I Eylul 1937 CUMHURİYET Küçük Antant Konseyi mühim kararlar verdi Uç devlet, teminat verilmek şartile, Avusturya, Macaristanın silâhlanmasını kabul ediyor (Baitaraft 1 inci sahifede) Garb misakı hakkmda Küçük Itilâf, garbin emniyetini şarkî Avrupanın emniyetinden ayırmanın mümkün olma dığı kanaatindedir. Tuna meselesi hakkında da üç memleketin tarzı hareketi değişmemiştir. Bunlar, esasen Avusturya ve Macaristanla siyasî ve iktısadî münasebetlerini inkişaf ettirmek istemekte ve serbest müzakereler neticesinde, teminat verilmek şartile yapıldığı takdirde bu iki memleketin tekrar silâhlanınasını da kabul etmektedirler. Nazırlar, ayni zamanda üç memleketin komşularUe olan münasebetlerini de tetkik etmişlerdir. Rumen Leh münasebetleri hakkında Antonesco iki memleket arasında siyasî mahiyette şifahî veya tahrirî hiç bir itilâf hasü olmadığını beyan etmiştir. Stoyadinoviç ve Krofta, hükumetlerinin Roma ve Berlinle münasebetleri hakkında izahat vermişlerdir. Nihayet üç nazır Çekoslovakya Portekiz hâdiselerinde Çekoslovakyanın noktai nazarını müdafaa etmeğe karar vermişler dir. Nazırlar bugün iki kere toplanarak bılhassa Küçük İtilâfm Amerika Ha rıciye Nazırı Hull'ün davetine vereceği cevabla meşgul olacaklardır. Bükreş Belgrad Roma hava yola Bükreş 31 (Hususî) Başvekil M. Tataresco, Yugoslav Basvekili M. Stovadinoviç'le İtalyanın Roma elçisi ve Italyan sivil tayyarecilik müdürü Ge neral Gelligrini bugün üç taraflı bir anlaşma imzalamışlardır. Bu anlaşma mudbince, yakında Bükreş, Belgrad, Ro ma arasında bir hava seyrüsefer hattı acılacaktır. Romanya eazetelertmn neşriyatt Bükreş 31 (A.A.) Rador ajansı bil'dirivor: Bütün gazeteler, Sinaia konferansı nın ehemmiyetini tebarüz ettirmekte ve bu akşam konferansm nihayetlen mesi üzerine neşredilecek tebliğin, Küçük Antantm birliğindeki tam salâbeti ve bu antantı teskil eden memleketler arasmdaki hakikî anlaşmayı bir kere daha kat'î surette ifade edeceğini bil dirmektedir. Timpoigazetesi, Sinaîa konferansı nın tetkik mevzularını teşkil eyliyecek meseleleri gözden geçirdikten sonra bilhassa Macaristanın muhtemel silâhlanması işi üzerinde durarak diyor ki: «Bu mesele etrafmda son zamanlarda birçok Macar siyasî sahsiyetleri, nutuk ve beyanatlarında, Macaristanın hiçbir zaman yeniden silâhlanma işinde tek taraflı bir harekete kalkmmıyacağmı tebarüz ettirmisler, fakat Macaristanın bu meseleyi, Milletler Cemiyeti çerçevesi içinde alâkadar memleketlerle müzakereye mütemayil bulunduğunu 1 ileri sürmüşlerdir. Küçük Antant devletleri, bu mesele hakkında bidayette tesbit edilen vaziyetlerinde tamamile sabit bulunmaktadır. Bu da, Macaristanın ye niden silâhlanmasınm, sulh için her türlü tehlikeyi tamamile bertaraf edebilecek asgarî emniyet garantileri ve rilmeden düşünülmiyecektir.> Le Journal Univesul ayni mesele hakkında diyor ki: <Macaristanın, Küçük Antantı bu meselede bir emri vaki karşısında bıraktığı takdirde, Küçük Antant, enerjik tenkil tedbirlerile mukabeleye tamamile hazırdır.» Neşredilen tebliğ ve Başvekillerin beyanatt Bükreş 31 (Hususî) Küçük Antant iktısadî hareketler Ofisin programı neden tatbik edilmiyor? Izmir Fuarının kazandığı büyük ve geniş rağbet Dost İran Erkânıharbiyei Umumiye Reisi de sergiyi gezdi te Mühim haberlerü Bundan iki ay evvel, Tükofis umumî merkezi çok giizel bir teşebbüse girişmişAmerika gazetelerinden tercüh. Hükumet, memlekette hayatı ucuz me edilmek suretile on alü, on latmak için kat'î bir mücadekye başlaryedi yıl önce İstanbulun en ilk defa olarak bir İngüiz turist kafilesi konseyi konferansı mesaisini bitirmiş ve ken hayatın pahalı oluşunda, adedleri ağırbaşlı bir gazetesinde şöyle bir fıkra bir tebliğ neşretmiştir. Tebliğ Roman malın cinsine göre değişen mutavassıtlade gezdi. Bütün paviyonlan merak ve ya, Çekoslovakya ve Yugoslavya ara nn başlıca rol oynadığını gören Türkofis, alâkayla ayn ayn tetkik eden, İsgiltere basılmıştı: «Nevyork rıhtımı geçen gün sında her hususta tam bir anlaşma ve dahilî istihsal ve istihlâk maddelerinin paviyonunda da bir müddet izahat alan büyük bir tehlike geçirdi, çökeyazdı. fikir birliği mevcud olduğunu teyid etseyyahlar, buradan otomobillerle Efese Çünkü şehir halkı tamamen denilecek bir doğrudan doğruya müstahsilden müstehmektedir. halde rıhtıma yığılmıştı, üstüste çıkarak gittiler. like gidebilmesini temine çahşmağa karar Konferans reisi Romanya Hariciye vermiş ve bu çok mühim işte Belediye Fuar, gördüğü rağbete uygun bir iti telâş içinde, heyecan içinde HindistanNazın M. Victor Antonesco gazetecilere na ile hazırlanmıştır. Kültür parkın iç ve dan gelen bir vapurdan çıkanları seyreler, Ticaret Odalarile büyük ticaret mübeyanatta bulunarak şunlan söylemişdış yolları asfalt ve beton olarak döşen dıyordu. esseselerinin yardımlannı istemişti. tir: «Ne^orka bir kral mı, bir imparator miş, toz ve çamur derdi yok edilmiştir. O günden bugüne; aradan iki aydan < Konferansımız Küçük Antantı Saha içinde, yer yer, yeni beton paviyon mu gelıyordu?.. Hayır, sıyaset âlemınde teşkil eden üç devlet arasında tam bir fazla bir zaman geçti. Yanılnuyorsak lar görülüyor. Muvakkat olmakla bera tanınmış büyuk bir adam mı geliyordu. tesanüd mevcud olduğunu bir defa da yalnız Ankara Ticaret Odası bu iş üzeber, büyük bir azametle yükselen diğer Hayır. Tepeden tırnağa kadar elmaslara ha ispat etmiştir. Bu tesanüd, sulh mu rinde harekete gelerek İstanbul Ticaret paviyonlar da sahayı süslemektedir. Bu bulanmış bir mihrace mi geliyordu?.. Haahedelerinin istikran esasma dayan Odasma bir mektırb yazdı. Bu mektubarada lâalettayin birkaç isim olarak Izmir y:r. O halde bu yüz binlerce adanı bağı maktadır. Küçük Antantla Balkan An da, hayat pahalılığile mücadele için Ovilâyet, İnhisarlar, Trakya, Evkaf, İş rarak, tepınerek neyi ve kimi bekliyordu? tantı arasında bu hususta tam bir fikir fisin ortaya koyduğu şekil üzerinde, «Okuyucularımızı meraktan kurtarbirliği mevcud olduğunu memnuniyetle müşterek çalışılması isteniyordu. Bankası, Kocaeli paviyonlarını zikrede mak için acele edıp söyliyelım: Nevyork kavdedebiliriz. biliriz. îstanbul Ticaret Odası bizim bildi Bu münasebetle Fransaya bağlılığı ğimize göre bir aydan fazla bir zaman înhisarlann bilhassa iç dekorasyonu, halkı, İngiltere hükumeti tarafından ilân mıza işaret etmek isterim. Dün olduğu evvel gelen mektuba el'an bir cevab verzarif bir sadeliğe, en güzel ifade kud olunan yasağa rağmen bir Amerıkah gibi bugün de Fransa ile aramızda kuv miş değildir. Bu; dikkate şayandır ve reti vermiş olan bir ustalığı tebarüz etti cambazın Hindistandan çıkarmağa muvetli bağlar vardır ve hiçbir şey bizi riyor. Ne göz, ne kafa yorulmadan bir vaffak olduğu beyaz bir fılin rıhtıma aşaşılacak diğer nokta da Ankara TicaFransadan ayırmıyacaktır.> çok şeykri görüp anlıyan geziciler, pa yak basmasını alkışlamak iştiyakile orada ret Odasmdan başka ne belediyeler, ne Evkaf paviyonunda örnekleri teşhir Yugoslav Basvekili M. Stovadinoviç viyonu istisnasız beğenerekten terkedi • toplanmış bulunuyordu. Fıl, kül rengine ticaret odalan ve ne de ticaret müesseseeden san'at eserlerinden boyanarak Hindistan gümrük memurla» de gazetecilere ayni mealde beyanatta yorlar. lerinden bir ses sada çıkmamış, olmasıdır. bulunmuş ve Rumen meslektaşınm sözrının müdahalesinden ve İngiltere hüku» Izmir 28 (Hususî) Enternasyonal Şu vaziyet ber halde Ofis kadar vatanSade ve zarif olarak hazırlanmış Yu metinin yasağından kurtarılmıştı. Nev lerini tevid etmiştir. fuar, şu. son birkaç gün içinde, yüz bindaşlann da nazan dikkatlerini celbetmekden fazla ziyaretçi tarahndan gezildi. nan paviyonuna bitişik Kocaeli paviyonu yorklular bu fennî hileyi o sabah yapn Italyan, Macar elçilerinin ten hâli kalmamıştır. lan neşriyatla öğrendiklerinden avuclarınî Yalnız pazar günü, büyük bir şehrin nü da böyle güzel bir ifade taşıyor. teftîşleri Ortaya konulan şeklin tatt>ikı ifade fusunu teşkil edecek azamette bir kala Umumî heyeti itibarile, 1937 Izmiı açmışlardı, rıhtım üstünde yıkanacak ve Bükreş 31 (Hususî) Sinaya'dan aettiği davanın azametile mütenasib olan balık, Kültür parkın içinde kaynaşıp dur enternasyonal fuarı, muvaffakiyeri artıp, kül renklılikten kurtulup beyaza çıkacak hnan haberlere göre, İtalyan ve Ma bir zorluktadır. Bunu hiç kimse inkâr e maktaydı. Gişelerde satılan gıriş biletleri genişliyerek devam eden parlak bir eser fili alkışlamağa hazırlanıyorlardı. car elçileri bugün Küçük Antant kon feransı nezdinde mühim teşebbüslerde demez. Gaziantebin fıstığım îstanbul nin saytsı vasatî olarak dakikada 254 ü halindedir. «Nihayet altı bin ton ağırlığile ve dört Ticaret Odasma müracaat edivererek bulmuştur. bulunmuşlardır. metro boyile gerçekten heybetli bir abide Almanyanm bükreş elçisi Küçük An oradaki maliyet fiatma ve Anteb Ticatesiri yapan fil, vapurun vinderinde göBu y»l, yepyeni ve mütekâmil bir çehtant Hariciye Nazırlanm ziyaret ede ret Odası vasrtasile adresinize geu'rtmek ründü, yavaş yavaş rıhtıma indi. Onu, re ile, Akdenızin en güzel kıyısına açılan rek, Habesistanın ilhakını tanımak hu düşürtmesi kolay, fakat tabbikı güç işler sahte renginden kurtaracak kimyagerler îzmir fuan, Şebrin de manzarasını de susunda Küçük Antantm müteşebbis dendir. Ancak, bu böyledir diye onun de hemen işe başladılar. Fakat?...» ğiştirmiştir: Izmirin nüfusu birdenbire bir rol almasını istemiştir. başanlmasından sarfınazar etmek de hiç *** Bugün neşredilen tebliğ bu hususta bir zaman doğru veya mazur görülemcz. arttı. On bine yakın evin ya bir misa Gene îstanbul gazetelerinden biri, iki firi, ya bir pansiyoneri veya birkaç gibir şey kaydetmeıniştir. Bununla be Iyi olan bu iş de diğerleri gibi başa ıactsı vardır. Oteller doludur. Buna rağüç gün önce şöyle bir haber veriyordu: raber, konferans mehafilinden alınan F. C. «Adapazarında başıboş dolaşan bir malumata göre, konferans bu mesele nlmahdır. men çahşkan Izmir belediyesinin fuaı beğendi A haMcmda intizar vaziyetinde kalmıya karar vermiştir. Macar elçisi M. Bordess de konferans nezdinde yaptığı teşebbüsle Küçük Antant memleketlerindeki Macar ekalli yetleri hakkında tekliflerde bulunmuştur. Konferans bu hususta Macaristanla doğrudan doğruya müzakerelere girişmeğe karar vermiştir. Edirnede yeni bir abide Edirneye 25 kilometro uzaklıkta bulunan Geçginli köyünde, Balkan Harbi sıralarında yararlıklar gösteren Türk askerleri için bir abide dikilecektir. Abide için icab eden masrafları Süleoğlu nahiyesi halkı temin edecektir. Umumî Müfettiş General Kâzım Dirik mahalline giderek tetkikat yapmıştır. v için kurduğu teşkilât, hiçbir misafirin, biı sıkmtı çekmemesini de temin ediyor. Boşalan her yer, dakikası dakıkasına vansemman bürolarına bildirilmektedir. FuaT dolayısile, Izmâre seyyah akını devam ediyor. tç ve drçtan gelenlerin mecmuu (ağustosun 17 sindenberi) 50 bin kişiyi geçmiştir. Mütemadiyen getip giden kalabalık arasında, Izmir fuarını Kocaeli paviyonu Fabrikatorların toplantısî Sanayi Umum müdürü Reşad, dün, Ankaradan şehrimize gelmiş ve Sanayi müfettişliğinde bir müddet meşgul olmuştur. Bugün saat 10 da fabrikatorlar, Millî Sanayi Birliğinde Sanayi Umum müdürünün istirakile bir toplantı yapacak lardır. Bu toplantıda sanayiciler dileklerini bildireceklerdir. tçtimada, bil hassa, dokuz aylık ithalât rejiminin sanayi üzerinde yaptığı tesirler, ham madde meselesi, muamele ve istihlâk vergileri üzerindeki dilekler mevzuu bahsolacaktır. Ortak yorgancıların kavgası Dün, Beybğlunda Kalyoncu caddesinde 24 numaralı dükkânda yorgancılık eden Trabzonlu Temel oğlu Hakkı ile ortağı Hüseyin bir para meselesinden kavga etmişlerdir. Kavgada Hüseyin bıçağile ortağım dört yerinden yaralamıştır. Yaralı hastaneye kaldırılmıs. suçlu yakalanmıştır. Malatyada da bir kombina kurulacak manda, yol kıyısındaki ağzı açık kireç kuyularmdan birine düşmüş ve tepeden tırnağa kadar beyaza boyanmıştır. Hâdiseyi haber alıp da mandayı kuyudan çı • • karmağa koşanlar, o ağır gövdeyi selâmete erdirmek için çektikleri zahmeti, biraz sonra önlerinde böğüre böğüre yuvarlanmağa başlıyan hayvandaki garıb kılığı güle güle seyretmekle telâfi etmişlerdir. Beyaz manda henüz iğreti kostümünü muhafaza etmektedir!» • * * Balkan esnafları kongresi Eylulün 11 inden 21 ine kadar devam edecek olan bevnelmilel Belgrad panayın esnasında Belgradda bir de Balkanlararası esnaf birlikleri kongresi top lanacaktır. Bu kongreye memleketimi Yeni yapılnıakta olan Malatya Memleket hastanesi zin de iştiraki kararlaşmıştır. Malatya (Hususî) Emsalsiz ve dalgası içinde yapılmış, bu münasebetle Verilen malumata göre, bu toplantıGalatasaraylılarîn aile ncfis meyvalarile Türkıyemizde ün al müteaddid kurbanlar kesilmiş, temele dan maksad Balkan esnafı arasında bir gardenpartisi birlik kurmak ve müşterek yardımlar mış bulunan şehrimiz yakın bir tarihte Jk harcı nvühendislerimiz hazırlamışlar, Her sene toplanan pilâv toplantı temin etmektir. de mamurluğile ve etrafa saçacağı re valımiz de bumı mahalü mahsusuna sı sma inzimamen, bütün Galatasaraylı fahla da kendinden sık sık bahsettirmeğe vamıştır. Tashih ve itizar ların ailelerile bir araya toplanıp gü namzed bir hale gelmiçtir. Yer yer yük30 ağustos Zafer bavramı münasebe selen yapılar, ahlan temeller bu devrin zel bir gece geçirmelerini temin mak Ankara ilkmekteblerinin sadile 4 eylul tarihine musadif cumar tile yapılan resmi geçide aid fotoğraf müjdecileridirler. Mmtakamıza sıhhat açılması tesi gecesi Büyükada Anadolu kulübün lardan ikisinin yazısında yanlışhk ol fışkıracak olan memteket hastanesinin Ankara 31 (Telefonla) Ankara ilk de (eski Yat kulüb) bir gardenparti muştur. Deniz Harb okulu talebesine aid resmin altma yanlışlıkla <Bahriye si yapısı bitmek üzeredir. Diğer taraftan mekteblerinin açılışı, Tarih kongresi tertib edilmiştir. vilâyetimiz dahilinde yapılmasma karar ne birçok muallimlerin gitmesi hasebile Davetiyeler: Cemiyet, Spor kulübu lâhendazlam ve topçu alayı sancağına verilen büyük mensucat kombinasınm te 15 eylulden 1 teşrinievvele talık edıl ve Mekteb kapısından tedarik edilebi da «Süvari alayı sancağı> denilmiştir. mel atma merasimini de coşkun bir sevinc miştir. İtizarla tashih ederiz. lir. Kıyafet serbesttir. ıııiflaıııı Her yıl eskimiş kostümlerini başka bir renge boyatan, hergün bakımsız sokaklardaki çukurlara girıp çıkan binlerce insan, vaktile Amerika gazetelerinden iktıbas edilmiş olan boyanmış fil hikâyesini ve «hususî ımıhabirlerden» alındığı tasrih olunarak yazılan şu manda fıkrasmı o» kuyunca şüphe yok ki dudaklarını bükmüşler, «bu da mı mühim haber» diyip yüzlerini ekşitmişlerdir. Fakat Amerika gazeteleri, okuyucula* rının böyle davranacaklarını bıldıklerinden hıkâyenin altma beyaz file sürülen kül rengi boyanın her türlü ihtimama rağmen çıkmadığını, hayvancağızın kül renkli kaldığını, çünkü o boyanm filân mües< sese mah olup sürüldüğü yerden çıkmasına ve bozulmasına imkân olmadığını ilâve ederek hikâyenin reklâmdan ibaret bulunduğunu belirtmişlerdi. Adapazarında kireç tuyusuna düşürülen manda frkrasında böyle bir zarafet de yok. Maksad söz kıtlığında asma budaya* yım, m«seline nazire yapmak değilse bu gibi haberleri yazanlar, boş yere yorgunluğa düşmüş olmuyorlar mı? M. TURHAN TAN Edebî tefrika : 58 , Yazan : Mahmud Yesari Senden, şüphe etmemeliyim, şüphe etmiyeceğim, amma, neden dudaklanmdan öpmüyorsun? Diye bağırmamak îçin dişlerini sılth. 13 Melike, yemek yemeden sanatoryom dan çıkmak, öğleden evvelki trene yeu'îmek istiyor; kocası, buna razı olmuyor du: Sevgilim, burada yemeğini yersin, öyle çıkarız. Yol, uzun sürüyor, biliyor sun. Annem, ancak akşamüstü geleceği mizi bildiği için, yemeği, ona göre hazırlatmıştır. Melike, bir çocuk gibi şunannıştı: Bir lokantada yeriz. Şekib, birden isyan ediverdi: Hayır... Sen, daha burada iken rcjimi bozarsan, sonra, ne yapanz, sevgi lim? Genc kansı, kocasmm bir azarlamayı andıran isyanı karşısında sararmış, afal lamıştı: Şekib, diyebildi. Kocası da, kendini toplamıştı; yüzü ızardı, kansına yaklaşb, ellerini tuttu, kekeledi: Melike... Kırıldın mı bana?.. Genc kadmm yanakları gözyaşlarile ıslanmıştı; sesi, bir hıçkırıkla burkuluverdi: Oh!.. Nasıl söyledin!.. Şekib, onun, gözyaşlarile ıslanan ya naklannı dudaklarile kurutuyordu: Affet, Melike! Senin için... Senin iyiliğin, senin sıhhatin için... Karısını, şezlonga oturttu, kendi de yanına ilişti: Hayır... Ağlamıyacaksm.. Melike, gözlerini silmeden ona baktı: Bana bağırmanı istemiyorum.. Ni çin olursa olsun, bana, bağırmıyaeaksın. Senden daima, şefkat, samimiyet, tatlılık, iyilik bekliyorum. Senden, hoyratlık, azar, kabalık istemiyonnn.. Şunu iyice bil ki, ben, herşeyde, herkesten çok sana kınlırna. Fazla söylemedi, kocasınm pîşman hali, içine dokundu; onun başmı elleri arasına aldı, biran dudaklarını dudaklarına uzatacak oldu, sonra kendini toplakulağmın arkasını öptü; kalktı, Şekib, boynunu bükerek baktı: yüzünü yıkadı. Bahçede, kırmızı sert yüzlü, beyaz lun sağındaki otlar bürümüş arsaya ili} * Bilmem! Giyinmek için gardrobu açtığı zaman, saçlı bahçıvan, önlerini kesmişti; yüzünün mışti; ıçi yorgunlaşıverdi: düşünmeğe başladı: .. Öyle ya... Bir etek, bir süveter... sert çizgileri yumuşamış, çocuk gibi gü Burada beklıyelim. Şekib, ne giyeyim?.. Esvablarımm Ustüne de bol spor ceketimi giyerim, bit lüyordu: Yolun üstünde bir otobüs görünmüş • hemen hemen hepsi daralmış... ti. Paltom da kalın... Ne düşünüyorum, Efendim, güle güle gidin, güle güle tü; Melike ellerini çırptı: Gülüyordu: değil mi? Buradan çıkıp, baloya, çaya gidin... İnşallah, büsbütün ıyi olur, bir Buna bineriz. Daha dogrusu, ben, şişmanladığım mf gideceğiz? Evde oturacağız, sonra, şeycığıniz kalmaz, azad olur, gidersıniz.. Şekib, karısının sevincden çırpınışıni için, hiçbiri, vücudüme uymuyor... lnan oradan tekrar buraya geleceğız. Sol elinde tutarak arkasında sakladığı göruyor, onun neşesıni kaçırmamak için, mazsm, hepsi'dar geliyor... Bu kararla çarçabuk giyindı. Gardro büyük kasımpatı büketmi Melıkeye u sesını çıkarmıyordu. Şekib, inanmıyor değil; ona, hak veri bu kitledi, kocasına: Gelen otobüsten iki hasta ile bir ziyazattı: retçi inmişti. Şofbr, Şekibı görür görmez yordu: Haydi, gidelim, dedi. Doktor bey, bugün izinli çıkacağı Elbette sevgilim... Vüvudce çok, nızı söyledıler. Sızin için, mahsus hazırla selâmladı: Odadan çıkarken, etrafına bakındı: amma çok farkettin. Buyurun bayım... Sanatoryomdan Diş fırçamı, ürnak makasımı ala dım. gelecek var mı, bir bakayım. Siz, içeri giParmağını, iskemlenin kenarına vuru yım. Melike, bahçıvanm, bahçe «susuzlukyordu: Ve bunlan el çantasına koydu, odadan tan kırılırken» teneke teneke taşıttığı su rin oturun. Şoför, koşarak sanatoryom bahçesine Sen sağ, sıhhatte ol, yeter; esvabm, çıktılar. larla bütün yaz besliyerek büyüttüğü kaherşeyin kolayı bulunur. Melike, koridorda, hemşire Senihaya sımpatlarının en büyük ve en güzellerin girmişti. Melike, kocasınm kolunu sıkarak gülüyordu: Melike, esvablarmı dikkatle gözden rasgelmişti: den yapılmış bukete, memnun ve hayran Ahbab olmuşsun görüyorum. geçiriyordu: îzinli çıkryorum, biliyorsunuz. O bakakaldı: Olmıyalım mı artık ? Yok, bunlan atamam ya... Küçük dam, size emanet! Ah, çok teşekkür ederim, Ömer Biraz sonra şoför, soluk soluğa görün* degişikliklerle hepsini değilse bile, yarısıHemşire Seniha, şefkatle gülümsüyor Ağa! müştü: nı giyerim. Fakat şimdi, hangisini giyece du: Ömer Ağa, başmı önüne eğip salhya Kimse yokmuş... Şimdi köye uğ * ğim? Amma sakın, izin müddetini uzat rak gülümsüyordu: rar, oradan Kartala ineriz. Daha trene Bir eteği alıyor, giyımeden belini ölçü mayın. Ne demek efendim, siz sağ olun... vakit var. yor, vazgeçiyor; bir bluz alıyor, onu da Melike, hemşirenin elini sıkarken: Bunlan, hep, sizin için yetişiiriyoruz. • Otobüse girmişlerdi; şoför, Melikenin bırakıyor, başka bir esvabı muayene edi Ancak trene yetişeceğiz; öbür Bahçeden çıktıkları zaman, Şekib, sa elindeki bukete isaret etmişti: yor, bir karar veremiyordu. hemşirelerin elini sıkamadım. Kusuruma atine baktı: Ömer Ağanın kasımpatlan da, haBu kararsızlıkla, yemek zamanî ol bakmasmlar, dedi. Biraz acele ertik sevgilim. Şoför, niya, doğrusu nam verdi. muştu; Melike, yemeği acele yedi ve eliKapıdan çıkarken Melike, içînde bir yarım saat sonra gelecekti. Hep güldüler. ni yAadıktan sonra, gülerek kocasına: telin sızladığını duydu; aylardanjjeri Melike, kocasınm koluna girmişti: Melike, trende, kocasmm kolunu bı Neye bu kada* dü§ünüyoruz? de yathğı yerden, bir müddet için olsun ay Köye kadar yürürüz. rakmıyorduJ nlırken, garibsemiştî. dî. Birkaç adım atbktan sonra, gözü vof A+1*ff*