2 Ocak 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

2 Ocak 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 İkincikânun 1938 CUMHURfYET 1938 de dünya ekonomi vaziyeti düzelecekmiş! Eski ve yeni dünyanır muhtelif iş ve sermayeleri arasında da münazailar olacağı hissediliyormuş Her yeni yıl girerken esrarengiz iür bünlerini gaybın bağnna çevircrek kehanet taslamağı âdet edinenler bu ene de boş durmadılar. Ezeldenberi yannını görebilnek me rakile kıvranan insanlann en zyıf taraflarile oynıyarak geçimlerini debu yüzden temin eden bu müneccimbaşıknn haddi hesabı yoktıır. Bunlarm arasında, sözleıne neden se dünyanın her tarafındı kulak asılan şöhret sahiblerinden biri ie Fransız müneccimi C. Kerneiz'dir. Bu adam, iki giindü içinde bulunduğumuz 938 yılı için baim neler söylüyor: «938 senesinde nüşteri yıldızı Delv bürciinün mıntakasuı Evranos yıldızı noktasından ikiye lyıracaktır. Evranos yıldızı Sever cümla kevkebiyesinde çok fena görünmektedr. 937 de Müşten Sedl bürcü içinde kapanmış bulunuycrdu. Bu hal bize, bir yıl evvel, 937 içinde bütün dünyada ekonomi vaziyetinin iyi gitmiyeceğini keşfettirmişti. Fakat, bir taLm sebeblerle, 938 senesinde beynelmilel ekonomi vaziyetinin nisbeten düzeleceğini söyliyebiliriz. Bununla beraber buhranın, istikrarsızlığın devam etmiyeceği de iddia edilemez. Bu sene içinde çok gürültülü iflâslar beklenebilir. Hayat pa halılığı devam edecektir. Bütün paralann altına nisbetle sukutlan üzerine her memlekette fiatlar yükselecek vr bundan dolayı büyük kârlardan başka bir düşünceleri olmıyan harisler, tehlikeli vaziyetlerle karsılaşacaklardır. Diğer taraftan Evranos yıldızınm Se ver bürc noktasmda Zühre bürç noktası içinde ilerlemesi eski ile yeni dünyanın muhtelif iş ve sermayeleri arasında mü nazaalar, çarpışmalar olacağını hissettir mektedir. Bu sene içinde Hamel bürcüne bir ziyaret yaoan Zuhal, önümüzdeki 15 ikincikânundan itibaren orada yerleşecektir. Bu bürç mıntakası fevkalâde can sıkıcı dır. Bütün dünya için oldukça yüksek ölüm sayısı haber verir gibidir. Büyük kazalardan, salgm hastalıklardan, bun ların getireceği felâketlerden korkulur. Fakat ilmi nücumda (her fenalığı bir iyiliğin takib edeceği) kabul edilmiş ol duğu için 938 senesinde, bütün dünyada insaniyeti imha etmekte olan kaba, haşin maddiyata karşı temiz duygular ve fikir ler yükselecektir. insanlann birbilerini sevmeğe ve bu sevgilerini göstermeğe başlıyacakları devrin eşiğindeyiz. Şimdi, 938 senesinde yaşıyan insanların, doğum tarihlerine göre bu yıl içindeki talihlerini tetkik edelim: 26 eylul 1891 ile 6 birinciteşrin 1895 tarihleri arasında doğmuş olanlar için gök alâmetleri pek iyi değildir. Bunun zıddı oiarak 1 kânunuevvel 1879 ile 12 eylul 1882 tarihleri arasında doğmuş olanların talihleri pek açık görünüyor. 20 mart 1907 ile 13 şubat 1910 arasında doğ muşlar, sıhhatlerine mümkün olduğu kadar fazla itina göstermek mecburiyetindedirler. Zuhal, bu netic*yi veren hareketini tekrar edecektir ki, bu, insanlann hasta Lklara karşı mukavemetlerini azaltacak tır. Bunun zıddı oiarak Müşterinin muhtelif insanlann doğdukları zamanki nokta sından geçmesi bu insanlar için fevkalâde iyi neticeler verecektir. Bu mes'ud neticeden istifade edecekler şunlardır: 6 kânunusani 926 ile 18 kânunusani 927 arasında 22 kânunusani 914 ile 4 şubat 915 arasında, 7 şubat 902 ile 20 şubat 903 arasında, 6 teşrinievvel 1890 ile 8 mart 1891 arasında ve nihayet 4 teşrinievvel 1878 ile 26 mart 1879 tarihleri arasında doğmuş olanlar. Çünkü Müşteri, bu zamanlarda, gök te aldığı mevkiin aynini, 1938 senesinde de alacaktır.» Müneccimlerin tahminleri İktısadî hareketler Mutlu yıllar Yeni seneye girdiğimiz günde, kapanan 1937 senesinin iktısadî bakımdan kısa muhasebesi, cidden yeni yıla daha emniyetle baktıracak bir yürek ferahlığı veriyor. Geçen yıl ziraî, malî, ticarî sa hada ve toprakaltı servetlerinin araştırılması, işletilmesi işinde atılan adımlarla alman neticeleri gözden geçirmek insanın üzerinde bu kadar işlerin bir yılın sayılı günleri içine nasıl sıkıştırılıverdiği şeklinde bir hayret uyandıracak mahiyettedir. Her şeyden evvel, bir ziraat memle keti olan bu topraklarda geçen yıl daha düşünceli ve müsmir adımların atıldığını gördük. Hazırlanan ve tatbikına geçilen programlar, mubayaa edilen ziraat alâtı, hükumet merkezinde İİK defa bizzat Başvekilin iştirakille yapılan köylü toplantılan, inşa edilen silolar, kurulan ziraî istasyonlar, bunların en canlı misalleridir. Geçen bir sene içinde ticaret muvaze nemiz aktif karakterini muhafaza etmiştir. Tediye muvazenemizin en mühim esasını bu cihet teşkil ettiğine göre, ikinci noktanın da, yani içinde bulunduğumuz malî yılın aktif ilerleyişinin de temin edilmiş olduğu neticesini çıkarabiliriz. Işte 1937 yılının 11 ayına aid haricî ticaret istatistikleri yekunu: îthalât 101 milyon 276,000, ihracat 117,158,000 li ralık. Arada lehimize 16 milyon liraya yakın bir fark var. Bu farkın senenin son ayı içinde daha fazlalaştığına şüphe yoktur. Geçen 937 yılında alınan şu neticenin ehemmiyetini tebarüz ettirmek için 936 senesinin 11 ayında ithalâtımızın 83, ihracatımızın 99 milyon lıralık olduğunu, 935 in 11 ayında ise 82 milyon liralık ithalâta mukabil ancak 85 milyon liralık ihracat yapabildiğimizi de zikretmek lâ zımdır, Cumhuriyet hükumeti, dış ticaret polikamızın hususiyetini teşkil eden iç ve dış vaziyet icablarını daima karşılamak su retile seyirlerine intıbak etmekte büyük ir muvaffakiyet göstermiştir. Bu arada kontenjan usulünün, muayyen şartları mızı kabul etmiş olan memleketler için büsbütün kaldırılmış olduğunu ilâve etmek, bu sahada nekadar emniyetle hareket ettiğimize bir delil teşkil eder. En büyük millî davalarımızdan biri olan sanayileşme hareketi, 937 yılı içinde de bütün süratile devam etmiştir. Bu bir senelik müddet içinde yeniden dört fabrikanın inşasına başlanmıs. ve üç fabrika açılmıştır. Maden tetkik ve arama ensiitüsÜHÜn çalışmalanna, geçen bir yıl