16 Birincikâtıun 1937 CUMHURÎYET SON Hfidiseter arasında Sabrımızın psîkolojisi atayda, adına Roger Garreau derler, Lawrence bozuntusu bir fesadcı var. Kartal kanadlan takarak uçmak istiyen bir hindi gibi, Fransadan istiare ettiği *alâhiyetleri, kendi haddini ve »eviyesini çok aşan yüksekliklerde kullanmağa yeltenen bu delege, klâsik müıtemlekeciliğin suratına taktığı maskeyi de yere atarak, ikide bir, tepesinden tırnağına kadar bütiin hüceyrelerini tıkaba»a dolduran apaçık bir Türk düşmanhğile karşımıza çıkıyor. Bir gün Sancağın hiçbir istiklâli olmadığını, başka bir gün, Türklere karşı durmalan için Ermenilere tilâh vermeğe hazır olduğunu alenen »öyliyecek kadar, Fransa ile Türkiye arasındaki dostluk münasebetine tırtını çevirmiştir. Bu adam Fransayı mı temsil ediyor? Resmen öyle; fakat resmiyet hududunu ve salâhiyetini çoktan aşan keyfî hareketleri ve sarih Türk düşmanhğile de Fransayı temsil ediyorsa, onu artık beceriksiz ve saskın bir ferd olarak değil, dostluğumuzun uğnyacağı sarsıntılara hiç tasa etmiyen bir devletin mümessili olarak tamyacağız. O halde bu maskesiz ve pervasız düşmanhk Fransadır, Fransanm ta kendisidir. Bütiin sarahatlere gözlerimizi kapıyarak, muhakemelerimizde böyle bir neticeye koşmaktan hâlâ sakmmak istiyoruz; hâlâ Roger Garreau dedikleri bu adamı olacak şey değil ya! hükumetinin şiddetli emirlerine rağmen bize karşı düşmanhğına devam eden, serkeş ve delibozuk, tek bir Fransız gibi telâkki etmeğe çalışıyoruz; belki, aidığı direktifleri kusursuz tatbik mevkiinde bulunduğu için, bize karşı, bu adamdan daha maıum bir Fransız bulmak mümkün olmadığı halde bütün mes'uliyetleri onun dirayetsizliği üstüne oturtmağa çabahyoruz. Maksadımız çok açıktır: Tehlikede olan bir dostluğu kurtarmak için, bir millete aid hatayı lark milyonda bire irca ederek küçültmek ve kendine gelmesi için, o millete, gaflet içinde bulunan şuurunun muhtac ochığu zamanı vermek istiyoruz. Büyük davalar Ekalliyetlere umumî bir himaye bahşedilecek 936 da hazırlanan anlaşmanın bütçe müzakerelerinden sonra tasdik olunacağı bildiriliyor Hariciye müsteşarımn bir tebliği Paris 15 (A.A.) Hariciye müs tesarı de Tessan Suriye Başvekili Cemil Miirdüm ile yaptığı müzakereler sonun da aşağıdaki tebliği gazetelere vermiştir: «Suriye Başvekili Cemil Miirdüm ile hariciye müsteşarı de Tessan arasında yapılan noktai nazar teatileri, Fransa Suriye teşriki mesaisinin ortaya koyduğu nıeseleleri siyasî, idarî ve iktısadi saha larda tetkik imkânını vermiştir. Muha tablar iki memleket arasındaki münase batın itimada dayanan bir dostluk ha vası içinde inkişaf ettirilmesinin ıki memleket menafıı ıktızasmdan bulunduğu hususunda mutabakatlarını müşahede eylemişlerdir.» Paris 15 (A.A.) îyi malumat almakta olan mehafilde halihazırda Suriye Başvekilile Fransa Hariciye Nezareti arasında yapılmakta olan noktai nazar te»tilerile alâkadar olmak üzere Fransa ıle Suriye arasında mün'akid ilkkânun 1936 muahedesinin bütçe müzakerelerinin ni hayetinde tasdik olunacağı beyan edıl mektedir. Ekallivetler meselesine gelince yakında bir mektub neşredileceği ve bu mektubda Fransa hükumetinin ekalliyer ler hukukunun tatbikı ve ekalliyetlerin himayesi hususunda hareket serbestisinı muhafaza etmekte olduğunu beyan edeceği söylenmektedir. Bu himaye, umumi surette bahşedilecektir. Yeni idare, ka pitülâsyonların ilgasından sonra Mısırda teşkil edilmiş olan idarenin aynı olacaktır. Fransa Suriye muahedesi Yugoslavyanın rolü Yazan: M. Yvon Delbos'un Belgradı ziyareti, Yugoslav Başvekili M. Stoyadino viç'in Parise, Londraya ve Romaya yaptığı ziyaretler ve Yugoslavya muhalefet partilerı arasında son zamanlarda vücud bulan vahdet, dikkate değer hâdiselerdir. Yugoslavya, Avruna siyasetindeki faaliyetile, büyük devletler arasında sulhu korumak bakımından kuvvetli bir amil olabilir. Harb esnasında, müstevliye karşı kahramanca bir mukavemet göstermiş ve ve müthış darbelere göğüs germiş olan Sırbistan, Büyük Brıtanyada kuvvetli bir sempatı cereyanı uyandırmıştı. Muzaffer müttefik devletler, yeni devletin kuruluşunu büyük bir memnunıyetle karşıhyor lardı. Fakat, bu devletler, sukutu hayale uğramakta gecıkmedıler. Yeni devlet, gızlı cemiyetlerin faaliyetine saha olmuştu; parlamentoda kan dbkülmüştü; nihayet, çok sevilen bir Kral, katillerin kurşunları altında can verdi. Hırvatlarla Sırblar a rasındaki ihtilâflar, Avrupada aşikâr bir hale geldi. Bunu din adamlarının şiddetli bir ayaklanışı takib etti. Maamafih, Yugoslavyayı bulandıran ihtilâfların derin ve önüne geçilemiyecek kadar mühim olmadığını zannediyoruz. Bugün, esaslı bir prensipin mevzuu bahsolduğunu haber alıyoruz. Sırbistan daki zimamdar kuvvetler, milleti teşkil eden üç unsuru, cenub Slâvları diye millî bir birlik halinde mezcetmeği ideal edin mişlerdır. Bu gayeye ulaşmak maksadile kendi Sırb karakterlerini ve an'anelerini feda etmek kararındadırlar. Buna mukabil, dığer iki taraftan da ayni fedakârlığa intizar ediyorlar ve Yugoslavyanın, bir tek millî varlık içinde mezcolmuş üç ırk grupundan müteşekkıl bulunduğunu ilân ediyorlar. İHEM Bir NALINA MIH1NA W1NSTON CHURCH1LL sinema yıldızının nasihati Liberal fıkirleri müsellem olan Kral Naıbi Prens Paul'un, yeni Kral hüku met sürecek yaşa vanncıya kadar vazifesini hakkile ifadan gayn bir emeli olmadığı malumdur. Onun, Britanya demokrasi ideali hakkında beslediği derin sem patiyi de iyice biliyoruz. Binaenaleyh, Yugoslavyada, her türlü pratik gayelere müteveccih bir hakıkî vahdetin tahakkuk edeceği ümidini beslemek çok haklı olur. Bu vahdet, Avrupı sulhu üzerinde tesir icra etmekten hâlı kalmıyacaktır. Şa yed, Yugoslavya, keyfî bir surette, totaliter devletler, yahud diktatörlükler meyanına girecek olursa, bundan tevellüd edecek felâketin neticeleri hesaba sığ maz. Memleket dahilinde derhal büyük mücadeleler baslıyacak, Küçük Antant tamamen bozulacak; Çekoslovakyanın fena akıbeti gelip çatacak; Bohemya ve Moraviya nazi imparatorluğuna ilhak edılecek ve bütün bu sarsmtılar, bir cihan harbı tevlıd edebılecek, hesaba sığmaz akıbetler doğuracaktır. Yugoslavyanın vazıyetı ıse, Roma ve Berlin karsısında, fakır bir akrabanın acıklı halınden farksız olacaktır. Garbî Avrupanın silâhlı büyük demokrasileri olan Fransa ile în gilterenin Avrupa cenubu şarkisi mukadderatına karşı takınacaklan alâkasızlık ise, Yugoslavyayı, mevcudiyetinin ida mesi için iki dıktatöre arzı iftıkar mecbu riyetinde bırakacaktır. Bu iki diktatöroen birisi, Dalmaçya sahillerine göz dikmiş olan îtalyadır. eşhu sinema yıldızı Adolph Menjou (Adolf Menju) diyor ki: «Ben, otuz yedi yaşmda, mahvolmuş bir adamdım. Bir sene sonra, tekrar mu' vaffak olmuş bir adam oldum. Niçin? m Çünkü, hiç birşeydcn korkmamak lâ zım geldiğini anlamışhm. Bilhassa, insan, kendi yayndan korkmamalıdır. Yaş, yar şanan senelere değil; insanm kendi feıymeti hakkmda peyda ettiği fikir ve kanaaie bağhdır. Şan ve şerej kazanmak, yahud da daha mütevazı bir surette hayatta birşey olmak htiyenler, kendi kendile' rine şunu telkin etmelidirler ki, her geçen sene muvaffakiyet şamlarını azallmak şöyle dursun, bilâkis ariırmaktadır. Çünkü bu ydlar, bize, her muvaffakiyetin en bellibaşlt amili olan «beceriklilik ve tecr rübe» yı getinr. Henri Ford, kırkından eüoel hiç birşey değildi; hiçbir büyük endüstri adamı, bu yaşa gelmeden vaziyete hâkim olduğunu iddia ve bununla lefahür edemez. Bu, si" nema da dahil olmak üzere, mesleklerin çoğunda böyledir. Yaşlarım bir handicap telâkki ederek, her an, çok thtiyar olduklannı bir mazeret gıbı ileri sürenler, kendi kendilerinî iktıdarsızlığa mahkum etmiş olurlar...» Okuyuculann büyük bfr kısmı bilirler ki 40 ı.ıdan sonra sinema yıldızı olan bu artist, güzel ve yakışıklı da olmadığı halde, genc âşık rollerı oynamış, muvaffak ve meşhur olmuştur. Senelerin zalim elıle insanm alnına çekilen çizgiler arttıkça, bunlarla makusen mütenasib olarak kıymetin azaldığı bu âlemde, yaşına rağmen muvaffak olan artist, yaş ve muvaffakiyet hakkındaki iddialannda hiç de haksız değildir. Bir çoklarımızı bu yaş kaygusu basan yolundan alıkoymuştur. «Kırkından sonra saz çalmağa kalkışmak» sözünün müstehzi ve bedbin hikmeti, muvaffak olamadığımız bir mesleğe, bizi ebe" diyen bağlamış, başarabileceğimiz herhangi başka bir işe sanlmaktan menetmiştir. * Bir meslekte bir türlü muvaffak olamıyanların, kırkından sonra başka bir mesleğe girince çok iyi neticeler aldığına yalnız Adolphe Menjou'nun hayatı mı delildir? Sağımızda solumuzda bunu hergün görüyoruz. Bu meşhur, sinema san'atkân bize ihtiyarhğı kabul etmemek, onunla mücadele etmek lüzumunu söylüyor. «lhtiyar olsam da gönlüm tazedir.» diyip hayat mücadelesinden bir an çekil" memek gerekrir. Bu sözüme «züğürt tesellisi» diyenler de olacaktır amma manen çökmüş genclere ruhan dinc kalmış ihtiyarlan kim tercih etmez ki?... Şark hâdiseleri karsısında Fransa Atatürk Ankara 15 (A.A.) Riyaseticumhur umumî kâtibliğinden: Sekizinci Artırma ve Yerli Malı haftası münasebetile yurdun her tarafından, Atatürke, vatandaşlarm samimî duygularını ve ekonomi alanındaki uyanıklık ve ilerleme severliğini gösteren birçok telgraflar gel mektedir. Bundan çok mütehassis olan Atatürk, teşekkürlerinin Anadolu Ajansı vasıtasile iletilmesini emir buyurmuşlardır. 8 inci artırma haftası Mükemmel teslihat için münasebetile gösterilen alâkaya teşekkür etti her tedbir alınmış Parîs 15 (A.A.) Meb'usan mec lisinde bütçe müzakeresi esnasında Müstemlekât Nazırı M. Marius Moutet, Fransız müstemleke imparatorluğunun fevkalâde olan ehemmiyetinden bahset miştir. Mumaileyh, Uzakşark vakayii muvacehesinde Fransız müstemlekelerinin nıuhafazası için zarurî olan tedbirleri almış olduğunu beyan etmiştir. M. Moutet, hatta en uzak mıntakalarda bile teslıhatın fevkalâde mükemmel olması için muktazi tedbirleri ittihaz etmiştir. PEYAMI SAFA Pariste gizli bir Madrid yeniden M. Delbos Prag'da Frânsız Hariciye Nazırı silâh deposu daha! bombalandı Bu, şimdiye kadar eşine İhtilâlciler, hududda sıkı rastlanmamış depodur kontrol tedbiri aldılar Paris 15 (A.A.) Bu sabah Picpus Madrid 15 (A.A.) Şehir, dün akbulvarında, bir garajda C. S. A. R. m r şam yeniden bombardıman edilmıştir. selesi tahkikatının başlangıcındanberi teYolcu ile dolu olan bir tramvaya bir s.ıdüf edilmemis derecede mühim bir si bomba isabet etmiştir. 15 ölü ve 30 yaralı lâh deposu meydana çıkanlmıstır. vardır. Garajda ezcümle altı mitralvöz ve seFransız Ispanyol hududunda kiz muharebe tüfeği bulunmuştur. tedbirler Garajm sahibi kacmıstır. Henday^ i ^ (A.A.) FranList meırnrlar. ihtimal. yakmda y<»p;laf3k Ankara 15 (Telelonla) Buyuk Iviü rraııkist taarruzunun arilesinde hrailara îet Meclisi. bugün Refet Camtezin reis mâni olmak için Fransız İspanyol hu liğinde toplandı. Gümrük tarife kanu dudundaki kontrolu takviye etmişlerdir. nuna bağlı tarifenm 351 mci pozisvonunun değiştirilmesi ve Devlet Demiryolları ve Limanları umumî idaresinin teşkilât ve vazifelerine dair kanunun Londra 15 (Hususî) Almanyada 25 inci maddesinin tadili hakkındaki kanun lâyihalarının ikinci müzakeresi ya Musevilere karşı yeniden bazı şiddetli tedbirler ahnmıştır. Museviler bundan pılarak kabul edildi. sonra umumî yerlere giremiyecek. Al20 ikincitesrin 1934 tarihli pasaport manlar, Musevi isimleri kullanamıyacak kanununun 16 ncı maddesini dec*istiren ve Musevi evlerinde oturan Almanla r kanunun birinci maddesine dair bir fıkAlman evlerine nakli mekân edeceklerra ilâvesine dair kanun lâyihası yak'idır. Bu gibilerin nakliye masraflarını da hükumetin bu mevzua dair tekhf e hükumct verecektir. deceği kanun lâyihasile birlikte müzaİktısad Vekâletinin bir kere edilmek üzere encümene iade olundu. Meclis cuma günü toplanacak tamimi tır. Ankara 15 (A.A.) 8 birincikânun Maliye Müsteşarımn radyo tarihile İktısad Vekâletinden gönderilmiş clan tebliğin keşidesinde bazı hat hata daki nutku Ankara 15 (Telefonla) Artırma VP ları görülmüştür. Yanlış bir anlayışa meydan vermemek üzere alâkadarların elle yerli malı haftası dolayısile Maliye Müsrinde bulunan tebliği aşağıdaki surette teşarı Cezmi bu akşam radyoda etraflı tashih etmeleri rica olunur. bir nutuk sövlemiştir. j 3 numaralı bend izahının «Ç» Küçük Antant erkânıharbiye f.krasında: «Çalışma saatleri» ibaresi toplantısı «çalışma sıralarının» olacaktır. bugün görüşmelere başlıyor Mukadderatını, cesurane bir kararla sulhun, hürriyetin ve parlımanter demokrasinin talihine bağlamak, cenub Slâvlarının bu yeni kralhğı için çok daha âkılâne ve emin bir hareket olur. Bu hüku met, mevcudiyetinin şu nazik yıllannda kendisi için hayatî zaruretler teşkil eden dahilî salâbetini vr vahdetini ancak bu Diğer taraftan, muhalefet kuvvetleri, suretle tahakkuk ettirebilir. Garb demokrasilerinin, bu sahada, Sırbların, Hırvatların ve Slâvlann, müşterek bir hükumete bağlı üç muhtelif mil Yugoslavyayı kuvvetli, müreffeh ve müslet oldukları fikrindedirler. Bunların hep takil görmekten başka hususî bir menfa ' sınin ayni kralı, aynı parlamentoyu, ayni atleri yoktur. Ondan ne bir istedıkleri varorduyu ve ayni gümrükleri kabul ettikle dır, ne de onun zaranna bir «mihver» viirine göre, bu haris mücadelelerin kasdet cude getirmek tasavvunındadırlar. Hayat tiği hedefı anlamak, Ingiliz müşahidler volunda ileri adımlar atan bu genc ve kahraman mıllet, fcrdın haklannı, bütün için müşküldür. Bir huzursuzluk ve dahilî ihtilâf hava yurddaşlann hükumete şuurlu bir şekilde itaati, fikir hürriyesı, Naib Prens Paul ile hükumeti, istek iştirakini, kanuna tini ve teşriî hürriyeti istemek suretile, lerinin hilâfına olarak tazyik tedbirleri ityüksek bir ideali temsil etmelidir. tihazına sevketmiş ve esasen mevcud aynliklan tebarüz eüirmekten başka bir işe yaramamıstır. Partiler arasındaki farklar, bir nazi diktatörlüğü ile demokratik ve parlımanter bir rejim arasındaki farklann ayni olarak gösterilmek isteniliyor. Bir tarafta nazı unsurlan, diğer tarafta ko münızm unsurlan bulunduğuna hiç şüphe yok. Fakat, aradaki ihtilâfı bu şekilde göstermek abestir. Hakikatte, hiçbir memleket yoktur ki, totaliter müfritlerin her iki nev'ine de avni derrr^de mııhalif ve mcrl^rn b«r lıKra 1 çehıçye nnahL m?rkezî bir kiıt'e t^^ki!ine bu kadar ypiisa'd bir va/'j'ele ^ahıb bulun^un. Aala.;roa zt~ mini ihtilâfların mahiyetine nazaran cok geniştir; millî mevcudiyetin ve millî refaıın temin ve idamesi 7aruretleri; geniş mülâhazalara müstenid bir hal tarzı bu lunmasını leshil ve tergib etmeliydi. Genc milletlerin beyhude anlaşmazlıklara meydan verecekleri bir zamanda değiliz. Bu suretle, Avrupanın bu çok cazib noktasında, liberal bir müsamaha ve medeniyet kalesi yükselecek vt bu kale, cesur ordular tarafından müdafaa edileceği için, o nisbette mükemmel bir kale ola caktır. Yngoslavya, yollann birleştiği nokta dadır. Liberal hükumet sistemine temayül etmek suretile, Avrupa semasını bulan dıran ve karartan harb bulutlannı dağıt mak hıı«iı?unda hakim »f kat'î bir ml , ovnıyabıi'r. Crrııb S!â\la r ı. nazıvmin. {»Mimın > ahııd bolsfvızmın »^Lrrî vgriıfı NC do».tfirıleri tahikkümü aitmda kalraı; I bir orta ve cenubu sarkî Avrupada, ne mes'ud. ne de serefli bir havata mazhar olabilirler. Sirb, Hırvat ve Slâv Krallı j ğını, hürriyetin hüküm sürdüğü ve ada letin koğulmadıgı mes'ud bir memleket halinde görmek ingilterenin en büyük a r zusudur. Meclisin dünkü toplanhsı Almanyada musevilere karşı yeni tedbirler alındı Prag 15 (Hususî) Fransız Hariciye Nazırı M. Delbos bugün Belgraddan burava gelmiştir. M. Delbos istasyonda Çekoslovak hükumeti erkânı, Prag Beledive reisi. Sokol genclik teşkilâtları ve Umumî Harbde Fransız ordusunda carpısan Çek ve Rus gönüllüleri tarafından hararetli tezahüratla karşılanmıştır. M Deibos'un zîyaeti münasebe+ile bıüün sehir V^'anv7 bayaklariie sü=: iDrp">l«tir. Frarsız K^nc've N3<nr< <'ol iaıda topîanan haikuı şiddetli alkışian arasında istasvondan doğruca Fransız sefaretine gitmi=;tir. Cumhurreisi M. Beneş. bu gece misafir nazır şerefine bir ziyafet verecektir. M. Delbos'la Çek ricali arasındaki mü zakerelere yarın devam edilecektir. Japonya cihan^irliğe azmetmiştir [Sasmakaleden dtvam} Japon emperyalizmi. ordu ve donanmaya, yanı askerlere dayanan mılıtarıst bir emperyaliztn olduğu ıçın, hiçbir 7a» man fütuhata doymıyacaktır. Japonya, cıhangirliğe azmetmiştir. Sabık Almanya ımparatoru, 30 sene evvel sarı tehlıkeden bahsetmişti. Sabık Kayser'in, birçok yanlış görüsleri içinde bir tanesi doğru çıkmıştır. Filvaki sarı tehlike, tahakkuk etmek üzere bulunuyor. Japonyayı durdurmak için, başta A merika ve Ingiltere olmak üzere Fransa ve Sovyet Rusyanın da dahil olacağı bir dörtler ittifakı akdederek harekete geçmekten, yani icabında harbe kadar gitmekten başka çare yoktur. Böyle bir hareket, eskisinden çok daha kanlı bir dünya harbi demek olacağı için îngiltere ve Amerika, şimdilik, böyle bir askerî an laşmaya mütemayil görünmüyorlar. Fakat, Japon emperyalizminin iştihası arttıkça, böyle bir ittifak tahakkuk edecektir. Şimdılik, Japonya uzun vadeli siyasetinın birinci merhalesi olan «şimale doğru» kısmını tahakkuk ettirecektir. İngi lizlerle Amerikalılar ve Fransızlarla Sovyetlerse sadece protesto notaları vermekle iktifa edecekler, böylece infial ve hiddetlerini yenmiş olacaklardır ki bu da, birşeydir. Reisicumhurun bir emirnamesi 2 6 numaralı bend hakkında, fık rasının sonundaki ihtar: «Ücretin mukannen olarak haftanm hangi gününde veya ayın kaçında, saat kaçta ve iş yerinin neresinde verildiği de tasrih edilir» şeklinde Millî Müdafaa Nazırı heyetler şerefi olmak lâzımgelirken bir satın eksik ola rak neşredilmiştir. ne bir öğle ziyafeti vermiştir. 3 7 numaralı bend hakkındaki izaYunanistanda tütün hın «A» fıkrasında: «iş yerlerinden» ke himaye kurumu limesi, «iş yerinin» suretinde düzeltilmek Atina 15 (Hususî) Son günlerde icab eder. Başvekil Metaksasın riyasetinde alâka4 9 numaralı bend hakkındaki izadar olan nazırlar ve tütün tüccarları ve hın başlangıcı şu suretledir: killerinden mürekkeb toplanan meclisin 9 numaralı bend hakkmda: müzakereleri hitama ermiş ve Atinada İş yerinin mahiyetine göre inzibat tedbütün tütün meselelerile iştigal etmek birleri ve şartlan sayılacaktır. üzere bir tütün himaye kurumunun îhtar: Iş inzibatı bakımından aranılacak teşkiline karar verilmiştir. hususlar bılhassa şunlardır: Prag 15 (A.A.) Millî Müdafaa Nazırı Machnig, Küçük Antant kurmay toplantısına iştirak etmek üzere burada bulunan Yugoslav ve Rumen askerî heeyetlerini kabul etmiştir. Prag 15 (A.A.) Reisicumhur Beneş, Pek ordusunun teşekkülü yıldönümü ve M. Delbos'un zivareti münasebetile or duva hitaben bir emirname neşretmis ve 16 kânunuevvel 1917 tarihli Fransız hükumeti emirnamesini hatırlatmıstır. Malum olduğu üzere bu 1612917 ta rihli emirname ile Fransa. Fransada harbetmekte olan Cek gönüllüleri kıt'alarını Çek ordusunun birinci müstakil kıt'alan Paris 15 (A.A.) Eski Başvekil Şam 15 (A.A.) Eski Irak Baş olarak tanımıstı. \ekıli Nuri Paşa tayyare ile Bağdaddan M. Flandin, bu sabah Berlinden buraya gelmiştir. Buradan Beyruta gidecek, o gelmiştir. Mumaileyh, seyahatinin hususî mahi r.ıdan da vapurla İngiltereye hareket edeyette olduğunu, yalnız seyahat intıbala cektir. * ROMA Nazırlar meclisi saat 10 da rını M. Chautemps'a bildireceğini, söy Nuri Paşanın Filistin meclisi hakkıntoplanmış ve 1938 bütçesini tasdik etmişlemiş ve şu sözleri ilâve etmiştir: tir. da hukukîbir tavassut vazifesile mükellef * PRAG İki defa hava hücumlarma « Halihazırda Almanya ile Fransa bulunduğu öğrenilmiştir. karşı müdafaa talimleri yapılmıstır. Bunarasında derin noktai nazar ihtilâfları dan maksad müdafaa hizmetlerinin nasıl Balkanlarda şiddetli seller mevcud olduğu mütaleasmdayım. Fakat islediğini ve halkm kendisini koruyup koSofya 14 (Hususî muhabirimizden) iki hükumet ve iki millet, muhtelif pren ruyamadığını tesbit etmektir. * VARŞOVA Hükumet tarafından Bulgaristanın cenubu şarkî tarafların siplerle ve muhtelif usullerle olsa da parlamentoya verilen bir kanun lâyih&sına da birkaç gün devam eden şiddetli yağ Fransızlar kadar Almanların da son degöre, kadınlar 19 yaşından 45 yaşına ka dar yardımcı askerlik hizmetini yapabile murlardan husule gelen sellerin hücu rece arzu etmekte oldukları zannolunan mile bütün şimendifer münakalâtı dur sulhu muhafaza etmek için mütekabilen ceklerdir. * PARİS Meb'usan meclisi, Mesai muştur. Bristicu, Vaça ve Ustromca ır yapabilecekleri fedakârhkları ihtimamla Nezaretinin 1938 bütçesini kabul etmiştir. * MOSKOVA İntihab edilen 1143 makları taşmış ve 15 muhtelif mabalde tetkik etmek mecburiyetindedirler.» meb'ustan 855 i komünisttir. 288 i hiçbir şose yollarım da harab etmiştir. Vaça Habeşistan Valisi, Veliahdle fırkaya mensub değildir. ırmağı pek çok köprüleri sürükleyip gö* PARİS Büyük moda mağazalannda birlikte gidiyor dün baslıyan protesto hareketi bugün ni türmüştür. Bristicu ırmağı büyük PanRoma 15 (A.A.) Habeşistan Umuheyetlenmiş, mağazaları işgal eden işçiler çerevo köprüsünü harab etmiştir. Usişlerine başlamıslardır. tromcada Sveti Varç ile olan yol ka mî Valisi Düc d'Aoste. şimalî Afrikaya * Roma Kabine M. Mussolini'nin ri panmıştır. Bubesevo köyünde 150 evi gitmek üzere bugün Napoli'den Tara yasetinde toplanarak iki saat süren mü kruvazörüne binmiştir. zakerelerde bulunmuş ve 193839 bütçesini seller basmış ve birçoklarını yıkmıştır. İtalya Valiahdile İş Nazırı Cobollo tasdik etmiştir. Yukarı Ustromca havzasmda seller 150 Gigli, şarkî Afrikadaki îtalvan kıt'ala* Roma Hükumet çinko ihracatını yakilometroluk şose yolunu harab edip rınm başkumandanı General Cavallero. sak etmiştir. * Prag Reisicumhur Beneş, Küçük geçilmez bir hale getirmiştir. O taraf şarkî Afrika vali muavini Cerulli de Antant Erkânıharbiyeleri konferansına iş ların mezruatı büyük zararlara uğra Dükle birlikte gitmişlerdir. tirak etmekte olan Yugoslavya Erkânıhar mıştır. 7 8 kilometroluk şimendifeı Tara kruvazörü refakatinde birkaç biye Reisi General Nediç ile Romanya Eryolu harab olmuş ve tamirine başlan muhrib olduğu halde bu sabah Napolikânıharbiye ikinci reisi İonascuyu kabu! mı jtır. etmiştir. dcn hareket etmiştir. Filistin meselesi M. Filandin'e göre Eski Irak Başvekili, Londraya gidiyor Alman Fransız noktai nazar ihtilâfı derindir ( KISACA... J ABİDtN DAVER Alman donanması yeniden takviye edilecek Londra 15 (Hususî) Alman donanmasının yeniden takviye edileceği ha • ber verilmektedir. Resmî malumata göre, Almanya beheri 35 bin tonluk 2 zırhh, beheri 30 bin tonluk 2 tayyare gemisi, beheri 10 bin tonluk iki hafif kruvazörle beheri 7 bin tonluk iki kruvazör yapmıya karar vermiştir. Bunlar haricinde hâlen Kiel limanında 36 Alman tahtelbahiri mevcuddur.