27 Ağustos 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

27 Ağustos 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çocuk Masalları Ejderhalar kralmın sarayında Japon efsanesi [Ceçen defa çıkan kısmm hulâsası: Matsunaga fakir bir bahkçıdır. Hasla armesile babasmt ve kendisini güç geçindiriyor. Bir giin ağına bir gümüş balığı düşüyor, tam üile alacağı sırada balık dile gelip: :<Bana kıyma, ben ie sana bir iyilik ıdeyim, seni Ejderhalar Kralmın sa » 'ayına götüreyitn, ıradaki hazineler len isiifade et, zenfm ol, rahat yaşa!» î'tyor. Beraber deni:e dahyorlar, bir ok maceralardan onra Ejderhalar K.rahnın memleke ine ginyorlar.] Nihayet hüküm ların sarayının se leften merdivenle i önüne geldiler. Capınm iki tarafınla ağızlarından ateş, gözlerinden alev ışkıran iki muhafız ejderha bekliyordu. *latsunaga'nm yaklaştığmı görünce her tisi de müthiş kuyruklarile yolu kapad'ır. Sonra bir tanesi korkunc bir sesle ordu: Hey yabancı, kralımızın sarayında e işin var? Onun yanına böyle elinı kojnu sallıya sallıya girilir mi sanıyorsun? llinde pasaportun var mı? Hayır, pasaportum filân yok.. Ben îkir bir balıkçıyım.. Zengin olup rahat rmenin yolunu arıyorum. Ejderhalar Dinclik yasası 1 Yap, dinc olmak istersen, Bu bes öğüdümü tez!.» Sıhhatini sevmiyen Yurdunu da sevemezL. 2 Hiç üşenmeden kış, yaz Sabah kalkınca yıkan!.. Yıkananın uyuşmaz Damarlarındaki kan!.. 3 Sofra başında hergün Yemeği bitir azla: Ye günde iki öğün, Hafif kalk, doyma fazla!.. 4 Sekiz saat uyuyup, Safak sökerken uyan!.. Bu kumandaya uyup, Erken yat, erken uyan,!.. Kapalı yerde yatan Cılız, sıska insandır: Uyuyacağın zaman Odanı havalandır!.. 6 Gölgeli siperlere Kim kaçarsa suç işler: «Güneş girmiyen yere «Doktor girer..» demişler!.. merakh şeyle r] Domuzlar salonlardan kovuluyor!. Amerikada Nıkaragua hükumeti da • hilindeki birçok şehirlerde birkaç senedenberi gayet garib bir merak, moda ve algın haline gelmişti. Ekseriyet yüksek salonlarında köpek yerine domuz yavusu bulunduruyorlardı. Fakat son zamanlarda yalnız domuzlar arasmda te« <t [FAYDAÜ BÎLGÎLER Dünyanın en büyük derecesi Amerıka d a k i Sent Louis şehri dünyanın en bü yük derecesi (ha raret ölçüsü) ne sahıb olmakla ifti har etmektedir. ok yüksek bir binanın duvarına yer leştirilmiş olan bu termometrenin boyu tam 27 metro dur. Ne yazık ki son günlerde bu derece bozulmuş ve doğru işletne meğe başlamıştır. Herrren fizik mütehassısı mühendisler tetkikata girişmişler, neticede makinenin hiçbir tarafmda bozukluk görme mişlerdir. Fakat içindeki alkol, dışarıdaki hararete tamamen yabancı bir şekilde kabarıp büzülmekte ve hakikate hiç uygun olmıyan hayalî rakamlar üzerinde durmaktadır. înceleme devam ettiğine göre, tabiatıle bir gün tamiri çaresi bulunacak demektir. Bu 13 yaşmdaki kız bir îngiliz yavrusudur. Adı Stella Reichenberg'dir. Bir macera hikâyesi yazmıs, Londra Radyosu Direktörlüğüne göndermiştir. Hikâyesi kıymetli görüldüğünden bizzat radyoda okuması için çağırılmıştır. Resimde küçük Stella'nm hikâyesini okumağa hazırlandığı görülüyor. sadüf edilen bazı hastalıklarm insan « ara da siryet ettiği görülmesi uzerine hükumet bu hususta kat'î tedbirler al « mış ve evler dahilinde domuz beslen • mesini yasak etmiştir. Şimdi Nıkaragua'lılar da diğer me denî insanlar gibi tekrar salonlarında kedi ve köpek bulundurmıya başlamışar, domuzları ve ya\TUİarını ahırlarına yerleştirmişlerdır. Eski bir otomobilin ugursuzluğu Afrikanın en cenubundaki îngiltere nin Kap müstemlekesinde Bulvayo şeb •. rinde, o havalıde mevcud en eski oto» mobülerden mürekkeb bir sergi açıl • mıştır. Buraya cenubî Afrikanın hemen her tarafından yaşları kırkı geçmiş bir çok motörlü arabalar gönderılmiştir. .ralmdan rica edeceğim, bana hazine rinden birini versin.. Annemi, babamı mseye muhtac olmadan yaşatayım.. Peki, bilmiyor musun ki insan taysından her kim bir kere buraya girerse r daha çıkamaz.. Seni öbür dünyaya jndermek için şu pençelerimize ve bu şlerimize hiç hacet yoktur.. Saraya gim yolun üzerindeki kükürt gölünii göyor musun? Bak nasıl iistünde alevler msediyor.. Sen yalınayak oradan geçelisin ki kralımızın tahtının bulunduğu ıbul salonuna vâsıl olabilesin! Şimdiye kadar akhna pek de korku •lmemiş olan delikanh birden titredi. akat ayni zamanda anne ve babasının inde yüzdükleri sefaleti de hatırladı. nlan o vaziyetten kurtarmanın kendisi ın ne zevkli bir iş olacağını düşündü. ereddüdsüz cevab verdi: O alevli gölü bir koşu geçerim!.. Hoşuma gittin be delikanh! Lâ Q iş bununla bitse iyi.. Kabul salonunı kralımızın huzuruna çıktığın vakit o, na tek bir sual soracak.. Eğer buna >ğru cevab verirsen ne âlâ.. Veremezn suların etrafmı çevirdiği billur ha saneye tıkılacak, oradan ilelebed çı ımıyacaksın; gel, istersen vakit varken işten dön, bu sevdadan vazgeç! Hayır.. Ne olursa olsun kralmızı ireceğim!.. Pekâlâ.. Haydi geç delikanh.. levli gölü geçmek ve kralımızın sora ğı suale doğru cevab vermek için Alh yardımcın olsun! Muhafız ejderhalar böyle söyliyerek lyruklannı kapıdan çektiler. Bunların reketinin yaptığı gürültü kaybolduk ı ve kaldırdığı toz duman yatıştıktan 'az. sonra Matsunaga büyiik bir gayret metanetle ilerlemeğe koyuldu. Çıplak akları yavaş yavaş alevli gölün üstüne kunmağa başlamıştı. Tabanlarının aît İe gıcıklanıyordu ki sormayın.. Faka nmıyordu. Altı tamamen su olan gölün zündeki alevler birbirlerini kovahyan lebekler, ateşböcekleri gibi yekdiğer inin arkalarmdan kosuyorlardı. Nası ıyor da bu su o alevleri söndürmüyor hud o alevler bu suları kurutmuyordu. Her neyse onun da ayaklan dağlanıp kavrulmuyordu ya, siz ona bakın! Demek kalbi temiz, iradesi kuvvetli bir insanın gerek bu ve gerek öteki dünyada bütün müşkülleri yenmesi hiç de güç birşey değilmiş! Onun için sevinerek koşmakta devam etti. Ümid etmediği kadar kısa bir za manda alevler golünü geçti. Kabul salonunun merdivenlerini de bir solukta tırmandı. > v '<*m*. Duvarı kıymettar kırmızı taşlardan yontulmuş büyük saîonda, Ej3fernalârın Kralı billur ve inciden yapılmış tahtının üstünde mağrurane oturuyor, sert ve mavi kuyruğu tahtının altın basamaklarım tamamen örtmüş bulunuyordu. Başında da gayet