4 Haziran 1938 CUMHURİYET HâdiseSer arasında Abes bir tavsiye Suriye ve Cezire Cezire muhtariyetçileri hükumeti tanımıyorlar Hasice'de bir Meclis ve bir de icra komitesi kurdular, milis teşkilâtı yaptılar, Fransa el altından bunlara yardım ediyor Rakka (Hususî) Iradesini kaybetmiş, âciz bir hükumet, onun karşısında istediğini istediği şekilde tatbika çalışan müstevli kuvvetler ve binbir macera peşinde koşan insanlar ve teşekküller, Suriyenin ıstırabını günden güne arttıran amillerdendir. Cezire mıntakasmda tezebzüb gün geçtikçe artmaktadır. Bilhassa 16 nisandan sonra Cezirenin halı şayanı dıkkat manzaralar arzeünektedir. İşaret ettiğim bu tarihte Cezire muhafızı Haydar bey Mardam ile muhtariyetçi ahali arasında Hasice civarında vukua gelen hâdisede ahaliden beş kişi ölmüş, muhfız da maiyetile birlikte Dirzor'a kaçmış, memurlar hükumet konağına iltica etmişlerdir. Cezirenin her tarafında dükkânlar kapatılarak umumî grevler yapılmış, boykotaj ilân olunmuştur. Muhtariyetçiler artık vaziyete hâkim bulunuyorlardı. Muhtariyetçilerden beş kişinin ölmüş olması bunlarla Vatanilerin arasını son derecede açmış, artık iki taraf anlaşamaz bir hale gelmişlerdir. Bu hâdiselerden sonra merkezi Hasice'de bulunan Ellücnei Ulya yani Yüce Komisyon faaliyetini artırmış, merkez azasını 24 e iblâğ etmiştir. Bu komisyon adeta bir meclistir. Bütün icra ve teşriî salâhiyetlerini nefsinde cemetmiştir. Lücnenin kararları kat'idir. Emirleri icra edilir. Komisyon askerî ve harb salâhiyetine sahibdir. Komisyonun Müdafaai Milliye, Maliye, Adliye, İdare şubeleri vardır. Heyeti teşkil eden 24 kişinin isimleri unlardır: Kürd Hüveyrikâni aşireti reisi Haco ağa, Kürd Miran aşireti reisi Nazif bey, Kürd Miran aşireti reisi Nevvaf ağa, Kürd Yezidi aşireti reisi Ahmed îlo, Kürd Yezidi aşireti reisi Abdi ağa, Kürd Millî aşireti reisi Abdi ağa Hallo, Kürd Millî aşireti reisi Mahmud bey İbrahim paşa, Kürd Kikiye aşireti reisi Hacı Derviş ağa, Kürd Yezidi aşireti reisi Şro Şapo, Kürd sabık yüzbaşı Cemil Tevfik, Kürd Kaşlı ahalisinden Cezire meb'usu Kador beyin oğlu Nihad bey, Arab Hay aşireti reisi Şeyh Mahmud Abdurrah man, Arab Şemmer aşireti reisi Şeyh Abdülkerim, Hıristiyan sempati ortodoks Hasice belediye reisi Abdülhad Kırıyo le gene hıristiyan sempati ortodokslar dan İskender Amon, Belediye reisi Danyal, Musaessor, Kaoşapo, Said Şirazi, Melker Esmer, Hasna Abdülmesih İlkü, Ponan Kerro, Katoliklerden Cemil Dilinci, Agop Merşu, Abdülmesih Terzibaşı, Mişel Dom. memektedirler. Bu garib vaziyet Suriye gazetelerinin de nazarı dikkatini celbetmiştir. Bu vaziyeti ihdas edenler Fransızlardır. Çünkü Fransız âmirleri muhtariyetçilere çok yüz vermekte ve onları teşvik etmektedirler. Cezirenin asayişi Fransız kuvvetleri tarafmdan temin olunmaktadır. Bu mıntakada bulunan kumandanlar sık sık Türk hududunu teftiş etmektedirler. Son günlerde Fransız askerî makamları tarafmdan aşiretlere hitaben bazı mektublar yazılmıştır. Bu mektublarda hayvan ve iaşe münakale ve levazım işleri hakkında malumat istenmektedir. Re'sülâyn, Aynı Dıvar, Hasice, Kamışlı istihbarat zabitleri, yanlarında tercümanları ve «gard mobil» denilen muhafızlar olduğu halde köylere ve aşiretlerin yanına gitmekte, sorulan suallerin cevablarını öğrenmektedirler. Bu manzarayı gören herkesin aklından geçen şu sözlerdir: « Hükumet nerede? Suriye hükumeti bu tezebzübe mâni olamıyor, çünkü karşısına çıkan Fransızlardır.» Fransız kumandanları Suriye ricalini: «Bunları bastırmak müşküldür. Silâh ve şiddet kullanmak lâzımdır. Bu ise tehlikelidir» sözile karşılamaktadırlar. Ayni zamanda Fransız makamlan, kendilerinin tahrik ettiklerinde şüphe olmı yan muhtariyetçiler için Vatanilere: « Siz etrafınızdakilerle dostluk tesis etmeden bunları nasıl tedib edebilirsiniz? Bu hem sizin, hem bizim aleyhimize olur. Suriyenin muhafazasına biz memuruz, eğer kendi kendinize yapmak isriyorsanız buyurun...» demektedirler. Bu tehdidkâr vaziyet önünde Cezire işi Vatanî kütlesince kendi haline terkedilmiştir. Bu vaziyetin s.u neticesi oldu. Hükumetçi aşiretlerin efradı Fransız kuvvetleri tarafmdan şiddetle takib olun maktadır. Semoner aşireti bu yüzden mütemadi takibata maruz kalmaktadır. Fakat bir taraftan da Şemmer aşireti reisi şeyh Dehhanül Hadi ve arkadaşları cepane ve silâh tedarikile, ve teşkilât yapmakla meşguldürler. Fransızların da bunlann bu suretle silâhlanmalarına mâni olmamalarının bir sebebi de icabında Türkler aleyhine kullanılabilmesi ihtimalidir. Bu noktayı Fransız kumandanları dostlarına açıkça söylemektedirler. Dünkü Meclis içtimaı Askerî memurlara dair kanun lâyihasının müzakerelerine başlandı Ankara 3 Büyük Millet Medisi bugün Hilmi Uranın başkanlığında toplanmıştır. Celsenin açılmasını müteakıb Ankara meb'usluğuna seçilmiş olan Muammer Eriş and içmiş ve Esad Saygan «Bursa» mn vefat ettiğine dair Başvekâlet tezkeresi okunmuştur. Ayağa kalkılmak ve bir dakika sükut edilmek suretile müteveffanın hatırası taziz edildikten sonra Ordunun Nanelii köyünden Hüseyin oğlu Mehmed Karaharzanın ölüm cezasına çarptırılmasına, Ankara şehri otomatik telefon kanununun bir maddesinin değiştirilmesine aid kanun Iâyihalarile resmî dairelerde elektrik tenviratının tahdidine dair kanun lâyihasının Büyük Millet Meclisi pazartesi günü reddi hakkındaki Bütçe encümeni maz toplanacaktır. (a.a.) batası müzakere ve kabul edilmiştir. Gene bugünkü toplantıda emekli binbaşı Şükrü Aytuğun cezasımn affı hakkındaki Adliye encünıeni mazbatası müzakere edilerek reddolunmuş ve askerî memurlar hakkındaki kanunda tadilât yapılmasma aid kanun lâyihasile Devlet Havayolları Umum Müdürlüğü teşkilâtına, Kültür Bakanlığına bağlı ertik okullan mütedavil sermayesine ve Efganis tanla mün'akid muhadenet ve teşriki mesai muahedenamesinin mer'iyet müdde tinin temdidine aid protokolun tasdiki hakkındaki kanun lâyihalarının birinci müzakereleri yapılmıştır. Almanya gene protesto etti Çin mukavemeti devam ediyor Çekoslovakyadaki Al Japonlar, cepheyi büyük man tebaası fena takviye kıt'aları ile besmuamele görüyormuş lemeğe çalışıyorlar Berlin 3 Prag'daki Alman sefiri Eger'de Alman tebaasına aid bir ikametgâha çekilmiş olan bir Alman bayrağmın cebir ve şiddet istimali suretile kaldırılmış olmasını ve Alman tebaasından birinin ducar olmuş olduğu fena muameleleri en şiddetli bir surette protesto etmiştir. Hankov 3 Kveitch etrafında ce reyan etmekte olan kanlı muharebe Çin hava kuvvetlerinin de iştirakile bir kat daha şiddetlenmiştir. Japonlar mütema diyen takviye kıtaatı getiriyorlar. Muhasamatm başındanberi Hunga cenubunda muharebe hiçbir vakit bu kadar şiddetli ve kanlı olmamıştır. Çin askerleri ona karşı bir vaziyette harbetmek mecburiyetinde bulunuyorlar. Düşmanın bütün taarruzları kâmilen püskürtülmektedir. • Bohieyen'deki Çin kuvvetleri mükemmel bir manevra yaparak şimale doğru ilerilemişler ve düşmanı arkasmdan vur muşlardır. Bu suretle Kveitch'deki Çm kuvvetleri biraz dinlenmek imkânmı elde etmişlerdir. ' Japonlar enternasyonal ve insanlık kaideleri hilâfına olarak bütün hatlarda zehirli gazler kullanmışlardır. Son üç gün jçjnde ,düşmanuı yüz tankı ve birçok zırhlı otomobili tahrib edilmiştir. Tangşan'da birkaç gün devam eden şiddetli çarpışmalardan sonra düşmanın bir livası tamamile imha edilmiştir. Bu livanın kumandanı da ölüler arasındadır. Sangtung'un garbında mühim bir değişiklik yoktur. Ancak Taning şarkındaki Çin kuvvetleri biraz daha ilerlemiştir. Lanfeng'de düşman hâlâ muhasara aîtında bulunuyor. Teişien'de bulunan düşman kuvvetlerinin bir kısmı Teiakan'ı hücum suretile elde etmek istemişse de yolda yakalanmış ve imha olunmuştur. Ayni suretle Şikaikov da muhasaradan kurtarılmıstır. Tarziye Prag 3 Bir Çek askerinin bir Al man tebaasından zorla aldığı iddia edi len Alman bayrağı hakkında neşredilen bir resmî tebliğde deniyor ki: Bir ecnebi devletin resmî bayrağı ve ecnebi bir devlet tebaası mevzuu bahsolduğundan tahkikat neticesine intizaren Hariciye Nezareti kendiliğinden Alman orta elçiliğine teessürlerini beyan eyle mistir. Prag 3 Eger hâdisesine şahid olan Alman Frankfurt Volkiserbaohter gazetesi muhabirinin nezaret altında bulun duğuna dair Alman gazerelerinde bir takım haberler intişar etmiştir. Salâhiyettar mehafilde mezkur muhabirin hiçbir hususî nezaret tedbirine tâbi tutulmadığı kat'î olarak beyan edilmek tedir. Prag 3 Deyli Ekspres muhabiri Bayan Mçpjrd'un hududda tevkif edilerek vücudünün her tarafında araştırmalar yapılmış olduğuna dair İngiliz matbuatında çıkan haberler salâhiyettar mehafilce tekzib edilmektedir. j> zmirdeki son vak'adan bir ay evII vel, Adanada da bir talebe, ders ortasında kadın öğretmeni bıçaklamıştı. Gazeteler bu hâdiseyi haber verdikleri sırada, bir muharrir arkadaşımız, talebe azgınlıklarınm önü ne geçmek için, gazetesinde şöyle bir çare tavsiye ediyordu: Gazetelerin bu nevi haberleri yazmaması ve telkin çağında bulunan çocukların önüne fena örnekler koymaması. • Bu fikir, çirkinliği ortadan kaldır mak için bütün aynaları kırmak tavsiyesine benziyor. Ayna çirkinliğe teşvik etmez, bilâkis ondan nefret uyandırır; ve bilâkis, makyaj vasıtasile, yüzünün veya kıyafetinin çirkin taraflannı biraz tashih etmek istiyenlerin kusurlannı görmelerine yarar. Gazeteler, ancak fena vak'alann kahranıanlannı alkışladıklan zaman ahlâk bozucu telkinlere vasıta olurlar; matbuatm bu nevi vak'aları, çirkinliklerini belirterek ortaya koymaları, ahlâk bozucu değil, bilâkis, ahlâk yapıcı tesirlerin sirayetine hizmet eder. Harbin önüne geçmek için harbe dair, hastalığın önüne geçmek için hastalığa dair bir kelime yazılmaması tavsiye edilebilir mi? Bu fikir, harb ve tıb fennini yasak etmek gayretinden başka bir şey olmaz. Çünkü yazı bütün ilimlerin en büyük ve belki de bir tek neşir vasıtasuhr. • . Telkinin müsbet rolünü menfisile kanştırmıyalım. Gazeteler, ne a • man, ders ortasında hocasını bıçaklıyan haydud talebeyi, mektebde anarşinin zaferini kazanmış gene bir kahraman olarak selâmlarlarsa, fena bir telkinden ancak o zaman endişe ecfilebilir; yoksa bu soysuz oğlanlann Türk cemiyeti ve Türk kültürü ortasında iğrenc birer ahlâk süprüntüsü olduklannı ve suratlanna herkesin tükürmesi lâzımgeldiğini yaz mak, onlara karşı en küçük bir sempati uyandırmaz. Böyle olsaydı, dünyayı ıslah etmek için bütün gazeteleri kapamak ve bütün kitabları yakmak lâzım gelirdi. IHEM NALINA MIHINA Bir içtimaî yardım örneği arb memleketlerine nazaran içtimaî yardım bizde pek geridir. Cumhuriyet rejimi bu sahada da bazı adımlar atmıştır amma daha yapacak çok iş vardır. İnhisarlar İdaresindeki memurlann bu vadide yaptıkları bir cemiyeti, içtimaî yardıma güzel bir örnek addediyorum. Diğer dairelerde de ayni şeyin yapılmasını temin için bu hususta öğrendiklerimi aynen yazıyorum. Olen memurlann cenazeleri ortada kalmamak ve arkada kalanların yaralarına bir de ihtiyac yarası ilâvesine mümkün mertebe mâni olmak düşüncesile înhisarlar İdaresi memurlan kendi aralarında «Olen İnhisar memur ailelerine yardım cemiyeti» adile bir cemiyet kurmuşlardır, Bu gayeye erişmek için cemiyete dahil olan her hangi bir arkadaşm vefati haberi alâkadar makam tarafmdan ce •* miyet merkezine bildirilir bildirilmez en seri şekilde hemen yardım yapılmaktadır. Bunun için cemiyete kaydedilirken her azadan def'aten ve bir defaya mahsus o!« mak üzere iki lira alınır. Müteakıben bir ay zarfmda vukubulacak her ölüm vak< ası için azalar cemiyete 25 er kuruş vet rirler. Meselâ bir ay içinde üç ölüra vak'ası olmuşsa 75 kuruş, hiçbir vak'a kaydedilmemişse o ay bittabi kimse bir şey vermez. Bidayette alman ikişer lira cemîyetîrj ihtiyat akçesini teşkil eder. Cemiyetin halen 3905 azası vardır. Damlaya damlaya göl olur fehvasınca biriken bu yirmî beşer kuruşlar, yardım edilen azanın ailelerine 976 lira 25 kuruş yardım yapılmasını temin etmiştir. Cemiyet 1937 birincikânununda teşeksül etmiş, nisan 1938 sonuna kadar dort ay zarfında on üç azası vefat etmiş ve bunlara derhal yardım yapılmış, yani 976 lira 25 kuruş verilmiştir. Aza adedi arttıkça bittafr yardım nisbeti de yükselecektir. Cemiyet nizamnamesinin bir maddesî mucibince idareden tekaüd olmak suretile ayrılacak memurlar da aidatlarını tesviyeye devam ettikçe bu yardımdan isti « fade edebileceklerdir. Bu suretle yaşlanarak ölüme dah*. ziyade yaklaşanlar için bundan büyük bir teselli olabilir mi? Cemiyet yardım hususunda demokrasi esaslarına muüak bir bağlıhk göstererek ahirete göçen azasınm maaş veya me • * muriyet farklarını gözetmeksizin her azasına ayni miktar yardımda bulunmakta ^ dir. OtekT dünyada nasıl müdürle odaci nin farkı yoksa ailelerine yardım husu sunda da cemiyet bu farkı gözetmiyerek ayni aisbet dahilinde muhtac ailelerin yardımına koşmuştur. Bu, bir nevi mükemmel hayat sigorta»ımr ki diğer dairelerimizdeki memurlar tarafmdan hemen aynen tatbik edilmesini temenni etmemek kabil değildir. İ PEYAMt SAFA Harb gibi! Kacırılan petrol krahnın kızını bulmak için bir ordu harekete geçti Askerlik müddeti uzatılıyor mu? Prag 3 Çekoslovakya Demiryol ları Nazırı, sosyalist delegelerinin bir toplantısında söylediği nutukta Çekoslovakyanm icab ederse üç senelik askerliği tatbikte tereddüd etmiyeceğini ehemmiyetle kaydeylemiştir. Deniz Ticaret müdürü Zonguldağa gidiyor Ankara 3 (Telefonla) Şehrimizde bulunan Deniz Ticaret müdürü Müfid Necdet yarın Zonguldağa gidecektir. Oradan Amasraya gidecektir. Amasra mendireğinin içi temizlenecektir. Subaylarm terfi kanunu Ankara 3 (Telefonla) Umum su bayların terfie hak kazanmaları için her rütbede filen bulunacakları asgarî müddeti tesbit eden lâyihamn esaslannı aynen bildirmiştim. Meclis, Millî Müdafaa Encümeninin aynen kabul ettiği bu lâyiha Meclisin pazartesi günkü içtimaında görüşülecektir. îskele ve rıhtım ücretleri ipka edildi Ankara 3 (Telefonla) Belediye ve hususî idarelerin ellerinde bulunan iskele ve nhtımlardan geçen eşyadan alınmakta olan mürurive resim ve üc rctlerine aid tarife 1938 malî yılmda da aynen tatbik edilecektir. Fabrika ve matbaaların mükellefiyet resimleri Ankara 3 (Telefonla) Fabrika ve matbaaların 937 malî yılı içinde tâbi olduklan asgarî mükellefiyet nisbetleri nin 1938 de de aynen tatbikı kararlaş tırıldı. Buna göre teşviki sanayi kanu nile birinci sınıf sayılan müesseselerin maktu vergisi 100, mütehavvil vergisi 3, nisbî vergisi yüzde 5, ikinci sınıfm maktu vergisi 70, mütehavvil vergisi 2. nisbî yiİ7de 4 ve üçüncü sınıfm maktu vergisi 60, mütehavvil 1,5, nisbî yüzde 3 ve dördüncü sınıf sayılan müessese lerle bundan aşağı olanlarm da maktu vergisi 50. mütehavvil vergisi 0,75, nisbî vergisi de yüzde ikidir. , Princeton Florida 3 Petrol Kralı Ceymis Kaş'ın beş yaşmdaki oğlu Skigi Kaş'ı dağa kaldırmış olan «çocuk kaçmcılar» ı ele geçirmek için halihazırda Florida'nm şimdiye kadar görmemiş olduğu çok büyük bir insan avcılığı yapıl maktadır. Donanmanm tayyarelerile hususî tayyareler de araştırmalara iştirak elmektedir. 65 gemi 175 mil uzunluğunda bir sahili tarassud etmekte ve buralarda araştırmalar yapmaktadır. îçlerinde Bu şubelerin fevkinde bir de icra kobir de kadın bulunan birçok müsellâh göPıhai Paoting demiryolu üzerinde nüllü mıntakanın dahilinde ve nehir boy mitesi mevcuddur. İcra komitesi 24 azayı birçok Japon sevkiyat trenleri akıncılar lannda ve ormanlarda dolaşmaktadır daima bir arada toplamak imkânı olmatarafmdan vurulmuştur. dığı için beş kişiden mürekkebdir. Bu helar. Abdülahad Kanton bombadıman edildi Çocuğun kaçınlmış olduğu Princeton yetin reisi Haco ağadır. Kıryo, Mişel Dom, yüzbaşı Tevfik CeKanton 3 Sekiz Japon tayyaresi şehri, müsellâh bir kampa benzemekte mil, Agop Merşu da merkez heyeti azabugün öğleden sonra Kanton'un muhte dir. Müsellâh gönüllüler, o kadar çoktur ki Kızılhaç bunları iaşe için mutfaklar te larıdır. Lücnenin Re'sülmuayyen, A lif yerlerini bombardıman etmiştir. mode, Derbesiye, Kamışlı, Aynı DıvarYeni Harbiye Nazırı kim olacak? sis etmek mecburiyetinde kalmıştır. (a.a.) da birer şubesi vardır. Bu şubelerin 12 Fransada benzin meselesi şer azası, bir reisi mevcuddur. Tokyo 3 İyi malumat almakta olan mehafil, General Sayşiro İtagaki'nin Paris 3 Memleketin ihtiyaclarını Lücnenin çok ehemmiyetle nazarı itiHarbiye Nezaretine getirilmesine mu tamamile karşılamak için bir «karbüran bara aldığı kuvvetlerden bıri, hatta en hakkak nazarile bakmaktadır. Bu tayin komitesi» teşkiline dair bir kararname mühimmi Milis teşkilâtıdır. Defterde kakeyfiyeti, bu hafta zarfında ilân edile neşredilmiştir. Komite, Başvekille Millî yıdlı üç bin kadar milis mevcuddur. Buncektir. Müdafaa Nazırının emrinde faaliyette arın ekserisi Hıristiyan, Kürd ve Ya'nuBir idam kararı Mecliste bulunacaktır. didir. Bu deftere mukayyed milislerden Harbiye Nezareti tarafmdan neşredi Ankara 3 (Telefonla) Mahmud isancak 300 kişi teslih edilmiştir. Bu mülen bir tebliğde ordunun motörleştirilmeminde bir çobanı taammüden öldüren sellâh kuvvetlerden Hasicede 100, Kave Haşim Hocayı boğazından kesen si, deniz ve hava kuvvetlerinin çoğaltıl mışlda 100, Âmudda 40, Derbesiyede Baframn Dede dağı köyünde çete na ması dolayısile, benzin ve emsali madde 30İ Re'sülayında 10, Ayni Dıvarda 20 mile maruf Çolak Hasanm ölüm cezası lerin aldığı ehemmiyet tebarüz ettiril dir. Fakat icabında miktarın çoğalması na çarptırılmasına dair tezkere tasdik mektedir. mümkündür. için Meclis ruznamesine ahndı. Muğlada tütün mahsulü Cezirede vaziyete hâkim olan HaçoIzmirde zelzele Muğla 3 Vilâyet dahilinde tütün nun kuvvetleridir. Resmî hükumet me İzmir 3 Bu sabah saat 5 i 10 geçe lerin ekimi bitmek üzeredir. Yalnız tütün murları Cezirenin hiçbir mıntakasmda iş devamsız, fakat şiddetli bir yer sarsıntısı lerin büyümesi yağmursuzluktan durgun görememektedirler. dur. Ekilen tütünlerde hastalık yok. Reolmuştur. Hasarat ve zayiat yoktur. Hasicedeki memurlar hükumet konakolte geçen yıla göre azdır. Bu yıl re ğına saklanmışlardır; eşyaları hükumet Ingiliz Hariciye Müsteşarının kolte 5 milyon 900 bin kilo tahmin edildairesine nakledilmiştir. Memur aileleri bir cevabı mektedir. Bütün vilâyet dahilinde 10 bin güc halle Dirzo'a sevkedilmişlerdir. MeLondra 3 Hariciye Müsteşan But 550 hektar tütün ekilmiştir. Kurakhk de murlara haricden para gönderilememekler, işçi meb'us Lansburi'nin tenkidlerine vam ederse rekolte inecektir. tedir. Muhtariyetçilerin postayı soyma verdiği cevabda demiştir ki: Maltada manevralar larından ve paraları elde etmelerinden Amerika Hariciye Nazırının beya Londra 3 (Hususî) Maltanın mü korkulmaktadır. Erzak, Dirzor'dan münatına ve bütün ihtilâflarm sulh yolile dafaası için deniz ve hava kuvvetleri sellâh muhafızların idaresinde, ve zırhlı halledilmesi için yaptığı teşebbüse i§ti nin iştirakile yapılan büyük manevra otomobille naklolunmaktadır. Maaşlar lar bugün bitmiştir. Denizden adaya son aya kadar Cezireden tahsil edilen rak edıyoruz. Biz bugün, iktısadî sahada bütün tec asker ihrac etmeTî teşebbüsü tayyarele para ile temin ediliyordu. Halbuki artık rin ve sahil bataryalannm şiddetli murübelerimizi ve siyaset sahasında da ankabelesi neticesinde akim kalmıştır. Cezirede para kalmamışhr. Hükumet anevî temkin siyasetimizi kullanıyoruz. Büyük bir muvaffakiyetle neticelenen memurları işleri yüzüstü bırakmışlardır. Bu suretle siyasetle ekonomi arasında manevralar Maltanın havadan, deniz Nahiye müdürleri, mekteb hocaları bile bir muvazene tesis edebileceğimizi ümid den ve ksradan mükemmel surette mü ekseriyet itibarile işten çıkarılmışlardır. eyliyoruz. Ancak böyle bir tevazündür dafaa edilmiş bir vaziyette bulunduğu Bu vaziyet önünde vataniler ve hükumetu bizi günün müşkülâtmdan kurtarabilir. nu ispat etmiştir. çiler bile mahallî hükumete müracaat et. Rüştü Arasın nutkunun akisleri Yunan matbuatı, muahede etrafında geniş neşriyat yapıyor Atina 3 Yunan matbuatı. Türk Yunan muahedesinin Türkiye B. M. Meclisinde tasdiki celsesinde doktor Rüştü Arasın söylediği nutku hararetle mevzuu bahsetmektedir. Prova gazetesi, muahedenin başka bir kimse aleyhine müteveccıh hiçbir hükmü ihtiva etmediği hakkındaki teminatı kaydederek diyor ki: «Bu sözler bütün Baîkanlarda derin bir makes bulmak^dır. Çünkü Yuna nistanın da fikir ve temayüllerini akset tiriyor. Türk Yunan samimî anlaşması ikı milletin kat'î azmine tevafuk eylemektedir. Elefteron Vima munzam muahedenin enternasyonal matbuatta çok iyi karşı landığım hatırlattıktan v e Lö Tan gazetesinin neşriyatını naklettikten sonra şöyle yazıvor: «İki milletin Balkan Antantı çerçevesi içindeki ittifakı diğer milletler tarafmdan da kayıdsız ve şartsız olarak kabul edilmekte ve Türk Yunan münasebatma daha büyük bir kuvvet ve parlaklık vermektedir.» Katimerini de Türk Yunan birligi nin bugün sanki bir hakikat olduğunu ve Balkan Antantile çerçevelenmekle Avrupanın cenubu şarkisinde ciddî bir sulh kalesi teşkil eylediğini yazmaktadır. (a.a.) Iran Veliahdinin nişanlanması Atatürkle dost devlet şefleri arasında samimî telgraflar teati edildi IBaştaraft 1 ind sahlfedei oğlu Altes îran Veliahdi Hazretlerinin nişanlandıklan mes'ud haberini öğren mekle bahtiyar oldom. Şarkın iki mühim devletinin tacidar « ları arasında bu suretle sihriyet teessüsü nü şark âlemi için yeni bir ikbal mukaddemesi addederim. Bu hayırlı münasebetle tebriklerimin ve saadet temennilcrimin takdimini samimî hürmetlerimin beyanma ve memle ketlerimizin arasında çözülmez kardeşlik rabıtalarmın teyidine vesüe ittihaz ede rım. Kemal Atatiirk Cumhur Rehi Atatürk ANKARA Kızkardeşim Fevziye ile Altes İran Veliahdi Hazretlerinin nişanlanmalan münasebetile vaki oian lutufkâr tebriklerinize fevkalâde mÜtehassis olarak hararetle teşekkür ederim. Şark milletlerini birbirine bağlıyan kardeşliğin daima daha ziyade kuvvet bulduğunu görmek hususundaki temen nilerinize bütün kalbimle iştirak eyler ve vesileden sevincle istifade ederek samimî dostluğumun ifadesile birlikte şahsı Mussolini ve Habeş eşrafı nızın saadeti ve sevgili milletime mes'ud Roma 3 Mussolini, Imparatorlu bir şekilde bağlı kahraman Türk milletiğun kuruluşunun ikinci yıldönümü müna nin iyiliği hususundaki hararetli dileklerisebetile Romaya gelen Habeş eşrafını mi teyid eylerim. Kral Faruk Venedik sarayında kabul etmiştir.