CUMHURİYET 12 Nisan 1938 Tayyare piyanyosunun keşidesine başlandı Türk ınedeniyetine aid kıymetli notlar Gayrirnübadillerîn 14178 numaralı bilet 40,000 lira kazanclı 6208 6779 8034 8512 9278 9978 10812 11792 12202 13123 13322 14296 14597 15146 15555 17089 17853 18825 19920 20281 21468 22437 23131 2^882 25705 26902 27506 29191 29343 30227 30509 31600 32200 33126 33457 35692 36755 37864 38996 6297 6993 8248 8647 9359 10076 10899 11524 12395 13159 13353 14350 14817 15221 16000 17273 17878 18905 19953 20595 21603 22612 23180 24210 25722 26960 27508 29155 29629 30240 30758 31691 32319 33141 33470 35879 36795 37865 39176 6344 7334 8293 8678 9542 10626 110% 11679 12481 13195 13502 14391 14863 15222 16028 17460 18201 19058 20076 20706 21626 22695 23198 24427 26081 26998 27659 29167 29715 30297 30781 31789 32505 33179 34803 36235 37192 37919 39603 6573 7394 8379 8872 9585 10639 11176 11901 12632 13239 13634 14403 14901 15405 16064 17667 18466 19383 20088 21005 21916 22843 23219 24659 26400 27095 28046 29213 30094 30329 30996 31923 32678 3,3182 35162 36311 37511 38257 39610 6629 7622 8446 8970 9743 10728 11259 12036 12735 13240 13808 14472 14909 15407 16206 17672 18566 19677 20183 21240 22344 22944 23277 24915 26424 27221 28612 29268 30106 30402 31213 32086 32764 33265 35177 36468 37548 38731 39752 İzmirde ilkbahar at yarışları M. Gabriyelin Sorbonda mahcuz emlâki Bu nevi gayrimenkuller verdiği mühim konferans üzerindeki hacizler de Fransız arkeoloji enstitüsü dlrektörü diyor ki: «Türkler Istanbulda bulduklarını yalnız saklama* dılar, şehri yeniden yaptılar. Türk büyükleri zevk ve takdir hususunda bizden yüksektirler» Paris 11 (Hususî) Fransız Arkeoloji Enstitüsü direktörü M. Gabriyel, Sorbonda İstanbulun topografik vaziyetini ve Bizans zamanındaki plânını gös tererek yeni şehir plânına aid bir konfe rans vermiştir. 8709 numaralı bilete 25 bin lira isabet etti. En Koşular büyük bir rağbete mazhar oluyor büyük ikramiye olan 200 bin lira dün çıkmadı Tayyare piyangosunun yirmi beşinci tertib altıncı keşidesi dün Beyoğlunda Asrî sinemada çekilmeğe başlamıştır. Bu keşidenin en büyük ikramiyesi olan iki yüz bin lira dün çıkmamıştır. Ke şideye bugün de devam edilecektir. Bu plânda biri iki yüz bin, diğeri de elli bin liralık olmak üzere iki tane de mükâfat vardır. Bunlardan elli bin liralık mükâfat bugün keşide nihayetinde en son çekilecek elli numara arasmda taksim olunacaktır. İki yüz bin liralık mükâfat da iki yüz bin. kırk bin, yirmi beş bin, yirmi bin ve on beş bin liralık ikramiyeleri kazanajcak numaraların son üç numarasile nihayet bulan bi letler arasında taksim olunacaktır. Kırk bin liralık ikramiyeyi 14178 ve yirmi beş bin liralık ikramiyeyi de 8709 numaralar kazanınış olmasına göre sonları 178 ve 709 olan biletler iki yüz bin liralık mükâfattan istifade ederek biner lira, onda bir hesabile yüzer lira alacaklardır. Dünkü keşidede ikramiye kazanan numaralar sıra tertibile aşağıdadır. 