CUMHURlYET 21 Mayıs 1938 ( Tarihî roman: Şehir ve Memleket Haberleri ) 100 Yazan: M. TURHAN TAN Nakilci Babıaliyi basıyor! Nakilci, bir Yeniçeri Ağasını evind basıp öldüremiyen, bir Kul Kâhyasını kendilerine uyduramıyan, üç beş ocak halkmı ayaklandıramıyan, isyanın hayrını, şerrini yeni ve eski ortalann omzuna bırakan arkadaşlarınm irade ve idarelerini kendi eline teslün ettiklerini sezdiğinden sesini mümkün mertebe mülâyimleştirdi: Açıklanmızı, dedi, gürültü ile kapıyacağız. Böyle işlerde kuru gürültünün de silâh şakırtısı kadar kıymeti vardır. Topçular filân şimdi bize kablmıyorlarsa bütün şehri gürültüye boğduğumuzu görünce imrenirler, şevke gelirler, kazan larını yakalayıp mcydana koşarlar. O nun için yüz, yüz elli tane kadar sesi gür, dili cesur yoldaş seçelim, şehrin her yanına dağıtalım. Onlar sanki tellâlmışlar gibi durmadan bağırsınlar, kazanı şeri fin çıktığını müjdelesinler, halkm bir kısmı korkup evlerine çekilir, bir kısmı vurgun hulyasile bize katılır. Çoluk çocuk da seyTe çıkarak sayımızı artırır, cemiyeti şişkin gösterir. Biz, bu gürültü arasında dilediğimizi yaparız, şimdi yan çizen ocaklan da kazanmz. Kendisi yirmi otuz ocaklının ismını verdiği gibi arkadaşlarından da tellâl rolü yapabilecek bir hayli dil ebesinin is mini aldığından Kürd Yusufu, o adamlan kalabalık arasından seçmeğe memur etti. Sonra Sarhoj Mustafayı yanıbaşına çekti: Haydi yigitim, dedi, sen de yol daşlarını seç, hazırlan, güne* yükselmeden Necib gidisini evinde bastır. Sarhoşun defteri hazırdı, kimlerle bir likte hareket edecegini çoktan kararlaş mıs bulunuyordu. O sebeble gülümsiye gülümsiye cevab verdi: Palamı çekip de sallar sallamaz serdengeçtilerim yanıma koşacak. Sen yal nız saati haber ver. Nakilci bu müspet karşılık üzerine bir nebze düsündü: Tellâllık yapacaklar, dedi, dağılsın. Ben de yoldaşlarımı çağırayım. O vakit yola çıkarsın. Şimdi birlikte götüreceği adamları, kümeler arasında dolaşarak, seçiyordu. Sarhos. Mustafanm yüz elli kişi ile ha rekete geçmesi kararlaştığmdan kendisi üç yüz omuzdaş aymyordu. Bu iş, biraz uzun sürdü ve iki adaş zorba harekete gececeği sırada neşeli haberler de gelmeğe koyuldu. Karakulak Bekir, Turnacı Ömer, Kafesçi Ahmed vazifelerinde muvaffak olmuşlardı; Tahtakalede, Asmaaltında, Unkapanında alışverişle meşgul olup da kollarında Yeniçeri nişanı taşı yan bütün ırgadları, manavları, bakalları, hamallan, kasablan ardlarına takarak Etmeydanına getirmişlerdi. Karakulak Bekir, işbilirlikte arkadaşlarını geçerek Cebecileri de ayaklandırmıştı. Bu ocak halkı, onun daveti üzerine beşinci kışlanın bayrağı demek olan kazanı omuzlamışlardı, gülbank çekerek isyan karar gâhına geliyordu. Yedi sekiz saat önce birer tarafa dagılan Bektaşi dedelerinden de müjdeler geiiyordu. Bunlardan biri Anadoluhisa' rına kadar giderek orada oturanları he yecana düşürmüş ve kale yamaklarını isyana sevketmeğe koyulmuştu ( l ) . Bir başkası Vaniköy mıntakasındaki kaldı rım kabadayılarını ayaklandırarak ilk kanın dökülmesini temin etmişti ( 2 ) . Nakilci bu haberlerden memnun oldu ve meydana getirilmiş olan birinci orta ka zanının önünde rükua vardıktan sonra gür sesile bütün kulakları kendine çevirdi: isyancılar korkunc kelimelerle hâdiseyi ilân ediyorlardı, halkı îstanbulun