içinde azamî inkişaf verilmiş ve yeniden bazı maden lerimizin işletilmesine başlanmıştır. Daha iki gün evvel yola çıkan ilk Türk bakın, bunun sevincli bir mükâfatı sayılabilir. Iktısaden yükselişin pek tabiî oiarak doğurduğu deniz nakliye vasıtaları ihtiyacını düşünen devlet, sene içinde yeni gemiler ısmarlamıştır. Bunlara ilâveten ikinci bir partinin ve yeni şileplerin ısmarlanması da mukarrerdir. Bu arada liman işlerinde de modern ve plânlı çalışma hareketinin ve tarifelerin iktısadî bünyemize uygun bir şekilde tadilinin başlamış olduğunu kaydetmeliyiz. Son bir sene içinde vergi cibayetinde görülen kolaylık ve gelir fazlası, iktısadî kalkınmadaki muvaffakiyet, umumî re fah seviyesinin yüselişi, daha sade bir ifade ile yaşayışın kolaylaşmasınm en açık bir misalidir. Gelen 1938 yılının, çıkan 1937 yılı gibi mutlu yıllardan olmasını dileriz. PAZABDAN PAZABA Kuru sevda İstanbulda gece hayatı Takastan sonra Piyango Kuru sevda Bir istatistiğe göre, bütün dünya nm harb için ayır dığı para yedi milyar altın dolarmış. Sulh için ne kadar? Onu bilmiyoruz. Milletler Cemiyeti ne verilen aidat istisna edilirse dünyanın sulh için hiçbir masrafa girmediğini söyliyebiliriz. Her devletin bir Harbiye Nezareti vardır, fakat bir sulh nezareti var mıdır? Sulh perisine bir kat elbise bile yapılmadığı için, zavallı, esimlerde karşımıza hep o mahud eski elbisesile çıkıyor. Modayı takib etmekten bile âciz. Kırlardan bedava tefne dalı koparıp başının etrafına dolayıveriyoruz. Sonra da, süngümüzü göğsüne dayaya rak, ona: Seni seviyorum! diyoruz. Ne kuru sevda! Değıl mi? PENCERESİNDEN Şimdi kendi tüyleri yolunuyor! ski bir mecmuada şu satırları okudum: «Çinde her yıl ağustos, eylul aylanna doğru ŞangTung ahalisinin Moğol iline doğru gittikleri görülür. Bu, eski bir âdettir. Çinliler Moğol ilinde kartal avlarlar. O mmtakalarda hayvan leşi çok olduğundan küme küme kartallar gelerek bu leşler üzerinde ömür geçirirîer. Kartal avcıları kârvan kârvan Moğol iline yayılırlar. Bunlarm omuzlannda öteberiyi ihtiva eden birer sepetle alıştırılmış birer kartal tüneği vardır. Yol boyunca bu kartallar tüneklerinde dururlar. Mola verildiği, gece uykusu kestirildiği zamanlarda da uçmak temayülü göstermezler. Kartal avının biçimi şöyledir: Yere bir ağ gerilir, şurasına burasına kuru ba* lık parçaları konulur ve ağdan biraz öteye^le ahşkın kartal bırakılır. Hemcinsine ihanet etmeği taahhüd etmiş olan bu eh' lî kuşlar hemen çığırtkanlığa başlar, kuru balıkları yemek için hür ve gafil kartali ları davet eder. Onlar dost sesi gibi görünen bu teraneye kapılıp da yemlerin, üstüne konar konmaz iki üç yüz metro uzakta saklanan avcı, ağın ipini çeker ve göklerde hüküm sürmeğe alışkın kuşlari yakalar. Kartal avı hayli dolgun ve verimli bir ticaret mevzuudur. Tutulan kartallardan kıymetli tüyler çıkarılır ve bunlar, çok; pahalıya satılan Çin yelpazelerini yap« makta kullanılır. Kartallardan çıkanlaH tüyler üç çeşiddir: mmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmı^m Piyango ve hayat ve hayat Rumen kabinesinin programı (Baştarafî l tnct sahtfede) ediyoruz. öyle ki, bizim etnik idaremizkı mihri bütün millî hayatımızm şubelerinde basıh bulunsun. Bu prensibler şu suretle ta hakkuk edebilir: 1 Bütün ana yasa eşkâline hürmet edilerek kanunlar yapılması, 2 Hükumet tarafından, kendi mesuliyetleri ve haklan dahilinde, doğrudan doğruya tedbirler almması, Teşriî meseleye gelince, bir anlaşma ve feyizli iş yapma imkânını vermiyen bu günkü Parlâmentonun feshi sırasmda hükumet programını izah edecektir. Rumenlerin tekrar devlet idaresinin başma geti rilmesi işinde memleketimizde ekalliyetlerin istifade haklan olan hususattan mah rum bırakılması demek değildir. Adalet evet, zulum asla. Ben şahsen hürriyet için çok çalıştığım cihetle zalim olabilmeme imkân yoktur. Devlet mefhumuna fikir ve hareketlerile iştirak eden bütün ekalliyetler kendi ırkı temayülleri dairesinde bütün haklanndan istifade edebilirler. Ecnebi memleketler bizde, devlet hayatının şeklini milletin muvafakatile ve tam sükunet içinde tesbit eden bir rejim görmelidir. Çalışkan ve sulhu seven milletirriz, kurtulusunun en muvahk şartlannı kendi kiyasetine görearaştırmaktadır. Hükumetimiz, yüksek menfaatlerimizle ha ricî siyasetimizi birbirinc uyduracaVtır. Bu işte ihtilâtlardan içtinab olunacak, mev cud ittifaklara riavet edilecek ve hududlarııriz haricindeki dostluklar artırıU caktır.» Başvekil Goga, müteakiben hükumetin ilk icraatmı anlatmıştır. Ecnebi memleketlerin birer aleti o'an, Adeverul, Diminieta, Leota gazetelei kioat'lacaktır. Hükumet vatandaolık haklarınm tadili meselesini tetkik etmektedir. Harbden sonra memleketi istüâ eden yüz binkrce yahudi unsuru heo kazanç, irtişa ve ka ça'H'k zihniyetil» yaşamıştır. Hükumetin millî mesaiyi himaye kanununun tatbik edilmedi?ini kontrol icin ecrsbi müesssel;r nzdinde komiserler tay;n etmesi de tetkik olunmaktadr. Dahilî serrnnye î'e çal'«tı5ı, devletin bir tak'm i^tivaz'armdan i=t''fade ett''^i halde mu^felif Pİere1» ecnebileri kull'nrrav tercih eden müesseselerin Rumenleştirilmesi. Başvekil Celâl Bayar ile Romanya Başvekili Oktavian Goga arasında aşağıda ki telgraflar teati olunmuştur: Ekselâns Celâl Bayar Başvekil ANKARA Haşmetlu hükümdanm Majeste Kral tarafından bana tevdi edilen Krallık başmüşavirliği vazifesini deruhde ettiğim ilk andan itibaren büyük bir koruyucunun azim ve dehası sayesinde bugün yeni bir hayata açılan Türk milletine Romanyanın sarsılmaz surette muhafaza ettiği hararetli dostluğun ifadesini kabul etmesini Ekselânsmızdan rica ederim. Yakm bir mazinin birçok iyi hatıralarını yâd ederek Ekselânsmızdan yük sek tazimlerimin kabulünü dilerim. Başüekil Oclavian Coga Ekselâns Octavian Goga Başvekil BÜKREŞ ^ Haşmetlu Kralınız tarafından Ekselânsınıza tevdi edilen yüksek vazifeyi bana bildirmek için lutfen gönderdiğiniz telgraftan ve Şefimiz ve memleketim hakkında izhar buyurulan ve Türk mil letinin ruhunda necib