CUMHURtYET 24 Şubat 1938 [ Şehir ve Memleket Haberleri J Tarihi roman: Yazan: M. TURHAN TAN İkînci Mahmud musikişinastı! Üçüncü Sultan Selimden tambur, Kazasker Mustafa îzzetten de ney çalmağı öğrenmişti Bu da senin için bir eksikliktir. Tanrının verdiği nimetin kadrini bümek, üsenmeden çalışmak gerek. Saza uymı yan ses, tene yakışmıyan yelek gibidir. Güzel de olsa hoşa gitmez. Seni ben yetiştirmek isterim. Hüsevin saray âdetlerini bilmedigi için bu büyiik iltifata karşı usulü dairesinds tesekkür edemedi, sadece gülümsedi. Sultan Mahmud da onun masum cehlini gözden kaçırmıyarak tebessüm etti ve emir verdi: Haydi bir şarkı oku. Bakalım sesin sokaktan aksettiği kadar güzel mi? Delikanlı, gene gözbebeklerine yapışan Seheri bir ruh kucaklayışile sarıp yüreğine yatırdıktan sonra birkaç gece evvel Kara Süleymariın evinde okuduğu derviş Ömer bestesini fakat halk şairi Âşıkın güftesile terennüme girişti: Kuğumu yâre gönderdim Kuğum eğlendi, gelmedi Selâmetle gelir, dedim Musam eğlendi, gelmedi Hep kuğusin buldu eller Gözetir gözlerim yollar Isstz kaldt bizim yerler Musam eğlendi, gelmedi Hünkâr hem şevkle, hem hüzünle dinliyordu. Şevk, Hüseynin gerçekten lâtif olan sesinden; hüzün de okunan bestenin bir saray faciasmı hahrlatmasından ileri geliyordu. Hikâyemizin başlangıcında işaret edildiği üzere Musa Çelebi Dör düncü Sultan Muradın gözdesiydi, as kerî bir ayaklanma sırasmda öldürülmüştü. tkinci Mahmud, ocaklmın padisah yüreğindeki aşklara kadar el uzatabile ceğini kanlı surette ispat eden bu vakıayı şu saf gencin ağzından canlanmış göre rek elemli bir heyecana kapılmışh. Sesin güzelliğinden aldıgı hazla bu elem birbirine kansarak onıf garib bir sarsmtıya uğratıyordu. Şu varsağıyı başka birisi okusaydı Sultan Mahmud, şüphe yok ki, gazaba gelirdi. Çünkü kazanın tahta tahakkümünü tevsik eden herhangi bir sözü ona isittirmek, kendİ£JBJ^.^f, ,^f%kl^. mahkumiyetini sezdirmek demektı. Pa dişahlık gururunun ise böyle bir telmihe, imaya ve işarete tahammül etmesi imkânsızdı. Fakat o, sokaktan yakalatarak huzu runa getirttiği şu delikanlmın Dördüncü Muradla ocaklı arasındaki çarpışmalardan, Musa Çelebinin ölümünden bihaber olduğuna süphe etmiyordu ve Hüseynin tekellüm değil, terennüm ettiğini apaçık görüyordu. Bununla beraber içinde bir feveran ihtiyacı uyanmış gibiydi. Dör düncü Muradın kalbinden bir aşk söküp çıkaran Yeniçerilerin kendi ömründsn de birçok şeyler koparmaktan çekinmiyeceklerini düşünerek için için köpürüyordu. Ses, Hüseynin sesi, derece derece güzelleştigi için bu elemli mülâhazalar da yavaş yavaş söndü ve padişah yalmz sanat sevgisinden doğan şevka mağlub kaldı. Ikinci Mahmud, sırası geldiği için söyliyelim, musikide üstad menzilesine erenlerdendj. Üçüncü Sultan Selimden tambur, Kazasker Mustafa îzzetten ney çalmayı öğrenmişti. Dede Efendiler, Tel lâlzadeler, Müezzinbaşı Şakir Ağalar onun devrinde kıymet ve şöhret bulmuş lardı. Rahmetli Rauf Yekta, Ikinci Mahmudun musikideki mevkiini tahlil ve tesbit için yazdığı uzun bir bendde onun yirmi bir bestesinden bahseder ve muhtelif makamlarda vücude çetirilmis olan bu eserlerin tavru seyr bakımından çok parlak olduklarmı söyler. lste bu san'at sevgisi yüzündendir ki o, Gülhaneli Hüseyni de candan bir incizab ve hakikî bir istigrakla dinliyordu. Gene bu sevgi sebebile delikanlı hakkında lutufkâr olmayı tasarlıyarak ilk oku Et komisyonunun Sokak ortasında Balkan demiryolları verdiği kararlar bir gene öldürüldü konferansında n Siyasî icmal Avrupada dört büyük devlet anlaşması ngiltere Başvekili Neville Chamberlain, İtalya ve Almanya ile anlaşa rak Avrupa sulhunu kurtarmak ve neticede İngiliz Imparatorluğunun huzur ve selâmetini temine çalışmak politikasım. buna muhalif olan Hariciye Nazırile müsteşarını kabineden çıkardıktan sonra, derhal tatbika başlamıştır. îtalya ile Almanya, îngiltere hükumetinin bu siyase tmi kolaylaştırmaktadırlar. Ispanya işlerinin devletleri alâkadar eden cihetini halletmek üzere Mussolini buradaki ecnebi gönüllü muhariblerden, iki taraftaki miktarlan ne olursa olsun, yüzde ellisinin derhal çekilmesi ve bunun akabinde iki tarafm da kendilerine açık denizlerde abluka koymak ve ecnebi gemilerini tevkif ve zaptetmek salâhiyetini verecek muhariblik hakkının tanınmasıni geçenlerde teklif etmişti. İngiltere, bu teklifi kabule taraftar olmakla beraber, Sovyetler Birliğinin derhal çekilecek gönüllülerin miktan yüzde 75 olmasında ısrar etmesinden anlaşma hasıl olmamıştı. İngiltere, arayı bulmak üzere yüzde altmış beşinin üç ayda çekilmesini ve bunların îspanyayı terketme lcri üzerine muhariblik hakkının tanınmasını ileri sürmüştü. Etin azamî fiatı 28 17 yaşındaki katil yaka Yük ve yolcu nakliyatı şubatta ilân edilecek lanarak Adliyeye verildi için tam bir anlaşma oldu Martın birinden itibaren et fiatlannm indirilmesi etrafında meşgul olan komisyon dün de Parti vilâyet merkezinde toplanmıştır. Komisyonca bu hususta ciddî kararlar alınmaktadır. Bir taraftan et fiatlarının tenzilini icab ettirecek ted birler temin oîunmakla beraber bir ta raftan da bu vadide verilen kararlara esnafm lâyıkile riayet etmesi için sıkı kontrol şekilleri tesbit edilmektedir. Karara riayet etmiyenler hakkmda ağır cezalar tatbik olunacaktır. Yeni tarifenin ilânından sonra tarife haricine çıkanlar göriilürse bu gibilere birinci defasında en hafif olmak üzere yirmi beş lira para cezası verilecek; müteakıb hareketlerde bu cezalar ziyadeleştirilecektir. Davudpaşada A çıkmedrese soka ğında oturan Mustafa oğlu 17 yaşlarmda Hüsnü, Mercandan geçer ken Tahtakalede Kırkçeşmede otu ran 17 yaşlarında arkadaşı Arifle kar şılaşmıştır. Arifle Hüsnünün arası açık olduğundan iki Katil Arif ahbab derhal kavgaya tutuşup dövüş meğe başlamışlardır. Kavga sırasmda Hüsnü, Arife ağır bir küfür savurduğundan Arif derhal belinden tabancasmı çıkarmış ve: < Ben daha kimseye bu sözü söyletmedim> diyerek tabancanın tetiğini çekmiştir. Çıkan kurşulardan biri Hüsnünün sol memesi altma isabet etmiş ve kanlar içinde yere yuvarlanmıştır. Arif de vaVa mahallinden firar etmiştir. Yaralı cankurtaran otomobilile has taneye sevkedilmişse de çok yaşamıyarak ölmüştür. Katil de iki saat sonra yakalanarak Adliyeye teslim edilmistir. Arif, dün öğleden sonra Sultanahmed birinci sulh cezada yapılan gizli sorgu sonunda tevkif edilmistir. Katil Arif, sorgudan evvel Adliye koridorlannda şunları söylemiştir: « Bu, Hüsnü, çocuklara sataşarak kandırırdı. Dün akşam arkadaşı Salâ haddinin paltosunu çalarak satmış, bu yüzden kahvede Salâhaddinle Hüsnü kavga ediyorlardı. Ben aralanna gire rek kavgayı yatıştırmak istedim. Bu sırada Hüsnü bıçak çekerek bana doğru salladı. Geri çekilmek suretile bu sal dırıştan güçlükle kendimi korudum ve dışarı çıkarak tedarik ettiğim bir ta banca ile Hüsnünün üzerine ateş ettim.> Arifin nüfusta tevellüdü 340 tır. Fa kat hakikî yaşı 16 dır. Şehrimizde toplanan Balkan Birliğ demiryollar konferansı mesaisinin esasını ikmal etmiştir. Konferans; bagaj, yük ve yolcu nakliyatı üzerinden tam bir anlaşmayı ihtiva eden bir Balkan demiryollar nakliyat nizamname projesi hazırlamıştır. Dün sabah bir içtima yaptıktan sonra umumî metin üzerinde mutabık kalan murahhaslar, öğle trenile Ankaraya ha reket etmişlerdir. Balkan şimendifer murahhaslan An karada bazı ziyaretler yaptıktan ve şehri gezdikten sonra yann şehrimize döneceklerdir. Yann şehrimizde son bir toplantı yapılacak ve yapılan anlaşma imzalana caktır. Bu anlaşmayı tarifeler üzerinde yapılacak bir anlaşma takib edecektir. Bunun için de yakmda Bükreşte bir içtima ya pılacaktır. Ö f dugu varsaüçı ile tel kırmış olmasına müsamaha gösteriyordu. Hüsyin bir iki terennümden sonra birden hüzzam makamına geçerek ken disinin bestelediği «Gülizara gel ey servinaz Gül koncasın açıl biraz» neka rath şarkıyı okumağa başlaması üzerine sevkine nese, neşesine şetaret karıştı ve kendini tutamıyarak bağırdı: Pir ol be çocuk, enikonu bülbül leştin, benim şarkımla beni sarhoşlattın! Hüseyin bu ütifatları duyacak durumda değildi. Dudağını gene Seherin du daklanna kapamıştı, onun nefesini içti ğini tevehhüm ederek ve her nefeste biraz daha alevlenerek boyuna beste haykırıyordu. Terennümde hiç bir usule Dün Belediye riyasetinden şubelere bağlı görünmüyordu. Yerden göke çı bir tebliğ yapılmıştır. Bu tebliğde; Belekar ve gökten yere düşer gibi uçuşlar diyece tesbit edilecek azamî et fiatlan ve inişlerle makamdan makama geçiyor nın ayın yirmi sekizinci günü gazetelerle cîu. Fakat bu avarelikte en şuh bir ka ilân olunacağı, martın birinci gününnaryanın, en aşifte bir bülbülün kıvraklı den itibaren de bütün mıntakalarda tef ğı belli oluyordu ve îkinci Mahmudu tişata başlanarak esnafm kontrol edilmeraesteden de onun • sesindeki nizamsız asi bildirılmıştir. henkti. Her kasab yeni fiatlan büyük bir levDelikanlı işte bu durumda birçok şeyha üzerine etlerin cinsine göre iri rakamler okudu, kana kana kalbini söyletti. Palarla yazarak dükkân kapısma asmağa; dişah da o kalbin gamlı iniltilerini sönmez aynca bu fiatlan etlerin üzerinde eti bir şevk, doymak bilmez bir iştiha ile dinketlerle de göstermeğe mecbur olacaktır. ledi ve gencin yorulduğunu sezince yerinden kalkn: BORSALARDA Bu gece için, dedi, bu kadar ye ter. Sesini insafsızca israf etmiyelim. Tan Borsa acentaları ve sarraflar rınm günü de, gecesi de çok. Seni gene Ankaraya gidiyorlar getirtirim, söyletirim. Şimdi var, dinlen. Borsa Acentaları Birliği heyeti umuVe el çırparak bir haremağası çağırdı, miyesi fevkalâde bir toplantı yaparak emir verdı: borsa ile beraber Borsa Acentaları Birliğinin de Ankaraya nakli üzerinde gö Ömer Ağayı çagır! Biraz sonra sert yüzlü, hoyrat bakışlı, rüşülmüş ve birliğin 1 nisan tarihinden geçkince yaşlı bir adam içeri girdi. Lâ itibaren Ankaraya nakline karar veril miştir. übalice selâm verdi: Borsa acentaları da martın on beşin Neredeyse, dedi, horozlar ötecek. den itibaren Ankaraya nakil işine başSiz gene ayaktasmız. Şarkı okutuyorsulıyacaklardır. nuz. Hiç mi canınıza acımazsmız. Hiç mi Şehrimizdeki bir kısım sarraflar da vücudünüze bakmazsınız. Nedir nefsi Ankaraya nakledeceklerdir. nize bu zulüm? Fransız frangının vaziyeti Hünkâr gülümsedi, kaba adamı ok şamat ister grbi davrandı, tatlı bir sesle Frahsız frangı Paris borsasında ve ocevab verdi: na imtisalen diğer dünya borsalannda Eğlenmek de lâzrm Ağa. Padişah dün de düşmekte devam etmiştir. Ev Iar dahi dünyaya bir kez geliyor. Fırsat velki akşam Paris borsasında bir Ingieldeyken, can tendeyken biraz gülmiye liz lirası karşılığı 153,29 frankta kapalim mi?.. Işte bu geceyi de şu gencin se nan Fransız frangı. dün öğleden sonra Paris borsasında 153,81 den muamele sıne feda ettik. görmüştür. Frangın sukutu devamlı giSultan Mahmud üzerinde çok büyük bi görünmektedir. nüfuz sahibi olan Başçuhadar Ömer AADÜYEDE ğa sert gözlerini Hüseynin üzerine çe virdi, uzun uzun süzdükten sonra Padi Adliyeye verilen şoför şaha döndü: Pangaltıdan aldığı bir müşteriyi Tak Sokaktan ses devşirmek bid'atini sim istikametinde götürürken Poyraz de siz çıkardınız. Evvelden bu şeref has sokağı önünde tramvaym arkasmdan odalılara verilirdi. Şimdi dağdan gelen, çıkan bir kadma çarparak mecruhiye bağdan gelen huzura çıkıp şarkı okumak tine sebebiyet veren ve yaralıyı derhal yolunu buluyor, ağlamamak kabil mi? otomobiline alarak hastaneye götüren Hünkârın kaşlan çatıldı, bakışı tad şoför Mehmed dün Adliyeye getirilerek sızîaşh: Sultanahmed birinci sulh cezada sorgu Ben ne dilersem kanun odur. Sen su yapılmıştır. Şoför Mehmed: boş lâfı koy da emirlerimi dinle. c Ben gayet yavaş gidiyordum. KaVe Hüseyni göstererek sözüne devam dm birdenbire önüme çıktığı için kaza etti: Bu delikanlıyı yetiştirmek isterim. vukua geldi •> Hâkim Reşid, Mehmedin tevkifine lüYüzü temiz, sesi temiz bir gene. İyi terzum görmiyerek ikametgâha rapten biye görürse pırlantalaşır, hizmetime lâ serbest bırakılmasma karar vermiştir. yk bir kıymet alır. Onu sen seferli ko ğuşuna yazdır. Ehliyetli bir eskiye ya mak ver. Terbiyesine dikkat edilmesini tcnbih et. Ben de Dede Efendiye söy lerim, sesini terbiye ettiririm. Hoşnudsuzluğunu saklıyamıyan Baş çuhadarla eğlenmek istediğinden gülümsi>e gülümsiye ilâve etti: Hoşuma gıden şu gene senın himmetinle yetişirse seferliden has odaya geçer, bir gün çukadarlığa yükselir. Bu suretle kanun dediğin, usul dediğin köhnehk de bozulmamış olur. Haydi al ema neti götür! (Arkası var) MÜTEFERRIK Rasadhaneye tayin edilen iki gene Maarif Vekâleti hesabına Lil Üniversitesinde tahsil ettirilen Saffetle Sor bon Üniversitesinde tahsilini ikmal eden Macid, Rasadhane müdürlüğü emrine verilmişlerdir. Bu gencler Rasad hanede yetiştirileceklerdir. Yumurta ihracatî Son günlerde Anadoludan az miktarda olmakla beraber yumurta gelmeğe ve Almanyaya ihracat yapılmağa baş lanmıştır. Anadoludan müvaredat ço ğaldığı nisbette Almanyaya da ihracat yapılacaktır. Yumurta irîracatçılan bu mevsimde Almanyaya ihracat işinin düzgün gideceği kanaatindedirler. Bilhassa Almanya blokajmın ikinciteşrin nihayetine kadar olan kısmının Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından ödenmiş olması piyasada iyi tesirler husule getirmiştir. Şimdi İtalya hükumeti bu teklifi ka < bul etmiş ve keyfiyeti Londra sefiri Grandi vasıtasile İngiliz Başvekiline bildir * miştir. Ayni zamanda bütün Yakmşarka ve bilhassa Arab âlemine ve Filistinde İngilizlere karşı harbeden Arab istiklâlcilerini teşvik ve teşci mahiyetinde Arab lisanı ile neşriyat yapan cenubî Italyada Bari'deki telsiz istasyonu, siyasî propa « gandayı kesmiştir. Bu cemile ingiltere hükmetini sevindirmiştir. Çünkü bu neşriyat îngilterenin Arab dünyasında ve islâm âleminde şeref ve itibarmı son derecede baltalamakta idi. Dahası var: İngiliz Başvekili, çoktanberi iki devlet arasında başlaması lâzım gelen ve aradaki bütün meseleleri halle decek olan müzakerelere girişilmesini Ital* yanın teklif ettiğini de Avam kamarasında haber vermiştir. Bu müzakereler evvelce kararlaştırıldığı veçhile Romada yapılacağından buradaki İngiliz sefiri talimat almak üzere Londraya gidecektir. İngiltere ile Italyanm yapacakları anlaşmada Ispanya meselesi, esas bfr parça olacaktır. : Ticaret Odasında GÜMRÜKLERDE Oda meclisi dün toplanarak bazı kararlar verdi Gümrükler Umuftı müdürü Gümrükler Umum müdürü Mahmud Ticaret Odası meclisi <iün ikinci #eii Ahmed Karanın riyaseti altında bir toplantı yapmıştır. Birçok komisyonlara, toplantıda, oda namına aza seçimi işleri hakkındaki idare heyeti tezkereleri okunup kabul edildikten sonra tktısad Ve kâletinin yeni oda ve borsa bütçesini tasdik için lüzumlu olan 937 senesi son ayan mizanı tetkik ve tasdik edilmistir. Bundan sonra ruznamenin en mühim maddesini teşkil eden ve oda memurlan tarafından büyük bir alâka ile takib edilen meselcye geçilmiştir. Bundan iki üç sene evvel oda meclisi oda varidat fazlasının yüzde onunun oda memurin sandığına yatırılmasını kabul etmişti. Şimdiki oda idare heyeti, oda memurlanna bu lutfu çok görmüş olmalı ki bir kararla oda memurin sandığı talimatnamesindeki bu maddenin ilga edilmesini istemektedir. İdare heyetinin bu talebini meclis ekseriyetle reddetmiştir. Meclis, oda aidatını vermemekte ısrar eden 25 marangozun para cezası ile tecziyelerine karar verdikten sonra top laitıva nihavet venlmı«tir. Mahkum olan tahsildarlar Çatalca Belediye tahsildarı olup yol parası tahsilâtından 73 lirayı zimmetine DENİZ t$LERl gecirmekten suçlu Hayrinin dün Ağırcezada muhakemesi sona ermiş, verilen Karadenizde hava vaziyeti karar üzerine 2 sene 11 ay hapse mahKaradenizde çok fena havada sefer kum olmuştur. yapmak mecburiyetinde kalan Deniz *** yolları idaresinin Ankara vapuru 24 saat teahhurla dün sabah şehrimize gelKüçükpazarda Belediye tahsildarı iken zimmetine 32 lira 30 kuruş geçir • mistir. Sinobdan gelen haberlere göre, Aksu mekle suçlu Neşet dün Ağırcezada 3 vapuru yedekte olarak dün sabah İs sene on iki ay yirmi gün hapse ve 2 sene memuriyetten mahrumiyete mah tanbula gelmek üzere yola çıkmış, fakat İnceburnu dönünde çok fena bir hava kum edilmistir. ile karşılastığı için geri dönmüştür. Bir cerh davasınm neticesi Sandıklı Halkevinde semereli çalışmalar Burgaz adasmda medenî nikâh harici kendisile beraber yaşıvan Makbuleyi ve annesi Fatmayı aradaki geçimsizlik yüzünden çakı ile yaralıyan Avninin muhakemesi dün Ağırcezada nihayetlen miştir. Avni, bir sene üç ay yirmi dokuz gün hapse ve her iki kadma 70 lira tazminat vermeğe mahkum edilmistir. Dün Tarakcılarda bir bina yıkıldı Nedim^ dttn^anflnlenş«ırrimizg gelmişİngiltere "ile îtalya artık arStSnndakî tir, bu akşam Ankaraya dönecektir. bütün meseleleri halletmek için son defa ECNEBİ MEHAFİLDE olarak en ciddî müzakerelere başlamak üzere icab eden hazırlıklan tamamlamış Aleyhimize yazı yazan bir oluyorlar. Müzakerelerin başlaması artık tngiliz muharriri gene geldi bir zaman işidir. Fakat yalnız îngiliz îtalyan anlaşGeçen sene memleketimize gelerek rrasile Avrupa sulhu ve emniyeti tahakLondraya dönüşünde bazı gazetelerde aleyhimizde makaleler yazan İngiliz kuk etmiş olmıyacaktır. Ayni zamanda muharrirlerinden H. V. Morton yeni îngilterenin Almanya ile de aralanndaki den İstanbula gelmiştir. İlk ziyaretin ihtilâflı meseleleri halletmesi, Fransanm de Anadoluyu gezerek aleyhimize ya dahi bu anlaşmalara iştirak etmesi lâzunzılar yazan bu muharririn tekrar îstan dır. Ancak bu dört büyük devlet kendi bula gelmesi hayret uyandırmıştır. ıralarında anlaştıktan sonra Avrupa suU îngilterenin Roma sefareti hunun atisi emniyet altma alınmış ola « caktır. îngiliz Başvekili dahi bu kana • bırıncı katıblıgı arte bulunduğunu Avam kamarasında son îngilterenin Ankara büyük elçiliği beyanatında şu suretle izah etmiştir: kâtiblerinden M. Dickson terfian In « Avrupa sulhu, bu kıt'anm başlıca gilterenin Roma elçiliği birinci kâtib büuük devletleri olan Almanua, İtalya, liğine tayin edilmiştir. Dün sabah Ankaradan İstanbula gelen M. Dickson Fransa ve Ing'dierenin alacakları vaziuete yeni vazifesine baslamak üzere yann bağlanmahdır. Eğer bu dört devleti, aralarında dostane mu'nakaşalar yaparak Romava hareket edecektir. rıevcud fıkir mu'baqenethrini berlaraf efmeğe sevkedecek olursak Avrupa sulhuYol kesen soyguncular pu bir nesil ic'm kurtarmış olacaqız. italya mahkum oldular hiikumeünin tekliflerimize verdiği cevab Bursa (Hususî) Beş ay evvel Ahı ve gösterdiei arzu, dört büuük devletin dağı yolunda birkaç otobüsü durdura anlaşmasına doğru mühim bir adım sarak yolcularını soymaktan suçlu olarak uılabilir.» Ağırcezada muhakemeleri yapılan Mısİngiliz Başvekili Eden kadar kendi • tık, Mustafa oğlu Mustafa ve Musanın sirün de Fransanm dostu olduğunu ve iki cürümleri sabit görülerek yedişer sene devlet arasındaki münasebatta bir değiağır hapse mahkum edilmişlerdir. Ay şikük olmıyacağını temin etmiştir. Bir zarıca hidematı âmmeden müebbeden manlar Mussolini, Avrupanın mukadde • mahrumiyetlerine ve mahkum olduk rah dört büyük devlet arasında halledillan müddetçe emniyeti umumiye nezarresi için çalışmış ve bu maksadla dörtler reti altında bulundurulmalarına karar mısakı projesini meydana getirmişti. Lâverilmistir. kin dört devlet bu projeyi imzalamakla eraber tasdik etmemişlerdi. Şimdi îngiliz Başvekili bu projeyi tahakkuk ettirmeyi üzerine almıştır. Muharrem Feyzi TOGAY KÜLTÜR tŞLERÎ Konservatuara talebe almıyor Konservatuarın yatı kısmma talebe alınmasma karar verilmistir. Bunlar lkmekteb mezunlarmdan ajTilacaktır. Kayıd muamelesine yakmda başlana caktır. HALKEVLERİNDE Konferans ve konser Beyoğlu Halkevinden: 26/2/938 cumartesi akşamı saat 21 de Beyoğlunda Nurziya sokağmda Parti kurağındaki evimizin temsil salonunda bir toplantı yapılacaktır. 1 (Abbasiler devrinde Türkler) mevzuunda muharrir Ömer Rıza Doğ rul tarafından konferans. 2 Evimizin ar şubesi tarafından Sand'kh (Hususî) Halkevimiz beşinci yıldönümü münasebetile tertib konser. edilen bayram sırasmda temsil şubesi İstiklâl piyesini büyük bir muvaffakiDün sabah Tarakçılar caddesinde Hasan Mahmuda aid bir bina yıkıl< 3 Gelmek istiyenlerin evimizden yetle oynamış ve bütün sevircileri heyecanlara sevketmiştir. Gönderdiğim remiştir. Büyük bir tesadüf eseri olarak nüfusça zayiat olmamıştır. îtfaiye gedavetiye almalannı rica ederiz. , sira Sandıklı Halkevinin müsamere heyetini toplu bir halde göstermektedir, lerek enkan kaldırmıştır. Resim inhidamdan bir ıpıanzaradır, . w Cumhurîyet Nüshası 5 kuruştur Abone şeraiti Senelik Alü ayhk Üçaylık Bir ayhk Türkiye Haric için için 1400 Kr. 2700 Kr, 750 » 1450 » 800 » ! 400 M îoktu* 150 »