yaşıyacagı kanlı günlerin heyecanına davet edip duruyorlardı. Tellâlların agzmda gürliyen sözlerin hulâsası şuydu: Gâvur talimi için fetva verenleri, hüccet yazanları, Hacı Bektaş ocagına yan bakanlan, Yeniçeriliğe düşman olanları, fisebilillâh yapılacak cihada karşı koyanlan, hakkımızı kabul etmiyen kavukluları kahredeceğiz, tedmir edecegiz. Ogibilerin kanı da, malı da, evlâdü ayali de helâldir. Hepsinin çoluğunu çocuğunu esir edip bakirlerini onar, seyyiblerini (dul demek) beşer kuruşa satacağız. Duydum, duymadım, demeyiniz. Kendini bilmezlerin sözüne kapılmayınız. Kazanı şerifin kalktığını, Hacı Bektaş kö çeklerinin ayaklandığını biliniz. Esnaf dükkânını açsm, zinhar korkmasın. Sır çası zayi olana elmas veririz. Bir pul ziyan görene bir kese akçe sunarız. Içimizden yolsuzluk edeni aman vermez, keseriz. Biz hak için ayaklandık; haksızlığa fırsat vermeyiz. Lâkin bizi saymıyanlan da sağ koymayız. Ey ümmeti Muhammed işte ocak ağalarmın emrini, iradesini size bildirdik. Kıhclar kından çıkmıştır, ocak aslanlan kükreye kükreye meydana atılmıştır. Bid'at ehlinin son günleri gelmiştir. Siz telâş etmeyin, işinizle gücünüzle oyalanın, Hacı Bektaş köçeklerinin galebesine dua edin. Onlann galib olması Allahm hoşnud olması demektir. Bunu da unutmayın ( 3 ) . Fakat tesadüf Nakilci ile Sarhoş Mustafanın tam bir muvaffakiyete ermelerini mümkün kılmadı. O gün perşembeydi ve zamanımızda cumartesi günleri öğleden sonra resmî daireler nasıl kapalı bulunuyorsa o devirde de perşembe günleri tatil yapılıyordu. Bu sebeble Sadrıazam Selim Pasa Beylerbeyindeki yalısında bulunuyordu. Necib Efendi de, ayni se beble, Kanlıcadaki yalısma gitmişti. Zorbalar, bilinmez nasıl bir gafletle, bu ci heti hesablıyamamışlardı, her iki avı yuvalarında basabileceklerini zannediyor lardı. Sadrıazamı Babıalide bulamıyan Nakilci, hıncini kurban gittiği söyleniyor Şehrimizdeki heyet devir onun 300,000 lira tutan hazinesinden çıkardı Çemberlitaşta Gergefçi sokağında bazı a muamelesini hazırbyor ilelerle, bazı bekârların oda oda ikamet ettikleri 1 numaralı büyük evde 22 yaşında Afyonkarahisarlı marangoz Kadri ismindeki şahıs dün akşam ölü olarak bu lunmuştur. Kadrinin bir arkadaşı, bir iki defa, kendisini aramağa gelmiş, odasında bulamayınca onu mutlaka görmek istediğine dair bir mektub yazmış ve kapının altına atarak gitmiştir. Bu zat dün, gene Kadriyi aramak üzere gelmiş, odasımn kapısını çalmış, cevab veren olmadığı gibi içeriden de çok pis bir kokunun gelmekte olduğunu görünce derhal hanm bekçisine ve civardaki polis noktasına haber vermiştir. Bu haber üzerine odanın kapısı açılmış ve Kadri orada ölü olarak bulunmuştur. Keyfiyet derhal Müddei Umumiliğe haber verilmiş ve gece mahalli vak'aya gelen nöbetçi müddei umumîsi tahkikata el koymuştur. Kadrinin sekiz, on gündenberi ölü olarak burada kaldığı anlaşılmaktaJır. işte bir cinayet olup olmadığı tahkik edilmektedir. Havanın sıcaklıgı, cesedin tefessüh etmesi, odanın birdenbire açılması kokunun yalnız ayni hane dahilinde değil, etrafa da yayılmasına sebebiyet vermiş ve etrafta oturulamıyacak bir hal hasıl olmuştur. Çemberlitaşta bir Elektrik şirketinin mubayaası Adliyeye verilen cesed bulundu Mukavelenin imzası hilekâr esnaflar bugün bekleniyor Tereyağına iç yağları Ölünün bir cinayete karıştırılıyormuş Balıkpazarında Kavaklı handa Hariton isminde bir yağanın tereyağına içyağı, Şehrimize gelen malumata göre, İs kuyruk yağı ve karın yağı karıştırarak sattanbul Elektrik şirketinin satın alınmasma tığı yağdan alman nümune ile anlaşılmış dair olan mukavelenamenin bugün Anka ve Hariton birinci sulh ceza mahkemesine rada imzası beklenmektedir. verilmiştir. * » Mukavelenameyi hükumet namma NaDün muhakeme esnasında, Haritonun fia Vekili Ali Çetinkaya, Elektrik şirketi namma da şirket mümessili Belçikalı ayni suçtan asliye dördüncü cezada da bir muhakemesi olduğu anlaşılmış ve her iki M. Spesyal imza edeceklerdir. davanın tevhidi için evrak asliye dördünImza akabinde, şirketin bütün tesîsatı 1 kânunusani 1938 den itibaren hükume cü cezaya gönderilmiştir. *•* tin malı olarak işlemeğe başlıyacaktır. Beyazıdda bakkal Mustafanm karabiŞirket muamelât ve hesablannı kontrol eden Sururi Devrimerin riyasetindeki he bere ve gene ayni semtte kahveci Tacedyet, dün sabahtan akşam geç vakte kadar dinin de kahveye mevaddı nişaiye karışMetro hamndaki hususî dairelerinde meş, tırdıkları anlaşıldığmdan her ikisi de mahgul olmuş ve Ankara ile mütemadiyen te kemeye verilmişlerdir. lefonla görüşmüşlerdir. Dün, birinci sulh cezada yapılan mu hakemelerinde hâkim Reşid, karabiberle Bu çahşmaların, şirketin devir muamelesine esas olacak hazırlıklarla alâkadar kahvenin mevaddı gıdaiyeden olup olmadığmm Tıbbı adliden sorulmasma karar olduğu anlaşılmaktadır. Elektrik şirketinin yeni kadrosu hazır vererek muhakemeyi başka bir güne taIanmıştır. Eski kadroda, şirket müdürü lik etmiştir. nün maaşı 2900 küsur lira olarak tesbit DENIZ ISLERİ edilmiş bulunmakta idi. Şirket hükumete geçtikten sonra, şüphe yok ki, bu derecede Trak vapurunun yarmki yüksek maaşh memur kullanılmıyacaktır. tenezzühü Nafia Vekâleti, şirketin Hazineye verDenizyolları idaresinin Trak vapuru gi borcu olup olmadığını îstanbul Defteryarın yapacağı hususî seferine hazırlık darlığından sormuş ve şayanı ehemmiyet bir vergi borcunun mevcud olmadığı anla olmak üzere dün öğleden sonra Galata nhtımımn Karaköy köprüsü yanındaki şılmıştır. kısmma yanaşmıştır. Trak, yarın sabah sekiz buçukta GaMÜTEFERRÎK lata rıhtımmdan davetlileri alarak MuMüzeler müdürü Izmite gitti danyaya hareket edecek ve saat 11 de Müzeler Umum müdürü Aziz Ogan Mudanyaya varılacaktır. Saat 11,15 te dünkü trenle îzmite gitmiştir. Bu seya otobüslerle Bursaya hareket edilecek hat, İzmit civannda yapılması Müzeler ve Bursa Çelikpalas otelinde öğle ye idaresince kararlaştırılan hafriyatla a meği yenildikten sonra otel ve kaplıca gezilecektir. lâkadardır. tş Banka'smın îpekiş ve Sümer BanAziz Ogan, hafriyat yapılacak mmtakada tetkiklerde bulunarak icab eden kın Merinos fabrikaları gezildikten sonlere talimat verdikten sonra şehrimize ra davetliler saat 18 de Bursadan ayrı^acaktır. dönecektir. Trak, saat 19 da Mudanyadan ayrılaZıyaa uğrıyan nüfus cak ve 21,30 da limanımıza gelecektir. Siyasî icmal Fransa İtalya Ej ngiltere, sırf beynelmilel havayı yaII tıştırmak için İtalya ile şümullü bir anlaşma yapmıştır. Bunun için Lordlar kamarasmda İngilterenin, Habeşista» nı ve İspanyadaki sol hükumeti îtalya ile anlaşmada feda eylediğine dair muhalifler tarafından