CUMHURİYET 16 Haziran 1938 ( Şehir ve Memleket Haberleri No. 15 YAZAN : M.TÜRHAN TAM Şehirde seyrüsefer i Halkın şikâyetleri Yeni tramvay hattı intizama giriyor Bir fabrikadan haksız yapılmıyacak Yaya kaldırımmdan yürümiyenlerden ceza alınacak yere çıkarılan işçiler I) Siyasî icmal Harb tehlikesi itler'in muavini Hess, şefi hazır bulunduğu halde şimalî Almanyada, Pomeranya'da söylediği nutukta, Çekoslovakyamn kısmî seferberlik ilân eyledıği 21 mayıs gününün, yeni bir umumî harbe sebeb olmamasında bütün dünyanın yalnız bir kişiye minnettar olduğunu beyan etmiştir. Demek oluyor ki yirmi beş gün evvel muhakkak bir Avrupa harbi tehlikesi geçirmişiz. Çekoslovakyamn seferberliğine karşı Almanyanın bilmukabele seferberlik ilân etmesine Hitler müsaade etmemiş olduğundan, geçen Umumî Harbın çaresiz ve enüne geçilmez bir hal almasma sebebiyet veren karşıhklı ve acele seferberlikler meydana gelmemiştir. Bu tehlikeyi atlatmakîa atî hakkında müsterih olamayız. Çünkü Çekoslovakya meselesi gene günden güne vehamet peyda ettiğinden bir gün Almanyanın da Çekoslovakyaya karşı seferberlik ilânına mecbur olması ıhtımalı vardır. 21 mayısta yaînız Çekoslovakya değil; Fransa dahi seferberliğe hazırlanmıştır. Fransanm sabık Baş^ekili olup şimdi sağ cenah teşekküllerinin en kuvvetlisi demokrat ittifakının lideri bulunan Flanden, hükumeti böyle bir hazırlık yapmakla açıktan açığa itham etmiştir. Lâkin bugünkü rehlike dahilden ziyad" haricî münasebetlerden ileri geliyor. Geçen pazar yapılan son intihabda Almanların ekseriyeti haiz bulundukları nahiyelerin cümlesinde Südet Almanlan partisi yüzde doksandan fazla rey almışlır. Bine yakın nahiyede bu partinin gösterdiği namzede karşı başka bir namzed bile çıkarılmamıştır. Bu suretlc hemen hemen bütün Almanlar Hitler partisini örnek tutan Henlein partisine rey vermişlerdir. Alman komünistlerinin çoğu da bu partiye rey vermiştir. Bununla beraber komünistlerin millî düşünceden ziyade, iktısadî saiklerle düşmanlarına iltihak ettikleri iddia olunuyor. Demek oluyor ki Prag hükumetinin iktısadî programından ve icraatından Alman komünistleri bile memnun kalmarr.ışlirdır. Topraktan altın çıkaran memleket Çekoslovaklar, servetin toprakta mündemiç olduğunu görerek zekâlarını yerin derinliklerine geçirdiler, cevherleri fabrikalara taşıdılar B Avusturyaya yardım eden Rus ordulan olmasaydı tarihçi Palacky ile sair Hankay'ın Çekoslovak ruhlarında uyandırdığı şafaktan daha 1848 de o milletlerin istiklâli dooacaktı, simdi Yugoslavyada kalan bir takım topraklar da o tuludan müstefid olacaktı. Fakat o yardımcı ordular o şafakı yetim bıraktı ve yıkılmak istenen geceyi geri getirdi. Umumî Harbden sonra kurulan Çekoslo vakya devletinin ilk reisi Mazarik işte o henjrâmeler sırasında, 1850 de doğdu, o hcngâmelerin matemî destanlarını ninni olarak dinliye dinliye gözlerini hayata açb ve ayni destanların heyecanı ıçinde büyüyüp millî bir kahraman oldu. Tarihin ölmüş bir milleti diriltece ğini bize öğreten vesikalar çoktur. Bir şairin de ölmüş bir milleti