CUMHURÎYET 23 BîrîücHeşrin 193? Göbels'in Nürembergde söylediği mahud nutuk Propagandalara vesile yapılmak istenen bu nutkun metnini nesredivoruz Alman Propaganda Nazırı Her Göbbels'in Nürenberg kongresinde irad ettiği nutuk; Türkiyedeki sol gazetelerin yaygara koparmalarına bir sebeb sayılmıştı. Bizim de müteaddid defalar izah ettiğimiz gibi, Alman Nazırı; nutkunda zikrettiği memleketlerde, nasyonal sosyalizmin yayıldığını ve hâkim olduğunu değil, komünizme karşı mücadele fıkrinin ilerlediğini söylemiştir. Hâlâ şamatalara esas tutulan bu nutkun bir hulâsasını bugün karilerimize vermekle, hakikatin anlaşılmasına yardım etmek istiyoruz. Nazır Göbbels «İspanyaya aid hakikatler» mevzuu üzerinde söylediği nu tukta komünist enternasyonalin İspanyayı zorla eline almak ve sovyetleştirmek maksadile muayyen bir plânla çalıştığmı ispat için haricî ve Sovyet gazetelcrinden tarih ve numaralarını da kaydederek birçok deliller getirmiş, Stalin'in îspanya daki komünist partisinin merkezî komitesine gönderdiği telgrafı da bu arada is tişhad etmiş ve Rusyadan îspanyaya muhtelif yollardan giden silâh ve mü himmatı hâmil gemilerin istatistiğini de zikreylemiştir.. tedenberi demokrasinin nasibı hâdiselerin karşısında baskma uğramak ve felâket kapıya gelinciye kadar bunu sezmemektir. Maruf bir Ingiliz devlet adamı 1937 nisanmın on ikisinde demişti ki: « Avrupayı iki bloka ayıracak hiçbir guna harekette bulunmıyacağız.» Fakat Moskova bu hareketi yapıyor. Buna karşı hertürlü vasıta ile mukave met icab ediyor. Şim^iden mukabil ha reketin kuvvetleri seferber edilmiştir. 1932 senesinde şarktan merkezî Avru paya havale edilen savlet Almanyanm hududlannda durdurulmuştur. Bizim halâskârımız Hitler olmuştur. 500 senelik bir zamandan sonra tarih liderimizin namını garbî Avrupanın eazımı arasmda temayüz ettirecektir. Henüz birşey kaybetmedik. Bilâkis herşey kazanılacaktır. ltalyada, Japon yada, Avusturyada, Macaristanda, Lehistanda, Brezilyada, Türkiyede ve Portekizde şimdiden bu mücadele aşi kârdır. Bir mücadele ki vatan, hürriyet, na mus, aile, din, kadın ve çocuk, mekteb ve terbiye, nizam ve intizam, ahlâk, kültür, medeniyet, hayat ve gündelik ek mek uğrunda başlamıştır. Almanyada ise bu mücadele şimdiden muzafferane hi tama ermiştir. Lik maçları için verilen kararlar Dün Valimizin riyasetinde bir toplantı yapıldı İstanbul mmtakası reisi Muhiddin Üstündağın riyasetinde Futbol federas yonu tarafından tesbit edilen yeni lik şeklini müzakere etmek için dün, bir toplantı yapılrmştır. Bu toplantıda Futbol federasyonu reisi, İstanbul futbol ajanı da bulunmuştur. îçtimada, evvelce yapılan şekil üze rinde görüşülmüş, neticede birinci likte on, ikinci likte on iki kulüb kabul edilmiştir. Futbol ajanı bu vaziyetten sonra oyunlara başlamak üzere tertibat almıştır. Pazartesi günü stad müdürlerile konuşulacak, maçların hakemleri de salı günü mıntakaya davet edilecek, ajan, hakemlerin vazifeleri hakkında izahat verecektir. Çarşamba günü birinci lik, perşembe günü de ikinci lik kulübleri davet edilerek fikstür çekilecektir. Futbol ajanı, bir yenilik olmak üzere bu sene maç larm hakemlerini fikstürle beraber, kulüb murahhaslarının anlaşmasile, tes bit edecektir. Kulübler arasında anlaşma olmadığı takdirde hakemleri ajan seçecektir. Fevkalâde bir hâdise olmadığı tak dirde lik maçları talik edilmiyecek, hususî temaslara da müsaade olunmıya caktır. Manisada imar işleri ilerliyor Bu seneki kuraklık bazı mahsullerin miktarını azalttı Manisa (Hususî) Manisa, günden güne değişiyor. Eski toz diyarmm yerinde güzel parkeleri, beton trotuvarlı caddelerile yeni bir şehir doğuyor. Bu doğuş yalnız caddelerin tanziminden ileri gelmiyor. Bir taraftan da çok büyük mikyasta inşaat vardır. Meselâ yeni Kız Enstitüsü. stadyom, kütübhane, sinema. şehir kulübü, Parti binaları gibi. Bunlar yeniden başlamış olanlardır. İstasyon civarmda yapılan Mem leket hastanesi bitmiş, Cumhuriyet bayramında açılması beklenmektedir. Yalnız stadyom 250 bin liralık bir iştir. Bu itibarla diğerlerinin neye mal olacak larını kestirmek kolay ve yapılan işlerin nekadar ehemmiyetli olduğunu izaha kâfidır. Bunlardan başka Manisada Eğe mmtakasımn en güzel anıtı da kurulmak üzeredir. Bu iş müteahhide ihale edılmek üzeredir. Memlekette bu sene üzüm, kuraklık dolayısile miktar itibarile azdır. Fakat kalite itibarile çok iyidir. Fiatlar da bağcıyı memnun edecek derecededir. Kuraklık yüzünden Manisanm meşhur olan kavunları beklenilen neticeyi vermemiştir. Fakat iyi fiatla alıcı bulun maktadır. Pamuklar bu sene iyidir. Henüz sa tışlara başlanmamış olmakla beraber geçen yıllara nisbeten bu sene daha çok alıcı ve daha müsaid fıat bulunacağı kuvvetle umulmaktadır. En basit, fakat en mühim tedbir Soğuğa karşı birçok lüzumlu ve lüzumsuz tedbirler aldığı halde bunların en basit, fakat en mühimmini unutmuştu. Kendisini UşlittU ve yanında bir kaşe bulundurmamanın cezasını çekerek hastalandı. Bütün ağrı, sızı ve san cıları derhal keser. GRİPİN: GRİPİN: ^ ağnlarına, soğuk algınhğina, romatızmaya karşı bilhassa muessirdir. larda ehemmiyeUe tavsiye edilmektedır. 1 icabında günde 3 kaşe alınabilir. isim ve markaya dikkat. Taklidlerinden sakımnız. Mustafa Kemalpaşa Belediye Riyasetinden: 1 Musaddak profemiz mucibince 89,000 lira bedeli keşifli M. Kemalpaşa kasabası elektrik tesisatmm şimdilik nısfını yaptırmak şartile açık eksiltmiye konulmuştur. 2 Eksiltme 8/11/937 pazartesi günü saat 14 te hitam bulacak ve ihale M. Kemalpaşa kazası Belediye Encümeninde yapılacaktır. 3 Tesisata aid evrak ve projelerin birer kopvaları îstanbulda G*latada Selânik Bankası beginci katta mühendis Hasan Hâletten ücreti mukabilinde alıp görebilirler. 4 Eksiltmiye iştirak edecekler tahminen yüzde yedi buçuk tem'ntt ve ihaleyi müteakib yüzde on beşe iblâğ teminatlarile ihaleden bir saat ev veline kadar müracaat etmeleri lâzımdır. 5 Eksiltmiye talib olanların Nafıa Vekâletinden musaddak vesaikl hâmii olması meşruttur. 6 Fazla izahat almak istiyenler M. Kemalpaşa Belediyesine müra caat edebilirler. (7236) Dr. Göbbels millî sosyalizmden bah sederek demiştir ki: « Millî sosyalizm asla ihracat metaı değildir. Bilâkis Almanlığa has bir metadır. Biz bunu münhasıran kendi memleketimize tahsis ederek saklıyoruz Almanlar artık biçare ve Sciz değil ve bunu tahakkuk ettirmek için de son dirler. İlim silâhı ve Allaha şükür Al derecede gayret sarfediyoruz.» man kılıcıyla da mücehhez bulunuyorlar. Gayet uzun olan nutkun son kısmında Bu sayede emniyetle hududlanmıza ni bolşevizmin cihan ihtilâli fikrinin istinad gehban oluyoruz. gâhı ve âmili beynelmilel Yahudilik olOrtalıkta bir yeniliğe de şahid bulu duğunu ve İspanyadaki felâketin muhar nuyoruz. Bu da beynelmilel izzetinefs, rik ve baisi ve bundan müteneffı olaru ulüvvücenab, îstikamet, hürriyet ve an gene Yahudilik bulunduğunu ispat için laşmak, her millete hakkı hayat tanımak, Barselon'da ve diğer yerlerde faaliyette içtimaî yeni kuruluş, iktısadî teali ve olan Yahudi ajanlarını adıyla sanıyla bil ilim ve san'atm yeni inkişafı sistemidir. dirdikten sonra demiştir ki: Son nefesimize kadar bu idealler uğ« Garbdaki liberalizm âlemi bu runda savaş yapacağız. tehlikeye karşı gözünü kapatmakta ve Yeter ki Adolf Hitler bize yol gös pek çocukça sadelik göstermektedir. Ö tersin!» Galatasaraylı güreşçiler Eskişehire gidiyor Eskişehir Demirspor kulübü tarafm dan davet edilen Galatasaray güreş takımı bugün öğle trenile Eskişehire hareket edecektir. İki kulüb arasmda yapılacak müsabakalarda Galatasaraydan 56 kiloda Çakır Ahmed, 61 kiloda Ke nan, 66 kiloda Şevket, 72 kiloda Faik, 79 kiloda Adnan güreşecektir. Takım kaptanı Çoban Mehmed de takımla beraber gidecektir. Beşiktaş stadında yapılacak maçlar Geçen hafta Arnavudköyüne mağlub olan Pera takımmın revanş maçı öğleden evvel genc, A ve B takımları ara smda yapılacaktır. Öğleden sonra Beşiktaş Halkevi ta kımile Galataspor A ve B takımları arasındadır. Askerî liselerin gpor bayramı Voleybol şampiyonası Beyoğlu Halkevinden: Beyoğlu Halkevi spor şubesl voley bolün ilerilemesi ve yayımı için federe ve gayrifedere bütün takımlara açık olmak üzere her sene bir şampiyona hazıriamaktadır. Bu seneki şampiyona 14/11/937 pazartesi günü Halkevinln salonunda başlanacaktır. =^.«^ Bir nahiye halkı güzel bir mekteb binası yaptı l l l l l l l ı ıı Bolu (Hususî) Buraya tâbi Yığılca nahiyesinin halkı başlannda nahiye müdürleri olduğu halde mütemadî çalifmalan sonunda yatılı bir ilkmektebe ka vuşmuştur. Buradaki on yedi köyün çocuklarma maarif nuru saçacak olan mektebin açılış merasimi Cu.nhunyet bayramında yapılacaktır. Şimdiye kadar mekteb yüzü görmiyen muhit halkı tasvir edilemiyecek bir sevinc içindedirler. Gönderdiğim resim yapısı ikmal edilen Yı ğılca yatılı ilkmektebini göstermektedir. Her sene muntazam bir şekilde se nelik spor bayramı yapan Askerî lise lerimiz arasındaki müsabakalara bu günden itibaren başlanacaktır. Kuleli lisesile Deniz Harb lisesi ara. smdaki basketbol maçı bugün saat dörtte Beyoğlu Halkevi salonunda yapıla caktır. Kayıd müddeti 7/11/937 pazar günQ Kuleli, Maltepe, Deniz Harb llselerile aksamma kadardır. Deniz Gediklisi arasındaki atletizm biÜç katagori üzerine tasnif edilecek rincilikleri de yarm sabah saat onda olan takımlarm kaydı için alâkadar taKadıköv stadmda başlıyacaktır. kım rhümessillerinin diğer şeraiti an Yunanlı boksör geldi lamak üzere her gün saat 17 den 19 a Yunanistanın sayılı boksörlerinden kadar Beyoğlu Halkevi spor komitesine Vasis dün akşam şehrimize gelmiştir. müracaat etmeleri rica olunur. Vasis şimdiye kadar yaptığı 127 maçm Peşte takımı hangi kadro ile en çoğunu Amerikada yapmıştır. geliyor? VasLs'm Kiryako ile yapacağı maç • tan evvel de yedi çift müsabaka yapı Futbol federasyonu tarafından iki lacaktır. maç için davet edilen Peşte takımı MaBirinci müsabaka: Sinek siklet: Dört carlarm Febüs ve Nemzeti kulüblerin ravund. ikişer dakika. Çokula Vasil. den teşkil edılmiş bir kadro ile gele İkinci müsabaka: Hafif siklet: Dört cektir. Bu takımlar Hungarya, F. T. C. Uypeşt gibi büyük takımlar arasında bir ravund. üçer dakika. Şemsi Hıristo. Üçüncü müsabaka: Horoz siklet: Beş mevkie sahıb değildir. ravund, ikişer dakika. Coşkun Meh Futbol hakem kursu med. îstanbul futbol ajanı yeni mevsim Dördüncü müsabaka: Tüy siklet: Altı ravund. üçer dakika. İsmail Edvard. maçlan için mevcud hakem kadrosunu Beşinci müsabaka: Hafif siklet: Altı daha geniş bir şekle sokmak maksa ravund. üçer dakika. Galatasaraylı Fah dile yeni bir kurs açacaktır. Geçen sene yarım kalan kurs, bu suretle tamamri Panayot. Altmcı müsabaka: Yarım orta: Sekiz lanacağı gibi, kursa yeni namzedler işravtmd. üçer dakika. Kâni ile Menase. tirak edeceği için mevcudü azalmakta Son müsabaka: Orta siklet: On ra olan hakem kadrosu bu suretle genişlemiş olacaktır. vund. üçer dakika. Vasis'le Kiryako. nız bu lâkırdıya mı gülüyorsun? Hayır. Bu adamın her hali tuhahma gidiyordu. Peki... Demek ki başladınız ko nuşmaya... Hayır... Ben birşey söylemedim, o söyledi. Ne söyledi? Rüyalanna giriyor muşsun; başka? Gaz şirketinde çalışıyormuş. Be nim yüzümden birkaç defa işine geç gittniş, birkaç defa hiç gidememiş. lşinden çıkarmışlar. Hayır. Çıkarmamışlar. Benim... Benim sevdam ona pek uğurlu gelmiş, maaşını çogaltmışlar. Anlattı, anlattı. Nasıl adam bu, tarif et bakayım? Genc mi? Pek genc değil. Biraz sevinmiştim: Kaç yaşmda var, diye sordum. Otuz var, dedi. Fazla yok mu? Yok. Genc değil olur mu, genc. Otuz yasmda adama genc derler. Zehra dudak büktü; kaşlannı kaldırarak: Genc de değil, ihtiyar da değil. Eyvah... Zehra otuz yaşmdaki insanlara genc demezse bana ne der? Ben ki, sırası gelince, kendimde hâlâ genclikten bazı renkler ve hisler kaldığını zacnederim. Peki, dedim, güzel mi? Bilmem... dedi, yüzüne iyice bakmadım: Pembe beyaz. Küçük bir ağzı, bumu var. Ustübaşı temiz. Saçlan kumral. Filmin sonuna kadar beraber mi oturdunuz ? Kapıya kadar beraber geldik. Maşallah... Pek akıllı şeymiş. Yalvarıyordu, çok yalvarıyordu. Doğruldum ve bir sigara yaktım: Kızım, dedim, âdet öyledir; evvelâ erkekler yalvarırlar. Onlar istediklerini ele geçirdikten sonra kızlar yalvarmağa başlarlar. Zehra ne demek istediğimi anlamış tı. Fakat böyle bir bahiste dirayet sahibi olmaktan utandığı için sordu: Niçin? Niçin ne demek? Kızlar niçin yalvarırlar? «Beni al!» diye. İstanbul kızları böyle midir? H a . . . Dur... Taşı gediğine koyalım. Bütün İstanbul kızlan böyle değil dir, aptalları böyledir. Nfçin aptalları böyledir? Çünkü aldanırlar. Zehranm gözlerinde ciddî bir düşünce vardı. Yüzüme bakmağa cesaret ede ŞİŞLİ ŞiFA YURDU Bomonti caddesl Tokaloğlu sokağı, 29 Tfon 41807 Seyyar, sabit rontgen. RADÎUM, diyatermi, pantosta, ültraviyole, vesair asri elektrik cihazlannı cami, bulaşık olmıyan hastalıklara ve HER Hekime açık, temiz, İyi bakımlı, UCUZ hastane. Operatör Nazım Arman Ameliyat olacaklara bUyUk koiaylıklar Belediye Sular İdaresinden: Eb'ad ve miktarı şartnamesinde yazılı cem'an 80 ton betonarme demiri satm alınması idaremizce açık eksiltmeye konmuştur. 1 îstekliler bu iş için tanzim edilen şartnameyi Levazım servisinden parasız olarak alabilirler. 2 Açık eksiltme 27/10/937 çarşamba günü saat 15 te Taksimdeki Sular îdaresinde yapılacaktır. (7203) Aydıncık Belediye Riyasetinden: Nah'yenin tahminen 50 hektarı meskun 25 hektarı gayrimeskün olmak üzere 75 hektarhk plân ve halihazır haritasınm alınması meskun yerlerin hek tan 25 lıradan, gavrimeskun yerlerin hektan 13 liradan olarak 1575 lira muhammen bedelle 1/11/937 tarihine raslıyan pazartesi günü saat 16 da ıhalesi açık münakasava konulmuştur. Daha fazla tafsilât almak istiyenler Na • hiye Belediyesine müracaat etmelidirler. (7146) Bütün dünyada şöhret bulmuş bir llficdır. Amellyatsız basur I memelerini mahveder iltihabı, kanı derhal keser miyerek sordu: Şimdi ben fena mı ettim? Ayağa kalktım ve yanına yaklaştım: Dur bakalım, dedim, sen bana söyle. İyice bir düşün. İyi mi ettin, fena mı? Düşünmek zahmetinden kaçmak isti yormuş gibi bir sabırsızlık hareketi içinde ayaklarmı salladı: Bilmiyorum ki, dedi, bir fenalık ettiğimi bilseydim yapmazdım. O zaman düşünememişindir. Haylaz seni lâkırdıya tutmuştur. Şimdi daha serbestsin, düşün bakalım. Dizlerini birbirine yapışürdı, başını önüne eğdi, kaşlannı çattı ve düşunen bir insan şekli almağa muvaffak olduktan sonra biraz durdu, sonra başını kaldırdı: Fena ettim, dedi. Niçin? Bana yabancı bir adam söz söyler söylemez yerimden kalkmalıydrm. Başımı sallıyarak bir elimi onun om zuna koydum: Değil mi ya!.. dedim. En büyük hatan o olmuş. Neyse. Birbirinizden nasıl aynldınız? «Ben sizi tekrar görürüm.» dedi. Bir yerde buluşmağa sözleşmediniz mi? Demek sana musallat olmak isti * yor. Yolunu bekliyecek. „ Ben de buna gülüyorum. Yağmut» da, çamurda beni sokaklarda beklermiş. Yeni neslin sebanna hayret ederek mu nldandım: r' Vay külhani vay. • Zehra gene gülüyordu. Ben de nihayet anlamış bulunuyordum ki onun bu gu« lüşleri tuhaf bir vak'a karşısında kalmjtktan değil, kadınlık gururunu tatmin eden bir erkek zâfı karşısında duyduğu sevincdendi. Bu fırsattan istifade ederek, onunla kadın ve erkek arasındaki münasebetlerden, onun hayallerinden ve arzularmdan bahsetmeğe karar verdim. Fakat nztmif zamandır üstüme aldığım baba roîunden kolayca sıyrılarak arkadaş hizasuıa inemiyordum. Meğer bu nekadar güç seymiş. Bizim yazıhane kâtibi hakkında ne düşündüğünü de öğrenmek istiyordum. Zehra onu bir iki defa görmüştü. Bu vesile ile bütün erkekler hakkındaki fikrini de öğrenecektim. Asıl mesele, bütün erkekler arasında bana verdiği kıymeti sez« mekti. Bu kaba niyetimi kendimden saklamağa kalkmıyacak kadar pişkinim. Sofrada bahsi açtım. (Artam var) BASURA HEDENSA Korkuyorum ! Tehika: 16 Yazan: Server Bedi Evet. Bir zamanlar tenise gittiğimi de bılıyor. Çok şey! Ben de şa§tım, çok şaştım. Yalvarıyordu. Ne diye yalvarıyor? « Sizden hiçbir şey istemiyorum, arada bir yüzünüzü göreyim, yetişir» diyor. Zehra gene gülüyordu. Ben meseleyi çok ciddî telâkki ettiğim için onun hâlâ bu vak'ada bulduğu komik tarafı sezemiyordum. Peki, ne gülüyorsun? dedim. Birşey söyledi de ona gülüyorum. Ne söyledi? Yüzünüzü görmek istiyorum dedi ya, arkasmdan da dedi ki: «Ben hep sizin ensenizi mi göreceğim, biraz da yüzünüzü göreyim» dedi. Gülmekten kendimi alamadım. Sende gülmeğe çok arzu varmış. Yapmamalıydın, ciddî durmalıydm, yerini değiştirmeliydin. Demindenberi yal Çabuk anlat, uzatryorsun, dedim. Devam etti: Ben bu sesi tanımıyordum. Yüzüne baktım, görmemiştim bu adamı hiç. «Sizi tanımıyorum» dedim. «Biliyorum, dedi, size kendimi hiç göstermedim. Hep uzaktan sizi takib ettim.» Zehra birşey hatırlamağa çalışır gibi gözlerini yumarak gülümsedi. Yüzünde sevinc ve istihza birbirine kanşıyordu. Bakayım, dedi, bir şey söyledi amma onun söylediği gibi becerecek miyim? Rüyasma giriyormuşum. Uzaktan beni görmek yetişirmiş ona. Aylarca, böyle, beni uzaktan seyretmiş. «Sizi tanımıyorum» dedim. Yerimden kalkmak istiyordum. Kalkıvermeliydin. Yalvarmağa başladı. Bir yalvanş, bir yalvarış ki... İlkönce sözlerine inanmıyordum. Baktım ki sahiden arkamdan gelmiş. Benim Mühürdarda tahini boyalı bir eve gidip geldiğimi biliyor. Aziz Beylere mi? *