CUMHURİYÛT 6 Birînciteşrfn 1937 Osmanlı Rasputinî Tarihî tefrika : 46 Yazan : M. Turhan Tan f Şehir ve Memleket Haberleri j Adliyeye verilen müesseseler İş kanununa muhalif hareket edenler yakalanıyor İş dairesi müfettişleri birkaç gündenberi şehrimizde teftişler yapmaktadırlar. Bu teftişlerde iş kanununun hükümle rine tâbi oldukları halde beyanname vermeden kaçak olarak çalışan birçok müesseseler meydana çıkanlmıştır. İş kanunu cezaî kısımları bu gibi müesseselerın derhal Müddeiumumiliğe verilmesini âmir olduğundan bunlar hakkında zabıtlar tutularak Müddeiumumiliğe verilmelerine başlanmıştır. Şimdıye kadar bu şekilde elliden fazla müessese AdJiyeye tevdi edilmiştir. Faaliyetlerini iş dairesine haber vermeden çalışan yerler arasında bilhassa iş bulma ı'darehaneleri vardır. Yapılan teftişlerde bu idarehanelerden bazıları nın kanşık hareketleri görüldüğünden bunlar üzerinde ehemmiyetle durulmuş tur. Iş dairesi mıntaka âmirliğine bu gibi kanşık hareketli yerleri derhal seddetmek salâhiyeti verilmiştir. Mıntaka âmirliği dün Vilâyete müracaatle şehrin herhangi bir tarafında ça lışan iş bulma idarehanelerinin kayma kamlıklar ve nahiye müdürlükleri vasıtasile tahkik edilerek bildirilmesini iste miştır. Seyrüsefer işleri için yeni kararlar verildi Hiçbir otomobil klâkson çalamıyacak, saat 24 ten sonra korna çalmak ta yasak edildi, arabacılar hakkında da yeni kararlar alındı Beledı vazifelere müteallik işler üzerinde Emniyet Müdürlüğü tarafmdan yeni tedbirler alınmış ve bütün merkez lere dün birer tamim yollanarak bu yeni tedbirler hakkında gayet sıkı emirler veriimiştir. Siyasî İspanya işleri ve devletler spanyadaki dahilî harbin doğurdu • • ğu Akdenizin emniyeti meselesi Ingiltere, Fransa ve Italya arasında bir neticeye kat'î olarak bağlandı. Bu netice, İngiltere ile Fransayı, îspanya meselesinin umumî heyeti üzerinde dahi İtalya ile anlaşmağa teşvik etmiştir. Bunun üzerine iki devlet İtalya nezdinde fikir ve temayülünü anlamak için iskandil yaptılar. Bu istimzaçlardan sonra hasıl olan vaziyet, Londra ile Parisin şevkini bir kat daha artırmıştır. Çünkü, îtalya, Is* panyaya Sovyetler ve Fransa tarafmdan yeni bir yardım yapılmadıkça yeniden İtalyan gönüllüleri gönderilmiyeceğini ve dahilî harbin sonunda İspanyadaki mü sellâh Italyanlann geri alınacağını, îs panyamn siyasî istiklâline ve mülkî tamamiyetine riayet edileceğini temin etmişti. Yalnız İspanyada mevcud İtalyan gö nüllülerini geri çekmek hakkında birşey söylememişti. 0 ° f îki vezir karşı karşıya! Celebliği koyagör, edebli konuş, dedi, ben Giride imdad yollamakta kusur etmedim. Lâkin sen Hanya malını iç ettin Molla Hüseyin bu tavsiye üzerine muhzırlarına emir verdi, Yunus kadıyı sürüklete sürüklete tersaneden çıkarlrı, kendi konağına gönderip ahıra hapsettirdi ve akşam eve donünce de herifi divan haneye yatırtarak değnekle dövdürdü. Kadı Yunus yara ve bere içinde Cincinin elinden yakayı kurtardıktan sonra kendisi gibi ona hmc besliyen hocalarla birleşti, kapı kapı gezerek Molla Hü seyne verilen rüşvetlerin cetvelini okumaya ve ağzına geleni söylemeğe başladı. Evvelce bu rezaletleri duyup öğrendikleri halde ağız açmaktan çekinen Şeyhülislâmlar, vezirler, Sadnazamlar şimdi biiyük teessürler gösteriyorlar, Cincinin cezalandınlması çarelerini araştırıyorlardı. Nihayet bu dedikodular Deli İbrahimin kulağına erişti ve kıyamet koptu. Medrese köşelerinden kendi elile çekip çıkardığı, bir lâhzada kazaskerliğe yükselttiği adamı gene bir lâhzada hiç etmek istiyor ve irade üstüne irade çıkararak Molla Hüseyini yerden yere vuruyorduKubbealtı, Şeyhülislâm dairesi, Yeni çeri ocağı ve bütün devlet müesseseleri Padişahın bu gazabından memnun ol muşlardı, Cinci Hocanın zümrüd mer divenden tekerlenişini seyrediyorlardı. Hünkâr onu ilkin kazaskerlikten az letti, sonra konağından sürüp çıkardı ve Istanbul halkının parmak ısırarak temaşasına koştuğu o güzel konağı musahib Fazlı Paşaya nişanlanan minimini sultana verdi. Fakat hıncım bu cezalarla da alamadı, bir mevlid okuma gününde rütbe sırasıne göre Şeyhülislâmın sol tara fında üçüncü olarak yer alan Cıncinın alt yanında oturanlan kaldırtarak onun üstüne geçirtti ve bu hareketile Hoca hakkındaki kızgmlığını herkese gÖstermiş oldu. Hocanın kapısını artık para vermek için değil, evvelce verilmiş paraları gerı almak için çalıyorlardı. Damarlarında dolaşan kanı katre katre akıtmayı, ha zinesindeki çil akçelerden bir tekini feda etmemek uğrunda göze alacak kadar para düşkünü olan Molla Hüseyin, ilk felâket günlerinde bu yüzsüzlükleri huşunetle karşılamak istedi. Kadılardan, naiblerden birçoğunu söğerek sayarak kovdu. Çünkü azledilmiş olmasına rağmengene ulemanın kibarından sayıhyordu. Evinde iki üç düzüne uşak bulunuyor du Fakat her alacaklı, küfürden korkup ve dayaktan yılıp susmuyordu. Bir takırhı rezaleti ayyuka çıkanyordu. Nitekim îsmail kadı adlı biri bu gibilerin rehberi oldu. îsmail, altmışlı müderrislerinden Sun'î zade eniştesi Ali Yarın kardaşıydı. Cinci Hocaya üç bin kuruş rüşvet verip Kayseri kadılığını satın almıştı. Bu alış verişin üzerinden iki ay geçmeden başka bir talib çıkarak Kayseri kadılığı için daha fazla para verdiğinden îsmail azlolundu. O sırada Cincinin borusu ötüyordu, ikbali yerinde idi. Ondan dolayı îsmail ses çıkaramadı, fakat tersane rezaleti yüz gösterince cür'etlendi. Bir arzuhal yazarak Cinsinin konağına ge.ldi. Evvelce ahnan rüşvetin geri verilmesini «resmen» istedi. Hoca, herıfin gadre uğradığını düşünerek merhametli davrandı, bin kuruş vermek lutfunda bulundu. îsmail kadı üst tarafmı da istemekte ısrar gösterdi: Efendi! dedi, size verdiğim vcti mürabahacılardan almıştım. yüz kuruş faiz verdim. Bu cerihayı scride iki ay kadılık yaptığıma Rüşveti geri verinrüş Sekiz Kaysayın. Bak efendi hazretleri, dedi, Cinci Hoca beni ne hale koydu. Ulemaya bu hakaret reva mı? Şeyhülislâm omuzlarını silkti, şu ağır cevabı verdi: tt dişi, domuz derisi!.. Raşi ile mürteşinin akıbeti böyle olur! Lâkin herif ağlıyarak sızlıyarak Şeyhülislâmı rikkate getirdiğinden Sadnazama arzıhal sunmak müsaadesini aldı. Cinci Hocayla arası şekerrenk olan Sadrıazam da fırsatı kaçırmıyarak hükumet reisliği kuvvetini gösterdi, Molla Hüseyni zorladı, kadı İsmailden alınan riişveti geri verdirdi. Cincinin, son basamaklanna kadar yükseldiği zümrüd merdivenden teker lenmeğe başladığını tasvır ederken birkaç misal verişimizin sebebi o devrin zihniyetini tebarüz ettirmek içindir. Bu haller ve bu ahlâksızlıklar, Deli Ibrahim gibi bir hükümdara koca bir içtimaî heyetin yıllarca niçin tahammül ettiğirri de anlatır. Rüşveti ödünç para gibi tabiî gören ve raşi ile mürteşiye ceza vermeği hatınna bile getirmiyen Şeyhülislâmlarla Sadn azamlar elbette Deli Ibrahimi başlanna tac yapıp taşıyacaklardı. Çünkü onlaı için millî ve şahsî şeref mefhumu meç huldü. Memleket sevgisi, ahlâk kaygusu, gene onlarca, gülünc mevzulardı. Keseleri, boğazlan ve yataklan için yaşar lardı. Bu üç mukaddes ihtiyacı tataıin ettikten sonra gün yere kapansa veya yer göke çıksa alâka göstermezlerdi. O devrin ne kadar kepazeleştiğini ve din namına söz söylemek salâhiyetini nefislerine münhasır gören hocaların ne derece rezil bir duruma düştüğünü belirten hâdiselerden birini de, sırası gel mişken, kaydedelim: Emin Çelebi adlı bırine Rodos müftiliği verilmişti, Herif bu hizmeti azınsadı, reddetmek istediŞeyhülislâm de onu Rodosa yollamak fikrinden dönmedi, zorlamıya girişti. Emin Çelebi bu tazyik karşısında sinirlendi, iki koltuğuna dört beş kitab sıkıştırarak bir gün Kubbealtına geldi, vezirlerin ve kazaskerlerin önünde Şeyhülislâmdan şikâyete girişti: Benim, dedi, faziletime dünya şahiddir, âlimi âmilim! Hürmet görmeliyim. Onun gençliği kirli geçmişti, hakkında çirkin dedikodular vardı. Sadnazam Çelebinin bu vaziyetine telmih ederek şu sözleri söyledi: Yok, yok, efendi. Sen âlimi âmil değilsin, âlimi ma'mulsun! Kubbealtmda oturan kazaskerlerden biri de guya meslek namına gayrete geldi. Çık bre haddin bilmez sefih! Diye bağırarak herifi meclisten kovdu. Fakat o Sadnazam ve bu kazasker vâkıadan iki saat sonra Emin Çelebiye mevleviyet payesile Ankara kadılığını vererek ahlâksızlığını yüzüne karşı söylemekten çekinmedikleri bir adamı rütbece yükseltmekten geri kalmadı. (1) Cinci Hoca işte böyle bir devrin kodamanlan arasındaydı. Eğer o, ahlâk ve bilgi bakımından yüksek bir şahsiyet olsaydı mutlaka sürünürdü. Her bakımdan zamana intibak ettiği için saraya çatmak, zümrüd merdiveni hızla tırmanmak imkânlarını bulmuştu. Şimdi sukut etmesi veya sukut etmiş görünmesi de tabiî olmayıp bir kaza eseriydi. Nasıl ki kısa bir müddet içinde bu tekerlenme devri ve yeniden tırmanma, yükselme başladı. (Arkast var) (1) Nsima Tarihi C: 4. S: 76. Klâson çaltnmıyacak Şehir dahilinde bütün motörlü nakil vasıtalarının klâson çalması menedilmişti. Fakat bu meyanda elçılıklere, konsolos lara ve resmî bazı teşkilâta mensub otomobillerin şehir dahilinde pervasızca klâkson çalmakta devam ertikleri görülmüştür. Merkezlere dün yollanan emirler meyanında bu noktaya da temas edilBu teminattan çok memnun olan İn • miş ve klâkson çalan otomobılm elçilık, giltere ile Fransa, İtalyaya İspanya işkonsolosluk veyahud her kime aid olursa leri hakkında umumî anlaşma yapmak olsun derhal yakalanarak Elmniyet Müiçin resmî teşebbüste bulunmadan evvel, dürlüğüne yollanması bildirilmiştir. Taen pürüzlü mesele olan mevcud gönüllülimata riayet etmiyenleri Ejnniyet Mü lerin geri almması meselesinde bütün Polis Müdiirü Salih Kılıc dürü Salih Kılıc bizzat görecek ve ondan dünya devletlerini müttehiden harekete sonra haklarmda kanunî muamele yapı yakalanarak Emniyet Müdürlüğüne ge geürerek Roma üzerine tesir ve manevî tirileceklerdir. lacaktırtazyik yapmak istemişlerdir. Geceleri asfalt yollarda lâmbalannı söndürmiyerek birbirine yol vermiyen ve Bu geceden itibaren nakil vasıtalan süratli giden otomobiller devriye motörlü saat 24 ten sonra korna dahi çalmıyacak polisler tarafmdan takib edilerek yaka lar, yalnız elektrik lâmbalarile işaret ve lanacaklardır. receklerdir. Korna çalan şoförler herkim Emniyet Müdürünün beyanatı olursa olsun yakalanarak Emniyet Mü Bu hususlar hakkında Emniyet Mü dürüne yollanacaklardır. dürü Salih Kılıc kendisile görüşen bir Arabalar hakkındaki kararlar nıuharririmize sunlan söylemiştir: Şehirde arabalar gündengüne çogal « Belediyenin vereceği kararların maktadır. Bu arabalar kaldırımlann ke tatbikı için bütün polisi harekete getire narmdan seyredecekler, birbirlerinin ö ceğiz. Yasak edilen herşey, bütün kadronüne geçmeğe kalkışmryarak arka arka muzla daima takib edilerek kararlan kökya gideceklerdir. Arabacılar vazife sıra leştireceğiz. îstanbulda bu işler artık is sında sigara içmiyecekler. yollann tıkan tikrar bulacaktır. Cumhuriyet polisi her masma sebebiyet vermiyecekler ve gece işte olduğu gibi bu beledî vazifeleri de leri fenersiz dolaşamıyacaklardır. süratle ve kolaylıkla yerine getirmeğe Bu kararlar hilâfma hareket edenler hazırdır.» Saat 24 ten sonra korna çalmak yasak Asfalt yollar kontrol edilecek Kurtuluş bayramı Bugün biiyük merasimle tes'id ediliyor İstanbulun kurtuluş bayramı dolayısile dün akşamdan itibaren şehir bayraklarla donanmağa başlamış ve Taksim meydanmda büyük bir tribün inşa edibnişür. Merasim dün yazdığımız program dakilinde cereyan edecek, Istanbul Kumandanı bu sabah Sultanahmedde toplana cak olan kıtaat ve birlikleri teftiş ettik ten sonra Taksim meydanma hareket edilecek ve merasim orada yapılacaktır. MÜTEFERRİK Istanbul halkı meş'um ışgal faciasın dan kurtulduğu ve millî ordu ve idareye Dişçi mektebinde di§ tedavi kavuştugu bugünü candan kutlulıyacakedilmiyecek mi? tır. Mahallî bir bayram clması dolayısile 1 ŞpJtld» bff •Mıüddet evver toplarian bflgutt resmî daîreler kapalı degiTdîr.'YaîDiş Tabibleri kongresinde Dişçi mektenız mektebler geçid resmine iştirak ede binde mekteb idaresince tahsil edilecek ceklerinden tatil yapacaklardır. cüz'î bir bedel mukabilinde muallim ve Şehremini Halkevinde doçentlerin ahaliden müracaat edenle Şehreminl Halkevinden: rin dişlerinin tedavisi aleyhinde bulu istanbulun turtulusu münasebetile bu akşam Evimiz salonunda saat 21 de yapıla nulmuştu. Buna sebeb olarak da fakir cak olan kutlulama töreni aşağıda aynen halkm dişlerinin meccanen tedavisi muyazılıdır. vafık olmakla beraber masrafı muka 1 Lstiklâl marşı. bilinde her hangi bir şahsm dişlerini 2 Açma sozu: Ev başkanı H. Ilgaz. tedavi ettirmesi serbest diş tabiblerinin 3 Konferans: Dil, Tarih, Edeblyat kozarannı intac edeceği ileri sürülmüş. mitesi başkanı Baha Gokoğlu. bunun önüne geçilmesi için hükumet 4 Şiir: Nevzad Dilemre. 5 tsmail (keman), Fuad (tambur), nezdinde teşabbüsatta bulunmak üze Münir (kanun). Mecid (ud), bestekâr Mu re bir heyet seçilmişti. Bu heyet hükuzaffer Fıratlı, Salâhaddin, Hüseyin (oku yucu) taraflarmdan Turk musikisi ve halk met ve Üniversite nezdinde ehemmi şarkılarmdan müntehab parçalar çalacak yetli surette teşebbüse girişmiştir. lardır. 6 Davetiye yoktur. Herkes gelebilir. Milletler Cemiyeti bu maksadla bü« yük meclisine «gönüllü namı altındaki hakikî askerî kuvvetlerin geri alınmasına aid üç devlet arasında cereyan edecek müzakere akim kaldığı takdirde ademi müdahale sisteminin ilgası düşünüleceği» yolunda bîr karar sureti verdirmiştir. Bu karar suretinde zikredilen hakikî askerî kuvvetlerden maksad General Franco'nun ordusundaki îtalyan askerî fırkaları olduğu aşikârdı. Ademi müdahale sisteminin ilgası dahi Fransanın Katalonya hududu açılarak Fransanın ve Fransa tarikile Sovyetlerin Valencia hükumetine yardım edeceklerini anlatmak suretinde bir tehdid idi. Mançuri ve Habeş meselelerinde olduğu gibi, İngiltere ile Fransa Milletler cemiyeti büyük meclisini itü'fakla İtalyaADUYEDE yı takbih ve tehdid yollu bir karara geArif.Oruca dair karar temyiz tireceklerinden emin bulunuyorlardı. Fakat bu defaki hesab doğru çıkmadı. Evedîldi velâ Macaristanla Avusturya karar su Arif ÖrüV h'âkkında Ağırceza mahkemesince verilen sukut kararı, Müddei retinde yalnız İtalyan gönüllülerinin kasumumilikçe temyiz edilmiştir. Temyiz dedilmemesi için «ispanyadaki iki taraistidası, dün hazırlanarak, Ankarada fın nezdinde bulunan ecnebi hakikî kuvki Temyiz mahkemesine gönderilmiştir. vetler» yolunda bir tadil yapılmasmı tekMüddeiumumiliğin, Arif Oruc hak lif ettiler. Bundan başka «ademi müdakmda eski noktai nazannda ısrar ettiği hale sisteminin ilgası düşünüleceği» cümtahmin edilmektedir. lesinden Milletler Cemiyeti azası bütün Hiddetli bir kadın! devletlerin böyle düşündüğü manası çıkSüleyman kızı Nazmiye isminde bir maması için bu cümlenin de «bazı devkadm, dün Eminönü sıhhat memuru Aletler tarafmdan düşünülecektir» şekline liye müracaat ederek kendisine tifo akonulmasmı istediler. şısı yapılmasmı istemiştir. Alinin aşıyı göğsünden yapacağını söylemesi üzerine, Nazmiye birdenbire hiddetlenerek bağınp çağırmağa baş lamış ve masanın üstünde duran bir demiri, Alinin kafasma savurmuştur. Kendisini teskin etmek istiyen polislere de karşı gelip küfürler savuran Nazmiye. dün geç vakit Adliveve verilmiştir. Bu tadil teklifi, tngiltere ile Fransanın, azalar üzerinde ve bahusus teklifi yapan iki devlet üzerinde yaptıkları şiddetli tazyik ve tesir neticesi olarak reddedilmiştir. Fakat her iki büyük devletin teklif ettiği karar sureti de ittifakla kabul edilmemişb'r. 52 devletten 14 ü müstenkif kalmıştır. îkisi yani Portekizle Arnavudluk aleyhte rey vermişlerdir. 34 devlet de lehte rey vermiştir. Program: 1 İstiklâl marşı. 2 Töreni açış soylevl: Ev başkanı Ekrem Tur tarafmdan. 3 Bugünün ehemmiyeti hakkında konferans. 4 Millî konser: San'atkâr Bimen Şen, kemanî Sadi, udî Cevdet tarafmdan. Beyoğlu Halkevinde Ar jantin gemisi zabitan ve talebeleri şerefine ziyafet Kadıköy Halkevinde Kadıköy Halkevinden: İstanbulun Kurtuluş bayramı dolayısile 6 birinciteşrin 937 çarşamba günü a.kşamı saat 21 de Evimiz salonunda Bayan İffet Halim Oruz tarafmdan bugünü anlatan bıı konferans veriiecektir. Konferans bütün yurddaşlara açıktır. KÜLTÜR İSLER1 Bir tayin Istanbul Biçki ve Dikiş mektebi müdür muavini Ragıb, Kadıköy Kız San'at mektebi müdür muavinliği ve türkçe muallimliğine tayin edilmiştir. Maarif mesleğinde uzun ve değerli hizmetleri olan gencimizi tebrik eder ve muvaf fakivetler dileriz. Şehrimizde bulunan Arjantin mekteb gemisi zabitanı ve talebeleri şerefine buTürkofis muamelâtı teftiş gün öğleden sonra Heybeliada Deniz ediliyor mektebinde bir çay ziyafeti verilecektir. Reyler arasında ittifak olamadığından îktısad Vekâleti müfettişleri TürkoGemi süvarisi de yarın gemide bir çay fis îstanbul şubesi muamelât ve hesa büyük meclisin verdiği karann, Milletler ziyafeti verecektir. batını tetkike başlamışlardır. Cemiyeti misakınm ahkâmına nazaran, hukukî cihetten hiçbir kıymeti kalmamıştır. Eğer kabul edilseydi büyük meclisin icra kuvvetini haiz meclisi, mezkur mi sakın on birinci maddesi mucibince, İspanya meselesinin inkişafını takib ede cekti. Büyük meclis ancak Akdenizin emniyeti mevzuu üzerinde müzakere ederken İspanya meselesine dolayısile temas edecektir. Mareşal Fevzi Çakmak dün Ankaraya gitti ı Bin kuruşu zaten titreye titreye ve gözleri yaşara yasara vermiş olan Cincinin bu ısrar üzerine canı sıkıldı ve: Bre koman şunu! Diye haykırarak uşaklannı çağınp İsmail kadıya mutavvel bir sopa attırdı. Dayak sırasında herifin eli yaralanmıştı. Yüzü gö'zü de bere içinde kalmıştı. Bu hal ile sokağa sürülünce kanlarını silmeden, üstünü başını düzeltmeden Şeyhülislâma gitti: Ankara Ticaret Türk Anonim şirketi Orman Işleri şeîı Suphl Basata: Iltifatmıza teşekkür ederim. Fafcat Girid seferinin bu tefrikada hilcây&sine imkân yoktur. Bunu yaparsam eserin hacmini büyültmuş olurum. Ileride fırsat elverirse o mevzua da temas ederiz. M. T. T. Üsküdarda bir tramvay kazası Üsküdarda Dolab sokağında 34 numaralı evde oturan Ahmedin oğlu yedi yaşlarmda Mehmed, dün Üsküdarda tramvay yolundan geçerken vatman Salihin idaresindeki 150 numaralı tramvayın sadmesine maruz kalmıştır. Mehmed, tekerlekler altma gitmiş ve sol ayaçmın küçük parmağı kesilmiştir. Kanlar içinde tramvay altmdan çıkarılan zavallı çocuk hastaneye kaldınlmış, vatman yakalanmıştır. Mareşalın dün akşam teşyii Büyük Erkânıharbiye Reisi Fevzi Çakmak dün akşam eksprese takılan hususî vagonla şehrimizden Ankaraya hareket etmiştir. Mareşal Fevzi Çakmak istasyonda Harb Akademisi kuırandanı General Ali Fuad, Istanbul Kumandanı General Halis, Kolordu kumandanla rından General Salih, General Osman Tufan ve diğer erkânı askeriye larafın dan teşyi edilmiş, bir askerî müfreze selâm resmini ifa etmiştir. Mareşal Fevzi Çakmak Ankarada bir iki gün kaldıktan sonra Aydın manevra sahasına hareket edecekrir. Mareşalın General Metaksas'a telgrafı Atina 5 (A.A.) Atina ajansı bildiriyor: Türkiye Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, Adatepe tor pido muhribinden, Başvekil M. Metaksas'a, Atinada gördüğü hüsnü kabulden dolayı teşekkürlerini ve gerek M. Metaksas'a ve gerek yüksek Elen ordusunun şeflerine selâmlannı bildiren ve ayni zamanda dost ve müttefik memleket hak kındaki samimî hissiyatını ifade eden bir telsiz telgraf göndenniş,tir. Büyük meclisin pratik bir neticeye varmayan müzakeresi son safhada iken îngiltere ile Fransa umumî anlaşmaya aid resmî teşebbüslerini, Rotnadaki sefaretleri vasıtasile verdikleri müşterek bir nota ile yaptılar. Her iki devlet İspanyadaki gönüllülerin geri alınmasmı tavsiye et • mişler ve buna muvafakat edilmesi Is m panyada çarpışan iki tarafın muha riblik ve açık denizlerde abluka koymak hakkının tanınmasını kolaylaştıracağmı da kaydetmişlerdir. Bu suretle îspanya meselesile alâkadar devletler arasmdaki müzakereler büsbütün yeni bir safhaya girmiştir. BELEDIYENIN DAVETİ Muharrem Feyzi TOGAY İstanbulun kurtuluş vıldönümünü kutlulama merasimine iştirak edecek olan alay birinciteşrinin 6 ncı günü saat 10 da Sultanahmed meydanmda toplanacak, saat 10,30 da hareket ederek Taksim meydanma gidecektir. Bu tö rende bulunmk üzere İstanbulda bulunan Saylavlar, Şehir Meclisi üyeleri, Süel Generaller ve Üstbaylar. Adliye ve Mülkiye rüesası, Belediye erkânı, matbuat mümessilleri, siyasal parti başkanlan, hayır ve meslek cemiyetleri başkanlan, bankalar direktörleri ve imtiyazlı şirketler Ticaret Odası heyet leri ve esnaf cemiyetleri reislerinin Taksimde hazırlanmış olan tribüne teşrifleri rica olunur. Elbise: Jaket Atay, Silindir şapka. (6739) Cumhuriyet Nflshası 5 knrnştur. Sandalcıyı yaralıyan otobüs Şoför Hüseynin idaresindeki 3396 numaralı otobüs, Eminönünden geçerken Ali isminde bir sandalcıya çarparak ağır surette yaralamıştır. Yaralı hastar^eye kaldınlmış, şoför yakalanmıştır. Abone şeraiti Senelik Alb ayhk Oc ayhk Bitaylık 1400 750 400 150 Kt. • • • 2700 Kr. 1456 • 800 » Soktnz