ayaklandırabileceğini birçok örneklerle öğrenmıs bulunuyoruz. Fakat şu son nümune bu pek müspet hakikate bambaşka bir belâgat veriyor. Ne yazık ki Klemanso'lar, Loid Corc'lar Südet Almanlarını Çekoslo . vak bayrağı altına sokmakla o belâgati peltekleştirdi ve bu güzel memleketi felâketlere namzed bıraktı. Nuri Demirağla bu hazin neticede birleşip de Çekoslovak tarihini bir yana bıraktıaımız ve Türk akıncılarının menkıbelerini hürmetle anmıya başladığı mız sırada Prag görünmüstü. Dört tam ve bir yarım bünyeden teşekkül ettirilmis olan Çekoslovakyamn beyni Prag'dadır. O dört tam bünyeden Bohemya, bu beyni göğsünde taşır. Moravya'nm kalbi Brno (eski Brunn) dur. Slovakva, Macar hududu üzenndcki Bratisla\a'ya dayanarak teneffüs eder. Rütenya da ciğerlenni o sehre bağlamıştır. Yarım bünye halinde Çekoslovakyâya eklenmiş olan Sılezya parçasınm bir elile Prag'a, bir elıle de Bratislava'ya yapısmış görünmesine rağmen gözleıini Breslav'dan ayıramadığına şüphe yok tur. Silezya'nın böyle parçalanması, koca bir ejderin öldürülemiyerek sakat bı rakılmasına benziyor. Yann o ejderin kendınden kesilip başka bir vücude eklenen budunu geri almıyacağını kim temin eder? Bununla beraber Çekoslovakya en ileri memleketlerden ve bilgili sâyın tantanalı karargâhlanndan biridir. Her yıl on beş milyon ton kömür, yirmi milyon ton liğnit, iki milyon ton demir, on bin ton petrol çıkanr ve bunları altına kalbederek millî servete ilâve eder. Orada mabedden çok mekteb ve mektebden çok fabrika var. Meşhur SaintVeit kilisesinin ikiz çan kulesinden çıkan uhrevî velvele, söz gelimi Skoda fabrikasınm elmas zemzemesi yanmda pek sönük kalır. Çekoslo vaklar, cennetin insanlar elile ve fabrikalarda imal olunabilecegine iman etmişler ve yurdlannı bu iman kuvvetile cennete çevirmişlerdir. Yalnız cam yapan fabrikaların sayısı yüz elliyi, mamul camlar üzerinde işliyen müesseselerin adedi de sekiz yüzü geçer. Şeker fabrikaları on beş, bira fabrikaları kırk beş düzineyi bulmuştur. Medeniyetin tam bir tarifini de bize bunlar, bu fabrikalar vermiş oluyordu. Eskiler medeniyetin kuvvetten, kuvvetin ise altından doğacağına inanırlardı ve kimya kuvvetile altın yapmağa caLsır lardı. Onların kimyası basit cisimlerin havas ve keyfiyyatmı tahsil, mürekkeb cisımlerin cüz'ü ferdlerini tetkik esasına istinad eden büyük ve müspet ilim olmayıp vehmî birşeydi. Fakat akıllı tan.nan bircok hükümdarlar o vehme kapılmaktan geri kalmadılar, kalayı altın yapmak uğruna hazineler sarfettiler. Eski Al manya Imparatorlarından Üçüncü Frederik, Osmanlı sultanlarından Dördüncü Murad bu yolda en ileri giden budala lardandır. Frederik çamuru altına çevirmeğe usrasanlara asilzadeiik unvanları verirdi, düzinelerle şarlatanı baron, markı. dük fılân yapardı. Dördüncü Murad. bir Dürzi kızına kalayı bakır yapacağına inananarak etek etek altm vermiş ve kızın bu paralarla sevda pazarı kurd"&unu görünce vahşileserek onu iki pi•~î'e boğdurtup Dicleve gömdürmüşlü. Gene o, Fastan gelen bir şarlatanın ya lanlanna kandı, Topkapı saravında bir atelye kurdurarak tenekevı altına cevir mek tecrübeleri vaptırdı ve sonu cılk cıkınca Arabı burnozuna sardırıp Saray burnundan denize attırdı. Kendi ahmaklıklarının hicabını fikir *lolandırıcısı zekilerin kanile ödeten taci r A ^ " , . 11 n 1 • J g şFi' Çift kuleli meşhur SaintVeit kilisesi dar alıklardan biri de Vürtenberg Dükası Frederik'tir. Onaltıncı asnn birinci yılında dükalık tacını beyinsiz kafasına geçiren bu adam, kimya kuvvetile altm yapmak iddiasile sarayma gelen bir şarlatana epeyce soyulduktan sonra uyanıklık gösterdi, demirden bir darağacı kurdurup herifi onun dibine çağırdı: Hünerini, dedi, burada göster, şu darağacını altına çevir! Sahte kimyacı bir iki yutkundu, bir iki tekerleme savurdu. Fakat ipliği pazara çıktığından yakasını felâketten kurtara madı, o darağacına asıldı. Fakat medeniyetin kuvvetten, kuvvetin de servetten doğacağı akidesi gene yasadı ve her mıllet bu akidenin ibramıle zengin olmak yolunu aramağa koyuldu. Çekoslovakya bu yolu bulmuş olan mes'ud memleketlerden biridir. Onlar bu yola mekteblerden aldıkları mesale ile girdiler, servetin toprakta mündemiç olduğunu görerek zekâlarmı yerin derinliklerine geçirdiler, elde ettikleri cevherleri fabrikalarına taşıdılar, bir maddeden on madde yaratmak suretile zengin oldular. Kuvvet, bu servetin ardından kendi kendine geldi, ikisinin izdivac ve imtizac etmesinden de şu hayran hayran temaşa ettiğimiz medeniyet seması ve siması tekevvün etti. Muhakkak ki servete istinad etmiyen kuvvet hakikatte zâftan başka birşey değildir ve zâfın iddia ettiği medeniyet ise pek biçare birşeydir. Prag'dan Laypzig istikametine gide cek trene geçtikten ve yeni kompartimanımıza yerleştikten sonra bütün arkadaşlar başbaşa verip bu mevzu üzerine konuşuyorduk. Nuri Demirağ bizi neşelendirmek için sahte kimyaya dair çok tatlı fıkralar anlattı, çok güzel hikâyeler söyledi ve bir aralık şöyle bir mülâhaza yürüttü: Hurafeler tarihinde Peygamber Musanın kalayı altın yaptığı mukayyeddir. Hatta Karunun o hazretten kimya öğrenerek rakamla ifade olunamıyan bu servet elde ettiği de rivayet olunur. Karun, malum olduğu üzere, şarkın Rok feller'i, Morgan'ı, Ford'udur. Bugün bir adamın zenginliğini ifade için nası! «Rokfeller gibi, Roçild gibi» deniliyorsa vaktile sark memleketlerinde de «Karun gibi zengin» tabiri kullanılırdı. Karun masal ya Peygamber Musanın ya amcazadesi, ya halası oğluydu. Devrır.de Yahudilerin Musadan sonra en âlimi, en fazılı sayılıyordu. Yüzce güzel, boy bosça pek mütenasib olduğundan «mü nevver adam» diye anılıyordu. Fakat cimri idi. Akıllara sığmıyacak kadar çok parası varken bir yoksula tek bir pul vermek elinden gelmezdi. Bu çirkin hasislik yüzünden dinî vecibelerini de yerine getiremiyordu, zekât filân vermiyordu. Musa bir aralık kendisini sıkıştırmak istedi, din borclarmı ödemesini sert sert ihtar etti. O, bir cezaya uğrıyacağını sezerek korkmakla beraber paraca fedakârlığa girişemedi, tazyikten kurtulmak için Musaya' iftira etmek yoluna saptı, bir f ahişe bularak Yahudıler peygamberi a leyhine namus davası açtırdı. Lâkin bu küstahlısın cezası çok ağır oldu ve Karun Allah tarafından hazinelerile birlikte yerin dibine seçmeğe mahkum ol du. Aradan üc bes bin sene gectiği halde o hasis zengin hâlâ yeraltı seyahatine devam etmektedir, kademe kademe esfelı safıline inmektedir. Arkası yann Son günlerde vesaiti nakliye kazalarının çoğaldığmı gören îstanbul Polis müdiriyeti. ev\'elce tatbik edildiği halde bir ara gevşiyen seyrüsefer ve yaya yürüyüşlerini yeniden bir intizama sokmağa karar vermiştir. Bu mesele hakkında bir muharririmize İstanbul Polis müdürü Salih Kılıc şunları söylemiştir: « İstanbulda, halkın, yaya kaldırımlanndan gitmiyerek yolların ortasına indikleri ve dalgın dalgın yürüdükleri, hatta şoför ve vatmanlann ihtarma rağmen gene istifini bozmadıklan gö rülmektedir. Bundan başka. karşıdan karşıya geçmek istiyenlerin de etrafına bakmmadan ra9gele kaldınm değiştir dikleri, bu yüzden bazı kazalara sebebiyet verdikleri her günkü vukuat sırasına girmiştir. 29 mayıs 936 tarihli Belediye karan mucibince yolcular sokaklarda gittik leri istikametin sağ tarafmı takibe mecburdurlar. Yolların orta kısmı nakil vasıtalarına tahsis edilmiş olduğundan piyadeler, mevcud olan yerlerde yaya kaldırımlan üzerinde, olmıyan yerlerde yolların kenannda yürüyeceklerdir. Lüzum ve zaruret olmadıkça yayaların sokak ortalannda lâkayd ve avare dolaşmaları yasaktır. Buna riayet etmi yenlerden umuru beledij'eye müteallik ahkâmı cezaiye kanununa tevfikan bir lira maktu para cezası alınacaktır. PoEdirne (Hususî) Geçen sene Edirlis, bu kararı, seyrüseferin intizamı ve nede büyük bir asabiyet ve heyecan uvatandaşların selâmeti namına müste yandıran çok feci bir katil hâdisesi olmiren ve sebatla tatbik etmeğe karar muştu. Geceyarısından sonra ortalığı acı bir vermiştir.» vaveylâ ile uyandıran bu tüyler ür hâdise şudur: ŞEHÎR ÎŞLERİ pertici arabası olan SakaEdirnede, hanı, 810 Ali admda bir zat vardı. Bu adam, gece uyurken ya Margarin yağları hakkındaki tağmda karısile birlikte balta ile öldütalimatname rülmüştür. Beledij'enin margarin yağları hak Derhal harekete geçen zabıta çok sıkında çıkardığı talimatname haricdeki kı bir takib ve tahkikat neticesinde kabazı yabancı firmalan da alâkadar et tillerden biri olan Faiki yakalamış ve miştir. Bu hususta Ticaret Odasından fakat Faikin suç ortağı olan Hilmi her tarafta aranmış olmasma rağmen yamalumat istenmektedir. kalanamamıştı. Bunun üzerine Edirne Hilekâr kasablar Adlî zabıtası icab eden bütün tedbirleri Şehrin muhtelif mmtakalarındaki almış ve bu arada keyfiyeti her tarafa kasablar, yeniden tarama suretile umu bildirmişti. mî bir teftişe tâbi tutulmuşlardır. BunFaik, mahkemede, işlediği cinayetin lardan bir kısmmın etiket kullanmadı sorgusu karşısmda titremekte iken bir ğı, bir kısmının damgasız parça etler kaç gün evvel Bergamada hırsızlık işinsattığı ve bazılarmın da müşteriden faz den Abdurrahman Hilmi admda biri la para aldıkları tesbit edılmiştir. Bun nin yakalandığını Cumhuriyet gazete sinde okuyan Edirnenin uyanık polisi lar hakkında takibat yapılmaktadır. derhal İzmir ve Bergamaya çektiği telMemleket dahilinde yedi graflarla Abdurrahman oğlu Hilmi olduğuna şüphesi bulunmıyan bu hırsızm günlük seyahat İktısad Vekâleti Turizm şubesi mü geçen sene Edirnede Saka Ali ile karıdürlüğü memleket dahilinde yedi gün sını öldüren azılı katil olduğunu bildirmiş ve oralarda yapılan sıkı bir istic sürecek bir seyahat tertibine karar vervab neticesinde Edirne polisinin tah miştir. Bu maksadla İstanbul Belediyeminlerinin doğru olduğu Hilminin itisi Turizm şubesi müdürlüğür»den de raflarile anlaşılmışür. bazı malumat istemiştir. Bu seyahatin Bugünlerde Edirneye getirilecek 0 hangi mıntakada olacağı yakmda tes lan bu azılı katil İzmir ve Bergamada bit edilecektir. da bazı cinavetler işlemiştir. ÜNİVERSÎTEDE Katilin Edirneye getirileceğini öğrenen halk, bu sabah yakın köylerden biEdirneye gidecek Universite rinde birini balta ile tehdid ettiği için sırtında balta olduğu halde iki atlı jantalebeleri Tetkiklerde bulunmak üzere Univer darmanm önünde kolları bağlı birini site Edebiyat Fakültesinden 30 talebe görünce bunu katil Hilmi sanarak etrafını almıslar ve bu, şehrin büvük cadile birlikte profesör Ali Nihad, profesör desindeki halk ve esnaf arasında büyük Ahmed Caferoğlu bu ayın 18 inde Edirbir merak ve hevecan uvandırmıstır. neve gideceklerdir. Seyahat beş gün devam edecek, Üniversiteli gencler Ge ADLİYEDE neral Kâzım Dirik tarafından misafir fdHecektir. Üsküdar Adliye dairesi Üsküdar asliye hukuk mahkemeleri Universite Yabancı Diller Kadıköyünde Moda caddesinde eski mektebi kurları Terkos binasma yerleşmektedir. Cu Universite Yabancı Diller mektebi martesi gününden itibaren muhakemeyaz kurları 20 haziranda başlıyacak ve lere bu veni binada devam olunacaktır. eylul ortasma kadar devam edecektir. Bu kurlara devamsızlıkları dolayısile imtihana giremiyen talebeler alınacağı gibi haricden müracaat edenlerden şe raiti haiz olanlar da alınabilecektir. Yabancı Diller mektebine kayıd müddeti haziranm yirmisine kadardır. [ , Samatyada havlu fabrikasında | çalışan işçüer namma bir heyet matbaamıza geldi. Anlattıkları şut dur: « Çalıştığımız fabrika, bundan ı iki ay evveline kadar, iş. kanunile \ kendıni alâkadar görmiyerek. bizi 1 günde 12 14 saat mütemadiyen ' çalıştırmakta idi. 1 İş bürosu müfettişlerinin fabri ka müdürüne icab eden ihtarlarda 1 bulunmaları üzerine, iş kanunu 1 nun sözde tatbikına başlandı. Sözde diyoruz. Çünkü, fabrika işçileri, gene eskisi gibi ancak bu sefer gizlı olarak gunde 12 14 saat çalıştı1 rılıyordu. Biz, bunu, İş bürosuna haber verdik. Fabrika müdürü Al; ber, kanunî yolda yaptığımız bu müracaati öğrenince, yirmi beş ameleyi, hiçbır sebeb olmadığı halde işinden çıkardı!> , ' îş kanununun fabrika işletenlere tahmil ettiği bir takım vazife ve , mes'uliyetler vardır. İstanbul İş bürosunun, bu haklı ( şikâyeti, esaslı surette tetkik ederek, bu zavalh işçilerin mağduri ı yetine meydan vermiyeceğine eminiz. Mevcud hatların kaldirılması haberi doğru değil Dünkü akşam gazetelerinden biri şehircılık mütehassısı profesör Prostun Belediye riyasetine bir rapor vererek tramvay hatlarının kaldırılmasını ve bunlann yerine otobüs servislerinin ikamesini tavsiye eylediğini haber vermiştir. Alâkadar makamlar nezdinde yaptığımız tahkikata nazaran Belediye rivasetine bu hususta bir rapor veril miş değildir. Yalnız Tramvay şirketile hükumet arasındaki mün'akid mukaveleve göre mevcud hatlardan başka yapılması ihtiyarî ve mecburî olan bir kısım hatlar daha vardır. Halbuki şehrin bugünkü seyrüsefer vaziyeti hali ışbaa geldiğinden artık yeniden tram vay hattı yapılmaması ve imar dolayısile açılacak olan cadde ve mevdanlarda yeni vaziyetlere göre hatlar üzerin de tadılât yapılması karar altma alm mıstır. Tam bir sene sonra MÜTEFERRtK Beynelmilel çikolâta ofisinin bir müracaati Edirne cinayetinin faili Bergamada bulundu ı Orta mekteb muallimliği imtihanları Merkezi Brükselde bulunan bevnelmilel çikolâta ve kakao sanayii ofisi alâkadar makamlara müracaat ederek memleketimizdeki çikolâta ve kakao âmillerinin birleşerek ofisin mesaisine iştiraklerini istemiştir. Halen 26 memleket çikolâta ve kakao sanayii erbabmın iştirak etmekte ol duğu ofis, çikolâta ve kakao sanayiin de mütekabil menfaatleri ve ticarî hareketleri gözönünde tutarak tetkikler yapmak, bunlara aid malumatı cem, alâkadarları haberdar etmek, satışları, teamülleri tesbit ve sanayiin tensiki, mevcud usullerin ıslahı, alâmeti farika, ambalâj ve menşe gösterme gibi işlerle meşgul olmaktadır. Südet Alman partisinin taleblerini ihBu hususta şehrimizdeki alâkadar çitiva eden muhtıranın, Hcdza hükumeti kolâta fabrikaları sahiblerinin fikirleri tarafından kendisinın hazırladığı milliyetsorulmuştur. lere aid ana yasa ile birlikte müzakereye Mahsub muamelesi müddeti esas olabileceği kabul edılmiştir. C j Bu müzakereleriıı ne netice verecegi uzatıldı • şimdilik malum değildir. Muhtıranın müMefsuh kontenjan kararnamesinde kontenjan mahsub muamelesi için on zakere esası olarak kabul edilmesinde Inbeş günlük bir müddet konulmuştu. giltere ile Fransanm tes'.r yaptıkları bir Sonradan (Gir) rejimile böyle bir hakikattir. Bu taleblerin kabulü hususunmüddet konulmuş olmamakla beraber da da Prag hükumetini, mümkün mertemüddet teamül halinde devam etmişti. be, zorhyacaklan da şüphesizdir. Mahsub işleri için çok kısa gelen bu Bugünkü tehlike daha ziyade haricidir müddet, yapılan itirazlar üzerine bir ademiştik. Şöyle ki Almanya Hariciye ya çıkarılmıştır. Nezaretinin naşiri efkârı gazete ile yan Bir îsviçre fabrikasının resmî Alman matbuatı, son günlerde, çok şiddetli nesriyat yapmaktadır. Bu resmî müracaati Dünyanın her tarafında tanınmış bü gazete, Südet arazisindekı Çek ordusuyük bir İsviçre mensucat fabrikası bü nun askerî işgaline derhal nihayet verilmesini ve Alman unsurunun her hususta tün tesisatile Türkiyeye nakletmek ve Çek unsurile ayni hukuku haiz olmasını bir Türkle ortak olmak üzere alâkadar taleb etmektedir. Diğer suretle hareket etmakamlara teklifte bulunmuştur. mek Prag hükumeti için tehlikeli olacaKıravat mütehassısı ğını ilâveten ihtar etmiştir. Bütün Almanya matbuatı ÇekoslovakSümer Bank, ipekli kumaşlar ve bil ya hükumetine ve ordusuna en şiddetli ve hassa kıravat sanayii üzerinde tetkik ler yapmak üzere Avusturyadan bir en galiz tabirlerle hücum etmekte, en mütehassıs getirtmiştir. Mütehassıs, hafif tabir olarak Prag hükumetinb icraatmı (vahşiyane) diye tavsif etmekteşehrimizde tetkiklere başlamıştır. dırler. Ayni zamanda Lehislan hükumetinin Başına taş düştü taraftarı Leh matbuatı da Çekoslovak Yenişehirde Gülbaşı sokağında 44 hükumetine ayni tabir ve tavsiflerle hünumarah evde oturan Paskal kızı Mar cum ediyorlar. Varşovadaki Çekoslovak yanti, dün sabah saat 7,30 da Tepebaşı sefiri Lehistan Hariciye Nazınnı ziyaret Şehir Tiyatrosu karşısmdaki 131 numa ederek resmî Lehistan matbuatının mütralı apartımanm önünden geçerken ba tehiden yaptıklan bu hücumlara defaatşına iki kilo ağırlığmda bir taş düşerek la nazarı dikkati celbetmiştir. Almanya ağırca yaralanmış, tedavi için Beyoğlu ve Lehistan devletleri resmî matbuatının kat'î talebleri ve hücumları, Çekoslovakhastanesine kaldırılmıştır. ya meselesinin beynelmi'el şeklinin son derece vehamet peyda ettiğini göstermektedir. Bu havanın devamı ise ikinci defa biı harb tehlikesi doğurabilir. ı Muharrem Feyzi TOGAY DENtZ İSLERt Şirketi Hayriyenin yaz tarifesi Şirketi Hayriye hazırladığı yeni yaz tarifesini bu ayın 24 ünden itibaren tatbik edecektir. Akay idaresi yaz ta rifesinin tatbik gününü henüz tayin etmemistir. Fakat temmuzdan evvel tatbik olunacaktır. Türkiye İran hudud komisyonu toplanıyor Ankara 15 (Telefonla) Türkiye îran arasındaki yüksek hudud komisyonunun bu ayın 24 ünde Trabzonda toplanması takarrür etmiştir. Komisyona iştirak edecek delegelerimiz yann ak şam Ankaradan hareket edeceklerdir. Komis^7ona Emniyet Umum müdür muavini İzzeddin riyaset edecektir. Emni yeti umumiyeden ikinci daire reisi Arif idare mütehassısı olarak bulunacak, bundan başka ziraat, gümrük ve askerî müsavirler de bulunacaktır. Türkiye Amerika ticaret müzakeresi Bir müddettenberi Ankarada cereyan etmekte olan Türkiye Amerika ticaret anlaşması müzakereleri muvakka ten durmuştur. Bunun sebebi, bazı taleblerimiz üzerinde Amerika murah haslarınm Vaşingtondan salâhiyet ve talimat istemeleridir. Cevab geldikten sonra müzakerelere tekrar başlana cakür. Orta ınekteb muallimi olmak üzere imtihana giren muallimler İstanbul Kız Lisesinde dün ortamekteb muallimi olmak istiyen ilkmekteb muallimlerinin türkçeden imtihanla rına başlanmıştır. îmtihanda Maarif Müdürü Tevf ik Kut. Kız Lisesi müdürü ve Maarif Vejcâletince tayin edilen imti han komisyonu azaları hazır bulunmuşlardır. Sabah ve öğleden sonra yazılı ve plânlı olarak yapılan türkçe imtihanına Kültür Bakanlığmca şeraiti haiz olanlardan 29 ilk okul muallimi iştirak Cumhuriyet Abone şeraiti: Nüshası 5 kuruştur. Türkive Haric icin için Senelik 1400 Kr. 27(K) Kr. Altı avhk 750 » 1450 » Üç ayiık 400 » 800 > Bir »ylık 150 » Yoktur etmiştir. Bugünkü imtihanlar tarih dersindendir.