6 Mayıs 1938 CUMHURİYET MISIR MEKTUBLARI: Iki muhalıf parti arasında Dünya ham madde fiatlerinde gerileyiş tesanüd mü başlıyor ? Nahas Paşa işlerden ümidini kesmedi Filistin meselelerinin akisleri Arab birliği fikri Mısır ordusu Kahire, 30 nisan Mısırın dahilî sıyaseti henüz tam manasile ıstikrar bulmuş değıldir. Mehmed Paşa Mahmud hükumeti istifa ederek Ahrar fııkasmın iştirakile bu fırkaya mensub iki vezirin kabineye alınması suretıle yeniden teşekkül etti. Bu arada eski Vefd fırkasının birbirinden ayrılmış olan iki zümresi, yani Sa'dilerle Nahas Paşa grupları arasında hükumete muhalefet yapmak esası üzerinde bir 'aşma vukua geldiği veya geleceği hakLnda bir takım rivayetler dolaştı. Bu rivayetler tahakkuk etmemiş olmakla beraber her iki zümrenin de hükumet karşısında muhalefet mevkiinde bulunduklanna göre, ara larında bir nevi tesanüd harekerinin yavaş yavaş inkişaf edeceğine ihtimal verilebilir. Fakat, bugünkü hükumet için parlamentoda kâfi bir ekseriyet temin edılmiş demektır. Hükumetin kendi fırkası, Ahrar ve müstakillerin bir kısmı, Mehmed Paşa Mahmud hükumetine devamlı bir varlık temin edebilecek kuvvettedir. Sa'dıler hükumete namzed olarak kendilerini görmekte ve beklemektedirler. İntihabattan tam bir mağlubiyetle çıkmış olan Nahas Paşaya gelince, o da işlerden büsbütün ümıdıni kesmiş değıldir. Sistematik bir şekilde yaptığı ve yapacağı muhalefetle günün birinde tekrar iktidar mevkiini elde edeceği ümidindedir. Hükümdara karşı «dargın» rolünü oynamakta devam ediyor. Bu suretle Mısırın istikbale aid siyasî inkişa fında Nahas Paşa Vefdcilerinin mevkii taayyün etmiş oluyüor: Günden güne artacak bir demokrasi hareketıle, Mısınn bütün arıstokratık bünyesıne karşı mücadele etmek. Bu fırka, intihab dairelerinde fena bir mağlubiyete uğramış bulunmakla beraber, hayattaki nüfuzu büsbütün kınlmış değildir. Bir zamandan beri Ahrar muhitinde Nahas Paşaya karşı gayet müsaid bir hareket uyandı. Bir çok talebe, yeniden onun tarafına geçmeğe başladılar. «Affet bizi, ya Nahas Paşa!» diye kendisine müracaatler yapılmakta, altında pek çok imzalar görünen arizalar verilmektedir. Bu ahval gösterir ki Mısırın dahilî siyaseti henüz ne tam veçhesini almış, ne de istikrar peyda eylemiştir. Bakalım inkişaf nasıl bir yol takib edecek? Mısır efkânnı son zamanlarda fazla işgal eden meselelerden biri de Filistin davasıdır. Bu iş sade Mısın değil, bütün Arabhk âlemini en yüksek derecesile işgal etmekte ve bütün ruhları hararet ve heyecan içinde tutmaktadır. Arablığm gösterdiğı bu tesanüd hakikaten dikkate değer bir mahiyette ve lngiliz muhitinin gözünden kaçmamaktadır. Son iki hafta içinde Filistin bahsi etrafındaki Arab tesanüdü o kadar ileri gitti ve o kadar muhtelif tesanüd tezahürlerine vesile verdi ki bu vaziyet karşısında İngilterenin işin içinden nasıl çıkabileceğini kestirmek imkânsızdır. Filistini müdafaa cemiyetinin icra komitesi geçende Kahirede bir içtima yaparak muhtelif kararlar aldı. Bu kararlar neticesinde bir taraftan İngiltere hükumetine, diğer taraftan Mussolini'ye telgraflar çekildi. Mussolini'ye çekilen telgraf çok manalı idi; açıktan açığa onun müdahalesi ve himayesi isteniliyordu. Ayni zamanda bütün Arab memleketlerinde protesto nümayişleri kararlaştırıldı ve bu nümayişler her tarafta istenildiğinden âlâ yapıldı. Bütün Arab memleketlerindeki kadm cemiyetleri içtimalar yaptılar, dört tarafa telgraflar gönderdiler. Ayni zamanda da Fılistinin her tarafında Yahudilere ve îngilizlere karşı taarruzlar ileri götürüldü. Demiryolları, telefon şebekeleri hergün taarruza uğruyor. Bilhassa Musul petrol borularının tahrib edılmediği gün ve yer yok gibidir. Hulâsa, Filistin meselesi etrafındaki Arab hareketi son iki hafta içinde en yüksek dereceyi buldu. Bu vaziyet karşısında Yahudiler de şaşırmışlardır. Kısmen İngiliz siyasetine alet olan, kısmen de İngiltereyi kendilerine alet olarak kullanan İnsiltere Yahudiliği, yakın zamana kadar Filistin işlerinin elbet halledileceğine kanidi. Şimdi görülüyor ki onların ümidleri de artık kırılmıştır. Amerikadan gelen haberlere göre, Amerika Yahudıleri Filistinin taksimi siyasetine muhalif bulunuyorlar. Amerika Yahudileri, bu taksim meselesinin Yahudilere bir yurd temin etmek fikrinden ziyade İngilterenin Filistine hakimiyetini temin edecek ve İngilterenin himayesi altında yaşamayı zaruret olarak kabul eyliyecek zayıf bir Yahudilik vücude getirmek fikrinden ileri geldiğine kanaat getirmişlerdir. Bu kanaat neticesinde Amerika Yahudileri Yahudilik âleminde taksim meselesi aleyhinde şiddetli bir propagandaya başlamışlardır. Dünya ham madde fiatlarmın takib ettiği seyir hakkında Almanyada hazırlanan son istatistik, alâka ile mütalea ya değer rakamlar ihtiva ediyor. Dünya ham madde fiatları bu sene nin ilkbaharından geçen yılın ilkbaharına nazaran vasatî yüzde 16 bir dü şüklük göstermektedir. Şayani dikkat olan şu mukayeseyi 1936 ilkbaharile yapılan diğer bir mukayese tamamlıyor. 1936 ilkbaharmm yukandan aşağı, bütün ham madde fiatları hemen 1938 ilkbaharmm fiatlarile ayni seviyededir. Bu malumattan. şöyle bir neticeye varmak doğru olur kanaatindeyiz: Ham madde fiatları umumî bir gerileme halindedir. Fakat, bu gerileyiş, senelerin takib edegeldiği devamlı bir seyir halinde değil. ancak 1937 ilkbaharmda bir takım gavritabiî hâdiselerin vücude getirdiği yükselişin normale doğru avdeti mahiyetindedir. Dünya ham madde fiat cereyanları, bizi evvelâ ham madde ihracatçısı vaziyetinde bulunmamız ve sonra da bu fiatlann harb ihtimallerinin yakın bir mikvasmı teskil etmesi itibarile alâkalandırmaktadır. Birinci noktadan henüz endişe duvacak bir vaziyet görülmüyor. Fakat ikinci cihet, dünva sulhu itiba rile, memnunivet verici emareler göstermektedir. 1937 ilkbaharile dünva sivasî âlemi ufuklarında beliren kâbuslu havayı ve bunun yakın zamana kadar devam ettiğini hatırlıyarak ham madde fiatlarmın geçen seneki yükselişi sebeblerini, bunun harb sanavii, harb stoklarile olan alâkasmı da gözümüzün önünde canlandırabiliriz. iktısadî hareketler HADiSELERiN RESiMLERİ PENCERESİNDEN Minyatürler karşısında ind, İran ve Türk minyatürlerinden İngilızler zengin bir seri yapmışlar, müzelerine koymuşlar. Bunların fotoğrafla kartpostal haline konulanlan da var. Onlardan otuz kadarı elime geçti ve benim için eğlenceli bir mevzu oldu. Çünkü efsaneler tarihinin minyatürleştirilmesi hayale renk ve şekil verilmesi gibi birşey oluyor. Masalı o biçimde fırçadan dinlemenin ise elbette bir zevki var. Minyatürlerimin içinde ejderhalarla güreşen kahramanlardan tutun da Zulümat âleminde Abıhayat aramağa giden İskendere, bilmezlikle öz oğluna kıyan Zaloğlu Rüstemin o acıklı sahnedeki durumuna, Şirin uğrunda can veren Ferhada kadar bir çok tablolar var. Berlin M. Hitler'in Romayı ziyareti münasebetile tertib edılen merasimde hazır bulunmak üzere birçok Almanlar İtalyaya gitmişlerdir. îtalyaya giden sarışın Alman kızları siyah faşist şapkaları giymiş olarak hududu geçmişlerdir. Resmimiz, hâlen Romada bulunan Viyananın eski gü zellik kraliçelerinden Koni Roller'i faşist serpuşlarile göstermektedir. Benim tuhafıma giden taraf, bütün bu tablolarda mevzula zerre kadar münasebeti olmıyan tüysüz oğlanlara san'atkârların bol bol yer vermeleridir. Meselâ Pişdadiyan sülâlesine mensub hükümdar Güştasb bir ejderle kavga ediyor. Yedi başlı, yedi kuyruklu ejderhanın nihayet bir kaz kadar büyük olmasından ziyade cesur hükümdarın biraz gerisinde güreşi seyreden tüysüzler gülünc!.. İki boynuzile mitolojik siması bambaşka bir biçim alan îskenderin Abıhayatı bulamıyarak o ilâhî suyu bulmuş, içmiş ve ölmezleşmiş olan Hızırla karşılaşmalannı gösteren tabloda da sekiz on tüysüz var!.. Yalnız Türk san'atkârlar eserlerine tüysüzleri karıştırmamışlar ki bu, minyatürlerin milliyetini de tesbite yarıyan bir hususiyettir. Meselâ benim elimdeki kopyalar içinde Ferhadm Şirin için ölüşünü gösteren bir tablo var ki Türk işidir. Bu resimde bir su mühendisi olduğu anlaşılan Ferhadm plân dairesinde yarmağa çalıştığı kayalar vuzuhla görülüyor. Malum olduğu üzere Ferhad bu kayadan dağların eteğinden bir mecra açacak ve o mecradan su yürütmek suretile sevgilisi Şirine vusul yolunu bulacaktı. Resimde Şirinin vefasızlığını, başkasile evlendiğini uydurarak, yalan söyliyerek haber veren acuzeyle Ferhaddan başka kimse yok, zavallı Ferhad, o uydurma haberi duyar duymaz különgünü havaya fırlatıyor ve bedbaht başını, otuz metre yükseldıkten sonra geri dönen ağır demire,, rutarak paralatıyor. San'atkâr, bir lâhzada ölüp giden âşık Ferhadm çehresine öyle bir matemî mana nakşetmiş ki aşkın akla hâkim olduğunu inkâr edenler bile o manayı anlamaktan ve zihinlerini tashih etmekten geri kalamazlar. Arablar taksim aleyhinde, bizzat Yahudiler içinde taksim aleyhtarları çoğalmakta ve İngılizler de ne yapacaklarına bir karar verememektedirler. Filistin da938 ilkbaharı, daha ümid verici gibi vası bugün için bir perişanlık içinde bulu gözüküyor. nuyor. Yahudiler arasında da, İngiliz F.G. ler arasında da bu içinden çıkılmaz vaziyetten dolayı pişmanlık alâmetleri gayet bariz şekillere girmiş ve yeni tahkik heyeti de Kudüse bu ahval içinde ve Arablar tarafından yapılan aleyhtarane nümayişler arasında vâsıl olmuş bulunuyor. Dillerde dolaşan yeni hal şekillerinin ise ne Yahudileri, ne de Arablan memnun etmesine imkân yoktur. Geçen gün bir İngiliz dostum bana şöyle söylüyordu: Otobüs davası Mrlkiye teftiş heyetinden gelecek cevab bekleniyor Sofya Bulgar Kralı Boris, kızı Prenses Mari Luiz ile küçük veliahd Prens Simeon'la bir arada Kayseri atlı spor ocağının faaliyeti artırılıyor « İtalyanın islâm memleketlerinde Dün asliye birinci cezada otobüs dealeyhimizde propaganda yapmamasını dikodusuna aid davaya devam edilmiştir. istedik. Halbuki aleyhimizde en büyük Şahid olarak din^enilen avukat Yusuf propagandayı yapan bizzat kendimiziz!» Kenan, Bayerin kendisine vekâletname Bu söz yanlış değildir. vermediğini, yalnız vekili olmasmı teklif et**• tiğini, protestonun kendi yazıhanesinde Mısırda bugünlerde en çok bahis mev yazılmadığını, bu hususta kendisinden bir zuu olan meseleler iktısad işlerile Mısır şey sorulmadığını ve protestoyu Bursada ordusunun kuvvetlendirilmesi projeleridir. iken gazetelerde okuduğunu söyledi. Avni Bayer de Hüseyin Kenanın yaBütün hayatı pamuğa ve bazı toprak mahsullerine bağlı olan Mısır, bugünkü zıhanesine ilk gidişinde avukatın Bursaya iktısadî hayatından memnun değildir. gitmek üzere olduğunu ve ikinci gidişinde Biraz da sanayi yapmak, maden işlerile yazıhanede bulamadığmı ve Bursaya gitmeşgul olmak istiyor. Yeni bir ordu vü tiğini öğrendiğini, o günü yazıhanede tacude getirmek icabmda üç milyon asker nımadığı birkaç kişi olduğunu, meseleyi çıkarabilecek bir ordu yapmaktan bahse onlarla müzakere ettiğini söylemiş ve Hüdiliyor için de sanayi meselesine ehem seyin Kenanın protesto suretini okuduğumiyet vermek icab edeceği anlaşılıyor. nu zannettiğini ilâve eylemiştir. Bu bahis etrafında en dikkate değer hâYusuf Kenan Avni Bayerin bu ifadedise olmak üzere Asvanda keşfedilen bü sine cevaben: yük demir madenlerini işletmek meselesi« Protestonun ne aslını, ne de suni zikredebilirim. Asvanda çok yüksek retini gördüm. Hiçbir malumatım yoktur. cevherli ve büyük hazineler halinde de Arzettiğim gibi, protestoyu Bursada iken mir ve hayli mühim görünen altın maden gazetelerde okudum» demiştir. leri keşfedildi. Bu madenlerin AlmanyaBundan sonra vakıflar müdürlüğün da yapılan tahlilleri çok iyi neticeler ver den gelen cevab okunmuştur. Cevabda, diğinden şimdi bunların Almanyaya ihra Ermeni kilisesi arsasının vakfa aid olducmdan bahsediliyor. Fakat, ayni zaman ğu ve 935 yılı hesablannın dahi müdürda bu madenlerden istifade edilerek Mı lüğe geldiği ve kayidlerde arsa satışı besırda demir ve çelik sanayii vücude geti deli diye bir paraya tesadüf edilmediği rilmesi etrafında bir hayli fikirler ileri sü bildiriliyordu. rülmektedir. Büyük bir ordu vücude geNeticede, mülkiye teftiş heyetine yazıtirmek içir dahilî bir demir ve çelik sanalan müzekkereye cevab gelmediği için teyiine lü?um olduğuna göre bu fikirlerin kidine ve Ermeni mezarlığı arsa satışı süratle ilerlemesi çok mümkündür. meselesinin tahkikine karar verilmiştir. Türkiye Hariciye Vekilinin yaptığı ziyaretten ve Mısırla akdedilen ticaret anİNHİSARLARDA laşmalanndan sonra Türkiye ile Mısır arasındaki ikhsadî münasebetlere bir inVirjinya tütün tohumları kişaf geldi. İskenderiyenin ihracat piyaİnhisarlar idaresi, son zamanlarda sası bu canlılıktan memnun görünüyor. Avrupa piyasalarını tutan, bilhassa İn Bir haftadanberi Mısır İstanbula doma gilterede ısrarla aranan ve Virjinya tütes, patlıcan, kabak gibi sebze ihracma tünlerinin memleketimizde de yetişti başladı. Memnuniyet bilhassa buradan rilmesi işine teşebbüs etmiştir. Tetkik ler, bu tütünlerin Taşova mmtakasmda gelmektedir. Af. TEKER yetişebileceği neticesini verdiğinden burada nümune tarlalan teşkil edile cektir. Roma İtalya Veliahdi Prens Umberto, Milâno sergisini ziyaret ederken halk tarafından şiddetle alkışlanmıştır. Şu halde bizim meslektaşlardan bir kısmı tarafından asrileştirilerek kaleme alınan Ferhadla Şirin hikâyesine bu tablonun konulması doğru olmaz mı?. Benim itikadıma göre değme kalem, Ferhadın ölümünü bu tablo kadar canlı olarak Nevyork Kaliforniyada ilkbahar tasvir edemez. Mademki halk masallannı kraliçeliği için tertib edjlen müsaba yenileştiriyoruz. Bu gibi kıymetli san'at kada birinciliği kazanan Bayan Peci ,eserlerile de süslemeliyiz. Naykil ilkbahar kraliçesi seçilmiştir. M. TURHAN TAN İnebolu faciasmın muhakemesi bitiyor îzmir (Hususî) tnebolu muhakemesinin son celsesinde maznunlardan, gemi süvarisi Mehmed Ali kaptan mü dafaasını yapmışhr. Bu müdafaa iki saat sürmüştür. Mehmed Ali Kaptan, di ğer suçlular ve avukatlan tarafından kendisine atfedilen kusur ve hataları tamamile reddettiğini bildirmiştir. Ona göre, gemi, muvazenesizlikten batmamış tır. Farzımuhal bu esas kabul edilse de suçlu, kendisi değil, Ticaret müdiriyeti fen heyetile Denizyollan idaresi mes'ul tutulmak iktıza eder. Çünkü kaptanlıkla gemi inşaatçıhğı ayrı ayn şeylerdir. Gemiye fazla hamule de alınmamış tır. Hatta İzmirden beş yüz askerle da ha bir miktar hamule almacağı da nazan dikkatte tutulmuştur. Vapurun seyir es nasmda gösterdiği meyiller, ancak rota değiştirirken olmuştur. Pelikan feneri önündeki meyil fazla olunca, denizin vaziyeti ve İstikbal vapurunun yakmlığı düşünülerek karaya oturmaktansa demirleyip normal şartlar altında yolcuyu kâmilen İstikbal vapuruna aktarmak istenmiştir. Karaya oturmak, batmak demekti. Fakat bu demirlemeden sonra başta müteveffa ikinci kaptan olduğu halde diğer vazifedarlar ve mürettebat verilen emirleri dinlememişler, sular derhal kazana gelmiş ve halk tarafından karmakarışık olarak yapılan avaryanm da tesirile gemi devrilmiştir. İkinci ve üçüncü kaptanlarla mürettebat, filikaları indirmemişler, şuursuzca hareket etmişler ve faciaya sebebiyet vermişlerdir. Kaptan, müdafaasmın sonun da beraetini istemiştir. Karar, salı sünü verilecektir. Londra Opera mevsiminin küşadı münasebetile Kovent Garden'de temsil eden Mozart'ın «Sihirli flüt» operasında teganni eden meşhur Alman tenoru Richard Tauber, doğum gününün 59 uncu yıldönümünü tes'id eden maruf İngiliz musikişinası Sir Tomas Biçmen'i tebrik ederken. Teşekkür Sabık Üsküb gümrük müdürü merhum Bay Salih refikası annemiz Ba yan Müberranın gerek bizzat cenaze merasiminde bulunan ve gerek telgraf ve mektubla bizleri teselli eden muhterem akraba ve dostlanmıza ayrı ayrı teşekküre büyük teessürümüz mâni olduğundan gazetenizin tavassutunu rica ederiz. Oğulları: Kemal ve Necati Erbatur Damadları: Agâh Orcay, Tahsin Altay Mevlid Kayseri (Hususî) Şehrimiz atlı spor ocağının idare heyetini teşkil eienlerden bazılarının başka mahallere nakli dolayısıle yeni bir seçim yapıl mıştır. Reisliğe Bez fabrikası doktoru Ata Uz, umumî kâtibliğe Defterdar Namık getirilmişlerdir. Bu suretle ocağın her senekinden daha geniş ve verımli bir şekilde çahşması temin edılmiştir. Bu münasebetle Kayseride tertib edilen konkur ipiklerden birine iştirak edenlerden bir kısmını muallimlerile birlikte gösteren bir resim gönderiyorum. Beşiktaş Yahyaefendi Küçük Mecidiye camii şerifinde 8/5/938 pazar günü öğle namazmı müteakib Mehmed Muhiddinin ruhuna Mevlidi Şerif okutulacağmdan arzu buyuran zevatm teşrifleri rica olunur. Annesi: Macide Taycan Londra Hariciye Nazırı Lord Halifaks, Londrayı ziyaret eden Fransız nazırile görüşmek üzere Hariciye Nezaretine gjrerken. Viyana Viyanada 1 mayıs bayramı şenliklerine iştirak eden Avusturya köylüleri