4 CUMHURÎYET 21 tkincikânnn 1938 Küçük hikâye Lâdes OKUYUCULARIMIZ Dy r ki: io RADYO Loretla Young un talihsizliğl Üç defa seven ve üç defasında da bedbaht olan genc artist artık hayatım tamamile sinemaya hasretmeğe karar vermiştir Bundan dokuz on sene evvel rejisör Melvyn Le Roy'un telefonla vaki olan davetine ablası Polly Ann'ın yerine icabet ederek sinema âlemine böyle bir tesadüfle atılan Loretta Young bugün muhakkak ki beyaz perdenin en fazla sevilen artistlerinden biridir. 1913 senesinde doğduğuna göre henüz yirmi be$ yaşında olduğu halde para ve şöhret gibi füsunkâr iki büyük kuvvete sahibdir. Fakat bunlarla bir türlü iktifa edemiyen genc kız uzun müddettenberi aşk denilen ebedî serabın peşinde koşmaktadır. Henüz 16 yaşında iken bugün artık modası geçmiş bir jönprömiye olan Grant Withers'in kollarının arasına atılmıştı. Annesi o vakit onu binbir dereden su getirerek akıl ve mantığa davet etmeğe çalıştı iser de fayda vermedi. Ailesile alâ kasını kesmek pahasına onunla evlendi. Heyhat, daha ilk aylarda kendisi için cehennemî bir hayat başladı. Geçimsizlik, kavga, gürültü.. Ancak bir sene birlikte yaşıyabildiler ve Loretta ağlıyarak annesinin yanına döndü ve gene kendisini teselli eden o zavallı kadın oldu. Maamafih, artist çarçabuk eski neşesini ktisab etti ve etrafında derhal yeni perestişkârlar peyda oldu. tlk aşkında mes'ud olamıyan Loretta ruhunda yeni bir sürü sevda ateşinin yanmağa başladığını hissetti. Amma, siz olsanız ne ya parsınız, genc kızlar.. Çünkü hepinizin nazarında pek sevimli bir erkek olarak telâkki edilen Clark Gable, Franchot Tome, John Boles, Gene Raymond, Charles Boyer'le filimler çeviriyor ve aşk sahneleri oynuyor.. Spencer Tracy ile «Hududdakiler!» kordelâsını yaparken ikisinin arasında evvelâ derin, sonra acıklı ve feci bir muhabbet oyunu başladı. Macera şu suretle nihayet buldu: Hasta ve bitkin Loretta Avrupada seyahat ederek geçirdiği buhranın ıstırablarını unutmağa çalışırken Spencer dağılan aile yuvasını yeniden Fikret Adil Banyomu yapmış, günün yorgunlu ğunu gidermiş, çalışma odama geçmiştim. Gayet neş'eli idim. Mevzuunu kafamda adamakıllı pişirdiğim bir hikâye yazmak üzere, masamm başına oturmuştum ki, kapı çalındı, içeriye, ziyaretini hiç beklemediğim, hatta çalışmağa hazırlandığım şu dakikada hiç iste mediğim bir arkadaşım girdi. Nasılsın yahu?.. Artık hiç görün mez oldun.. Bir yerlere de çıkmıyorsun. Mecburen kalktım; usulen söylen mesi lâzım gelen sözleri söyliyerek kahve, sigara ikram ettim. Lâübali, beni işgal ettiğinin hiç de farkmda olmadan, masamm üzerinde hazırlanmış bembeyaz kâğıdla kapağı açılmış hokkaya baktı: Ne o, dedi, çalışacak mıydm? Asabiyetimi saklamağa çalışarak eevab verdim: Evet.. Bir hikâye yazmak üzere idim... Peki, yaz... Ben varım diye sıkılma canım., Yabancı değiliz ya!.. Büsbütün