CUMHUBİYET 7 Blrlnclteşrîn 1937 Halis Türk merinosu Bursa ve Balıkesir mıntakasında açılan 38 istas yonda 135,912 koyuna sun'î tohumlama yapıldı Lik maçları için kulübleri davet Kulüb murahhasları mıntaka merkezinde toplanacaklar T. S. K. Futbol Federasyonundan: 17/10/1937 de başlaması mukarrer olan 1937 1938 mevsimi lik maçlarını idare edecek lik heyetini kurmak için Istanbul bölgesi birinci kümesine mensub kulüblerle ikinci küme birincisi Anadoluhisarı İdman Yurdunun salâhi yetli birer murahhaslannm 7/10/1937 perşembe günü saat 17 de Cağaloğlun da C. H. Partisi binasında T. S. K. ts tanbul bölgesi merkezine gelmeleri rica olunur. İzmitte mahrukat fiatları pahalı Belediyenin ihtikârla mücadele etmesi bekleniyor İzmit (Hususî) Ormanları bol olan İzmitte de odun ve kömür fiatları bu sene çok pahalıdır. 300 kilo gelen bir araba kömürün fiatı 17 18 liradır. Bir araba odun da 400 500 kuruşa alma bilmektedir. Halk, fiatlarm yüksekliği karşısmda şaşırmıştır. Her sene bu zamanlar alı nan kışlık odun ve kömürler, henüz alınamamıştır ve bu gidişle almmak ih timali de yoktur. Halbuki, İzmitte bu ihtikârın önüne kolaylıkla geçilmek imkânı vardır. Bir defa, köylünün ruhsatiye resmi veriyoruz diye fiatları yükseltmesi yersizdir. Çünkü ruhsatiye diye verilen para çeki başına 6 kuruş kadar bir resimdir. Bir araba nihayet 2 3 çeki geldiğine göre, bu fiat yük sekliği doğru olamaz. Adapazar bele diyesi odun ve kömür satanları sıkı bir kontrola almış ve oduna, kömüre nark koymuştur. Bu savede herkes kışlık o dun ve kömürünü kolaylıkla temin etmiştir. Vılâyet de, devaire birer tamim göndererek, her memurun nekadar o dun ve kömüre ihtiyacı olduğunu sor muş ve ona göre hareket edileceğini bildirmiştir. İş, şimdi halk tabakasmın ve bilhassa fakirlerin kış için düşecekleri müşkülâta inhisar ediyor demektir. Kömürcüler, kömürün kilosunu 8 kuruş tan aşağı vermiyorlar. Bu vaziyet karşısında halk ne yapacaktır? İzmit Belediyesinin bu mesele hakkında fazla hassas olmasmı ve ihtikâr yapan odun ve kömürcüleri şiddetle cezalandırma sını beklemek zemanı gelmiştir. HASAN TIRAŞ BIÇAGI ve Meşhur FiKRiYE NOVOTNİDE okumaktadır. Fiatlarda değişiklik yoktur. Lüleburgaz asliye hukuk mahkeme « sinden: Lüleburgaz kazasmın Oklağlı köyünden olup Harbi Umumide askere alınarak ikinci Kolordu ikinci nakliye depo taburu, bölük bir, takım üç, manga dokuzda asker bulunan Ömer oğlu Ah medin yirmi seneyi mütecaviz bir zamandandır ölü veya diri olduğu haber almamadığından ölüm tehlikesi arze den mumaileyhin gaibliğine karar verilmesi Lüleburgazın Dere mahallesinde mukim kardeşi Ömer kızı Fatma Nurtekin tarafmdan dava edilmekte olduğundan mumaileyhin ölü veya dirl olduğu hakkında malumatlan olanların bir sene içinde Lüleburgaz asliye hu * kuk mahkemesine malumatlarını bil • dirmeleri hususu kanunu medeninirt 32 inci maddesine tevfikan ilân olunur. (537) Sahibinin Sesi artistlerinden Her akşam en yeni ve modern şarkıJannı 1937 senesi mahsulü yerli Merinos kuzuları Bursa (HusuSÎ muhabirimizden) geçen sene aşılanarak elde edilen ku Devletin milyonlarca lira tahsis ede zularm çok iyi olduğunu görmuşlerdir. rek yedi yıla taksim ettiği merinosa Fakat bu ilk jenerasyonun iyi oluşu tahvil işi süratle ve muvaffakiyetle de gayet tabiidir. Çünkü, babaları kuvvetvam edıyor. Bursa, Balıkesir ve Çanak li olduğu için ilk tohumlamanın yan kale vilâyetlerini ihtiva eden tahvil yarıya neticesini babalar vermektedir. mıntakalarındaki bütün yerli koyunlar Binaenaleyh halkın elde edeceği ku devletçe sun'î tohumlama suretile me zulara gayet iyi bakması, bilhassa gıda rinoslaştırılacağmdan; ikl senedenberi itibarile onlara çok ehemmiyet vermeyapılan ve bugün yalnız Sovyet Rusya si lâzım gelmektedir. Zira tegaddi me ile bizde tatbik olunan sun'î tohumla selesi jenerasyonda mühim bir rol oymadan çok iyi randıman almdığı görü namaktadır. Esasen beş jenerasyon lüyor. Şüphesiz, bütün koyunlarm me sonra halis Türk merinosu elde edJe rinoslaştırılması ve jenerasyonun mü ceğine göre, bu bakıma çok itina edilkemmelleştirilmesl zamana ve senele mesi şarttır. Hükumet, bakım hususunda da hal re bağlı bir meseledir. Ancak bunu teka yardım etmektedir. Meselâ meccaınin için sarfedilecek himmetin boşa nen yonca tevzi etmekte, ayrıca iyi megitmiyeceğini bize bu îkl yıllık tecrü rinos kuzusu yetiştirenlere sergiıer açbeler çok iyi anlatmış bulunmaktadır. mak suretile para mükâfatı vermekte Mütehassıs baytarlarımız cidden tak dir. dire değer bir gayretle çalışıyorlar. Bu Şimdi, Bursadaki Merinos Yetiştirme iş içln buradaki baytarlar kâfi gelmediMüfettişliği teşkilâtı kışlık mesaiye hağinden Türkiyenin en uzak yerlerin zırlanmaktadır. Bu mesai, yetiştiricileri den, hatta Vandan bile baytar getirtl gelecek sene tohumlamasına hazırla lerek sun'î tohumlama işinin başarıl mak, birkaç ay sonra doğacak kuzular masına büyük bir ehemmiyet verilmiş üzerinde etüdler yapmak gibi teknik bulunuyor. Koyunlarm kesafetine göre işlerdir. bu sene Balıkesir, BandiTma, Gönen, Merinos yününün kilosu bu sene Bursa, Karacabey, M. Kemalpaşa, Ye 125 le 150 kuruş arasmda satılmıştır. nişehir mıntakalarmda 38 istasyon a Kıvırcıklarm yünleri ise 60 65 kuruşçılmak suretile sun'î tohumlama yapıltan verilmiştir. Bu itibarla merinos mıştır. Bursa mıntakasında 24, Balıkeyünü ayrıca ve başlıbaşma bir kıymet sir mıntakasında 14 istasyon çalışmış teşkil etmektedir. Köylü, elindeki ko tır. Bursa mıntakasında 75,912, Balıkeyunu merinosa çevirmekle yalnız etisir havalisinde ise 60,000 ki: cem'an nin nefasetinden değil ayni zamanda 135,912 koyun sun'î tohumlamaya tâbi yününün nefaset ve kıymetinden de istutulmuştur. tifade edecek demektir. Zaten şehrl • Geçen yıl Bursada tohumlanan mlk mizde kurulan ve bütün Türkiye ihti • tar 19,000 koyun olduğuna göre halkm yacını karşılıyacak olan Merinos fabribu sene hemen bütün koyunlanm to kasımn ilk maddesini teşkil eden bu humlattığı ve bu işe artık inandığı an yünü satmak için hiçbir müşkül olmalaşılmaktadır. Yazın 100 gün devam dığına göre, halk bu işin kıymetini eden çalışma müddeti içinde mütfhas kendiliğinden anlamış ve merinosa dört sıs baytarlarımız muhtelıf mmtakalar elle sarılmış bulunmaktadır. da geceli gündüzlü çalışmışlar, ayrıca MUSA ATAŞ Karagümrük takımı Bursaya gidiyor Karagümrük İdman Yurdu futbol takımı, Bursa Doraspor takımile bir maç yapmak üzere pazar günü Bursaya gi decektir. Izmirli Vehab antrenör oluyor Bundan bir müddet evvel Fransaya giden ve Rasing kulübde oynıyan İz mirli futbolcu Vehab, memlekete döndükten sonra eski kulübünde oynamak istemiş, fakat kendisinin profesyonel olduğu ileri sürülerek icab eden mü saade verilmemiştL Türk Spor kurumu da Vehabm ıki defa Fransaya giderek profesyonel takımlarda oynadığını nazarı dikkate alarak profesyonel olduğuna karar vermiştir. Memlekette, daha uzun müddet futbol oynıyabilecek kuvvette olan Ve hab, teşkilâtm verdiği bu karardan sonra büsbütün futbolu terketmemek ve bazı kulüblerde antrenör olarak çalışmak üzere İstanbula gelmiştir. Gayrimüttefik kulübler arasında mühim bir varlık halinde çalışmakta olan Şişli kulübü Vehabla bir anlaşma yapmak üzeredir. Tarafeyn anlaştığı tak dirde Vehab Şişli takımmı hazırlıyacak, ayni takımın yaptığı maçlara da iştirak edecektir. BERLITZ Akşam lisan kurları 373 IstiklAI caddesl FRANISGA INGiUZGE ?. s. Haftada 3 ders Ayda 4 liradır. Yedi gün yedi gece devam eden düğünler PÂ5LANIMAZ Ihtira ilânı «Demirden gayri madenler ve bil m hassa bakır, nikel ve kobalt çıkarmağa mahsus usul» hakkında alınmış olan 7/10/935 günlü ve 2023 sayılı ihtira beratı bu defa mevkii fiile konmak üzera ahere devrü ferağ veya lcar edileceğinden talib olanların Galatada, îktısad hanuıda, Robert Ferri'ye müracaatleri ilân olunur. îzmlt (Hususî) Yeni ismi Pamukova olan Geyve Akhisarmda yapılan düğünler pek israflı olmaktaydı. O kadar ki, 7 gün evvelinden başlıyan düğün lere, akın akm, misafirler gelir ve ne ticede düğün sahibinin bütçesl altüst Kuştüyü gibi harif ve zevk ile olurdu. Pamukova nahiyesinin müdürü traş olması için güzel bir kararla bu gibi masraflı dü ğünleri menederek, yalnız küçük bir eğlence tertib edilmesine müsaade et Bıçagı ile kabildir. 10 adedi 30 kuruşa miştir. Bu hareket köyler arasmda iyi bir intıba bırakmış ve evlenenler, şayanı hayret derecede çoğalmıştır. HASAN TIRAŞ Yapı İşleri İlânı Samsunda açılan Resim sergisi 1 Bulgar ordusunun manevraları 1 Eksiltmiye konulan iş: İsteklılerin vesikaları noksan tevdi etmiş olmalan hasebile 27/9/937 tarıhinde ıhalesi mümkün olmıyan Ankarada Mahmudpaşa Bedesteninin tamir ve takviye inşaatıdır. Keşif bedeli 55 803 lira 75 kuruştur. 2 Eksiltme 22/10/937 cuma günü saat 15 te Nafıa Vekâleti Yapı tşleri Umum Müdürlüğü Eksiltme Komisyonu odasmda kapalı zarf usulile yapılacaktır. 3 Eksiltme şartnamesi ve buna müteferrl evrak 280 kuruş bedel mukabilinde Yapı işleri Umum Müdürlüğünden almabilir. 4 Eksiltmiye girebilmek için isteklilerin 4040 lira 20 kuruşluk mu vakkat teminat vermeleri ve bizzat diplomalı Yüksek Mimar veya Yüksek Mühendis olmalan ve Nafıa Vekâletinden alınmış yapı müteahhıdliği vesikası ıbraz etmeleri. 5 İşin hususiyetine binaen, isteklilerin, bu İşi yapabilecek derecede vukuf ve ihtısası haiz oldukları hakkmda Maarif Vekâleti Antikiteler ve Müzeler Müdürlüğünden alınmış ayrı bir vesika göstermeleri lâzımdır. 6 İsteklilerin teklıf mektublarını ikinci maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar Komisyon Reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri muktazidir. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. «3729» (6801) Nafıa Vekâletinden: Sergideki tablolardan biri Samsun (Hususî) Şehrimiz Halkevinin himayesinde açılan Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği resim sergisi çok rağbet görmektedir. Halke vinin yeni yapılan büyük salonunda a:ılan bu sergıde 22 san'atkârın 120 eseri ;eşhir edılmektedir. Halkımızın güzel san'atlara gösterdiği rağbeti bilhassa kaydetmek isterim. Sergideki eserler sağına oturttu. Metrdotel karşılarmda, emniyet memurunun göz hapsi altında ayakta duruyordu. Pennvvitz: İsminiz nedir? diye sordu. Hüviyetim, pasaportta yazılıdır. Frankl, 24 numaralı ajanın cebinde bulunan pasaportu miralaya gösterdi. Pennvvitz, tek gözlüğünü düzelterek pasaportu okudu «Ougust... Groener, 20 nisan 1884 tarihinde Ziirih'de doğmuştur: Milliyeti: îsviçreli, mesleki: Otel müstahdemi. Bu pasaport 1 haziran 1915 tarihine kadar muteber olmak üzere polis komiserliğince verilmiştir.» Pennwitz, suallerine devam etti: Demek İsviçrelisiniz öyle mi? Pasaportum öyle yazıyor. Hakikî milliyetiniz nedir? Pasaportumda yazjlı olan.. Bunlar, icabında kullanılmak üzere uydurulmuş kâğıd parçalarıdır. Pennvvitz, polis müdürüne eğilerek: Bu adamm hüviyetini tavzih etmek lâzım, dedi. Pasaportun sahte olduğu muhakkak. Sonra, gene metrdotele döndü: Bu rakamlann rulet oyununa mahsus olduğunu iddia ediyorsunuz öyle mi? Evet efendim. umumiyet itibarile güzel olmakla be raber (Şeref Akdik) in tabloları en fazla önünde durulan eserlerdir. Bu san'atkârın (Yeni Mekteb) na mmdaki, büyük inkılâbımızın yarattığı varlığı yaşatan bu kuvvetli eserinin, Halkevimiz namma satm almması memleketimiz namına çok arzu edil mektedir. Bunlar bir şifrenin suretleri olduğu halde böyle saçmasapan iddialarda bu lunarak, beyhude vakit kaybediyorsu nuz. Böyle birşeyden haberim yok. Bu rakamlan siz mi yazdmız? Hayır, efendim. Frankl lâkırdıya kanştı: Amma yaptm ha... Sözlerinin yalan olduğu öyle belli ki, buna devam edersen zararlı çıkarsın. Bu kâğıdları, buradan otele götürdüğün mutfak takımlan arasında bulduk. Orada bulmanız, benî, miralayın evinden şifre aşırmakla itham etmeniz için bir sebeb midir?..« Ben hiçbir şey kopya etmedim, sade, yemek verdinv Miralay devam etti: înkârınız manasızdır... Burada, çoktanberi kullanılmıyan bir şifrenin kopyası vardır. Bir arkadaşım Montekarlo'da rulet oynamak için tertib ettiği bu rakamlan bana vermeği vadetmişti... Ondan al dım... Müdafaa tarzınız saçma. M Şu şifreyi bir yerden kopya ettiğiniz besbelli. Yani buradan. Hem de bu akşam! Hayır, efendim. Ben aşağıda çalışüm.. Yazı yazacak vaktim yoktu. Baş, diş, nezle, grip, romatizma ve bütün agnlarımzı derhal keser. icabında giinde 3 kaşe almabilir îîs&s^vfca Geçenlerde biten Bulgar manevralarında; Kral Boris bir tarassud mevkiinden harekâtı takib ediyor. Arkasındaki, kardeşi Preps Kiril ile Harbiye Nazırıdır. Isım ve markaya dikkat. Taklidlerinden sakınınız. Gene yalan söylüyorsunuz.., E mirberim, sizin saat on buçuktan on iki buçuğa kadar kilerde yalnız başınıza kaldığınızı söylüyor. Meinl sokaktan döndüğü zaman, yazı yazmakla meş gulmüşsünüz. H p ! Bak, bu doğru! Zürih'de münasebette bulunduğum bir kadma mektub yazıyordum. Nerede o mektub? Buradan giderken yırttım, sokağa attım. Bir sükut oldu. Pennvvitz yazıhanesicin üstüne doğru eğildi, maznunun yü züne dikkatle baktı ve dedi ki: Şu şifreyi ele geçirmeğe muvaf fak olduğunu, sonra da, yalnız kalınca, geceyansına kadar onun suretini çıkar makla meşgul olduğunu, gel itiraf et. Hayır, efendim. Ben böyle birşey yapmadım. Hang! devlet hesab.na casusluk yapıyorsunuz? Fransa mı, yoksa Ingiltere mi? Palace otel patronunun emrinde çalışıyorum. Metrdotelin tavırları, miralayî öfke lendiriyordu. Frankl, ona doğru döndü ve dedi ki: Miralay, sîzînle mahrem bîr iki kelime konuşacağun. Pennvvitz, mevkufu koridora çıkar • ması için, memura bir işaret etti. Onlar çıkmca, Frankl sözüne devam etti: Bu adamın ağzından lâkırdı ala* mryacağız, miralay. Karştsma şahid çı « kartmak icab edecek. Emirberimi isticvab ettim. Metrdotelin, aşağıda en az iki saat yalnız başına kaldığmı söyledi. İyi, amma kâfi değil..T, Benim başka bir düşündüğüm var. Bu akşam sizinle birlikte akşam yemeği yiyen bir kadm varmış, onun ifadesini almak niye* tindeyim. O da Palas otelde oturuyor, îsmi Matmazel Belkis Mahmud. Bu akşam, metrdotelin halinde bir fevkalâde • lik sezip sezmediğini ona sorup öğren # mek münasib olur mütaleasındayım. Hennings kulak kabartmıştı. Polis müdürüne sordu: Matmazel Belkis Mahmudu isticvab mı etmek istiyorsunuz? Evet binbaşım. Yarın sabah saat dokuzda, otelde... Miralay, Frankl'in sözünü kesti: Yarın sabah dokuza kadar bek lemeğe ne lüzum var? Matmazel Belkis Mahmud daha buradadır. Vakit kaybefc j l i . Urkast var) ISEHER VAKTij I Yazan: Çeviren: | Maurice Dekobra 40 Hamdi Varoğlu Meinl'in bu işte şimdilik alâkası yok gibi görünüyor, dedi. Yalnız metrdotel şüpheli bir herif... Polis müdürü de, telefonda, bu adamın tarassud altına almması lüzumundan bahsetti. Emirber, tekrar odaya girdi: Efendim, polis müdürü gelmiş; yanında iki memur var. Metrdoteli de beraber getirmişler. Buraya gelsinler. Meinl çıktı. Hennings: Frankl metrdoteli getirmiş. De mek ki herifi tevkif etmiş bile! Miralay başını salladı: Eğer cürmü ispat edecek delâil bulmadan tevkif ettiyse hata etmiştir. Daha teenni ile hareket ederek, bu adamın Viyanadaki faaliyeti hakkında daha fazla birşeyler öğrenmek kabil olurdu. Polis müdürü, arkasından bir memur ve elleri kelepçeli 24 numaralı ajan, odaya girdiler. Frankl, miralay von Pennvvitz'i selâmladı: Miralay, dedi, metrdotel Groener'i getirdim. Kendisini, Palace otelinde cürmümeşhud halinde ydkaladım. Ca susluğunun delili de işte! Frankl, sofra ve mutfak takımları arasında bulunan kâğıdları, Pennvvitz'le Hennings'in gözü önüne koydu. İki zabit, hayretle bakıştılar. Önlerine konu lan kâğıdlar, şifre anahtarınm harfiyyen kopyasıydı. Casusluk sarahaten görülü yordu. Miralay, yazı masasının başına geçti, oturdu. Şampanyanın verdiği sarhoşluk birdenbire dağılmıştı. Ciddî bir sesle, polis müdürüne hitab etti: Sizi tebrik ederim. Çok süratli hareket ettiniz. Bu adamı derhal sorguya çekeceğim. Ben, bu kâğıdlarîn ne olduğunu kendisine esasen sordum, efendim. Rulette kazanmak için yeni bir usul tertib ettiğini söyledi. Tabiî öyle sb'yliyecek! Pennwitz, Hennings'i soluna, Frankl'ı