Romanya milletine karşı ayni sadık ma'kesi bulan çok dostane hissiyatınızdar. pek mütehassis oldum. Ekselânsmızdan en samimî tebriklerimin kabulünü rica ederken mesaisinde tam bir muvaffakiyet temenni etmeğe müsareat eder ve yüksek tazimlerimin ka bulünü dilerim. Başvekil Celâl Bayar Delbos'un Rumen Hariciye Nazırına çektiği telgraf Paris 1 (A.A.) Delbos, Romanya Dış Bakanı Micesco'dan aşağıdaki telgrafı almıştır: «Hariciye Bakanlığı vazifesine başlarken, ekselânslarına Romanya ile Fran sayı bağhyan an'anevî dostluk müna sebetlerinin barışm muhafazası nef'ine larak ve mütesanid menfaatlerimiz için kendilerile teşriki mesai edebilmekten mütevellid büyük memnuniyetimi arze derim. Deruhde ettiğim vazifenin ifasın da benim için elzem olan hararetli yardımı ekselânjları nezdınde bulmakla çok bahtiyar olacağım. Bu vezifeyi, şerefli Fransız milleti hakkında alenen besledi Hükumet, ziraat ve endüstri fiatları a ğim büyük hayranlık ve derin bağlılık rurasmdaki muvazenesizliği tetkik edecek ve hu dairesinde ifa edeceğim.» köylüye elzem olan maddelerin fiatlarını Delbos aşağıdaki cevabı vermistir: ucuzlatacaktır. «Ekselânslannızm nazik telgrafların BaşvekPimizle Romanya Başvekili daki ifadeden ve asil Romanya milletine arasında teati edilen telyraflar mütesanid menfaatler ve kardeşlik mü Ankara 1 (A.A.) Yeni Roman nasebetlerile bağlı bulunan Fransız mi "Va kabinesinin teşekkülü münasebetile leti hakkında oösterdiJclerî Hosthıl hksî 1 «Kiye Pey» denilen ortası be« yaz siyah tüyler. 2 «Çe Ma» dedikleri siyah lekelj beyaz tüyler. 3 «Tu Çing» adı verilen yarısj beyaz, yansı siyah tüyler. Kartal tüyünden bir yelpaze yapabil* mek için birçok kuşun canına kıymak lâ* zımdır. Çünkü her kartaldan bu işe elverişli ancak birkaç tüy çıkar. Bu sebeble kartal tüyünden yapılma Çin yelpazeleri pek pahalıdır. Meselâ «KiyePey» den yapılan bir yelpaze (150), «ÇeMa» dan vücude getirilen bir yelpaze (120) altın frank kıymetindedir. Halbuki başka tüylerle yapılmış yelpazeler üç beş franşöhretine aldanıyoruz. Daha taze ve gü nyor, arada bir kendinden geçerek yük ga satılagelmektedir.» zel eğlence semtleri bulabilir, yoksa ya Şu satırları gözden geçirip de şarkılar sek sesle birşeyler mırıldanıyor: «Tuh... ratabiliriz. okuya okuya, birbirlerile şakalaşa şakala» Ik' sayı kaldıydı.. Kaç? Kaç? Hay AlTakastan t^nra şa renk renk nehirleri aşan, uzun yayla« Iah cezasını versin... 17 bin mi?.. OlmaBüyük bir avu lan dolaşan ve Moğol illerine ulaşan o dı.» katın yazıhanesine kartal avcılarının bugün ne durumda olVe olmuyor, dört biletten bir tanesine duklannı düşünmemek kabil mi?,. Onbir kadın gırer der ki: tek bir amorti bile çıkmıyor. Hazret, lâr, o zavallı Çinliler şimdi avlanmayı u< « Sizinle hukuhanlan hamamları, apartımanlan, eşya nutmuşlar, av vaziyetine düşmüşlerdir. kî bir istişarede buları yanmış, kül olmuş, bir saat evvel zen Betbahtlann tüyleri yolunuyor, derileri lunmak istiyorum. yüzülüyor ve bu işi başanrken yorulup gin bir