CDMHURIYET 2f Birindkânnn 1937 Küçük tıjkâye Yalan söyliyen mektub : Cahid Sıtkı Tarancı MA Çalışmadan para kazananlar Holivudda yüzlerce kişi böyle hayat geçirmektedirler O akşam, Beyoğluna çıkıp da hovar bahatin yüzde doksanı hayattadır, ha dahk etmek imkânma malik olmadığı yat beni o kadar meşgul ediyor ki, baiçin, odasına erken dönmüştü. Pek yor şımı kaşıyacak vakit bulamıyorum. Fagun sayılmazdı, dairede bütün gün bir kat bu didişme arasında seni sık sık ve daktilo makinesinin başında oyalan gözlerim yaşararak düşünmüyor deği mıştı. Bununla beraber, günün bütün lim. Yorgun ve uğultulu başımı dizle vak'alarım, bir sürü cebir muadelelerile rinde dinlendirmek arzusile yanmadı doldurulmuş bir siyah tahtanm üzerin ğım saniye yoktur.> den sünger geçirir gibi, hafızasından silKalemin ucu kınlmıştı. Kınk bir umek, hayatımn en tam hazzı olan uy cun insanı nekadar sinirlendirdiğini • kuya, münasebetsiz ve korkulu rüyalar yazı yazanlar pek iyi bilirler. Yüzünü Förmemek için, kendini bir cocuk saf buruşturarak kınk ucu kalemden çı fetile bırakmak istiyordu. Bu istekle kardı ve nefretle yere attı. Parmaklan soyundu; pijamasını yastığının altmda mürekkeb olmuştu. Musluğa kadar gitbulamayınca, yorganı karyolanın ayak meğe üşenerek mendilile mürekkebli ucuna doğru hızla çekti, döşek çarşafı parmaklarını kuruladı ve mendili eta nın titrek beyazhğından başka bir şey jerin üzerine fırlattı. Masanın gözün yok. Gardroba koştu, askısmdan düş den yeni bir uc alarak kaleme geçirdi ve • müş olan pardesüsünün altından pija mektuba devam etti: «Ben çok değiştim anne. Artık eski ma pantalommun paçası görünüyordu; pardesüyü yerine asarak pijamasını derbeder oğlundan eser kalmamıştkr. giydi ve yatağma uzandı. Bir sigara da Hayatımı intizama soktum, sabahleyin yakmıştı. Uzlet anlannm halden anlar işime gidiyorum, akşamleyin yemeğimi bir arkadaşı olan sigarasının evvelâ sa yedikten sonra odama çekilerek sevgili rih ve muntazam halkalar halinde yük kitablarımla meşgul oluyorum. Rakıyı Meşhur olmazdan evvel iki sene boş selen, sonra çözülüp dağılan açık mavi terkettim, sigarayı azalttım, kendime oturmuş, fakat muntazaman aylığını dumanlarına dalarak, renksiz, sekilsiz, iyi bakıyorum, sıhhatim yerindedir. Geda almış olan Robert Taylor hüviyetsiz, lsimsiz, meçhul şeyler dü cenin bu saatinde anneciğimle konuş Evet, Holivud'da hiçbir i§ yapmaclan şünüyor, yahud bir şey düşünmüyordu. maktan başka bir zevk peşinde koşmupara kazanan yüzlerce adam vardır. Busadece yaşadığınm mestedici bir idraki yorum. Odamı bir görsen anne! Bir kaiçinde idi. Fakat yavaş yavaş hissedi dm elile düzeltilmiş kadar muntazam, na misal mi istersiniz.. Evvelâ, hafifçc yordu ki, uyku bu akşam nazlanacaktır temiz ve iç açıcı... Seni temin ederim ki maziye biraz eğilelim, bugün dünyaaın v onun bu sabır tüketen cilvesine 5te havatım ve odam müvazi gidiyorlar.» her tarafında ismini duymadık, Hlmini Bu minval üzere mektubu bitirdi. Bi görmedik hiç kimsenin kalmadığı Robert c nberi alışık olduğu için, gönlü olasıya kadar, bir şeylerle meşgul olmak ge raz nezle olduğu îcin sık sık mendil ih Taylor tam iki sene sinema payitahtmtiyacı duyuyordu. Etajerin üzerinde durektir. da kollarını kavuşturarak işsiz oturdu, faran kirli ve mürekkebli mendili yerinkat mensub olduğu şirketle mukavelesi Bir panslyon odasında yalmz başma de bırakarak, gardrobun alt gözünü çekyatan bir adam uyumadığı zaman ne ile bulunduğu için her hafta tıkır tıkır paratf, mendil bohrasını açtı, mendil yok. meşgul olabilir? Ya sevgüisini varsa Gömleklerl, fanilâlan, pantalonlan, sını da aldı. Onu bir resmini görerek aneğer düşünür, ya kitab okur, yahud havlulan birbir çıkardı, gene yok, gene gaje etmi§ olan kumpanya uzun müddet mevsim yazsa ve mehtab varsa penyok. Muntazam şekillerini bozarak, da kuntraü altında böyle bir şahsiyet mevcere önünde oturup mehtabı seyreder. ğıtarak çıkardıJh çamaşırlan tortop edip cud olduğunu unutmuştu. Fakat asıl bu Sevgilisi vardı, vardı amma, o vefasızı rasgele pöze doldurdu ve gözü öfkevle şekil maceraların en tuhafı Avrupadan düşünmenin uykusunu büsbütün kaçıkapadı. Havlulardan birinin bir püskü çağırılan tiyatro muharrirlerinden birinin raeağmı tecrübe ile bildiği için, bundan lü dışarıda kalmıştı. başma gelmiştir. Adam, Holivud'un en vazgecti. Kütübhanesinde okttyacak kitabı kalmamıştı. Vâkıâ mehtab vardı. Diğer elbiselerimin ceblerinde unut büyük sinema şirketlerinden birinin şefile fakat havanm fazla serinliği, onu sey muş olmıyayım diyerek gardrobu açtı, kuntrat imzalayıp Holivud'a gitmiş, bir retmenin tadını bozacaktı. Halledilecek yarım saat evvel düzelttiği ceketleri, iki hafta intizardan sonra: gündelik bir meselesi de yoktu. Allahın pantalonları tartaklıyarak ceblerini ka Bana ne iş vereceksiniz? hakikaten var olup olmadığını, niçin rıştırdı, nihayet bir ceketin koyun ceDiye sormak için stüdyoya uğramış, yaşadığımızı, öldükten sonra dirilip di binde bulabildi. Gardrobu kaparken, ona «6 numaralı büro» ya müracaat etrilmiyeceğimizi ve daha bunun gibi a içini altüst ettiğini unutmuştu. mesini söylemişler. Tabiî muharrir der;^sırlardır dünya filozoflannın hallede Ertesi gün, tıraş günüydü. Akşamdan hal tavsiye edilen mahalde soluğu alrnı;. ; medikleri büvük meseleleri düşünme hazırlamak lâzımdı. Tıraş bıçaçını mu Oradaki zata: nin sırası değildi; bu meseleleri masal ayene etti, fazla kullanılmış. Sandalye Eh.. Nihayet çalışmaya başhyoruz, lardaki kırkıncı oda gibi açmamak, ya nin arkalığma geçirdiği yeleğinin ce değil mi? pılacak hele uyumak istiven bir adam binden bir yenisini çıkanp makineye Demiş. Masa bajında oturan hayretler irin en akılhca bir harekettL takh. Bir gazete yaydı, tıraş kabmı ve içmde: Fakat bîr şeyle meşgul olmak bir za tıraş makinesini sağa, sabunla fırçayı Çalışmaya başlıyor muyuz.. ö y ruret halini alıyordu. Ne yapsam gibi sola bıraktı. Aynayı alırken kolonya şileyse gözümüz aydın.. Ben de altı aydır, lerden etrafına bakınır ve eşyadan me şesi devrildi ve tıpası olmadığı için, büne iş verecekler diye bekliyorum. Haftaded umarken, mütereddid düşünceli tün masa mflrettebatı bir kolonya bangözleri, etajerin raflarından taşan ve yosu içinde yüzüvordu. Şişeyi masanın da muntazam 5 bin frangımı da alıyo bu sıkışık vaziyetten hallerile şikâyet altma koyavım derken. masanın sağ u rum.. Oh.. Kekâ!.. Ne, siz de mi 15 bekliyorsunuz? ı eden "kitablara, masanın üzerinde, yan ctmda bir kavas gibi duran elbise fırpndan kaçınlan eşyanın sokak kapısı çası yere düştü. Sumenin içinden kurut Evet, geçen ay kızdun.. İki hafta önünde. birbiri üstüne yığılışı gibi, ra ma kâğıdı çıkararak masayı kuruladı, büroya uğramadım. On beşinci gün gelhatsız ve karmakanşık duran elbise sandalveyi şiddetle masava doğru itti diğim vakit, masamın üstünde üd zarf fırçasına, kolonya şişesine. sabuna, diş ve etajerden ras^ele bir kitab çekerek buldum. îçinde beşer binden on bin frank macununa, sürahiye, bardağa, tıraş ma yatağına atladı. Aksi gibi, severim ümi hazır.. Şkndi artık yalnız cumartesileri kiresine ilişti. Aradığı adayı bulan bir dile aldığı, fakat bir türlü sevemediği geliyorum, paramı almak için.. Bana bupemici sevincile, yorganı üzerinden a ukalâ bir muharririn romanıydı. Yarı rada tesadüfunüz sırf bir talih eseridir. tarak yere atladı, terliklerini ayağına sma kadar zorla okumuş, bırakmıştı. Başka bir zaman gelmiş olsaydınız, peçirdi. Odasmı düzeltmek istiyordu. Bu sefer de okuyamıyacağını anladı ve kat'iyyen bulamazdınızl Binaenaleyh siBu, onda gayrimua/yen zamanlarda kitabı hırsla, odanm öbür ucundaki seL ze iş vermek çöyle dursun, ben de bana gelen bir intizam aşkıydı, sabun köpüŞü dirin üzerine fırlattı. Kitabı fırlatırken iş verecek birini gözlüyorum.. $bi çabuk kabaran çabuk sönen bir aşk; kolu, sigara iskemlesine sürtünmüs ve kemale gelmemiş bir iştiyak demek Durun, daha bitmedi! Bu çeşid sergüsigara tablasını yere yuvarlamıştı. îs daha doğru olur. Haftada birkaç defa zeştlerden bir eglencelisi daha var. Takemleyi uzağa itti, sigara tablasını da odasını düzelttiği halde, her şeyi yerli kitabın yanma gönderdi. Fena halde si nınmış bir İngiliz musikişinası «Ah.. O yerine koymak itiyadmı bir türlü ka nirlenmişti. Elektrik düğmesini çevirdi »enin güzel gözlerin!» şarkısının bestekân zanamadığı için, zavallı odacığm bir ve yorganı başma çekerek vata?m mah mühim şirketlerden birinin Londra mügün olsun intizama,sükuna kavuştuğu raessili tarafından angaje edilip koynuna vaki değildi. îşte şimdi de odasını dü rem derinliklerine gömüldü. Bir saat da imzalı kuntratı koyarak Holivud'a zeltmek istiyordu. Evvelâ etajerden işe kadar sağa, sola döndü; homurdandı. gelir. Doğru stüdyoya gider, kendisine basladı, kitabları yere indirdi, tozlarım dalar gibi oldu, uyuyamadı, tekrar kıvgüzel bir odada mükellef bir yazıhane aldı, boy sırasile raflarına yerleştirdi. randı, nihayet uyku şefaat etmiş olcaktahsis olunur.. Bir gün bekler, beş gün tı ki uyudu. masa üzerindeki muhtelif eşyayı da isbekler, üç hafta bekler.. Kendisile timal ehemmiyetlerile mütenasib olan Fakat peneereden giren mehtab: kat'iyyen alâkadar olan yok. Tam sineyerlerine koydu. Duvarda çarpık duran «Mektubda yalan şeyler yazdm; sen. deresimleri düzeltti. Karyolanın başucun ğil hayatını, kutu kadar odanı bile inti ma payitahhna muvasalatınm yirmi üdaki demirden yere düşmüş olan yüz zama sokmaktan âciz bir adamsın!> çüncü günü bir garson kapalı bir zarf havlusunu yerine astı, gardrobun için der gibi, sahibinden şikâyetçi olan oda getirir. Mektubda 14 nurnarah stüdyoya gelmesi rica edilmektedir. Bestekâr, deki kargaşalığı da bastırarak asayişi nm hazin perişanlı&mı solnk ve müs pürtelâş oraya koşar, tanımadığı yirmi iade etti. İşini bitirdikten sonra odayı tehzi bir ışıkla avdmlatıvordu. baştanbaşa, memnun bakışlarla süzdü. otuz kişi hararetli hararetli konuşuyorlar, CAHİD SITKI TARANCI mükemmel! Dudaklarından gayriihti ona dikkat eden bile yok. Nihayet: yarj, pek sevdiği bir şairin şu mısraları Beni çağırtmışsmız! çıktı: Evlenme Diye bağırır.. İçlerinden birisi ilerler: İstihkâm binbaşısı merhum Ahmed Orda her jşey lüks, sükun ve şehvet, Evet, diye cevab yerir, şu «Ah.. Nafiin kazı, topçu teğmenlerinden Tarık O senin siyah gözlerin!» şarkısraın besîntizam ve güzellilcten ibaret. r Fakat göz kapakîarmda, beklediği o Tanerin kardeşi ve arkadaşlarımızdan tekârının adresini öğrenmek istiyorduk. tatlı, rehavet verici ağırlıŞı hâlâ duy Salâhaddin Güngörün yeğeni Muzaffer Kendisini derhal buraya getirteceğiz.. muyordu. Bir yarım saat daha oyalan Tanerle, topçu teğmenlerinden Baha Gayet müsaid şartla bir kuntrat teklif emak gerekiyordu. Biraz evvel düzeltti eddin Ertürkün düğünleri yapılmıştır. ği resimlerden birine kayan gözleri, be? Gene evlilerin yeni yuvanlannda bah decegiz.. §imdi, siz veya ben olsak, cebimizsene evvel, annesi, babası ve kardeşle tiyar olmalannı dileriz. den kuntratı çıkanr: rile, memleketteki büvük evlerinin bah Yahu aradığmız benim.. Siz dalcesinde. havuz basmda cıkardıklan bir fotoğraf üzerinde ıslanarak durdu. Hepgada mısınız? Beyoğlu Halkevinde sini nekadar görecesi gelmisti! Hele Deriz, değil mi? Hayır.. ingiliz besannesini! Zavallı kadına aylardanber' tekân akıllı adam.. Biraz düşündükten konferans mektub yazmamıstı. Her büvük işi yasonra: Beyoğlu Halkevinden: rına bırakmak tabiati kendi?:ni. annesi1 28/12/937 salı günu saat 18,30 da Durun, demîş, onun bir ajanı varne mektub yazmak eibi zahmetsiz, se Evimizin Tepebaşındaki merltez biuasında dır. ona telgraf çekçyim!. vincli bir vazifeyi bövle avlarca ihmale Bayan Nazân Haml Danişmend taratından Hakikaten kendi aianma telsçraf çeker, kadar götürmüstü. Narkörlükle itham «Tarih ve edebiyatta Türk güzelliği» mevzuunda konferans verileeektir. çeker amma, ?u mealde. Evvelki kuntratedilece^ini düşünerek ürperdi. Bu iç 2 Konferansiyenin arzusu üzerlne bu ta yazılı paranın iki mislini istemesi için.. sızısından kurtulmak ve annesini mem mevzu üzerinde münakaşa yapüabilecekErtesi gün aldıgı cevabı da stüdyova nun etmek icin oturdu masanın basına tir. yollar. Bir hafta sonra da kendisi, sanki ve annesine bütün hasret ve iştiyakını 3 Herkes gelebilir. alelâcele ilk vapura atlayıp gelmis gib' söyliyen bir mektuba başladı: Toplantıya davet İstiklâl Lteesi Mezunları Cemiyetinden: gider.. Bu defa artık bestekân boş bırak• «Anneciğim, Cemiyetimizin yıllık kongtesi 26/12/937 mazlar.. Cinı?er Po^ers'in burada da İhmali itiyad haline getirmiş oğlunu pazar günü saat 15 te Eminönü Halkevi affet. Sana her an yazmak istediğim konferans salonunda yapılacaktır. Mezun "örmüs olduğumur bir fılminin musikisi ni hazırlamasmı söylerler!.. " halde buna muvaffak olamıyorsam, ka arkada^larımızm gelmelerL ' • < ŞEHZADEBAŞI TURAN TİYATROSl Bu gece saat 20,30 da San'atkâr Naşid ve arkadaşlan okuyucu küçük Semiha ve Mi şel varyetesi Gündüz: O olmazsa bu olsun ,operet 4 perde Gece: Zehirli çiçekler, komedi 3 perde ERTUĞRUL SADÎ TEK TİYATROSU Kadıköy (Süreyya) sinemasında Yann gece HAMLET Salı: Bakırköyde Çarşamba: Üsküdarda Müessif bir ölüm Esbak Şurayi Devlet azasmdan merhum Yusuf Hac mahdumu Nansi 1 Ziraat Üniversites ' ve sair yüksek ilim müesseselerin den mezun ve şehrimizin ticaret âleminde tamlmış, mü hendis Halil Hac ahiren berayi tedavi Pariste bulunduğu sırada, henüz kıymetli irfanmdan, memleketimizin istifade edeceği pek gene çağında vefat etmiştir. Kederdide ailesine beyanı tazivet ederiz. RADYO Bu aksamki program J ISTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 havadis 13,05 Beyoğlu Halkevi gösterit kolu tarafından bir temsil 14,00 SON 18,30 plâkla dans musikisi 19,00 Sadiye: Piyano ve keman refakatile 19,30 konferans: Selim Sırrı Tarcan (Ömrümün defteri) 20,00 Müzeyyen ve arkadaşlan tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları 20,30 hava raporu 20,33 Ömer Rıza tarafından arabca söylev 20,45 Muzaffer İlkar ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, (saat ayarı) . 2145 ORKESTRA 22,15 Ajans haberlerl 22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 22.50 son haberler ve ertesi günün programı 23,00 SON. VİYANA: 18 PİYANO MUSİiCİBİ 18,25 karışık yayin 19,10 CAZBAND TAKIMI 20,05 spor ve salre 20,40 ASKERÎ BANTO 21,10 BĞLENCELİ KONSER 22,40 yeni plâklar23,15 haberler. spor ve saire 23,35 DAN3 MUSİKİSİ 24 lıaberler 24,05 DANS MUSİKİSİ. PEŞTE: 18,05 HAFİF MUSİKİ 18,40 konferans19,10 ÇİNGENE ORKESTRASI 20,20 konferans 20,50 OPERET: ŞEN DUL 23,20 haberler 23,40 DANS MUSİKİSİ 24,20 ÇİNGENE MUSrKISİ 1,10 son haberler. BÜKREŞ: 18,05 ASKERÎ BANDO 19,05 haradis. gramofon 20,05 ŞAN KONSERİ 20,40 gramofonla «Sevil Berberi> operası 23,25 dans plâkları. VARŞOVA: 17,10 PİYANO VE ŞAN KONSERİ 17,50 kıraat 18,05 DANS MUSİKİSİ 19,35 musiki, gramofon, spor, konuşma, haberler 22,05 eğlenceli yayın, edebiyat, kansık yayuı 23,35 DANS MUSİKİSİ, istirahat lerde haberler. LONDRA; 19,05 EĞLENCEIİ KONSER 19,55 MANDOLİN VE ŞAN KONSERİ 20,80 piyes, Org musikisi re salre 23,10 ORKESTRA VE ŞAN KONSERİ: Wagner, Mozart ve Franck'ın eserleri 24,35 hatıralar. TOK4TL1YAN otelinde BUGUN G R E C O R ve Cazı ile P O G A N Y ve Macar kadmları orkestrası • refakatinde 2 G A L A Mutad ffiatlar ÇAYl KREUTZER Yakmda T Ü R K Bethoven'in en nefis tniizigi Tolstoy'un en güzel eseri SONAT sinemasırda 1^ Yarın akşam S A K A R • A sinemasında Umumî heyreanı uyandırraış ve Paris sergisinde birinci mükâfah Vazanmı SUİİSTİMAL DAVAS Etnsalstz filmînin ilk iraesidir, Baş rollerde : Parlak yıldiz DANlELLE DARRIEUX CHARLES VANEL PiERRE MiNGAND YVETTE LEBON Jean Worms Yerlerinizi evvelden aldınnız. Teleton : 41341 NÖBETÇİ ECZANELER Bu gece şehrimizin muhtelif semtlenndeki nöbetçl eczaneler şunlardır: İstanbul cihett: Eminönüade (Beşir Kemal), Faühte (İsmail Hakkı), Karagümrükte (Ali Kemal), Bakırköyde (Hilâl), Aksarayda (Etem Pertev), Balatta (Hüsameddin), Beyazıdda (Asadoryan), Küçüipazarda (Necati), Cağaloğlunda (Abdülkadlr), Samatya Kocanıustafapaşada (Rıdvan), Şehremindo (Ahmed Hamdl). Beyoğlu cihetl: Şişli Pangaltıda (NarKİleciyan), Takslmde (Limonciyan), Beyoğlu İstiklâl caddesinde (Della Suda), Tepebaçında (Klnyoli), Galatada (Hüseyin Hüsnü), Kasımpafa» da (Va^ıfJ, Ha^köy Halıcıoğlunda (Barbud), Beşiktaşta (Vldin), Sarıyerde (Asaf), Tarabya, Yenlköy, Emlrgân, Rumellhlsar, Bebek, Arnavudköy, Ortaköy eczanelerl. Kadıköy Söğüdlü caddesinde (Huluşl Osman), İskele caddesinde (Saadet), Üsküdarda (İmrahor), Heybeliadada (Tomadis), Büyükadada (Merkez) eczanelerL r Genç bir ilâh g\bi ?üz«l, Bfltfln Blimlerinden daha sehhar jörünen ROBERT TAYLOR sînemasmda G5z kamaştırıcı jön prömye Bu hafta J^ J\ J\ J\ J BARBARA SrANWICK ile beraber çevirdiği Franuzea söılü şaheserİDde «evireilerî gaşfediyor r e takcfir alkışUrı top luvor. iiâveten FOX JURNAL dünya haradit'eri 8açön saat 11 de tenıilâllı matine KISKANCLIK BUGÜN İ P E K sinemasında Teşekkür Şişli Marmara kliniğinde vefat eden aziz babamm ölümü dolayısile yazarak ve söyliyerek taziyet lutfunda bulunan ve cenazeye bizzat iştirak etmek zah metini ihtiyar eden büyüklerime, dostlarıma ve arkadaşlanma, merhumun hastahğı esnasında bütün gayretlerile ihtimam ve emeklerini sarfeden değerli doktorlarına acüı yüreğimin şükranlarını ve ailemin ve benim minnetlerimizi muhterem gazetenizin sahifelerinde arzederim. Hasan Âli Yücel FLORANSA'NIN DEBDEBE VE İHTİŞAMI 10 BİNLERCE FİGÜRAN MÜTHİŞ ve MUAZZAM MİZANSEN SEZAR BORJİYA'nın zehiri LÜKRES BORJÎYA'mn ateşli ihtirası. Halkla birleşen bir kahramamn zulme karşı isyanı SEZAR BORJiYA Bnfün saat 11 de tenzilâtlı matioe TURKÇE ÖZLÜ SOZLU Tî N YOSİVABA AŞK ÖLÜM MACERA ve T A R İ H A ingiltere N f tacının incileri şark filmi E M A EKLER JURNAL Her gün ilk seansta 27,272 kişi S U M E R sinemasında Senenin ŞEYH AHMED Şark musiki ve şarkılarile dolu mükemmel şaheserioi görmüştür. Bupün muilaka bu filmi gidip görönüz. Saat 11 de teDzilâth matine RAMON en böyuk Türkçe NOVARRO'nun temsili Sözlü ve Şarkılı muazzam ve muhteşem • Bugön T ü R K (Oaürılar, Kon'eransiar, ^ ATİNA Sinemasında meraklı, heyecanli buyuk film. P 1 YonaDİstan sahil erinde geçen fevkalâde roeraku mevzu, sefahet yerlerine düşen bir gene kızın maceraları. Kaçakçjtık mucadelesi, Rumca şarlcı'ar. danslar v. s. . llâveten: EKLER dünya haberleri. Bugfln saat 11 de tenzilâtlı matine I Baş rolde. HANS KAÇAKÇILARI ALBERS B Û ÛY U K Fransızca sözlü Goreceğioiz en güzel bir tilm : ŞAHANE BİR MEVZU İÇİNDE ŞAHANE BİR AŞK A MELEK sinemasında Baş rollerde; Ş K Seanslar : 11 • (Tenzilâtlı matine) • 2 • 4,15 6,30 9 KLARK GABLE I V YRNA L O Y