12 Eylül 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

12 Eylül 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİVET 12 Eylul 193T Seher vakti ELBİSE MERAKLILARI Serbest güreş müsabakaları Ikinci müsabakalar dün yapıldı. Bugün Mülâyimle Tekirdağlı Hüseyin karşılaşıyor îstanbul Halkevi tarafından hazırla nan serbest güreş Türkiye baş pehlivan lık müsabakalanmn ikincisi dün Taksim stadında yapıldı. Günün ilk müsabakalannı yapacak olan orta sıkletin on üç güreşçisi takdim edildikten sonra müsabakalar başladı. Bu müsabakalara girecek pehlivanlar arasında çekilen kur'a üzerine rakibler karşılaşmak üzere ayrıldılar. Birinci müsabaka Koç Ahmed Karamürselli îbrahim. Mınder hakemi Sami Karayel. Müsbaka çok yavaş başladı. İlk dakikalar neticesiz kafa kol kapma suretile geçti. Koç Ahmed hasmmın bacağın dan yakalıyarak rakibini yere aldı. Koç Ahmed yerde bir kafa kapmak suretile rakibini on bir dakikada mağlub «tti. Dünkü müsabakalara giren pehlivanlar minder kenarında olan bu hareketten dolayı hakem ayağa kaldırdı. İbrahim gü zel bir salto ile hasmını az kalsın yene cekti. Enver, Ibrahimin ayağını kaparak alta aldı. İbrahim tekrar salto yaptı, bur guya getirdiyse de hasmı gene kurtuldu. İlk on beş dakikalık devre bitti. İbrahim tek ayak kaparak hasmını altına aldı. Bir vakitler alafranga güreş yapmış olan Sındırgılı İbrahim tek kıle ile yirmi iki dakikada galib geldi. Yozgadh Celâl Pomak Ahmed. Minder hakemi Sami Karayel. Yozgadh ayak kaparak hasmmı yere aldı. Pomak Ahmed yerde tehlıkeli dakikalar geçirdi. Pomak Ahmed yerde bir kol kaparak hasmının altından kaçtı. Yozgadh güzel bir göğüs çaprazı ve kaz kanadile on üç dakikada galib geldi. Tekirdağlı Hüseyinden tam yirmi kilo noksan olan İbrahim için bu müsabakayı başarmak çok müşküldü. Nitekim dört dakika kadar mücadeleye savaşan İbrahim Hüseyinin kafa kol oyunile mağlub oldu. Dün galib gelenler arasındaki son müsabakalar bugün gene Taksim stadında, saat dörtte yapılacaktır. Bugün başpehlivanlık müsabakası için Tekirdağlı Hü seyinle Mülâyim karşılaşacaklardır. «Büyük Harbde, Avusturya Macaristanın Bern ataşemiliter muavini olan yüzbaşı Rudolf Hennings, müttefik orduların hakikî harekâtını düşmana yanlış belleterek düşman ordulannı hataya'düşürnıek maksadile, erkânıharbiye plânları nın, guya aslına uygun, fakat hakikatte tahrif edilmiş şekillerini, bir Fransız casusuna satmağa memur edilir. Sefirin emrile oynamağa mecbur olduğu bu vatan haini rolünü muvaffakiyetle başaran Hennings, ertesi sabah, Viyanadan telgrafla verilen bir emir üzerine derhal oraya hareket eder. Hennings'i Viyanaya celbeden, Avusturya mukabil casusluk teşkilâtı reisi miralay Von Pennvvitz'dir. Esasen sahte plân işıni tertib eden de odur. Yüzbaşıya, vatan haini rolünü oynadığı casusluk işine daha fazla hakikat süsü vermek için, kendisinin idama mahkum ettirileceğini ve kurşuna dizileceğini tebliğ eder. Hennings, bir hafta sonra, hakikaten kurşuna dizilir. Fakat, silâhlar kuru sıkı doldurulmuştur ve bu idam, göz boyamak için tertib edilmiş bir dolabdan ıbarettir. Hennings, bu yalandan ıdamı müteakıb Viyanada gizlenir. Fakat, Hennings, çok sevdiği ve kendisi tarafından çok sevildiği Sybil isminde bir îngiliz dansözile evlidir. Oynadığı vatan haini rolünden karısına bahsetmediği gibi, Vıyanaya hareketini de ona haber vermemiştir. Sybil, kocasmın idam edildiği haberini gazetelerde okumak suretile öğrenir ve bu felâket karşısında, Londraya avdetten başka çare bulamaz. O sırada, Von Pennwitz*in, telsiz muhaberatına mahsus bir şifre tertib ettiğini haber alan İngiliz Entellicens Servis şefi binbaşı Rashleigh, bu şifreyi çaldırmak için bir kadın casus aramaktadır. Dansözlüğü zamanından tanıdığı Sybil'i, kocasını idam ettiren Pennwitz'den intîkam almağa teşvik ederek, tasarladığı casusluk işini ona gördürmeği kuran Rashleigh, kadını aratır ve Londrada, bir Çinlinin afyon kahvehanesinde buldurur. Sybil, felâketini unutmak ve ye'sini boğmak için, kendini afyona vermiştir. Rashleigh, onu ikna eder, oradan çıkartır, bir klinikte tedavi altına aldırdJcUn sonra, tamamcn iyileşince, icab eden talimatı verir ve Viyanaya gönderir. Sybil, Viyanaya, Türk dansöz Belkis Mahmud ismile gi der. Orada, Entellicens Servis adamlanndan birinin yardımile, Pennvvitz'le tanışarak onunla münasebet tesis etmek üzere, artist tellalı Kohnberg'i bulur. Kohnberg, onu «Beyaz Papağan» barına dansöz olarak prezante etmiş ve bir angajman imzalatmıştır.» BAYBAYANLARA En müşkilpesent müşterileri memnun eden nüteveffa Hasan Fehmi'nin oğlu F İ K R İ J S T Ü N D A L bu defa LONDRA ve PARİ3 erzi mekteblerinden BİRÎNCİLİKLE diploma 'larak pederinin halefi olarak firmayı yeniden ullanmağa başlamıştır. Bu firmayı unutmayınız: TÜCCAR TERZİ HASAN FEHMİ HALEFİ FİKRİ ÜSTÜNDAL Terzihanemiz Bay ve Bayanlar için son moda zarif ve gayet şık elbiseler imal ederek müşterilerine her kolayhğı gösterecektir. Muamelemiz peşin ve taksitledir. Sözlerimin sıhhatini isbat için muhterem Bayan ve Bayların bir defa tecrübe etmeleri kâfidir. Bahçekapı Birinci Vakıf han, birinci kat 15 No. Tel: 23389 ipekli kumaş yapan ve satanlara Istanbul Ticaret ve Sanayi Odasından: 30 temmuz 1937 tarihli Resmî Gazete ile neşredilen (İpekli kumaş standardı nizamnamesi) hükümlerine aykırı olarak dokunmuş kumaşlardan ellerinde mevcud olan fabrika ve mağaza sahiblerinin bu nevi kumaşlar için bır beyanname tanzim ederek Odamıza vermeleri ve kumaşlarmı damgalatma ları mezkur nizamnamenin emri iktizasındandır. Alâkadarların beyanname vermek ve kumaşlarını damgalatmak için her gün iş saatlerinde Odamız Sanayi şubesine müracaat edebilecekleri ilân olunur. (60B9) lkinci müsabaka Karamürselli Hilmi Şileli Rahmi. Minder hakemi Sami Karayel. Rakibine nazaran çok atak güreşen Rahmi hasmmı hemen yere aldı. Ufak bir mücadeleden sonra üçüncü dakikada galib geldi. üçüncü müsabaka Güreş takımı bugün gidiyor Yıldırım Bekir Ali Ahmed. Min Beşinci Balkan güreş maçları için dün der hakemi Sami Karayel. Izmire hareket edecek olan millî güreş Geçen seneki müsabakalarda da na takımı bazı hazırlrklarn gecikmesi yü zarı dikkati celbeden bu iki pehlivanın zünden pazartesi günü Bandırma yolile müsabakası çok çetin başladı. İzmire gideceklerdir. Ayakta birbirlerini yokhyan pehli Yunan takımı bugün Izmirde bulunavanlar, yerde çalışmağa başladılar. Yılcaktı. Pireden kalkan vapurda yer ol dınm Bekir daha canlı güreşiyordu. îlk madığı için Istanbul yolile gitmek üzere Baspehlivan güreşleri on beş dakika bitti. Ikinci devre çok hızlı Federasyona müracaat etmiştir. Romanve sert başladı. Daha ziyade yerde geBu müsabakalardan sonra sıra baş yalılar da ayni derd yüzünden trenle çen müsabakaya rağmen yenişemediler. pehlivanlara geldi. Bu müsabakaya Tegelip buradan îzmire gideceklerini bil Yıldırım Bekir sayı hesabile ekseriyetie dirmişlerdir. galib geldi. Dördüncü müsabaka Phlivan Köylü Mustafa Nişantaşlı Lutfi. Minder hakemi Cemal. Müsabaka şayanı hayret bir surette süratli başladı. Mustafa bir kurt kapanı ile hasmını yere aldı. iHe¥Jgeç'en dakika müsabakaya daha heyecanlı bir şekil veriyordu. Bir aralık Lutfi yert düştü. Pehlivan Köylü Mustafa rakibini köprüye geçirdi. Köprüden kaçan Lutfi hakem tarafından mağlub sayıldı. Pehlivan Köylünün yedi dakikalık bu galebesi hayli gürültüyü mucib oldu. Istanbul muhteliti dün Ankarayı yendi Bir Gripin almadan evvel Isbrabın ve ağrının en şiddetiisini en kolay, en çabuk ve en «ıcuz geçirmenin çaresi bir kaşe GRiPiN almakhr. Mideyi bozmaz, böbrekleri kalbi yormaz. Beşinci müsabaka Izmıtli Hüseyin Karacabeyli îsmail. Minder hakemi Sami Karayel. İzmitli Hüseyin ğöğüs çaprazile Hasmını yere aldı. Îsmail pek az sonra kurtularak ayağa kalktı. Karacabeyli İsmail boyundurukla hasmmı yere aldı. İki taraf da birbirlenne karşı fazla oyun yapamıyorlardı. Müsabaka, sonlara doğru daha tatsız bir şekü aldı. Neticede Karacabeyli îs mail otuz dakikada müttefikan galib ilân edildi. Güreşlerden hararetli bir sahne kirdağlı Hüseyin, Mülâyim, Adapazarh Arifle Babaeskili İbrahim iştirak edi yorlardı. Çekilen kur'aya göre Tekir dağlıya Babaeskili İbrahim, Mülâyime Arif isabet etti. Tekirdağlı baş pehlivan olduğu için ilk müsabaka Mülâyimle Arif arasında başladı. Baş pehlivanlık müsabakası dolayısile müsabaka müddeti bir saat olarak ilân edildi. Bu müddet zarfında yenişemezlerse en fazla oyun yapan galib sayılacaktı. Minder hakemi Sami Karayel. Arif, ayaklarına atılmak istediği bir sırada Mülâyim hemen hasmını altına aldı. Arif biraz sonra ayağa kalkmağa muvaffak oldu. Mülâyim çok hâkim güreşiyor. Tek kıleden hasmmı çift kıleye geçiren Mülâyim, 16 ncı dakikada mağlub ederek galib geldi. Tekirdağlı Hüseyin Babaeskili İbrahim. Minder hakemi Cemal. îzmir 11 (Telefonla) Bugün Fuar kupası maçları başladı. Evvelâ îzmir Gene muhtelitile Üçüncü Umumî Mü fettişlik B. takımı karşılaştı. Neticede 43 îzmir Gene muhteliti mağlub oldu. Bundan sonra îstanbul, Ankara muhteliti karşılaştı: Istanbul takımı: Safa Bahadır, Ruhi Liva, Kemal, Sadettin Daniş, Şehab, Salıh, Muhteşem, Turhan. Ankara: Natık Şevket, Ali Rıza Kadri, Hasan, Musa Zeki, Fahri, Yaşar,Niyazi, Selim. Her iki takunın çıkardığı oyun tec rübeli ve kombine takımlara mahsus bir oyundan ziyade gene ve enerjik oyunculara mahsus bir sürat ve taktik gösteri yordu. Daha ilk dakikalarda Istanbul hatlarmda birer anlaşamamazlık gö züktü. Ankara, bundan istifade ederek seri inişlerle biran evvel avantaj temıni için çalışmağa başladı. Istanbul kalecisi muhakkak bir iki tehlikeyi büyük fedakârlıklarla atlattı. Nihayet İstanbul da açıldı, oyun mütevazin bir şekil aldı. 36 nci dakikada İstanbul muhacimleri sağdan bir akın yaptılar, Şehab oyunun yegâne sayısını yaptı. İki devrede de her iki takım azamî şekilde çalıştılar. 24 üncü dakikada Ankaradan Hasanla Istanbuldan Kemal çarpıştılar, başlarından yaralanarak çıktılar. Bunu müteakıb hakem, Ankara dan Rıza, îstanbuldan Danişi favul yapğil mi? Kohnberg, bu sözü tasdik etti: Asker... Evet, ta kendisi! Esasen, «Matmazel Belkis» in san'atkârhğına bazı kimselerin nazan dikkatini celbet mek için icab eden şeyi yapacağımıza da şüphe etmeyiniz. Teşekkür ederim Mösyö Kohn berg. Ümid ederim ki Şehrazadın, sultanmı beyhude yere beklemesine meydan vermezsiniz. * * * Sybil, Viyanada, ilk iki gününü, vazifesinin icab ettirdiği işlerin halline tahsis etmişti. Bu iş bitince, artık, biraz da kendini, seyahatinin asıl hedefini düşünmeğe hak kazanmış oldu. Kocasının anî ve garib ölümü, zihnini mütemadiyen kurca lıyordu. O ölüm haberini aldığı zaman, aklını kaçıracak gibi olmuştu. Şimdi, muvazenesini tamamen bulmuş, bu feci akıbetin gizlediği sırn mutlaka meydana ç'karmağa, evvelce, Bern'de kendisine verilen resmî izahatla iktifa etmemeğe karar vermişti. Viyanada tanınmamış, kocası tarafından hiç kimseye takdim edilmemiş olduğu için, yapacağı tahkikatı daha kolay neticeye bağlamak ümidindeydi. Kocasının Aldıktan beş dakika sonra Ucuz Tesirli Zararsız icabında günde 3 kaşe alınabilir Istanbul P. T. T. Vilâyet Müdürlüğünden: Müteahhidin taahhüdünü ifa etmemesi hasebile zararı nam ve hesabına olmak üzere İdare ihtiyacı 600 kilo ince sicimin alımı yeniden açık eksiltmiye konulmuştur. Eksiltme 27/9/937 pazartesi saat 14,30 da Büyükpostane binası birinci katta Istanbul P. T. T. Vilâyet Müdürlüğünde müteşekkil Alım Satım Komisyonunda yapılacaktır. Muhammen bedeli 528 lira, muvakkat teminat 39 lira 60 kuruştur. Taliblerin şartnamesini görmek ve muvakkat teminatlarını yatırmak üzere çalısma günlerinde mezkur Müdürlük İdarî kalemine ve eksiltme günü ve saatinde de müracaatleri. (6113) trklanndan oyundan çıkardı. Her iki takım devre sonuna kadar 9 ar kişile oy nadılar. Neticede 10 İstanbul galib olarak oyunu bitirdi. Yarın îstanbul îzmir karşılaşacak hr. Altınct müsabaka Çengel Abdulalh İzmirli Hüseyin. Minder hakemi Cemal. İzmirli Hüseyin kafa kol kaparak Abdullahı alta düşürdü. Çengel Abdullah çengeli taktı ve iki dakikada galib geldi. Başaltı müsabakaları ... Yelken şampiyonası İzmir 11 (Telefonla) Bugün ya pılan yelken müsabakasında îstanbuldan Bürhan birinci, Şeref ikinci, îzmirden Niyazi üçüncü oldular. Ankara Inhisarlar Başmüdürlüğünden: 7692 lira 24 kuruş keşifnamesine göre Keçeç tuzlasmda yaptınlacak olan üç memur ve müstahdimin evlerinin inşası işinin alenî eksiltmesi için tayin ve ilân olunar 6/9/1937 gününde talib çıkmadığından 2490 sayılı kanuna tevfikan alenî eksiltme ve ihale on gün müddetle uzatılmıştır. Taliblerin 17/9/ 1937 cuma günü saat 16 da (572) beş yüz yetmiş iki lira (92) kuruş güvenme paralarile birlikte Başmüdürlüğümüz binasında toplanacak Komisyona gelmeleri ilân olunur. (6063) sormamıştı. Matmazel Belkis Mahmudun mazisi, maceraları, aslı ve nesli, hele hissiyata taalluk eden işleri, onu alâkadar etmezdi. Bir Türk dansöze, rnesaisinde yardım etmek üzere kat'î emir almıştı. Onun nereden geldiğini, kendi memleketi hesabına mı casusluk ettiğini yoksa şahsî bir intikam peşinde mi koş tuğunu araştırmağa salâhiyeti yoktu. Sybil bir müddet düşündü. Sahne esvablarının provasmı yapan, Kohnberg in kâtibesi Matmazel Klara Schwiegers'i isticvab edip ondan bazı malumat ala büeceğini düşündü. Ertesi sabah, altın pullarla süslü muslin fistanın provası yapıhrken dedi ki: İyi aklıma geldi, Matmazel Klara, siz belki bilirsiniz. Benim, İstanbulda tanıştığım bir dansöz arkadaşım var. Bir Avusturya zabitile sevişiyordu. Zavallı kız, zabite delice âşıktı. Bir erkânıharb yüzbaşısı. Dur bakayım, ismi neydi?.. HeAlings!.. Hayır, Hennings... T a mam, tamam... Yüzbaşı Hennings... Ben buraya gelirken, arkadaşım: «Bel kis, dedi, mademki Viyanaya gidiyor sun, benim zabitin ne olduğunu bir tah kik ediver. Ne zamandır mektub yazdığı yok.» Zannederim Cenevrede tanışmış lar. Kendisinden haber alamadığı için dehşetli meyustu zavallı! îsmi neydi dediniz? Galiba Hennings olacak. Klara, muslin fistanı masanın üstüne bırakü ve cevab verdi: Hennings... Yüzbaşı Hennings! Acaba o mu? Bu ismi tanıyor musunuz? Klara sesini alçaltarak dedi ki: Eğer bu dediğiniz zabit, bundan iki üç ay evvel Viyanada bahsi geçen zabitse, arkadaşınızın ondan haber ala maması gayet tabiidir. Niçin? Çünkü yüzbaşı Hennings kurşuna dizildi. Yok canım! Imkânı yok! Evet... Arkadaşınızın münasebet peyda ettiği o zabit, arkasındaki üniformaya lâyık olmıyan bir adamdı, Matmazel Belkis Mahmud; bu Hennings biı vatan hainiydi. Emin misiniz? îdam edilmiş olması bunu kâfi derecede isbat ediyor, var) Bir düzeltme Geçenlerde bisikletle Viyanaya ka dar gidip geldiğini yazdığımız Nureddin Kırlının katettiği mesafe 364 değil, 3664 kilometrodur. dostlan tarafından tanınmaması da gayet tabii idi. Temmuz ayında, Isviçrede evlenmişler; Italyan göllerine, kısa bir bal ayı yapmışlardı. Bu sebeble, Viyanada, Madam Hennings'i hiç kimse görmemişti. Binaenaleyh, yüzbaşı Hen nings'in dul karısmdan gizli tutulan şeyi, Matmazel Belkis Mahmuda ifşa etmekte hiçbir mahzur olamazdı. Binbaşı Rashleigh, Sybil'i hareke tinden evvel ikaz etmiş, kocasının nasıl ve niçin öldüğünü anlamağa, öğrenmeğe, haklı olarak çalışacağını her halde tah min ederek ona demişti ki: Bilhassa, Viyanada birlikte ça lışacağınız kimselere, mazinize dair en ufak tafsilât vermeyiniz. Hatta, en sık görüşeceğiniz 24 numaralı ajan, Palace otelinde, size, gizli vazifeniz için yardımcılık edecek şahıs olduğu halde ona bile baihsermeyiniz. Casusiann hususî i§Ierj, hiç kimseyi alâkadar etmez; hatta, ayni gaye uğrunda çalışan mesai arkadaşlannı bile! Sybil, bu tavsryeyi dinlemiş ve 24 numaralı ajana, kendi şahsma aid hiçbir şeyden bahsetmemişti. Zalen, o da, oynamakta olduklan tehlıkeli oyunun ka vaidine tevfikan, lüzumsuz hiçbir sual Smdırgılı İbrahim Enver. hakemi Cemal. İbrahim çençelle hasmmı Minder bastırdı, SEHER VAKT Yazan: Çeviren: Maurice Dekobra Viyanada bana bır sahne temin etmek ümidinde mısiniz, Mösyö Kohn berg? İşlenm biraz acele, çünkü, bura dan, Cenubî Amerıkaya gitmek tasavvurundayım... Kohnberg, onun sözünü yarıda kesti: Yeriniz hazır. Sizin Avusturyaya geldiğinizi bana haber verdikleri için, size, şöhretiniz ve istidadınızla mütenasib bir muhit aradım ve buldum. Beyaz Papağan kabaresi sahibi Mösyö Sternberg, sizi, iki hafta için müessesesine angaje etmeğe hazırdır. Mukavele hazırlanmıştır. Gecede elli kuron alacaksınız ve bir şark dekoru içinde bir şark dansı yapacaksınız. Dansın ismi «Bağdad şenliği» ola caktır. İyi amma, böyle bir numara yapmak için icab eden kostüm bende maalesef yok. Bu bir mP^'T =" ' ~ı Kâtibem Matmaze1 e lâzım olacak bütün p • amleri hazırladı. Lut 15 Hamdi Varoğlu fen yandaki büroya teşrif ediniz. Klara, bu kostümleri üzerinizde prova edecek, icab eden tadilâtı yapacaktır. Müslüman bir artiste yakışacak şekilde bir de peçeli fotoğrafınızı çekecekler. Bu suretle, yapacağınız numaraya biraz daha esrar katılmış olacak ve seyircilerin tecessüsü daha fazla tahrik edilecektir. İşte iki nüsha mukavele. Lutfen imza ediniz matma zel... Tabiatile, şerait üzerinde mutabık bulunuyoruz, değil mi? Sybil, mukaveleye bir göz gezdirdi. İtiraz edecek bir nokta yokru; imzaladı. M. Kohnberg, ayağa kalkarken, şu sözü ilâve etti: Eminim ki, bütün Viyana sizi alkışlamağa gelecektir, matmazel. Anlıyor musunuz? Bütün Viyana! Bu «bütün Viyana» sözü, artist tel lâlının neyi ima etmek istediğini Sybil'e anlatacak kadar vazıhtı. Gene kadın güldü ve cevab verdi: Sivil ve asker bütün Viyana de

Bu sayıdan diğer sayfalar: