CUMHURÎYET 6 Birinciteşrin 1937 Mektebler açıldı, fakat okutacak kitab yok! İlk, orta mekteblerle liselerin birçok ders kitabları ancak 23 ay sonra hazır olabilecek! Şu anda, ilk, orta, lise ve bütün mektebler açılmış bulunuyor. Fakat açı'an bu mekteblerde en aşağı iki üç ay daha lâyıkile tedrisat yapabilmek mümkün olamıyacaktır. Bu acı haber karşısmda de rin bir istifham ile açılacak gnzlere ba rut yok, hikâyesini hatırlatarak, sade: Çünkü kitab yok, diyebıliıiz. Evet, bu sene de kitab yok, yahud yok denecek kadar azdır. Hatla haki ka.te tamamile sadık kalmış olrtıak 'çin, kitab buhranınm bugüne kadar hiçbir sene bu derece hâd bir şekil almış olmadığını ilâve etmek lâzımdır. Matbaamıza kadar gelerek, her taraftan telefon ederek derdlerıni doken bir çok velilerin müracaatleri üzerine bu hususta yapbğımız tahkikat bizi şu neticeye ulaştırdı: İlkmekteblerde hesab, hendese, tabiat ve eşya kitabları yoktur. Tarih ve okuma (yani kıraat) kitabları vardır amma, bunlardan da 5 inci smıfın tarih, 2 nci, 3 üncü ve 5 inci smıflann ckuma kitab ları dündenberi tükenmiştir. Ortamekteblere gelince, bunların da kimya, fizik, biyoloji, hesab hendese, kitablan yoktur. Pek mahdud miktarda mevcud olan okuma kitabları da bitmiştir. Bugün sadece mevcud olan birinci ve ikinci smıfların tarihleri vardır. Esasen bu işte en müşkül vaziyette olan orta okul talebesidir. Çünkü bunların sınıf farkı gözetilmeksizin okumak mecburiyetinde oldukları 21 kitabdan yalnız 6 tanesi var 15 tanesi yoktur. Liselerin ise; 1 inci sınıfların fizik, 30 bin Çinli şiddetli bir taarruza geçti [Baştarafı l inci sahifede} Akdenizde hava gene değişti GÜNUN BULMACAS1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Değişiklik yok Eminönü Halkevinin yeni binası Şanghay 5 (A.A.) Bütün Şanghay cephesinde sabahtan akşama kadar çok şiddetli muharebeler devam etmiş, kimya, hendese, cebir, 2 nd smıfların ce fakat Çin Japon mevzilerinde kayde bir, hendese, 3 üncü smıfların da sos değer bir değişiklik husule gelmemiştir. yoloji kitablan yoktur. Liselerin son sı Şimal istasyonuna şiddetli taarruz nıfları istisna edilirse bugün mekteble Şanghay 5 (A.A.) Saat 13 te 3 rimiz kitabsız kalmıştır. Japon tayyaresi, şimal istasyonunu bomDiğer taraftan öğrendiğimize göre bardıman etmiştir. mevzuubahs kitabların basılıp hazırlan Çin kıtaatı, Tiençin Poukeou de ması işi ancak iki üç ay sonra sona eremiryolu üzerinde Japonların şiddetli bir bilecektir. taarruzunu tardetmişlerdir. Bu hususta fikirlerini öğrenmek istediÇinlilerin Fehtcheou'da bulunmakta ğimiz muallimlerin birçoğu ellerini uğuşoldukları söylenmektedir. turarak: Birşeyler yapmağa çalışacağız. De 42 milyon dolar altın gönderildi Hongkong 5 (A.A.) Salâhiyettar mekten başka verecek cevab bulama bir membadan bildirildığine göre, son maktadırlar. Bir kısmı ise daha sarih konuşarak, bu hafta tatili esnasında Londraya nakledilvaziyet