9 Birinciteşrin 1937 SON HâdiseJer arasında Asfalt rüyası tobüsle Yenicaminin önü ne gelince asfalta giriyor sunuz. Fırtına dinmiştir. Sarsmtı yok. Tekerlekler, durgun bir gölün sulannı yaran maun bir san dal hafifliğile asfaltın üstünde yüzüyorlar. Gözlerinizi kapıyorsunuz: Bir an için Berlinin veya Parisin büyük caddelerinden birindesiniz. Sa ğınızda yedi Beyoğlu caddesini içine alacak kadar genis bir yaya kaldırı mı. Ustünde, bastığı yer de eli ve yüzü kadar temiz bir halk. Yüksek ve geniş vitrinli, cazib ve zarif eşya ile dolu, cebinizdeki bütün servete kur yapan mağazalar. önünüzde heykeller, abideler, havuzlar, fiskıyeler, çi çekler içinde bir meydan. Sık ağac lar arasında, hiç sarsılmadan gidi yorsunuz. O h L Şükür Allaha... Ni hayet şu Belediye bizi utandırdı ve İstanbul sokaklannı sinekkaydı tıraş olmuş bir yanak gibi temizledi, cilâladı, perdahladu Bu medeniyet rüyası iki dakika ya sürüyor, ya sürmüyor: İçinde bu lunduğunuz otobüs bir kale duvarına çarptıktan sonra hendekten yu varlanıyormuş gibi bir sarsmtı, bir şangırtı, bir zangırtı!.. Kafanızı ya nıbaşmızdaki pirinc direğe çarparak uyanıyorsunuz ve felâketi anlamak için pencereden ağrıklı başınızı uzatıyorsunuz. Felâket şu: Eski İstanbul kaldı nmlan üstündesiniz. Sağ tarafmız da, viran medrese ve han pencerelerinin altma sıkışmış, karanlık ve dasdaracık dükkânlar. Ustünden yanyana üç kişinin geçmesine imkân olmıyan dar, ötesi berisi çatlayıp patla mış, pis bir yaya kaldırımı. Bu darlık yetişmiyormuş gibi üstünde firkete, sabun, tıraş bıçağı satan bir sürü ayak satıcıları. Sol tarafmızda yük selen koskoca Vakıf hanile bu kal dırım arasındaki ensiz caddeden si zin otobüsle beraber önünüzde yü rüyen ve arkanızdan gelen iki trarnvay geçecek; hususî otomobiller ve taksiler geçecek; bir küfeye iki sınk geçirmiş hamallar, yahud bir çocuk arabası içinde kabak ve patlıcan ta şıyan satıcılar geçecek. Otobüsünüz bozuk kaldırımlar üstünde çalkanı yor. Dokuzlar konferansı ve Çin Japon harbi Mareşal ÇanKayŞek Çinin sonuna kadar kendisini müdaf aa edeceğini, Japon Başkumandanı da bütün gayenin Çin hükumetini ezmek olduğunu söylediler Londra 8 (A.A.) Reuter'in öğ »endiğine göre dokuz devlet konferansı nın nerede toplanacağı henüz malum olmamakla beraber usul hakkındaki mü zakerelerin diplomasi tarikile halen ya pılmakta olduğu muhakkaktır. İngilterede hasıl olan kanaate göre, konferansın biran evvel toplanması lâzımdır. ları şiddetlenmiştir. Birçok tayyare meydanları, şimendifer köprüleri berhava edilmiştir. Şanghay'dan gelen telgraflarda Çin müfrezelerinin Çeçeu'nun şimalinde Ja pon dümdarlanna taarruz ettiklerini göstermektedir. Şanghay valisi, bu mınta kadaki harekâtı bizzat idare etmektedir. Şansi mıntakasında 20 topu bulunan 2 bin kişilik bir Japon kıt'ası, bir Çin alayını çevirerek imha etmiştir. Bu mıntakaya yeniden Çin kıt'alan gönderilmiştir. Muharebeler, göğüs göğüse devam et mektedir. Patung'daki Çin bataryaları, dün saat 23,30 da Japonların top ve beygir ihraç ettikleri Yangtsepu nhtımına karşı ateş açmışlardır. Bu hareketi şiddetli bir topçu düellosu takib etmiştir. iyetin menşeleri M. Pittard, dün, Ankarada çok mühim bir konferans verdi Kıymetli âlimi dinleyicilere Profesör Bayan Afet takdim etti ve İsmail Müştak Mayakon konferansın kuvvetli bir tercüme ve izahını yapb Ankara 8 (Telefonla) Profesör Pittard, «Medeniyetin Menşe'leri» adli konferansını bugün saat 11,30 da Halkevinde verdi. Salon hıncahınc doluydu. Bu arada îsmet înönü ve bütün Vekiller ve kordiplomatiğe mensub bazı şahsiyetler de dinleyiciler arasındaydı. Türk Tarih Kurumu Asbaşkanı Bayan Afet, profesörün konferansmdan evvel şu kısa nutku söyliyerek değerli âlimi takdim etti. birçok müşahedelere, birçok mukayese lere, birçok tecrübe ve keşiflere mütevakkıftır. Yeryüzünde gelip geçen medeniyetlerin her biri bu inkişafı başka başka suretlerle elde etmiştir. Bu noktadan her kollektivite birbirinden azçok geniş, birbirinden azçok mütebeddil manzara arzeder. Beyaz renkli beşeriyeti umumiyeti itibarile nazarı mülâhazaya aldığımız zaman karşılaşacağımız vaziyet, bizi şöyle bir sualin cevabını araştırmağa tabiatile sevkeder: [tnsanlar, ilk zamanlann hayvanî ve behimî hayatından azar azar kurtulup bugünkü mevkilerine derece derece yükselmek için nasıl bir seyir takib etmiş, hangi merhalelerden geçmiştir?] Bu sualin cevabını tarihte yaptığımız araştırmalardan çıkan neticeler, bize şu suretle veriyor: tnsanlar, bugünkü hale varabilmek için ilkönce ferdî varlıklarının, ondan sonra aile varlığının, daha sonra kabile, cemaat ve klân varlığının muhafazasma çalışmışlardır.» tsmail Müştak Mayakon, profesörün bu noktadaki izahlarmı ve bu gayeye e rişebilmenin pek kolay olmadığı yolun daki mütalealarını çok güzel ve bütün şümulile hülâsa ettikten sonra entelektüel, fikrî ve bediî keşiflerin meydana çıktığı devri çok geçmeden insanlığm iki keşif daha elde ettiğini ve bunlarla insan hayatının esasından değişmiş bulunduğunu, bunlardan birinin ziraat usulünün bulunması, diğerinin de hayvanlarm ehlileşü rilmesi olduğunu anlattı ve hülâsasına şöyle devam etti: « Bu harikulâde keşifleri Avrupaya mal etmeğe imkân yoktur. Hububat ve ehlî hayvanatın vatanı neresi ise, nereden gelmişlerse bu keşifleri de oranın insanlan yapmıştır. Bu vatan, Orta Asyadır. Orta Asyadan gelen insanlar, kendiliğinden yetişmesine ve kendi faydalanna yürüyüp gelmelerine imkân olmıyan hububat ve hayvanatı nasıl getirmişlerse bu keşifleri de öylece kendi mallan olarak getirmişlerdir. İstanbulda Ikinci Tarih kongresinde de söylediğim veçhile eğer o devirlerde Avrupa ile Asya arasında Seddi Çin gibi yüksek bir duvar bulunsaydı, eğer Asyadan Avrupaya gelmesi imkânı bulunmasaydı, biz, Avrupalılar, bugün bile o mezolitik devirde kalmış olacak ve primitif Avustralyahlara benzemiş bulunacaktık. Profesör, Türk yurdunun yeni medeniyetin geldiği yer olduğunu izah ettikten sonra bu itibarla Anadoluya Avrupanın medeniyet ve kültür anası nazarile bakılacağmı tasrih etmiştir.» İHEM NAUNA MIH1NA Hâdiselerin belâgati 1917 birincikânun I Mareşal ÇanKayŞek'in beyanatı Nankin 8 (A.A.) Bir gazete muhabirine beyanatta bulunan Mareşal ÇanKayŞek, şöyle demiştir: « M. Roosevelt'in Chicago'daki nutku, Çin milletini derin surette müte hassis etmiştir. Reis M. Rooseveltin hukuku beşerin ve muahedelerin kutsiyetine istinad etmesi, yalnız ıstırab çekmekte olan Çin milletini teşçi ve onu memnun etmekle kalmamış, belki devamlı bir sul hun ancak beynelmilel tam bir ahlâkiyet esaslarına istinad ettirilebileceğini anla mış olan büyük, kiiçük bütün milletleri de sevindirmiştir. Japonya, kendisini muahedelerin ve beynelmilel kanunlann fevkinde zannediyor ve memleketimizi soymaktan iba ret bulunan usulüne kimsenin itiraz et memesini istemekte, hem de ısrarla iste mektedir. Kasdî olarak Çinin parçalanmasınm önüne geçilinmezse, cihanm büyük bir piyasası, ebediyen ortadan kalkacak ve Büyük Okyanus artık sulh yüzü görmi yecektir. Çin, sonuna kadar kendisini müdafaa edecektir, eğer muahedenameleri imza lamış olan devletler, Japonyanın merhametsizce yapılmakta olan bir harbe de vam etmesine müsaade edecek olurlarsa, bu hal, Çini mahvetmek hususunda Ja ponyaya yardım etmeğe muadıl olacak tır. Bayan Afetin nutku ^ Çinliler bir şehri boşalttılar Tokyo 8 (A.Â.) Japon kıtaatı, Pekin cephesinde kâin Chengting'i zap tetmişlerdir. Çin kıtaatı, Chichachvvang'ı tahliye etmişlerdir. Japonların gayesi! Şanghay 8 ( A A . ) Japon Başkumandanı Matsui, Japunların gayesi, Nankin hükumetini ezmek olduğunu beyan etmiştir. Zannedildiğine göre pek yakında Şanghay'da bir taarruz yapılacaktır. Japon harb gemilerine ateş Şanghay 8 (A.A.) Hava biraz iyileşmiş olduğundan Japon tayyareleri de Çin mevzilerine karşı karadan ve denizden yapılmakta olan müthiş bombardımana iştirak etmiştir. Bütün gün fasılasız devam eden şiddetli muharebeden sonra, gece basınca susan topçu ateşi geceyansı tekrar Japon harb gemilerile Poetung'daki Çin sahil bataryaları arasında başlamış ve bir buçuk saat sür Amerika konferansa iştirak edecek müştür. Vaşington 8 (A.A.) M. Hull, Japon hükumeti bir beyanname henüz dokuz devlet konferansına iştirak neşredecek için davet edilmemiş olduğunu, yalnız Tokyo 8 (A.A.) Hariciye NezaAmerikanın davet vaki olunca bu daveti reti namına söz söylemeğe salâhiyettar kabul edeceğini tahmin etmekte bulun bir zat, Japon hükumetinin pek yakında duğunu söylemiştir. bir beyanname neşredeceğini beyan et Japonya elçisi Amerika Hariciye mişse de dokuz devletin konferansı hak Nazırile görüştü kmda bu notanın mukteviyatı hakkında Vaşington 8 (A.A.) Japonya bü birşey söylememiştir. Siyasî Japon mahyük elçisi Saito, Hariciye Nazın Hull'le filleri, bu notanın muhteviyatı hakkında yaptığı mülâkattan sonra gazetecilere memnuniyet izhar etmekte ve notanın beyanatında Çindeki Japon harekâtını yeni birşey ihtiva etmemekle beraber bazı takbih eden Amerikan notasını protesto noktaları tasrih edeceğini söylemektediretmediğini, ancak bu notaya aid bazı ler. noktaları aydınlatmak için kendi şahsî Japonlar gaz kıtllanmışlar teşebbüsile Amerika Hariciye Nazınnı Londra 8 (A.A) Çin büyük elziyaret etmiş olduğunu söylemiştir. çiliği, Çin Hariciye Nezaretinin Japonlann 4 ve 5 teşrinievvelde Totien Liuhang cephesinde gaz kullandıklarını bildiren bir tebliğini neşretmiştir. Japonların kullandığı bu gazler, gözLondra 8 (Hususî) Tokyodan alerde ağrılan, şiddetli gaseyanlan mucib lınan haberlere göre, Uzakşarktaki muharebeler gün geçtikçe şiddetlenmekte olmakta ve gazı teneffüs edenleri koma dır. Japon kıt'alan, dün San nehre 64 haline getirmekte ve birçok kişi de öl kilometro mesafede bulunan Pingyuan dürmektedır. « Sayın dinleyiciler, Size, Cenevre Üniversitesi antropolo ji profesörü ve beynelmilel antropoloji ve arkeoloji enstitüsü reisi profesör Pittard'ı takdim ederim. Bu isim, Türk efkârı umumiyesine yabancı değildir. Onun eserlerini bütün Türk münevverleri tanımıştır. Gerek profesör Pittard, gerekse refikası yüksek muharrir Madam Pittard'm bilhassa Türkiyedeki seyahatlerinde yazdıkları yazılar, memleketimizi çok dostane anlıyan zekâlarm ve çok temiz ifade eden kalemlerin mahsulüdür. Muhterem profesör, burada vereceği konferansla Türk tarihinin bütün derinliklerini ve asıl tezimizi kat'î surette tsyid eden vesikalarla isbat ve teyid ede cektir. Muhterem profesörün Ikinci Tarih kongresinde verdiği çok kıymetli konfrans, bütün kongrenin takdirini kazan mıştır. 5imdiki konferansı da bunlardan biri olacaktır.» Profesör Pittard kürsüde Çinde hava meydanları, köprüler berhava edildi Bundan sonra, alkışlar arasmda kürsüye gelen profesör Pittard, çok temiz bir ifade ile, fransızca olarak konferansını verdi ve sık sık alkışlandı. Konferansı müteakıb limail Müştak Mayakon, profesörün izahatını şu suretle hülâsa etti: « Muhterem profesörün şimdi dinAsfalt rüyası bitmiştir. Bunu na Iediğiniz çok kıymetli ve özlü konferannn J sıl tabir edersiniz? '">T smı harfi harfine ve sadık bir tercüme ile Hayırdır insallah. sizlere bildirmeğe ihtiyac olmadığı gibi, PEYAMİ SAFA buna zaman da müsaid değildir. Yalnız muhterem profesörün müsaadelerile tutabildiğimiz notlara göre, konferansın ana hatlarını icmalen arzedeceğim: Sayın profesör, (Biz, kimleriz? Yani insanlığm kıdemi hangi devre kadar çıkar? Insanhk, yeryüzünün iklim müşkülâtı, vahşi ve müfteris hayvanlar müşkülâtı gibi, zorluklar arasında nasıl tekâmül etmiştir? însan bu kadar sefalet ve ıstıraba nasıl katlanabilmiştir?) sualile Belgrad 8 (A. söze başladıktan sonra konferansına şu suA.) Havas ajanretle devam etmiştir: sı muhabirinden: « Bir medeniyetin (maddî, manevî Belgrad muha ve fikrî bakımlardan) inkişafını anlamak Üfler birliğile Zag Yugoslavyada bir siyasî itilâf Sırb ve Hırvat fırkaları anlaşma yaptılar şehrini işgal etmişlerdir. Bu mıntakada ki Çin demiryolunun *fo 90 ı Japonların elindedirŞansi mıntakasında Japonlar, Yuangping'e girmişlerdir. Bir Japon fırkası 20 bin kişilik bir Çin ordusunu bozmuş, bir şehri daha almıştır. Merkez ve cenub mıntakalarında Japonların hava taarruz"•'•« Glascoıv liman amelesinin bir kararı . . Londra 8 (A.A.) Glascovv liman amelesi, Japonyaya silâh veya harb le vazımı götürdüğünden veya görürmekte olduğundan şüphe ettikleri gemilerin tahmil ve tahliye işlerini görmemeğe karar vermislerdir. nıııııllllllllllllllllllllllIllllllllllinilllllllllflllllllllItmilllPiııınmiB.1...... Halkın, odun kömür ihtiyacı Hükumet bu kış ihtikâra meydan vermiyecek Ankara 8 (Telefonla) Ziraat Vekâleti, halkın, önümüzdeki kış mevsiminde odunsuz, kömürsüz kalmaması içm tedbir almaktadır. Vekâlet. bu yoldaki direktiflerinin tatbikat şeklini mahal lerinde kontrol için, bütün vilâyetlere memurlar gönderdi. Bundan başka, köylüler arasmda, orman kanunu mucibince yapılması zarurî olan kücük artırmalara iştirak için her köyde bir veya bir kaç grup teşkil edilmektedir. Bu su retle kasabaların ihtiyacı daha kolay lıkîa temin olunacaktır. İstanbulda yapılan tetkikler, kâfi bir stok bulundu ğunu göstermiş ve fiatların gecen se neden fazla olmasma mahal bulunmadığı kanaatini vermiştir. Hükumet, orman kanunu vesile edilerek yapıla cak ihtikârla. şicfdetle mücadele ed° cektir. Türk Sovyet ticarî mübadelesi Dün Ankarada iki muahede imzalandı Ankara 8 (A.A.) Türkiye ile Sovyet Rusya arasmda mevcud olan ticaret muahedesinin yeni icablara tevfiki ve iki devlet arasındaki mübadelenin inkişafmm temini için cereyan etmekte o lan müzakereler muvaffakiyetle netice lenmiş ve hazırlanan ticaret ve seyri sefain muahedenamesile ticaret mübadelâtı ve tediyatma aid anlaşmalar bugün Hariciye Vekâletinde merasimle imza edil miştir. Muahede ve anlaşmaları Türkiye namına Hariciye Vekâleti Siyasî Müsteşan M. Numan Menemencioğlu ile Ha riciye Vekâleti Kâtibi Umumî vekili M. Nebil Batı ve Sovyet Rusya namına maslahatgüzar M. Horas Zalkin ve ti caret mümessil muavini Strasum imzalamışlardır. Bu münasebetle iki heyeti murahhasa reisleri arasmda Türk Sovyet Kudüste tevkifat dostluğunun samimiyetine işaret eden Londra 8 (Hususî) Kudüste Arab erkânından 6 kişi daha tevkif edilmiştir. nutuklar söylenmiştir. araba araba kasabalara da nakline başlanmıştır. Alâkadar memurlar nerede bir tutam çalı görürlerse bunu orman sayıp halka yapmadıklarmı komuyorlarmış. Bu olur şey mi?. Kongrenin son dakikalarına Başvekalet vekili Celâl Bayar da yetişerek köylülerin derdlerinden ve dileklerinden öğrendiklerine istinaden o da ziraatte iyi ve fazla istihsalin esas olduğuna ve bu hedefe gidileceğine dair sözler söylemiş ve bahis sun'î gübrelere kadar şümul ve vüs'at peyda etmiştir. Bir ucuna dokunulmakla çorab söküğü gibi uzayıp gi Ankara 8 (Telefonla) Büyük divermesinden anlaşılır ki Türkiyemizde Millet Meclisinin açılması yaklaştığı için ziraat meselesi çok geniş bir meseledir, şimdiden bazı hazırhklar yapılmaktadır. ve henüz balta girmemiş bir ormandır. Ziraat Vekili sayın Şakir Kesebirin Üzerlerinde çalışılmakta olan bir takım kanun lâyihaları da tesrinisaninin ilk gün her köylü evine en aşağı bir dönüm su lerinde Vekiller Heyetinden geçerek lanır tarla düsturu Türkiye için büyük bir davanın çok ehemmiyetli ve kıymetli Meclise verilecektir. başlangıcıdır. Bu mütenevvi ziraat için köye ve tarlaya velevki kısmen su vere bilmek işinin başıdır, ve bu bakımdan denebilir ki memleketimiz için adeta yeni İzmir 8 (Hususî muhabirimizden) bir medeniyet merhalesinin mukaddimeSabahleyin Manisadan İzmire gelmek sidir. te olan trende Devlet Demiryollan stajiFilhakika Türkiye ziraati için iki türyerlerinden Muzaffer, Menemende raylü su mevzuubahstir: lar arasma düştü, parçalandı, öldü. 1 : İcab eden ve mümkün olan yerlerMaliye Vekâletinin mühim de barajlar yapılarak ve kanallar açıla bir tamimi rak temin olunan büyük su tesisat ve teşAnkara 8 (Telefonla) Devlet va kilâtı. Du tesisat ve teşkilât onbinlerce, ridatı arasında mühim bir mevki tutan hatta yerine göre yüzbinlerce dönümün muamele vergisinin tarh, tahakkuk, iti sulanmasını istihdaf eder. raz ve temyiz muamelelerinde bazı yan2 : Her köyde hallolunacak mahdud lışlıklar yapıldığı görülmüş, bunlara alâ daire ve miktarlı ziraî su işi, ki bunun kadar âmir ve memurların dikkatsizlik asgarisini de Ziraat Vekili her eve en lerinin sebeb olduğu neticesine vanlmış aşağı bir dönüm sulanır tarla ile ifade hr. eylemektedir. Maliye Vekâleti, teşkilâtına tatbikatta Ziraat Vekilini binnisbe kolay bu görülen noksan ve yanlış muameleleri ikinci şıkka el attıran sebebi biliyoruz: izah eden bir tamim göndermiştir. Iş aceledir, ve bunun kısa yoldan devlete reb köylüler de mokrat koalisyonu arasındaki itilâf dün * ^ Zagreb'de Hırvat ) muhalefet fırkası reisi M. Matchek tarafından imza e dilmiştir. Hırvat partisi reisi Bu itilâfname, M' M«cek'ın W ı ı o ı krokısi bu suretle bırb ve Hırvat olmak üzere beş muhalif fırka arasında bir misak kıymetini almıştır. İtilâfname metni, yakında neşredile cektir. Ankarada yapılan önemli toplantı: Köylü kongresi [Başmdkaleden devam} İngiliz ve Türk orduları Kudüs önünde çarpışıyorlarİngiliz kumandanı Allenby 40,000 tüfek, 8,000 kılıç ve kuvvetli bir ağırtopçu ile taarruz ediyor. Türkler, 13,000 tüfek ve 2700 kılıc, zayıf bir topçu ile müdafaada bulunuyorlar. Düşmanın sayıca ve silâhça üstünlüğü yetişmiyormuş gibi Kudüs halkı da Türkiyeye ihanet ve düşmana muavenet ediyor. Kudüsün kapılan önünde, 10 kilometroluk bir cephe üzerinde 1800 Türkle 20,000 İngilize karşı koymağa çalışan, 26 ncı fırka kumandanı miralay Fahreddin Bey (şimdi birinci ordu müfetişi Orgeneral Fahreddin Altay) nihayet çe kilmeğe mecbur oldu. O, Kudüsün ziyaını mucib olan bu çekilmenin muhtelif sebeblerini izah ederken şöyle diyor: «Cicar köylüler, icrayi hiyanetle /ngilizlere kılavuzluk ederck onlart o afeşamki kesif sis içinde cephertin arasmdaki vadilerden ve patihalardan müdafaa hattımızın içerilerine kadar getirip sok t muşlardır. Kudüslü ve cıvar kartyeli olarak Dcrilen Arab ikmal efradı dağılıp firar eU mişlerdir. îsmine şeriflik ierdif edilen Kudüi ahalisinden bir ferd çıkıp da, kasabamrt duvarları dibinde bütün gün aleş içinde kalan bir avuc Türk ve müslüman aske* nne, yaralılanna bir bardak su olsun gt* tirip vermek gibi bir muavenetçik bile yapmamışhr.» 9 birincikânun günü Kudüs belediye reisi, îngiliz kumandanına şehrin boş olduğunu, halkm halâskâr İngiliz ordusunu tahassür ve sabırsızlıkla beklediğini söylüyor. Türk ordusu çekilirken Mescidi Aksayı ve Kammame kilisesini asker ve polisle muhafaza ettirmiş, îngilizleri beklediğini bildiği halde, şehir halkının mal ve canmı korumuş, bilhassa Kammame kilisesinde asırlardanberi toplanmış olan azim servetin bir zerresine bile ziyan getirilmesine meydan vermemişti. Sabahleyin Türkler şehrin şark kapısmdan çıkarken Kudüs ahalisinin büyük bir kalabahk halinde şehrin garb kapısında toplanarak îngilizleri istikbal ettiklerini görmüşlerdi. 11 birincikânun günü, Mareşal Allenby maiyetinde, îngiliz împaratorlu ğunun ve müttefik devletlerin tekmil aksamma ve milletlerine mensub 150 nefer olduğu halde, yaya olarak Yafa kapısmdan şehre girdi. îngiliz ordusunu her yerde bir halâskâr gibi karşılıyan ve ona yardım eden her türlü yardımlarda bulunan bütün Filistin ahalisi gibi Kudüs halkı da Mareşal Allenby'yi fevkalâde tezahürat ve merasimle karşıladılar. İsmi Arab harflerile yazıldığı zaman «Allah Nebi» şeklinde okunduğu için Filistin Arablan, İngiliz Mareşalını Allahın gönderdiği kurtancı bir nebi telâkki ettiklerini söylüyor; onun zaferini tebrik için parlak kasideler yazıyorlardı. Bütün hıristiyanlık, Yahudilik ve Arab dünyası, Kudüsü Şerifin asırlarca Türk esareti altında mledikten sonra nihayet kurtulduğundan dolayı sevinc duy« makta ve bayram etmekte birbirlerile yarışıyorlardı. Hıristiyanlık âlemi Allen 4 bynin seferine «dokuzuncu ve sonuncu Haçlılar seferi» adını veriyordu. Müslümanlığa karşı hıristiyan kin ve taassubunun bu açık tezahürlerine garibdir kî Arablar da iştirak ediyorlardı; gaflet perdesi gözlerini o kadar bürümüştü. Meclise gönderilecek lâyibalar hazırlanıyor Bir gencimiz tren yoluna düşerek can verdi ağır bütçe yükü teşkil etmiyecek kolay usullerle halli lâzımdır. Ancak biz biliriz ki bu başlangıç Türkiyenin bütün ziraat meselelerini halle teveccüh edecek adımların ilkidir. O a dımı atarak durmak imkânı yoktur, ar kadan diğerleri gelecektir. Şunu da ilâve edelim ki sayın Şakir Kesebirin düşündüğü en aşağı bir dönüm sulanır tarla düsturu dahi öyle sanılabileceği gibi ve öyle sanılabildiği kadar kolay değildir. Bu dahi üzerinde çok ciddi1937 birinciteşrin yetle çalışılmak istiyen çok önemli bir iştir. Herhalde anlayışlı büyük bir hüsnü Aradan 20 sene geçmiştir. Bütün Finiyetin ifadesi olan bu gayreti haiz oldu listin ve Kudüs ateş ve kan içindedir. ğu büyük ehemmiyet ve kıymetle takdir Arablarla Yahudiler, Arablarla İngilizederiz. ler birbirine girmişlerdir. Arabların 20 sene evvel zaferlerini kutluladıkları FilisYUNUS NADÎ tin ve Kudüs fatihi, dokuzuncu ve sonuncu Haçlı seferinin kahramanı Mareşal Gerede panayırı açıldı Allenby'inin o zamanlar sağ eli olan Bolu 8 (A.A.) Bugün Vilâyetimiz Andrew, Nasırada Arablar tarafından kazalarından Gerede panayırı başladı öldürülmüştür. Üç gün devam edecektir. Hayvan alım. Filistin Arablan, 20 yıl evvel alkışlasatımı geçen yıldan daha üstündür. Alı dıklarını şimdi bogazlıyorlar. îngilizler cılar daha çoktur. Vilâyet iktısadiyatı de, 20 yıl evvel kendilerine yardım edennın durumu bu yıl daha iyi gidiyor. leri şimdi Hind Okyanusunun meçhul bir Teşekkür adasına sürüyorlar. Eşim, ablamız, teyzem kızı Hayriye Bir tarafta İngilizlerle Yahudiler, dinin cenazesinde bizzat bulunmak, yazı ğer tarafta Arablar, bir imha mücadeleve telgrafla teessürlerini bildirmek su sine girişmiş bulunuyorlar. retile derin acılarımıza iştirak ve çok sevgili ölümüzün ruhunu taziz etmek 1917 üe 1937 yıllannın Filistin ve lutfu keremini ve yüksek insanlık rahKudüste arzettikleri manzaralan tesbit mü şefkatini ibzal etmiş olan hakikî, vicdan perver dostlarımıza ve çok de ettim. Hâdiselerin belâgati, bir kelime ğerli Cumhuriyet gazetesine ebedî şük bile ilâvesine lüzum göstermiyor. ranlığımızı ve minnettarhğımızı en samimî saygılarımızla arzeder ve ayrı ayrı teşekkürde bulunamamak hususun140 egitmen mezun oluyor daki meşru mazeretimizin kabulünü dileriz. Ankara 8 (Telefonla) Maarif v* Eşi: Alâeddin, kardeşleri: Hasan Ke Ziraat Vekâletlerinin Eskişehirde Çiftemaleddin, Rauf Hayri, Fahreddin Hay ler çiftliğinde açtıkları kurstan bu ay s^ ri, teyze kızı: Vahide. nunda 140 egitmen mezun olacaktır. İHL