san'atkârane imal edilmiş kıymettar bir tac parıl parıl parlıyordu. Matsunaga, ellerini ayaklı birer bardak gibi havaya doğru kaldırıp, diz kırarak Ejderhalar Kralını selâmladı. Yolda gümüş balığından bu hususta uzun uzadıya malumat almışh. Ejderhalar hükümdar lanna hünnetlerini böyle sunarlardı. Kral korkunc ağzını yayarak güldü: Ne istiyorsun? diye sordu. Genc balıkçı maksadını anlatınca et • rafmdakilere: Haydi, dedi, şu altın sandıkla, hasır sepeti getirin! Deniz kızlan ve kayalar perilerinden teşekkül etmiş olan hizmetkâr takımı hemen koştular, krallarınm emrini yerine getirdiler. Hükümdar o zaman: Kapıdakiler zannediyorum ki sana soracağım tek sualden bahsctmişlerdir. Dikkat et onu soruyorum.. Bunlan söylerken pençesinî yerdeki altın sandıkla, hasır sepete doğru uzatı Bilmeceyi çözenler ÜOYUNLAR Artık yavaş yavaş yaz gidiyor, açık hava, bahçe oyunlarının tadı kaçıyor. Onun için işte size bir salon oyunu: Süpürge balosu. Oyuncular çift çift taksim olup gramofon veya piyano ile dans etmeğe başlarlar ve bir daire halinde halka olurlar. Ortada biri ebe kalır ve elinde kısa saplı bir tavan süpürgesi olduğu halde dans eder, tuhaflıklarla arkadaşlarını güldürür. Çiftler zaman zaman ayrılıp arkadaşlarını değiştirmek mecburiye tindedirler. Tam bu sırada musiki bitip de tek tek açıkta kalmış olanlar varsa ebe süpürgeyi bırakıp onlardan birini kapar. Açıkta kalan ebe olur. Bilmeceyi doğru çözenlerden bize fotoğraf göndermiş olanların resimlerini basmıya devam ediyoruz. Fakat burada resmi çıkmak mutlaka hediye kazan mış olmaklığa delâlet etmiz. Mükâfat alanların isimleri her ayın ilk haftasında neşrolunan büyük listeye yazıhr. Soldan sağa sıra ile: 1 Kumkapı orta okul 857 Fikret öncel. 2 Kayseri posta merkezinde Bür haneddin vasıtasile Mehmed. 3 Sıraselvilerde Hocazade sokağında 12 No. da Haluk Behriz. 4 Bebek 26 ncı ilk okul 27 Fahire Özren. 5 Alpullu Mandıra ilk okul Zişan. 6 Mürefte Gazi köy öğretmeni vacak hiç şüphesiz şu mütevazı hasır sepesıtasile Mes'ud. tin içindedir! Kral bu sefer korkunc olarak degil, memnunane güldü. Deniz kızlarına, kayalar perilerine sepetin açılması kumandasım verdi. Fakir balıkçı bir de ne görsün.. Hasır sepetin içinde baştanaşağı kor gibi altın dolu değil mi? Hükümdar bu sefer kendisine ismile hitab ederek: Matsunaga, dedi, senin bir akıllı adam olduğunu görür görmez anlamıştım ya.. Şimdi büsbütün kani oldum. Buraya her gelen insan evlâdı dışarıdan gö rünüşe aldanarak ve içindeki hırsı yenemiyerek hep altm sandığa el uzatmıştır. Halbuki onun içi çakıl taşile doludur ve böyle bir gaflete düşenin cezası billur hapisanede çürümektir. Halbuki sen şey tana uymadın, aza kanaat etmeği göze aldm, neticede davayı kazandın.. Haydi paralannı al.. Güle güle git, annen babanla mes'ud yaşa!.. Matsunaga ejderhalar diyarından sa pasağlam çıkınca hududda onu beklıyen gümüş balığı çok sevindi. Denizin yüzüne kadar genc bahkçıyı uğurladı. Deli kanlı da sırtındaki hazine ile birlikte bu hayırlı haberi bir an evvel annesine babasma yetiştirmek, altınlan önlerine dökerek onları sevindirmek için soluk soluğa kulübesine koştu. Süpürge balosu 7 Urfa tütün atölyesi idare âmtri Behçet kızı îclâL 8 Trabzonda Cumhuriyet caddesinde 66 numarada Yusuf Girgin. 9 Elmalı ilk okul 248 Ekrem Uğur. 10 îzmit İstasyon memuru Fehmi kızı Nimet. 11 Kütahya lisesi 335 İbrahim Günalay. 12 Göztepe Çifteha\azlar 6 numa rada Bihter. 13 Galatasaray lisesi 1061 Erdoğan. 14 Konya ilk okul Türkân Ersan. 15 Elmah ilk okul 199 N. îlkuçan. 16 Afyon Güzel Dikiş Yurdu talebesinden Nimet. 17 Muradiye Çifteçınarlar sokağı 18 numarada Hasan. 18 Haydarpaşa lisesi 742 Feridun. Bunlar arasmdaki en eski otomobil ise 1895 senesinde Capetown şehrinde inşa edilmiş olanı idı. Bu araba dört kişilikti. Motörü de tek silındırh idi. Bir elmas tüccarı olan Moses Hoppeinheimer ismindeki sahibi, arkadaşlarmdan üç kişiyi bir eğlence olsun diye kendisile birlikte bu otomobile binmeğe davet etmiş ve motörü harekete getirmek için manivelâya el atmışsa da müthiş bir gürültü ile silindir patlamış ve neticede bir felâket olmuştur. Moses ile iki arkadaşı yanarak ölmüşlerdır. Ağustos bulmacası J YAZISIZ HiKÂYE Yukanki levhadaki main şekillerinın sol taraftaki en aşağıya tesadüi eden kalın siyah çizgiliden başlıyarak her birinin içine öyle harfler yerleştiriniz ki neticede sıra ile aşağıya yazdığımız kelimeler meydana çıksm. Her kelimenın son harfi çift çizgili mainlerin içine isabet edecek ve ayni harf kendisinden sonra gelen kelimenin ilk harfini teşkil edecektir. Bir kumaş, nazik olmıyan, bir coğ • rafya tabiri, cakalı, bir malı hile ile kıymetinden fazla satmaklık, elbise, uzuvlarımızdan ikisi, vücudümüzde dolaşan su, şeref ve haysiyet, her zaman içti ğimiz. Bu bulmacayı doğru halledenlerden birinciye beş lira, ikinciye iki lira, üçüncüye münasib kıymetli bir hediye takdim olunacak ve diğer yüz kişiye de muhtelif mükâfatlar verilecektir. Ce • vabların ağustos sonuna kadar cCum « huriyet Gazetesi Çocuk Sahifesi> adresine gönderilmesi lâzımdır. Geç kalanlar hediye alamazlar. Bilmeceyi doğru çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resimleri de sıralan geldiği vakit gazeteye basılır. yordu. Bir saniye bahkçıyı yutacakmış gibi geniş bir nefes aldı. O anda salonun içinde bir riizgâr fırtınası koptu. Begen, dedı, şunlardan birini sa na veriyorum. Altın sandığı mı istersin hasır sepeti mi?.. Yalnız iyi düşün, intihab edeceğin şeyle benim tek sualime cevab vermiş olacaksm., Eğer benim bek lediğim cevab değilse denizin dibindek billur hapisanede ebediyen mahpus ka lacak, bir daha ne anneni, babanı görecek, ne de dünya yüzüne çıkabileceksin!. Matsunaga bir saniyelik bir tereddüd den sonra elini hasır sepetin üstüne koy du. Hükümdanm, dedi, altın sandık hiç şüphesiz benden daha yükseklerine yaraşır.. Böyle bir hazineye malik olma yı aklıma getirmek değil ya, rüyada bilı göremedim. Zaten sonsuz bir zenginlik istemiyorum ki.. Annemi babamı raha ettirecek ve beni de kimseye muhtac et miyecek bir sermaye anvorum. O da an Bay Meraki dostlarından birile birkaç dakika başbaşa göriişmek istiyor

Bu sayıdan diğer sayfalar: