CIJMHURİYET 19 Nisan 1938 { Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Tarihi roman: 68 Yazan: M. TURHAN TAN Sabıkalı suçlular, Adli Yeni talimatname tatbik Muallimler, istihkaklarını den ve bunun bir kısmı olan Arab dünyasınm heyeti umumiyesi bugün Namus daîresinde çaılışıp para kazanan bu adam, mevkiine giriyor yeye teslim edildîler haziranda alacaklar garblı üç büyük devletin ya doğrudan doğruya idaresi yahud nüfuz ve tesiri alNakilcinin istediği parayı vermemişti« Mayi mahruk depolanna aid yeni tali Şehir Meclısi, dün, birinci reis vekili Kumbaracı yokuşunda oturan Arab Nakilcînin düğünü üçleştirmesi herkesin hoşuna gitti. Fakat hareminden bir kız vererek kendine evlâd edineceği yığıtin adını açıkça söylemesi de umumî bir merak ıryandırdı. Böyle bir nimet, böyle bir saadet Ocaklılar arasında paylaşılamıyacak kadar yüksek kıymet taşıyan şeylerdendi. Çünkü Nakilcinin haremi o âleme girebilmiş olan pek yakın dostlan istisna olunursa birçok kimseler için efsanevî bir mahiyet taşıyordu. Orada bülbüllerin kadın gibi konuştuklan, kadmların da bülbül sesi verdikleri rivayet olunuyordu. Nilüferi de onu görmiyenler bu beşerden üstün mahluklardan biri olarak tevehhüm ediyorlardı ve kızın pek müstesna bir hilkat bediası olduğunu kuruntuluyorlardı. Böyle bir mahlukla evlenmek bir bahtîyarlık ve Nakilcinin damadı menzilesine yükselmek ise bahtiyarlıktan da fazla bir varlıktı. O sebeble devlet kuşunun hangi başa konacağını sarhoş Mustafalar, Karakulak Bekirler, kafesçi Ahmedler, nefes turnacısı Ömerler bir yana bırakılmak şartile odadakilerin hepsi kıskana kıskana düşünmeğe dalmıştı. Adlanıu saydığımız Ocaklılar Nakilci ile heoıen hemen bir seviyede olup ona damad olmak şerefinden müstağni bulunuyorlardı. Nakilci hesabına gülünç olan bir noktada bu zorbalardan bir kısmının Nilüferle sarhoşluk âlemlerinde bilerek, bilmiyerek aşk oyunu geçirmiş olmalanydı. O korkunç adam «imdi nikâhlamak üzere bulunduğu Seherle Gülhaneli Hüseynin Üsküdarda ilâhî bir alâka halinde taşıyıp kendi evinde hayvanî bir aşk şekline soktukları gönül birliklerini sezmediği gibi Nilüferin de eve gidip gelen dostlann bir kısmile ve nihayet Hüseyinle kurduğu sevda tezgâhmı haber almış degildi. Haremindeki hasırlar, iskemleler, perdeler, yataklar gibi kadınların da öz malı olduğuna kâmil bir iman taşıyordu. Halbuki o hasırlara, o iskemlelere, o perdelere birçok ellerin değdiği nasıl muhakkaksa o kadmlann da kucaktan kucağa atıldıkları o derece açıktı. Fakat Nakilci kör bir gururun sersetnliğile bu çirkin hakikati göremediğinden Seheri nikâhlıyor, Nilüferi de yalnız kendi artığı bir temiz kız olarak bir delikanhya ihsan eylemek istiyordu. Bu karannı uzunca bir mülâhazadan sonra, ortaya koydu: Yoldaşlar, dedi, kendime o|ul diye seçtiğim yiğit, topçu Mustafadır, be ğendiniz, değil mi? Ve gerçekten pehlivan yapılı olan genc topçuyu yamna çağırıp elini uzattı. Haydi öp sıkılma. Sefere er çıkan yol ahr, er evlenen döl alır. Yakında senin de miniminilerini öper okşarız. Topçu Mustafa hık mık diyemedi, «emrivaki» i kabul etmek zorunda kaldı. Fakat bu uysallık onun miskin bir ruh taşıdığından ileri gelmiyordu. O, iliğine kadar yiğit bir gencdi. Yalnız Nakilcinin ne mal olduğunu henüz bilmiyordu ve jinlü zorbanın şahsmda cesur, temiz, ci Ivanmerd bir erkek görerek ona damad olmaktan zevk ahyordu. Nilüferin kirn ve neci oduğunu bilmediği gibi bu kızın erkek iştiyakile ahlayıp pufladığmı Deli Şerifenin biraz b'nce dile aldığını da duymamıştı. İşin Nakilci tarafmdan tasarlandı ğını sanıyordu. Orada bulunanlarm hepsi bu delikanlı gibi samimî olmamakla beraber yiğitlik iddia eden kimselerdir. Yiğitliğin belli başlı şartlarmdan biri ise merd adamlan kirletmemek ve onları kirden uzak tutmaktır. Şu halde Karakulak Bekirlerin, Kafesçi Ahmedlerin ya Nakilciye ihtar ederek, yahud genc Mustafayı gafletten kurta rarak bu işe engel olmalan lâzımgelirdi. Çünkü onlar Nilüferin yırtık bir ayakkabı olduğunu biliyorlardı, Dcli Şerifenin de bu kızı nasıl tarif ettiğini duymuşlardı. Fakat ne onlar, ne başkaları masum gencin başma kirli bir külâh geçirilmesinden teessür duymadıklan gibi hâdiseyi şevk ile alkışlamaktan da geri kalmamışlardı. Bu kayıdsızlığm sebebi Nakilciye dalkavukluk etmekten ziyade genc Mustafan'.n hayatında bir leke buîuomasmı gerekü bulmalanydı. Zira bu delikanlınm istik balini parlak görüyorlardı ve onun derece derece sivrileceğini anhyorlardı. Tahminleri doğru çıkıp da genc topçu bir gün yüksek bir mevki alırsa Nilüferin kocası olmak noktasını icabındd tariz vesilesı yapacaklardı. İşte bu çirkin düşünce ile onun yakışıksız bir izdivaca sürüklenme sine göz yummuşlardı. Nakilci saf bir saygı ve hatta şükranla elini öpen genc topçuya öbür ağaların da ellerini öpmesini emretti, delikanlı bu emri yerine getirmek için geri çekilirken Deli Şerife atıldı: matnamenin tatbikatına önümüzdeki cu martesi gününden ıtıbaren başlanacaktır. Bundan evvel de petrol, benzin, benzol, motorin ve sair yağlann gümrüklendiği depolara aid bir talimatname mevcuddu. Fakat müteaddid emirlerle bu talimatna me birçok noktadan tadil edildiğinden ve esasen ihtiyacı da karşılamadığından, Avrupada bu nevi gümrük gaz depolanna aid talimatnameler gözönünde bulundu rularak yeni talimatname hazırlanmıştır. Bu talimatnameye iştial tehlikelerine karşı yapılacak emnıyet tertıbatı içın esaslı maddeler konulmuştur. Şehrimizde mayi mahîukların gümrüksüz olarak muhafaza edüebildıği yerler, Serviburnu, Çubuklu, Kartaldır. Yeni talimatnamenin tatbikından isti fade edilerek bir heyet depoları ve buralarda bulunan tanklarla teçhizatı muayene edecek, emniyet tertibatını, yangın söndürme imkânlarını ve mayi mahrukun Tntulan esrarcılar hazine aleyhine harice çıkmasına mâni oEvvelki gün Receb isminde birisi, Falacak tertibatı gb'zden geçirecektir. tihte bir torba içinde bir buçuk kilo esrar Haçlı Halilin işi ne oldu, henüz satarken memurlar tarahndan suçüstünde yakalanmak istenmiş, fakat kaçakçı kaçbaşarılmadı mı? Sekiz on yoldaş onun izindedir. El mıştır. Arkasmdan atılan silâhlardan korkarak durmağa mecbur kalan Receb, bette elleri boş dönmezler. Soruşumun sebebi var: Ben Haçlı Fatih camii avlusunda yakalanmıştır. dan alınacak parayı şu iki düğüne sarfetADLIYEDE mek istiyorum. Sen nza gösterirsin değil Pulsuz zabıt varakasını mi? Karakulak Bekirin yüzü biraz ekşjr imzalıyan memur gibi olduysa da kendini çabuk topladı İkinci yazılı imtihanlarda talebenin Maliye Tahsil şubesi memurlarmdan ğından Nakilci işin farkında olmadı ve Osman Nuri, haciz kararı alınmadan aldığı notlarm hükümsüz olduğunu bilonun cevabını da beklemeden ilâve etti: haciz yapmak ve üzerine pul koyma diren emir, dün bütün ortamekteb ve Bir adam daha yolla da işin sonu dan zabıt varakası imzalamak suçlarile lise direktörlüklerile Kültür direktör nu b'ğren. Salamona elimizde para varken asliye üçüncü ceza mahkemesine ve lüklerine tebliğ edilmiştir. Talebenin rilmiştir. Osman Nuri, dünkü duruşma terfii sınıfmda birinci yazılı imtihan yük olmıyalım. sında, bu gibi pulların bulunmak im notlarile kanaat notlarmm vasatisî esas İki zorbanın gizlice konuştuklan me kânı olmıyan yerlerde. sonradan yapış tutulacaktır. sele, Unkapanı tacirlerinden Hacı Halil tırılmak üzere kâğıdın imzası caiz ol Ancak Maarif Vekâletinin verdiği bu Ağanın soyulması işiydi. Nakilcinin Haç duğunu, esasen pul yapıştırılmaması karar, bazı yerlerde yanlış anlaşılmış lı Halil diye andığı bu adam namus da suçunun beş misli para cezasma tâbi tır. Emir, yalnız sualleri Vekâletten iresinde çalışıp para kazananlardan ve bulunduğunu söyliyerek beraetini is gönderilen ders imtihanlarma şamildir. kazandığını da sakhyanlardan olduğu için temiştir. Izmirde acılan tahkikat Yeniçerilerin ikide bir a^mak istedikleri Mahkeme, haciz hakkındaki muameİkinci yazılı imtihan suallerinin ta baltalara ehemmiyet vermezdi, kanunsuz lenin Defterdarlıktan sorulması, için lebe tarafından öğrenilmes» işi üwrinvergi ödemeğe yanaşmazdı. Nakilcinin duruşmayı başka gune bırakmıştir. de îzmirde de tahkikat aç»bnıştir.^.Hâ * düğünü münasebetile kendisinden istenilen Bir ay hapse mahkum pJUIu dise, daha meydanaçıkanlmadan ön parayı da vermediğînden zorbalar kendiSamatyada oturan simidci Hasan, ce, bazı lise muallimleri, talebeleriri sini ağır bir cezaya mahkum etmişlerdi, evvelki akşam zilzurna sarhoş olarak, kimya sualleri üzerinde bazı konuşmagizlice tarassud ediyorlardı. etrafmdakileri rahatsız etmeğe başla • larmı duymuşlardır. Suallere daha evOcak bezirgânı Salomon bu zavallı ta mış ve kendisini karakola götürmek is velden muttali olduklan anlaşılan ta • cirin her çarşamba günü sarrafına para ya tiyen polise hakarette bulunmuştur. lebelerin isticvabı devam etmektedir. tırdığını haber verdiğinden ve o gün de Simidci Hasan, evrakile birlikte AdliOrta Tedrisat Umum Müdürü yeye verilmiş ve dün dördüncü asliye çarşambaya tesadüf ettiğinden gün ağaşehrimizde nr ağarmaz bir pusu kurdurulmuştu, Hacı ceza mahkemesinde, yapılan duruşma Maarif Vekâleti Orta Tedrisat Umum Halilin sarrafa göndereceğı paraların neticesinde, bir ay hapse mahkum ol Müdürü Avni şehrimize gelmiştir. U muştur. gasbolunması kararlaştırılmıştı. mum Müdürün bu ziyareti, son imtihan sualleri meselesile alâkadar görülüyor. Bir palto, pardesü hırsızî Nakilci işte bu pusunun neticesini soruyordu. Karakulak Bekir, hayli zah Kasımpaşada Nâzımm evine anahtar MÜTEFERRİK metle elde edilecek olan paranın Nakilci uydurarak pardesü, ve palto aşırmak tarafından tamamile alınmak istenmesine ve diğer birçok evlerden muhtelif gi Uçüncü Umumî Müfettiş için için kızmakla beraber onu kırmak e yecek ve kullanacak eşya çalmaktan Üçüncü Umumî Müfettiş Tahsin linden gelmediği cihetle odadan dışan suçlu Nesim isminde biri, dün Adliye Uzer bir müddet evvel Viyanada mü çıkmış ve pusu yerine adam göndermeğe ye verilmiş ve yedinci sorgu hâkimli him bir ameliyat geçirmişti. Kıymetli Umumî Müfettişimiz, ta kalkışmıştı. Fakat bu zahmete hacet kal ğinde sorgusu yapüdıktan sonra, ikinci asliye ceza mahkemesine sevkolunmuş mamile iadei afiyet ederek dün Viyamadı. Çıplak kollannda Yeniçeri nişannadan şehrimize dönmüştür. ları kabaran sekiz on hamal boy göster tur. Tahsin Uzer, birkaç gün İstanbulda di ve bunlarm elebaşısı olduğu anlaşılan Hüviyeti karişıkmış! kalarak istirahat edecek ve ayın 24 ünbiri Karakulak Bekıri görür görmez ilerSahte nüfus tezkeresi kullanmaktan cü günü Ankaraya gidecektir. liyerek boyun kırdı: suçlu Anjel'in, dün Ağırceza mahke Ticaret Odasmdaki içtima Asmaaltında, dedi, Hacınm adam mesinde duruşmasma devam edilmiş Dün Ticaret Odasmda bir toplantı larını yakaladık sarrafa gidecek çuvalı tir. Dünkü celsede, Kumkapı Ermeni yapılmış, kadın çorabları için yapılan aldık. kilisesindeki vaftiz defterinden çıkan standard nizamnamesi üzerinde görü Bekir, sadece bir odayı gösterdi ve lan kayıd okunmuştur. Bu kayıdda, şülmüştür. suçlunun anası Mari, babası meçhul oemir verdi: Çuvalı oraya gö'türün. Siz de kah larak gözüküyor ve kendisinin 1897 Kasablarm gönderdiği heyet ve Kasablar cemiyeti ve ocağma gidin, dinlenin. Ben Ağa ile doğumlu olduğu bildiriliyordu. İlkin, dedi, benim eümi öpsün. Çünkü kaynana sayılırım. Ve yüzü kızaran gencin omuzlarım okşadıktan sonra Nakilcinin kulağına e ğilip fısıldadı: İki çıplak hamamda yakışır. Nilüferin ummam ki çehizi hazır olsun. Göveyin de palasüe tabancasından başka malı, menali olmasa gerek. Bezırgân Salamona haber yolla da hem Gülsümle Mahmudun, hem de Mustafayla Nilüferin ev takımlannı bugün yetiştirsin. Yarın gece başka türlü üç gerdek birden kurulamaz. Nakilci bu teklifi garib bir tebessümle karşıladı. Müsbet veya menfi bir cevab vermiyerek Karakulak Bekire yüzünü çevirdi: Zahmet edip, dedi, yanıma gelir misin? Kaldırım kabadayılannın en azıhlanndan biri olan Bekir bu davete icabet edince dudağını onun kulağına yapıştırarak sordu: Seyfinin eroin sattiğı haber verilmiş ve evvelki gün, kaçakçıhk bürosu memur ları tarafından araştırma yapılmak için evine gidilirken yolda sabıkalı eroincilerden Ovakim ve Muhiddine rasgelinmiştir. Bunlar memurlan görünce. ellerinde bulunan birer paket eroini yutarak kaçmağa teşebbüs etmişlerse de yakalanmışlardır. Seyfinin evinde bir masa üzerinde 4 gram kadar eroin ile bir miktar eroin bulaşık kâğıd bulunmuş, o sırada evde bulunan eroinci Bekir de yakalanmıştır. Seyfinin eroini Ovakim vasıtasile sabıkalılardan Galatalı Feyzıden aldığı anlaşılmıştır. Feyzinin evinde yapılan araştırmada dam üstünde eroinli kâğıd ve mendilier bulunmuştur. Araştırma esnasında evde bulunan sabıkalı eroincilerden Mahmud, Cemil, Faruk, Fuad ve Receb yakalan mışlardır. Bu on eroinci dün Adliyeye teslim edilmiştir. Necib Serdengeçtınin riyasetinde toplandı. Ilkmekteb muallimlerinin kıdem zamiarı hakkjndakı makam teklifi bütçe en cümenine göndenldi. Bu teklifte 936 ve 937 seneierinde kıdem zammı alan ve fakat şimdiye kadar bundan istifade edemiyen altı yüzden fazla muallimin zam larınm hazirandan itibaren verilmesi is tenmektedir. Hacı Halile kurulan pusu! Dün on eroıncı daha yakalandı Yanıcı madde depo Kıdem zamları isi ve tesisatınm ıslahı Sehir Mecüsinde 5 Arab âlemi ve garblı devletler a D slâm âleminm dörtte üçünü teşkil e Hamam suyunda tenzilât Hamamlara aid kırkçeşme suyu sahiblerınin bu sular üzerindeki tasarruf vaziyetleri hakkında kavanin ve mülkiye encümenlerinin müşterek mazbatası okun du. Makamın teklifi veçhile hamam sa hibleri kırkçeşme sulan üzerindeki tasarruflarından Belediye lehine feragat eyledikleri takdirde hamamlara verilecek Terkos sularından metre mikâb başına üçte bir nisbetinde tenzilât yapılmasını müşterek encümen de muvafık görmektedir. Fakat yapılacak tenzilâttan dolayı arada hasıl olacak farkı Belediye kendi bütçesinden ödiyeceği içın bu noktadan mazbatanın bir kere de bütçe encümenince tetkikine karar verildi. İmtihan suallerinin işaası meselesi Sualler İzmîrde de önceden öğrenilmiş! Mezarhklar ücret tarifesinde tadilât Mezarhklar ücret tarifesinde yapılan tadilâta dair mülkiye encümeni mazbatası okundu. Her nekadar mezarhklar için bir tarife mevcudsa da bundan ayn olarak Zincirlikuyudaki asrî mezarlıkta yer almak istiyenlerden bir kişilik yer için asgarî yüz lira almması ve azamisinin tayini hususunda da makama salâhiyet verilmesi istenmektedir. Bu hususta me zarlıklar müdürü de izahat vererek burada on, yirmi ve otuz liralık yerler mevcud olduğu gibi fakirler için de bir saha tahsis edilmiş olduğunu ve lâkin tarh ve tanzim edilen kısımda asgarî yüz lira ücretin tatbik edılmesi muvafık olacağını söyledi. Bu da tasvib olundu. Zabitai belediye talimatnamesi mnzakereleri görüşürüm, hakkınızı verdiririm. Biraz sonra Nakilci de ona iltihak ctmişti, güpegündüz gasbolunan paraları saydırıyorlardı. Bu iş bitip de Hacı Halilden yedi bin beş yüz çil kuruş (bugüne gcre yedi bin beş yüz lira) alındığı anlaşılınca Nakilci kaşlannı devirdi: Az, dedi, iki düğüne yetmez. Sen pusu kuran yoldaşlara beş yüz kuruş dağıt. Salamondan da yedi bin kuruş getirt. Bir iyiliktir ediyoruz. Bari yaptığımız iş şanımıza uygun düşsün! (1) Mrkası var) (1) Cevdet tarihinde (C: 11. S: 207). Bu hâdise şu şekilde yazılıdır: «İstanbulda Unkapanı tüccarından Hacı Halil nam kimesnenin bir cuval içine koyarak ve bir hamala yükleterek hizmetkârile birlikte sarrafma gönderdiği yedi bin beş yüz kuruş darünnedvei eşklya olan Asmaaltı nam mahalde göz göre göre ahzü gasbolundu. Bu makule eşkiyadan bazıları hirlstlyan dükkânlarından elbLse ve eşya alıp «Bezirgân halâl et. Hoşça kal» deyüp savuşurlar ve gürültü çıkarıp karşı koymak istiyenleri, öldürdükten sonra aheste reftar ile şakalaşarak: «Gâvur değil mi. Hepsi birdir. Dışarıdakilere ?itmeden önce bunlan kırmalıdır, derlerdi.» Beyoğlu Sicil Muhafızlığınm e\Ta kında ise, Galatada bir arsa ile bir kârgir evin, Samatyalı Agavni tarafından kendisine ölünciye kadar bakmaları şartile kızı Filomena fle Anjel'e verilmiştir, deniliyordu. Suçlu, kendini müdafaa ederek: c Ben her nekadar evrakta, Agavni'nin kızı olarak gösteriliyorsam d;a, onun kızı Füomena'dır. Benim hüviyetim ise, nüfus tezkeremde yazılıdır!» dedi. Evrakm tetkiki için muhakeme, başka güne bırakıldı. İstanbuldaki perakendeci kasablarm Ankaraya gönderdikleri heyetin şehrimize dönüşünden bahsedilirken yanlışlıkla Kasablar cemiyetinin ismi de karışmıştır. Kasablarm gönderdiği bu heyetle İstanbul Kasabları cemiyetinin alâkası yoktur. Sıvasta asrî bir Bundan sonra zabitai belediye tali roatnamesinin müzakefesİRe geçjkrek İtalya ile İngiltere bütün şark işleri pasta, şeker ve tereyağ eibi şeyler yapan hakkında anlaştıklarından Arab ve müslüman,âlemi üzerindeki rekabet ve mübamünakasa ve kabul edildi. Yann tekrar reze artık İtalya ile Fransaya münhasır edümek üzere celse kanand'. kalıyor. Bir haftadanberi Tuııus Beyliğinde ÜNÎVERSİTEDE Fransızlann hakimiyet ve himayesine Tercüme bürosu çalışmala karşı umumî bir ayaklanma vardır. Trablusgarb hududundan Bon burnuna ve rına başlıyor Cezayir hududuna kadar bütün memle Yüksek tahsil talebesine ders ve mehaz kitabı olarak tercüme ettirile ket, istiklâlci «Yeni düstur» partisinin hacek eserler için bir talimatname hazır zırladığı plân üzerine harekete gelmiş lanmıştır. Bu talimatnameye göre, her tir. Her tarafta Fransız bayrakları indirilyıl Üniversite fakülteleri tedris heyetlerince klâsik ve ilmî eserlerin en mü miştir. Bunun yerine Tunusun bütün kalehimleri sıra ile tercüme ettirilecektir. lerine istiklâl bayrağı çekilmiştir. Fransa, Bu maksadla bir Tercüme Yurdu teş şimalî Afrikadaki muazzam müstemleke kil edilmiştir. Maarif Vekâleti Neşri imparatorluğunun şark cenahı olan Tu yat direktörü, icabmda büronun mesanusu kaybettikten sonra Cezayir müstemisini koritrol edecektir. lekesi ve aslan payı kendisine aid bulu Tercümeyi yapacak profesör ve do nan Fas Sultanlığı ve bütün Sahrayıke çentlerden mürekkeb 72 kişilik heyet. ilk toplantısmı, bugün Rektörlükte ya bırin şimali elinden çıkmış olacağını dü şündüğünden derhal sevkettiği azim kuvpacaktır. vetlerle bütün Tunusu askerî işgal altına Fransız profesörünün aldı. konferansı Fransız kuvvetlen istiklâl bayraklarını Paris Üniversitesi sosyoloji profesö her tarafta indirip yerine Fransız bay rü Maurice Halbwaches, dün ak^am 18 raklarını çektiler. Tunustaki bütün şe de Edebivat Fakültesi co^rafya dershahirlerde örfî idare ilân edildi. Fransızlar nesinde bir konferans vermistir. Pro bu şiddetli hareketlerine sebeb olarak fesör ikinci konferansım varın Hukuk Fakültesi birinci sınıf dershanesinde İtalyanın Trablusgarbdan yaptığı tesir ve propagandaları gösteriyorlar, bu tesir ve verecektir. nüfuzu bertaraf etmek istediklerini iddia Depizyolları müdürü ediyorlar. İngiltereden sonra Fransa dahi İtalya Ankaraya gitti ile anlaşmak temayülünü göstermiştir. Yeni Denizyolları İşletmesi müdürü Raufi Manyas dün oğle trenile Anka Fransız kabinesi Romadaki maslahatgüraya gitmiştir. Raufi Manyas Ankara zarı Blondel'i zemini yoklamağa ve teda yeni vazifesi etrafmda Deniz.bank mas teminine memur etmiştir. Fransızlarla Umum Müdirile temasta bulunacaktır. İtalyanlar arasında müzakere başlarsa Arab âlemi üzerindeki tesir ve propaganda en mühim mevzuu teşkil edecektir. ' tmda bulunmaktadır. Yakm zamana kadar bunlardan îtalya kenarda duruyordu. Siyasî rekabet yalnız İngiltere ile Fransa arasında idi. îtalyan milleti siyasî birliğini temin eder etmez, yani bundan yanm asır evvel Kızıl denizin garb sahilindeki küçük sultanlarm Asab'dan başlıyarak yerlerine sokulup Eritre müstemlekesini vücude getirdiği zaman, daha ziyade deniz ticaretini ve umumî iktısad menfaatlerini gözetmişti. Daha sonra Trablusgarba va Bingaziye harben girmiş ve buralarda yerleşmiş olduğundan yainız bu memleketlerin kâmilen müslüman olan halkla rüe değil; bütün Arab dünyası ve islâm âlemile düşman olrruştu. îtalya ancak nüfusunun yansmdan ziyadesi müslüman olan Habeşistanı zap tetmeğe karar verdiği zaman dünya Arablarının ve müslümanlannın kalbini cel betmek için İngiltere ve Fransa ile şid detli bir rekabete başlamıştı. Habeşistandakı müslümanlar, ıtidaî bir hıristıyan millet olan Habeşlilerin hükümdarlan tarafından kılıc ve ateş kuvvetile bu imaratorluğun hududları içine alınmış ol duklarından bunlara karşı îtalya müşfik bir halâskâr rolünü oynamıştı. Bu esnada İngilterenin Filistinde Arablarla kanlı mücadeleye girişmiş olması ve Tunusta, Cezayirde, Fasta yerli halkların Fransız müstemlekecilerinin idaresine karşı gayrimemnun ve münfail bulunmalan ve bunlarm haricden yardım ve meded beklemeleri İtalyanın bütün Arab âlemine karşı rol oynamasmı kolaylaştırmıştır. İtalyanın cenubunda, Bari'deki kuv vetli telsiz istasyonlarının arabca neşri • yatı gerek Filistinde gerek tngiliz nüfuz ve tesiri altmda bulunan diğer şark memleketlerinde Ingıliz politikasma karşı o kadar fena tesir yaprmştır ki bu telsiz mu harebesine bir nihayet verilmesi şimdi Romada ımzalanan Ingıliz îtalyan anlaşmasında İngilterenin hesabına en büyük bir kazanc teşkil etmiştir. mezbaha yapıldı Muharrem Feyzi TOGAY CEMtYETLERDE Ayakkabıcılar idare heyeti Ayakkabıcı ve San'atkâran cemiye tinde dün idare heyeti seçimi yapılmıştır. Yeni idare heyeti Abdullah Vahdi, Mehmed Nuri, Mehmed Ali, Hüsnü Bora, Said Bezmez ve Onnik Karpuz oğlundan müteşekkildir. Bahçıvanlar cemiyeti idare heyeti seçimi de bugün yapılacaktır. Bir yaralamanın muhakemesi Silivrinin Tarhallı köyünde bir kâğıd oyunu yüzünden eniştesi Kâmili sopa ile yaralıyan Şakirin Ağırcezada muhakemesine dün devam edilmiştir. Dünkü celsede, Tıbbıadlî meclisinin raporu okundu. Raporda, Kâmilin başı nın sol tarafından aldığı yaralarm ileride ölümü intac etmek ihtimali bulunduğu bildiriliyordu. Müddeiumumî iddianamesinde; öl dürmek kasdi olmadığmı ileri sürerek, ceza kanununun 51 inci maddesi gözöÇocuğun en çok sevdiği şeyler nünde tutulmak şartile 456 ncı maddeannesi, güneş, su ve temiz havadır. sine göre suçluya ceza kesilmesini isteBunları çocuğa hergün veriniz. di. Karar için muhakeme, başka güne s J kaldı. Cumhuriyet Nüshası 5 kurnstur Sıvas (Hususî) Belediyemiz, şehrin yıllardanberi ihtiyacı olan fennî bir mezbahayı ikmal etmiş bulunmaktadır. Mezbaha Sıvas Malatya yolu üzerinde geniş bir sahada 36 bin lira sarfile Sıhhiye Vekâletinin fennî ve sıhhî projelerine göre yapılmıştır. Kabulü kat'î muamelesi itmam edilen binanm yakında merasimle açılı^ı yapılacaktır. Abone şeraiti Senelik Altı aylık Üc aylık Bix aylık Türkiye Haric icin icin 1400 Kr. 2700 Kr. 750 1450 • 400 > 800 » 150 » Yoktur