yapılan itham ve hücumlara, Lord Halifaks, îngiliz kabinesinin haricî siyasetinde beynelmilel salâh gayesinin hâkim bulunduğu cevabını vermiştir. Mumaileyh îngiliz îtalyan an laşmasının daha geniş bir mikyasta sü kun ve salâha doğru ilk adım olduğunu da ilâve etmiştir. Ikinci adım, Fransız • îtalyan anlaşması olacaktı; hakikaten buna zemin hazırlanmıştı. Fakat Hitler'in Almanyaya avdetini müteakıb Romada başlıyan Fransız îtalyan müzakereleri pek ça buk zorluklara uğradı. Mussolini Ceno va'da söylediği nutukta, Fransanın Is panyada Barselona hükumetine yardım eylediğini ve Italyanın ise Franko tarafmda olduğunu söyliyerek Fransız Îtalyan müzakerelerinin müspet bir netice vereceğinden ümidvar olmadığını beyan etmekle Romada Fransız maslahatgüza» rile Kont Ciano arasında yapılan görüşmelerin sonu ne olacağına işaret etmişti. Hakikaten çok geçmeden aradakt müzakereler kesiliverdi. italya Hariciye Nazırı, Fransa hükumetinin son muhtırasına cevab vermedi. Fransız maslahatgüzarı da Paristen aldığı yeni talimat ve tebligah bildiremedi. Yalnız Tunus hakkında anlaşabildiler. Esas müzakerelerin inkıtaı îngiliz îtalyan anlaşmasmı eksik bıraktıktan başka bütün Avrupa sulhu ve Akdeniz emniyetini de tehlikeye koymaktadır. Çünkü, İtalya Fransayı yeniden müdahalede bulunmakla itham etmekte ve doğrudan doğruya Fransa Büyük Er kânıharbiyesini mes'ul tutmaktadır. İspanya dahilî harbinin tam bir neticeye varacağı bir sırada Fransanın top, tüfek, tayyare ve gönüllü göndermek suretile hükumetçilere yardım ettiğine İtalyanın kanaat hasıl etmesi; kendisinin de ayni suretle Franko'ya yardımda bulunması demek olacaktır. O zaman ademi müdahale prensipi ve Londradaki ademi müdahale komtiseinin son kararlan hep birden suya düşecektir. Zaten geçenlerde, îtalyan matbuahnm salâhiyettar makamlann ffkri olarak Fransanın hükumetçilere yardımr harb demek olacağım beyan eüneleri üzerine nazik bir vaziyet peyda olmuştu. Şimdi müzakerelerin uğradığı müşküîâtla sabit olduğu veçhile daha nazik bir vaziyet peyda olmuştur. Fransa ile İtalyanm arası açılmasina ve îngiliz îtalyan anlaşmasınm da tehlikede kalmasına diğer bir sebeb de, Fransa hükumetinin umumî müdafaa kuvvet Ierini artırmak için Afrikadaki müstemlekelerinin yerli ahalisinden yeniden dört kolordu teşkil etmeğe karar vermiş olmasıdır. Bu yerli kuvvetîer tabiî eskiden oldu^ ğu gibi Fransa tarafından Avrupada dahi istihdam edilecektir. Halbuki İtalya, Ingiltere ile yaptığı anlaşmada Habeşistanın yerli ahalisinden ordular vücude getirmemeği başka devletlerin de ayni suretle hareket etmeleri şartile taahhüd etmişti. ŞEHİR tŞLERÎ Temizlik işleri için yapılan tetkikler Bütün şubelerin temizlik işlerini esaslı bir şekilde tetkik ve teftiş etmek üzere üç Belediye müfettişi tefrik edilmişti. Bu müfettişler şubeler dahilinde yaptıkları teftişleri ikmal ederek gördükleri noksanları tesbit etmişlerdir. Hazırlamakta oldukları raporu yakında Belediye riyasctine vereceklerdir. Buna göre icab eden € oirler almacaktır. Mecidiyeköy Tünel arasında tramvay seferleri kütükleri Eminönü Mecidiye köyden başka Tünel Mecidiye köy arasında da yeni bir trarrivay seferi açılrmş ve btı SefefUmidlerinin boşa çıktıgım anlayınca ler de dündan itibaren tatbik olunmağa her ikisi delireyazmışlardı, db'rt tarafı başlamıştır. Eminönü Mecidiye köy atese verecek kadar kudurmuşlardı. seferleri de mevsim münasebetile bir misli artırılmıştır. Hele Nakilci gerçekten küplere binmiş Spor sarayî gibi bir durumdaydı, Babıalinin altını üstüne getirmek istiyordu. Kuduz zorba Bazı gazeteler, Taksim meydanında öldürecek düsman bulamaymca hıncını, yapılacak daimî sergi binasmm yanınSadrıazamm hazinesinden çıkardı, üç da bir de spor sarayı yaptırılmasına kayüz bin lira tutarında çil akçe, elmas ve rar verildiğini; evvelki gün Belediyede saire bulup omuzdaşlarına yaama ettirdi. şehircilik mütehassısı Prost ve BelediSon bir kepazelik olmak üzere de kor ye Fen heyeti erkânınm iştirakile Vali kudan çırılçıplak mahzene sığınan hala ve Belediye reisi Muhiddin Üstündağın riyasetinde yapılan içtimada da Taksim yıklarla çirkin istihzalara girişti: meydanının yeni vaziyeti görüşülerek Bre kaltaklar, dedi, bugün şu mah bu meselenin de tetkik edilmekte ol zene kapanıp elimden kurtuluyorsunuz. duğunu haber vermişlerdir. Yarın efendiniz kazığa vurulunca ne yaBizim salâhiyettar makamlardan alpacaksmız? Gene bu delikte kalıp onun dığımız malumata göre, ev\'elki günkü yasını mı tutacaksınız?.. Böyle budalalık içtimada bu mesele etrafmda hiçbir şey size yakışmaz. Aklınızı başınıza alın da görüşülmediği gibi spor sarayımn inyaşmaklanm, Etmeydanma gelin. Sizin şası da henüz bir tasavvur halindedir. herbirinize beş aslan yavrusu vereyim, Buna dair verilmiş kat'î bir karar olmamakla beraber tasavvur halinde budünyanızı mamur edeyim! lunan bu işe dair esaslı bir tetkik de Kadınlarla mücadelenin lüzumsuzlığu yamlmamıştır. kadar onlann sıgındığı mahzenin kolay lıkla yıkılamıyacağını da düşünmek ku Otobüslerin sürati kontrol duz herifi Babıaliden uzaklaşmağa mecediliyor bur ediyordu. On sekiz yıl evvel bu mahŞehir dahil ve haricinde işliyen otozenin yerinde bulunan başka bir mahzene büslerin muayyen süratle gitmeleri lâiltica eden Alemdar, saatlerce eşkıyaya zım gelirken bir kısımlarının buna riakarşı koymuş ve sonunda mahzeni barut yet etmiyerek arabalara fazla sürat fıçılarına ateş vermek suretile uçurarak vermekte olduklarını yazmış, alâkadar yüzlerce Yeniçerinin ölümüne sebeb ol makamlann nazarı dikkatini celbetmişmuştu. Bu hatıra ve Etmeydanma çabuk tik. Belediye. bunların sıkı bir kontrodönmek zarureti kadınlarla ugraşmanın la tâbi tutarak haklarında takibat ya gereksizliğine katıldığından Nakilci, hay pılması için Sejrrüsefer idaresine emir Yoldaşlar, diyordu, işte gidiyo li ganimet elde etmiş olan yoldaşlarına ri verilmiştir. rum. Ocak düşmanlanna elebaşılık ya cat emrini verdi. pan vezirin külünü havaya savuracağım, Garib bir cürmü meşhud {Arkası var) yiğit yoldaşımız Sarhoş Mustafa Ağa da vak'ası (1) Vak'anüvis Esad Efendi (Üssü Za ayrı bir koldan hücuma geçecektir. Siz fer) de, Cevdet Paşa merhum da tarlhinde Bursa (Hususî) Burada garib bir bunda kalın, gereğinde bize yardım edin. şoyle diyorlar: «Defterdarlık (Malıye NaCok geçmeden döneriz, sizinle bile son zırlığı demektir) Mektubî kalemı hulefa cürmü meshud vak'ası olmuştur: Mehsından Asım Bey diğer bazı kalem efendi med oglu Tahsin adında biri Hoca Alihamleyi yaparız. lerile akşamdan sdyleşerek Goksu mesire zade ilkmektebine girmiş ve elindeki Büyük bir alkış tufanı arasında yol sine gitmek üzere sabahleym erkenden bastonla bahcede oynıyan çocuklara daşlarını ardına taktı, Etmeydanmdan sahilhanelerinden hareketle Anadoluhisa saldırmıştır. Tahsin, buradan mektebin ayrıldı. Sarhoş Mustafa da kendi müf rına geldiklerinde fltne zuhurundan haber üst katına çıkmış, duvarda asılı duran alarak keyfıyeti tahkik etmek telâşmda rezesile onu takib ediyordu. İki müfreze iken İstanbuldan beri bir pıyade (kayık Avrupa ve Amerika haritalarma ba birbiri ardınca bir müddet yürüdükten demek) süratle gelüp, sahile yanaşup için karak: sonra hedeflerin ayrılığı münasebetile den bir Bektaşi huruçla: «Behey gafiller Bunları ben yarattım! diye bağırburada ne durursuz? Varın, evlerinize glvedala?mak lâzım geldi ve Nakilci, yol din. Yoldaşlar uyandılar, erkânı saltanatı mıya başlamıştır. Bu sırada önüne çıdan gelip geçenlerin korku ile karışık bitirdiler. Ben de kale neferatını uyandır kan hademe Hatice bu zata dönerek: hayretlerinden örülme bir geniş hâle için mağa gidiyorum demekle....» Bayım! Müdür aşağıdadır. Bir em(2) «Sabık Şeyhülislâm Sıtkızade Efendi riniz varsa buyurun aşağı! demiştir. de Sarhoş Mustafa ile kucaklaşıp öpüştü, Buna birdenbire hiddetlenen Tahsin Babıaliye dojzru yürümeğe koyuldu. Ö nin imamı muderris Şeyda Efendi kaziyyeden bihaber olarak seher vakti efendinin bastonunu kaldırdıgı gibi hademenin bürü, Terlikcilere dogru hızla yol alıyor yalısından kendi evine gelirken eşkıyadan du. Çünkü Mısırkapı Kethüdası Necib tesadüf ettiği bir sürü kdbler: «İşte bu da başına indirmiştir. Bu sefer de hizmetcenk talimine fetva veren takımdandır.» çinin bağırmasına mekteb müdürü yeEf<*ndinin konagı oradaydı. deyüp birkaç yerinden bıçakla unıp yere tişmiş ve polisi vak'adan haberdar etHer iki elebaşı, kendilerini neşelendi düşürmüşler ve isi bitti deyu bırakup glt miştir. Zabıta, Tahsini cürmü meşhud ren sahnelerle sık sık karşılaşıyorlardı. mışler. Fakat yaraları zararsız olduğundan mahkemesine sevketmiş, mahkemede Şeyda Efendi kalkup ve kanları aka aka Şu köşede, bu köşede, şu kahvenin veya evlne gelüp selâmete ermlştır.» Tarihten Tahsinin aklmdan malul olduğu anla ju camıın önünde daha evvel Etmeyda(3) Tellâlların bu yolda bağırdıklan Cev şılarak kendisi hastaneye yatırılmak üaından hareket etmiş olan tellâl kılık.lı det Tarihinde (C: 12. S: 155) yazılıdır. zere zabıtaya iade olunmuştur. Nüfus kütükleri yanmış ve yaHut rhühteKf sebeblerle zıyaa uğramış'"olan yerler hakkında Dahiliye Vekâleti Nüfu&jnüdıüxlüklerine.,b.ir tamim ,göndexmiştir. Bu kabil yerlerde isimleri her hangi bir kütükte mukayyed olmıyan halkın aile reislerinden efradı ailesi nin isimlerini ve medenî hallerini ihtiva eden musaddak birer beyanname alınacak ve bu beyannameler üzerine yeniden nüfus kütükleri tesis edilecek tir. Posta vapurlarında üçüncü mevki yatacak yerler Denizbank, posta vapurlarının üçüncur 'mevkiletfnae yMcıffahh yatı^c kaîkmaları için münasib yerler bulunma dığını görerek tamire giren vapurlarda üçüncü mevki yolcular için de yatacak yerler vücude getirilmesine karar vermiştir. Bu şekilde ilk tertibat tamirde bulunan Güneysu vapurunda almmaktadır. KÜLTÜR tSLERl Alfabe ve okuma kitabları değişiyor Alfabe ve okuma kitablarının 940 senesinde değişmesi mukarrerdi. Fakat bunlarm bu sene değiştirilmesi daha muvafık görülmüş ve alâkadarlar ara smda bir müsabaka açılması kararlaş tırılmıştır. İNHİSARLARDA tnhisarlar Umum müdürü Uzun zamandanberi Avrupada bulunan ve birçok memleketleri gezen în hisarlar Umum müdürü Mithat Yenel bugün şehrimize dönecektir. tnhisarlar Umum müdürile birlikte Avrupada bulunan ve tuz işleri üzerinde tetkik ve temaslar yapan înhisarlar idaresi Tuz müdürü Cavid de bugün gelecektir. Lisan muallimi yetiştirmek için Lise ve ortamekteblerde lisan muallimine olan ihtiyacı karşılamak üzere Muallim mekteblerinden mezun ola cak talebelerden lisan öğrenmiye isti dadı olanların iki sene müddetle şeh rimizdeki ecnebi mekteblerine devam ettirilerek bilâhare resmî mekteblere lisan hocası tayin edilmeleri takarrür etmiştir. Bir amele yaralandı Besiktaşta Aziziye caddesinde Hacı Halidbey sokaŞmda 15 numaralı evde oturan Liman idaresi amelesinden 8187 numaralı Hasan Coskun, evvelki gün şamandırada bağlı Alman bandıralı Mariçe vapurunda çalısmakta iken sa§ ayağma dolu bir sandık düşmüş ve ba cağını ezmiştir. Yaralı Beyoğlu hasta neslne nakledilmistir. Keşanda şehid tayyareciler ihtifali Fransa, Trablusgarbm yanıbaşındâ Tunus, Cezayir ve Fastan ve Habeşistandan pek uzakta bulunmıyan Fransız hattı üstüva müstemlekesi yerli halklarından ordular teşkil ederken îtalyanın da Ingiliz anlaşmasındaki şarta dayanarak Afrikanın yerli halklarmdan ordular vücude getireceği şüphesizdir. Vaziyetin fenalaşması üzerine Romadaki îngiliz sefiri tavassut teklifinde bulunmuştur. BüBisikletle çocuğa çarptı tün Avrupa sulhunun ve Akdeniz emniDün, Kasımpaşada Paşaçeşmesi yo yetinin atisi bu tavassutun neticesine bağkuşunda 12 numaralı evde oturan Ce lıdır. mal oğlu Kenan, bisikletle Taksim Muharrem Fevzi TOGAY meydamndan geçerken karşısına çıkan dokuz yaşlarmda Tarkopyan adında çocuğa çarparak bacağından yaralamıştır. Elâzığda bir kamyon kazası Elâzığ (Hususî) Tuncelinde yapılKenan yakalanmıştır. makta olan inşaat yerlerine amele gö türmekte olan bir kamyon Hersek köyü civannda devrilerek içinde bulunan 15 ameleden sekizi hafif, yedisi ağır surette yaralanmış ve ağır yaralılardan birisi de ölmüştür. Beyazıdda Okçularbaşı caddesinde Yaresimosun kira ile oturduğu 64 nu maralı berber ve tütüncü dükkânında ev\relki gece saat birde yangın çıkmış, dükkânın üstündeki iki oda yandıktan sonra ateş İtfaiye tarafından söndürülmüştür. Yangmm elektrik kontağmdan ileri geldiği anlasılmıştır. Elektrik kontağmdan çıkan yangın Suya düşerek boğuldu Dün öğle üzeri Ramide Valide suyu kenannda oynıyan yedi sekiz yaşlarmda beş çocuktan biri suya düşerek boğulmuştur. Müddeiumumî muavinlerinden Hik met Sonel ve Adliye tabibi Salih Haşim dün öğleden sonra vak'a mahalline gitmislerdir. C u m h uriyet Abone şeraiti:{ Keşan (Hususî) Trakyanm en güzel kasabalanndan biri olan Keşanda tayare ihtifali hazin ve geniş bir mikyasta yapılmış buna kasabanın bütün teşekkülleri iştirak etmişlerdir. Gönderdiğim resim ihtifale iştirak eden Kesan uymağuaın küçük izcılerini toplu bir halde göstermektedir» Nüshası 5 kuruştur. Türkiye Haric için için Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. Altı aylık 750 » 1450 » Üç aylık 400 » 800 » Bir aylık 150 > Yoktur