19 Nisan 1938 CUMHURİYET Köy Kalkınması Köy kâtib ve muhtarlan nasıl tayin edilmelidir? Köy kâtibleri nahiye müdürünün rîyasetindeki bir heyet tarafından, köy muhtarlan da maaşlı olarak gene aynî heyet tarafından tayin edilmelidir 2 Bundan evvelki yazımızda nahiye müdürlerinin vaziyet ve tayinlerinden bah setmiştik. Bugün de köy kâtiblerinden, köy muhtar ve azalanndan bahsedece ğiz. Köy kâtibleri 1 Köy kâtiblerinin tayini, kanunen köy ihtiyar raeclislerinin hakkı ise de, bu heyetlerin köy kâtiblerini intihab, nntihan ve tayinlerinde yüzde 95 isabetsizlik olduğundan, ihtiyar meclisleri mümessilleri yerine bu salâhiyet ekser kaza ve vilâ yetlerde kaymakam ve valiler tarafından kullanılır. Bu hal ihtiyar heyetlerinin köy kâtibi tayin salâhiyetini kullanmak kabiHyetinden mahrumiyetleri itibarile isabetli bir hareket görünürse de, nahiye teşkilâtına bağlı köylerde bu tayinlerin nahiye müdürleri riyasetinde köy başmuallim ve muallimlerinden ve jandarma karakol kumandanından köy muhtarile ihtiyar heyetinden iki azadan müteşekkil bir heyet tarafından intihab ve bilimtihan kayma kamlık veya vilâyete imtihan evraklarile inhalan daha musib olur. Çünkü nahiye müdürleri köy muamelât ve idaresine, köyün ahvali hususiyesine kaymakam ve valilerden ziyade agâh ve birinci derecede mes'ul bulunduklarından bu intihab ve inhada daha ziyade isabet ederler. Ekser vılâyetlerde şimdiki tarzda tayin edilmiş olanlar içinde, o şehir veya kasaba eşrafmdan veya hiçbir yere kıpırdamıyarak kendi memleketinde memurluk yapmakta bulunan kimselerin kayırdıkları hatta isimlerini bile doğru yazamıyan kâtibler mevcuddur. Binaenaleyh köyler muamelâtinın intizamı cereyanından birinci derecede mes'ul bulunan nahiye mü dürleri köy kâtiblerinin mevcudlarınm işe yaramıyanlannın azillerile yerlerine muvafıklannın intihab ve inhasına, işe yanyanların devamı istihdamını inhaya yukarıda yazıldığı tarzda teşkil edilecek intihab heyeti kararile memur edildikleri surette bu aksaklık bertaraf olur. Yugoslavyada intihabattan sonra Hükumetin vaziyeti gittikçe kuvvetleniyor Meclisteki müzakereler Başvekilimiz şeker ve kâğıd işlerıne aid izahatta bulundu (Baş tarafı 1 inci sahlfede) Franko kuvvetleri dün dört şehir daha aldılar Londra 18 (Hususî) İspanyol ihtilâlcileri bugün Tortosa civarında bü yük muvaffakiyetler elde ederek on kilometre daha ilerlemişler ve Ankolta ile Santa Borbanta şehirlerini zaptetmişler dir. Saragos 18 Frankistler Freginals'i ışgal etmışlerdir. Akdeniz cephesinde Frankistler dün Tortosa istikametinde şiddetli bir taar ruza geçerek öğleye doğru Lagalera ve Mas de Barberano kasabalarını işgal et mişlerdir. Öğleden biraz sonra bu kuvvetler Ebro'nun mansabında kâin Amposta civarına kadar ilerlemişlerdir. 2 Bundan maada kaza veya vilâyetten tayin suretile gelen bir köy kâtibi nahiye müdürlerinin de ayni şekilde yani kaza veya vilâyetçe tayin edilmiş olduğuna bakarak kendisinin de ayni suretle salâhiyettar bir memur sıfatmı haiz olduğunu tevehhüm etmekte hatta köy ihtiyar meclisinin bile madunu olduğunu unuta rak nahiye müdürlerinden çekinmez. Ahalisi içinde orta münevver bir kimse bile bulunmıyan geri ve kenar köylerde ise bu kâtibler ikinci bir nahiye müdürii kesilir. Köy kalkınma işleri de ihtiyar yetlerile muntazam ve tam tarafsız ve meclislerinin değil bu kâtiblerin elinde âdilâne olarak imar, sıhhat, hesab ve ya edilecek bu memur muhtarların maiyetini köy kâtiblerile her köyden seçilecek, zı işleri başarılamaz. kal.r. 7 Muhtarların kanunî seçim müd mümkünse ilk tahsilli ve ahlâkı mazbut 3 Mahzur bununla da kalmaz, köy üç aza teşkil edecektir. Ve böylece mekâtiblerinin hodserane hareketlere kalkış deti dört senedir. Halbuki hiçbir köylü mur muhtar maiyetinde meydana gelecek maları nahiye müdürlerinin de prestij ve velev sıra ile olsun bu müddetle muhtar bu heyetin köy kanunlanna müstenid kaotoritelerini bozar. Nahiye müdürleri bu lığı kabul etmez. Binaenaleyh seçim şekrarlarile köy işleri muntazam ve bitara kabil köy kâtiblerinin yolsuzluklan hak len yapıhr, bir sene sonra da muhtar istifane tedvir edilebilecektir. Esasen mev kındaki haklı şikâyetlerini bile güçlükle fa yolile bu yükten kurtulmanın çaresini cud köy korucuları da bu heyetin icraî duyurabilirler. Ve bu yüzden de ekseri bulur. Buna karşı birşey denemez. Şu karakolluk vazifesini göreceklerdir. ya bu kâtibleri tutan kasabanın hatırlı halde binbir nazla bir sene için muhtarlığı Böyle memur sıfatile tayin edilecek eşraf veya yerli memurlarının husumetini kabul eden kimse bir sıra savucudur. muhtarların maaşlarına gelince: Şimdiye Sonra, muhtarlara lâyık olduklan ücret davet ederler. de verilmez. Meselâ 1000 nüfuslu bir kadar köylerin sandıklarından muhtarlaKöy muhtar ve azalart köyde bile yıllık olarak 80 lira verilir ki rma tediye ettikleri para veya zahire tu1 Ankara, îstanbul, Bursa, tzmir ayda 666 kuruş gibi bir para mukabüin tan mazbut bir usul tahtmda muntaza gibi ileri vilâyetler müstesna olmak üzere de cidden yorucu olan muhtarlık vazife man tahsil edilirse bu memur muhtarların diğer vilâyetlerin ekseri köy ihtiyar he sini kabul etmek herkesin kân değildir. 40 lira olarak tensib edilecek maaşlanna yetleri Dahiliye Vekâletince bir çok maskifayet eder. Filhakika 200 nüfuslu bir Halbuki nüfusu ve halkmm emlâk ve serraf ve emeklerle tertib edilen köy kalkınköyde veya bu nüfusa baliğ olacak üç vetleri üzerindeki tediye kudretlerine nama programlarını tatbik edecek kudrette dört köyden müteşekkil bir köy birliğin zaran muhtara yıllık 400 lira verecek değildirler. de nüfus başına vakit ve hallerine göre köyler pek çoktur. Fakat öyle köylüler vasatî olarak verilecek ayda yirmi kuruş Bu heyetleri nahiye müdürlerinin, köy vardır ki ayda yirmi kuruş muhtar hakkı veya bu miktar zahire kırk lira tutar ki muallimlerinin mütevali nasihat ve kon vermeği çoğumsar da beri tarafta yalnız bu para ile devlet hazinesine yük olma feransları da irşad edemez; ecdaddan başma iki bin liraya bir cami veya bin lidan zikrolunan memur muhtarın maaşı kalma ihmal ve âdetlerini terketmezler. raya bir çeşme yaptırır! Camie iki yüz pekâlâ temin edilebilir. Bu işlerde biraz titiz davranan nahiye liralık halı hediye eder. müdürleri ise ekseriya bu köylülerle alâ10 Fikrimce köy kalkınma işleri anAktaklıklara çare kadar eşrafın veya yerli memurlann cak geçen 8 ve 9 uncu maddelere göre 8 Bu aksaklıklann en kestirme gi tayin edilecek memur muhtar (köy şefi husumetine hedef olurlar. 2 ihtiyar heyetleri vakıâ mevzuatı derme çaresi şöyle olabilir: köy birliği şefi) icraatını köy kanununa Köy muhtarlan şimdi olduğu gibi ayni ve maiyetındeki azanm kararlarına göre kanuniyeye göre herhangi bir suihallerinde memurin muhakemat kanunu ahkâmı köy halkmdan seçilmek suretile değil, yu köylünün karabet ve sıhriyet tesirlerinden na tâbi iseler de hiçbir muhtarm ve arka karıda köy kâtibleri hakkmda söylendiği azade bitarafane olarak yapmalan ve daşlarının daimî vazifelerindeki ihmalle şekilde hükumet tarafından orta yaşlı, yaptıklarından memur sıfatile mes'ul turinden veya nahiye müdürlerinin resmî düzgün sicilli ve hiç olmazsa ilk tahsil tulmalan şartile aksamadan yürüyebilir. emirlerini yapmadıklarından dolayı tec görmüş kimselerden devlet memuru sıfa Çünkü bu köy veya köy birliği şefleri ayziye edildiği görülmemiş gibidir. Ancak tile tayin edilmelidir. Eskisi gibi seçile kırı icraatlarından mes'ul olacaklarını köy sandığı parasından yaptıklan suiisti cek ihtiyar heyetleri bu memur muhtar bilirler. Nahiye müdürlerinin her an tefmal gibi suçlarından dolayı uzun tahki ların refakatine verilmelidir. Nüfusları tiş ve murakabeleri altındadırlar. Bunlakat ve muhakemeden sonra nadiren mah iki yüz ve daha ziyade köyler için bir rın köy yerlisinden seçilmiş muhtarlar gimuhtar, nüfuslan iki yüze baliğ oluncıya kum oldukları vakidir. bi işleri angarye telâkki etmelerine imkân 3 Ekseri ihtiyar heyetlerinin köy kadar mücavir üç dört köyden teşkil edi yoktur. ^alkı üzerinde hiçbir nüfuzlan yoktur. lecek köy birlikleri için de bir muhtar kiBİTTİ fayet eder. riyette çıkmıştır. [ * ] Birinci yazı 18 nisan tarihli Cumhu Pariste çıkan Le Temps gazetesinin Belgrad hususî muhabiri, Yugoslav intihabatı hakkında gazetesine verdiği tafsilât arasında, 1 nisan 1938 den itibaren mer'iyete giren bütçenin tasdikından sonra gerek meb'usan, gerek âyan meclisle rinin bir daha toplanmamak üzere dağılEllerindeki köy kanunu dolabda kalmışdıklannı ve yeni intihabata, yaz aylarıntır. Hiçbir maddesini tatbik şöyle'dursun da değilse bile, sonbaharda başlanılmabilmezler bile. sına muhakkak nazarile bakılabileceğini İntihab manasile bu heyet sırasını savsöyliyerek ezcümle diyor ki: mak üzere iş başma gelmiştir, pek çok sı« Gelecek intihabatta tatbik edilecek kışırsa istifa eder. Çünkü köyün hakikî olan yeni kanun hakkmda henüz tafsilât muhtarı, köyün ileri gelenidir. Bu zat hükumet dairesine gidip gelmemek için nü teresşuh etmemiştir. Yalnız, 1935 tarihli fuzunu kullanarak seçtirdiği ihtiyar he kanuna nazaran, yeni kanunun daha fazyetini kendine perde edinmiştir. Binaena la serbesti veren bazı maddeleri ihtiva etleyh resmî muhtar ve azalar, her işi yap tiği tahmin olunabilir. Yeni kanunun, inmadan önce bu ileri gelen adama danışır tihabata iştirak hususunda küçük zümrelere de imkân bahşedeceği söylenmektelar. 4 Nahiye müdürleri köylerde ken dir. Maamafih, hakikatte, M. Stoyadidiliğinden yürümesi lâzım gelen en ufak noviç'in riyaset ettiği Yugoslav radikal bir işi bile uzun takib ve ısrarlarla yaptı itimad partisile, başında Dr. Maçek'in rabilir. Meselâ köy kâtibi maaşı, korucu bulunduğu Hırvat köylü demokrat ve elbise paraları, köyün kayid defterleri harb muhalefet partilerinden mürekkeb için lüzumu olan paralar bile (müdürün grup karşılaşacaktır. Bu iki zümre, belebu işleri kontroldan başka bir vazifesi diye intihabatında da karşılaşmış ve neolmadığı halde) gene onun pek çok takib ticede hükumet partisi ezici bir ekseriyet ve tazyiklerile gene de taksit taksit ve kazanmıştı. O zamandanberi vaziyette hatta bazan jandarma göndermek sureti bir değişiklik olmak şöyle dursun, hükumet partisi büsbütün kuvvetlenmiş bule toplattırılabilir. lunmaktadır.» 5 Nafıanın yol mükellefiyet tebli Muhabir, Yugoslav radikal ittihad gatı da ekseriya derhal mesmu olmaz. partisinin, bütün memleket dahilinde, hatHer nekadar mükellef amelenin gitmemesi kanunî cezayı müstelzem ise de, bu ta Dr. Maçek'in nafiz olduğu mıntakacezaların tatbikı için beklemeğe vakit larda kuvvetle taazzuv ettiğini, Yugos yoktur. Tayin edilen mıntakadaki yol lavyanın, Dr. Stoyadinoviç idaresi altminşa veya tamirinin geri kalmaması için da iktısad ve maliye sahasında parlak bir iş gene nahiye müdürlerinin ve jandar vaziyet idame eylediğini, Yugoslavyanın, Berlinle tesis ettiği münasebetler sayemanın müdahalesini icab ettirir. sinde, bugün hududlanndan yana hiçbir 6 Bütün bu aksaklıklann başlıca endişesi olmadığını söyledikten sonra, bu sebeb ve giderilmesi çaresini bir de zeki vaziyeti, intihabatm Stoyadinoviç partisi ve oldukça münevver bir muhtarm ağzmlehine tezahürü için en büyük âmil oladan dinliyelim, bu zat diyor ki: rak kaydetmektedir. «Bir köy halkı ekseriya hısım ve akTemps muhabiri, bu mütalealardan rabadırlar. Aralarında sıhriyet ve iyi kösonra, Anşlus'un Yugoslavya ve Hırvat tü bazı an'ane ve âdetler vardır. Ben de unsuru bakımından tetkikine geçerek ditabiî onlardanım, aza arkadaşlarım da yor ki: öyle. Binaenaleyh bizler köylü üzerinde « Avusturyanın Almanyaya ilharesmen nafiz olamayız, işler ekseriya hakmdan sonra, Hırvatlar, Belgrada, daha tırla gördürülür. Köylü ekseriyetle cahil mütemayil bir şekilde teveccüh etmiş. buolduğundan kendiliğinden ve güzellikle lunuyorlar. Bu hâdise, Hırvat hareketi iş yapmaz. Kendisine kalsa köyün orta rüesasınm, ayrılık mutalebatını hayli zâfa sını gübrelik yapar. Bunun için her işin ceza korkusile zorla yaptırılması lâzım düsüreceği gibi, haricî bir tehlikenin mevgelir. Buna da kalkışınca dargınlık ve cudiyeti düşüncesi, Yugoslav ittihadını hatta düşmanlık başlar. Bu da fena neti tarsinden hali kalmıyacaktır. Gerçi, bunceler doğurur. Bunun için biz de «ne şiş dan, M. Maçek'in, muhalefetinden tayansm, ne kebab!» deriz. Sonra okur ya mamen vazgeçtiği manası çıkarılamazsa zar da değiliz, köy kâtibi kâh gelir kâh da, arada bazı uzlaşmalar husule gelecegelmez, gelse de iki satır yazar gider. ği ve Almanya Orta Avrupa ve Balkanlardaki hulul siyasetini kuvvetlendirdikHükumetin gene bizim için faydalı çe Hırvat meselesinin de şiddetini tedridileklerini ve teşebbüslerini anlıyoruz; fakat ayni köy halkmdan ekseriya hatır cen kaybedeceği gitgide daha muhakve nüfuza kapılarak seçilmiş ihtiyar he kak görülüyor.» dim. Meselâ kendikrinin de temas buyurdukları veçhile, pancar fiatlarının hali, miktar ve vaziyetidir. Evvelce pan car fiatları diğer mahsullerimizin fiatlanna nazaran, meselâ buğdaya nazaran, daha çok elverişli idi. Ve hatta denile bilir ki, en iyi fiatla alınan mahsulleri mizden biri pancar idi. Fakat son zamanlarda toprak mahsullerimizin yük selmiş olması pancar zürraı üzerin de eskisi gibi cazib bir tesir yapmamağa başladı. Şeker şirketi bunun üzerinde tevakkuf etmeğe ve tetkikat yapmağa başlamıştır. îstihsal meselesine gelince, fabrikala rın istihsalâtını arürmak, müstehlik ihti yaçlarma cevab verebilmek imkânı mevcud iken, Avrupadan memleketimize ilânihaye velev kısmen olsun şeker ithaline devam etmek hiçbirimizin arzu etmiyeceği bir keyfiyettir. Şu halde şeker sanayiinden beklenen menfaatlerden biri zürraımıza fayda vermektir. İkincisi de, memleketimizde modern ziraati tamim ve tevsi işine vasıta olmaktır. Böyle olduğuna göre, memleketimiz dahilinde bunun elemanlan mevcud olduğuna göre Avrupadan gelecek şekerin ithaline sed çekmek bizim için zaruridir, fakat şekli hazırlamak şartile. Şirketin yeniden sermaye bularak ve koyduğu sermayenin emniyet altma girdiğini gördükten sonra memleketimizin muhtelif yerlerinde yeniden büyük şeker fabrikaları kurmak lâzımdır. Şeker şirketi bu vazife ile tevzif edilmiştir ve kendilerine hükumet namına yardım da vadolunmuştur. Şeker sanayiini kurarken daha çok şarkı ve şark havalisini nazarı itibara almak istiyoruz ve daha çok o sahayı tetkik ihtiyacı vardır. Çünkü memleketimizin garb kısımlarında esasen şeker sanayiinin muvaffakiyetle kurulabileceği ve idare edilebileceği, kendiliğinden anlaşılmıştır ve bugün için bir hakikat halindedir. Asıl mühim mesele şarkta ku rulacak sanayiin rantabl olup olmıyacağı keyfiyetidir. Eğer tetkikatımız bizi, rantabl olmasa dahi mühim bir zarara sok mıyacak neticeye götürürse, şarkm müsaid olan mmtakalarında şeker fabrikası kur mak karar ve azmindeyiz. Mevcud istihsalâtımızı istihlâk miktarile mütevazin bir hale getirmek işine ayrıca programımızda yer vermek istiyoruz. Bu suretle hem şarkta hem de garbda memleketin yükselen şeker istihlâk miktarile mütenasib bir istihsal miktarını elde etmiye çalışacağız. Şeker istihlâk miktarı ambalaj meselesi ve sair alım satımda müessir noktalann eğer bunlar varsa değiştirilmesi arzu edilen şeylerdir ve bittabi alâkadar Vekâ letçe ve alâkadarlarca nazan itibara alınacaktır. Umid ederım ki, heyeti umu miye ve burada söz söyliyen katib arka daşımızı memnun edecek bir neticeye varılır. Kâğıd meselesine gelince, bunun îçin de İktısad Vekilinin vekili olmak sıfat ve şerefile size hitab etmek isterim. Fabrikalar kurulduğu zaman lâakal 3 sene bir tecrübe devresi geçirirler. Bu da mevcud personelin, mütehassıslann, amelenin ve müessesenin, memleketin şeraitine adapte olması içindir. Ekseriya bir memlekette bir fabrika açıldığı zaman, ilk üç sene kâr beklememek lâzımdır. Nonnal olan budur. Eğer fabrika kurulduğu zaman kâr edecek olursa, anormal telâkki olunabilir. Bizim kâğıd fabrikamız bu şerait hilâfına olarak ilk se nesinde kâr temin ederek bizi memnun etmiştir. Kâğıd maliyet fiatlarımız hiç olmazsa AvTupa ile ayni seviyededir. Asıl müskül olan mesele bütün dünyada kâğıd fiatlarının yükselmesidir ki, bu da kâğıdın maddei iptidaiyesinden olan sellülozun ayni zamanda harb sanayiinin de maddei iptidaiyesi olmasından ileri gelmektedir. Muhtac olduğumuz kâğıd ihtiyacımızı fabrika kurulurken hesab etmiştik. Fakat kâğıdm muayyen kalitele rini ve diğer nevilerinin hepsini memle • kette istihsal etmek için hâdiselerin icbarile ve bizim arzumuzla atılmış adımlar da vardır. Elimizde mevcud kâğıd fabrikasını büyütmek için inşaata devam ediyoruz. Sellüloz fabrikasmm inşasma da devam ediliyor. Bunlar bittiği zaman aradaki münakaşaya meydan kalmıyacaktır. Memleketin ihtiyacile mütenasib o larak bu işleri yürüteceğiz. Çünkü işin tekniğinde ve hesablarında muvaffakiyet kendisini göstermiştir. Sözlerim bundan ibarettir.» Meclisin dünkü müzakereleri Ankara 18 Büyük Millet Meclisi bugün Hilmi Uranın başkanlığmda toplanarak bazı maddelerm gümrük resimleri hakkında hükumetçe ittihaz olunan kararlann tasdikma aid kanun lâyihasını müzakere etmiştir. Cenubda hat Tirig'in önünden, Ca ti'nin cenubuna takriben 10 kilometrelik bir mesafeden geçmekte ve Benicarlo'nun Gümrük resimleri hakkında İcra Vekilleri Heyetince muhtelif tarihlerde a tahminen beş kilometre cenubunda denize lınmış olan kararlann tasdiki istenilmekte inmektedir. idi. Şimalde hat sahilden Vinaroz'un takriben 12 kilometre şimalinde bir noktadan Kanunun heyeti umumiyesi üzerinde söz alan Hüsnü Kitabcı (Muğla) ga başlıyarak mukabil sırtlan Frankistlerin zete, mecmua ve mekteb kitabları için elinde bulunan La Sierra'yı baştan başa kullanılacak kâğıdlardan alınan gümrük katettikten sonra Uldecona'nın dört kiresminin tenziline dair kararnamenin çok lometre şimalinden geçip Cherta ve tor yerinde olduğunu takdirle kaydederek tosa'nm arasmda Erbe'yi katetmekte ve bu tenzilin diğer kitab kâğıdlarına da teş Benifallet ve Benisanet önünden dolaşamil edilmesinin memleket içinde geniş rak nehrin cereyanmı takib etmektedir. mikyasta kültür yayunına yardım edeceLerida önünde vaziyet ğini söylemiştir. Barselon 18 Fransız hududundan Hatib, bundan sonra küb şeker ambaAkdeniz sahiline kadar imtidad eden lajı için dışandan ithal edilecek kerestecephede dün Frankistlerin, Segrenin sol ler hakkındaki kararnameye temas ede sahilinde Camarassa elektrik santralının rek, böyle bir zaruretle karşılaşılmış olmahizasında bir mahalle yerleşmek için yapnm üzücü bir şey olmakla beraber kabul tıkları bir teşebbüs akamete uğramıştır. etmemeğe imkân bulunmadığını söylemiş Balaguer'in etrafında vaziyette bir deve bu tarz ihtiyaçlardan vareste kalınmağişiklik yoktur. ması için tedbirler almması temennisinde Lerida önünde cumhuriyetçiler mev bulunmuştur. zilerini muhafaza etmektedirler. Hüsnü Kitabçı gene bu münasebetle Ebro'nun cenubunda mühim bir deşeker fabrikalanmızın bugünkü vaziyetlerile istihsal kabiliyetleri ve memleketin ğişiklik olmamıştır. Pirene mmtakasında Frankistler Rio şeker ihtiyacı üzeriçde durmuş, haricden Noguera Palaresa önünde durmağa mecgetirilen şekerlerin gümrük resminin zarftan da ahnması dolayısile torbalarla ge bur olmuşlardır. Hükumetçiler Sort istitirilmesi yüzünden birçok zararlar husu kametindeki ^olun üstünde bulunan Bale gelmekte bulunduğuna işaret ederek loigne geçidini muannidane müdafaa et gümrük tarifesinde yapılacak ufak bir ta mektedirler. dilâtla bu mahzurun önüne geçilebilecePapa General Franko'yu ğini kaydeylemiştir. takdis etti Hüsnü Kitabçı, gene kararnameler aLondra 18 (Hususî) Vatikan'dan rasında bulunan ve Matbuat Umum Müdürlüğü tarafından memleketimizi tanıt bildirildiğine göre, Papa General Frantırmak için tertib edilen ve haricde basb ko'ya bir takdis mektubu göndermiştir. rılarak memlekete ithal olunan «Fotoğ Papa, General Franko'yu tebrik ederek rafla Türkiye» albümlerinin gümrük re tspanya katoliklerinin bundan sonra refasimlerine'aid kararnameye de temas ede ha kavuşacaklan ümidini izhar etmiştir< rek Matbuat Umum Müdürlüğünü bu Papa ilk defa olarak, General Franko'yu eserinden dolayı takdire şayan gördüğü takdis etmektedir. nü söylemiş ve demiştir ki: « Bu teşebbüslerin tevali etmesi, şa Şarkışlada büyük bir yangîn yanı arzudur. Ancak bunun kendi vasıŞarkışla (Hususî) Burada büyük talarımızla, kendi varlıklarımızla temini, bir yangın çıkmış, beş buçuk saat de memnuniyetimizi bir kat daha arüracak vam ederek belediye dairesini, bir kı raathaneyi, dört dükkânla bir fırım tır.» tahrib ettikten sonra söndürülmüştür. Muğla meb'usu, haricden ithal olu Yangın belediye binasma bitişik kınan bira şişeleri münasebetile de bira israathanenin kahve ocağından başlamış tihlâkinin artmasını temjn için bundan alınan resimlerin indirilmesinin faydalı o ve bütün gayretlere rağmen felâketin. lacağı noktası üzerinde de durmuş ve ge önü geç alınmıştır. Belediyeden kurtane haricden ithal olunacak küb ve toz şe nlan evrak boşaltılan ilkmekteb bina kerler resimlerinde yapılan tenzilât vesi sma taşmmıştır. Kahve ocağı şimdiye lesile de memleket şeker ihtiyacınm ge kadar iki defa daha parlamış ve söndüne memleket içinden temini için alınma rülmüştü. Zarar ve ziyanm 6 bin lirayı sı icab eden tedbirlere aid düşüncelerini bulduğu tahmin edilmektedir. izah eylemiştir. Ahmed îhsan Tokgöz (Ordu), Atlle, yeni anlaşmayı tenkid Hüsnü Kitabcının, kitab kağıdlan re etti simlerinin indirilmesi hususundaki noktai Londra 18 Muhalefet işçi amele nazanna iştirak ettiğini ve bu yolda alıpartisi reisi Atlle bugün Pört'te söyledinacak kararlann hayırlı neticeler vereceği bir nutukta, İngiliz İtalyan anlaşmağini söylemiştir. Ahmed İhsan Tokgöz, sını tenkid ederek İngiliz hükumetinin Ordu meb'usu Ahmed İhsan Tokgöz, Milletler Cemiyeti idealini feda eyledi Hüsnü Kitabcının kâğıdlann pahalı ol ğini söylemiş ve bu anlaşmanın bütün duğu hakkındaki fikrine iştirak ettiğini, dünya demokrat kuvvetleri için şiddet ilmî ve edebî eserlerin gittikçe azalmakta li bir darbe ve mütecavizler için de bir olduğunu söyliyerek ilâve etti: tesvik teşkil eylediğini ilâve eylemiştir. « Ben bu san'at içinde 50 senedir bulunuyorum. Şimdiye kadar ilmin ve edebiyatın bu kadar geri kaldığını gör Başvekil Celâl Bayar, kürsüye geldi. medim desem yeridir. Bunun da başlıca Metnini yukarıda bildirdiğimiz izahatı verdi. saikı, kâğıdın pahalı olmasıdır.» Bu izahatı müteakıb kanun lâyihası reZiya Gevher, yerinden cevab verdi: « Senin bastığın eserler arbk okun ye konularak kabul edildi. Gene bugünkü toplantıda Türk gay muyor.» rimübadillerine tahsis edilen malların verAhmed İhsan, kendi bastığı eserlerin lâyihasına bir çok satıldığını ve hiç kalmadığını söyledi. gilerine ve iskân kanun Verdiği bir takrirde ilân maksadile çıkan madde ilâvesine dair kanun lâyihalarile tarife ve katalog kitabları müstesna ol İzmir telefon tesisatının satm almması mak üzere, telif ve tercüme olan ilmî ve hakkındaki kanunîar müzakere ve kabul edebî kitabların tenzilden istifade etme edilmiştir. sini istedi. Büyük Millet Meclisi çarşamba günü Hatiblerin bu mütalealannı takiben toplanacaktır. Bu kanun hükümlerine göre, 2294 sayılı kanunun birinci maddesile verilen salâhiyete istinaden: a Gazetelerin ve Maarif Vekâleti tarafından resmî kitab listesine ithal edilen mekteb kitablarınm basılmasma mahsus kâğıdlarla diğer nevi kâğıdların, b Kömür yakan vesait beynelmilel sergisi münasebetile getirilen eşyanın, c Küb şeker ambalajmda kullanımak üzere Türkiye şeker fabrikaları anonim şirketi tarafından ithal edilen kerestelerin, d Matbuat Umum Müdürlüğü tarafından Almanyada bastırılan «Fotoğraflı Türkiye» adlı albümden memleket dahilinde tevzi edilmek üzere getirilecek 5.000 adedinin, e Orman çiftliği bira fabrikası için bir defaya mahsus olmak üzere getirilecek bira şişelerinin, f Haricden ithal edilecek şekerle rin, Akdeniz cephetinde yeni hudud Frankistler dün hatlarmı tashih ettikten sonra Akdeniz cephesi şu suretle te « şekkül etmiş bulunuyordu: KANSIZLIK benizsızlik icin yegâne deva kanl ihya eden ç ı n n n Enmuntahipetibbatarafındantertipedilmiştir. OİA.Ur Ndrasteni, zaüyet ve Chlorose 9 Şimdiki muhtarlar yerine tayin Eski bir nahiye müdürii !, PARIS