7 Mart 1938 CUMHURÎYET Askerlik balıisleri Alman miitehassıslarına Bu inşaat, Amerikayı da göre Çekoslovak ordusu daha kuvvetli olmaya Umumî seferberlik ilân edilince 17 den 60 a kadar erkek, kadın bütün Çek milleti hizmete çağrılacak Yazan: ABİDÎN DAVER Çekoslovakya ile Almanya arasmdaki gerginlik devam ediyor. Çek devlet adamları, Almanyadan korkulan olmadığ:nı söylüyorlar. 22 şubat tarıhlı Cumhuriyette çıkan yazımızda Çekoslovak ordusu hakkında malumat vermiştik. Bu ordu hakkında Alman askerî muharrir lerinin düşüncelerini de ayn bir yazıya bırakmıştık. Bugün Alman mütehassıs larının mütalealarım hulâsa ediyoruz: Çekoslovakya, ordusuna büyük ehemıriyet verdiği için, Çek gencliği de daha orduya girmeden evvel, askerî hazırlık terbiyesi alır. Bu hazırlık devresinin faaliyeti, geniş beden terbiyesi teşekkül leri tarafından idare edilir. Bunlar arasmda Sokol'lar bütün dünyaca meşhurdur. Yalnız Sokol teskilatında 380,000 kadın ve erkek, 60,000 *nc. 270,000 mekteb talebesi kayıdlıdır. Her yıl 150,000 kişi askerlik çağına girer; fakat bütçe yüzünden yalnız 75,000 kişi silâh altma alınır. Öteki 75,000, ikmal ihtiyatını teşkil eder. Bunlar. 12 hafta silâh altmda kaldıktan sonra ihtiyat sınıfma geçerler. Orada da bir talim devresini geçirirler. Muvazzaflık müddeti 14 aya kadar indirilmişken iki seneye çıkarılmıştır. Ordu Fransız usulü, talim ve terbiye görmüş, 1928 e kadar muktedir Fransız generallerinin riyasetindeki askerî heyetler tarafından tensik ve talim edilmiştir. 1928 denberi Çek ordusunun yüksek rütbeli zabitleri Paristeki Harb Akademisinde tahsillerini ikmal etmektedirler. Gedikli küçük zabitler, sağlam bir kadro teşkil edebilecek sayıda olmadığı için, bunlar üzerinde çok çalışılmış ve mevcudları 6000 den 14,000 e çıkanl dığı gibi talim ve terbiyelerine de büyük ehemmiyet verilmiştir. Alman matbuatı, Çek milletinin muhtelif unsurlardan, kuvvetli ekalliyetferden mürekkeb olmasını büyük bir zâf addetrrekle beraber Çeklerin istiklâlleri için çok kıskanc olduklarmı ve daima büyük bir askerî kıymete sahib bulunduklarmı yazmaktadırlar. Çek ordusunun 20 yaştan 40 yaşına kadar olan ihtiyatlan dört defa silâh altma alınırlar. Her defasında üç dört hafta talim ve terbiye görürler. Yedek su baylar da talim için davet edilirler. Bundan başka bütün büyük şehirlerde yedek subaylar için tekemmül kurslan vardır. İhtiyat zabitleri bunları ehemmiyetle takib ederler. refakat topçusu da piyadeninki gibi yenileştirilmeğe muhtacdır. Havacılık 7 alaydan ve 40 bölükten mürekkebdir. 800 tanesi birinci smıf olmak üzere 1500 tayyare vardır. 2 yeni hava alayının teşekkülü bitmek üzeredir, belki de bitmiştir. Hava ordusu mevcudü, bu yeni alaylar haric, 10,000 kisjdir. «Mazarik hava kurumu» admı taşıyan ve 1935 te kurulmuş oîan Çek tayyare cemiyeti, gencliği uçmağa alıştırmak için bir çok uçuş merkezleri açmıştır. O tarihtenberi sivil tayyarecilik de askerliğe hazırlık dersleri görmeğe başlamıştır. 1936 yılı başında hava limanlarının sayısı 33 e çıkarılmıştır. Maldau'un şarkında ve Elbe'nin cenubunda 23 hava meydanı daha yapılmaktadır. Çek havacılığmda 70 Sovyet Rusya zabiti çahşmaktadır. Almanların iddiasına nazaran, harb halinde, Sovyet Rusya Çekleri mürettebatile beraber 30 tarassud, 90 bombardıman, 9 pike, 324 avcı olmak üzere, 1053 tayyare verecektir. Alman muharrirleri, Çek havacılığını beğenmekle beraber daha seri, daha mükemmel tayyarelere muhtac olduğunu kaydetmektedirler. Almanlara göre, Çekoslovakya arazisinin coğrafî vaziyeti, bu memleketin müdafaasını çok güçleştirmektedirer. 140 bin murabba kilometro olan Çek topraklan 1000 kilometro uzunluğunda olduğu halde genişliği 80 ilâ 250 kilometro arasındadır. Hududları 4125 kilometrodur. Nihayet, kama gibi Almanyanın içine girmiş olan Bohemya kısmı, Bavyera ile Silezya arasmda sıkışıp kalmışbr. Hudud mıntakalarınm hemen hepsi ekalliyetlerle meskundur. Bu yüzden hududlarda 25 kilometro derinliğinde, hususî bir mmtaka tesis edilmiş olup burada maden, orman, ziraat ve sanayi işleri askerî nizamlara bağlıdır. Böylece Alman ve Macar ekalliyetlerinin yüzde 80 ilâ 90 ı askerler tarafından devamlı ve şiddetli bir kontrol altına almmıştır. Çekoslovakyanın muhtelif kısımlarını birbirine bağlıyan yollann azlığı da bu memleket için bir zâftı. Fakat bu hususta büyük gayretler sarfedilerek sevkul ceyşî yollar ve demiryollan yapılmış, vaziyet düzeltilmiştir. Almanyanın içine girmiş olan Bohemyada yapılan iki otomobil yolunun ikisi de üç sıra otomobil işliyebilecek genişliktedir. Çekoslovakyanın kuvvetli bir harb endüstrisi vardır. Memleket madence zengindir. Kömür, demir ve bakır bol dur. Demir ve çelik fabrikalarile kimyevî maddeler endüstrisi çok ve mühimdir. Askerî sanayi fabrikalan, her türlü mükemmel harb malzemesi ve en son modelde tayyareler yapmaktadır. Fakat bütün bu endüstri merkezleri, Çek arazisinin vaziyeti yüzünden gayet kolay vurulabilir. Çek devlet adamlan bunu bildikleri için, sanayi merkezlerini Bohemya ve Moravyadan Slovakyaya nakletmektedirler. Fakat, bu nakil işi uzun zamana ve çok paraya mütevakkıftır. Japonyanın yeni deniz kuvvetleri Sovyet ve Alman konsoloslukları iki taraf ta kapatma işinde nihayet bir anlaşmava vardı Moskova 6 Sovyetler Birliği ve Almanya hükumetleri arasmda diplomatik görüşmeler neticesinde, Sovyetler Birliğinin Almanyada ve Almanyanın Sovyetler Birliğinde mevcud konsolosluklarının kapatılması hakkında bir anlaşmaya varılmıştır. (a.a.) Ingiliz Kralınm müsaade] ile girdiği bir mahalle Londra City'sinin asırlardanberi geçirdiği mücadeleler, kazandığı zafer ve uğradığı inhizamlar bir roman kadar meraklıdır Londranm göbeğinde bir yer vardır ki, Ingiltere Kralı, burayı ziyaret etmek istediği zaman, resmen müsaade istihsal eder. Dünyanın dört bucağında, ismi en mühim hâdiselere karışan, nerede siyasî ve iktısadî bir hareket olsa, bu hareket hakkındaki mütaleası her tarafta merakla beklenen bu yer, Ingilterenin maliye ve iktısad âlemini temsil eden City'dir. 1066 senesinde Normandiya Dükası Guillaume îngiltereyi zaptettiği zaman, Taymis'in munsabmda, Anglo Sakson, Lombardiyalı, Yunanlı, Yahudi, Holandalı, Flâman ve Skandinavyalı insanlardan mürekkeb karmakarısık bir kalaba lığın kaynaştığı ufak bir ticaret şehri bulmustu. Guillaume, bu şehrin ehemmiyetini derhal kavramış ve senyörlerin şatolannı yakıp yıkbğı halde, uzun senelerdenberi sırf kendi vesaitile hayatmı idame etmege muvaffak olan