5 Eylül 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

5 Eylül 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUKIYE\ 5 Eylul 1937 Osmaniı Rasputini Tarihi tefrika : 15 Yazan : M. Turhan Tan ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Zincirlikuyuda dün bir facia oldu Kuyu kazan bir amele toprak altında kaldı Dün, Zincirlikuyuda kazinocu Cemalin bahçesinde kazılmakta olan kuyu se kiz metro derinliğine vannca birdenbire topraklar çökmüş, kuyunun içinde bulu nan Inebolulu Mustafa kaçmağa muvaf • fak olamıyarak topraklar altında kalmıştır. Hâdiseyi haber alan jandarmalar derhal müddeiumumiliği ve itfaiyeyi vak'adan haberdar etmişlerdir. Beyoğlu itfaiye grupundan bir müfreze Zincirlikuyuya gelerek kuyunun yı kıl an topraklarını temizlemeğe başlanuş lardır. Uzun süren bir çalışmadan sonra zavallı amelenin cesedi çıkarrlmıştır. Nöbetçi Müddeiumumî Ihsanla Adliye doktoru Salih Haşim cesed üzerinde tetkikatta bulunmuşlar ve ölüm şeklini tesbit etmişlerdir. Tahkikata devam edilmektedir. Bu işte ihmali olan bir kimse varsa mahkeme ve verilecektir. Bir sahtekârlık Millî emlâke aid binalar satılmış mı? Emniyet ikinci şube müdürlüğü tara fından bir emlâk sahteârlığı tahkikatına başlanmışbr. Dört kadın, millî emlâke aid bazı apartıman ve evleri üzerlerine geçirerek satmışlar ve böylelikle hazineyi ehemmi yetli zarara sokmuşlardır. Hâdise öğrenilince evvelâ kadınlara farkettirilmeden ilk tahkikat safhasına başlanmış ve neticede Beyoğlu cihetinde oturan bu dört kadın yakalanarak Em niyet ikinci şube müdürlüğüne getirilmiştir. Oldukça yaşlı olan bu kadınlar evvelâ birşey söylemek istememışlerse de sonra dan bu iş üzerinde bütün bildiklerini ve yaptıklarını itirafa başlamışlardır. Tah kikata devam edilince halen mevkuf bulunan bazı kimselerin de bu işte alâka dar olduklan anlaşılmıştır. Kadınların ifadelerinin alınmasına d«vam edilmektedir. Tahkikatın sonu bugünlerde neticelenecek ve suçlular Adliyeye teslim edileceklerdir. Buğday fiatlarında duşukluk goruluyor Ekmeğin de inmesi kuvvetle muhtemeldir Son hafta içinde buğday fiatlarında beş, altı paralık bir düşüklük görülmüş tür. Bundan evvelki haftalarda da borsada böyle düşüklükler görülmüş, fakat bu sukut un fiatlarına tesir etmeden zail olmuştu. Bu defa sukutun tesirli ve de vamlı olacağı muhakkak görülmektedir. Çünkü bu haftanın fiat sukutu yeni re koltenin bolluğu ve şehirde mevcud stokların artması sebeblerine dayanmaktadır. Alâkadar mehafilde yeni rekotlenin geçen senekinden noksan olmıyacağının kat'iye yakın bir şekilde bilinmesinden sonra birbirine merbut olarak buğday, un ve ekmek fiatlarınm da ucuzlamasına intizar edilmektedir. Akdeniz konferansı spanya işlerinin devletleri birbirine katmaması için en son düşünülen tedbir îspanyada birbirile boğuşan iki tarafm müstakiî birer muharib devlet olarak tanınması ve yekdiğerine karşı hukuku düvel ahkâmı üzere abluka .vazetmelerine müsaade edilmesi, haricdeki devletlerin de bitaraflıklanm ilân eyle meleri hakkında îngilterenin yaptığı teklifti. Bu teklif kabul edildiği takdirde ademi müdahale ve kontrol gibi tedbir lere lüzum kalmıyacaktı. Bitaraflıklanm ilân eden ve etmiyen memleketlerden ls panyaya gelecek silâh ve mühimmatın memlekete sokulup sokulmaması muha riblerin müessir abluka vazetmelerine bağlı bir iş olacaktı. Bu teklif Sovyet Rusyanın General Franco'nun hukukan muharib olduğu nu asla tanımıyacağını kat'î olarak bil dirmış olmasından suya düşmüştü. Ha kikaten bahren de hâkim vaziyette bu • lunan Franco hükumeti açık denizlerde müessir abluka vazederek Valencia hükumetine aid sahillerin haride bahren her türlü muvasalasını kesebilecek ve düşmanını açlık ve mühimmatsızlık yü • zünden amana getirebilecek bir vaziyette olduğundan bıma Sovyet hükumeti meydan vermek istememiştir. D ° Kaz gelenden tavuk esirgenmez! ^B Cinci Hoca, saraya tanmmak için, tesadüfün önüne çıkardığı fırsattan istifadeye karar verdi Hikâyeyi dinliyenlerden biri ona tesliyet verdi: Tasalanmaym ağa hazretleri: Derd veren Tann dermanını da verir. Memleketimizde elıhamdülillâh salih kişjler çoktur. O mubarekler elden düşen keseler bir yana dursun, cınlenn yeraltında sakla dıklan defineleri bile keşfediyorlar. Si zin kaybmızı da ele geçirecek bir cinci buluruz. Ve Hacı MeKmedin etrafma topla naıdarın topunu birden alâkalandıran bir eda ile anlattı: Süleymaniye medresesinde bir Cinci Hüseyin Efendi var. On yıl evvel çalınan eşyayı hırsızile beıaber bir remille meydana çıkanyor. Tahtakalede bir yolcunun saatini bir lâhzada buluşunu gö zümle görmüştüm. Yalnız remilci değil, nefesçi de. Sarılığı bir nefeste kesiyor, kara sevda çekenleri bir muska ile iyi leştiriyor. Elinden gelmiyen şey yok. Hoca değil, kutub mubarek. Hacı Mehmed, çıplak göğsünün kıl lannı sıvazlıya srvazlıya yalvardı: Beni bu Cinci Hocanın yanma iletir misin sen? Bir saraylıya yoldaş olmak zevki, Molla Hüseynin hayranlanndan olan adama krvanc getirdiğinden tabiatile müsbet cevab verdi: Hay hay ağa hazretleri, hemen jimdi gidebiliriz. Saray hamalı, fütur içmde ümide kavuşmanm hazzile giyinmeğe girişmişti. Hastalanan Padişahı, kendine vazife veren eli kamçılı haremağasmı, saraya dönmekte geciktiği takdirde yiyeceği sopalan hatınna bile getirmiyerek hazinesini kendine iade edecek hocanın bir ayakönce eteğine kapanmak istiyordu. Hamamcı ile tellâkların, lâğım çukurundan oraya kadar kendini getirmiş olanlann yerlere eğilerek verdikleri selâmları başile iade ederek yola çıkınca tırısa kalkmıştı, kılavuzunu nefes darlığma uğratacak bir hızla sokaklan aşıyordu. Ancak medrese kapısında hızını kesti ve yanındaki adama sordu: Cinci Hocayı yerinde buknazsak nideriz ? Bulmazsak bekleriz amma bula cağımıza şüplıe yok. Yerinden aynlmaz mı bu adam? Hacet eiıli olanlardan yakasını kurtaramaz ki aynlsm. Günde bin kişi eşiğine baş vurur. Herif, Molla Hüseynin kıymetinden zryade kendi hizmetinin değerini yükseltroek için yalan söylüyordu. Fakat tesa düf bu yalanı kısmen doğru gösterdi ve H a a Mehmed, Cinci Hocanın höceresi önünde beş on kişmin nöbet beklediğini gördü. Bunlar, kendilerine verüen muskalann para etmemesinden dolayı Molla Hüseyinle kavga etmeğe gelen safdil müçterilerdi. Hamala kılavuzluk eden adam, ilk nümayişi onlar üzerinde yaptı: Savulun yoldaşlar, dedi, şevketlu Hünkânn bafbaltacKi Hacı Mehmed ağa hazretleri Cinci Hoca efendimizle görüşecek! Kapıda toplananlar telâşla geri çekilmişlerdi ve padişaha yol verir gıbi davranıp saray hamalını selâmlaıruşlardı. Ayni zamanda Cinci Hoca hakkındaki itimadsızlıklanndan sıyrılafak herife yeni baştan bel bağlamışlardı. Çünkü ho canın saraya da kerametini kabul ettir diği şu ziyaretle sabit oluyordu. Hacı Mehmed, gene kılavuzunun delâletile odaya girdiği vakit Molla Hü seyin, yirmi yaşlannda bir genci önüne oturtmuştu, «üveysiyye, ünsiyye, kümmeliyye, haruziyye, kuşeyriye, ebheriyye,» dıye sonları hep «ye» ile biten bir sürü kelimeler sıralıyordu ve bir taraftan gencin yanaklannı okşıyarak, gerdanını sı vazlıyarak o kelimelerin ahengınde mündemic efsunkâr manaları sanki deriden tene, tenden ruha geçirmeğe savaşıyordu. Başı açık, saçları dağınık, kaşları çatık, gözleri garib bir şekilde bulanıktı. Hacı Mehmed, Yemenli bulunmasına rağmen hocanın boyuna sıraladığı urey ziyye, ukaylryye, yeseviyye gJbi kelime lerden bir mana çıkaramamış ve onun derece derece korkunçlaşan gözile sesine kapılıp heyecanlanmıya başlamıştı. Birer tarikat ismi olup hocanın ağzında zincirleme dua cümleleri haline inkılâb eden sert şeddelere bağlı o tuhaf kelimeler nihayet bitti. Cinci Hoca uzun bir «ya hay, ya aşk!» çektı, hafifçe salyalanan ağzını gencin dudaklanna yaklaştırdı, gürül güriil gürledi: Tükrüğümü yut. Necat onda, selâmet onda. Gözleri kapalı gencin solgun dudak lan mariz bir buse solukluğile büzülüp onun sunduğu necat kevserini massetmeğe çalışırken hoca da cezbelenmiş gibi ihtilâclar gösteriyordu. Bu tükrük aşısı zamanımızda yapıla gelen kan verme ameliyelerinden çok uzun sürdü. Sevgilisine şirin görünmek istiyen genc salya yutmaktan, Cinci Hoca da iyi saatte oslunların ağırlığı albnda kıvranmaktan yoruldu, sahne nihayet bul du. Şimdi okuyan ve okutan göz göze bakışıyorlardı, neler yapmış olduklarını bu bakrçlarla konuşuyorlardı. Molla Hüseyinde küstah bir teke neş'esi, berikinde hırpalanmış bir keçi şaşkınlığı vardı. Hacı Mehmed, perilerle fazla meşgul olmak yüzünden kendilerinin odaya girişini bile farketmemiş görünen Cincinin gülümseyişinden cür'et alarak sokuldu, el öpmeğe davranarak heyecan içinde arzuıhalini haykırdı: Kerem senden, derd senden ho cam. Ben fakiri koru, yıkılnuş ocağımı uyandır. Molla Hüseyin, süfli ihtiras dalga lan arasında varlıklarını gerçekten far kedemedıği iki müşteriyi şöyle bir süzdü: Izinsiz halvete girilmez. Siz dağ dan mı geldiniz, külhandan mı?.. Yoksa belinize birer kambur mu koydurmak istiyorsunuz? Huda bilir, şimdi zebellâ Nasutu çağırır, sizi Marutun yatnğı kuyuya attırınm. Hacı Mehmed telâşla diz çöktü. Yalvarmıya koyuldu: Küçüklerden hata, büyüklerden atâ. Bilmezlikle bir suçtur işledik, mürüvvet edip bağışla. Tut ki elemden basiretimız bağiandı, bir günahtır işlendi. Hoş gör, bizi kapından kovma. Molla Hüseyin, rükrükle sarhoşlattığı gence yüzünü çevirdi: Şimdi git, yann yine bu vakit gel. Bakalım ankebutü derdunî ne haber getirir? Ve sonra iri gözlerini aça aça Hacı Mehmede ne istediğini sordu ve herifin o sabah eline geçen hazinenin sahibi olduğımu, ayni zamanda saray adamlanndan bulunduğunu öğrenince afalladı, derin derin düşünmeğe daldı. Sarı çiçeklerini elden çıkarmıya ya naşamıyordu, lâkin kaz gelecek yerden tavuğun esirgenmiyeceğini de düşünmekten geri kalamıyordu. Bu sebeble uzun ve pek uzun bir mülâhaza geçirdi, so nunda tesadüfün önüne çıkardığı şu fırsattan istifadeye karar verdi: Sarayda tanınmak için hazinesini içinden kan gide gide feda edecekti. Urkası var) MÜTEFERRtK Maliye Vekili Ankaraya gridiyor Maliye Vekili Fuad Ağralı bugünkü trenle Ankaraya dönecektir. ŞEHtR tSLERl Nakil vasıtalarınm muayenesi Verilen mühlet zarfında muayenesini yaptırmıyan kara nakil vasıtalarından beşer lira para cezası alınması karar laştırılmıştır. Dün memurlar, bu vasıtaları kontrol ederek muayenesini yaptırmamış olanların plâkalarını sökme ğe başlamışlardır. Nakil vasıtalan sahibleri, verilen müddetin çok kısa olduğunu, birçok vesaitin muayeneye hazır olmak için icab eden tamiri yaptırmağa vakit bulamadıklannı ileri sürerek yeni bir mühlet istemislerdir. Sanayi teşkilâtı Millî Sanayi Birliği dileklerde bulunuyor îktısad Vekâleti tarafından hazırlanmış olan sanayi teşkilât kanunu projesi hakkında Millî Sanayi Birliği bazı dileklerde bulunmuştur. Bu dilekler bir rapor halinde Sanayi Umum Müdürü Reşada verilmiş ve rapor Ankaraya gitmiştir. Hâl«n Partice tetkik edilmekte bulunan sanayi teşkilât kanunu projesi Büyük Millet Meclisinin önümüzdeki devresinde çıkacakur. Bu kanun projesine göre muhtelif mmtakalardaki sanayi erbabı bir teşkilât altına alınacaktır. Bu suretle her mıntakada bir federasyona mensub muhtelif sanayi birlikleri teşekkül edecektir. Bütün federe edilen teşekküller de merkezi Ankarada bulunacak olan sanayi konfederasyonuna bağlı bulunacaktır. Millî Müdafaa Vekâleti yaverliği . Bu defa yüzbaşılıktan binbaşılığa terfi eden deniz subaylarımızdan Nejad, Millî Müdafaa Vekâleti yaverliği ne tavin edilmiştir Kaymakamlık tayinleri Bakırköy kaymakamlığına Emirdağ kaymakamı Ahmed, Sarıyer kayma kamhğma Ayvalık kavmakamı Hüsnünün tayin edildikleri Vilâyete bildiril mistir. Yeni taksi makineleri Benzin fiatlarınm indirilmesi üzerine taksi fiatlan da indirildiği için taksi makinelerinde tadilât yapılması lâzım gelmektedir. Bir kısım şoförler bu ta dilâtı yapmağa başlamışlardır. Yeni konan makineler antrede 20 kuruş yaz maktadır. Bu av sonuna kadar bütün otomobiller avni makineyi koymuş bulunacaklardır. Felsefe kongresine iştirak eden profesörler Ağustosta Pariste toplanacak bey nelmilel felsefe kongresine Türkiye naıtıına iştirak eden Üniversite Edebivat Fakültesi ordinaryüs profesörlerinden Mustafa Şekib Tunçla Hilmi Ziya Ül ken ve doçent Sabahaddin dönmüş lerdir. Seyyahlar gittiler Seyyar esnafın hali Teşrinievvelin birinden itibaren sırt, omuzda ve başta seyyar satıcıhk menedileceği cihetle seyyar esnafın kul lanacaçı el arabaları hakkında Belediyece tetkikat yapılmaktadır. Mevsime göre, üzüm, kiraz pibi bazı meyvalar el arabalarına döküldüŞü takdirde bozulacağından bunların her halde küfeler içinde satılması lâzım gelmektedir. Bu cihetten de esnafın mutazarrır olma ması için tetkikat vapılmakta, buna da bir çare aranmaktadır. Belediye bu hususta Ticaret Odası ve esnaf cemivet lerile temaslarma devam etmektedir. . ARD A Türk borcu tahvilleri Türk borcu tahvillerinde dün küçük bir yükselme temavülü görülmüstür. Ev\^elki akşam 14.60 liraya kadar dü şerek kaDanan Türk borcu birinci tahvilleri dün 14,70 e yükselerek kapan mıştır. Bir motosiklet kazası Dün sabah Altmbakkal civarmda bir motosiklet kazası olmuş, üç kişi yara lanmıştır. Hâdise sövle olmustur: Sabah saat 9 da Enver adında bir genc 832 numaralı motosiklete binmiş ve makinenin arkasına da arkadaşı Hikmeti oturtarak Harbiyeden Taksime doğru motosiklete yol vermiştir. Motosiklet, Fransız hastanesi 5nünden geçerken yolun üstünde makinist Cemal admda bir adam belirmiştir. Enver, Cemale çarpmamak için derhal motörü sağa çevirmişse de kaza nın önüne geçememiş ve olanca hızile makiniste çarpmıştır. Cemal bu hal karşısında yere vuvarlanarak yaralanmış, motosiklet de devrilmistir. Bu yüzden Enverle Hikmet vücudlerinin muhtelif yerlerinden yaralanmışlardır. Yaralılar tedavi altma almmışlardır. Evvelki gün îtalyan bandıralı Nep tunya ve İngiliz bandıralı Orgades vapurlarile şehrimize gelen binden fazla îngiliz ve îtalyan seyyahı, dün de şe . Duyduğumuza göre Sanayi Birliği, hircke ,gezm.t,iler. yapmışlar ve akşam federasyonlann iş kanunu ihtilâflannda avni vapurlarla Akdenize dönmüşlerfabrikatörler tarafından fikir beyanına dir. mezun yegâne merci olarak tanınması, Ali Rıza tzmire gitti yerli malların kalitelerinin iyileştirilmesi Bir müddettenberi sehrimizde iktı için federasyonlann nafiz olabilecek bir sadî tetkikler yapmakta olan îktısad vaziyete sokulması, formalizasyon, stanVekâleti Siyasî Müstesarı Ali Rıza dün dardizasyon işlerile federasyonlann uğraşîzmire hareket etmiştir. ması ve bunlardan mütevellid ihtilâfların halline âmil olması, ransenyiman işlerinTarih Kurultayına de ve fabrikatörleri alâkadar eden diğer hazırlıklar bilcümle işlerde federasyonlara vazife vetkinci Türk Tarih Kurultayile birlikrilmesi, sanayi s«rgileri açmak hakkının federasyonlara terki, kalfa, amele yetiş te Dolmabahçe sarayında açılacak Türk tirmek için kurslar açmak imkânlarının Tarih sergisinin hazırlıkları hayli iler da verilmesini temin edecek maddelerin lemiştir. Sergi, kurultay sırasında mütehassısprojede bulunmasını teklif etmiştir. ların tetkikine arzedilecektir. Kurultaya gelen lise ADÜYEDE tarih muallimleri için ve ortamekteb tertib edilen Yeniköy Nahiye müdürünün kurslarda da sergiden istifade edile cektir. Haber aldığımıza göre Kurul muhakemesi taydan sonra sergi umuma açılacak ve Dün asliye birinci cezada rüşvet al ziyaret şekli ayrıca ilân edilecektir. maktan maznun Yeniköy Nahiye mü dürünün duruşmasına devam edilmiş Aydında iki kaza oldu ve rüşveti ihbar eden Ahmed Nüzhet Aydın (Hususî) Aydında iki kaza yeniden dinlenmiştir. olmustur. CEMİYETIERDE 1 Aydınlı berber Ahmedin kardeşi Omurluda MenHamamcılar cemiyeti idare Fazıl ve kayınbiraderi. gitmişler, sula dires nehrine banyoya heyeti rın cereyanına kapılarak ayni yerde. Hamamcılar cemiyeti yeni idare he ayni dakikada, ayni şekilde boğulmuşyeti intihabı Ticaret Odasmca tasdik e lardır. dilmiştir. Bunun için yeni idare heyeti 2 Aydının tanınmış tacirlerinden yann ilk içtimaım yapacak ve suları fabrikatör Eyüb Şahinin kardeşi Ke kesilerek kapanan hamamlarm vazi nan, istasyon önünde attan düşüp ya yetleri görüşülecektir. ralanmış, hastanede ölmüştür. Bu suretle resmen abluka yapamıyan General Franco gayrimeşru bir surette maksadım temin etmeğe karar vermiştir. Yani bütün açık denizlerde Valencia limanlanna Karadeniz limanlanndan gelmekte olan ve bu hükumetin bayrağını taşıyan vapurlan Akdenizin dar yerle rinde yani Sicilya ile Tunus arasında ve Çanakkale Boğazı önünde tahtelba hirlerle bahrmağavbaşlamıştır. Bu suretle Valencia hükumetine aid îspanyol vapurlannın Karadenizden yiyecek, yakacak ve sair malzeme getir mesine imkân kalmaması karşısında Sovyet vapurlan bu işi gönneğe başlamıştır. Bu defa General Franco, Valencia sahilleri istikametini tutan bütün Sovyet vapurlarını batırmağa niyet etmiştir. Bunun üzerine Scrvyet vapurlan ve Karadeniz den petrol ve erzak getirmekte olan diğer küçük hükumetlere aid bulunan vapurlar îngiliz bayragı çekmek yolunu tutmuş lardır. Franco'nun tahtelbahirleri bunlan da birer birer yakalayıp batırmak arzuundadırlar. Binaenaleyh Valencia sahillerine errak ve mühimmat g'etiren vapurlann yanaşması güçleşmiştir. Yolda olanlar da ecnebi limanlara iltka etmektedirler. Bunlardan Odesa'dan tank ve tayyare getirmekte olup Marsilya limanına iltica eden Ma renglo ismindeki vapur buradaki Franco taraftarlan tarafından zaptolunup Sar • dunya'ya götürülmüştür. Dava Valencia ile Karadeniz liman lan arasmdaki muvasalayı kesmekten ibaret olmakla beraber Franco bayrağım çeken tahtelbahirlerin açık denizde şüphelendiği her vapuru ve hatta ecnebi harb gemilerini torpillemekte olnjası hukuku düvelin açık denizlere aid ahkâmını tehlıkede bırakacağından bu vaziyetin bir neticeye bağlanmasına Fransa ve Ingil • tere tarafından lüzum görülmüstür. Bu maksadla Fransa ve lngiltere Akdenizde sahili bulunan devletleri Cenevrede Akdeniz konferansı adı verilecek bir toplantıya davet etmeğe karar vermiflerdir. Böyle bir konferans Akdenizdeki yeni vaziyetin 54 devletin iştirak ettiği Milletler Cemiyetile 27 devletin iştirak ey lediği Londradaki ademi müdahale ko mitesine düşmesine mâni olacakür. In • gilterenin son teklifini reddeden Sovyet Rusyası yeni toplantıya iştirak edemi • yecektir. Konferansta mevcud gayritabiî vazi • yete nihayet verilmesi ve hukuku düvel ahkâmma uygun tabiî bir vaziyetin te essüs etmesi için îtalya, General Franconun hükumetinin abluka vazetmek hak kını haiz muharib bir devlet olarak ta • nınmasında ayak direyeceği Romadan gelen haberlerden anlaşılıyor. Toplantıda Sovyet Rusyası bulunmadığından konferansın bu esas üzere mutabık kalmaa çok muhtemeldir. Maharrem Feyzi TOGAY Ş. Karahisarda biçki, dikiş sergisi Istanbul Belediyesinden: 1 Daimî encümenin 10/8/937 tarihli kararile îstanbul Belediye smırı îçinde sırtta, omuzda ve başta her nevi eşya ve gıda maddeleri tasınması ve satılmasının yasak edildiği evvel ce gazetelerle ilân edilmişti. 2 Bu yasak Eminönü, Fatih, Beyoğlu ve Beşiktaş Belediye •subeleri mıntakaîarmda 1 birinciteşrin ve diğer Belediye şube leri mmtakalarında 1 ikinciteşrin tarihlerinden itibaren tatbik »^'lecektir. 3 Bu tarihlşrden sonra taşıma işleri ve seyyar satıcılık nnazbut ve muntaaam el arabalarile veya motörlü vasıtalarla veyahud elde fasmabilecek küçük kaplarla yapılacaktır. * 4 Elde tıÂimak suretile satılan her nevi eşya ve gıda maddelerinin bunların nev'i ve mahiyetlerine uygun kaplar •çînde bulundurulması lâzımdır. 5 Yukarıdaki hükiimlerin tatbikına pek az zaman kaldı Şından alâkadarlarca bilinnıek ve icab eden vasıtalar şimdi den hıövlanmak üzere keyfiyet tekrar ilân olunur. «B.» 5857 Bursada bir «müzik evi» Buxsa (Hususî) Belediyemiz bu rada (Müzikevi) adı altında bir mu siki mektebi açmıştır. Bu mektebe Is tanbul Konservatuarmdan mezun Nuri müdür tayin edilmiştir. Mekteb için Yeşil cadde üzerinde büyük bir bina tutulmuş, burası tefriş edilmiştir. Müzikevinde her türlü musiki aletleri öğre tilecek ve nazariyat verilecektir. Mektebe ücretli talebe almacaktır. Müzikevi beş smıflı olacaktır. Şüpheli bir ölüm Dün Sirkecide Hocapaşa mahallesinde Kavala oteli yanındaki arsada yalnız oturduğu kulübesinde ömer isminde 70 yaşlarmda bir ihtiyar, ölü olarak bulunmuştur. ölüm şüpheli görüldüğünden Adliye tabibi Enver Karan tarafından gösterilen lüzum üzerine cesed Morga kaldınlmıştır. Domuz zannetmiş Tire (Hususî) Tirede bir vak'a olmuştur. Hacı Mehmedler köyünden ömer, bağını beklerken, gece, asma kütükleri arasından ilerleyip gelen bekçi Mustafayı domuz sanıp ateş etmi§ ve zavallı bekçi hastanede ölmüştuı. Ş. Karahisar (Hususî) Halkevimizin himayesinde açüan Biçki ve Nakış Yurduna müdavim genc ki2İar sene içinde hazırladıklan eserleri halka göstermek maksadile bir sergi açmışlardır. Teşhir edilen zarif eşyalar arasında bilhassa beyaz ve yastık işleri umumî bir takdir kazanmaktadır. Gönderdiğim resim hazırladıklan ince işlerle sergiye iştirak edenleri muallimleri Nevare ile birlikte göstermektedir Cum huriyet Abone şeraiti { Nüshası 5 fruruştur. Haric Tflrkive icin İCİD Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. 1450 • 750 • Altı avlık 400 • 800 • Üc avlık Bizayhk ktur 150 •

Bu sayıdan diğer sayfalar: