CUMHUBİYET 29 Birînciteşrin 1937 Karlar memleketınden masallar Prens Yancang'm tehlikeli seyahati Karlar memle keti.. Asyanın ortasmdaki Tibet yaylasının bir kısmına verilen isim.. Ba zılan oraya «Dünyanın Çatısı» da diyorlar. Bu efsaneler diyarını Hindistan dan Himalaya dağlan, Mongolya ve Çindense kum çölleri ayırır. îşte vaktile o memleketin en yüksek yaylalanndan birine «Karlar Memleketinin Incisi» adı takılmıştı. Bunun di binde, rüzgârlardan mahfuz ve sık bir orman kemerile çevrilmiş bir mıntaka vardı. Yukandaki biiyük cümudiyelerin »Y .. «rimesinden husule gelen kiiçük bir nehir o o havaliyi suluyor, bol ağaclar, çayırlar yetiştiriyor, tarlalara ekilen mahsulat gayet bereketli bir tarzda fışkınyordu. Vadinin halkı, Prens Yençang isminde bir prensin idaresinde gayet mes'ud ve bahtiyar yaşıyorlar, tarlalannda çahşarak, bostanlannda sebze yetiştirerek mes'ud ve bahtiyar yaşıyorlardı. Fakat ilkbahar günlerinden birinde nehir birdenbire durdu; akamaz oldu ve tabiî pek az bir zaman içinde kurudu, gitti. O şen ve şakrak vadide bir ölüm sükutu hâkim olmağa başladı. Tarlalardaki mahsuller harab oldu. Ağaclar sa ranp soldular ve öksüz çocuklar gibi boyunlannı eğdiler. Halk korku, heyecan içinde prensin şatosunun etrafında toplanıp ondan gelecek bir yardımı, bir yol göstericiliği sabırsızhkla beklemeğe başladı. Acaba ne almuştu? Nehir nicin dur muş ve kurumuştu. Mahsulâtm böyle ha Bugün.. Bugün Cumhuriyet idaresinin memleketimizde kuruluşunun on dördüncü yıldönümüdür. Bu idarenin genc Türkiyede ne emeklerle ve ne fedakârhkla kurulduğunu size tarih kıtabları pek güzel anlatıyor, onun bugünkü serbestli j ğınden, nimetlerındense hepiniz yakırdan istifade edıyorsunuz! Büyüdüğünüz zamanda Cumhuriyeti koruyacak genc kahramanlar olmak icm şimdıden çalışmız. İlimle, irfanla kafanızı ve Cumhuriyet umdelerıle vicdanlarınızı süsle viniz. MEMLEBLETLCMC ÇOCUKLAR. FAYDAL1 BU.GİLER Köpekler cenneti Amerikadaki Huston şehrmin bir köpek cenneti sayılabileceği bazıları tarafından iddia olunmaktadır.. Orada köpekler hertürlü saadetin tadını tat maktaymışlar. Mağazalarda köpeklerin kışm soğuktan korunmaları için kauçuk çizmeler, mantolar, empermeabller ve yazın sıcaktan muhafaza olunmaları için şemsiyeler satılıyormuş. Şemsiyeler, onlarm boyunlarındaki tasmalara takı jmerakh $eyler Izlanda'da sinema yokmuş! îzlanda adasmm Avrupanın şimah ve başsihirbaz Yençang'a hitaben: garbisinde olduğunu biliyorsunuz. Da Prens, dedi, sen çok yaşa, binlerce " nimarkada Korsoer şehrinde bir gazesene muammer ol.. Bizim yaptığımız tettenin yazdığına göre bu adada henüz kikat neticesinde Sular ilâhesinin herhangi bir sinema binası yokmuş. Sinema mabilinmiyen bir kusurumuz, günahımız yü kinesinin de bulunup bulunmadığı meçHer sene Londrada açılması mutad olan pul sergisi bu sene de teşrinievzünden bize kızdığı ve onun için nehri ku hul. Arasıra haricden gelen yabancılar velin on altısında küşad edilmiştir. Bakın, iki küçük İngiliz mekteblisi serruttuğu anlaşıldı. Bütün halk ölüm ve böyle bir makine getirirlerse halk hay gideki pullardan bir kısmını ne derin