naşirlerin istanbulda bulıınan basma yazı ve resimleri derleme direktörlüğüne ister şahsan müracaat ederek hazırlanan fiş Ieri gözden geçirmek, ister yazı ile malumat alıp vermek suretile memleketimiz irfanının bu bilânçosunun noksansız çıkmasını temin etmeleri rica olunur. Hamidiye İskenderiyeden bugün ayrılıyor İskenderiye 15 İskenderiye Türk kolonisi Hamidiye kumandanı ve zabitan şerefine bir süvare tertib etmiştir. Suvarede mahallî hükumet erkânı, kon soloslar ve diğer zevat hazır bulunmuştur Dün Hamidiyeyi İran Başvekili zlya ret etmiş ve merasimle karşılanmıştır. Hamidiye yarın buradan hareket ede cektir. ~ İçinde cinlerin top oynadığı şu elli iki daireli koca han, vaktile bir karınca yuvası gibi fıkırdardı. Asansörün boş durduğu görülmezdi; merdivenlerde itiş kakış olurdu. Kapıcıyı bulamadığım için asansöre binemedım (Viyanada asansörlere para ile birylir). Merdiveni yaya çıkıyorum. Avukat filân. Kabul saatlerini gösteren yazının üzerme beyaz bir kâğıd yapıştırılmış: Kapalı. Komisyoncu falan: Ayni şey, kapalı. Hanı işgal eden bütün Yahudi müesseseleri faaliyetlerini durdur muşlar. Ben doktor T. yi arıyorum. Onu size arif etmiyeceğim; kim olduğunu da söyemiyeceğim. Kendisine söz verdim. Zaten ismi de T . harfile başlamaz. Bütün Viyana elbirliği etse, bir gazeteciye iti mad ederek ona içini döken bu adam bulamamahdır. Kapının üzerindeki düğmeye bastığım zaman bütün han, alaturka bir hamam gibi raşeler geçirerek zil sesini emdi. Uzun bir sükuttan sonra kapının arkasında mütereddid adımlar. Bir anahtar şıkırtısı; kapı aralanıyor. Korku ve heyecan dolu bir çıft ıri siyah göz. Kimi aradınız? Doktor evde mi? Doktorun hasta kabul etmediğini bılmiyor musunuz? Onu ne yapacaksıAyni makalede şu satırları daha büyük bir sabırla okumak lâzımdır: nız? Hasta değilim. Kendisile görüşmek «Asıl garib olan nokta Bulgarların îstanbula bu ismi vermeleri değildir. istiyordum. İstanbuldan geliyorum, ben İstanbul Natta şirketi de Varnada a tanır. Lutfen kartımı götürür müsünüz? Kapı tekrar sımsıkı kapandı. centalarda bulundurduğu ilânlarda İki dakika sonra içerideyim. Kısa boyÇargrad ismini kullanıyor!» lu, dolgun etli kız loş koridorda önden Eğer yazılanlar doğru ise cür'etin bu derecesi tahammülümüzün zem yürüyerek bana yol gösteriyor. Demin bereğini kırar: îlkönce Natta şirketi korku taşan iri siyah gözlerinde şimdi nin karşısına dikilerek, icab eden bü mubalâğalı bir se\inc parıltısı var. Doktoru, odasmda kitab okuyor bul tün şiddetile ondan hesab sormağa başlamak lâzım geliyor. Geri tarafı, dum. Size söylememiş miydim, dedi, işte büyük, fakat beklemeğe tahammülü nihayet Avusturya da güme gitti. Bun olmıyan pek acele bir turizm davasıdan sonra bize burada da hayat hakkı yok dır. artık. Nereye cehenneme gideceğiz bil PEYAMİ SAFA mem. Konuşmalarımızm ikimiz arasında kalmamasını, fikirlerini gazeteye yazmak istediğimi söyledim. Hüviyetini gizlemek şartile razı oldu. Hakikaten çalışmanıza mâni oluyorlar mı? Resmen çalışabilirim. Fakat bir Almanın kendini bana tedavi ettirmeğe kalkışması intihara teşebbüsünden farksız dır. Bu şekilde müşterilerim Yahudilerle Londra 15 (Hususî) Müstemle ecnebilerden ibaret kalıyor ki kazancımın kât Nazırı M. Malkolm Makdonald, yüzde seksenini kaybettim sayılır. Şehirde istediğiniz gibi serbestçe Avam kamarasında Habeş mülteciler hakkında aşağıdaki beyanatta bulun dolaşabilir misiniz? muştur: Evet. Hakarete uğramaz mısınız? « İngiliz hükumeti Eritre'den İn Zannetmiyorum. İlk günlerin fotogiliz topraklarına iltica eden Habeşlere Iojik taskınlığı yatıştı artık. gecen sene 50,000 sterlin yardımda bu Evinizi aramaklar, kitablarınızı, eşlunmuştu. 