CUMHURtYET 7 Haziran 1938 /POI? Millî küme maçlarına umumî bir bakış Geçen sene olduğu gibi bu yıl da tasnifin başında gene Istanbul kulübleri gelmektedir; îzmirin Üçok takımı da, Ankara takımlarını geride bıraktı Yazan: ERCÜMEND IŞIL Evvelki gün Taksim stadyomunda yapılan müsabakalarla iki yaşını ikmal etmiş bulunan millî kümenin bu iki senelik faaliyetile alman derecelerini mukayeseli bir şekilde gözden geçirmeği fay dalı ve alâkah buluyoruz. Maçların organizasyon şekli noktasından ve teknik hususatından olan, sıcak lar adamakıllı bastırmadan on dört ma çın bitirilerek istirahate geçilmesi iyi düşünülmüş ve tatbik edilmiş mühim bir nokta olarak zikredilebilir. Fakat buna mukabil deplâsman maçlarmın yerli hakemler tarafından idare ettirilmesi şekli hemen hemen blitün takımlarda büyük memnuniyetsizlikle karşılanmıştır. Bu noksan, hatta hata, iki şehir takımları arasmdaki maçların idaresini üçüncü şehrin hakemlerine tevdi etmekle, ehemmi yetsiz bir malî fedakârlıkla, bertaraf edilebilirdi. Millî kümenin iki senelik kat'î tasnif cetvellerindeki neticeler gerek şehirler ve gerekse kulübler arasında büyük tahav vüller göstermektedir. Şehirlerarası alman neticeler itibarile îstanbul takımlan, bu sene de kat'î tasnifte baş tarafı işgal etmekle üstünlüklerini muhafaza etmişlerdir. Manasız ısrarla birkaç maça i$tirak etmiyen ve nihayet T. S. K. tarafından kümeden ihrac edilen Fenerbahçe müsabakalara devam etseydi bu takım da muhakkak ki kat'î tasnifin ilk dört mevkiinden birini işgal ederdi. lerini veciz bir şekilde göstermekte ve en müessir rolün muhacimler tarafından oynandığmı tebarüz ettirmektedir. Yenen gollere bakılacak olursa iki takımın müdafaa hatları bu iki sene zarfında ne fazIa kuvvetleşmis, ne de haddinden fazla zayıflamışlardır. Muhacimlerde ise Galatasaray geçen sene 39 atarak en faz/'a gol yapan takımken bu sene bu sayı 22 ye düşmüstür. Buna mukabil Besiktaş 22 den 34 e cıkmıstır. Dördüncülügü kazanan Üçok dere cesini hiç şüphe yok ki muhacim hattma medyundur. Bu îzmir takımı, muhacimleri kadar iyi ve teknik oynıyan bir müdafaaya malik olduğu gün daha iyi bir dereceye namzeddir. Bu sene Ankaralıların tasnifte îstan bul takımlarını takib edememeleri, bu mıntaka namına millî kümeye dahil olan iki takımın yeniliğinden ileri gelmiştir, kanaatindeyiz. Bir zamanlar Türkiye futbol şampiyonluğunu kazanacak kadar büyük bir varhk gösteren Muhafızgücü uzun zamandanberi resmî liklere ehem miyet vermez bir haldeydi. Harbiye îdman Gücü ise çoktandır lik maçlarına bile iştirak etmiyordu. Kısa bir hazırlık devresinden sonra mıntakalarınm birinci ve ikinciliğini kazanan bu iki teşekkülün önümüzdeki senelerde daha iyi dereceler alacaklarını zannediyoruz. Çünkü fut bolda idman, muvaffakiyet sırlarının başında gelir. Muhafızgücile Harbiyenin birer askerî teşekkül olmaları, diğer kulüblerin en ziyade müskülâta uğradıklan Ank»ra ile îzmir takımlarına gelince, idman meselesini otomatik bir şekilde halbunlar bu sene oldukça büyük farklar letmektedir. göstermişlerdir. Geçen sene Ankara mınîzmirin Alsancak takımı sonuncu kaltakasmdan millî kümeye giren Ankaramıştır. Geçen sene îzmirde spor kulübleri gücü ile Gencler Birligi