sinirleniyordum: Hayır, dedim, artık yazamam.. Hem mevzuu kaçırdım.. Bu serzenişime aldmş bile etmedl: Ne çıkar? dedi, mevzu mu yok?.. Ha, bak, iyi kl akhma geldi. Sana bir şey anlatayım da yaz.. Patlamamak için «bir dakika müsaade> diye yamndan ayrıldım, odadan çıktım, balkona çıkarak biraz hava aldım. Yarabbi bu tıraşçılar ne mel'un şeyler! Üstelik te, ukalâ! Yok bir şey anlatacakmış da yazacakmışım! Serin hava, biraz sinirlerimi yatış tırdı. Artık, arkadaşımm huzurunu, zehir de olsa, sonuna kadar lçmeğe karar vermiştim. Yanma döndüm. Beni görür görmez: Otur, dedi, ve dinle. Boynumu bükerefe, naçar, dinlemeğe başladım: Sana anlatacağım bu hikâye uy durma değildir. Olmuş bir vak*adır. Hem uzun da değil. Ben söyliyeyim, sen istediğin gibi şişirirsin.. Güzel bir hikâye yaparsın. Bizim bir komşu vardı. Çok güzel bir kızı da var. Fakat gayet namuslu, dürüst bir kız. Yirmi senedir beraber komşuluk ettiğimiz halde, bir defa olsun onun münasebetsîz bir hali ni görmedim. Bundan bir buçuk sene kadar oluyor, kız evlendi, bir mühen disle, hakikaten gıpta edilecek bir yuva kurdular. Kan koca birbirlerini o kadar seviyorlar, birbirlerine o kadar denk idiler ki, onlarm saadeti, adeta mahallemizin saadeti olmuştu. Nihayet bir çocukları oldu. Nur topu gibi dedikleri... Aşk mahsulü bir çocuk. Baba ile ana, çocuğun üzerine titrerlerdi. Bir gun, kan koca lâdes tutuşrnuşlar, fakat *ben seni aldatacağım>, <sen beni aldatamazsın> diye o kadar inad etmişler ki, aradan üç ay geçtiği halde kimse ötekine lâdes vermemiş. Arkadaşım, buraya gelince, biraz durdu. Tekrar sinirlenmeğe başlıyor dum. SSylediği sözlerin bir hikâye için ne gibi bir ehemmiyeti olabilirdi. Lâ des tutuşmuşlarsa bana ne... Büyük bîr gayret yaparak gülümsemeğe başladım. Artık yenemediğim bir istihza ile sor dum: Ey, sonra?.. Kim krmi aldatmış. Kadm aldatmış amma. Bak nasıl. Bir akşam, kocası eve döndüğü vakit, Tcarasmı, kucağında çocuğu, balkonda bulmuş. Kadın, onu yanına çağırmış. Koca, terli olduğu için içeride kalaca ğını söylemiş ve balkona bakan bir penceresi olan cumbaya oturmuş. Bir müddet hoşbeşten sonra, kadm, çocuğunu kollarından tutmuş, kaîdırmış «haydi git, baban seni ö'pecek bak, yavrum> diye balkondan pencereye uzatmış. Koca pencereden ellerini uzatıp çocuğu almca, kansı «lâdes> diye haykınvermiş ve adam, ne yaptığım bilmeden ellerinl çekivermemiş mi? Müthiş bir heyecanla ayağa kalktım. Her tarafım titriyordu: Sonra? Diye haykırdım. Arkadaşım: Sonrası, dedi, çocuk dört kattan aşağı düşunce parça parça olmuş. O zamandanberi... Üst tarafını dinliyemedim. Daha doğrusu o anlatıyordu amma, ben duymuyordum, gözlerimin önüne bu sevişen karı kocanın o andaki dehşetli vaziyeti, dört kattan düşen çocuğun hâlâ baba sma uzanan elleri geldi ve oturduğum yerde donakaldım. FlKRET ADİL Tayyareci Albay Salim Tayyareci albay Salimin ölümü ehemnıiyetsiz birşey gibi bir sabah gazetesin de çıkıp cenazesi kaldırıldıktan sonra ondan hiç bahsedilmedi. Benim gibi gazetenin her sütununu ayrı ayn tetkik eymiyenler bundan haberdar bile olmadı. Albay Salımın ölümü bu kadar sessız mı geçecekti? Bu kahramanın ölümü matbuatta hiçbir akis yapmıyacak mıydı? Niçin gazeteler bu büyük kayıbdan bahseftnedi? Niçin haftalık mecmualar bu kahramanın hayatından bahsetmediler? Bu acıklı vesile ile niçin millî kahra manı gencliğe tanıtmıyorsunuz? O Türk gencliğinin iftihar edeceği bir şahsiyet değil mi? Meşrutiyetin ilânmda oynadığı büyük rol, tayyareciliğin en iptidaî devrinde Mısıra seyyahat edişi, bunlar hep unutulsun mu? O bunları, hep şeref için, millî bir kahraman ruhile yapmıştı. Hayatında hiçbir maddî menfaat düşünmeden yaşamış ve faal bir rol oynıyamıyacak yaşa geldikten sonra mütevazı bir köşede hayatım tamamlamış olan bu kahraman, Türk gencliğine misal ol maz mı? Günlerce gazeteler ölen Alman ge nerali Ludendorf'tan bahsetti. Bana ne? Bize ne? Ona tahsis ettiğiniz sütunlan kıskandım. Lehinde yazmış olun, aley hinde yazmış olun; ne olursa olsun, bu Türk gencliğini alâkadar etmiyen bir adamdır. Ondan önce benim kahrama nım var. Benim kahramanım ondan çok asil. Salim ilk uçan hayatım istihkar e derek bu topraklar için yaşadı. Benim yaşamış kahramanlarım niçin gizli kal sın? R. Erkal Bu aksamki program j ANKARA: 12,30 muhtelif plâk neşriyatı 12,50 plâk: Türk musıkisi ve halk şarkıları 13,15 dahilî ve harıcî haberler 17,30 Inkılâb dersleri: Halkevinden naklen. (Yusuf Kemal Tengirşenk) 18,30 plâk neşriyatı 18,35 lngilizce ders: Azlme Ipek 19 Türk miLsıkLsi ve halk şarkıları (Servet Adnan ve arkadaşları) 19,30 saat ayarı ve arabca neşriyat 19,45 Tuık musıklsi ve halk sarküarı (Hikmet Rıza Sesgor ve arkadaşları) 20,15 konferans: Parazıtolog Nevzad 20,30 saksofon solo: Nihad Esengin 21 ajans haberleri 21,15 stüdyo salon orkestrası 21,55 yarınki program ve Istiklâl marşı. ÎSTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikLsi 12,50 havadis 13,05 plâkla Turk musikisi 13,30 muhtelif plâk neşriyatı 14 son 18,30 dans musikisi 18,45 saz eserleri: Kemanl Reşad, piyanoda Feyzı 19 çocuk terbiyesl Alı Kâmı Akyuz 19,30 radyoforuk temsil: Beyoğlu Halkevi Gosterit kolu tarafından: Kukuriko mahkemesi 19,55 borsa haberlari 20 Necmeddin Rıza ve arkadasları tarafından Turk musikisi ve halk şarkı ları 20,30 hava raporu 20,33 Omer Rıza tarafından arabca söylev 20,45 Bayan Muzaffer Guler ve arkadaşları tarafından Turk musikisi ve halk şarkıları, saat ayarı 21,15 orkestra 22,15 ajans haberleri 22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 22,50 son haberler ve ertesi gunua programı 23 son. VIY AN A: 18,25 ŞAN VE MUSİKİ 19,05 kanşıls yaym 20,30 MUSIKILI VE ŞANLI KO NUŞMA 21,05 facla 23,15 haberler, hava ve saire 23,30 SENFONTK ORKESTRA KONSERI. PEŞTE: 18,05 röporta] 19,05 ÇINGENE ORKESTRASI 19,55 kıraat 20,35 OPERA İ Tannhhauser (opera binasından naklen) < 24,05 ingilizce haberler 1,10 son habern ler. BUKREŞ: 18,05 ORKESTRA KONSERİ, istiraha* esnasında haberler 20,05 o vakit karar* laştırılacak bir program 20,35 OPERA BİNASINDAKI TEMSILTN NAKLI, istirahatı lerde haberler, spor 23,20 gramofon * 23,50 fransızca ve almanca haberler. MILANO: 17,05 KEMAN KONSERt 18,55 haber. ler ve saire 20,35 ORKESTRA KONSERI21,05 haberler ve saire 22,05 SENFONIK KONSER: Şopen, Debusoy, Verdl ve saıc bestekârlann eserleri, sonra haberler, ha« va, DANS ORKESTRASI. PARIS [P. T. T J : 18,05 ŞARKILAR 18,20 kıraat, çocuK şarkıları 19,05 HAFIF MUSİKİ 20,03 iŞÇi yayını 20,35 PIYANO MUSİKİSİ 20,50 şarkılar 21,05 haberler, musiki konuşması 22,35 SENFONIK KONSEI? (ŞANLA BİRLİKTE): Schubert, Chabrier, Godard, Dvorak ve sair bestekârlann eser» lerl 24,35 haberler. hava. rramofon. Loretta Young kurmağa, san'at sahasında da kararmağa başlamış yıldızını tekrar parlatmağa gayret ediyordu. Fakat bunda fazla teessüre ve teessüfe kapılacak ne var? Holivud'da ne acılar unutulmuyor ki.. Başka filim, başka jönprömiye mi yok.. Yeni şöhret bulmağa başlıyan Tyrone Povver, Don Ameche, Robert Taylor ne güne duruyorlar? Uste bir de rejisör Eddie Sut herland da var.. Bu sahne vâzıı onu müthiş sever görünüyor, belki üç rakamı her zaman olduğu gibi uğur getirir.. O halde, sevgiye sevgi ile mukabele etmekte bir mahzur tasavvur edilebilir mi? Fakat, heyhat, netice gene ayrılık!. Halihazırda ancak yirmi be$ bahar gonnüş bir genc kadm için ne uzun bir mazı, değil mi? Ücüncü sevdasında da gene hüsran ve bedbahtlığa uğrıyan Loretta artık sevmemeğe, hayatım yalnız sinemaya hasretmeğe karar vermiştir. Bununla beraber arasıra samimî dostla nna gizlice yaptığı bir itiraf onda bu sefer daha olgun hislerin uyandığını gösteriyor. Bir gün Loretta, anne olmak ve Jeane d'Arc'ı temsil etmek istiyormuş.. Acaba, genc ve güzel artist bu emellerine ne zaman erişecek? Türkkuşuna mukayyed talebenin muayenesi Türk Hava Kurumu tstanbul merkezinden: îstanbul Türkkuşuna mukayyed talebelerin muayeneleri Hava Kurumu İstanbul şubesinin Ankara caddesindeki merkezinde bulundurulacak olan he yeti sıhhiye tarafından 22/1/938 cu martesi günü saat 14 ten 16 ya kadar yapılacağından adı geçen talebelerin yukanda yazılı saatlerde kurum mer kezinde ispati vücud etmeleri ve kayıd muameleleri tekemmül etmiyen üye lerin de acele etmeleri lâzımdır. Gemlikte güzel bir Halkevi binası yapıldı Mevlidi Şerif Merhum Ahmed Aldıkaçtının ruhuna thaf olunmak üzere önümüzdeki 23 sonkânun 1938 pazar günü Sultanahmed camisinde öğle namazım müteakıb Mevlidi Şerif okunacaktır. Arzu eden ihvanı dinin teşrifleri rica olunur. Bir iki satırla •^ Holivud'dan 15 ikincikânun tarihile Vaşington'a bildirildiğine göre pa ten ve sinema yıldızı Sonja Henie'ye Norveç Kralı tarafından gönderilen birinci rütbeden SaintOlaf nişanı mera imle oradaki Norveç sefarethanesinde genc kızın göğsüne talik olunmuş ve elçi artiste hitaben: «Bu nişanı bu kadar genc yaşta alan ilk vatandaş sizsiniz, hükumetimiz paten ve sinema sahasında gösterdiğiniz meharet dolayısile onu size lâyık görmüstür» demiştir. ^f Rejisör Michael Curtiz, kim olduğunu bihneden bir polo oyunu esnasmda Tim Holt isminde bir delikanh ile tanışmış ve çevireceği filimde oynamak üzere kendisini angaje etmiştir. Tkn Holt, tanmmış artist Jack Holt'un oğludur. «Nerede bulursan altın oradadır!» ismindeki renkli filimde başrolü temsil etmektedir. •JC Ramon Novarro'nun bu sene uzun müddet Pariste kalmış olması tesirini gösteriyor demektir. Çünkü yeni yapacağı filmin adı «Pariste mes'ud yaşadılar!» dır. Mevzuu Parişje ecnebiler ve bilhassa Amerikalılara rehberlik eden bir seyyah tercümanmın maceralarını tasvir etmektedir. •^ Amerikada «Kadın parmagı» is minde büyük bir filim hazırlanmaktadır. Bu kordelâdu başrolleri Joan Blondell, Melvyn Douglas, Mary Astor, Frances Drake oynıyacaklardır. •^ Holivud'da «Broadway'da Paris» isminde büyük bir filim için hazırlıklarda bulunulmaktadır. Bu kordelâya vuku bulacak masrafın bir milyon dolan geçeceği tahmin ediknektedir. Eserde başrolü radyo yıldızlanndan Lanny Ross oynıya caktır. NOBETÇI ECZANELER Jajrılar, Konferanslar, kongreleP) Üsküdar Halkevinde konferans Üsküdar Halkevüıden: 22/1/938 cumartesi günü akşamı saat 20 de Halkevi salonunda ilk öğretmen enspektörlerinden Bay Muvaffak Uyanık tarafından kış sporları mevzulu bir konferans verilecek ve Uludağ sporlarına ald intıbalar projeksiyonla aksettirilecektir. cak çatısı altında birleştirecektir. ŞimHerkes gelebüir. diden kültür, köycülük, spor, ar kısımKongreye davet larınm elemanları seçilmiştir. Güzel San'aüar Birliği Resim şubesln Bu yeni bina ve teşekkülün başarıl den: masında Parti reisimiz çok çalışmıştır. Umumî toplantı 1 çubat 938 salı günü Binamızm resmini yolluyorum. saat 15 te yapılacağından azanın Alaykösküne gelmeleri. Gemlik (Hususî) Burada kuru lan sun'î ipek fabrikası kasabamızın ehemmiyetini ve münevverlerinin sayısını artırmağa sebeb olmuştur. 19 şubatta açılma töreni yapılacak olan yeni Halkevi, bu zevatı temiz ve sı Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerin. deki nobetçi eczaneler şunlardıristinbul ciheti:' Emlnonünde (Beşir Kemal), Alemdarda (Sırrı Rasım), Kumkapıda (Belkis), Ku çukpazarda (Huseyin Hulusij, Şehzadebaşmda (I. Hakkı), Fenerde (Emilyadi), Ka. ragumrukte (Suad), Şenremininde (Nâ zım), Aksarayda (E. Pertev), Samatyada (Rıdvan), Bakırköyde (îstanbul), Eyübde (Arıf Baser). Beyoğlu ciheti: Şişli Halâskâr Gazl caddesinde (Asım), Taksim Firuzağada (Ertuğrul), Beyoğlu Istiklâl caddesinde (Galatasaray), Tünelde (Matkoviç), Fmdıkh tramvay caddesinı de (Mustafa Nail), Okçumusada (Yeniyol), Kasımpasada (Müeyyed), Hasköyde (Nesim Aseu), Beşlktaşta (Süleyman Re. ceb), Ortaköy, Arnavudköy, Bebek eczane» leri. Kadıköy Moda caddesinde (Bahaeddin), Pazaryolunda (Rifat), Uskudarda (Selimi'< ye), Büyükadada (Şinasl Hakkı), Heybe « lide (Halk), Beykoz, Paşabahçe, A. Hisarı eczaneleri. ERTUĞRUL SADİ TEK Tiyatrosu Pazartesi (Kadıköy Süreyya)' Salı: (Bakırköy) Çarşamba: (Üsküdar)' sinemalarında (Hammlar terzihanesij1 Vodvil 3 perde TURK İNKILAB TARiHi Kabataş Lisesi Tarih öğretmeni SAMiH NAFıZ TANSU'nun bu eseri herkesi alâkadar edecektir. Fıatı 75 Kuruş. VANDA Cumhuriyet Mektebliler Pazan Lutfi tlyas kardeşler Cumhuriyet Gazetesinin ve bütün mekteb kitablan, kırtasiye, gazete ve mecmualarm tevzi yeridir. Bu pazartesi akşamı SAKARYA sinemasında BÜYÜK HARBDEN SONRA AVRUPA Satış yeri : IKBAL KiTABEViDiR. ve EDWİGE FEUİLLERE ERİC von STROHEİM JEAN GALLAND I tarafından oynanmış ve cMata Hari> yi keşfeden casus ı MARTHE RiGHARD CASUS 1937 PARİS SERGİSİ müstesna ve yegâne filmi gelmiştir. Ve bu pazartesi akşamı S A K A R Y A sinemasında gösterilmeğe başlanacaktır. Hakikî bir vesika... Büyük bir aşk ve casusluk Fransız filmi... Bütün duDyanm hergOn radyo ve tiyatroda alkışladığı bir ses Berlin Operasından T R E S i R U D O L F ATEŞ... w* Bu hafta S Ü N E R sinemasında ALBRECHT SCHOENHALZ iie beraber çevirdiği VtCTOR FRANCEN EDWİGE FEUtLLERE HER KADINA BİR ERKEK ıaşk ve rcusiki filminde taganni ediyor. | Katıla katıla gülmek, iyi eğlenmek için en meşhur Fransız artistlerinin en güzel filmi Bugün İYİELEK sinemasında ŞEYH AHMED Başrolde: RAMON N0VARR0 Türkçe sözlü ve şarkılı emsalsiz filim, şimdiye kadar misline rastlanmamış bir muvaffakiyetle . ŞEHZADEBAŞI TURAN TİYATROSU San'atkâr Naşid ve arkadaşları, okuyucu küçük Semiha ve Mişel varyetesi Memleketimizin kıymetli sporculan tarafından iddialı boks müsabakası (Obur müneccim) operet 3 perde üsküdar Hâle sineması NİNA PETROVNA'NIN YALANI BAŞKASININ KILIGINDA Bugün T Ü R K Bugünden ıtibaren ARMAND BERNARD RENE LEFAUR sinemasında hattanm ıki sü. ^ ^ per filmi birden MİLLÎ ve AZAK ATEŞ... VİCTOR FRANCEN EDWİGE FEUİLLERE sînemalarında devam ediyor. •^•"•"^^" B U G Ü N •^"^™^^™ ASRÎ SiNEMADA İPEK ve SARAY sinemalarında Kuvvetli ve parlak artist Muamma alud, gülmez adam, GABY MORLAY ve CHARLES VANEL'i En güzel, en hakikl ve en modern dramı Yıldızlar yıldızı EDDY CANTOR büyük dehasını GÜNAH GECESi fılmynde görünüz. Dekorlan göz kamaştıncıdır. Zafer gîinü Macera ve sergüzeşt dolu Fransızca sözlü filminde gösterecektir. Jeanette Mac Donald Görülmemiş bir muvaffekiyetle devam ediyor, r; 24,156,30 suvare 9 d a n Türkçe Sözlü tarihî muazzam film KARTACA MUHAREBELERİ