bir merakla tetkik ediyorlar. kıtlık tehlikesi geçiriyor. Nehir ancak ve retle seyrediyormuş. Gazetenin yazdığı ancak bir şartla tekrar akmağa başlıyacak.. O şart nedir bakalun üstadlar?.. O şart şudur: Sen mühim bir se yahate çıkacaksm.. Sevgili atına bineceksin.. Fakat yanına meşhur tılsunlı han çerinden başka bir silâh almıyacaksın. O vaziyette kalkıp Sular ilâhesinin, bu bizim nehrin membaındaki şatosuna kadar gideceksin.. O, sana bir vazife verecek.. Eğer o işi muvaffakiyetle görürsen nehir, o hayat membaı sevgili tekrar memleketimizi sulayacak!.. Prens Yençang oturduğu tahttan kalktı ve biraz ilerliyerek yüksek sesle: $u andan tezi yok yola çıkacağım, doğruysa Izlanda'yı dünya üzerinde sidedi, bana itimad ediniz, Sular ilâhesinin neması olmıyan yegâne medetıî mem verecegi vazifeyi de muhakkak yapaca leket saymak icab etmektedir. gnn.. A z zaman içinde nehrin suları da Amerikalı zenci kadfmlar gaeskisi gibi şanl şarıl akacak!.. yet usta tayyareci oluyorlar Bütün lâmalar ve sihirbazlar prensin Amerikada An huzurunda hürmetle eğildiler. Yençang napolıs şehrmde 6 koşa koşa odasına gitti. Mor kadife elbiBılmeceyi doğru çözenlerden bize fo eddin. sesini giydi. Üzerine kürkünü de geçirdi. yerli zenci kadını toğraf gönderenlerin resimlerıni basmı12 Samsun. Sabuncuzade şirketinBaşına da gene içi kürklü külâhını yer tayyare kullanma ya devam ediyoruz. Fakat burada resmi de Sabahaddin. imtihanlarını mu leştirdi, beline tılsımh hançeri taktı. çıkmak mutlaka hediye kazanmış ol 13 Lâpseki jandarma kumandanı Deriden heybesine erzakını doldurdu. A vaffakiyetle vere maklığa delâlet etmez. Mukâfat kaza oğlu Baha. rek şehadetname tına atladı. Ahalinin alkışlan arasmda nanların isimleri her ayın ilk haftasm14 Konya Çiftemerdiven mahalle lerini almışlardır. yola düzüldü. da neşrolunan büyük lısteye yazılır. sinde Hapisane sokak 27 numarada C. Amerika gazete Soldan sağa sıra ile: Kalkan. Prensin ilk seyahat günleri fevkalâde lerinin verdikleri 1 Eskişehir Ülkü okulu 127 Ayhan. 15 Çerkesköy deposunda ateşçi Remüşkülâth geçti. Şelâlelerden geçmek, malumata göre A2 Vefa lisesi 979 Kemal Sürel. ceb oğlu İbrahim. girdabları aşmak o kadar kolay değildi. merikalı yerli zen3 Beşıktaş Şenlıkdede caddesi Ça16 Adana Ziraat Bankası mensucat Bazı yerlerde yüzlerce insan boyu yük cilerden tayyareci talmekteb sokak 8 No da Nemika. fabrikası muhasebecisi oğlu S. özbir. seklikten akan suların çıkardığı sesler in olan her yüz kişi4 Bursa hususî ilk okul 35 Semahat. 17 Karamürsel Merkez okulu Salih. sanın kulağını sağır edecek derecede den on biri kadın5 Muğla orta okul 228 Kemal Özdes. 18 Samsun Yeşilırmak kıraathanesi mış; gene o gaze kuvvetli gürültüler çıkarıyordu. 6 Büyükçekmece kunduracı Yusuf İlyas. telerin iddıalarına göre zenci kadmlar Avdon. Vahşi boğazlardan, yüksek tepelerden rab olmasma, insanlann ve hayvanların güç halle geçiyor, kayalarda atın nalı tayyare kullanmak hususunda beyaz 7 Malatya Izmir mağazası Muzafsusuzluktan ölüp gitmelerine böyle kol kaydığı için çok defa birkaç kilometroluk ırk kadınlardan daha fazla meharet fer. Gelecek hafta birinci teşrin lannı bağlayıp bak^akla mı iktifa ede mesafeyi ancak yarım günde katediyor, ve daha fazla cesaret gösteriyorlarmış! 8 Çekirge Mahmudiye oteli Ham bilmecesinde mUkfifat kazaceklerdi. Acaba, Sular ilâhesinin gön sert rüzgâr yüzünü dalıyor, ormanlardananların isimleri ve yenl buldiye. lünii alıp tekrar bunlan canlandırmanm ki ağac dallan her tarafmı paramparça 9 Elâziz orta okul Mehmed Aytug. maca. Hayırlı bir vasiyetname imkânı yok muydu? 10 Adana kız lisesi 749 Melıha. ediyordu. Kanadada Borsa Kralı unvanile şöh 11 Malatya posta kutusu 33 BahaÇünkü, herhalde Sular ilâhesinin si Fakat bütün bu mânilere rağmen genc ret bulmuş bangerlerden musıki me nirli bir zamanında bu iş olmuştu. O yu prens ilerlemekten geri kalmıyor, atını raklısı Henry George bir müddet ev\rel muşatıldığı takdirde kabile muhakkak sürüyor, kırbaçlıyor, bazı tehlikeli mın ölmüş ve bıraktığı vasıyetnamede serölümden kurtulacaktı. Dışarıda halk te takaları ise atmı yedeğe alarak yayan ge vetinın bir kısmının mekteb çocuklanlâş içinde homurdanırlarken sarayda da çiyordu. na piyano öğretılmesine tahsısıni arzu ettığıni bıldirmıştir. Bu arzuya istmaprens Yençang'ın huzurunda bütün si Nihayet bir akşam vadilerden birinde hirbazlar toplanmış, nehrin kuruması se dinlenmeğe, birkaç saatlik hafif bir uyku den vücude getırilen müessese beş se beblerini araştınyorlar, remil, usturlap ve çekmeğe karar verdi. Evvelâ bir ateş nedenberı 800.000 çocuğa piyano öğretsair fal usullerile işin ne suretle hallola yaktı. Sonra çantasından çıkardığı et meğe muvaffak olmuştur. bileceğini bulmağa uğraşıyorlardı. Bir a kurusile ekmeği yedi. Üzerine çay hulârahk mecliste derin bir sükut hâkim oldu sasından bir tutaın kaynatarak içti. A azmine halel verecek mânilerden değildi. •> llllllllllllllllll llll lllıını IIIII ı ııııııııııııııııı ğaclardan birine bağlannuş olan at da Halkının içinde bulunduğu felâketı dü şünerek hiç tereddüd etmeksizin yoluna çayırda otluyordu. Çocuk portreleri Genc adam, kürküne sarındı, ateşin devama karar verdi. Sular ilâhesinin şa yanına uzandı. Biraz sonra dalmış, hul tosunun bulunduğu tarafa doğru tekrar yol almağa koyuldu. yalar âleminde dolaşmağa başlamışh. Gecenin yansma doğru tuhaf bir gli Biraz sonra en tehlikeli mmtakaya gelrültü onu uyandırdı. Acı bir hayvan fer mişti. Oraya «Can çekişme vadisi» deniyadı kulağını yırtıyordu. Kişnemeler, bö yordu. Kimse buradan sağ, salim ola ğürmeler birbirini takıb ediyordu. Prens rak geçememiş, iki tarafta bulunan ze hemen olduğu yerden fırladı. Soluk bir hirli nebatların kokusu bu cesareti gös ay ziyası ona atının kendisine hüçum el termek gafletinde bulunanlan zehirleyip miş olan bir ayı ile mücadele halinde ol öldürmüştü. Hakıkaten Yençang'a da duğunu gösterdi. Yençang hemen tıl birşeyler olmağa başlamıştı. Başmda bir sımlı hançerini çekerek ileri atıldı. Ayı, dönme, gönlünde bir bulantı hissediycr, daha bıçağı görür görmez kaçmağa ko elleri, ayakları kuvvetten kesiliyor, göz yulmuş, fakat zavallı beygirden de hayır leri yavaş yavaş kapanıyor, kulaklannda kalmamıştı. Biçare hayvan hain pençeler uğultular duyuyor, her attığı adım ona altında o kadar harab olmuştu ki birkaç günlerce yürümüş kadar yorgunluk veriyordu. Çok defa yere yatarak sürünüyor saat sonra can vermekte gecikmedi. Yençang için seyahatine artık yaya o ve ancak bu suretle ilerliyebiliyordu. Bu larak devam etmekten başka çare kalma zahmetli yol alışında onun kuvvet ve mıştı. Koca boşluğun ortasmda tek başı kudretini kamçılıyan şey yalnız ve yalnız na kalmış, ayı ile beygirin boğuştuğu es kabilesini felâketten kurtarmak gayesiy nada erzak çantası da nehre sürüklenip di. Bu düşünce ile tekrar ayağa kalkıyor ve yürümeğe çalışıyordu. kaybolmuştu. Ankarada Salih Onarın oğlu Erol Onar Maamafih, bunların hiçbirî prensin (Arkası gelecek defa) Baba ve Oğul, Piliç ve Yılan, Bilmeceyi çözenler hyor, fazla güneşli havalarda bütün kelpler böyle dolaşıyorlarmış. Bayram günleri ise tıpla insanlar için olduğu gibi onlar için de eğlenceler tertib olunuyormuş. Hele Noel'de kemikler, domuz sucuklarile tezyin olunmuş ağaclar tanzim ediliyormuş. Paskalyada ise köpeklere et kıymalan arasmda yumurtalar takdim olunuyormuş. Dünya ne tuhaftır, bazı yerlerde insanlar açlıktan ö lür, bazı yerlerde ise köpekler birer lord hayatı yaşarlar! Çok yaşamanın sırri Çinlilerle Japonlar arasmda cereyan eden son muharebelerden birinde hu dud üzerinde bulunan Çm köylerinden ekserisi harab olmuş. Bu harabelerden birinde Çin generallerinden FangSoLin'ia topçuları çok eski bir vesika \ ıı bulmuşlar. Bu vesika vaktile LiÇangYun isminde biri tarafından yazılıp bırakılmış. SeÇuen halkından olan bu ihtiyar guya çok yaşamanın sırrını biliyormuş ve 253 yaşına kadar yaşamış. Fakat bütün bu malumatı havi vesikada o sırlar neymiş, bundan kat'iyyen bahis yokmuş! O halde ne işe yararî Fıkra Güneşin faydalarî Muallim Oğlum bana güneşin faydalarını anlatır mısın? Talebe Vallahi efendim, ben güneşin hiçbir faydası olduğuna kani deği lim. Mübarek, geceleyin ortada görün mez, gündüz meydana çıkar, o vakit de etraf zaten aydınlıktır. YAZISIZ HiKÂYE Köy mektebinde.. Hasanın babası elinde kocaman bir keserle hocanın odasma girince adam korktu. Masanın altma saklanmak is ter gibi bir tavır aldı. Hasanın babası: Korkma bay öğretmen, dedi. Sana bir fenalık yapmak için değil, Hasanın oturduğu sırada bir çivi varmış, onu mıhlamıya geldim. Birînciteşrin bulmacası > Ben dokuz harfti bir kelimeyim. tlk dört harfim herkese lâzımdır. Beşinci ve altmcı harflerim bir ölçüdür. Seki zinci ve dokuzuncu harflerim ise erkek ve kahraman manasına gelir. Bütün dokuz harfimle ise insanları tabiî felâketlerin birinden koruyan vasıta haline girerim. Bilin bakalım, ben neyim? Bu bilmeceyi doğru halledenlerden birinciye beş lira, ikinciye 2 lira, üçüncüye kıymettar münasib bir hediye verilecek, diğer 100 kişiye de muhtelif mükâfatlar dağıtılacaktır. Cevablann birinciteşrinin sonuncu gününe kadar cCumhuriyet Çocuk Sahifesi> adresi ne gönderilmesi lâzımdır. Geç kalanlar mükâfat alamazlar. Bilmeceyi doğru çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resimleri de sıraları geldiği vakit sahifemize basüır.