takımları 26 şar dağıtılıp yeniden kurulurlarken hiçbir puvanla ve beşincilikle altmcılığı kazan esasm göz önünde bulundurulmaması bu mak suretile îzmire sonunculukları bırakneticeyi doğurmuşa benzemektedir. mışlardı. Bu defa ise îzmirin Üçok takıMillî küme maçlarmın münasib diger mı, geçen seneki dümencilik vaziyetin mıntakalara da teşmilile çerçevenin ge den, cidden takdire şayan bir hamle ile dördüncülüğe fırlamış, Ankaranm Mu nişletilmesi şimdilik düşünülemez. Çünkü hafızgücü ve Harbive takımlarını geride bu iş maalesef dar bir bütçe ile yani en bırakmıştır. îzmirin Alsancağı ise hem büyük mâni ile karşılanmaktadır. Yalnız şerisinin terakkisine uyamamış ve en ge Fenerbahçenin yerine ikame edilen Al tılar muhtelitini örnek alarak, üç mıntakaride kalmıştır. nm millî kümeye dahil olamıyan kulüb Kulüblerarası alman neticeler itibarile lerinden birer muhtelit teşkil etmek, bunise iki senenin kat'î tasnif cetvelleri araları da resmen kümeye ithal etmek, üzesında hiçbir benzerlik yoktur. rinde dorulmağa değer bir fikirdir. Bu Geçen senenin millî küme sampiyonasavede üç mıntakada millî kümeye göstesında birincilik, son maçlara kadar belli rilen alâkanın artacağı şüphesizdir. Bundeğildi. Nihayet Fenerbahçe on dört dan başka millî kümeye dahil olamıyan maçta 36 puvan alarak ve iki puvan fark takımlar da muattal kalmaktan bir derela Galatasaray tarafından takib edilmek ceye kadar kurtulmuş olurlar. suretile şampiyon çıkmıştı. ERCÜMEND IŞIL Bu sene ise Güneş, daimî ve disiplinli Gediz spor Uşak Turan bir çalışmanm mükâfatını, on dört maçta bir tek puvan kaybederek, 41 puvanla maçi ve hiç yenilmeden, geçen senenin dördünGediz (Hususî) îlçemize çağırı cülüğünden bu senenin şampiyonluğuna lan Uşak T u r a n îdman Yurdu ile spor yükselmiştir. Güneş takımı bu mevkii, kulübümüzün yaptığı maç 3 3 berabernazarî ve amelî futbol bilgilerine en uy likle neticelenmiştir. gun daha doğrusu en yakın bir oyun tatbik etmekle elde etmiştir. Bundan dolayı Emirdağda giydirilen yoksul dünkü tebriklerimizi tekrarlarız. yavrular Geçen senenin ikincilerile üçüncüleri bu defa yer değiştirmiş vaziyettedirler. Emirdağ (Hususî) Kazamızdaki ÇoGalatasaray geçen sene 34 puvanla ikinci cuk Esirgeme kurumu şubesinin müsiken bu sene 34 puvanla Besiktaş ikinci bet mesaisi, çok hayırlı neticeler ver olmuştur. Galatasaray ise 30 puvanla miştir. Kuram, çalışmalarını hızlandırüçüncülüge düsmüştür. Cetvellerdeki atı mış, şimdiye kadar her sene 70 er çolan ve yenen gol sayılaraı Galatasarayla cuk giydirdiği halde bu sene bu sayıyı Besiktaş takımlannın bu yer değiştirme 94 e iblâğ etmiştir. Garib sahtekârlık Güneş üzerinde çok Pariste kendisine diplo mühim tetkikler mat süsü veren bir adam yakalandı Pariste garib bir """ dolandırıcılık vak ası olmuş; kendisine dıplomat süsü vere rek Şanzelize bar larında, diplomatik pasaport \izesi al mak için kolaylık göstermeği teklif eden bir adam zabıta Leon Bogat tarafından yakalanmıştır. Leon Bogat ismini taşıdığı tesbit edilen sahte diplomat sorguya çekildikten sonra eyinde yapılan bir araştırmada, sahte kartvizitler ve sahte pasaportlar bulunmuştur. Tahkikat neticesinde Bogat'nm, bir Rus şerıki cürmü bulunduğu anlaşılmış, Rus tevkif edildiği zaman, üzerinde, bir milyon peçeta kıymetinde İspanyol devlet eshamına aid bir liste bulunmuştur. Bu eshamm 600,000 frank mukabilinde Anvers'li bir tacire satıldığı tahakkuk etmiştir. Maamafih, tahkikatın en sayanı dikkat tarafı, Leon Bogat'ın Mılletler Cemiyetinde, kendisini Necaşinin mümessili olarak tanıtmağa muvaffak oluşudur. Dolandırıcı, çaldığı bir otomobile bine rek, mayısın 14 üncü günü Cenevreye gitmiş ve orada, ecnebi devletlerden birçoğunun mümessillerile temasa geçmeğe ve bunlan dolandırmaga muvaffak ol muştur. A R Dergisinin ikinci senesinin 5 inci sayısı nefis bir şekilde Dr. Moris For'un dikkate şayan yeni müşahedeleri Güneş ışıklarının yeryüzünde ve insanların harekâtı üzerinde yaptığı tesirleri tetkık eden ve hey'et ilminin yeni bir şubesi telâkki edılebilecek olan kozmobiyoloji ilmi, Nis şehrinde oturan doktor Moris For tarafından, çok şayanı dikkat tetkikat neticesinde kat'î ve müsbet ilim ler sırasına girmiştir. Bu ilmin esası, güneş üzerindeki lekelerin ve bu lekelerin insanların hayatı arasmdaki münasebetlerin tetkikidir. Doktor Moris For'un müşahedelerine nazaran, güneşteki lekelerin sayısı ve cesameti, 1926 danberi fevkalâde artmışhr. O tarihtenberi yeryüzünde vukua gelen gayntabiî vak'alann ve felâketlerin de çoğalmış olması bu lekelerin vücudünden başka sebebe atfedilemiyor. Cinayetlerin en'vaını tetkik eden mü tehassıslar, haricî ve meçhul bir sebebin müdahalesi olmadıkça vukuuna imkân tasavvur edilemiyecek derecede manasız cinayetleri, meselâ sarhoşluk gibi haricî bir sebeble ika edilen katil vak'aları kadar biribirine tamamen müşabih bularak, uzviyetin dışında bir amil aramışlar ve bu amilin güneş lekeleri olduğunda karar kılmışlardır. Cinayetler hakkındaki bu mütalea, kazalar ve felâketler hakkında da varid görülüyor. Meselâ bir tren kazasmı, ekseriya, başka başka yerlerde diğer tren kazaları, bir yangını, gene böyle diğer yangınlar takib ediyor. 15 kânunusani ile 26 kânunusani arasında, güneş üzerinde müthiş lekeler görülmüş ve bu tarihler a rasmda, 26 kânunusanide Fransada büyük bir infilâk, onu müteakıb 27 kânunusanide îskoçyada diğer müthiş bir infi lâk, 28 kânunusanide de îtalyada bir üçüncü infilâk kaydedilmiştir. Daha yakın tarihlerde, 13 ve 17 ma yısta, Fransanm dört yerinde, arka ar kaya büyük yangınlar olmuştur. birçok resimlerle çıkmıştır. Bu sayıda: S. K. Yetkin : Üç görüş makalesile san'atla idrak arasında ince bir tahlili. S. R. Eyüboğlu : Öz resme doğru, eski ve yeni resim arasında bir mukayese. M. R. Kösemihal: Okuyuculara büyük bir müzikçi ve bestekâr tanıtıyor : Finlandiyalı Sibelius. E. Ekrem Talu'nun : Tanburî Cemil hakkında bir ihtisası. Resim ve heykel müzesi eserleri hakkmda Nurullah Berkin : kuvvetli bir tahlil ve tasnifi. Tablo taciri, sinema tarihi, halk şarkıları, Yukulele, Şalyapin hakkında Z. Büridoğlu, K. *Erol, B. Rahmi, M. Aksel, Boratav, Ziya İhsamn makale ve tercümeleri. Bulancak Beledi yesinden: Kaza merkezinin halihazır haritası alınacak 1 15/6/938 tarihine rastlıyan çarşamba günü saat 3 de Bulancak Belediyesinde ihalesi yapılmak üzere tahminen 50 hektar meskun, 55 hektar gayrimeskundan ibaret olan Bulancak kaza merkezinin 1.1000, 1.500, 1.2000 mikyasında halihazır haritasmın almması açık eksiltmeye konul muştur. 2 Meskun kısmının beher hektarı 24, gayrimeskun kısmının hektarı 10 liradır. 3 Muhammen bedeli 1750 lira, muvakkat teminatı 132 lira 25 kuruştur. 4 Buna aid şartname ve diğer evrak Bulancab Belediyesinde göriilebilir. 5 Eksiltmeye girmek istiyenlerin bu işi yapabileceklerine dair Nafıa Vekâletinden almmış ehliyetname ve diğer delege ve 3 üncü maddede yazılı muvakkat teminatile birlikte Bulancak Belediyesine müraca atleri ilân olunur. (3267) KANSIZUK bemzsızhk ıcın yegânc deva kanl ıhya eden Ç T n f t D Enmuntahıpeübba tarafından tertıp edümıştır. O İ l Y V I Nörasteni, zaflyet ve Chlorose ) DADTC rAKlO Yozgad îskân Müdürlüğünden: Yizgad Vilâyeti merkezine kerestesi Iskândan verilmek suretile on çift otuz üç tek ki cem'an elli üç kârgir göçmen evleri inşaatı kapalı zarf usulile on beş gün müddetle aşağıdaki şartlar dairesinde eksiltmiye konulmuştur. 1 Bu evlerin keşif bedeli kereste ile kapı pencere işçiliğinden maada bilumum malzeme ve işçiliği müteahhide aid olmak üzere tek evlerin adedi 565 lira 82 kuruş ve çift evlerin adedi 964 lira 52 kuruş olmak üzere 28317 lira 26 kuruştur. 2 Talib olanlann yüzde yedi buçuk teminat, teklif mektublan bu gibi inşaatlan yaptıklarına dair sertifika ve Ticaret Odası vesikalarını usulü dairesinde kapalı zarflarla ihale günü olan 11/6/938 cumartesi günü saat onda İskân Müdürlüğünde teşekkül edecek Komisyona tevdi etmeleri ve bunlara aid proje ve şartnameleri görmek istiyenlerin de hergün Yoz« gad İskân Müdürlügüne müracaatleri ilân olunur. ( 3224 ) Karamürselde kalkınma Halihazırda, güneş şualan ve lekeleri üzerinde tetkikat yaptırılmasına mahsus bir merkez,, hergün bu lekelerin geçişini ve vaziyetlerini tetkik ve kaydetmekte dir. Haziran zarfında, Nis şehrinde büyük bir kozmobiyoloji kongresi toplana cak ve âlimler, meşhur Fransız profesörü Arsonval'in riyaseti altında, bu yeni aKaramürsel (Hususî) Kazamız köy raştırmalar üzerinde tetkikat yapacaklarlerindeki kalkınma faaliyeti günden dır. güne ilerliyor. Bu meyanda kazanın Merdigöz köyünde bir köy binası, ö Bitliste umran faaliyeti nünde bir köy parkı vücude getirilmiş ve parkın içerisine bir Atatürk büstü Bitlis (Hususî) Bitlis Diyarbakır dıktirilmiştir. Anıt evvelki hafta büyük yolu, seyrüseferi işkâl edecek derecetörenle açılmıştır. de bozuktur. Doğunun anahtan olan Bitlis için Deliklıtaş geçidi mühim bir Gönderdiğim resim törene iştirak e den civar köy komşularından bir kıs tehlike arzeder. Van, Muş ve havalisinde seyahate çıkan bir yolcu yaz ve kış mını ve anıtı göstermektedir. Deliklitaş geçidini düşünmeğe mecburdur. tneboluda ihrac faliyeti Bitlis, vilâyet olduktan sonra kalkınİnebolu (Hususî) İneboludan ec ma hareketine uymuş, çehresi değiş nebi ülkelere yapılan yumurta ihracatı miştir. Her gün biraz daha ilerliyen kamayıs ayı zarfında bin sandığa baliğ daba, her taraftan dağlarla çevrilmiş olmuştur. Almanya ve Yunanistana tir. Soğuk ve bol sularile meşhur kapsevk edilmekte olan bu ihracatm hazi lıcaları, doğunun şifa kaynaklarıdır. randa bir miktar daha artacağı ümid edılmektedir. Son bir ayda İskelemiz tzmirde köylü bayramı den Hamburg için 85 ton ceviz kütüğü îzmir (Hususî) Köylü bayramı, iharc olunmuştur. hararetle kutlulandı. Köylerden gelen kesif köylü kafileleri, sabahleyin köycülük Başından yaralandı Dün, saat 10.50 de, Sirkecide Alem enstitüsüne gittiler. Kır ziyafetini mütea dar caddesinde, vatman Mahmudun i kıb eğitmenler kursu ziyaret edildi. daresindeki 2623 numaralı amele tramvayma 1721 plâka numaralı bisikletli Karabet oğlu Ohanes isminde birisi takılmıştır. Bir aralık müvazenesini kaybeden Ohanes arabaya çarparak başından ya ralanmış, hastaneye kaldırılmıştır. Peki amma, ağhyordunuz!.. O, neden?.. Ağlıyordum; yalan değil... Fakat bir başkasmı düşündüğüm için değil.. Ne bileyim, evlendiğime pişman oldum da onun için olacak... Öyle ise, gene iyi anlamışım de mektir. Yalnız bunun içinse, hiç üzülmeyiniz; hele benden yana hiç korkunuz olmasın!.. Sizden korktuğum için değil.. Fakat ne de olsa bir yere bağlandım, sayı Iır. Düne kadar istediğim gibi yaşıyor dum. Serbesttim. Bunu elden kaçırdım!.. Hoş, serbestliğiml, rahatımı gene de hiç kimse için bozmak istemem. Siz değil ya, karşıma kim çıksa beni kendi bildiğimden şaşırtmaz; kendi bildiğim gibi yaşamak tan ayıramaz.. Fakat ilk gününden bir tatsızlıkhr başladı. İşte bu gece, bu otelde kalmamız... Bir odada yatmamız.. Buraya gelmeği siz istediniz!.. Ben istedim amma böyle olacağını bilir miydim?.. Zaten mademki evlen dik; oteldeki rahatsızlık olmasa bile hergün bir başka tatsızlık çıkacak demektir.. Bunu şimdi anlıyorum. Dedim ya, bağ landım, rahatımı, serbestliğimi kaçırdım, işte bu... Tablo değil, hakikat: Çünkü RADYOUN kullanıyor Radyolin macunu kullanmak suretile ebedî taravet ve sıhhati temin edilmij ağızlar Türkiyede on binleri bulur. Radyolin; terkibindeki harikulâde has« sası ile önce dişleri temizler, parlaür, sonra mikrobları toptan ünha eder, daha sonra da onlara göz kamaştıncı bir cazibe verir. * t , si| Fakat bunun için ihmali caiz olmıyan bir şart vardır: Sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra dişlerınizi muntazaman fırçalayıTayyare ile 26 bin kilometre Varşova 6 Polonya Lot tayyareci nız. Radyolin çabuk köpürdüğü, tatlı bir li kşirketi direktörü binbaşı Kagovski, koku ve hoş bir lezzet verdıği için onunKaliforniya Cenubî Amerika Polon la disleri fırcalamak a\Tica bir zevktir. ya uçuşunu yani 26 bin kilometreyi yaparak Varşova'ya dönmüştür. Ona bakarsamz ben de... Ben de bağlandım!.. Ne de olsa siz gene erkeksîniz!.. İyi dediniz ya, serbest yaşamanın değeri, erkekler için daha büyük... Ka dmlar, zaten yaratıldıkları gündenberi kadınlıklarmın esiridir!. Kadınlığın inceliği, çekingenliği, ağırbaşhlığı, sonra da bir takım iffet telâkkileri onlan zaten bağlamıştır; zaten öyle diledikleri gibi yaşı yamazlar ki... Olabilir. Amma, sizin için bu işte, nr de olsa bir... bir karşılık var. Karşılık mı?.. Ne gibi?.. Gene şu.. Para işlerini söylemek istiyorsunuz değil mi?.. Karşılık dediğiniz o mu?.. Perihan hiç sesini çıkarmadı. Feridun biraz durdu; sonra: Karşılıksa, dedi, sizin için de var. Ne gibi?.. Öyle ya, siz de evli bir kadın diye ortaya çıkmış oldunuz. Sonra, paradan yana benim de kazanclı olmama gelince, bunu ilk gününden başıma kakmasanız çok iyi olacak... Zaten sizi en çok şaşır tan, yanlış yola sürükliyen hep bu.. Paraya karşı herkesin boyun iğeceğini sanıyorsunuz. Düşünürsenız, bilmem amma, zengin bir kadmla evlenen, yalnız ben değilİTi, sanınm. Hele biraz okur yazar bir gene... Hiç kimsenin önünde yüz karası yok... Kör değil, topal değil.. Üste lik bir de, sevgi aramadan, kim olursa olsun, herhangi bir kadınla evlenmeğe katlanacak olduktan sonra.., Sizin benimle evlenmeğe katlandığınız gibi, değil mi?. Hayır, ben pek de öyle körkörüne sizinle evlenmedim ki... Hatırlarsınız ya, balo gecesi, o allar giymiş kızı bıraktım, kaçıp gidiyordum. Demek ki beğenmediğim bir kadınla, beğenmiyeceğim bir kızL, yalnız zengin diye, parası var diye evlenmek niyetinde değilmişim!. Beni beğendiniz, onun için aldınız, öyle mi?.. Öyle dğil mi?. Avukatınız geldi, evlenecğim kızm o nar çiçeği olmadığını söyledi. Sizi gösterdi. Onun üstüne geriye döndüm! Ne büyük şeref, benim için!.. Yalnız sizin için değil... Bu şerefi siz de bana verdiniz!. Ben mi?.. Öyle ya... Ben de sizi beğendim, demek isti yorsunuz değil mi?. Haniya bir gün, üç beş kişi birden D aima R adyoI i görücüye çıkar gibi sıralanmışız ya, o gün onla :n arasmdan... Ben de sizi beğenmişim öyle mi?.. Beğendiniz, demiyelim amma seç * Tefrika: No. 33 Hiç!.. Hiç kimse yok!.. Gene kadın, bunu öyle inandırıcı bir sesle söyledi ki Feridun bile durdu. Sonra gene kendini tutamadı: Peki, dedi, bugün evlenme dairesinde birdenbire hırçmlaşıvermeniz, başka bir erkeği düşündüğünüz için değil miydi?.. Hangi erkeği?. Ne söylüyorsunuz, Allahaşkına?.. Neden sanki başka bir erkeği düşünecekmişim de onun için üzülecekmişim?.. Ne bileyim?.. Bir başkasmı seviyorsanız, bugün bana vannca artık on dan büsbütün uzaklaşmış oluyorsunuz da, ona üzülmüş olabilirsiniz!.. Perihan, şimdi de gülmeğe başladı: Ben mi başkasmı seviyor muşum?. Sevseydim, ona varırdım. Nakleden: Kemal Ragıb Feridun sesini çıkarmadı; yüzüne kar tiniz, ayırdmız ya, her neyse işte... Isterseniz görür görmez vuruldum, diyiniz... Yahud da sizi görünce bütün dünyayı unuttum; hiç kimseyi gözüm görmez oldu!!. Hayır, bunu böyle düşünecek kadar çocuk değilim. Hatta şimdiye kadar hiçbir erkeğin gözünüzde yer tutmadığım söylediğiniz halde bile... İnanmıyor musunuz?.. Gene de söylüyorum. Demek ki şöyle arkasından üzüntü çektiğiniz hiç kimse yok?.. Haniya bazı hayaller olur ki insan onlan gözönüne getirdikçe yüreği çarpar; onlardan uzak yaşadığını düşündükçe içi sızlar... Hiç, hiçbirisi yok... Olsa neden sizden sakhyayım, korkacak değilim ya!. Feridun güldü. Ellerini uğuşturdu. Sevinci andıran bir soluk aldı: Öyle ise, âlâ!.. Âlâ olan da ne?.. lArkast varl Evet amma, ya o seni almak istemiyorsa?.. Demek istemedi. Yalnız, gene kadınm başını bırakmış, hemen oracıktaki sandalyeye oturmuştu: Demek ki bir başkasmı sevmiyor dunuz, şimdi de böyle içinizi çeke çeke ağlarken onu düşünmüyordunuz, öyle mi?.. Diye sordu. Hiç... Hiç kimseyi... Perihan, elini uzattı. Kocasının elin deki mendili çekti, yanaklannı kurulamağa başladı. Yüzündeki çatıklık da gevşemiş, artık yavaş yavaş gülümsüyordu: Demek, bir başkasmı seviyordum da onun için ağlıyorum, sandınız ha?..