karşısında çocukiara not tuttur mek üzere vapurlara 42 milyon dolar maktan başka bir çare tasavvur edeme kıymetinde altın yüklenmiştir. diklerini söylemektedirler. Bu son çare, Bu paralann en büyük kısmı, Hong liselerin son sınıfları icin bir dereceye kong and Shanghai Banking Corpo kadar tatbikı kabil bir deva gibi görünür ration tarafından gönderilmektedir. se de ortamektebler için akla getirilmesi Tokyoda bir tevkif bile caiz olamıyacak bir usuldür. Hele Tokyo 5 (A.A.) Polis halkçı ilkmektebler gözönüne getirilirse, okuma yazmayı henüz öğrenmiş, hatta öğrenme cephe lehinde propagandada bulunan ğe başlamış bu yavruların hesab, hendese, Tokyo umum münakalât sendikası reisitabiat eşya gibi derslerde not tutabilmeleri ni tevkif etmiştir, Geçen nisanda bu sendika güriiltülü bir grev ilân etmiş, fakat imkânsızdır. Bir yandan da mekteb denen yuvaya bu grev hükumetin şiddetli müdahalesi yeni yeni ısınmağa, alışmağa başlamış üzerine yarıda kalmıştı. bu çocukların kitabsız kahşlarmın niha Japonlar, Almanyadan silâh mı yet ruhları üzerinde de aksi tesir yapaalıyorlar? bileceğini unutmamak gerektir. Cenevre 5 (A.A.) Japonların Hangi tarafmdan bakılsa binbir mahAlmanyadan bir senede ödenmek üzere zurla karşılaşan bu mesele karşısında, alâ40 milyon İsviçre frangı kıymetinde si kadarların ne düşündüklerini öğrenmek lâh satın almak istedikleri ve bu husustafaydasız olmıyacaktır. ki müzakerelerin Berlinde cereyan ettiği hakkında bir şayia dolaşmakta ve müzakerelerin neticelenmek üzere olduğu söylenmektedir. Italya Paris itilâfını dün tasdik etti Ingiliz torpitosuna hücum eden tahtelbahirin aranmasından vazgeçildi. Roma, müşterek notaya da cevab verecek IBaftarafı 1 tnct sahifeAel 1 • • • • •1 1 •LJ 1 IJj | 1 •1 1 1 1 1 • •1 1 • \m m 1 i !•! 1 Basilik'in mukabil taarruzunun neticesi malum değildir. Mukabil taarruzun neticesi malum değil Londra 5 (A.A.) Basilik'in mü tecaviz tahtelbahire karşı yapmış olduğu mukabil taarruzun tesir icra edip etme miş olduğu henüz malum değildir. Taarruz, Londrada büyük bir heyecan tevlid etmiştir. İtalyan gazetelerinin mütaleaları Japon gemileri asker ihrac ediyormuş Hongkong 5 (A.A.) Macas'tan buraya gelen Çinli yolcular, altı Japon harb gemisinin Chungshan mıntakasmdaki üç küçük adaya yüzlerce asker çıkarmış olduklarını söylemişlerdir. Karaya çıkanlan askerler, bu ada ların en büyüğünde derhal bir tayyafe meydanı inşasına başlamışlardır. Bu ihrac ameliyesi, Japonların cenubî Çinde yapmış oldukları ilk ihrac hareketidir. Eminönü Halkevi yerinde yeni bir bina yapılacağı malumdur. Resim binanm bir maketini gösteriyor. Roma 5 (A.A.) Tribuna gazetesi, Ispanya meselesi hakkındaki FransızIngiliz notasına dair, Londradaki muhabirinin bir makalesini neşretmektedir. Bu makalede ezcümle deniyor ki: «Ingiliz matbuatının, Hariciye Neza • retinden mülhem olduğuna şüphe olmı yan ve İtalyaya verilen notaya menfi biı cevab verilmesinin çok ağır neticeler do ğuracağına dair bulunan neşriyatına rağmen italyan cevabı menfi de olsa öyle iddia edildiği gibi bundan böyle vahim neticeler çıkamıyacağı intıbaı mevcud dur.» Lavaro Fasciste gazetesinin Londra muhabirine göre de, Fransız tngiliz teşebbüsünün ehemmiyeti daha şimdiden azaltılmak isteniyor, ta ki İtalyan cevabı menfi çıkarsa vaziyet ciddî bir şekil al masın. Ayni gazetenin Paris muhabiri de diyor ki: «Fransız Ingiliz notasınm havaya kılıc sallamaktan başka birşeye yaramı yacağı burada yavaş yavaş anlaşılmağa başlamıştır. SoLdan sağa: 1 Başsedire geçip oturanlardan blrl (murekkeb kelimeJ. 2 Arabca «düşmanlıki, bir emır. 3 Kepaze, gevşek değil. 4 Şef, duşundukten sonra verüir. 5 Alfabeden iki harf yanyana, ayın bir şeklL 6 Arkasmdan «dümbelek» kelimesi ge tirilebilir, bir sayı. 7 Bir soru edatı, nota. 8 Cenubî Anadoluda bir kasaba, patlıyan birşeyin çıkardığı ses. 9 Bir eğlence yeri, yemenilerin etrafındaki sus. 10 Şöhret, bir ay. Yukarıdan aşağıya: 1 İyi bir su. 2 Borcunu veraıek, arabca «insan». 3 Bir erkek ismi, Filistinin cenubunda bir kasaba. 4 Bir emir, gemilerin oteli. 5 Saç rahatsızlığına uğramış olan, undan yapılır. 6 Bir hayvan, bir edat, «Hayatım sana fedab filminin Nyon anlaşmasım Asamble de baş kadın artistinin ilk ismi. 7 Evin taksimatından. 8 Dişlermi geçirmiş o tasdik edecek lan, boydan sonra gelir. 9 Ben giderim Cenevre 5 (Hususî) Milletler Ce o gıder çenemde tintin eder, boyanın as miyeti Asamblesi azası Nyon anlaşma tarı. 10 Kokulu bir ot, Turk papazı. İtalya, ayni zamanda Filistindeki vaziyetin Ingiltere için daha ziyade vaha met kesbedeceğini ve malî ve içtimaî müşkülâtm Fransada içinden çıkılması müş kül bir vaziyet ihdas eyliyeceğini de ü mid etmektedir. İtalyanın bu hesabatına mukabil Fransa ve İngiltere hükumetlerinin büyük bir azimkârlık göstermeleri ve icab eden bütün mücamelekârlıkla beraber müstacel bir meseİe hakkında irad etmiş olduklannı sarih bir suale seri ve vâzıh bir cevab verilmesi lâzım gelmekte olduğunu açıkça anlatmaları iktıza eder.» sım tasvib eden bir takrir hazırlamışlardır. Ispanyol murahhasları anlaşmanın Ispanyol gemilerini müdafaa etmediğini ileri sürmüşlerse de, neticede Akdenizde emniyeti tesis ettiğinden dolayı Nyon anlaşmasına muzahereti kabul etmişlerdir. Asamble bugünlerde Nyon anlaşmasını resmen tasvib edecektir. Evvelki bulmacanın halledilmiş şeklJ 1 2 3 4 5 tS 1 H u lıı thtilâlcilerin ileri hareketi Salamanka 5 (A.A.) Umumî karargâhın tebliği: Asturias cephesi: Şarkta Frankist kıtaatı fena havaya rağmen ileri yürüyüş lerine devam ederek Cavadonka dağı nın cenubundaki Enol gölünü işgal et tikten sonra bizzat bu dağı da ele geçir mişlerdir. Şimalde Onis'in öte tarafında kıtaatımız Codada dağını zaptetmek suretile Europa dağlar silsilesinin şimalin deki bütün düşman mevzilerini çevirmişlerdir. Leon cephesinde: Havaların çok fena gitmesine rağmen müfrezelerimizden biri Valdelugeros tepelerini zaptetmiş ve di ğer birisi de Loma del Ajo'yu ele geçir miştir. Nihayet üçüncü bir kol San Justo geçidine varmıştır. PİAİÇİAİBİAİGİI B E İİÇİİ F EİNİAİB İİM R I Z A • İAİZİE R I E L E K • BİÖ LİE N T AİNİB H A ZİİİNİE U N|B|KİAİBİB|MİB B T •İY A L A NİBİGİE A CİE L E • İ ÇIIİN N E L • • A S A B İ 10 • R • ş AİZ • İK İ z Müverrih Ahmed Refik Haydarpaşa hastanesine yatırıldı Zatürrie ve zatülcenb ihtilâtından mütevellid ağır bir hastalık geçirmekte ol duğunu teessürle bildirdığimiz müverrih Ahmed Refik, dün Haydarpaşa Nümune hastanesine yatırılmıştır. Gece hastaneden aldığımız malumata göre, hastanın sıhhî vaziyeti, gittikçe salâha yüztutmaktadır. Hastalık, normal bir seyir takib etmektedir. Fransız gazetelerine göre Paris 5 (A.A.) Petit Journal yazıyor: «İtalyanın vereceği cevabın sadece bir redden ibaret olmasım ümid etmek icab eder. Fakat bu cevabın kayid ve şartsız bir kabulden ibaret olacağını zannetmekten tevakki etmek gerektir. Bilâkis faşist hükumetin usule müteallik bir takım çapraşık yollar bularak bu yollara sapacağı gitgide daha ziyade muhtemel görün mektedir.» Ejccelsior diyor ki: «Italya, red cevabı mı verecek, ykosa taallülle mi vakit geçirecektir? Birinci faraziye, İtalya hükumetinin Baleares adalarının işgaline devam niyetinde olduğunu gösterecektir. O zaman deniz yollannın ihlâl edilmiş olan emniyetini ye niden tesis etmek için Fransa ve İngil tere tarafından ittihaz edilen şiddetli tedbirleri cihan efkân umumiyesi nazannda muhik göstermek üzere çok dostane, iti lâfcuyane ve itimad esasına müstenid olan Fransız Ingiliz notasını neşretmek kâfidir. Şu halde taallül faraziyesi, daha ziyade kuvvetle muhtemeldir. Fakat böyle bir muhatara karşısında Fransa ve Ingiltere hükumetleri ne zamana kadar atıl bir vaziyette kalmaza razı olacaklardır?» Oeuvre diyor ki: «italyanın General Franco kıtaatının müruru zamanla müspet muvaffakiyetler elde edeceğini tahmin ederek vakit ka zanmağa çalısması muhtemeldir. Sanatoryomdan çabuk çıkmam, sizin elinizde... Odadakiler, cevab vermeden dinli yorlardı. Melike, devam etti: Hiç esvabım, tuvaletim yok... Eskilerini görseniz... Gülüyordu: Biri vücudüme gelmiyor... Sırtındaki mevsimlik mantonun önünü açtı, eteğini gösterdi: Bu, en bol spor etegimdi. Kemerini açtığım halde güç nefes elıyorum. Fahire, hak veren bir tavırla: Evet. Birkaç mevsim tuvaleti lâ z:m, dedi. Melike, etrafma bakmarak sordu: Saniye Hanım, nerede? Daha gelmedi. Bir iki saat bek lıyeceksiniz. Bir iki saat bekliyemem. Akşam, sanatoryoma döneceğim. Öyle ise evine telefon edelinv Gelmiyecek olsa bile, konuşursunuz, bir randevu alırsmız. Çok iyi olur. Genc kadın, Fahire ile birlikte, oda dan çıktı. Melikenin aklına yeni bir fıkir gelmişti. Yandaki "salona girdikleri zaman, genc kadın, telefona doğru yü rüyen genc kızın kolundan