bu çalışkan beldeye dokunmamış, hatta 1067 de oraya bir takım imtiyazlar vermişti. Bu imtiyazlar sayesinde, Guillaume, Taymis kıyısın daki bu çalışkan camiayı kendine min nettar ve sadık bir tebaa edinmiş, fazla olarak bu adamlan kendi hususî sarrafı mevkiine s«kmuştu. City'nin, Londra maliyesini eline alması bu tarihten başlar. Guillaume'ün verdiği imtiyazlarla birçok hürriyetlere, birçok istiklâllere sahib olan City, yavaş yavaş büyümüş, geni? bir ticaret ve iktısad şebekesi haline gelmiş, asırlan aştıkça nüfuzu bütün dünyaya yayilmis.hr. Londra City'sini teşkil eden ticaret birlikleri, büyüyüp genişledikçe, krallardan mütemadiyen imtiyazlar alarak ni hayet City'nin idaresine bizzat sahib olmus.lardır. Bugün, Londra Belediye reisini seçenler, City Belediye azasıdır. Bir devir gelmiştir ki, Londra City'si, servet noktasmdan olduğu kadar istiklâl cihetinden de hududsuz bir dereceye yükselmiş, kendi hesabma askerî teşkilâta sahib olmuş ve Kralın askerleri, City'ye gir mekten menolunmuştur. Ingiltere rCralının City üzerindeki nüfuz ve hakimiyeti, her sene kendisine verilen sembolik bir vergiden ve hükümdann, City'deki «sadık ve hür tebaası» ndan yaptığı istikrazlardan ibaret kalmıştı. Bizzat bu istikrazlar, her defasında, Kralın, nüfuzundan bir parçasını feda etmesine ve bunları, City'nin zengin ta cirleri lehine elden çıkarmasma vesile oluyordu. Haris ve iş bilmez Üçüncü Guillaume, Cevahirciler Birliğinden akdettiği istik raza mukabil, Ingiltere bankası imtiyazını vermiştir. Edvvard Lloyd isminde bir meyhaneci, gemicilerin devam ettiği müessesesine, kendince malum olan gemilerin hareketlerini gösteren bir levha asmağı düşünmüş, bu fikir meşhur Lloyd Regioter'i doğurmuştur. Stock Exchange, birnevi mezad yerinden vücude gelmiş tir. Korsanlara para veren, onların yaptıkları çapuldan hisse alan birnevi tefeciler birliği, bugünkü Hindistan vapurları ve Hudson körfezi kumpanyasının esasını teşkil etmiştir. Londra City'sinin asırlardanberi ge çirdiâi mücadeleler, kazandığı zaferler, uğradığı inhizamlar heyecanlı bir roman kadar meraklıdır. Bugünkü City, an'anelerle asriliğin garib bir şekilde kanştığı bir yerdir. Bu garib vaziyet, Londra şehrinin bittiği ve City'nin başladığı noktada göze çarpar. Sehirle City arasındaki farkı, o noktada kendiliğinden teessüs etmiş olan hududdaki polis memurunun, diğer Ingiliz polislerüıe benzemiyen kıyafetinden anla mak kabildir. City mahkemelerindeki hâkimler, Sa Majeste Ingiltere Kralınm değil, birliklerin nasbettiği hâkimlerdir. Bu iki bin nüfuslu beldede, ecdadların dan Liveryman (hür insan) unvanına tevarüs edenler, buranm hükumetini tem sil ederler. Yukarıda da söylediğimiz gibi, Kralın City'ye girmesi, Belediye reisinin hususî müsaadesine bağlıdır. Gerçi bu müsaade sırf sembolik bir mahiyeti haizse de, Kral askerlerinin, Londra kulesine giderken tüfeklerindeki süngüleri çıkarmak mec buriyetinde bulunmaları gibi, an'ane icabı, mutlaka yapılması lâzım gelen merasimdendir. Sabahları, metroların, otomobillerin, otobüslerin boşalttığı binlerce iş adamile dolan City'nin an'anevî hususiyetleri arasında, birlik azalarının, mutlaka silindir şapka giyip, yakalarına çiçek tak mağa mecbur bulunmaları, Ingiltere Bankası kapıcısının, alacalı kadifeden esvab giymesi gibi garabetler vardır. Maziden kalan bu izlerin yanıbaşın da, dünyanın en modern bankalarını ve ticarethanelerini görürsünüz. Dünyanın bütün telgraf ve telefon hatları orada City'nin gotik üs lubdaki binalanndan bir nümune ve İngiltere Banı kası direktörü M. Montagu Norman teşvik ediyor Vaşington 6 Deniz mahfilleri, Ja ponyanın büyük zırhlılar inşa etmeğe başladığı hakkmdaki haberin doğru olmadığını Havas ajansının muhabirine söyliyen Japon ricalinden biri tarafından yapılan bu beyanatın Japonlarm 14.000 tonluk ceb kruvazörleri inşa et tiklerine dair verilen Amerikan haberlerini tevid etmekte olduğunu beyan etmektedirler. Bu kruvazörler «Doyç land> plânmdan mülhem Alman plân larma göre inşa edilmektedir. Ayni mahfiller, Japon ricalinden biri tarafından yapılan bu beyanatı deniz muahedesinin sahabet maddesini tat bik etmek istiyen Amerikayı ihafe et meğe matuf son dakikada yapılan bir teşebbüs mahiyetinde telâkki etmektedirler. Filhakika Japonyanm gizli olarak yapmakta olduğu bu inşaat deniz muahedesi mucibince müsaade edilmiyen kategoriye dahildir. Bu inşaat Ameri kayı şimdikilerden daha kuvvetli ve daha süratli zırhlı ve kruvazörler inşa etmek hakkını istemeğe sevketmiştir. Hariciye Nezareti hali hazırda Lon dradaki deniz eksperlerine bu hususta göndereceği talimatı hazırlamaktadır. Japonya neler yaptırtyor? Tokvo 6 Japon bahriyesine men sub yüksek bir zat, Havas ajansı mu habirine beyanatında, Japonyanm bü yük zırhlılar değil, yeni tipte harb gemileri yapmakta olduğunu kat'î bir lisanla beyan etmiştir. Rakovski'nin dünkü itiraflan (Baş taraft 1 tnci sahifede) Besanov, ezcümle demiştir ki: c 1935 te Çekoslovakyada Maslov Isminde bir Rus mültecisile temasa girdim ve görüşmelerde bulundum. Bu Maslov, Hemlayn ile irtibat halinde idi ve gerek ondan, gerek Bulgar, Yugoslav ve Polonyalı irtica teşekküllerinden para almakta idi. Maslov, para mukabilinde, kendi teşkilâtını, Troçki'nin kontrolu altına koymayı kabul etti.» Buharin hesab veriyor Moskova 6 Mahkemenin dün ak şamki celsesinde, Rakovs'den sonra Buharin'in isticvabı yapılmış ve Buharin, ilk teşekkülündenberi, Troçkistler ve sağcılar blokuna dahil bulunduğunu ve Ukraynamn, sahil eyaletlerin, bevaz Rusyanm ve Gürcistanm Polonya, Al manya, Japonya ve îngiltereye terki pahasına kapitalizmi yeniden tesise çalışan bu partinin liderlerinden birisi olduğunu itiraf etmiştir. Buharin, yalnız, parti liderlerine ve ezcümle Kirov'a karşı suikast tertib eylediğini inkâr eylemiştir. Bundan sonra isticvab edilen Rikov, tedhişçiliğin bilhassa Troçkistler tara fından yapılmakta olduğunu ileri sür müştür. Bunun üzerine sabık Gepeu şefi Yo goda, Buharin ile Rikov'u yalancılıkla itham ediyor ve diyor ki: Krov'un katli, Troçkistler ve sag cılar merkezi tarafından müzakere edilmiştir. Rikov bu katli mevsimsiz telâkki ediyordu, fakat Troçkistlerin ısrarı üzerine nihayet proieyi tasvib eylemiş ve bilâhare meseleden Buharin'i ha berdar etmiştir. birleşir ve en nadir bulunan maldan eri harcıâlem metaa kadar, herşeyin alıcısım City'de bulmak kabildir. City'nin, malî, ticarî ve iktısadî saha» Iarda, bütün dünyadaki nüfuzu yanındi bir de siyasî nüfuzu vardır ki, onu Pal> merston şu sözle izah etmiştir: «City'nin ne dostluğu vardır, ne düşmanlığı, onun yalnız menafii hâkimdir.» Asırların devamı müddetince, City'nin hükumet üzerinde tesir ve nüfuz icra etmesinde yegâ* ne amil, sırf menafiini korumak endişesi olmuştur. Hudson körfezi kumpanyasının geniş bir hakimiyet sürdüğü Kanada'da Fransızlara karşı harb açmağa îngiltere Kra* lmı mecbur eden ve harbin masrafmı ödeyen City'dir. Napolyon aleyhindeki harblerin masrafmı da, Napolyon tarafından menfaatleri tehdid edilen City'liler ödemiştir. Boer'ler harbi de, Transuval altm ma * denlerine göz diken City'nin eseri teşyi» kidir. 1914 te, Almanyanın gitgide kuvvef bulmasından endişelenen City îngilterenin harbe girmesine derhal taraftar ol « muş, harbin devamı müddetince, hatta nefret ettiği Lloyd George hükumetini biIe tutmuştur. Harbden sonra, Almanyanın büsbü ^ tün ezilmesine mâni olan gene City'dir. Zira, Almanyayı mühim bir alıcı mevkiinde tutan Alman milletinin iştira kabiliyetini kaybetmesini arzu etmiyordu. Londra bankerlerinin parası, harbden sonra, büyük Alman firmalarının kasalarına dolmuştur. Simdi donmuş sermaye haline gelen bu parayı kaybetmemek korkusudur ki, City'yi, Ingiliz hükumetiniri Berline karşı bu derece yumuşak dav • » ranmağa davet etmesini icab ettirmiştir. Bugün City, Italya ile Ingiltere ara * smdaki gerginliğin izalesine çalışmak ü* zere, M. Chamberlain'le elele vermiştir. Bunun iki sebebi vardır. Birisi, Ispanyol harbine nihayet vererek Pio Tinto ma . denlerile İspanyada çalışan diğer Ingiliz şirketlerinin Londra lirnanına tekrar mal göndermelerini temin ümidi ve City'ye aid menafiin tehlikeye maruz bulunduğü Uzakşarkta daha enerjik bir vaziyet almasını istediği İnsiltereyi hareket serbestisine kavuşturmak emelidir. M. Pol Bonkıır'un söylediği nutuk Diktatörlüklerin tahribat ve tesirlerini anlatıyor Paris 6 Fransanın Milletler Cemi yeti nezdindeki daimî murahhası M. Pol Bonkur, Milletler Cemiyetine mü zaheret Fransız cemiyetinin senelik uumumî içtimamda bir nutuk söyliyerek diktatörlüklerin yalnız Milletler Ce miyetile alâkalanm kesmekle kalma mış olduklarım, belki mezkur cemi yet aleyhine olarak tasavvur edilen yeni bir takım siyasî teşekkülleri iltizam ederek ve şimdiye kadar kollektif em niyet mefhumuna sadık ve merbut kalmış olan milletleri mukabele bilmisil korkusile Milletler Cemiyetinin esası olan misakı zâfa duçar etmek suretile onun imkânlannı hiçe indirecek olan bir takım tekliflere müzaheret etmeğe sevkeyliyerek cemiyeti tahrib etmeğe girişmiş bulunduklarmı beyan etmiştir. Hatib, bundan sonra iki taraflı itilâflar ve ademi tecavüz misaklan akdedilmesi aleyhinde bulunmuş ve bunların üıtilâfları mevziileştirmeğe yani daha iyi ezebilmek için zayıfı tecrid etme ğe matuf mahirane bir takım formül lerden ibaret olduğunu söylemiştir. Hatib, Milletler Cemiyeti içinde ak dedilmiş itilâflardan uzaklasıldıkça iki taraflı anlaşmaların gayrikâfi gelmek te olduğunu ve bunun delili de bir dörtler misakı akdinden tekrar bahse baslanılmış olması olduğunu beyan etmiştir. Maamafih. hali hazırda mevzuu bahsolan bu misak 1933 senesinde akdedilip Milletler Cemiyeti çerçevesi içine it hal ve onun himayesi altma vazedilmiş olan misaktan farkı olacaktır. Almanva ile Italya artık Milletler Cemiyetinde bulunmadıklarmdan ve Avrupanın imar ihyası için yapılan tecrübeden Sovvet Rusyayı hariç bırakmak imkânı mevcud olmadığmdan bugünkü vaziyet artık eskisi gibi olamaz. (a.a.) tddialar Müddeiumuminin sualleri üzerine, Buharin, Lenin ile Severdlov ve Stalinin katli projelerinden haberdar olmadığmı söylemiş, fakat 1918 de Lenin, Sverdlov ve Stalin'in tevkif edilmeleri hakkında bazı görüşmelere iştirak ettiğini kabul eylemiştir. Buharin, bundan sonra, kapitalizmin yeniden tesisi projeleri hakkında uzun tafsilât vermiş, A merika ve Japonva polislerile temas etmediğini söylemiş ve Rikov bir casus olmamıştır. Bu arada Rikov, Buharin'in sözünü kesmiş ve gerek kendisinin gerek Buharin'in kendi gruplarma mensup bir çok azanm casuslukla iştigal ettiğinden haberdar bulunduklarmı bildirmiştir. Celse nihayetlenirken Bu hâdiseden sonra, Buharin, yeniden sözüne devam ederek ezcümle demiş tir ki: € 1917 de aramızdan hiç birimizin imparatorcu beyaz Ruslara karşı merhamet duyma aklımızdan geçmezdi. Fakat 1931 de vaziyet başka türlü olmuştur. Zengin köylüler yani kulaklar, bize sırf insanî sebepler dolayısile sempatik gözüktü. Bu. programımızda tatbik bakımmdan mühim bir mevki almıstı. O zaman, vaktile yavdığımız sosyalizme karşı hahikî bir nefret duymağa başladık. 1932 de Henkkidze ve Tomski, bir hükumet darbesi fikrini ileri attı. Rikov, bundan beni haberdar etti. Troçkistler. tedhişçilik lüzumu, saŞcılar ve Zinoviefçiler ise kütleyi ayaklandırmak lüzumu Ü7erinde ısrar etmekte idi.> Müddeiumumî, bir saattenberi izahat vermekte devam eden Buharin'in sözünü kesmi§ ve muhakemeve pazartesi günü devam edilmek üzere celseye ni hayet verilmiştir. (a.a.) Yeni çıkarılan devlet müdafaa kanunu, hükumete, seferberlik zamanında askerlik veya i§ hizmetleri için 17 60 yaşları arasmda kadın ve erkek herkesi çağırmak hakkını vermiştir. Çekoslovakya, umumî seferberlik ilân edince 1,500,000 kişilik bir ordu çıkarabilir. Silâh altına alabileceği insan yekunu 3,000,000 kişiyi mütecavizdir. Çek piyadesi çok iyi teslih ve teçhiz edilmiştir; yalnız, modern piyade refakat silâhları azdır. Tank ve tayyarelere karşı müdafaa silâhlarının daha zengin olması lâ zımdır. Alman askerî muharrirleri, Çekoslo Evvelce, uzım müddet süvariye ehemmiyet verilmemiş olduğundan bu sınıf za vakya hududlannm, bilhassa Almanyayıftır. Alaylann miktarı (12 süvari ala ya karşı mükemmel surette tahkim edilyı vardır.) kâfi değildir. Remont hayva diğini de ilâve etmektedirler. ABİDİN DAVER nı noksandır. Eğerler adidir. Süvarinin 102 sene evveline aid nüfus kütükleri bulundu {Baştarafı 1 inci sahifedei Kütüklerde isimleri kaydedilenlerin yaşları (doğum itibarile değil) baba adı yazılı bulunmakta ve eşkâli tarif edilmektedir. Bu arada şebıemred, sa « » kallı, matruş gibi kelimeler de görülmüştür. Bu kütükler Alikurun kâgıdı denilen sert ve çok sağlam bir kâğıd üzerine bezir mürekkebile yazılmıştır ki aradan yüz kü< fur sene geçmiş olmasma rağmen kâğıdlar hâlâ eski nefasetini ve mürekkebler de gayet parlak ve yeni yazılmış gibi par laklığını muhafaza etmektedir. Kayıdların şayani dikkat bir diğer hususiyeti de bunlarda kullanılan li sandır. Ana lisana karşı o zaman gösterilen ihmal ve aiâkasızlığın en canlı vesikası sayılan bu kütükler de kalkm Deliorman dediği Bulga nstanda Türklerin meskun olduğu mın takaya aid nüfus defterinin üzerine Deliorman yerine «Divaneorman» kazası gibi gulünc ve garib bir isim kullanıldığı görülmektedir. Yeni bulunan bu kütüklerden birkaç tanesi, tetkik edilmek üzere, Dahiliye Vekâleti Nüfus Umum Müdürlüğüne gönderilmiştir. ^ ^ ^ Kayseri Atlıspor kulübü çalışıyor Filistinde harekât şiddetlendi [Baştarafı 1 inci s.ahl1ede~\ Firar eden çeteler mühim miktarda harb malzemesi terketmişlerdir. Tethiş harekâtımn bilânçosa Kudüs 6 Tethiş harekâtımn tenkiline başlanıldığındanberi cereyan etmiş olan musademelerin en büyüklerinden biri esnasında 45 asi telef olmuştur. 14 asi de esir edilmiştir. Musademe, Cenine mıntdkasında Yammun kasabası civannda vukua gel roiştir. (a.a.) tzm»rde tavuk<*uluk kooperatifi îzmir (Hususî) Vilâvet dahilinde. teessüs etmiş bulunan tavukculuk kooperatifleri. son kooperatifler kanunun^ tevfikan, «Tavuk ve vumurta satıs kooperatifi» sekline sokulacaktır. Ziraat müdürlüffü hazırlıklara ba^lamı^tır. Kooperatîfler takviye edilerek muhtelif yerlerde nümune tavuk kümesleri ihdas edilecek, hatta bazı köylerdeki adi tavuklar saMa^ak veva uzak1a=;ünlarak buralarda cins tavuklar yetiştirilecektir. Ocak üyesi teftiş ediliyor Kayseri (Hususî) Kayseri atlı spor ocağı, her cumartesi ve pazar günleri mutad olan köy gezilerine devam etmekte, uzak, yakm bütün köylere gidilmektedir. Kulübün bu teşebbüsü, hem aza ve elemanlarının çoğalıp inkişafına sebeb olmakta, hem de kövlüler tarafından takdirle karşılanmaktadır. Ocağın himavesini üzerine alan Vali Adli Bayman son zamanlarda ocağa 430 lira bedelle Anglo Arab cinsinden Ece ve (Şirin) admda iki kıymetli at hediye etmişlerdir. Bu suretle ocağm at adedi (13) e baliğ olmuştur. Ocağm, hususî muhasebe bütçesine mal edilişi, onun hayat ve istikbalini sigortalamıştır. Ocağa en çok heves edenler arasmda kadmlanmız en başta gelmektedir. Onlarm kendilerine tahsis edilen atlara dikkat ve itina edişleri, at bakımı iti barile şayani dikkat derecede ehem miyetlidir. Negüs, Habeş tahtına tekrar mı oturuyor? [Baştarafı 1 inci sahiiede] Ansızın hücumlarla İtalyan askerlerini öldüren, yollan bozan ve mahsulâtı yakıp yıkan Habeş muhariblerinin mu kavemetini kırmağa muvaffak olamıyan M. Musolini, Haile Selâsiye'nin Habe şistan üzerinde hükmünü geçirebilecek yegâne adam olduğunu anlamış bulun maktadır. Fakat Negüs, daha bu hususta kararını vermiş değildir. (a.a.) Acı bir ölüm Kadıköy üçüncü orta okulu direktörü Rıdvan Korunun annesi ve doktor Vasıf Somyüreğin kain valdesi, Şehremaneti sabık hukuk müşaviri merhum avukat Halilin eşi Bayan Zeyneb Korur dün gece vefat etmiştir. Cenazesi bugün Kadıköy Yeldeğirmeninde Valpreda a partımamndaki ikametgâhmdan saat 14,30 da kaldırılarak Osmanağa camiinde ikindi namazmı müteakib Karacaahmeddeki makberesine defnedilecektir. M. Huver şerefine resmi kabul Prag 6 Beneş ve Krofta, cumartesi günü akşamı, halen burada bulunan Amerika Birleşik devletleri sabık reisi M. Huver şerefine büyük bir kabul resmi tertib etmişlerdir.