1939 bütçesinde de ayni maksada sarfedilmek üzere 62,500 sterlin a yalarınızı haczetmekler filân oldu mu? yırmış bulunuyoruz. Hayır. Bende ne bulabilirler ki arasınlar. O felâket, ticaret veya politika ile Ingiltere hükumeti arzuları hilâfına olarak hiçbir Habeş mülteciyi Habeşista uğraşan arkadaşlarımızın başına geldi. Birçoklarını tevkif ettiler. Bazılannı beş na iade etmemeğe karar vermiştir.» ngiltereden temin ettiğimiz 16 milyon İngiliz liralık kredinin, 6 milyon liran sile İngiliz tezgâhlarına harb gemileri ısmarlıyacağız. Buharlı ve zırhlı gemiler icad edildikten sonra, Türkiye harb gemilerinin çoğunu İngilterede yaptırmıştır. Zamanının en büyük zırhlılarından biri olan merhum Mes'udiye de İngiliz tezgâhlarında yapılmıştı. 60 küsur yıl evvel, Türk donanmasının ıslahı bir İngiliz de Insanlığımdan utanıyorum da on nizcisi olan Amiral Hubart Paşaya tevdi dan, dedi. Evet, bana uluorta hakaret et edilmişti. miyeceklerinden emin olduğum halde onSultan Hamıd, tahta çıktığı zaman, ların arasında bulunmak izzeti nefsıme Osmanlı İmparatorluğu, dünyanm, İngilağır geliyor. Dün vatandaş addediîditereden sonra, ikinci derecede kuvvetli ğimiz bu memlekette bugün bize bir yadonanmasına sahibdi. O tarihlerde, Türk bancı, yabancı bile değil aşağılık bir deniz kuvvetleri, Fransız filosile müsavi mahluk nazarıle bakıyorlar. Bizi kendi idi; hatta Mes'udiye yeni yapıldığı zasırtlarından geçinen parazit sayıyorlar. man, Fransız donanmasında böyle 9000 Mademki günün birinde alacaklardı; netonluk büyük zırhlı yoktu. Gölgesinden den vaktile haklarımızı tanıdılar. Neden korkan bu Padışah, memleket ıçın uzun «siz de bizim gibi insansınız. Ayni hakve feci bir gerikme devri olan saltanatı ara sahib olacaksınız!» dediler. Şimdi esnasında donanmayı, gemileri müretbunları inkâr etmelerinin sebebi, kendiletebatile beraber Halicde çürüttü. İkinci rınden daha zekı, daha becerikli olduğuderecedeki Türk donanması sonuncu olmuzun bütün dünyaca kabul edilmesi dedu. Onun, kendi uğursuz hükümdarlığı ğil midir? zamanında, işlediğı en büyük cinayet, Maamafih ben buna da pek inanmam. Türk donanmasını öldürmesi olmuştur. Biz onlardan ne daha zeki ne daha buda 313 Yunan Harbinde, donanma, bin layız. Muvaffakiyetimizin sırrı büsbütün müşkülâtla Halicden çıkarak bir kaplumbaşkadır. Bakınız anlatayım: Yahudi her bağa süratile Çanakkaleye gitti. Mes'uyerde fena muamele görür. Hayatını ka diye, top atışları yaparken kundaklan zanmak onun için her zaman müşküldür. çürümüş topları, güverteye serildı. Bır Keman çalan veya doktorluk yapan va zamanlar, koca Akdenizi bir Türk iç desat kabiliyette bir Alman kolayca ekmek nizi haline sokmuş olan Türk denizcileri, bulabildiği halde ayni kabiliyette bir Ya küçücük Yunan donanmasının karşısına hudi aç kalmıya mahkumdur. Onun mu çıkamamak ıstırabile kıvrandılar. Nihavaffak olabilmesi için, bütün Almanlar yet Padişah da, işlediği büyük suçtan adan daha güzel keman çalması, bütün zab duymuş olacak ki yeni gemiler ısmarAlmanlardan daha iyi doktorluk yapması lamağa. eskilerini tamire kalkıştı. O zaşarttır. Her faaliyet sahasmda esas olan man, «Hamidiye» kruvazörile Ertuğrul bu zaruret, onlara daimî bir stimulant va ve Söğüdlü yatlarını, İngiltereye sipariş zifesi görür. Bunun için dünyanm en iyi etti. Harb gemisi yaptırırken de dört takemancısı, en meşhur doktoru, en büyük rafı memnun etmek istediği için, Almanâlimi ekseriya bir Yahudidir. yaya, İtalyaya, Fransaya, Amerikaya Şimdi, bedbaht talihimizin neticesi o siparişler verdi. lan bu vaziyeti kıskanıyorlar, çekemiyorMeşrutiyet ilân edildikten sonra, devlar ve onu gene aleyhimize bir silâh olalet, Türk donanmasının ihyası işini gene rak kullanıyorlar. Hey dünya, ne zalim İngilizlere emanet etti. Amiral Gambel, şeysin sen! Hubart Paşanın yerini aldı. İngiltereye *** drednotlar sipariş edildi. Meşrutiyet devYahudi ahbabım bütün talâkatile korinin 1908 den itibaren devam eden kanuşurken birden mevzuu değiştirdi: rarsız deniz siyaseti yüzünden, Büyük Bana Türkiyede bir iş bulunamaz Harbin arifesi olan 1914 temmuzu gelip mı acaba, dedi. Burada çalışmaktan zevk çattığı ve bu arada donanmasızlıktan duymuyorum. Herşeyden önce emniyet Trablusgarb, Adalar, Balkanlar elimizyok. Yarın bizi hududdan dışan atmıyaden çıktığı halde, gene İngiltereye ısmarcaklarına, yahud işimize büsbütün mâni lanan gemiler, Türk sularına gelememişolmıyacaklarına nasıl emin olabiliriz? lerdi. İngiltere, Reşadiye ve Sultan OsŞaşırmıştım. Türkiyede çalışmanın ecman drednotlarını, harb zamanında İnginebiler için pek kabil olamıyacağım kendisine ihsas ettiğim zaman yüzünde aca liz tezgâhlarında bulunan gemılere el yib takalluslar peyda oldu. Manzarası konulmasına müsaade eden bır İngiliz sempatik değildi. Onu seyrederken gözü kanununa tevfikan musadere ve bunları mün önüne bir heykeltraş getirdim. Öyle kendi filosuna ilhak etti. 4 İngiltereye giden Habes mültecileri Hükumet yardımmı bu sene çoğaltıyor Bu hareket, İngiltereye de hayli pabir heykeltraş ki eserlerinden biri üzerinde senelerce çalıştığı halde onu güzelleştire halıya mal olmuştur. Çünkü, Türk kızlarının saçlannı kesip satmalan gibi, bümemiş, bilâkis bozmuş, mahvetmiş. Eser, işte karşımda. Heykeltraş, ben yük fedakârlıklarla yaptırılan bu gemileve siz de dahil olduğumuz halde bütün in rin musaderesi, bütün Türkiye efkân umumiyesini îngiltere aleyhine çevirmişti. sanlıktır. Almanlar, bundan istifade ettiler. «Gö NADİR NADt ben» ile «Breslâv» m «Yavuz» ile «Midilli» olmasmı kabul ederek Türkiyenin kendi saflarına iltihakını temine muvaffak oldular. Şimdi, Türkiyeye karşı dost bir siyaset takibine başlamış olan İngilterede yaptıracağımız harb gemilerinin, gün bile kaybedilmeden, hemen sipariş edilmesini ve dünya politika ufuklarında dolaşmakta bulunan fırtına patlamadan evvel, bunların elimize geçmesini temenni ediyoruz. Vaşington 15 Âyan meclisi, endüstride ve ticarette iş müddetini ve gündelikleri tesbit eden kanun projesini el kaldırmak suretile tasvib etmiş ve kanun, Reisicumhur Ruzvelt'in imza sma arzedilmiştir. Kongrenin bütün bu son içtima devresi esnasmda birçok politik münaka salara sebebiyet veren bu kanunun nihayet âvan meclisinden de geçmesi üzerine, Ruzvelt ve yeni ekonomik ni zam taraftarlan nihayet muzaffer ol muslardır. Bu kanun. asgarî gündelik miktarlannı tesbit ettiği gibi iş saatleri mikta Paris 15 Âyan meclisinin deniz ennnı da tahdid eylemektedir. Bir hafta cümeni reisi Bergeon, harb zamanında da iş saatleri mecmuu, kanunun ilk tat Fransız donanmasının ve ticaret filo bik senesinde 44 saati. ikinci senesinde sunun mütekabil vazifelerine dair bir 42 saati, üçüncü senesinden itibaren de rapor hazırlamıştır. Bu raporda, ticaret 40 saati geçmiyecektir. Hususî bir mü gemilerinin icab eden silâhlarla teçhizi saade olmaksızın, 16 yaşından ufak kim istihdaf edilmekte ve muhtar bir yükseleri işçi olarak kullanmak da yasak sek deniz kumanda hayetinin lüzumuntır. dan bahsedilmektedir. lşsizler için verilecek tahsisat Plân, yakmda, harb halinde milletin Vaşington 15 Mümessiller meclisi, teşkilâtlandırılması hakkındaki umu Ruzvelt'e parlamentonun 1939 kânunu mî plânın çerçevesi dahilinde tetkik esani içtima devresi açılmcıya kadar iş dilecektir. (a.a.) sizler için 3 milyar 753 milyon dolar Millî Alman kilisesi sarfetmek mezuniyetini veren bir ka Berlin 15 Salâhiyettar Alman nunu tasvib etmiştir. kilise mehafilinde millî bir Alman kiÂyan meclisi, kanun, Reisicumhur tarafmdan imza edildikten sonra, reyini lisesinin mevcudiyetinden ademi malu mat beyan olunmaktadır. verecektir. (a.a.) Amerikada yeni iş kanunu kabul edildi Iş saatleri haf tada 40 saat olarak tesbit edildi Fransada ticarî gemilerin teslihatı Deniz Encümeni reisi bir rapor hazırladı A