CUMHURÎYET 16 Birinciteşrîn 1937 Osmanlı Rasputini Tarihî tefrika : 56 Yazan : M. Turhan Tan { Şehir ve Memleket Haberleri j Siyasî icmal M, Melaksas'ın istikbal i Itfaiye kursu mezunları Garbî Avrupanın Ankaradan bir heyet geliyor arbî Avrupanın bir ucunu teş * kil eden İspanyadaki dahilî harbe Avrupa büyük devletle rinin ihtilâf halindeki iki taraftan bi rine yahud ötekine silâh ve muharib gö nüllü yani zabit ve asker ve tayyareci vermek ve yardım etmek suretile yaptıklan müdahaleye mevcud gönüllülerin geri almarak nihayet verilmesi üç devlet arasmda kararlaştırılması için İngiltere ile Fransanm Romada yaptıklan teşebbüs akim kaldıktan sonra gene İtalyanm dediğine gelerek ademi müdahale komite # sini toplamaktadırlar. Bu suretle İspanya nıeselesinin Avrupa sulhunu tehdid edecek şekilde ahiren peyda ettiği gerginlik ve tehlike şimdilik bertaraf olmuştur. Büsbütün zail olması Le komiteye dahil yirmi yedi devletin ve bahusus bunlann arasında büyük devarada Kurs mezunları let bulunan İngiltere, Fransa, Almanya, tir. Bilgi ve kabiliyetleri ziyadeleştirmeğe İtalya ve Sovyetler Birliği arasında bir İtfaiye kursunun birinci devre mezunlarına dün merasimle diplomalan veril savaşılarak bugünkü ilk netice elde olun sureti tesviye bulunmasma bağlıdır. Garbî Avrupanın bir ucunda devlet « miştir. Merasimde Vali ve Belediye Re muştur. İstanbul itfaiyesı takat ve kudret ısi Muhiddin Üstündağ, Belediye reis bakımından komşu itfaiyelerin fevkin leri alâkadar eden emniyet işi şimdilik bıı hal sureti bulduğu bir sırada bütün muavinleri, Şehir Mecliii azalan, Bele dedir.» diye erkânı ve davetlilcr hazır bulun Muhiddin Üstündağ bundan sonra garbî Avrupa emniyetin;n anahtan bu « muştur. Merasime İstiklâl marşile baş mezunlan tebrik etmiş ve yakmda istik lunan Belçikanın Almanyaya karşı bir lanmış; bundan sonra Muhiddin Ustün ballerini temin edecek kararlar alınaca harbe iştirak etmemesi Şc'rtile daima arazisinin tamamiyet ve masuniyetine Al dağ bir nutuk söyliyerek ezcümle şöyle ğını da ilâve eylemiştir. manyanın riayet edeceğıni ve fazla olademiştir: Mezunlar rak haricden bu memle^ete bn>hücum ve « İstanbul Belediyesinin yeni ve haîlk devreden mezun olanlar şunlardır: istilâ vukuunda kendisine yardım göstereyırlı bir işine ve ilerleyişine şahid oluyoruz. Vaktile vasıtalann beceriksizliği ve Grup âmir muavini Tar.k, Ali, Muzaf ceğini taahhüd eylediğinı beyan eden bir bilgisizliği yüzünden y?ngınlar istanbul fer, Haşim, Mübin, Rıza, grup âmiri \esikanm Belçika Hariciye Nezaretine hemşerisini veba ve koleradan daha müt Cevdet, Haydar, şoför Nusrat, Ismail, tevdi edilmesi ve bunun da büyük sevinchiş bir surette harab ediyordu. Cumhuri onbaşı Bahaeddin, Rifat, Salâhaddin, le Belçika hükumeti tarafmdan karşılanyet hükumeti bu felâketi def e karar ver Faik, Kâmil, Şeref ve ustabaşı muavini dığınm Berlindeki Belçika sefiri tarafmdan Almanya Hariciye Nazırına tahri * miş ve karann tatbikile eserini göstermiş Kâzım. ren bildirilmiş olması, Avrupanın emni * yetsizlik havasmı berraklaşhrdı. Almanyadan evvel İtalya büyük devIeti geçen martın on üçünde bir karşılık beklemeksizin Belçika hududlarının masuniyeti için teminat ve kefalette bulun * mağa hazır bulunduğunu bildirmiştir. Bu" suretle Berlin Roma mihverini teşkil eBeşiktaşlılar namına Akaretlerden devletler garbî Avrupanın umumî de Şukrü Canal imzasıle şu mekemniyeti hususunda Belçikayı her şekiltubu aldık: Kuruçeşmede oturan Salih adında bir da tatmin ve Avrupa sulhunun bakasmda «Beşıktaş, Üsküdar, Fatıh gibi zat tarafmdan, kömür depolarından çı alâkadar olan devletlenn cümlesini mem« sekenesi nisbeten fakir ve çok çokan tozlardan, zarar gördüğü iddiasile, nun edecek surette teminat vermiş bulu * cuklu olan mıntakalarda Belediye •>ukuk mahkemesinde depo sahibleri a nuyor. tarafmdan çocuk bahçeleri yaptıleyhine bir dava açılmıştı. r;lır;asına Jcarar verildiğini ve bunİngiltere ile Fransa, daha evtel ayni Muhtelif safhalardan geçerek, u teminatı vermişlerdi. Dört büyük dcvletin larm yerleri tesbit edilmekte oldu ( ğunu gazetenizde okuduk. Beledirun zamandanberi devam edip gi bu teminatı vermeleri, Fransanın Sovyetyenih şehir için bu çok hayırlı işe den bu davayı, dördüncü hukuk mahke lerle ittifak akdeylemesini, A.vrupa mubaşlarken yerlerin intıhabında isamesi, dün davacının ve dolayısile bütün vazenesini kendisinin zararına bozan bir betlı hareket edeceğine şüphe yokKuruçeşmelilerin lehine, ve depo sahib hareket sayan Almanyanın Rendeki tur. Bununla beraber Beşiktaşta leri aleyhine olarak neticelendirmiştir. gayriaskerî mıntakayı işgal altına almasile bu iş için çok müsaid bir saha buDördüncü hukuk mahkemesinin kara Lokarno misakının bozulmasından ileri lunduğunu ^e Belediyenin buraya rına göre, kömür depoları sahibleri, Ku gelmişti. Bu misak, Belçikanın hududla • » bir heyet göndererek keşif yaptırruçeşmedeki evlere ve ev eşyasına anz rını dört büyük devlet teminatı altında' masmı rica etmekten kendımizi aolan bütün zararlan tazmine mahkum ol bulundurmakta idi. lamadık. muşlardır. Bundan başka depo sahibleri, Akaretlerin Valideçeşmesine çıLokarno misakımn ahkâmı Almanya kömürlerin üst kısımlanndan başlamak tarafmdan feshedilmesine rağmen, îngil* kan caddesinin, Akaretlerin bittiği noktasında Vişnezade parkmın karüzere, yığmların etrafına beş metroluk tere ile Fransa, bu vesikada Belçikaya şısmda, içinde çam ağacları da bubir duvar çekmeğe ve duvarın iç kısım aid taahhüdlerinin devam eylediğinı te • lunan geniş bir saha mevcuddur. larına iki metro genişliğinde markiz inşa yid etmişler ve Almanya tarafmdan bir Burası Beşiktaşın en kalabalık ve sına ve kömürleri, depoya boşaltılacağı tecavüz vukuunda Belçikaya nasıl yar « merkez bir yeri oldugundan mek sırada her defasında kâfi derecede ıslat d:m edileceği ve kendisinin de nasıl ha* tebler de bu civardadır. mağa ve ehli vukuf raporunda gösterilen reket edeceği üç devletin umumî erkâni Bu sahanın etrafı da yeni inşa beşer bin liralık masrafı yapmağa mecbur harbiyeleri arasında tesbit edilmişti. Zaatla çevrilmiş olduğundan bursya tutulmaktadırlar. ten Umumî Harbden sonra Fransa ild vapılacak bir mevdanlık karsısm Belçika arasında aynca askerî bir ittifak daki parkla beraber güzel ve temiz ŞEHIR İSLERİ vardı. bir manzara verecektir. Bu saha nın üzerinde inşaat vapılmadan evBelçika hükumeti ahvalin fenalaşmasi Eminönü meydanmda istim ve ingiltere ile Fransaya karşı aldığı yeni vel karar verilerek Beledivenin burayı çocuk bahçesi olarak intihab taahhüdler dolayısile ordusunu artbrmak lâkler başlıyor etmesile çocuklarımıza hava alacak vc tahkimatını çoğaltmak için parlamen Eminönü meydanının açılması için bir saha hedive etmiş olacaŞından Belediye Fen heyeti tarafmdan yapıl todan azim tahsisat istediği zaman Belçisayın Belediye Reisimizden bu dimakta olan tetkikat devam etmpktedir ka halkmı teşkil eden iki büyük unsurdan leğin esirgenmemesini bekleriz.» Bir taraftan da burada yapılacak clan Cermen neslinden olup Almanyaya karşı Besiktashlann taleb ve temen istimlâkin plânı hazırlanmaktadır. Bu teveccüh ve itimadı bulunan Flâman'lar nisini biz de cok yerinde ve muhik plân bitince istimlâk isinde çalısan ko Belçikanın İngiltere ve Fransa ile mevcud bulduk. Beledivenin ayni suretîe misvona Belediye muhasebesînden de bağlantıları kendisini bu devletlerin po « telâkki ederek muhit çocuklarına bir memur alınacak ve istimlâkı lâzım Iitikasmı takibe icbar ederek harbe sü « böyle bir bahceyi esirgemiyeceğieelen bina sahiblerile temas edilecektir. rükliyeceğini beyan etmişler ve tahsisati ni ümid ederiz. Temaslar neticesinde pazarlıkla istim vcrmekten imtina etmişlerdi. lâk kabil olmazsa kanun ahkâmı tatbik CEMtYET/ERDE olunacaktır. Belçika Kralı Üçüncü Leopold, Flâman'larla beraber Valon'lann dahi BelEsnaf dispanserlerine alına M. Prost Avrupaya gidiyor çikanın politikasında tam istiklâl ve mutŞehircilik mütehassısı profesör Prost lak bitarafhk fıkrinde bulundukları kanacak röntgen makinesi şehir plânını bitirmek üzeredir. Önü atini hasıl eyledığinden bu devletin yeni Esnaf cemiyetleri dispanserine alına müzdeki hafta 'Avrupaya gidecektir. politikasmı ilân etmişti Neticede Belçikacak röntgen makinesi için altı cemiye Cad^elere çivi yerine boya nm Lokarno misakındaki taahhüdleri va tin yaptığı altı yüz liralık yardıma ilâveten iki cemiyet daha iki yüz lira yar Fıansa ile olan ittifakı va İngiliz ve Franile işaret konacak dımda bulunmuştur. Dığer cemivetlerKalabalık caddelerle mevdaniarda sız erkânıharbiyeleriJe yaptığı anlaşmalari den de yüzer liralık yardım görüldük karsıdan karşıya geçmek üzere ayrılan feshetmişti. Yalnız İngiltere ile Fransa ten sonra makine Avrupaya sipariş ediverlere konan sarı çivilerin tanesi elli bir taraflı olarak Belçikanın masuniyet lecektir. kuruşa mal olduŞu için pahalı görül ve tamamiyetine riayet edecekleri gibi Siparişin en kısa bir zamanda yapıl müs ve bu yerlerin bova ile tavini için bir taraftan taarruz vukuunda kendisine ması için cemiyetlerden bu yardımm de Belediyeye yeni bir müracaat vapıl yardım edeceklerini taahhüd ve beyan e tacil edilmesi istenecektir. mıstır. Bu hususta tecrübe vapılacak etmişlerdi. îtalya ile Almanya dahi ayni ve ivi ne+ice elde edilirse tercih olura beyanatta bulunduklanndan garbî Av » Süt çocuklarına elbise caktır. Aksi takdirde gene san çiviler rupanın emniyeti sağlamlaşmıştır. verilecek kullamlacaktır. Muharrem Feyzi TOGAY Çocuk Esirgeme merkez kurumu KÜ1TÜR iSt.ERi Cumhuriyet bayramı dolayısile Süt damlasmdan süt verılen çocuklara el bise giydirecektir. Yapılan yardım kâfi îlk Tedrisat Umum müdürügelmezse, umumî merkez de kuruma nün teftişi Nüshası 5 kuruşhır. nakdî muavenette bulunacaktır. Maarif Vekâleti İlk Tedrisat Umum Harîc Türkiye Arabacıların seçimi bitti müdürü İsmail Hakkı, Maarif Müdürü için icin Üç gündenberi devam eden Arabacı Tevfikle birlikte dün sabah Çatalcaya Senelik 1400 Kr . 2700 Kr. ların idare heyeti intihabı dün sona er giderek Celâlbey köyündeki köy yatı Altı aylık 750 » 1450 » miştir. Netice, ancak bugün belli ola mektebini teftiş etmişler ve akşam tekÜç aylık 400 » 800 » rar gehrimize dönmü|lerdir, „. Bir aylık 15Q » Yoktur caktır, Dün 17 kîşi merasimle diploma aldı, Vali ve Belediye Reisi bir nutuk söyledi emniyeti Şehir Türk ve Yunan Hizmet satıp rüşvet almak ayıb değil. Fakat bayraklarile donanacak Pazartesi günü şehrimize gelecek olan Şekerparenin bu iki âdemisi, alınan rüşvetleri Yunan Başvekili M. Metaksas ile refakatindeki zevatı şehrimızde istikbal et Sultanıma verilmiş gibi gösteriyor mek ve birlikte Ankaraya gitmek üzere Hubyar hatun bu vaziyeti kavradı, yaralı saray uşağımn görsliinü hoş etmeğe çalıştı. Ayni zamanda kayinbiraderi olan Sadnazama haber yollayıp işe müdahale etmesini istedi. O da telâşa düştü, bostancıyı çağırttı, bir kese akçe vererek hâdiseden Hünkâra haber vermemesi için yalvardı ve söz aldı. Lâkin bu işler olup biterken vakit geçmişti, Deli İbrahim Telli Hasekisile uykuya daldığından Hubyan ona sarhoş göstererek birşeyler yaptırmak istiyen Şekerparenin plânı suya düşmüştü. Hünkâr, ancak ertesi gün yapılacak oyunu hatır ladı ve Hubyan yanına çağımrak akşamki kararı bildirdi: Şekerpare senin şarab içip her gece sarhoş olduğun söyler. Telli Hasekün Hüma Şah ile seni çakır keyif görüp gülmek isterdik. Uyuya kalır.ışız. Başka bir gece mutlak seni getirteceğim. Haberin olsun. Hubyar kadın bu sözden kendine yariyan hisseyi çıkardı, Şekerpareye karşı kuvvetli bir taarruz hazırlıyarak Kösem Sultana yanaştı, rakibesinin sebzeci ve Dede adh kuş kaldıranlar elile aldığı rüşvetleri sayıp döktii: Hizmet satıp rüşvet almak, dedi, belki suç değil. Bugün bal tutanlann hepsi parmak yalamaktan geri kalmıyor. Abdestsiz yere basmıyan Peygamber durumlu kişiler bile «devlst mah deniz, yemiyen domuz» diyip kese doldurmıya çalışıyor. Üç yılda otuz üç han kurmamış vezir yok. Fakat Şekerparenin bu iki âdemisi senin temiz adına kir süriiyorlar, alınan rüşvetleri sultanıma verilmiş gibi gösteriyorlar. Kösem böyle j'urnala kayıdsız kala mazdı. Çünkü için için tasarladığı bir çok plânlar vardı ve bunlann başında devlet idaresini avucuna almak düşüncesi yer ahyordu. Bunların, bu plânların yürüyebilmesi halkın kendisine «iyi» deme£İle mümkündü. Nitekim o hükmü kazanmak için boyuna hapisaneleri geziyor, borçtan mahpus olanları alacaklılara haklarını vererek serbest bıraktınyor du. Köşede bucakta kalmış yetim kızları çeyizleterek evlendiriyordu, dullara ve ycksullara aylık bağhyordu. Şekerpareye rüşvet vasıtal'ğı yapanlann kendi admı dile verdikleri sahih ise bütün bu zahmetlerin heder olması tabıi idi. Çünkü hükumette işi olanlar rüşvet vermeğe alışmış gibi görünmelerine rağ bu kötü âdetten şikâyetçi idi. men Parayla haksız kazanç elde edenler bile hükumet makinesini baştan başa saran bu pis kokulu çamura burunlannı tı kamadan temas edemiyorlardı. Valide Sultan işte bu sebeble müthiş bir gazaba tutuldu, Şekerpareyi yanına getirterek dudakları titreye titreye sordu: Sebzecî derler bir herif var. Bu senin neyin? Soyu sopu belli bir kişîzadedir sultanım. Ispanakçıbaşı zade İbrahim Çelebi diye amlır, ırz ehli bir kulundur. Ben onun aslını neslini, ırzını ırz sızlığını sormuyorum. Senin neyindir, onu öğrenmek istiyorum. Âdemimdir, işlerime bakar. Ya Dede Süleyman? O dahi öyle! Senin Kubbealtında oturur bir erin var. Sozüm yabana ikinci vezir. Onun kethüdaları, ağalan, vekilhaıçlan yetmiyor mu ki zerzevatçı İbrahimleri Dedeleri işinde kullanıyorsun?.. Bu iş. erinin bilmediği gizli bir iş olsa gerek. Yoksa herif lerle mercimeği fırına mı verdin? Şekerpare, son günlerHe Padişahm yanına fazlaca girip çıkığı, Telli Hasekiden de iltifat gördüğü için şınıarklasmıştı. Bu sebeble Kösemin ağır sözlerine mislile mukabele etmekten çekinmedi: Benim, dedi aslan gibi erim var. Dirime de yetişir, clüme de. Sizin dedi ğiniz günahları, düşünde bile er yüzü görmiyen kağşak dullar <şler. Kösem Sultan bu yaman silleyi yer ycmez deliye döndü, yaralı b'r dişi kaplan hırsile yerinden fırladı, duvarda asıh duran altm saph kamçıyı aldı. Şekerparenın topuk döğen gür saçlannı yakaladı, döğmeğe koyuldu. Hem kıyasıya kamçı sallıyor, hem avaz avaz haykırıyordu: Seni sürtük seni. Seni zerzevatçılar oynaşı seni!.. Ben bağşamış dulum da sen civan yosmasın ha. Al dersini de anla değerini!.. Bu dayak faslı Kösemin kolları yoruluncıya kadar sürdü ve Şekerpare odadan saçlarının yansı döküldükten, birkaç dişi söküldükten, yüzü gözü kana bulandıktan sonra çıkabildi. Valide Sultanın dizi dizi halayıklan, sıra sıra köleleri bu acıklı sahneyi zevkle seyretmişler ve hırçın dulu: «Elin derd görmesin» diye alkışla dıklan gibi Şekerpareyi de: «Oh olsun, oh olsun» teranesile teşyi etmişlerdi. Iler tutar yeri kalm yan Şekerpare, tutam tutam koparılan saçlanndan kaçırabildıği kısmını ellerine alarak, kırık dişleri arasına kanlı bir vaygara dizerek doğruca Deli Ibrahimin huzuruna çık mıştr,' yalvarıyordu: Dâd Padişahım, merhamet Padişahım. Benim de sana emeğim geçti. Bir zamanlar öpüp koçtuğun, okşayıp nazlandırdığın bir cariyenim. Öyle de olmasa nıübarek eline su döktüriî, y.llardanberi kahveni pişirdim, hizmetinde buiundum. Bu emeklenmi düşün, bir de şu halime bak. Deli İbrahim, hayretle kanşık bir neş'e ıle onu uzun uzun süzdu, elindeki kopuk saçları tel tel tetkik etti, kanlı ağzını açtırarak kırılmış dişlerini saydı, berelerini birer birer gözden geçirdi, sonra yüzünü Telli Hasekiye çevirdi: Bil bakayım, dedi, bizim Şekerpareyi bu hale kim koydu? O, kayıdsız görünerek omuzlarını silkti: Ne bileyim ben efem. Dalaşmış, pataklanmış işte. Sen bilmece oyununda çok kay bedersin yavrum. Aklmı başma devşir de ST keşfetmeyi öğren! Ve mühim bir bulmacanın düğümlerini çözüyormuş gibi gülünç bir durum aldı, anlattı: Bu işi anamdan gayri kimse yapamaz. Çünkü o Padisah anasıdır, Padişahtan başka herkesi döver. Lâkin sebebsiz de dövmez. Bu avratın mutlak bir suçu olacak. Kendisine sorsam doğrusunu söylemez, anamı haksız çıkarmağa çalışır. İyisi döveni gidip görmektir!.. Şekerpâre bunda kalsın, biz seninle anamm yanına gidelim. (Arkasi var) Hariciye Vekâletinden bir heyetin bugün şehrimize gelmesi beklenmektedir. Bu heyetin Hariciye Kalemi Mahsus müdürile Protokol müdüründen mürekkeb olması muhtemeldir. Dost ve müttefik hükumet Başvekili şehrimizde bulunduğu müddetçe şehir Türk ve Yunan bayraklarile donatılacaktır. M. Metaksas Ankaradan avdetinde Yunan konsoloshanesinde Yunan tebaasının ziyaretini kabul edecek ve Patriği ziyaret eyliyecektir. Hubyar kadın Köseme dedi ki: MÜTEFERRİK Süt fiatları Vilâyet ve Belediyenin daimî kontrou altında bulunan mandıralarda fennî ve iyi gıda ile beslenen hayvanlardan istihsal edilen sütün kilosu 15 17 kuruştur. Halbuki şehrin muhtelif semt lerinde hâlen kilosu 10 kuruşa kadar süt satıldığı da söylenmektedır. Alâkadarlar, bu iki fiat farkmı şu şekilde izah ediyorlar: « Her esnafta olduğu gibi sütçü esnafmda da bazı yolsuz hareket eden lere tesadüf ediliyor. Bugün fennî şerait dahilinde istihsal edilen sütün kilo sunun 10 kuruşa satılmasma imkân yoktur. Kış piyasasında kilosu 10 kuruşa satılan süt, ancak yağı alınnmış hileli süt olabilir.> Halkın dilekleri Gene o dava! Kuruçeşme kömür depoları sahibleri mahkum oldular Sanayi Birliğinde toplantı Dün Sanayi Birliğinde jerse ve trikotaj sanayiile meşgul olanlar bir toplantı yapmışlar, bu iki sanayi istihsalinde fazlalık olup olmadığı etrafmda görüşmüşlerdir. Sanayi Birliği. bu toplantıları bir hafta içinde bitirecek ve aldığı neticeleri kısa bir zamanda rapor halinde Vekâlete bildirecektir. Beşiktaş halkı bir çocuk bahçesi istiyor Lâstik fiatları yükseliyor Havalarm birdenbire bozması dolayısile lâstik fiatları d* fırlaTnış'1 'bu.ftrrf"makta ve bu tereffü bilhassa yerli lâstiklerde görülmektedir. Haricden gelen lâstikler yerli mala nazaran yetmiş kuruş kadar daha faz laya mal olduğu halde aşağı yukarı ikisi de ayni fiat üzerinden piyasaya sü • rülmektedir. ADUYEDE 250 lira ne oldu? Bundan birkaç ay evvel, Yemişte an sızın yere düşerek kalb sektesinden ölen kabzımal Aleksinin cebinden 250 lira caldığı iddiasile mahkemeye veri len İstavri hakkmda açılan davaya. dün ikinci sulh ceza mahkemesinde, bakıldı. Suçlu İstavri, Aleksinin ortağı olduğu nu, ölünce. üstünü başını aramağa mecbur bulunduğunu, cebinde 250 lira değil. 21 lira para cıktığını, bu paravı da ölünün veŞeni Vasile verdiğini söyledi. Şahidlerden Bavram ve Kâni, İstavrinin Aleksinin cebinden bir zarf cıkardığını, zarfın icinde (50) lira kadar bir para bulunduğunu sovledHer. Muhakemp başka bir güne bırakıldı. Bir doktorun muhakemesi Sirkecide oturan Zevneb adında bir kadının çocu&unu düsürtmek suretile ölümüne sebeb olmaktan suclu Andon Nıkolaidisin muhakemesine dün Ağırceza mahkempsinde bakıldı Celse açı lınca, Zeynebin veresesi, vekilleri vasıtasile bir istida verdiler. Verese, bu istidalarmda. Zeynebin 5lümüne sebeb oldusunu iddia ettikleri doktor Andondan (5000) lira tazminat istivorlar. kendilerinin de davaya dahil edilmeleri talebinde bulunuyorlardı Mahkeme, bu talebi kabul etti. Şahid leri dinlemeçe basladı. Haseki hastanesi asistanlanndan Celâl. hastavı Hasek'de gördü°ünü, ken disinde rahim iltihabı olduöunu. fakat bunun neden ileri geldığini bilmediğini sövledi. Dinlenen profesör Tevfik Remzi de bildiklerini anlattı. Mahkeme. diğer sahidlerin caŞınlması için duruşmayı baska güne bıraktı. Şehrimize gelen Yunanlı meslektaşlar Vtr.AYETTE Polisler Cumhuriyet bayramında yeni elbiselerini giyecekler Atinalı meslektaşlarımız bir arada Memleketimizi ziyaret edecek olan dost ve müttefik Yunanistanın Baş vekili General Metaksas'ı kaşılamak ve onunla beraber Ankaraya gitmek üzere Atinanm büyük gazetelerini temsil eden altı gazeteciden mürekkeb bir heyet dün Recele Karol vapurile şehrimize gelmiştir. Atinalı meslektaşları mıza Yunan Matbuat Müdürlüğünün bir mümessili de refakat etmektedir. Yunanlı meslektaşlarımızın isimleri şunlardır: Jan Yoanidıs, Athanos Sotiris, Temistoklis Çutirakis, Vasil Mesemandıkis, Nıkola Zarifis, Apostolos Daskalakis, Apostolos Ksantopulos. Dahiliye Vekâletinden vilâyetlere gönderilen bir emre göre, bütün emni yet âmir ve memurları 29 teşrinievvel Cumhuriyet bayrammda yeni kabul olunan resmî üniformayı giyeceklerdir. Cum huri yet Abone şeraiîi { I V (Tarihî Musahabeler) çıktı. M. Turhanm (50) güzel musahabesi