6654 7939 8561 9143 9748 10750 11291 12055 12841 13313 14082 14584 15082 15432 16380 17833 18772 19816 20278 21241 22366 23047 23644 25505 26461 27413 29110 29288 30147 30453 31286 32193 32970 33345 35259 36591 37703 38749 39944 Izmir 11 Yarış ve ıslah encümeninin ilkbahar at yanşlarının ikinci hafta lcoşuşu bugün Buca alanındaki koşu sahasında binlerce halk huzurunda yapıl mıştır. Birinci koşu üç yaşmdaki yerli yanmkan Ingiliz ve dişi taylara mahsustu. Mesafesi bin metre olan bu koşuya dört at iştirak etti. Birinci İsmail Aksoyun Lüksbahan, ikinci Bayan ifakatin Kayahanı geldi. îkinci koşu, kazandığı ikramiyeler yekunu bin iki yüz lirayı doldurmıyan haliskan İngiliz at ve kısraklara mahsus tu. Mesafesi bin dört yüz metre olan bu koşuya üç hayvan iştirak etmiştir. Birinci Salih Temelin Springbord'u, ikinci Hasan atların Adranı gelmiştir. Üçüncü yarış dört ve daha yukarı yekunu bin lirayı dolduramıyan üç yaşmdaki halis kan İngiliz erkek ve dişi tay lara mahsustu. Mesafesi bin altı yüz metre olan bu koşuya altı tay iştirak etmiştir. Birinci Buy îsik'in Komisarı, ikinci Ahmed Atmanın Ozdemiri gelmiştir. Dördüncü yanş dört ve daha yukan yaştaki haliskan İngiliz at ve kısraklan na mahsustu. Mesafesi 2,000 metre olan bu koşuya üç hayvan iştirak etti. Birinci Prens Halimin Sun And Air'i, ikinci gene Prens Halimin Novis'i gelmiştir. Beşinci koşu dört ve daha yukan yaştaki Arab ve haliskan Arab at ve kısraklanna mahsustu. Bu koşuya sekiz hay van iştirak etmiştir. Birinci Sadık Okte manın Canı, ikinci Kemalin Aldervişi gelmiştir. Bu koşunun mesafesi iki bin dörl yüz metre idı. Vşakta kttpa maçı U$ak 1 1 Bugün Ergenekon ile T u ran îdman Yurdu arasında C . H . P. kupa maçı yapılmıştır. Stadyom hınca hınc doluydu. Turan sıfıra iki mağlub dur. 22582 22891 23014 23407 23631 24415 24775 25326 25918 26316 26723 27157 27500 27808 28353 28692 28884 29680 29928 30305 30618 31088 31612 32165 32548 32799 33058 33789 34135 34671 39420 36049 36495 37314 38005 38443 38860 39435 39859 22628 22918 23017 23419 23691 24473 24927 25446 25943 26437 2P808 27181 27671 27964 28373 28776 29127 29684 29976 30338 30666 31212 31679 32261 32561 32836 33151 33832 34169 35020 35422 36116 36609 37527 38013 38450 38877 39441 39842 22682 22935 23166 23509 23820 24610 25113 25639 25985 26476 26878 27246 27679 27977 28483 28788 29147 29749 30063 30367 30692 31274 31849 32265 32606 32963 33301 33857 34217 35053 35707 36150 36718 37559 38058 38527 38974 39447 39879 22795 22937 23211 23530 24016 24687 25120 25811 26001 26557 26991 27319 27690 27979 28559 28829 29552 29846 30130 30389 30800 31352 31947 32300 32730 32979 33672 33891 34411 35148 35745 36265 36803 37594 38093 38639 39010 39458 22809 22989 23245 23547 24167 24706 25197 25865 26249 26581 27048 27410 27705 28207 28595 28839 29667 29862 30169 30395 30926 31486 31984 32537 32735 33053 33718 33947 34419 35307 35789 36350 36895 37831 38107 38813 39211 39621 22878 23011 23311 23625 24343 24738 25321 25868 26250 26705 27133 27482 27723 28235 28621 28854 29673 29872 30175 30417 31077 31602 32089 32545 32737 33054 33720 34049 34604 35379 35894 36384 37139 37838 38124 38844 39269 39655 kaldırılacak Ankara 11 (Telefonla) Vergi ba kayasmm tasfiyesine dair kanumın bîr maddesi hakkmdaki tefsir talebi de encümenlerden çıkmıştır. Tefsir fıkrası şu şekildedir: Vergi bakayasının tasfiyesi hakkın daki 4 temmuz 1934 tarih ve 2566 sayıh kanunun 13 üncü maddesinde üzerle rindeki hacizlerin kaldınlacağı ve bunlar dolayısile Hazineye aid aîacaklann terkin edileceği yazılı bulun an gavri menkuller arasmda gayrimübadillere tahsis edilmiş bulunan gayrimenkuller de dahildir. Bu tefsir fıkrası, Meclis ruznamesine alındı. ^ Türkiyenin volkanik mıntakaları tstanbuldaki tarihî eserler M. Gabriyel, konferasında Türklerin Istanbulu aldıklan zaman Ayasofyadan başka saklanmağa lâyık bir abide bulun madığmı, Bizans eserlerinin daha Bizans zamanında ve onlann elinde harab ol duğunu söylemiş ve demiştir ki: « Türkler, yalnız bulduklarını saklamakla kalmadılar, fakat şehri yeni baştan yaptılar, yedi tepenin üzerine yedi muhteşem abide kondurarak ona bütün dünyada eşsiz güzelliğini verdiler. Türkler şehirlerini çok severler. Güzel ve tarihî bütün eserler bugüne kadar hayrete şayan bir itina ile, olduğu gibi, muhafaza edilmiştir. Yenicami kemeri etrafında son zamanlarda yapdan münakaşalar bu yerinde hassasiyetin canlı bir tezahürü dür.» 40,000 lira 14178 25,000 lira 8709 1,500 lira 1474 2049 34089 34506 Prott plâmmn prenripleri M. Gabriyel, Prost plânında ehemmiyetle dikkate alınan prensipleri şöylece üçe ayırmıştır: 1 Tarih ve san'at bakımından de ğerli abidelere dokunmamak, bilâkis en güzel bir millî servet teşkil eden bu eserleri daha göze çarpacak şekilde meydana çıkarmak, 2 Şehrin bütün dünyada eşi bulunmıyan harikulâde güzel sıluetini bozma mak. 3 Bu millî ve artistik endişeleri günün sıhhî ve ekonomik zaruretlerile telif etmek. 1.000 lira 2023 3285 6705 10767 19449 23087 31081 32236 33344 35930 36461 37631 1996 2637 3057 4925 6991 7062 10800 11251 1234P 13712 13807 14233 2?334 25009 25118 28271 29501 29507 35323 36043 36447 438 2421 4089 4914 6530 8731 9699 10764 11990 14195 16208 19481 21325 22813 23318 24705 26307 27643 28890 30194 31408 33298 35675 36828 37790 38686 38 476 1130 2604 3152 4265 5352 3131 7078 l'VîlR 15772 25339 30093 3465 7139 12P39 20455 26841 33004 4037 9457 13551 20713 27898 3<»864 40 lira 112 557 1387 1863 2175 2498 2660 3145 3616 3785 4097 4567 5078 5550 5945 6627 7585 8084 8633 9273 9900 10615 10877 11066 11628 12100 12423 12784 13115 13542 14079 14430 15242 15663 16299 16924 17045 17386 17995 18783 19244 20075 20461 20884 21616 22075 209 766 1402 1872 2186 2523 2723 3289 3750 3793 4175 4648 5086 5687 5956 6701 7826 8340 8787 9350 9996 10618 10913 11120 11820 12157 12486 12801 13120 13767 14085 14455 15276 15776 16374 16985 17100 17644 18150 18869 19535 20111 20661 20886 21838 22117 220 941 1575 2072 2279 2526 2850 3417 3672 3804 4323 4682 5438 5701 6354 6868 7850 8362 8919 9539 10059 10714 10959 11187 11847 12196 12529 12835 13163 13806 14162 14479 15277 15848 16530 17003 17163 17718 18321 18893 19668 20124 20679 21116 21867 22184 226 976 1637 2129 2325 2578 2994 3484 3688 3869 4403 4685 5457 5722 6372 7013 7891 8403 8965 9560 10358 10781 11038 11407 11890 12291 12675 12896 13227 13823 14294 14686 15429 16098 16624 17023 17223 17786 18378 18992 19794 20128 20693 21144 21900 22513 230 1192 1765 2148 2371 2600 3059 3558 3722 3875 4460 4757 5501 5855 6457 7064 7912 8408 9105 9840 10395 10839 11042 11462 12053 12348 12684 12949 13317 13963 14410 14808 15575 16192 16684 17036 17244 17829 18504 19067 19850 20229 20729 21419 21938 22549 462 1354 1787 2151 2404 2613 3092 3568 3783 4068 4483 4978 5510 5858 6570 7399 7963 8525 9253 9883 10564 10874 11062 11623 12089 12372 12726 13052 13358 14064 14425 15119 15595 16272 16860 17044 17297 17923 18593 19168 29034 20451 20847 21484 22001 22560 70 lira 706 1096 1279 1758 2788 2957 3272 3431 4158 4182 4515 4519 5062 5436 5571 5601 7005 7094 7642 7975 8741 9136 9207 9376 9954 10O30 10086 10187 11439 11171 1151111528 12435 12623 13762 14010 14458 14588 1550115993 16445 17290 186<18 19340 19960 20319 20395 21275 21364 21516 21635 21895 22902 23057 23102 23218 23337 23447 23507 24344 24845 25350 25679 25807 26659 26861 26936 27230 28428 28480 28608 28689 29135 29221 29954 29956 30230 30414 31128 31151 31774 32050 32958 33068 33636 34345 34938 35140 35690 35703 35928 36582 36900 37275 37365 37733 37927 37967 37972 38436 38882 38946 39938 1800 3633 4821 6492 8189 9439 10385 11557 14035 16184 19402 21288 22229 23298 24982 26111 27234 28713 30019 31241 33081 35416 36116 37765 38560 Müstakbel şehrin vaziyeti • nasıl olacak? Direktör sözüne söyle devam etaıiş Ûr: « Yeni plân bu esaslardan yürü mektedir. Kıymetli eserler çok güzel bir halde muhafaza edilmiştir. Halic maile sinde leke giK duran bir tek iri bina vardır. Onu kaldırmak ve gene bu civardaki bazı fabrikaları sahile doğru indirmek güç olmıyacaktır. Asma köprii tasavvuru çok şükür bertaraf edilmiştir. Unkapanı köprüsünden Yenikapıya açılacak büyük cadde ile münakale ve karşı ile muvasala en iyi şekilde halledilmiş olacak ve Sirkeci istasyonu da Yenikapıya taşınacaktır. Eski yangın yerlerinden bir kısmı ağac lanmakla bahçe veya spor sahası gibi şehre güzellik ve halka sıhhat, kuvvet verecek tesislerle doldurulacaktır. Ahşab inşaata izin venlmiyecektir. Paris 11 (Hususî) Diyon Üniversitesi profesörlerinden M. Şapsü bir, Brüksel Şark enstitüsü profesörlerinden M. Vitek de iki olmak üzere Sorbonda verilmekte olan Türk Dil, tarih ve medeniyetine aid konferanslar serisi tamamlanmıştır. M. Şapsü konferansında Türkiyenin volkanik mıntakalarını izah ederek Mardin, Diyarbakır, Kula ve Erciyaş mın Bir zamanlar Avusturya futbolunu takalarile Ararat ve Karadeniz kıyılan üzerindeki tetkiklerini anlatmış ve pro bihakkın temsil ederek büyük bir şöhret jeksiyonla da manzara ve krokiler göster kazanmış olan Viyananın Först Viyana profesyonel takımı bu hafta içinde şehrimiştir. mize gelecektir. Bundan tahminen on yıl M. Vitek'in konferansları evvel de burada maçlar yapan bu takım M. Vitek ise, Ankara bozgunundan bu defa ilk müsabakasını 16 nisan cumaristanbulun zaptına kadar geçen tarihi antesi günü tstanbul muhtelitile Taksim latmış, Yıldınm Beyazıdm Timura ye stadyomunda yapacak ve o akşam eks nilme şeraitini hatırlatarak bir taraftan presle hareket ederek pazar günü AnkaBizans ve Venedik bulunmasına, diğer ra muhtelitile karşılaşacaktır. Först Vi taraftan da dahilde şehzade kavgaları yananın hafta içinde Ankarada bir maç cereyan etmesine rağmen Türk devleti daha yapması da muhtemeldir. 23 nisan nin sağlam bir imparatorluk haline gel cumartesi günü şehrimize dönmüş bulu diğini bir mucize olarak tasvir ve tahlil nacak olan misafirler gene Taksim stadetmiştir. yomunda Şişli Pera muhtelitile son maçı Profesöre göre, Rumeli, etimoloji bakı oynıyacaklardır. mından hıristiyanlann memleketi demekFörst Viyana takımında bir zamanlar tir. Fakat Türkler buraya sadece Geliboludan geçmiş değillerdir. Dobrice tarafla Avrupa futbolunda yıldız olarak sayılan rındaki hıristiyan Türklerin mevcudiyeti, Havliçek, Rayner, Şmaus, Hofman, FiAnkara bozgununda Balkanlardaki Türk şer, Geşvaydel gibi oyunculann da bu lunduklan söylenmektedir. kudretini zayıflatmamıştır. Bursada tenis revacda Ankara muharebesine kadar Anadoîu Bursa (Hususî) Bursada tenis olbeylerine karşı takib edilen politika, çok şuurludur. Bu beylikler ya tamamen or dukça taammüm etmiş, bir spordur. Yaltadan kaldınlmış, yahud da Karaman nız kordlann şehir haricinde oluşu hevesbeyliği gibi, muvakkat bir zaman için kârlan azçok müşkülâta sevketmektedir. muhtariyet halinde yaşahlmıştır. Bu su Bunu nazan dikkate alan Acar îdman retle tehlikeler kolayhkla bertaraf edil Yurdu kulübü, Sedbaşı deresi kenanndaki bahçesinde 800 lira sarfile güzel bir miştir. Osmanlı devletinin kuruluşundanberi saha tanzimine bajlamıştır. Burası şehirordu başındakilerle devleti teşkilâtlandı de ve merkezî bir mıntakada olduğu için ranlar, iki zıd temayülüa mümessüi ol herhalde çok rağbet görecektir. Först Viyana takımı şehrimize geliyor muşlardır: Gazi Türkler, yani millî karakter ve an'anelere bağlı serhad Türkleri, diğeri de hazine ihtiyaclan için hıristiyan azlıklara müsamaha eden islâmcı zimamdarlar... Hatta bir zamanlar, Edirne gazi Türklerin, Bursa da ulemanın merkezi olmuş. iki rakib merkez halinde senelerce çarpışmışlardır. M. Vitek bundan sonra, la fütuhatçı Türk tezadımn şekilde devşirme usulü ile ihdası olduğunu söyliyerek bitirmiştir. klâsik islânv en dâhiyane Yenıçerilerin konferansını Buraya tâbi M. Kemalpaşa kazasm * daki Gencler Birliği isimli kulüb, önu müzdeki ayın ortalannda yapılmak üzere büyük bir güreş turnuvasî tertib etmiştir. çin Grknaldi denilen ırk icad edilmistir. Bu Afrikalılar, oraya nasıl gelmişler dir? Ve bunlan Afrikada mevcud olan gruplardan hangisine nisbet etmek lâ zım gelir? Bunlar hakikî zenci olmadıklanndan bunların karabetlerini Boşi « man'lann yanında aramamız lâzım geleceği mutaleası ileri sürülmüsrür, mesele halledilmiş değildir. Fakat iskeletlerin bu mevcudiyeti iptidaî beşeriyet tarihi i» çin ortaya pek mühim meseleler atmak « tadır. Ayni zamanda kablettarih cografyaya müteallik bir takım meselelere de vücud vermektedir, çünkü bu Negroid'lerin hangi yoldan geçmiş olduklannı keşfetmek lâzımdır.» Değerli profesör, bundan sonra bu devirde çakmak taşının yontulmasının son haddini bulduğunu, Mısırlılarla Dani meraklılann çok güzel parçalar yapmağa muvaffak olduklannı söylemiş, Orinya » siyen'lerin heykeltraşlık ve hakkâklıgı i • cad ettiklerini, buna ressamlığı ve mo * delayı da ilâve eylediklerini anlatmıştır. Önümüzdeki konferanslardan birin de beşer tarihinin bu hayrete şayan devresi de mevzuu bahsolacaktır. le... gene kalmıyacak mısınız Mukbile Hanun? Bu o kadar anî ve beklenmedik bir şeydi ki kahkaha ile gülmekten kendimi alamadım. Oo! diye haykırdım. Hatta boyle söyleseniz bile ve bilhassa böyle söylerseniz! Yusuf Haddadın yüzünde bîr sukutu hayal kınşığı hasıl oldu ve acı acı gülümsedi: İşte bu, içten gelen bir feryad! dedi. Ben, sözümün manasını izaha çalif * bm: M. Pittar'ın dünkü konferansı Profesör Pittar, dün Üniversite konferans salonunda üçüncü konferansını vermiştir. Kesif bir genclik Önündc verilen Türk büyüklerinin yüksek zevki bu konferansta profesör, cilâlı taş devriM. Gabriyel, kıymetîi eserlerin nasıl nin insan iskeletlerinden bahsetmiş, çok muhafaza edildiğini de tebarüz ettirerek yüksek boylu Kroınanyon ırkının hususiyetlerini anlatmışnr. sözlerini şöyle bitirmiştir: Bu arada Orinyosiyen devrimn diğer medeniyetlerden başka bir medeniyete sahib olduğunu febarüz ertiren M. Pittar ezcümle demiştir ki: 50 lira 60 505 1144 2633 3179 4557 5404 165 637 1905 2646 3222 4745 5597 223 345 422 847 889 896 19172162 2362 2673 2919 2998 3323 4020 4178 4854 5159 5229 5687 5930 6046 « V ıllardanberi aralannda yaşa mış ve az çok mimariden anlar birisi sıfatile diyebilirim ki, eski eserleri tamir ve muhafaza için kullanılan bugünkü Türk işçisi onlan yapan ecdadı kadar işinde hünerlidir. Türk milletini sevk ve idare edenler zevk hususunda da, neleri kaldı rıp neleri saklamak lâzım geldiğini tayin ve takdir hususunda da bizden yüksek ve salâhiyetlidirler.» hakikatlerden yapılmıştır. Öyleyse yazık! Yazık mı? Kim için yazık? Sustum; yüzüne baktun. Kim için bu yazık? diye tekrar sordu. İnadıma cevab verdim: Sizin için! Ya!... Yusuf Haddad, gözlerini gene gözlerimin içine dikerek: Benim için belki! dedi, fakat sizin için muhakkak. Yemeğin sonunda zihnime hücum e den fikirler, aklımdan bir daha geçti ve yüzümü istihfafla buruşturdum. Demin ne düşünüyordum dersiniz? diye sordum. Yannı düşünüyordunuz... Yannki firar projesini... Hayır! Onu düşünmüyordum. Acaba? Acaba? Muhakkak! O halde, ne düşünüyordunuz? ilk akşamı düşünüyordum. O ak şamdan bugüne kadar aştığımız mesafe yi düşünüyordum... Ve bu son akşamı düşünüyordum. « Orinyasien devri, bizi garib bir hâdise karşısında bulundurur. BausRus denilen meşhur mevkide tesadüf edilen bir mezarda Avrupalılara aid olması mümkün olmıyan iki insan iskeleti bulunmuştur. Bunlar, Negroidlerdir. Bunlar i Son akşam... Konuşa konuşa, kocamın kütübhane sine bitişik sigara salonuna gelmiştik. Yusuf Haddad, beni yavaşça kendine doğru çekti: Son akşam derken bu sözünüzde samimi misiniz Mukbile Hanım? Çok samimiyim. Gitmeğe karar verdiniz mi? Kat'iyyen karar verdim, Yüzüme bakın... Tekrar edin... Bu karannızı yüzünüzde okuyayım; çünkü sesiniz, ruhunuzun kendi kendine düşündüğünü belki de aynen tekrar etmez... Gözlerimi gözlerinin içine daldıra rak: Yarın gitmeğe kat'iyyen karar vermiş bulunuyorum, dedim. Yusuf Haddad, birdenbire boğukla şan bir sesle: Gitmemenizi rica etsem bile gidecek misiniz? diye sordu. Gitmemenıi rica etseniz bile gideceğiml Kocam, nefesi saçlarımı okşıyacak derecede yüzünü bana yaklaştırdı ve daha hafif bir sesle, mınltı halbde şu sözleri söyledi: Hatta .. Sizi seviyorum desem bi Ask ve macera Tomant : 4 2 BC9CAIM Nakleden: Hamdi Varoğla Geç vakte kadar oturacak degiliz. Fakat bu akşam... Rica ederim... Ma demki yarın... Yusuf Haddad sözünü bitirmedi; fakat ne demek istediğini anlamıştım. Gözlerimiz karşılaştı. Ben, beynimin ta içine kadar sokulmağa çalışır gibi gözlerimde dolaşan bu ateşli bakışlarm karşısında, yere bakmağa mecbur oldum. Birdenbire, içimi bir üzüntü kaplamışb. Acaba, ilk akşamki teşebbüsünü tekrar mı edecek? diye düşünüyordum. Bu düfünce, bende garib bir haleti ruhiye uyandırmıştı. Yüreğimi anî bir memnuniyet, ayni zamanda yabancısı oldu güm bir korku kapladı. Kocamın, ilk ak.«amki sokulgan hareketi tekrar edişini ve benim, bu teşebbüsü, istihfaf ve istihkarla reddettiğhni tahayyüle çalışıyordum. O güne kadar, Yusuf Haddada karşı beslediğim kini, istediğim gibi göstermek için, bu derece mükemmel bir fırsat ele geçirememiştim. Şimdi, kendimde, bu nadir fırsatı fevkalâde istifadeli bir şekilde kullanmak istidadı duyuyordum. Fakat, bu düşünceleri kafamda dolaştırdıktan sonra, gözlerimi kaldınp da o nun derin bakışjarile karşılaşmca bütün cesaretimi ve nefsime itimadunı kaybediverdim. Ve, ilk akşamki sahnenin, aramızda, ayni sözlerle, ayni hislerle tekrar yaşamasma imkân olmadığını anladım. Aramızda, irademizin haricinde kalacak olan, fazla birşey vardı. Kocam, geceyi benimle birlikte geçirmek teklifini, o akşamki şakacı ve sokulgan sözler ve hareketlerle, imkânı yok tekrar edemezdi. Farzımuhal, bugünkü hissiyatına hâkim olsa ve nef sine cebrederek ayni sözleri, sesine ayni ahengi vererek söylese bile, gözleri bu yalana iştirak edemiyecekti. Dudaklann ve sesin yalanına ortak olamıyan bu gözlerin karşısında da, ben itidalimi muhafaza edip, lâkayd rolümü oynıyamıyacak tım. Zihnim, bu muhakemelere takılmış olduğu için, yemeğimi mihanikî hareketlerle yemiş, bitirmiştim. Sofradan kalkma zamanının geldiğini, kocamın, omzuma dokunan eli bana ihtar etti. Yusuf Haddadın: Haydi kalkalım, Mukbile Hanım. Demesi üzerine, hakikatle öyle anî karşılaşm'.stım ki, yerimden, adeta sıçrıyarak kalktım. Kocam, bu sıçrayışm farkma vardı. Hafifçe gülümsedi: Hayalinizi dağıttım, dedi. Galiba pek uzaklardaydmız. Evet, dalmışım. Hayal iyi şeydir amma, yalancıdır. Acaba? Emin olabilirsiniz. Her hayalin esası yalandır. Bazan hakikat olanlan bulunur. Pek nadir! Hayat, hayalimizdeki eşya ile pek uzaktan alâkası bulunan Ne demek istediğimi anlıyamadı nız Yusuf Hadddd Bey, dedım, müsaade buyunın da izah edeyim. .. Kocam, sanki benden merhamet bek * Iemediğini anlatmak ister gibi elini uzatn: Benden nefret ediyorsunuz, görü • yorum, dedi. Zannetmem. Kendimi size sevdirmeğe çalıştım. Beni daima incittiniz. İstemiyerek! Belki! Siz Mısırhsınız, ben Istanbulluyum, zaten uyuşamazdık. (Arkası var)