.0 İkinciteşrin 1937 CUMHURtYET İSTANBULUN İMARI Iki devlet bir muahede imzasına hazırianıyor Müzakereler sırasında harb borcları işinin de mevzuu bahsedileceği anlaşılmaktadır HâdiseJer arasında Cepheliler ve cephesizler ugünkü dünya işlerini sağlarla sollarm vaziyetlerlne göre muhakeme etmek istediğimiz zaman göze çarpan manzara şudur: Amerika, Fransa, Belçika... gibi (İngiltere müstesna) demokrasi memleketlerinin iç politikasına sollar, üç kıt'anın dış politikasına sağlar hâkim görünüyorlar. Bu, garib bir tezaddır; fakat sebebleri araştırıldıkça garabeti azahyor: Fransada sollar, sağlardan biraz daha fazla vaziyete hâkim olmalarını Halk cephesine borcludurlar. Birkaç partiyi içine alan bu birlik, sun'î ve mu vakkat bile telâkki edilse, iki sene denberi sollan, bir tek yumruğu vücude getiren sımsıkı parmaklar gibi kuvvetlendirdi. O cephenin karşısında sağlar, birleşmenin faziletini idrak etmek şöyle dursun, birbirlerini yi yorlar: Albay de la Roque, yalnız sol değil, kendi cephesinden sayılmak lâzım gelen sağ gazeteler aleyhine de iftira davası açtı. Leon Daudet, çoktanberi, Ateşhaçlılarm elebaşısma küfrü basıp duruyordu. Son muha keme, Halk cephesi karşısında miliî cephe denilen hayalî vahdetin anar şile ve nifakla dolu içyüzünü meydana vurdu. «İttihaddan kuvvet doğar.» kanunu, Fransa gibi demokrat memleketlerin iç politikasmda sollara gü • lümsüyor. Dış politikaya gelince, bilâkis, sağlar tek cephede ve sollar dağınık plânlarda görünüyorlar: Alman Japon îtalyan ittifala, hâlâ yeşil masa gevezeliklerile vaziyete hâkim olmak istiyen sollan ve demokrasileri şaşırtıyor. Dokuz devlet konferansı nın aczi, üçlük bir ittifakın dokuzluk bir tereddüdden nekadar üstün kuvvette olduğuna delildir. «İttihaddan kuvvet doğar.» kanunu, üç kıt'anm dış politikasmda da sağlara gülümsüyor. Bu tezadın içinde bir tek hakikat var ki, o da, cephelilerin cephesizlere galebesidir. Bu hakikat, onu idrak eden sağlara da, sollara da gülümsü yor. Demek Iri fikirlerin ve ideolojilerin fevkinde, kuvvetini doğrudan doğruya hayattan ve aksiyondan alan prensipler var. ingiltere Amerika ticareti Fransız kabinesi Meclis, 160 reye karşı 399 reyle itimadını bildirdi Dr. Wagner ayrılacak tahsisatı az buluyor Alman mütehassısına göre, şehrin tanzimi ve güzelleştirilmesi için senede vasatî 37 milyon Türk lirasına ihtiyac vardır Çok iyi biliyorum ki bu hesabıma iti raz edebilir ve Belediyenin hesabıma sokmuş olduğum ikametgâhları ve fabri kaları inşaya mecburiyeti olmadığını, o nun yalnız umumî işleri meselâ: Cadde leri, kanalları, parkları başarmakla mü kellef olduğunu iddia edebilirsiniz. Bu itiraz her nekadar haklı olursa da unut mamalısınız ki fakir tabaka için ikametgâh inşası Avrupa şehirlerinde, bilhassa Berlinde ancak umumî kredilerle temin edilebilmiştir ve bu vazife İstanbulda henüz lâyıkile takdir edilememiştir. Fakat herşeyden önce, bir şehrin imarının ancak hazır ve işlemekte bulunan kapital sayesinde mümkün olduğunu unutmamanızı rica ederim. îstanbulda, senelik kapital teşekkül, hususî serma yenın 12 ve Devlet ve Belediye vergile rinin de 25 milyon olarak azamî 37 milyon Türk lirası olarak tahmin edilebilir. Bu miktarlan gozönünde tutar ve ayni zamanda şehircilik için yapılan investissement'ların çok mahdud bir hayatiyete malik bulunduklarını ve mütemadiyen yenileştirilmeleri lâzım geldiğini düşünürseniz, İstanbuldaki kapital teşekkülünün bugün için ancak bugünkü şehircilik va ziyetinin idamesini temin edebileceği neticesine vanrsınız. Bu müşahede, şehrini dünyanın en güzel bir yeri olarak imar etmek istiyen îstanbullular için çok üzücü olmahdır. Fakat bir îstanbullunun bugün için bir Berlin'liye nazaran 6 defa ve bir Nevyorkluya nazaran 16 defa daha fakir bulunması keyfiyeti önünde yılmakta mana yoktur. Herşeye rağmen memleketini garb şehirleri seviyesine yükseltmek ga yesini taşıyorsa kendisini bu gayeye yaklaştıracak vasıtaları seçmesi lâzım gelir. Makalenize küçük bir cevab olarak başladığım bu yazıda bu vasıtaları te ferruatile sıralamak tabiî kabil olamıyacak. Onlardan umumî olarak kısaca bahsedebilirim: 1 Hususî ve umumî sermaye te şekkülüne yardım etmek. 2 Kabili tahakkuk olmıyan projelerden uzak kalan, tamamile ekonomik gayeler güden ve bazı Avrupa şehirleri" nin imannda görülen budalaca hatalar dan sakınan plânlaşma ve icraat programı. 3 Mufassal bir şehir imar kanunu ki onsuz Türk şehirlerinin yenileşmesi ve asrileşmesi mümkün değildir. 4 Uzak görüşlü, teknik ve malî cihetlerden iyi işlenmiş bir plân. 5 Bu plânm tahakkukuna ve plâ nın tahakkukunda rolü olacak Belediye ve Devlet memurlannı reorganiser etmeğe memur büyük salâhiyetlere malik bir devlet komiseri. Sizin tarafınızdan ortaya atılmış olan îstanbulun imarı meselesine temas etti ğimden dolayı kusurumu affetmeniz temennilerile hürmetlerimin kabulünü rica ederim. Dr. WAGNER Paris 19 (A.A.) Meb'usan mec lisınde hükumetın umumî siyaseti üzerindeki müzakerelere devam olunmuştur. Cumhuriyetçi sosyalıst birliğinden Bibie, Alman, İtalyan ve Japon emperya lizmleri aleyhinde bulunmuş ve Fransız [Istanbulda oturmakta olan mühen diplomasisinin, meseleleri birbirinden a dis profesör M. Martin Wagner şehrimiyırmıyarak heyeti umumiyesini ahenkli bir Londra 19 (Hususî) Yakmda İnJaponya alâka gösteriyor siyasetle takib eymesi lüzumu üzerinde ıs zin imarile ve tahsisan buna dair ba$magiltere ile Amerika Birleşik devletleri aTokyo 19 (A.A.) Japon mehafili, kalelerle çok alâkadar olmakta ve arada rar etmiştir. rasında yeni bir ticaret muahedesi imza îngiliz Amerikan müzakerelerine kar nrada voüadığı mektublarda. bu mevzua Tataliter devletler, demiştir, ancak knv dair fikirlerini bildirmekledir. Son bir ualanmak üzere müzakerelere başlanacaktır. şı büyük bir alâka göstermektedirler. Bu muahede, sonradan dominyonlarm Japon gazeteleri, teklif edilmiş olan ti vetten anlıyorlaı ve yalnız kuvvet istimal zımız üzerine kendisinden aldığımız ve da doğrudan doğruya Amerika ile ya carî misakı ve komünizm aleyhindeki mi ediyorlar, o halde, biz de kuvvetli olma bugünkü başmakalemizde mevzuu bahpacakları ayrı anlaşmalarla tamamlana sakı imza etmiş olan devletlerin tazyiki lıyız. Bununla beraber, şiddet siyaseti setiiğimiz mektubu da aynen neşrediuo caktır. dolayısile demokrasi blokunun bir sıki değil fakat uzlaşma siyaseti takib edelım. ruz.\ Komünist Rochet'nin kürsüye çıkması Muahedenin imzalanmasında başlıca laşması gibi tavsif etmektedirler. bazı tezahürlere vesile vermiş ve sağ tamüşküllerden biri, Kanadanın Ottavva i«Muhterem Başmuharrir, Avam kamarasında raftan «Marty'nin yerine sen mi çıkıynr17 ikinciteşrin tarihli başmakalenizde tilâflarınm kendisine bahşetmiş olduğu Londra 19 (A.A.) İngiltere ile A sun, demek Marty hâlâ İspanyada» sözîstanbulun şehircilik bakımından imarı îngiliz İmparatorluğunun eczasmdan bu merika arasında pek yakında ticaret müleri yükselmiştir. Köylüler meselesinde ıs* hususunda Devlete ve Belediyeye düşen lunan memleketlere aid ve rüçhan esası zakerelerine başlanacağına dair yapılan lahat yapılmasını taleb eden komünist vazifeleri tetkik ediyor ve bunlardan her na müstenid bazı haklarını feda etmek beyanat, gazeteleri şiddetle meşgul et meb'usun sözleri birçok defa kesilmiş ve birinin senevî ikişer buçuk milyon Türk mecburiyetinde kalacağıdır. Bazı mühim mektedir. Gazeteler bu müzakerelerin ösağ cenahla sol cenah birbirlerine söz hü lirasını İstanbulun imarına sarfedilmek ü" mahallî Kanada efkârı umumiyesi, bu işte nümüzdeki sene ortalarına doğru nihayetcumlarında bulunmuştur. zere ayırdıkları takdirde on beş yirmi seiktısadî ehemmiyet ve şümulden daha u leneceği kanaatindedir. Dahilî ve haricî siyaset üzerinde uzun neye varmadan bu şehrin dünyanm en mumî bir ehemmiyet ve şümul görmekte Times gazetesi, bu husustaki beyana ve bu işin büyük demokrasilerin diktatör tın Avam kamarasında derin bir memnu söz söyliyen Başvekil, ayağa kalkan güzel ve en modern yerlerinden biri ola devletlere karşı mesai birliklerini inkişaf niyetle karşılandığını kaydettikten sonra ekseriyet meb'uslarının sürekli alkışları a cağı neticesine varıyorsunuz. İki seneden fazla bir zamandanberi ettirecek bir çare olduğu mütaleasında müzakerelerin ancak birkaç hafta sonra rasmda yerine oturmuştur. Yarım saat kadar istirahatten sonra ye İjtanbulun şehircilik noktai nazanndan bulunmaktadır. başlıyabileceğini yazmaktadır. niden toplanan meclis, itimad teklifini im imarı meselesile meşgul bulunduğumdan Harb borcları meselesi Dail Telegraph, dominyonlarm da bu Nevyork 19 (A.A.) Derpiş edil müzakerelere muzahir olduğunu yazıyor za etmiş olanlardan cumhuriyetçi sosya bu hususta fikrimi yazmama müsaade etlist birliğinden Lahaye, radikal sosyalist menizi rica ederim. îstanbulun imannı, mekte olan ticarî müzakereler hakkında ve diyor ki: Elble ve sosyalist Serol'u dinlemiş ve bu bu işin finanse edilmesi tarafından mutatefsirlerde bulunan NewYork Times «İşin diğer bir mühim cephesi de bu üç hatib de bütün dostlannın, müttefikan leaya kalktığımız zaman ve bu finanse gazetesi harb borcları meselesinin de bu ticaret muahedesinin akdini çok mühim hükumete itimad edeceklerini bildimişler etmek meselesini, beş, on yahud yirmi semeyanda mevzuu bahsedileceğini yaz siyasî hâdiselerin takib edeceğidir. Amedir. nelik bir plân çerçevesine sokmak istedi " maktadır. rika ile yapılacak sıkı ve devamlı bir siBunun üzerine rey toplanmış ve Fran ğimiz zaman bu şehrin yenileştirilmesi için Bu gazete iki büyük demokrasi arasm yasî teşriki mesaiye ekonomik istifadelersız meb'usan meclisi Chautemps'm riya sarfedilebilecek paranm miktannı şöyle daki iktısadî bağları kuvvetlendirmeğe den ziyade ehemmiyet verilmektedir. setindeki Halkçı cephe hükumetine, 160 bir tahmin etmek lâzımdır. Bu halde akmatuf her türlü tedbirin dünyanın her ta Maamafih her iki tarafm da daha izale reye karşı 399 reyle itimadını bildirmiş lımıza şu sual gelebilir: Bugünkü vaziyerafında istikrarı temin edici bir tesir bıra etmek mecburiyetinde olduğu birçok tinde îstanbul ne eder ve meselâ onu Bertir. kacağını ilâve eylemektedir. müsküller vardır.» linin şimdiki vaziyeti gibi imar etmek "«ırıımmıııııılllllllllilllllllliniinillllinillllllinilliuuııııı istediğimiz zaman bize kaça mal olacaktır. Belçika hükumeti Ucretli memurlar Aylığı tahdid eden kararname kaldırıldı Kızılayın 60 mcı yılı kutlulanacak Yeni kabineyi M. Janson teşkil edecek Londra 19 (A.A.) Belçika Devlet Nazırı Janson dün telefonla Kral tarafından vaki davet üzerine buraya gelmiştir. Bugün kabine buhranı hakkında Kralla görüşecek ve kendisile birlikte Brüksele dönecektir. Londra 19 (A.A.) tyi malumat alan Belçika mehafilinde beyan olunduğuna göre, dün akşam Brükselden buraya gelen Janson'a, Kral, kabinenin teşkili vazifesini verirse Janson bunu kabul edecektir. Janson, siyasî vaziyet hakkında Krala izahat vermek üzere Londraya davet olunmuştur. Belçika Kralı Londradan döndii Londra 19 (A.A.) Belçika Kralı, saat 10 da Brüksele hareket etmiştir. Beraberinde M. Spaak'la M. Janson bulunuyordu. İngiltere Kralı George, Viktorya is tasyonunda Kral Leopold'un hareketi e^asında hazır bulunmuştur. Maliye memurları arasında Ankara 19 (Telefonla) Ağrı vari idat muavini İbrahim birinci süvari fırkası muhasebeciliğine, açıktan Ru hiye hukuk müşavirliği ikinci mümey yizlik memur namzedliğine, Faruk Kurtuluş muhasebei umumiye memur luğuna, Abdullah varidat umum mü dürlüöü ikinci mümeyyizliğine, îstan bul Kücükpazar tahakkuk basmemuru Hilmi Kadıköy tahakkuk sefliğine, Samatya tahakkuk memuru Zeki Hocapaşaya, Zat İşleri memurlarından Namık ikinci mümeyyizlige, Hariciye muhasebe memuru Bekir Sıtkı ikinci mümeyyizliğe, muhasebei umumiye birinci mümevvizi Raif evrak müdürlüğüne tayin edildiler. 46 ncı tümen veznedarı Azmi de Vekâlet emrine alındı. Janonya, Franro'yu tanımak için tarih tesbit etmemiş Lord Robert Cecil nobel sulh Tokyo 19 (A.A.) Haricive Nezareti mükâfatını aldı namına söz söylemeğe salâhiyettar bir zat, Japonvanm büyük bir ihtimalle Franco hükumetini tanıyacağım, fakat bunun için henüz bir tarih tesbit edil memiş olduerunu bevan etmiştir. Bu zat, Mancuko'nun İtalya ve Al manva tarafından tamldı§ını ve Mancuko'nun komintern alevhindeki pakta iştirak ettiği hakkında matbuat ta rafından verilen haberleri tekzib etmiştir. Ankara 19 (Telefonla) Kızılayın 60 ıncı yıldönümü münasebetile bu kânunuevvelin 23 üncü günü Ankarada bazı merasim yapılacaktır. Bu hayırlı cemiyetin 60 ıncı yıldönümünün yur Ankara 19 (Telefonla) Vekiller dun her tarafmda kutlulanacağı tabii Heyetinin ücretli memurlar hakkındaki dir. son kararnamenin ilgası yolunda tetkiklerde bulunduğunu bildirmiştim. FilhakiAnkara 19 (A.A.) Büyük Millet ka son kararname tatbikatta umulan neMeclisi bugün Refet Canıtezin reisli ticeleri vermemiştir. Bu kararnameye ğinde toplanmış ve ihtiyat zabitleri ve göre, muvazenei umumiye kanununa bağ ihtiyat askerî memurlan kanununun lı, E cetveline dahil masraf tertiblerinden bazı hükümlerinin değiştirilmesine dair idare olunan ücretli vazifelere bidaye kanun lâyihasmm birinci maddesini ten tayin olunanlara ancak tahsil derece müzakere ve lâyihanm ecnebi kelime lerine göre ücret verilebilecekti. lerden ayıklanması için encümene iadeBu tahdidden sonra bir takım teşkilât sine karar verilmiştir. ta istenilen evsafta ücretli memur bulabilMeclis pazartesi günü toplanacaktır. mek için müşkülâta tesadüf edilmiş, birOtomobil şaselerinin çok memuriyetlerin bu kararnameden ismuayenesi tisnasına lüzum görülmüştür. İstisna hariAnkara 19 (Telefonla) Gümrük ve cinde kalanlara gelince, bunlar da nazaİnhisarlar Vekâletinden yapılan bir tan itibara alınması mümkün olmıyacak kadar azalmıştır. Bundan başka E cetveline mimle kurulmamış olarak gelen otomobil şaselerinin ne suretle muayene edidahil olanlarla olmıyan ücretliler arasınlecekleri alâkadarlara bildirildi. da da bir fark husule gelmiştir. Bu işleri kökünden halledecek olan teadül kanunu Meclis encümenlerinde bulunmaktadır. Bu lâyihanm kanunlaştBa$tarafı 1 «ncı sahtiede} masına intizaren son kararnamenin Bir çocuğun zeki cevabları mer'iyetten kaldırılması münasib görülAtatürk, Adanaya gelirken Mamuremüş ve Maliye Vekâleti yukanda saydı de büyük tezahürat yapıldı. Bu sırada ğım mahzurları bildiren bir tezkere ile Ulu Şef, Bor kazası çiftçilerinden biVekiller Heyetine bu yolda bir teklifte risinin oğlu olup burada muallim obulunmuştur. Vekiller Heyeti, 11/11/ lan amcasmın yanında okuyan Nail is1937 tarihli toplantısında 26862 sayılı minde bir çocuğa bazı sualler sordu ve kararnamenin mer'iyetten kaldırılmasına çocuğun verdiği cevabları ve zekâsmı çok beğendi. • * k^rar vermiştir. Başvekil Celâl Bayar çocuğa: Imtiyazı feshedilen linyit « Seni Ankaraya alsak okumakta madeni devam eder misin?» diye sordu. Ankara 19 (Telefonla) Fdirnenin Çocuk bunu minnetle kabul etti. CeKeşan kazasmm Kuruçeçid köyünde lâl Bayar bunun üzerine küçüğün ad bulunan ve imtiyazı Emine, Mediha, resini aldı. Zeliha. Zafer ve Ayşe Sabiha uhdesin Bu çocuk Ankaraya götürülerek devde olan linyit madeninin imtiyazı feshelet he^bına okutul^aktır. dildi. Millet Meclisinde Atatürk Konyaya gidiyor Bu sualin cevabı, istatistik rakamların mevcud olmamasından dolayı îstanbul için çok zordur. Ben elimde bulunan bir çok nisbî rakamlarla bu suale tahminî bir çevab aradım. Vardığım neticeye göre îstanbul şehri (tarihî abideler haric) bugünkü halile 675 ilâ 700 rnilyon Türk li" rası veya îstanbullu başma takriben 950 Türk lirası kıymetindedir. Berlin şehri ise adam başma 3,200 Türk lirası yani îs tanbula nazaran 3'/2 defa daha değerlr dir. Eğer Türk devleti İstanbulu teknik tesisat, caddeler, ikametgâhlar, fabrikalar ilâh. itibarile Berlin derecesine yük seltmeyi kendisine gaye edinirse bu uğurda her îstanbullu başına 2,250 Türk li" rası yahud takriben 1,7 milyar Türk lirası sarfetmelidir. Haddi zatında hatalı olsalaı bile bu rakamları nisbetleri itibarile doğru bulursanız itiraf etmelisiniz ki, îstanbulun şehircilik bakımından imar ve inkişafı için ileri sürdüğünüz beş milyon Türk lirası çok az bir miktardır ve hakikî gayeyi hemen görünmeden ortadan kaybettirmektedir. Hatta Devletin ve Belediyenin topladığı bütün vergi gelirini dahi ki ben İstanbul için senede 25 milyon olarak tahmin ediyorum " îstanbulun imarına tahsis etmeğe kalksanız (bu tabiî gayrikabildir) gene maksadınızın istih sali 70 seneye mütevakkif olacaktır. PEYAM1 SAFA îstanbulun imarı en kolay işlerdendir IBaşmakaleden devam] Bütün bu inşaatın biricik kusuru şehrin hayatına ve umumî manzara ahengine nisbetle plânsız ve adeta gelişigüzel yapıhşmdadır. Eğer bu inşaat bir plânın çiz • miş olacağı kadroîarı ikmal etmiş olsaydı, îstanbulun imarı o kadar kazanmış, yeni yapılar her cihetle şehre süs ve kıymet ilâve etmiş bulunurdu. Şehircilik mütehassısı M. Prost îs tanbul için bir plân hazırlıyor. Nihaî şeklinde bu, Belediyenin tatbikına neza ret ve iştirak edeceği bir plân olacaktır. îstanbulun imarı hesabına bizim düşün cemiz daha geniştir. Biz İstanbul dediğimiz zaman îstanbulu ve hinterlandını kasdediyoruz. Filhakika bütün dünyanın gıpta edeceği güzel İstanbulu şimdiki belediye hududile çevirmek, çok dar bir düşünce içinde kalmak demek olur. Bi zim bütün dünyaya güzel olarak arzedeceğimiz İstanbul, Kara ve Marmara denizleri arasında Çekmece göllerinden Geyve boğazma ve Uludağ tepesine kadar uzanan bir sahayı ihtiva eder, ve bu mecmuanın hepsine birden îstanbul ve hinterlandı denilir. 0 halde İstanbulun türistik noktasur dan imarı bahse mevzu olduğu zaman iki plân lâzımdır: 1 : Nefsi İstanbulun plânı, ki bunu M. Prost hazırlıyor. 2: İstanbul ve hinterlandının plânı, ki işte bu yapılacaktır. Birinci plâna gore İstanbul şehrinin yollan, meydanlan yapılacak, ' abideleri ve bu abidelerinin etrafı düzeltilecek, modern şehrin bütün icabları yerine getinlecektir: Plân mucıbince ve peyderpey tabiî. İkinci plâna göre İstanbul hinterlandı güzel İstanbula otostratlarla bağlanacak ve bütün hinterland îstanbulla bir mec mua teşkil etmek üzere düzeltilecek, güzelleştirilecek, otellerle, plâjlarla, or manlarla, su şehirlerile alabildiğine zen ginleştirilecektir. Her iki plândan şehrin ve havalinia normal olarak kendi yapabilecekleri ay rılacak ve çok mas>af istiyen büyük işleri fevkalâde varidat! a başarılmak üzere münhasıran İstanbul ve havalisinin imarile meşgul olacak yüksek heyete verilecektir. Vaziyetler ve yazifeler böyle tefrık olunduktan sonra İstanbul ve havalisinin bizim dediğimiz yolla yapılıp yapılamıyacağı düşünülmelidir. Kabul olunur ki yapılabilir, ve böylelikle zaten güzel ve her cihetle zengın îstanbul dünyanm hakıkaten en güzel bir şehri olarak ortaya çık mış bulunur. YVNUS NADİ M. Tataresco Yeni hükumetin dış siyasetini izah etti Bükreş 19 (A.A.) öğleden sonra yabancı gazeteler mümessillerini kabul eden Başvekil Tataresco, yeni hükumetin dış siyasetini izah ederek demiştir ki: « Yeni kabine, hiçbır tereddüd geçirmeden, son dört sene zarfında takib olunan ve Romanyamn devamlı siyasetini teşkil eden haricî siyaseti takib eyliyecektir. Bu siyasetin hedefi, sulhun idamesi ve memleket hududlarının müdafaasıdır. Küçük Antant çerçevesi içinde Yugoslavya ve Çekoslovakya ile Balkan An tantı çerçevesi dahılinde Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya ile gittikçe müspet olarak devam eden ittifakımız, milletle rimızin mukadderatının vücud bulması ve Avrupanm merkezinde ve şarkında devletlerin sulh içinde inkişaf etmesi husus larında, semereli faaliyetimizin esas un surlarını teşkil eyliyecektir. Yeni bir lâyiha Köylüler, evlerine gelip gidenleri haber verecek Ankara 19 (Tdefonla) Meclis Dahiliye encümeninden geçerek Adlrye encümenine verilmiş olan bir kanun lâyihasına göre, her ne maksadla olursa olsun, köyde oturanlarla arazi sahibi ve" ya müsteciri bulunanlar müstesna olmak üzere evine gelip gidenleri, yahud yanmda barmmak, çahşmak, yahud misafir kalmak istiyenleri alâkadar köylü, köyün muhtarına hemen haber vermeğe mecburdur. Çiftlik, değirmen, ağıl, hızar ve taşocakları gibi yerlerin sahib ve müstecirleri bu çeşid kimseleri en yakın karakol kumandanına yahud köy muhtarına bildir " meğe mecburdurlar. Adliye encümeni ruznamesinde bu lâyihadan başka 17 lâyiha ile iki teklif, tezkere ve sair evrak vardır. Cemiyetler kanun lâyihası da bu aradadır. Lâyiha, bundan 7 sene evvel Meclise verilmiş cemiyetler kanun lâyihasile 4 sene evvel verilmiş olan ekalliyetlere aid dinî müesseselerin idaresi hakkındaki lâyihanın birlikte gözden geçirilmesile tanzim edilmiş ve Dahiliye encümeninde geçen nisanda görüşülerek Adliye encümenine verilmiştir. Ahmed Ihsan Mersinde Mersin 19 (Sureti mahsusada giden arkadaşımızdan) Atatürk bugün saat 14 te Mersini şereflendirdiler. tstasyonda coşkun tezahüratla karşılanan Atatürk, Vali konağma ve Belediye reisi nin evine giderek orada bir müddet kaldıktan sonra, Encümen azasından Yakubun Subendi yolundaki bahçesine gitti. Mersinden ayrıltrken Mersin 19 (Sureti mahsusada giden arkadaşımızdan) Atatürk, yeni yapılacak Halkevi ve anıtla alâkadar olmuşlar ve Vali tarafından verilen izahatı tasvib buyurmuşlar, Mersini ziyaret lerinden ve umumî faaliyetten müte vellid memnuniyetlerini izhar etmiş lerdir. Büyük Şef Atatürk, şehirde tetkikle rini bitirdikten sonra gene halkm coşkun uğurlama tezahüratı arasında saat 17 de Konyaya müteveccihen buradan ayrılmışlardır. Nevyork 19 (A.A.) Lord Robert Cecil Kolombiya darülfünunundan fahrî doktorluk diplomasını aldığı esnada Nobel sulh mükâfatının da kendisine verildiğini duymuştur. Cecil bundan hem mütehayyir hem çok memnun olmuş ve umumî cihan vaziyetinden bahsederek demiştir ki: « Her milletin millî hayatı vardır. Bu hayat beynelmilel münasebetlerde bir Türkofiste nakiller kanuna tebaan idare edilmelidir. Dünya Ankara 19 (Telefonla) Türkofis bu istikamette ilerliyor.» merkez kadrosundan bazı nakiller ya pılmış, bu meyanda Faruk tç Ticaret kadrosuna verilmiştir. Paris 19 (Hususî) Paris borsasının bugünkü kapanış fiatları şunlardır: Bulgar hükümdarları Londra 147,23, Nevyork 29,46 1/2, dönüyorlar Berlin 1191.75, Brüksel 501, Amsterdam Paris 19 (A.A.) Bulgar Kralı ve 1631,75, Roma 154,90, Lizbon 133.50, CeKraliçesi, Bale ve Belgrad tarikile Sof nevre 681, kurşun 16,4,4 1/2, bakır 42 ya'ya dönmek üzere dün akşam Paristen 44, kalay 183 5. altm 140,1, gümüş 19 11/16, çinko 15,8,1 1/2, hareket îtmişlerdir. PARİS BORSAS1 Ekonomik menfaatler birliği, Almanya ile olan münasebetlerimizi, istikbalde, iyi dostluk zıhniyetile memnuniyet verici bir surette inkişaf ettirecektir. Kendisine ırk ve kültür yakınhğı duyduğumuz îtalya ile münasebetlerimizi, iyi Tahsin Uzer, teftişi bitirdi ve sıkı samimiyet içinde fazlalaştırmak Trabzon 19 (Hususî muhabirimiz arzusundayız. Bu hissiyatımız, son gün lerde akdedilen mukavelenamelerle esı den) Umumî Müfettiş Tahsin Uzer, bugün doğudaki teftişinden döndü. sen kendisini göstermiş bulunmaktadır.