turmuştu: Evvelâ bir yere telefon edeceğiz. Hay hay... Gönüllüler geri çekilmezse Londra 5 (A.A.) Milletler Ce miyetine Muzaheret Birliği, ittihaz et tiği bir kararda şayed İspanyada harbetmekte olan gönüllülerin geri alınması gerçekleştirilemezse hükumetçi İspanyollara serbestçe istedikleri harb levazımmın ve rilmesini istemektedir. Fransız Yugoslav ticaret anlaşması Paris 5 (A.A.) Fransız Yugoslav ticaret ıtılâfnamesi parafe edilmiştir. Bu ıtılâfnamenın tatbık mevkııne konulması, Yugoslav kereste ve mısırlarmın Fransaya ithaline müteallik olan mese lelerin halline bağlıdır. Japon taarruzu akim kaldı Nankin 5 (A.A.) Bugünkü Çin resmî tebliğinde deniyor ki: «Loyingkating tepelerine karşı teksif edilmiş olan Japon taarruzu, akim kal mıştır. Çin kıtaatı, şarka doğru evvelki gün denberi yapmakta olduğu ileri yürüyü şünde hiçbir mukavemet görmemiştir. Şimalî Çinde, Tsinpu demiryolu üze rinde Çin kıtaatı Japonları Sangyuan dan dışarı atmışlardır. Çin kıtaatı, düş mandan 35 tüfek ve diğer harb levazımı iğtinam etmiştir. Çin kuvvetleri, Suan şen, Potov ve Fenkşialu'yu Japonlardan geri almışlardır. Şimale doğru kıtaatımızın ıleri yürüyüşü devam ediyor. Pınghan demiryolu üzerinde Japon hatları Tingşov civarında bulunmakta dır. Pingşingvanın sukutundan sonra yeni cephe, Suian Şassi hattı üzerinde tesis olunmuştur. Japon ordusunun ileri yürüyüşü şimalde Yemenko civarında vuku bulmaktadır. di, daha başkalaşmışsınız. Melike, biçki masas'n'n yanındaki iskemleye oturmuştu: Çok şışmanladım. Kumral saçlı genc k*Jın, arada bir işinden başını kaldırarak bakıyor, söze karışıyordu: Hayır, hayır... Çok iyisiniz. Siyah saçlı kadın da başını eğerek tasdik etti: Karar şişman sayılırsınız. Melike, onlara minnet ve sevgi ile baLyordu: Sanatoryomdan c:ktıktan sonra, birkaç kilo muhakkak k*ybe<)<> ":.m. O zcman, «karar» olacağım. Fahire, sordu: Daha sanatoryomda mısınız? Melike, mübhem bir tavırla cevab verdi: Birkaç gün daha kalacağım. Genc kadın, sabahtanberi geçirdiği heyecanı yavaş yavaş yenmeğe başlamıştı. Odadakiler, onun güzelleşip toplanışına, bir mucize karşısında imişler gibi dindarane bir hayretle; ve bu mucizenin sırrını öğrenmek için derin bir merakla bakıyorlardı. Melike, onların merakla rım tatmin için, sanatoryomu uzun uzun anlatmalı mıydı? Buna, vakti yoktu On'arın meraklarını başka yola çevirmeği "TTIC1Ü: Nazilli fabrikasının küşad merasimi Erbaada mahrukat meselesî halledildi Franco'nun reddettiği teklif Saint Jean de Luz 5 (A.A.) îsyanın bidayetinde Madrid hükumeti tara fından Harbiye Nazırlığına tayin edil mis olan General Castello şimdi buraya gelmiş ve Franco tarafına geçmek arzu sunu izhar etmiştir. Franco bu talebi kat'î olarak reddetmiştir. Erbaa (Hususî) Kasabamızın, odun. Ankara 5 (Telefonla) Nazilli mensucat fabrikasının açılış töreni bu aym kömür işi halledilmiştir. Odun ihtiyacıonunu takib eden günlerde yapılacaktır. nı temin için Kozlu, Meydan, Düzce. Sokutaş, Hacıali, Cambolat, Benli, Ay Almanyanın müstemleke ta dm, Sofu, İverönü köylerine kömür için lebi ve Italyan matbuatının de Sokutaş köyüne izin ve ruhsat verilmiş ve Orman idaresi tarafından bu neşriyatı köylere tebligat yapılmıştır. Roma 5 (A.A.) Bütün İtalyan ga Ziraat Bankası tarafmdan Türk zürzeteleri, Almanyanın müstemleke ta raına avans para verilmesine başlan leblerini Hitlerin tekrar teyid etmiş ol ması herkesin yüzünü güldürmüştür. masını ehemmiyetle kaydederek nutukMVindsor Dükü Amerikaya taki Alman müstemlekelerinin meşru sahibine iadesinin beynelmilel bir adagiderse let meselesi halini aldığına dair olan Vaşington 5 (A.A.) Mesai Nazırı kısmını bilhassa tebarüz ettirmektedir. gazetecilere beyanatmda ekonomik meseleler hakkında tahkikat yapmakta 0Filistinde sansür kaldırıldı lan Dük de Windsor tahkikatına devam Kudüs 5 (AA.) Matbuata konulan için Amerikaya geldiği takdirde Mesai sansür, bu gece saat 12 de kaldırıla Nezaretinin kendisine her suretle yar dım edeceğini beyan etmiştir. caktır. Yeni Eserler Varhk > takasına yağan kar, General Arenda kıt'alarının ilerlemesine mâni olmamıştir Bu kıt'alar. Sapjusto civarlarına kadar gelmiş ve Penadan Agujas'a kadar bü tün A'turies mev7İ>pnni jşgal eylemistir. 15 birinciteşrin 1937 tarihli 102 numaralı sayısı Müslih Ertunç, Yaşar Nabi, Dr. Ihsan Ş. Aksel, Bekir Sıtkı, Cahid Sıtkı, Cevdet Kudret, Vecdi, Şahab Sıtkı Seren, Süreyya Baydargil'in makale, hikâye ve şıırlerıle ve Vedad Nedim Torun Üç Kişi Leon cephesinde kar yağtyor Arasmda adlı piyesile ve birçok tercüme Leon cephesi 5 (A.A.) Leon mın lerle çıkmıştır. Tavsiye ederiz. M. Von Zeland İtalyaya gidiyor Brüksel 5 (Hususî) Başvekil M. Van Zeland yakında Romaya giderek İtalyan ricalile temaslarda bulunacak tır. Telefona yaklaştılar; Melike, telefonu açtı: Şimdi sen, Şekib Bey orada mı? diye soracaksın. Numaraları çevirirken Melikenin parmakları titriyordu; ahizeyi kulağına yapıştırarak heyecanla bekledi. Alo... Melike, ahizeyi Fahireye uzattı. Genc kız: Alo... Neresi oraM? diye sordu. Melike, tekrar ahizeyi kapmıştı; yazıhanedeki daktilo kızın sesini tanıdı, ahizeyi Fahireye verdi, genc kız, tekrar sordu: Şekib Bey, orada mı? Ahizeyi Melikeye uzatmıştı: genc kadın, fısıldadı: Yok mu imiş? Genc kız da sesini kısmıştı: Orada imiş; bir dakika müsaade edin, çağırayım, dedi. Melikenin kalbi, çatlıyacak gibi çarpıyordu; Fahirenin kulağına eğildi: Şekib Bey, benim! Diyin. Sonra da, nasıl beni tanıyamadmız mı? diye sorun. Melike, bekliyordu; telefonda kapı açılır kapanır gibi sesler, ayak tıkırdılan oldu; çok geçmedi, Şekibin sesi aksetti: Alo... Ben, Şekib... Kiminle teşerrüf ediyorum? Halkevleri Dergisi Ülkü mecmuasmın 56 ncı sayısı çıkmıştır. Bu sayıda, Maarif Vekili Saffet Arıkanın İkinci Tarih Kongresi, profesör Âfetin Osmanlı Imparatorlu « ğuna Umumi Bir Bakış ve Türkiye İnkılâbıle daha birçok kıymetli yazılar vardır. Tavsiye ederiz. Ülkü Bir an Sevinc Genc bir romancı, Hüsameddin Berkes «Bir An Sevinc» adlı bir roman nesretmiştir. Muharrir, eserini hakikî hayattan al mıstır. Hassas bir kalemin güzel bir üslubla yazdığı bu kuçük romanı tavsiye ederiz. Edebi tefrika : 86 H l RO Otomobil durur durmaz Melike, kaidırıma atladı, çantasmı açarak bir lira u zattı, gerisini istemeden yürüdü. Kaldı rımda, kendini yalnız buluvermişti. Terzisine uğramak en doğru hareketti. Terzinin apartımanı önünde, tekrar kısa bir tereddüd geçirdi; fakat Beyoğlunun caddeye amud ara sokaklarında bir apartıman kapısı önünde mütereddid bakınmanın şüpheli ve manalı görünebi leceği aklına geldi, hızla kapıdan içeri girdi; merdiven başında durdu, geniş bir soluk aldı. Karanlık meıdiven altından bir gölge gibi beliren kıpıcıya, terziye çıktığmı söyledi. Kapıcı, başını salladı: Yukarıdalar... Tekrar karanlık merdivren altmda kaybolmuştu. Melike ağır ağır merdivenleri çıktı. İkinci katta terzinin otuıduğu dairenin zilini çaldı. Kapıyı açan genc kız, Melikeyi tanıyamamıştı: Kimi istiyorsunuz? Genc kadın, gülmekten kendini ala madı: A Yazan : Mahmud Yesari Beni tanıyamadm mı Fahire? Fahire, bir çığlık koparmıştı: A, Melike Hanım! Buyurunuz. Hemen döndü, apartımanın icine seslendi: Bakın kim geldi? Melike, yürüdü, koridorun sağındaki yarı açık kapıdan girdi. Fahirenin sesini duyarak ellerindeki işleri bırakmış biri kumral, öbürü siyah saçlı iki genc kadın, Melikeyi görünce birbirlerine bakıştılar. Fahire de koşarak gelmişti: Nasıl, Melike Hanımı birden tanıyamadmız, değil mi? İki genc kadın, hayretle Melikeyi süzüyorlardı; ikisi bir ağızdan: Çok değişmişsiniz! Dediler ve ikisi de ayni zamanda parmaklannı oturduklan iskemlelerin kenarlarına vurdular. Fahire, Melikeye yakla§mıştı: ona, bir s;r gibi fısıldadı: Çok güzelleşmişsinîî. Genc kadın gülümsedi: Bilmem! Eskiden de gib'1' ' ' ' ".. Genc kadın, kolunu dürttü; Fahire: Alo, dedi. Şekib benim! Melikenin kalbi, boğazına tıkanmış gibiydi; Şekibin mütereddid sesi, onu büsbütün tıtretıyordu. Pardon, kımsinız? Melike, tekrar genc kızın kolunu dürttü. Nasıl, beni tanıyamadmız mı? Aradan geçen bir saniye, Melikeye yıllar kadar uzun geldi. Şekibin sesi, birden neş'elenmişti: Sen mısm Neclâ? Melike, önce kulaklarının uğuldadı ğmı sandı. Şekib, ısrarla soruyordu: Neclâ, şaka etme. . Ne var? Genc kadın, telefonu kapamıştı; yanmda, garib bir şaşkınlıkla bir «son» bekliyerek bakan Fahireye tirşey söylemedi. Söz söyliyebıleceğmı de zannetmıyordu; baktığına, gördüğüne, ayakta durduğu na da inanmıyordu. Bu, bir şaşalayış değüdi; bu, sisler arkasında, renklerini, şekillerini birbirlerine karıştırarak silik, soluk gördüğü şeyler, oldukları gibi meydana çıkıvermişlerdi. Sıslerin birden açılışı, genc kadını, uykudan birden uyandırılmıı gibi sersemlet mişti. (Arkasi var)