22 Mart 1938 CUMHURİYET SON Mecliste müzakere edilen kanun lâyihaları Osmanlı Bankası imtiyaz müddetinin temdidi hakkındaki kanuna ek lâyiha da kabul edilen kanunlar arasmdadır Ankara 21 Büyük Millet Meclisi bugün Hilmi Uranın başkanlığında toplanarak askerî ve mülkî tekaüd kanununun 48 inci maddesinin tadiline, müze ve millî saraylardan almacak dühuliye ücret lerine ve devlet müesseselerile Türkiye \eya Türk sermayesile müteşekkil şirketIer tarafından satm alınan buharlı gemilerle memlekette y3pılan mümasilleri için getirilecek eşyanın gümrük resminden istisnasına aid kanunların ikinci müzakerelerini yapmış ve kabul etmiştir. Gene bugünkü toplantıda 1937 malî yıll muvazenei umumiye kanununa bağh bütçe ve cetvellenn bazılarında değişiklik yapılmasına, Nafıa Vekâleti 1937 malî yılı bütçesinden Nafıa Vekâleti emrindeki mektebler inşaat, tamirat, tesisat ve saire masraflan karşılığı adile açılan hususî fasla konulan tahsisattan sarfedilemiyen kısmının 1938 malî yılı bütçesine yeniden varidat ve tahsisat konarak laydedilmesine, Osmanlı Bankası imtiyaz müddetinin temdidi hakkındaki kanuna ck kanun lâyihaları da kabul olunmuş tur. Bu sonuncu kanunun müzakeresi es nasında sorulan bir suale karşılık veren Maliye Vekili Fuad Ağralı, Osmanlı Bankasının mukavelesi mucibince devlete 2,500,000 İngiliz liralık kredi açılmış bulunduğunu hatırlatarak demiştir ki: « Bunun 1,250,000 lirası imtiyaz müddetinin hitamına kadar devam edecek olan hasabı caridir. Diğeri de mukabilinde Türk lirası vermek suretile ve muvakkat namile açılan 1,250,000 ligiliz liralık kredidir. Banka imtiyaznamesi bu madde mu cibince 937 senesi mayısınm 31 inden itibaren her sene bu muvakkat kredinin 250,000 lira iade edilmek suretile 941 senesine kadar kapatılması lâzımdır. Hu kumet elinde bu krediyi daha geniş tut nıağa lüzum gördüğünden dolayı banka ile anlaşarak bunu dört sene geriye atmıştır. Yapılan muamele budur.» Büyük Millet Meclisi çarşamba günü tonlanacaktır. (a.a.) Yemen Emîrinin Edebiyat oğlu geliyor Prens Hüseynin istikbaline aid program hazırlandı Avrupada bir tetkik seyahatine çıkan Yemen Emiri Imam Yahyanın üçüncü oğlu Hüseyin Seyfülislâm, bugünlerde şehrimize gelecektir. Karşılama merası mine aid program hazırlanmıştır. Misa fir, Edirnede mihmandarları tarafından karşılanacak, Sirkecide de Vali, Mevki ve Merkez kumandanları, Emnıyet müdürile bir ihtiram müfrezesi tarafından istikbal edilecektir. Altes Prens, mai yetleri erkânile birlikte otomobille Pera palasa gidecek, saat 13 te Vali tarafından verilecek resmî ziyafette bulunduk tan sonra 15,30 da Taksim abidesine hususî merasimle çelenk koyacaktır. Altes, şehrimizde beş gün kalacaktır. Bu müddet zarfmda müzeleri, sarayları, camileri, çarşıyı ve Harb Akademisini gezecektir. Misafirimiz Ankara istasyonunda Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Arasla Haricıye Kâtıbiumumî muavini, Ankara Valisi ve diğer zevatla bir ihtiram kıt'ası tarafından karşılanacak ve Ankara palasta misafir edilecektir. Hüseyin Seyfülislâm, Başvekilimizle Hariciye Vekilini makamlarında ziyaret edecek, kendisine evvelâ Hariciye Ve kili Tevfik Rüştü Aras Hariciye köş künde, ertesi günü Başvekil Celâl Bayar Anadolu Kulübünde birer ziyafet vereceklerdir. Misafir Ankarada kalacağı iki gün zarfında şehrin şayanı temaşa mahallerini gezecektir. «San'at eseri bir şey isbat eder mi?» Yazan: PEYAMİ SAFA aralık yerlerinde görünmelidir. Benim de siyasî bir kanaatim var, fakat bunu kitablarıma koymıya hiç çalışmam: Bilirim ki, benim elimde olmadan, bu kanaat eserime ejksedecektir.» Bu son cevab etraflı düşünmemize daha müsaid görünüyor. Biraz daha sade olmıya çahşalım: Bitaraf muharrir var mıdır, ayn mesele. (Çünkü her muharrir bir fikir sahibidir ve bu fikir, kendisine zıd fikir karşısında ister istemez cephe alır.) Fakat, bitaraf muharrir olabileceği kabul edilse bile, kimse inkâr etmez ki bu muharririn bazı kanaatleri vardır. Hiç birşeye inanmıyan muharrir, hiç olmazsa, hiç birşeyin inanılmaya değmedığine inanır. Bu muharrir, eserinde, kendi kanaatini ispat etmeğe çahşmasa bile, kanaati yazısına mantıkî ispat mekanizmasının haricinde bir çok telkin aşılan ve ikna kombinezonlan halinde aksedecektir. Şu halde anketin sorgusu eksiktir: «San'at eseri birşey ispat etmeli midir?» Çünkü, şüphesız her san'at eserinin ispat veya telkin etmek istediği bir kanaati vardır. Bir san'at eseri, bu kanaati mantık dilile ispat mı etmelidir, yoksa, içini dolduran hayatın dilile telkin mi etmelidir? Bu da, bir esas değil, usul münakaşası olur. îkisinden birini tercih etmemizi istiyen herhangi bir anket muharririne verebileceğimiz cevab şudur: İHEM NALINA MIHINA İlerleme mi, gerileme mi? Imanya Avusturya birleşmesi, bir iki gün içinde olup bitti ve bir hafta içinde de unutulup gitti. Halbuki birkaç yıl evvel, çok değil 1934 senesi yazında, bu hâdise, yüzdeyüz bir harbe sebebiyet verebilirdi. Nitekim 1934 te, Avusturya Başvekili Dolfüs öldürülüp de A\ usturyanın Almanyaya ilhakı mevzuu bahsolduğu zaman Italya, Brenner geçidine iki kolordu göndermisti. İtalyanın A\usturyayı ele geçirmesi ihtimali karşısında, Yugoslavyanın da, seferberlik ilân etmesine ramak kalmıştı. Bugün ise Brenner geçidinde Alman ve İtalyan askerleri karşılıklı yarenlik ediyorlar. Hitler, Avusturyanm ilhakını tanıdıkları için Mussolini'ye üstüste minnetlerini, Yugoslavyaya da teşekkürlerini takdim etti. 1934 yazında Brenner'de Almanyayı tehdid eden Mussolini de, ne şifahen, ne tahriren Avusturyanın istiklâlini taahhüd etmediğini söyledi. Halbuki biz Avusturyanm istiklâlini kabul etmiş olan Sen Jermen ve Versay muahedelerinde İtalyanın da imzası bulunduğunu biliyorduk. Ya, biz yanlış biliyormuşuz, yahud da Sinyor Mussolini, kendisi imzalamadığı için, bu muahedelerin mevcudiyetini unutmuş. Fakat bizzat Sinyor Mussolini'nin imzaladığı vesikalar da var. Fransız gazetelerinden biri 7 ikincikânun 1935 te, Mussolini ile o zamanki Fransız Başvekili Laval arasında imzalanan Roma itilâflarında Fransa ile İtalyanın resmen ve tantanah bir surette Avusturyanın istiklâlini korumağı taahhüd ettiklerini yazıyor. Gene ayni gazete, 3 şubat 1935 te, Londrada Fransız Nazırlan Flanden'le Laval'in İngiliz nazırlarile yaptıkları görüşmeler esnasında, Fransa ile İtalyanın Avusturya istiklâli hakkındaki garantisine îngiliz nazırlarınm da iştirak ettiklerini ilâve ediyor. Nihayet 14 nisan 1935 te, Stresa'da İtalyan, Fransız ve îngiliz murahhaslan Versay muahedenamesinin 50 nci maddesinin hiçbir tecavüze uğramaması hususunda mevcud anlaşmayı tekrar teyid etmislerdir. Versay muahedesinin 50 nci maddesi «Almanyanın, Avusturya istiklâlini tanıdığım ve buna kat'î surette riayet edeceğini» apaçık bir lisanla kaydetmektedir. Emlâk ve Eytam Bankasının içtimaı Bulgaristanda yenî intihabat Umumî kârın 327 bin lira Meb'usların ekseriyeti olduğu anlaşıldı hükumet lehinde Sofya 21 Filibe ve Vrazen mmtaAnkara 21 Emlâk ve Eytam Bankalarında intihabat dün tam bir sükukasının umumî heyeti bugün saat 11 de bankanın hususî dairesinde toplanmıştır. net içinde cereyan etmiştir. Dün inti hab edilen 41 meb'ustan 30 u hükumeOkunan idare meclisi raporuna nazaran tin siyasetini tasvib etmektedir. ŞimdiEmlâk Bankası bu sene, ilk teşkil zama ye kadar 130 meb'us intihab edilmiştir. nındaki rakamlar istisna edilirse, diğer Bunlardan 86 sı hükumet taraftarıdır. bütün seneler muamelâtından yüksek o Gelecek pazar günü son mıntakada larak 786 gayrimenkul mukabilinde vani Sofya'da intihabat yapılacak ve 1,798,180 lira ikrazatta bulunmuş ve buradan 30 meb'us çıkacaktır. bunun bir milyon 354 bin lirasını yeniden Malinof'un cenaze merasiminde hâdiseler tesis ve ihya edilmekte olan hükumet Belgrad 21 (Hususî) Sofyadan bilmerkezine tahsis eylemiştir. Bankanın ikinci mühim bir vazifesi olan mütekaid, dirildiğine göre, eski Başvekil Mali yetim ve dul aylıkları tediyatı da geçen nof'un cenaze merasiminde bireok nu • tuklar irad edilmiştir. Eski Başvekil sene zarfında 41,969 kişiye 3,109,900 profesör Çankof'la arkadaşları bu müliraya varmıştır. nasebetle nümavisler yapmışlardır. NüRapora nazaran bankanın sermayesin mayişlere genclerle ameleler de kanşden «a» hissesini teşkil eden 10,000,000 mlş, neticede musademeler cereyan etliradan takriben 7,000,000 lirasma mu miş. polis vaziyete müdahale etmek kabil hükumet tarafından bankaya muh mecburiyetinde kalmıştır. telif emlâk teslim edilmiş ve bunlardan 6,000,000 lirahğa yakın kısmı nakde tahvil edilmiştir. Keza «b» hisselerinden satılığa çıkarılan 2,000,000 liralık kıs mına mahsuben 1,100,000 liralığı satıl mıştır. Banka, memleket dahilindeki hiz• metlerini daha esaslı ve daha geniş bir surette yapabilmek için sermayesini ta Berlin 21 Heinkel markalı 2 momamlamak teşebbüsatında bulunmakta törlü bir deniz tayyaresi dün 2000 kilo dır. faydah hamule ile 2000 kilometreden Bankanın umumî muamelâtı bu sene fazla bir mesafeyi saatte 329 kilometre 327,000 lira bir kâr göstermektedir. İda süratle katederek ilk 1000 kilometre es re meclisi bu para üzerinden 118 bin nasında 331 kilometreyi bulmuş ve bu 700 lirasını «b» hisse senedlerinden hük suretle 938 dünya rökorunu kımıştır. Bu rökorlar şunlardır: mî ve hakikî eşhasta bulunan senedlerini satm almağa tahsis etmış ve heyeti umu500, 1000 ve 2000 kilo faydah ha miye Maliye Vekâletile mutabık kalın mule ile 1000 kilometrelik rökorlar. mak şartile bu esasa muvafakat etmiştir. Hamulesiz 2000 kilometrelik rökor. Kanunî ve fevkalâde ihtiyat akçelerine 500, 1000 ve 2000 kilo faydah ha lâzım gelen yüzdeler de tefrik edildik mule ile 2000 kilometrelik rökorlar. ten sonra üst tarafınm ödenmiyen borcGöring deniz tayyaresini inşa eden Dr. lara mukabil satılan teminat bedeli yetişHeinkel ile tayyarenin mürettebatma bir mediğinden bir taraftan ona ve bazı şüpheli alacaklara tahsisi idare meclisi ta tebrik telgrafı göndermiştir. (a.a.) Hindistanda çarpışmalar arttı Bombaya İngiliz takviye kıt'aları gönderildi Londra 21 Bombay'dan bildirildi ğine göre, Allahâbad'da vaziyet büsbütün vahimleşmiştir. Son günlerde kanlı çarpışmalar olmuş, 7 kişi ölmüş ve 43 kişi de yaralanmıştı. Dün yeniden çarpısmalar olmuş ve ölülerin sayısı 14 e çıkmıştır Binlerce kişi dağlara kaçmaktadır. Bütün mağazalar kapanmıştır. Mühim İngiliz takvive kıtaatı AHahâbad'a gönderilmektedir. (a.a.) Vergilere dair lâyihanm müzakeresi geri kaldı [Basta.Ta.1i 1 inci sahlfede] Politika yüksek sesle konuştuğu zaman edebiyat susar. Politika hayatın kendisi, edebiyat onun san'attaki akislerinden biridir. Hayatı bir ayna gerçekliğile ifade ettiği kabul edilse bile, bir ayna gibi ayni zaman ve mekân içinde aksettirmez. Çünkü fizik ve mekanik değildir. Düşünmek için bekler. Hitler Viyanaya girerken, ayni yerde ve ayni tarihte edebî bir romanın bu vak'ayı bize anlatmasmı istiyemeyiz. Bilâkis, edebiyat, mahmuz şakırtılarile ilerliyen tarihe ve hayata yol vermek için bir kenara çekilir, durur ve zamanı gelince söylemek hazırIığı içinde susar. Başka memleketleri bilmiyorum; fakat biraz dilinden anladığım Fransada edebiyat, böyle bir müşahede ve sükun devri içindedir. San'at gazetelerinde bile politika bahsi, esas mevzularından fazla yer tutuyor. Konuşulan yeni bir mesele yoktur ve bu durgunluğu gidermek için ortaya atılan anket mevzuları, san'atın bir türlü halledilememiş eski meselelerini tazelemekten başka iş görrnüyor. Ben de bugün o meselelerden biri üstüne tekrar geleceğim. Mahud münakaşa gene şöyle hulâsa edilebilir: San'atın san'attan başka bir gayesi var mıdır? San'at eseri herhangi bir iddiayı ispat eder mi? Vaktile Andre Gide kestirme cevab vermişti: «San'at eseri hiç birşey ispat etmemelidir.» Şimdi Les nouvelle litteraires gazetesi, Andre Gide'den başlıyarak, bunu bir kaç muharrire soruyor. Gide cevab ver mekten çekinmiş; Abel Bonnard şöyle diyor: «Bize bir tez ispat eden eserin kıymeti olmadığı gibi bitaraflann da kıymeti yoktur. Derin olmıyan eser bir para etmez.» Georges Duhamel, san'at eserinin hiç birşey ispat etmemesi lâzım geldiğini tekrarlıyor; Dorgeles meselenin muharrire göre değiştiğini söylüyor; Pierre Mille de san'at eserinin hiç birşey ispat edemiyeceğine kanidir; M. Achard ve M. Chadourne da böyle düşünüyorlar ve gene onlar gibi düşünen A. Salacron adlı muharrir şu cevabı veriyor: «Bir san'at eseri yalnız müellifinin kabiliyetini ispat etmelidir!» Fakat Drien la Rochelle bunlardan biraz ayrılıyor. San'at eserinin birşey ispat etmesi lâzım geldiğini kabul ettikten sonra şöyle di yor: Bir Alman tayyaresi 8 dünya rökorunu birden kırdı gitmektense mevcud vergilerin biri üze rinde tenzil nisbeti kabul etmenin daha doğru olacağı mütaleasını serdetmişlerdir. Fakat mevzuu bahsolan, meselâ buhran veya muvazene vergilerinden birinin il gası değil, muayyen bir nisbette indiril mesidir. Herhangi bir verginin ilga edileceği yolunda bazı gazetelerde çıkan malumat tamamen bilgisizlik eseri telâkki edilmekte ve tekzib olunmaktadır. Diğer taraftan Meclis mehafilinde ileri sürülen mütalealar arasmda böyle bir vergi tenzilinden her memur ve müstahdemin kazanacağı cüz'î bir paraya mukabil devletin varidat bütçesinden birkaç milyon fedakârhk etmektense bu tenzılâtın ileride daha esaslı bir tarzda yapılmasına tah kan bu yıl tehiri yolunda temayüller de vardır. Anadolu ajansının tashihi Ankara 21 îngilterede bulunan bankacılarımızm yapmakta oldukları temaslar ve bunlara iltihak etmek üzere gönderilen Maliye Vekâleti Nakid İşleri umum müdürünün hareketi münasebetile İstanbul gazetelerinde neşrolunan hava disler ve ifade olunan rakamlar hakikate uymamaktadır. Gene İstanbul gazetelerinde vergi tenziline aid çıkan havadisler de bu cümledendir. Herşeyin, olduğu gibi, zamanında efkârı umumiyeye arzını şiar edinen hükumetimiz bu neşriyatın tashihine Anadolu Aı'ansını memur eylemiştir. rafından teklif edilerek umumî heyetçe de aynen kabul olunmuştur. Bu muameleler bankanın vaziyetini gün geçtikçe daha sağlam bir sekle koymaktadır. Emlâk Bankasının, vaziyete göre gelecek Ankara 21 (Telefonla) Öğren seneden itibaren nizamî faizlerini tesvi diğime göre, bir müddettenberi şehrimizyeye başhyacağına muhakkak nazarile de bulunan General Franko'nun Bük bakılmaktadır. (a.a.) Çek ve Amerikan heyetleri reş mümessili Marki Döprat Hariciye mizle temaslara başlamıştır. Resmî mahiAnkara 21 (Telefonla) Ticaret müyette olmamakla beraber Frankist ajanıKISA PABERLER zakerelerinde bulunmak üzere Çekos nın bu temaslara bir müddet daha de lovak heyeti yarm şehrimize gelecek * OSLO 21 Isveç, Norveç ve FinlandiAnkara 21 Bugün Ankaraya gelen tir. Amerika ticaret heyeti de yoldadır. vam etmek üzere şehrimizde kalacağı ya Hariciye Nazırlarınm konferansı Os Cenev Üniversitesi profesörlerinden anlaşılıyor. General Franko nezdine ta lo'da 5 ve 6 nisanda toplanacaktır. Bugünlerde gelecektir. Öjen Ptkard, yarmdan itibaren salı, * KAHIRE 21 Mısırın Londra elçlsi Cumhuriyet Merkez Bankası rafımızdan bir mümessil gönderilmesi Hafız Afif Paşanın istüasmı verdiği bil çarşamba, perşembe. cuma ve cumar meselesi, henüz mevzuubahıs değıldır. tesi günleri Ankara Halkevinde saat 16 müdürü istifa etti dırilmektedir. Profesör Leman Ankarada * PARİS 21 Danimarka Kral ve Kra da konferanslarmı verecektir. Fakülte Ankara 21 Hususî surette haber Ankara 21 (Telefonla) İcra ve if liçesi Nan'dan buraya gelmişlerdir. ve yüksek okullar talebesile profesör aldığımıza göre, Cumhuriyet Merkez * KUDUS 21 Suudi hukumeti Filistinlâs kanununun tadili yolundaki hazır de Suriye ve Lubnanda propaganda büro leri ve tarih, coğrafya öğretmenleri bu Bankası umum müdürü Salâhatrin Çarn, konferanslarda hazır bulunacaklardır. sıhhî sebeblerden dolayı istifa etmiştir. lıklar dolayısile ihtısasmdan istifade ları açacaktır. * PARIS 21 Fransa Finlandiya tl Haricden arzu edenler de konferansları Bu istifa hükumetçe kabul edilerek ye edilmek üzere İsviçreden celbedilen caret anlaşması bugün burada imza edilrine Ziraat Bankası umum müdürü Ke profesör Leman Ankaraya geldi. Bugün miştir. takib edebileceklerdir. (a.a.) mal Zaim ve Ziraat Bankası umum mü Ankara icra dairelerinde tetkiklere * ROMA 21 Alman mekteb gerrüsi Vekiller Heyetinin içtimaı dürlüğüne Merkez Bankası müdür mua başladı. Profesör İstanbul ve îzmir gibi Şlezviz Holştayn, Mesina limanına gel Ankara 21 (Telefonla) Vekiller vini Bay Nusret Mithatın tayinleri tasvib merkezlerle Adliye Vekâletinin lüzum miştir. Heyeti, bugün Meclis içtimamdan son* BEYRUT 21 Mebusan meclisi sabık olunarak Yüksek Tasdıka arzolunmuş, göreceği diğer yerlere de giderek tet reisi Emir Halid Şahab yeni kabineyi teş ra toplandı ve geç vakte kadar müza tur. (a.a.) kiklerde bulunacaktır. kile memur edilmiştir. kerelerde bulundu. General Franko nezdine gönderilecek mümessil meselesi İfade vasıtaları lisan olmıyan musiki veya mimarlık gibi san'atlar için telkin metodu zaruridir; fakat edebiyat kendini lisanla ifade eder ve lisan, herşeyden evvel, mantıkî bir ifade cihazıdır. Edebî bir eserin, taşıdığı kanaati ispat için mantığa müracaat etmesi tabiî görülür. Fakat edebiyat, bir riyazî muadele gibi, yalnız mantıkî düşünce mahsulü değildir; yalnız ispat etmez, telkin de eder. Bu meselede dar bir görüş içinde kalmamak istiyorsak, san'at eserinin mutlaka bir davayı ispat etmesi lâzım geldiğini söyliyenlerle, bilâkis sfcdece telkin plânında kalması icab ettiğini ileri sürenlerin ikisinden de ayn duralım. San'at eseri bir bütündür: Kendi imanlarmı, şüphelerini, buhranlannı, hummalarını, kendi fikirlerini ve ihtiraslannı başkasına kabul Demek ki Avusturya istiklâli ve bu isettirmek için, mantık veya telkin, her çareye başvurabilir. Affetmediği şey, bu tiklâlin muhafazası için 1919 da, 1934 iki usulden yalnız birinin sofusu olmak te ve 1935 te tekrar tekrar verilmiş olan sözleri, içilmiş olan andları, yalnız Avus« Fakat muharrir ispat etmeğe ça tır. turyayı ilhak eden Almanya değil, îtaîlısmamahdır. Siyasî ifade satırlannın PEYAMİ SAFA ya da, Fransa da, İngiltere de unutmuşlardır. 1914 te muahedelerin sepete atılmağa lâyık kâğıd parcaları olduğunu söyliyen Alman Başvekili Betman Holveg yalan söylememiş. Halbuki o zaman Itilâf zümresinin devlet adamları bu sözünden dolayı adamcağıza nekadar atıp tutmuşlardı... Bir çeyrek asır bile olmadan dönüp dolaşıp gene ayni yere, 1914 e geldik. Arada yalnız bir fark var. O zaman muahedeler yırtılınca toplar gürlüyordu; Londra 21 îyi haber alan mahfilMeksiko 21 Ecnebi petrol kum şimdi ses çıkmıyor. Medeniyet bakımınler, Meksikadaki petrol buhranınm neti panyaları, satın alınmaları hakkında dan ilerleme mi, gerileme mi var, tayin cesi hakkında nikbindirler, bu mahfillerin mahkeme tarafından verılen kararı istinaf edemiyorum. fikrine göre, yabancı kumpanyalarla hü eımislerdir. kumet arasmda Kardenas'ın istimlâk kaMeksiko 21 M. Kardenas, memrarını geri almasına müsaid bir anlaşma leketin malî faaliyetinde kanş'klıklarm husule gelecektir. Londra hukumeti, Va önüne geçmek üzere Maliye Nazırının şington hükumetile devamlı surette fikir icab eden tedbirleri tatbik etmesine ka teatisinde bulunmaktadır. Malî mahfiller rar vermiştir. Pezo tekrar kıymetlendirildiği takdirde îktısad Nazın, millî petrol idaresile İngiliz ve Amerika kumpanyalarının bel birlikte, petrol istihsalâtına aid faaliyeti ki de yevmiyeleri artırmağa muvafakat kontrola memur edilmiştir. edeceklerini kaydetmektedirler. Mesai Nazırı, iş birliği tesisi maksadiLondra 21 Söylendığine göre Mek le, amele teşkilâtile kuntratlar akdedecek s:ka hükumetinin petrol kumpanyalarını ve bu suretle her türlü içtimaî ihtilâfın ösatm almak hususundaki kararı bu kum nüne geçecektir. panyaların, yevmiyelerin artırılması hakYüksek adalet divanile parlamento kında vuku bulan talebin is'afı için gayret M. Kardenas'a kat'î surette muzaheretsarfedileceSini bildirmelerine rağmen re te bulunacaklanna dair teminat vermiş is Kardenas tarafından ittihaz edilmiş lerdir. tir. Petrol kumpanyalan, ameleye, istih Kardnas'ın ecnebi petrol kumpanya kaklarından başka, kuntrat feshi dolayılarının Meksika asilerine yardım ettikle sile tazminat namile, üç aylık yevmiyelenne dair beyanatı şiddetle reddedilmekte rini de vermeğe mahkum olmuşlardır. dir. Meksika petrolları yeni bir hâdise çıkanyor lngiltere ve Amerika, vaziyete göre karar vermek üzere daimî fikir teatisinde bulunuyorlar San'atkâr Naşidin san'at hayatı Bu akşam Fransız tiyatrosunda kutlulamyor C J> Profesör Pittard Ankarada Murgul madenleri Eti Banka devredildi Ankara 21 (Telefonla) Londra da malî temaslarda bulunmak üzere Maliye Vekâleti Nakid işleri umum müdürü Halid Nazmi, bu akşam hareket etti. Bu müzakereler esnasında tahminlere müsteniden uydurulan istikraz haberleri ve rakamlar da resmî kaynaklardan tekzib edilmektedir. Bu arada Merkez Bankası müdürü Salâhaddin Çamın Londraya gideceği haberi de yalanlanı yor. Etüdleri yapılmış olan madenlerden Murgul işletmesi Etibanka devrolun mustur. Gelen haberler, Divrikte Hasançelebi mevkiinde Divrik demir madenleri kadar mühim ve zengin damarlara tesadüf edildiğini bildiriyor. San'atkâr Naşid Büjoik san'atkâr Naşidin san'at ha 3ratının 35 inci yıldönümü münasebetile bu gece Beyoğlunda Fransız tiyatrosunda jübilesi yapılacaktır. Jübileye bir konferansla başlanacak, bunu diğer san'atkârlarm oynıyacağı bir operet takib edecektir. Bundan sonra da Naşid, en muvaffakiyetli oyunlarmdan birini oynıyacak ve bu piyeste <Sürpik dudu> rolüne çıkacaktır. Halkımızın, çok sevdiği kıymetli sanatkârın jübilesine seve seve iştirak edeceği muhakkak addedilmektedir.