CUMHURİYET 7 Birînciteşrin 1937 Osmanlı Rasputini J { Şehir ve Memleket Haberleri Abdülhamidin bıraktığı emlâk Mesele Lâhey Adalet divanına gitti Abdülhamid veresesine aid bir dava işinin Zürih mahkamesine intikal ettiğini vazmıştık. Mesele şudur: Abdülhamid veresesüıb Harbi Umumiden ve Balkan Harbinden sonra Os manlı devletinden ayrılm»} ve başka devletlere intikal etmiş araride emlâk ve çiftlikleri vardır. Milyonlar değerinde olan bu emlâk ve araziy» ele geçirmek için Kaptan Benet ismindeki İngiliz yüzbaşısı ile bir Fransız kadıuı ve diğer bazı pcnebiler bir şirket kurmüşlar ve bu şirket namına aksiyonlar ç'kararak satmağa başlamışlardır. Varislerin haberi olmadan hisse senedlerini ötekine Lerikine ve bazı Amerikalılara satan bu şirketin hissedarlan arasında ihtilâf çıkmış,, hissedarlar bu yüzden İsviçre mahkemeMne müra caat etmişlerdir. j Siyasî icmal Japonya ve Milletler Cemiyeti ületler Cemiyeti büyük meelisi İspanya meselesini müzakere ederek mevcud vazi yet üzerinde hiçbir tesiri bulunmıyan bir karara geldiği gibi Japon Çin ih " tilâfile de istemiyerek meşgul oldu. Dünya vaziyetinin şimdi daha karışık ve nazik bulunması büyük devletleri, bilhassa İngiltereyi Milletler Cemiyetine karşı daha ihtiyatkârane davranmağa sevketmiştir. Şbnalî Çindeki muharebeyi kaybeden ve Şanghay'daki müdafaa hattı fena halde sarsılmış bulunan Çin hükumeti bütün ümidinî Milletler Cemiyetinin ve münferid devletlerin müdahalesine bağlamıştır. Çin murahhası tarafmdan komiteye teklif edilen karar suretinde Milletler Cemiyeti azası bulunan bir devlete karşı aşikâr bir surette tecavüz vakl olduğu tesbit edilerek Milletler Cemiveti misakınm onuncu maddesi ahkâmımn tatbik edilmesi lâzım geldiği ve Çin sahillerinin abluka edilmesinin gayrimeşru sayılması ve Japonyanm hukuku diivele muğayir hareket etmekle itham edilmesi yazılmıştı. Tâli komiteye havale olunan bu ka« rar suretinin nokta benokta kabuî edilmesi teklif edilmiştir. Bu usulün kabulile Milletler Cemiveti Japonyaya karşı açıktan açığa meydan okumuş, îngiltere ve diğer devletlerin Japonya ile ih • tilâf ve niza haline düşmeleri zarurî olacaktı. Bunun Için çok ihtiyatlı hareket etmeğe ve Japonya ile arası • nın açılmasına meydan bırakmamağa ehemmiyet veren îngiliz murahhası Lord Cronborne, Çinin teklifi Milletler Cemiveti taraftndan ne müzakere, ne de hüküm için bir esas olarak kabul edilemiyeceğini ve herşeyden evvel Japonya ile Çin arasındaki ihtilâfın bir tarihçesini tertib etmek iktıza eyledi ğini beyan etmiştir. Misafir Arjantinli bahriyeliler Gemi süvarisi dün gazetecilerle konuştu Birkaç gündenberi limanımızda bulunan Presndento Sarmiento ismindeki arjantin mekteb gemisinin süvarisi Alkerto dün sabah saat 11,30 da İstanbul matbuat mümessillerini kabul etmiştir. Bu rnünasebetle Arjantinın İ&tanbul başkonsolosu M. Linares limanımızda bulunan mekteb gemisinin Arjantinliler için çok aziz olduğunu ve aziz bir geminin aziz bir memleketi ziyaret ettiğini söylemiştir. Gemi süvarisi M. Linares yeni Türkiyeyi gördüğüne memnun olduğunu söylıyerek şu beyanatta bulunmuştur: « Atatürkün Türkıyesinde Türk leri gayet mes'ud görüycrum. Hepsinin büyük bir Ataya malik oldukları ve o nunla iftihar ettikleri yÜ2İerinden belli dirAjantin'de 200 bin Türk vardır. Muhtelif tarihlerde Türkiyeden memleketimize gelen Türklerle kardeşçe yaşıyoruz. Hepsi de dürüst ve çalışkan insanlardır. Bunlar arasında Arjantin meclisine meb'us seçilen Türkler bile vardır. Yalnız Buenos Aires'de 30 bin Türk var dır.» Presidente Sarmiento gemisi kuman danı ile efradı dün Heybeli Deniz Lisesini ziyaret etmişlerdir. Lisede, Arjantın'li misafirler şerefine bir çay ziyafeti verilmiştir. Kadın yüzünden kanlı bir cinayet Bir bakkal, amcazadesini 8 yerinden yaraladı Tophanede, Karabaş mahallesinde, Talib isminde bir bakkaî. amcazadesi Refahiyeli Mehmedi bıçakla birkaç yerinden ağır surette yaralamıştır. Hâdiseye sebeb, Refahiyeli Mehmedin, Talibin yanıbaşmdaki dükkâna bir kadın kapatmış olmasıdır. Yani adlı bir bakkalm yanında çırak lık eden Refahiyeli Mehmed, o gece ustası Yaninin dükkânında el ayak çekildikten sonra, gene ve güzel bir ka dınla eğlenmeğe başlamıştır. Talib bunu öğrenince, kıskanclık damarlan kabar mış, ve Yaninin dükkânını yumrukhya rak, Mehmedi zorla dışan çıkarmıştır. iki amca oğlu, biri kıskanclık sevkile, öteki rahatı bozulduğu için biribirlerine atıp tutmağa, ağır sözler s»öylemeğe başlamışlardırSözle başlıyan kavga, çok geçmeden sille, tokada binmiş ve bu arada, Talib nt yaptığını bilmez bir hale gelerek, cebinden çıkardığı sustalı çakı ile, amcası oğlu Mehmedi, kammdan, göğsünden ve kollarından ağır surette yaralamıştır, Yaralı Mehmed, imdadj sıhhî otomobüi ile hastaneye kaldırılmıştır. Talib, bu cinayeti işledikten sonra kaçmak istemişse de, etraftan yetişen polıs memurlan kendisini yakalamışlardır. Tahkikatla, Müddeiumumî muavin lerinden Feridun Bagana meşgul olmaktadtır. Tarlhî tefrika : 47 Yazan : M. Turhan Tan Deli İbrahim gene işi azıtıyor! Yusuf Paşayı donanma ile zemheri ortasında Giride göndermek istiyor Molla Hüseynin tamamüe hiç olmaktan kurtulup da eski ikbaline kavuşmasının sebebi, Hanya kalesinin Yusuf Paşa tarafmdan zaptedilmesidir. Deli İbra him bu zafer müjdesini alınca Girid adasmın bitevi fetholunduğunu sandı. Ku runtuladığı hazinelere artık kavuşacağma inandı, Istanbulda üç gün iiç gece şenlik yapılmasına emir vermekle beraber Girid fatihine bir samur kürk, bir elmaslı kılıc yolladı. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmemesi lâzımgeleceğini düşünerek bu hediyeleri gönderiyorduAyni zamanda Cinci Hocaya da iltifata başlamıştı. Çünkü Giridin alınaca ğını söylemekte onun sadık olduğunu görüyordu. Hoca bu değişikliğin sürüp gitmcsini temin için her düzene baş vurmaktan geri kalmadı, Padişahın iradesine gene gem takarak dolaplar çevirdi, Yusuf Paşayı îstanbula getirtti. Zeki Molla, Sadrıazamla Şeyhülislâmın kendisine yaptıklan hakaretin öcünü almak ve mevkiini sağlamlaştınnak için o aziz dostun Îstanbula gelmesini gerekli görüyordu. Fakat bu entrika Sadnazamı kuşkulandırdıgından Cinci Hoca müşkül duruma düştü ve baş vezir ile çarpışmak zorunda kaldı. Bol hediyeler sunmak, nabzına göre şerbetler vermek ve bilhassa rüşvetc dadandırmak yolile Padişahm sevgi sini kazanmış olan Sadrıazam Mehmed Paşaya galebe etmek güçtü. Giridden gelecek hazine hulyasmı şişirip beslemek sayesinde Cinci bu güçliiğü yendi, Sadrıazamın Yusuf Paşayı Mısır valisi yaptırmak yolundaki teşebbüslerini suya düşürdü. Deli ibrahim, Yusufunu görünce sevindi, birçok iltifatlarda bulundu. Lâkin onun birkaç esirle iki kırmızı somaki direkten başka bir hediye getirmediğini anlayınca yüzünü ekşitti, homurdanmıya başladı. Aylardanberi beslediği hulyanın boş çıkmasından son derece teessür du yuyor, fakat ne yapacağmı kestiremiyordu. Sadrıazam işte bu vaziyeti sezdi ve hemen hücuma geçti: Velinimetim, dedi, bu kadar bin keselik mal harcadık, bu kadar kan döktük. Sonunda kuru bir kale sahibi olduk. Yusuf Paşa kulun Hanyayı vire ile (teslim yolile) aldı, içindeki küffarı yüz binlerce altınlarile, hurc, hurc cevahirlerile sağ ve salim gemilere koyup kâfiristana yolladı. Bu, akıllu işi midir?.. Meğer ki kendusi Hanya küffarmı gizlice haklayıp hazineler almış ola!.Deli İbrahim bu telkin üzerine biisbütün sinirlendi, Yusuf Paşanın hapsedil mesine emir verdi. Lâkin el ve dil birliği yapmış olan Kösem Sultanla Cinci, araya girdi, Hanya halkınm mallanna, canlanna ilişilmemesinin öbür kaleler ahalisini avlamak için olduğu Padişaha anlahldı. Yakmda adanın bitevi zaptoluna cağı temin olundu ve Yusuf Paşa zin dandan kurtarıldı. Hünkâr, sevgili damadını serbest bırakmakla beraber Sadr.azamın sözlerini unutamadığından bir yüzleşme yapmıya li'zum gördü, iki rakib veziri karşılaştır dı. Yusuf, büyük bir zaferin şerefine dayaaarak pervasız davrandı: Padişahım, dedi, Girid seferine Sadrıazamm nzası yoktu. Çünkü Venedik balyozundan altmış bin düka rüşvet almıştı. Onun için beni imdadsız koydu. Ne asker yolladı, ne cepane. Gün oldu ki peksimedin okkası kırk akçeye, tuzunki doksan akçeye çıktı. Oyleyken sana kulluk göstermekte kusur etınedik, yan aç, yarı tok düşmanla döğüşKik Hanya gibi bir kaleyi ele geçirdik. Buradan imdadda ihmalimiz olmasa bütün adanın ele geçmesi gecikmiyecektir. Fakat lalan aldığı rüşvetin hakkını gözetip böyle bir fethi istemez! Sadrıazam bu itham karşısında yük sekten atmak yolunu tuttu: Celeblıği koya gör, edebli konuş, dedi, ben Giride imdad vollamakta kusur etmedim. Lâkin sen Hanya malını iç ettin! Deli İbrahim, sevgili Silâhdarmm konuşmasını beğendi, Sadrazamın duru mundan hoşlanmadı. Anasile Cincinin ' yaptıklan telkınin teiirinden de henüz kurtulamadığından hükmünü Silâhdar lehine verdi, Sadnazamı azletti. Niyeti, Hümayun mührü damsdına vermekti. Onun kabul etmemesi üzerine başdefterdar Salih Paşayı lalalığa geçirdi, Sad den birinin sesini beğenip öbürününkünü beğenmemesinden ileri gelen bir ham leydi. Nitekim biraz sonra vaziyet de ğışti ve Girid hazinesinin gecikmesinden doğan sinirlenmeler tazelendi. Hünkâr, o hazinenin bir gün önce kendisine verilmesını ıstıyordu ve bu ışı gene Yusuf Paşanın yapmasmda ısrar gösteriyordu. Şu ve bu, hatta Şekejpare gibi kadınlaı da Hünkârı Yusur Paşa aleyhine k'şkırtmaktan geri kalmıyorlardı. Çünkü hepsi, Girid seferinden bir ganimet his ıesi umarken ümidlerinde husrana uğramışlardı, Yusuftan bir pul değerinde bıDiğer taraftan diş tabibi Sami Günz Ie armağan alamamışlardi. Ondan ötürü :ski Sadrıazamm ağzmı kullanıp Hanya berg bu veresenin hakikî vekili olduğuFatihini düzenbazlıkla, Adada topladığı nu beyan ederek İstanbuldaki Muhtelit hazineleri saklamakla itham ediyorlardı. hakem mahkemelerine müracaatle yirmi İbrahim, kendi para hırsını kamçılıyan bir kişi namına dava ikame etmişti. U bu telkinler üzerine işi az.ttı, zemheri or zun müddet muhtelit Fransız, îngiliz, tasında Yusufun adaya gitmesini karar İtalyan ve Yunan mahkamelerinde delaştırdı ve henüz üç buçuk yaşında bu vam eden muhakemeler sonunda hükumelunan kızınm kocasını, bir zamanlar metimiz veresenin taleblerinin şahsî olma«Yusufum» dediği gene verizi yanına sı dolayısile makbul ve makul olduğunu Türk ajansı vasıtasile alâkadar mahke getirtti: Hemen, dedi; var, git, Giridi bü melerin reislerine bildirmiş, fakat bu raahkemeler dava mevzuunu sulh muatün al! •> hedelerile alâkadar görür mahiyette ka Zavallı Yusuf Paşa \\a için lâhavle rarlar vermişlerdir. Bununla beraber okumakla beraber dişini sıktı, sogukkan Muhtelit mahkemelerin içtihaddan mütelılığım korumaya çahjtı ve yer öperek vellid bu kararlarını tetkik edecek yer :evab verdi: Lahey divanı adaleti olduğundan, diş Padişahın reayaya kereste salınıp tabibi Sami Gönzberg îsviçre adliyesine hâlâ gemiler yapılmak üzeredir. Şimdi müracaatle Abdülhamid veresesı işinden erbain içindeyiz, deniz seferi vakti de dolayı Zürih mahkamesine müracaat e gildir. Bu mevsimde benimle bile gidecek den her iki tarafın da bu meselede vekil mirmiranlar adada barınamazlar da. Mü veya vasi olamıyacaklarmı, hareketleriaade buyurun hazırlığmızı tamamlı nin sahte olduğunu bildirmiş, diğer ta yalım, donanmayı nizama koyalım, evvel raftan da eşhasa aid olan ve muahede baharda yola çıkalım. ler ahkâmına hiçbir suretle girmiyen bu İbrahim, köpürdü ve içindeki düğümü işin tetkik ve bir karara raptı zımnmda açığa vurarak haykırmıya koyuldu: Lahey divanı adaletine müracaat etmiş Bre Hırvat oğlu sen kendini bir tir. iş gördüm mü sanırsın. Yoksa vezirim diye adam olduğunu mu kıyas edersin? MÜTEFERRÎK Bu kadar hazinemi harcettin, bir palanga aldm. Bu küçük işi de yüzüne gözüne îş kanununa riayet bulaştırdın. Eline düşen bir alay mel'unu etmiyenler katliâm etmen gerekti. Rüşvet alıp onlan Birçok inşaat yerlerinde iş kanunu malü menallerile kâfiristana gb'nderdin. hükümlerine uyulmıyarak işçilerin iş Yalan mı? kanunundan istifade ettirilmedikleri Yusuf gene sükunetle hakikati anlattesbit edilmiştir. İnşaat gibi işler kısa mıya çalıştı: bir müddet devara ettiği için bunların Belî Padişahım. Hazine sarfey kontrolu da kabil olmarnaktadır. Bu ledik. Amma düşmanı kahredip koca bir nun için İş dairesi Belediye ile anlaşakaleyi ülkenize zammeyledik. Aman ta rak inşaat müsaadeleri için yeni bir leb eden küffarı katüâm ve mallarını şekil tesbit etmiştir. Bu şekle göre iğtinam etmek bir iş değildi. Lâkin akı bundan sonra inşaat müsaadesi alacak beti vahim olan aman nakzından sakın olanlar Belediyeye istida verince İş dadım. Huzurunuzda öğünmek küstahlık iresine gönderilecekler ve oraca kay tır. Yalnız şu var ki ben kadir olduğum dini yaptırdıktan sonra müsaadeyi alamertebe oğrunuzda hizmet ettim. Bir ku caklardır. Diğer taraftan yazlık otel, kazino gilunuz dahi vanp ben kadar hizmet etsin. Delinin artık gözünü kan, ağzmı sal bi yerlerin de İş dairesine müracaat etya bürümüştü, mantık ve insafla alâkası medikleri anlaşılmıştır. Bunların da kesilmişti. Bu sebeble ter ter tepindi, tesbiti Vilâyetten istenmiştir. yumruklarmı sıkarak Yusufun üzerine ADLtYEDE yürüdü ve bağırdı: Müşahede altına alındı Ne yabane söylersin köpek. Sana Eminönü aşı memuru Aliye ve kenvar, git dedim. Durma git, yoksa şimdi disini teskine gelen polis memurlanna seni ö'ldürürüm. hakarette bulunmaktan suçlu Nazmıye, Yusuf Paşa saraya gelelidenberi gü bazı şuursuz hallerde bulunduğundan, ler yüz görmeğe, tatlı söz duymıya, sevgi aklî muvazenesinden şüphe edilerek, ve saygı içinde yaşamıya alışmıştı. Giride Tıbbıadlide müşahede altına alınması rruvaffakiyetle asker çıkarmış, Hanyayı na lüzum görülmüştür. almış olmak yüzünden de gurura kapılHaydarpasadaki kazanın mış bulunuyordu. Padişahın kendini tahtahkikatı kir ve ölümle tehdid etmesi o gururu incittiğinden suğukkanlılığını muhafaza eHususî otomobilile, Haydarpaşada, demedi, hiddete kapıldı: arkasından yüklenen bir kamyondan Ben, dedi, deli değilim. Vakitsiz kaçmmak isterken önüsıra giden bir arabaya çarparak, İbrahim isminde bir sefere çıkmam. Boş yere yorulma. arabacının ölümüne sebeb olan De İbrahim bu cevabı duyar duymaz ilinizyolları İsletme müdürü Zekerlyya ğine kadar ateş kesildi, yüzünü kapı ö hakkında, Üsküdar Müddeiumumiliğinnünde duran Bostancıbaşı Hasana çe ce tahkikata devam edilmektedir. viıdi ve korkunc emri haykırdı: Dün, kazanın vuku bulduğu nokta Tiz kaldır şu iti, yok et! da, bir keşif yapılmıştır. Arabacı İbra Hasan Ağa naza alışık gene vezirin himin cesedi üzerinde yapılan otopsi yakasma el atarken o, tükürür gibi Padi neticesi henüz belli değildir. Buna dair şahın yüzüne üç kelime daha atmaktan rapor alındıktan sonra, Zekeriyya hakçekinmedi: kında, karar verilecektir. Hemen öldür, ne durursun za lrnı!... (1) Sadrıazam da dışandaydı, Yusufun heder olmak üzere bulunduğunu sezince içeri girdi, İbrahimin ayaklanna kapandı: Bu çıragı, dedi, sen yaktın, yine sen söndürme Daha gencdir, toydur. Kusuruna bakma. Datnadındır, kuşça canma kıyma. İbrahim, ayağile lalasınm başmı itti va kapıyı gösterdi: Git, mel'unun boğulmasma yardım et. Yoksa seni de ona yoidaş ederim. Otobüs seferleri Belediye, Tramvay Şirketine yeniden tebligat yaptı Yıldızla Taksim arasında olobüs iş letmek üzere Belediyeye vaki olan mü racaat tetkik edilerek muvafık görülmüş ise de otobüs sahiblerinin tesbit eyledikleri tarife yüksek olduğundan reddedil miştir. Belediyece yeni bir tarife tanzim edilerek teklif olunacak ve bunun ka bulü halinde seferlerin açılmasına izin verilecektir. Bundan başka Tramvay şirketine aid olup Beşiktaşla Taksim arasında işliyen otobüslerin de tarifeleri Belediyece yüksek görüldüğünden fiatların indirilmesi için şirkete tebligat yapılmıştı. Şirket buna imkân olmadığını bildirmiştir. Fakat Belediye bu hususta tekrar teşebbüs yapacaktır. ŞEHtR tSLERl Sokak köpekleri Son zamanlarda sokak köpekleri çoğalmıştır. Bunların ekseriya civar köylerden geldikleri anlaşılmaktadır. Be lediye riyaseti alâkadarlara emir vererek köy bekçilerinin buna mahal vermemelerini bildirdiği halde bazı bekçilerin ihmal gösterdikleri görülmüştür. Bu husustaki emir tekrar olunmuştur. Bekçilerin ihmali neticesi şehre k5 pek girdiği anlaşılacak olursa sebeb olanlar tecziye edilecektir. Turgud Cansever Adliye tabibi Salih Haşim, dün Beyoğlu hastanesine giderek yaralıyı mu ayene etmiştir. Mehmed, ölüm halindedir Yaşama fngilterenin bu müdah'alesi Çin mu • smdan dün akşamdanberi ümid kesil rahhasile taraftarlannm gösterdikleri miştir. memnuniyetsizliğe rağmen Milletler Cemiyetinin Japon Çin ihtilâfmda Çin Bir ctfrh vak'asi daha tarafını müdafaa ederek siddetle müdaFatihte Karabaş ma'r.allesinde oturan halede bulunmasına mâni olmuştur. terlikçi Mehmed oğlu Kadri ile kardeşi Lehistan murahhası, Milletler Ceml * arabacı Ismail kavga etmişlerdir. vetinin yapacağı iş Çin Japon ihtilâ * Kavgada îsmail bıçakla Kadriyi kar fınm nasıl çıktığmı ve inkişaf evlediğinmdan tehlikeli surette yaralamıştır. Ya ni tesbit etmekten ibaret kalmasmı ralı kanlar içinde hastaneye kaldırılmış, teklif etmiştir. Çin murahhası bu kuru tarihçe yapmakla işin bitmiyeceğini suçîu yakalanmıştır. söylemiştir. ECNEBİ MEHAFÎLDE Tâli komite birkaç gün tetkik ve müzakereden sonra Çinin teklif ettiği kaAvusturyanın eski Maliye rar suretini tâdil ve tebdil ederek adeta kuşa benzetmiştir. Evvelâ (tecavüz)' Nazırı geliyor kelimesini yani Japonyanm müteca Millî Avusturya Bankası reisi ve esviz sayılması kaydını çıkarmıştır. Sonki Federal Maliye Nazırı doktor Victor radan da (abluka) kelimesini de tayyetKienböck, perşembe günü İstanbula ge miştir. Karar suretinde Çin arazi lecek ve 12 ilkteşrin 1937 de tstanbul sinden bir kısmının istilâ ve işgali ve Üniversitesinde «beynelmilel tediyat si Cin sularında seyri sefainin işkâl edilyaseti> hakkında bir konferans vere diğinden ve açık şehirlerin bombalan dığından bahsedilmiştir. Yani Milletler cektir. Cemiyetinin derhal harekete geçmesini Dr. Kienböck, hafta içinde Ankaraya icab edecek vahim sebeblerin mevcu '• da giderek Türkiye Cumhuriyet Mer diyeti gösterilmemiştir. Cine Milletler kez Bankası müdürünü ziyaret edecek Cemiyetinin yapaca&ı müspet yardım tir. bu memlekette zuhur eden sari has talıkların önünü almak için iki milyon Danimarka elçisi İsviçre frangınm tahsis edilmesinden memleketine gitti ibaret kalmıştır. Japonya mütecaviz sayılmadıktan sonra bu para yardımı * Danimarka elçisi M. Noergaard dün nın kabul edilmesine Çinliler razı ol • akfam iki ay mezuniyetle memleketine mak istemediklerini bildirmişlerdir. gitmiştir. Milletler Cemiyetinin karan bu ka * dar sudan olduğu halde Japonya derhal mukabelede bulundu ve azası bulun madığı bir müessesenin kararlarile meşguî olamıyacağmı ve Japon menafiini korumak için Çinde basladığı te sebbüs ve hareketleri ücüncü bir tara* fm durduramıyacağmı ilân ettL resim sergisi Mttharrem Fevri TOGAY DENİZ tSLERt Trabzon limanı 50 bin liraya satın alındı Liman idaresi, Trabzon limanma aH projeyi hazırlamağa başlamıştır. Bu proje İktısad Vekâletine takdim olunacak ve ilkbaharda proje mucibince Trabzon limanında yeni tesisata başla* nacaktır. Maamafih o zamana kadar Trabzon limanında bugünkü ihtiyaM karşılıyacak tesisat yapılacaktır. Trabzon Liman şirketi imtiyaz ve tesisatile beraber 50,000 liraya satın alın« miştir. BORSALARDA Frangın vaziyeti Fransız frangı dün dünya borsalarmda aşağı yukarı bir gün evvelki fiatını muhafaza etmiştir. Evvelki akşam Londra Borsasında 150,43 te kapanan frank dün sabah bir İngiliz lirası kar şılığı 150 frankta açılmış ve akşam 150,53 te kapanmıştır. Dün Cumhuriyet Merkez Bankası İngiliz lirasının Türk parasına karşılık bulunan ve uzun müddettenberi değişmiyen fiatını değiştirerek îngiliz lirası kıymetinde bir kuruşluk bir düşüklük İArkast var) n&zam yaptı. yapmış, 624 alış, 627 satış fiatı vermi? jl Bu hareket, takarrür etmiş bir kana(1) Bu muhavere Nalma tarihinde (C: tir. 4. S: 172) pek güzel bir üslubla yazılıdır, atin eseri değildi. Deli adamm iki rakib •Kumkapıda grup» tablosu ve gene ressam Turgud Galatasaray Lisesi talebesinden gene li tablolar en çok beğenilen resimlerdir. ressam Turgud Canseverin resim sergisi Turgud, ders senesi esnasında mektebile dün Eminönü Halkevi salonlarında açıl ve derslerile meşgul olduğundan sergisinmıştır. Açım töreninde memleketimizin de teşhir ettiği eserlerin hepsini üç aylık maruf san'atkârlarından bazılarile bir vakans zamanmda vücude getirmiştir. çok san'at meraklıları bulunmuştur. Tur Turgudun bu seneki resimlerinde en ziyagud sergisinde bu sene 73 resim teşhir de göze çarpan muvaffakiyet kendisinde ediliyor. Bunların üç beş tanesi desen ve artık bir san'at şahsiyetinin tekâmül etmiş pastil olup mütebakisi hep yağlıboya re olmasıdır. Resimlerde görülen teknik vc simlerdir. 62 numaralı Kumkapıda bir karakter altında imzası olmasa da Turgrup, 67 numaralı Mehmed Çavuş, 58 gudun eseri olduğunu tebarüz ettirmek numaralı bir köy yolu, 60 numaralı Ha tedir. Henüz 17 yaşında olan bu küçüÜç sırtları, 55 numaralı Kurbalıderenin cük san'atkâr müstakbel millî san'atımız yeni koprüsü, 5 numaralı şakayikler isim için büyük şeyler vadetmektedir. SAĞL1K tSLERt Hasîr iskemleler memnu! Sıhhiye Vekâleti vilâyetlere diği bir tamimde dükkânlarda kemle kullanılmasının muzır şartlara uygun olmadığını ve menedilmesini bildirmiştir. gönder* hasır isve sıhhl bunların Cumhuriyet NOshan 5 knrastnr. Abone şeraiii Senelik Alb aylık Üç aylık Bir aylık 1400 750 400 150 Kr. • > » 2700 Kr. 1450 » 800 • Yoktur L