adamken şimdi meteliği kalmamış Yolda giderken bir çocuk bir kadının eteterliyen avcı da gene Çin yelpazesile seğıne basarak kıymetli biı elbisesinı yırtar bir felâketzede gibi perişandır. rinliyor!.. Aklı varsa bu tecrübeden şöyle bir ders sa ne yapmak lâzımdır? Ah kuvvet, sen nice avcıyı av ve nico Avukat tereddüd etmeden şu cevabı alır: Hiç bir piyangoda çok ümid etmek avı avcı durumuna sokmadın ki? doğru değildir. İnsan bileti alır almaz verır: M. TURHAN TAN Kadın çocuğun babasma müracaat Türk Hava Kurumuna küçük bir yar eder ve zararının tazminini ister. dımda bulunduğu için sevinmeli ve fazla Kadın, ciddiyetini hiç bozmadan der birşey beklememeli. Çıkarsa bunu fev ki: Pek güzel. O kadın benim. Çocu kalâde bir saadet gibi kabul etmeli. Hayat ğun babası da sizsiniz. Fakat zarar ehem da bir piyangodur. îstikbali için fazla hulmiyetsiz: Tamir ücreti oiarak bana iki ya kuranlara amorti bile düşmez. Victor buçuk lira vereceksiniz. Hugo'nun kadın için söylediği meşhur bir Avukat, gene tereddüd etmeden: sözü bahtiyarlık için de tekrar edebiliriz: Hayır! Der, siz bana iki buçuk «Saadet bir gölge gibidir: Takib eder F. G. lira vereceksiniz. seniz kaçar; kaçarsamz takib eder.» Niçin? Kangal Cumhuriyet okulu oğret » Çünkü istişare ücreti beş liradır. meni Necmi Aygün dahiliye muhase» yatından pek mütehassis oldum. Ekse SERVER BEDÎ besi memurluğuna, lise mezunlarm • lânsları, iki memleketi derin bir surette dan Kâmil Takcan sıhhat muhasebesf merbut bulundukları barış işindeki teşriki dosya memur namzedliğine, Diyar • mesailerinde çok dostane bir surette bir bakır lisesi mezunu M. Hurrem Yü * leştirmiş olan an'anevî politikaya sadikaI Başmakaleden devam] bitaraf tutmak istiyordu. Ona mukabil cel Devlet Demiryolları Afyon muhane merbutiyetimden emin olabilirler.» bu hareket tarzile memlekette nasyona memlekette Fransız kültürü, Lâtin ruhu sibliği memur stajyerliğine, İzmir Hariciye Nazırmın Kont Ciano'ya listliğin ve otoriter hükumet sisteminin ve Transilvanya ile Banatı kazandıracak Hazine avukatı Zehra Yekin Hazine çektiği telgraf mevki lıazanmış olmasındaki tezahüre fırsattan istifade ihtirası kaynaşıyordu. O avukatlığına, Kırklareli DefterdarlıRoma 1 (A.A.) Yeni Romanya kıymet verdiğini göstermiş ve yeni bir se zaman bu dahilî çekişmenin hangi netice §ı muhasebe kâtibi İsmail Gür 46 ncl Hariciye Nazırı Micesco, Kont Ciano'ya çirale bu vaziyetin daha ziyade tebeliür de karar kılmış olduğu malumdur. Şimdi Tümen muhasebe veznedarlığına, Datsulhu muhafaza etmek ve İtalyan Ru etmesini istihdaf eylemiştir. Yeni seçime gene ona benzer bitip tükenmez dediko ca Malmüdürü Ali Rıza Dikmen Kü • tahiye varidat kontrol memurluğu • men dostluğunu kuvvetlendirmek için geçilirken ihtimal ki gene Majestenin dular şahid olmaklığımız ihtimali yok na, Antalya varidat müdürü Faruk kendisile teşriki mesai edebileceğinden tavsiyelerile bazı milliyetçi fırkalar birle değildir. Fakat ortadaki coğrafik realitemütevellid memnuniyetmi bildiren bir şerek kuvvetlenecek ve yeni seçimle milli ere karşı bu dedikodulardan birdenbire Kayacıklı Samsun varidat müdürlü * §üne, ortamekteb mezunu îsmail Hakyetçi zihniyetin kendisini en ileri şekiller mevcud haricî siyaseti değiştirecek gibi telgraf göndermiştir. kı Calur Muntazam borclar umum mü* Ciano da ayni hisleri ifade eden ve de göstermesine zaman ve imkân verilmek hareketler çıkması beklenemez. Başta dürlü&ü rrmvakkat memurlu^una, Darb* Miscesco'nun faşist hükumetinin sempa istenilecektir. Şimdiden bütün bu işlerin Macar topraklan ve Macar ekalliyetleri hane kimvageri Sadive Emet Darphane tisine güvenebileceğini ilâve eden bir tel" derece derece dahilî buhran safhaları olmak üzere haricî bir sürü mülâhazalar kimva?erliŞi namzeHli5ine 30 lira maaşarzedeceğini şüphesiz sayabiliriz. Her hiç şüphesiz hayli uzun bir zaman için !a, Ankara Hukuk Fakültesi mezunu grafla cevab vermiştir. Titulesco millî köylü partisine girdi halde Romanyanm iç ve dış siyasetlerin Fomanyanın «îmdiki h^ricî siyasetine hâ Şekib özbilpin îrrnir tahsil kontrol megörebilmekliğimiz kim olmakta devam edecektir. murlu&una, Zat îsleri müdürlüğü me Bükreş 1 (A.A.) Şimdiye kadar de kat'î istikametler Fahreddin Arat Maras tahsilât hiçbir partiye intisdb etmemiş olan Titu için önümüzde hiç olmazsa kocaman bir YUNUS NAD1 muru ne, Diyanet îsleri Zat îşleri mü * yıl vardır d 'mek olur. lesco'nun milli köylü partisine girdiği •«•" dürlügü memurlarmdan Cemil Safer Yeni hükumet erkânı yeni idarenin esöğrenilmektedir. Titulesco, bu hareketile Zat î<!İeri müdür namzedliğine tayin eBoğulurken kurtarıldı Goga hükumetine karşı mücadeleye giri ki haricî taahhüdlere bağlı kalacağını dilmişlerdir. söylemektedirler. Bu sözlerin samimiyetiEvvelki geceyarısına doğru Üsküdar aşeceğini anlatmak istemiştır. avukatı Agâh Sabrı ne inanmamağa sebeb yoktur. Romanya çıklarında balık tutmakta olan sandallar îzmir hazine Romanyadan çıkan Yahudiler nm haricî sîyaseti bir prensip meselesi de Kızkulesi açıklarında denizden bir feryad tstanbul hesab mütehassısı Atıf Yö Bulgaristana alınacak mı? rük, Edirne tahsilât şefi Talât Giiler, Sofya 1 (A.A.) Memleketini t e r ğildir, belki tarihin ve coğrafyanın zaru gelmekte olduğunu duymuşlar, o tarafa terfi etmişler ve tahsilât müdürlüğü retleri neticesidir. Bu netice kolay kolay kedecek olan Romanya Yahudilerinin doğru bir kayık göndererek boğulmak ü daktilosu Reşid Ataç varidat umum değisemez. Buna benzer haricî siyaset Bulgaristana girmemelerini temin için zere olan bir adamı bitkin bir halde kur müdürlüğü daktiloluğuna terfian ta tezadlannı Romanyada Umumî Harb resmî hiçbir tedbir alınmamıştır. Bununla tarmışlardır. Üsküdarda Selâmsızda otu yin edilmiş ve Fethiye kazası Malmü başlangıcında da görmüştük. İhtimal k beraber, kesif bir muhaceret akını karşıdürü Havdar Tuncer ile Denizli muhaaslen Alman olan hanedan Romanyay ran seyyar satıcı Kadir olduğu anlaşılan sebe müdürü Hulusi Esenal Vekâlet emsmda kalındığı takdirde hükumetin bunu o zaman merkezî devletlere yaklaştırmak bu adam tedavi altma almmış olup keyfirine ahnmışlardır. tahdid etmek üzere tedbirler alacağı zanveya hiç olmazsa onlar hesabına olaral yet tahkik edilmektedir. nedilmektedir Dikkat ediyorum, büyük ikramiye, hemen daima, aldık lan piyango biletinden hiçbir şey beklemiyenlere çıkı yor. Bu bahtiyarla r;n gazetecilere söy ledikleri şeyler bir birine çok benzer Hiç ümidim yoktu. Bileti ablamın zorile almış, kon solun gözüne ahnıstım. Numaramı bile bilmiyordum. Geceleyin üstüme yürüdü eı, «büyük ikramiye sana çıktı!» dedi er. înanmadım. Yemin ediyorlardı. Şaşıra kalmışım ilâh... Bir de bunun aksini düşününüz: Hazret yılbaşından on gün evvel bilet almayı aklına koymuş. Eline fazla bir yirmi lira geçince hepsini götürüp bayiin eline dayamış, dört tane beşlik bilet almış. tstanbulda gece hayatı Numaralarını su gibi ezber biliyor. Ad Yılbaşı akşamı otomobiller Sirkeciden reste bir yanlışlık olmasın diye bayie iki Beyoğluna kırkbeş dakikada çıkabildi defa daha uğramış: ler. Çünkü Sirkeciden Taksime kadar bü Aman dikkat! demiş, müjdeyi yantün tramvaylar, otobüsler, otomobiller, tek bir tren katarı halinde birbirlerine hal lış bir yere götürme! kalanmışlardı. Aralarında mesafe kalmaYılbaşına kadar, her Allahın günü, dığı için, en öndeki durunca, lokomotife elinde bir kalem kâğıd, hesab ediyor: bağlı vagonlar gibi, ötekiler de istop etBüyük ikramiyelerden biri çıkarsa şu kameğe mecbur oluyorlardı. Asıl şaşılacak şey şu idi: Bütün bu vasıtalar hıncahınç darını borçlarına verecek, şu kadannı ihdolu olduğu gibi yaya kaldınmlannda da tiyat ayıracak, şu kadarile apartıman ve kalabalıktan hızlı adım atmak kabil ol otomobil alacak, şu kadannı eşe dosta muyordu. ikram edecek ve şu kadannı da kıyasıya, Bu da gösterir ki şehrin gece hayatı vur patlasın, kendisi yiyecek. Beyoğlu denilen bumbarın üstüne inhisar Hayal bir çiviye benzer, üstüne vur etmiştir. Herkes biraz kendi semtinde eğdukça yerleşir ve kökleşir. Gün geçtikçe lenmeğe çalışsa bu boğucu kesafete meydan kalmaz. Biraz da geceleri Fatihi, Ak hazret kendisini bu servetin sahibi zannetsarayı, Beyazıdı, Divanyolunu, Sulta meğe alışıyor: Yılbaşı akşamı piyango çenahmedi canlandırmıya çalışalım. Bu iş kilecek salona bir saat evvel dalmıyor, elbirliğile olur. Herkes kendi semtinde en ön sırada kendisine bir yer buluyor, biı hareket uyandırmıya çabalasa Beyoğ her numara çekildikçe zihnindeki dört Iunun cazibesi Istanbulun her tarafına rakkamı birer birer yokluyor, binleri yüztaksim edilir. Beyoğlile rekabet etmek istiyen bir semt yok mu acaba? Burası o leri, beşleri, üçleri birer birer tartakhyor, kadar eşsiz, nazirsiz bir yer mi? Bana ka sayı biraz yaklaşınca, elile tutabilecek lırsa o düzgünlü ve kart yosmanın eski miş gibi şöyle bir doğrulup kolunu kaldı Yeni tayinler Muhtelif memurlar arasında nakil ve terfiler yapıldı Rumanyada hükumet değişiminin manası

Bu sayıdan diğer sayfalar: