CUMHURİYET 4 Ağustos 1937 Küçük hikâye Hayat ve kad ın Murad Sertoğlu güzelleşiyorlar. Evet, bu muhakkak böyledir. Yetmiş yaşındayım. Elli senedenberi kadını tanıyorum. Her sene gördüğüm ve tanıdığım kadmlar, bir sene ev velkilerine nazaran çok daha güzel, çok daha cazib ve çok daha fettan idiler. Şimdikiler ise insanı çıldırtacak raddeye geldiler. Ve işte siz, dünyanm böyle bahtiyar, böyle cennete döndüğü bir anda gencsiniz, genc olarak, kuvvet, kudret ve enerji sahibi olarak yaşıyorsunuz. Bundan büyük bahtiyarhk olur mu? Dedun ya, siz, nekadar bahtiyar olduğunuzu bilmiyorsunuz çocuklar!» Bembeyaz sakallı ihtiyann sozleri bizi adeta büyülemişti. Yavaş bir sesle konuşuyordu. Fakat sözlerinin her kelimesi gayet vazıh ve berrak olarak anlaşılıyordu. Sözlerini bitirince garib bir asabiyete kapıldı. Kısa kısa, asabî asabî öksürdü. Ganonu çağırdı. Hesabım gördü. Ellerinin titremekte olduğu açıkça görünüyordu. Tam gitmek üzere kalkacaktı ki yeni bir düşüncenin tesirile yerinde kaldı. Üzerindeki mariz asabiyet havası artık geçmişti. Yüzüne yeniden tatlı bir tebes süm yayıldı. Hepimize ayrı ayn baktı ve sonra yeniden konuştu: ıngîltere ve İtalya anlaşırlarsa... Habeş ilhakının tanınmasile Ispanya işine çare bulunacakmış RADVO Greta Garbo niçin insanlardan nefret ediyormuş? Rti aksamld prosrram j İSTANBtn,: 12,30 plâkla Türk musiMsi 12,50 havadls 13,05 muhtelif plâk neşriyatı 14 son18,30 plâkla dans musikisi 19,30 konfe rans: Beyoğlu Halkevi namına Feridun Osman (Türk bayrağma saygı vazifesinl yapmak) 20 Nezihe ve arkadaşları tarafm dan Türk musikisi ve halk şarkılan 20,30 Omer Rıza tarafından arabca söylev 20,45 Bimen Şen ve arkadaşları tarafından Tüık musikisi ve halk şarkılan, saat ayan 21,15 orkestra 22,15 ajans ve borsa h a berleri ve ertesi günün programı 22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 23 son. VİYANA: 18 40 MtTSİKİ 19.25 karışık yayın • 20 50 MUSİKİ 21,10 Salzburg'dan naklen* BÜYÜK KONSER 22 50 DANS MUSİKİSİ, istirahat zamanlannda haberler ve saire 24 son haberler 24,05 VİYANA MUSİKİSİ. BERLİN: 19,05 röportaj, jrramofon, !?0nün aklsîerî20,25 VİYANA OPERETLERINDEN PAR CALAR 21.05 haberler 21 15 KABARET NUMAR^LARI 22 05 KÜÇÜK ORKFS TRA 23 05 hava, haberler, spor 23,25 DANS MUSİKİSİ. PESTE18 05 CAZBAND TAKIMI 18 55 konferans. erramofon 21 05 facia 22 55 haberler 23 15 CİNGENE ORKESTRASI 23.E5 haberler 24,05 SENFONIK KONSER 1,10 son haberler. BÜKRES19 05 DANS MUStKİSİ 20 05 konferans, gramofon 21.05 BALALAYKA KONSERİ21 35 KE1SIA.N KONSERİ 22.15 ŞAN KONSERİ 22 35 hava, haberler, spor ve saire 22 50 GECE KONSERİ 23 50 fransızea vo almanca haberler 24 son haberler. BELGRAD: 18.25 KEMAN KONSERİ 18,55 KON SFR 19 55 gramofon, haberler 21,05 OPERA HAVALARI. KONSER 22,05 mlzah, h^berler 23,25 MUSIKI, DANS MUSİKİSİ. LONDRA: 19 05 ORKESTRA KONSERİ 20.05 kansık yayın 21,25 KONSER 22.05 facia 23.05 haberler, hava, spor, konuşma ~ 23 30 DANS ORKESTRASI 24,35 haber ler ve saire 24 45 gramofon. PARİS TP.T.T.l: 18 25 kıraat, konuşma, gramofon 19.20 PİYANO KONSERİ. S\RKILAR 20,05 h a berler. eâlence 2135 radvo fantezisi 22 05 KORO KONSERİ 22,35 KONSER 23.35 haberler, hava. ROMA: 18 20 SARKTLAR VE ODA MTTSİKİSİ 18 55 kansık yavın 21.45 KARISIK MU STKİ 22.05 " N E F E S I İ SAZLAR KONSE Rİ 23.20 turizm propapandası 23 30 KORO KONSERİ. sonra DANS MUSİKİSİ, M i r a h a t zamanlannda ve en sonra h a berler. Bembeyaz sakallı adam, üzerinden yol, yol ınce mavi nehirlerin aktığı zayıf, beyaz elini sakalında dolaştırdıktan sonra bize baktı: « Siz, dedi nekadar bahtiyar olduğunuzu bilmiyorsunuz çocuklar!» Müzik durmuş, şarkı söyliyen kadm lar istırahat etmek üzere bir nebze yerlerine oturmuşlardı. Demindenberi dört tarafmı çevirdiğimiz masada fazlaca du manlanan kafalarımızm tesirile yüksekçe bir sesle kadmdan, sevmekten bahseden biz dört arkadaş, yanıbaşımızdan yükselen bu sese kulak verdik. Gözlerimiz o nun gözlerine takıldı ve sustuk. Kimdi bu adam? Yoksa belini büken, saçlanmn karasım çalan zamanın kıskanclaştırdığı, bedbinleştirdiği, ıhtirasını sahte bir fazilete, arzu ve hırsını mecburî bir namuskârlığa tahvil ettiği geveze bir ahlâk hocası mıydı? Hayır.. Bu adamda öyle bir tip yoktu. Bembeyaz sakalının çerçevelediği yüzünde garib ve hazin bir tatlılık okunu yordu. Gözkapaklannm biraz fazla şişkinliği, burnundaki hafif koyu renk ve yanaklanndaki kahn, fakat munis çizgiler endişemizi dağıttı. Bilhassa oturuşu ve önündeki masada duran yanyanya boşanmış küçük içki kadehi onun eski bir hovarda olduğunu kolayca farkettiriyor du. O, hasret kokan bir sesle komışmakta clevam etti: « Biz, dedi gencliğimizde yag mur yağsın, sokaklan sel alsın diye dua ederdik.» Kafalarımız her nekadar dumanlı îdiyse de söylenen lâfları anhyamıyacak ve saçma olup olmadığmı tefrik edemiyecek kadar sarhoş değildik. Bunun için hiçbir mana ifade elmiyen bu sozler karşısmda biribirimize baktık. O, bakışları mızdaki manayı anlamış gibi hrzlı hızlı devam etti: « Dünya ne garib şeydir. Aklıma eski bir hatıram geldi. Kaç sene oldu, kat'î olarak tayin edemem. Fakat herhalde kırktan fazla. Bir gün ben de birkaç arkadaşımla bir arada içki içiyor ve sizin gibi kadından bahsediyorduk. Benim gibi ihtiyar bir adam o zaman yanımıza yaklaşmış ve bize aynen benim dediğim gibi: « Nekadar bahtiyar olduğunuzu bilmiyorsunuz çocuklar! demişti. Bizim zamanımızda kadmlar sokaklara çıkmazlardı. Kaldırımlarda bir kadın gölgesi görmek fevkalâde birşeydi. Halbuki şimdi; yollan feraceli, şemsiyeli afetler doldurdu. Yağmurlu havalarda sokakları sel bastığı zaman karşıdan karşıya geçerlerken utanmadan ve çekinmeden eteklerini ayak bileklerinden dört parmak yukansı görününciye kadar kaldınyor « Yağmur yağıp yollan sel basınca lar.» sokakların bir tarafından karşı tarafına Halbuki dünya nekadar degişti. Acageçmek istiyen kadmlar eteklerinin ucla ba siz de bembeyaz sakallı olduğunuz rını tutarak kaldırırlar. Ve iri taşlann zaman, zamane genclerine: üzerlerinden seke seke karşıya geçerler« Nekadar bahtiyar olduğunuzu di. Ve biz, bu esnada harikulâde bir he bilmiyorsunuz çocuklar! Bizim zamanı yecanla onlann ayak bileklerini seyreder mızda kadınlar, plâjlarda vücudlerinin dik. yarısma yakın yerini mayo ile örterlerdi. Kalm siyah çorablann ve ayakkabı Balo kıyafetleri şöyle, sokak kıyafetleri lann sımsıkı örttüğü ve yabancı gözler böyle idi.» demiyecek misiniz?» den gizlediği bu iki ince bilek karşısmda Ve ayağa kalktı. Dudaklanndan ayni kalbimiz, kafese sokulmuş bir kuş gibi garib gülüşü düşürmeden bize baktı. çırpınırdı.» Sonra selâmlamağa lüzum görmeden Başmı hafifçe iki yana salladı: bastonuna dayana dayana yürüdü, gitti.. « Halbuki siz... Zaman nekadar MURAD SERTOĞLU değişti! Plâjlar, mayolu kadmlar, baloIar ve hatta, hatta sokaklardan geçen biÖLÜM ribirinden güzel, biribirinden ince kadmMemleketimizin mu,teber ticaretha nelerinden Dilber Kardeşler Müessesatı Üzerinden yol, yol ince mavi nehirle Tuhafiye Türk Anonim şirketi erkânınrin aktığı zayif, beyaz elini sakalından dan Bay Sıtkı Dilber kısa bir rahatsızçekti. Önündeki yanyarıya boşanmış kü lığı müteakıb dünkü gün vefat etmiştir. çük kadehi kavradı ve bir yudumda içti: Cenazesi aile kabristanma defnedilmiş« Biliyor musunuz, kadmlar gitgide tıx. Allah rahmet evlive. Paris 3 (A.A.) îspanya işleri hakkında Figaro gazetesi şöyle diyor: «Ecnebi devletlerden hiçbiri îspan yadan menfaat beklemediği zaman ve Fransa ile İngiltere muvasala hatlarını tehdid edebilecek müzakere ve pazarlıklara girişmiyeceklerini müttefikan bildirdikleri gün Ispanyada dahilî harb nihayet Hepiniz bilirsiniz ki Greta Garbo bübulacaktır. Işte o zaman herkes fikrini tün insanlardan olduğu kadar gazeteci açıkça «öylemeğe mecbur olacaktır.» lerden hoşlanmaz, onlan kabul etmez ve ] Mme. Anglas Typhone, Romadan kendilerile konuşmaz. Fakat F. D. HenFigaro gazetesine yazıyor: son isminde bir Amerikalı muharrir muh«Burada hasıl olan kanaate gore In telif meclislerde Isveçli yıldızla bir dosl giliz İtalyan itilâfı, tekrar teessüs ettiği sıfatile görüşmüş ve insanlardan niçin neftakdirde bunun kat'î ve pratik neticeler ret etmekte olduguna dair onun bazı düvermesi lâzımdır. Bu takdirde elde edil şüncelerini öğrenmiştir. Greta'nm bu husustaki itirafatı aşağı yukan şu şekilde mesi lâzım gelen neticeler şunlardır: 1 Akdenizdeki mütekabilen kaza dir: Daha çocuktum. Memleketim olan nılan mevkilere riayet esasma müstenid îsveçte kendime iş anyordum. Beni atö!tam bir ahenk. 2 Habeşjstan meselesinin makul bir yesinde kabul eden bir adam ki ismi Harmendt'di muhakkirane bir surette şekilde halli. beni baştanaşağı süzdü. Moda ressamı 3 Ispanya meselesinde makul ve anyordu. Hiç imtihana fılân lüzum görAvrupanın umumî menfaatlerine uygun meden: muvakkat bir sureti tesviye. Kızım, dedi, yaşma bakılırsa bu Tâli ademi müdahale homitetinin işi yapamıyacağm anlaşılıyor, binaena Greta Garbo'nun esrarlı yiizü içtimat leyh sana evine dönmeni tavsiye ederim. Aradan seneler geçti. Amerikaya ilk mun hoşuma gitti, satm aldım. Bir gün Londra 3 (A.A.) Tâli ademi müdahale komitesinin ne zaman topla filmi çevirmeğe gelmiştim. Rejisörün sonra Holivud'da birçok kadmlar may nacağı henüz tesbit edılememiştir. Res • başasistanı ismini söyliyemiyeceğim, munla gezmeğe çıktılar. Bahçeme san mî mahfiller, Lord Plymouth'un bütün çünkü şimdi meşhur bir rejisördür da yapraklar ve yeşil çiçekler diktirdiğim hafta içinde Holivud'un birçok bahçeleri alâkadar hükumetlerle teması muhafaza beni tıpkı o moda ressamı anyan adam ayni şekilde süslendi. Bir davet için ısmargibi dudak bükerek gözden geçirdi: ettiğini söylemekle iktifa etmektedirler. Acınm size, dedi, boşuna yorulu ladığım elbiselerden o mecliste en aşağı Hükumetçiîerin taarruzu yorsunuz.. Bu işi beceremiyeceğinize aynen on tanesine tesadüf ediyorum!. püskürtüldü Görüyorsunuz ki bütün insanlar tak şimdiden sened veririm. Bilbao 3 (A.A.) Havas ajansi Işte bu iki vak'adan sonradır ki insan lıdci, hodkâm, menfaatçi, başkalannı nın muhabiri bildiriyor: zarara sokmaktan zevk alan hasedci lardan nefret etmeğe başladım. Dün sabah Asturie kıt'alari ihtilâlciBugünkü vaziyete gelince, hususî ha mahluklar.. Onlardan kaçmıyayım da ne Ierin Oviedo, Cuera ve Trasperana'daki yatımda kendime mahsus hiçbir şeye sa yapayım?» mevzilerine hiçbir netice elde etmeden hib olmak hakkma malik değilim. Ne aIsveçli yıldız güzel söylüyor amma, taarruz etmişlerdir. lırsam, ne giyersem, 24 saat geçmiyor ki insan olduguna göre acaba bütün bu zâfUvnel'de iki ateş arasinda kalan hü başkalarının elinde ve üstünde görmiye larla değilse bile birkaçıyla kendisi de kumet taburlan tamamiîe imha edilmiş yim. Meselâ geçenlerde küçük bir may malul değil mi?.. tir. Isveçli yıldız diyor ki: «Herkes mukaÜid ve menfaat düşkünü. Onlardan kaçmakta haklı değil miyim?» İtalyanın yeni dretnotu Işte Amerikalılann kırdıklan bir rö kor daha.. Dorothy Lamour'la John Avrupada tiyatHall'in «Kasırga» filminde teati ettik ro san'atı tahsil eleri buse küsursuz tam 8000 dolara mal den Feridun Çöl olmustur. Çünkü bu öpüşme deniz altıngeçen diploması da oluyor gibi görünecektir. Evvelâ arnı alarak memletistlere su içerisinde bozulmaz makiyaj kete dönmüştür. yapılabilmek içm sınema şırketının laboraAnkarada Gazi lituarında haftalarca tetkıkat yapılmak lâsesini bitirdikten sonra uzun sene zım gelmiştir. Bundan sonra da deniz aîler Ankara Halketmdaki öpüşmenin rahatça filme çekii vinde, bir müddet mesi için 7 metro mikâbında camdan bir de Raşid Rıza ile yer yapılarak oraya deniz suyu doldurulberaber çahşmış o Feridun Çölgeçen muş, artistler bu havuza atılmışlar ve onlan genc, bilâhare Brüksele gitmiş. konservatuarın dram şubesine devam lar öpüşürken cam mikâbın haricindeki etmiştir. Bir sene okuduktan sonra Ber kamera da durmadan işlemiştir. linde 6 ay kadar fılimde ve Max ReinDünya tuhaftır! hardt'ın kurduğu mektebde çalışmıştır. Holivud'un büyük caddelerinden bi Tekrar Brüksele dönen Feridun Çölgerinde şık giyinmiş güzel bir anne üç yaçen tahsilini bitirerek diplomasım al mış ve İstanbula gelmiştir. Yakında şmdaki sevimli çocuğunu elinden tutmuş mesleğî üzerinde çahşmağa başlıyacak gidiyordu. Bir kadın geçerken çocuğa baktı: tır. Muvaffakiyet dileriz. Ne güzel yavru, dedi, kimbilir belki bir gün onu beyaz perdede görürüz! Bir bolo geri kaldı Kadın uzaklaşırken çocuk sordu: Türk Kadınları Esirgeme Derneği Anne beyaz perdede görürüz detarafından 7 ağustos gecesi Suadiye plâjı kazinosunda verilecek balonun 14 mekle bu kadın ne demek istiyor? ağustos gecesine bırakıldığı haber alm Senin için bir gün belki sinema armıştır. Dernek namına her yıl tertib o tisti olur, diyor. lunan balolarm pek mükemmel ve pek Çocuk bu söze pek fazla ehemmiyet temiz oluşundan dolayı bu baloyu da vermedi. Bu anne, bir vakitler şöhreti sabırsızlıkla bekliyen Kadıköylüler, bir dünyayı tutmus olan filim yıldızı Clara haftalık gecikmenin üzüntüsünü o müdBow'du. Çocuk da onun oğlu.. Rejisör det içinde hazırhkların bir kat daha olgunlaşmasile telâfi edeceklerini düşü Rex Bell'le evlenelidenberi sinemaya venüp müteselli olmuşlardır ve bunda da etmiş olan Clara'nm yavrusu bu meslekle hiç alâkadar görünmüyor. Bu dünhaklı olduklarına da şüphe yoktur. ya tuhaftır, tuhaf! Avrupada tiyatro tahsil eden gencimiz 8000 dolara bir puse ( Bir iki satırla.. ) Buğday fiatları düşüyor * Fransız sınema artıstlerinden Mi • reille Balin, Mıchele Morgan'la, henüz beyaz perde de görünmemiş olan Fransız edibi G. Duhamel'in vaftiz kızı Blan chette Brunoy Amerikan filım amilleri tarafından angaje edılerek Holivud'a hareket etmişlerdir. * «Garb Ccphesinde Tebeddül yok!» eserinin muharriri Erich Maria Re marque'ın gene Umumî Harbe aid romanlarından «Sonra?..» dan adapte e dilerek Amerikada bir filim vücude getirilmektedir. Bu kordelâda Mareşal Foch rolünü Rupest Franklin oynamak tadır. * Holivud'da Universal kumpanyası hesabına «Kulübedeki Aşk» isminde bir filim çevrilmektedir. Başrolleri Kent Taylor'la Nan Grey oynuyorlar. * Nevyork'ta Metropolitan operası artistlerinden Gladys Swarthout'la John Boles bir filim yapmaktadırlar. Bu kordelânın adı «Yeşil Bülbül» dür ve mevzuu «Shovvboat» ınkine benzemektedir. * Charles Boyer'nin kansı Pat P a terson'un Pariste çevireceğini dün yaz dığımız filmin ismi «Tovariş» tir. Büyük bir Fransız muharririnin güzel bir komedisinden iktibas edılmişitr. * «Mister Draper'in îkinci Kansı!..» Bu Gloria Swanson'un çevirmekte ol duğu bir filmin ismidir. Sessiz filim yıl dızlanndan Evelyn Brent'le Louise Brook'ta tekrar stüdyoya dönmüşlerdir. «Kumarbazlar Kralı» ismind« bir kordelâ çevirmektedirler. Eskiler yeniden dünyaya geliyorlar. NOBETÇI ECZANELER Bu aksam şehrin muhtelif semtlerinde nobetçi olan eczaneler şunlardır: Istanbul cihetındekıler: Emınonünde (Beşır Kemal), Beyazıdda (Cemü), Kuçukpazarda (Yorgi), Eyübde (Hıkmet Atlamaz), Şehremininde (Nazım Sadık), Karagumrükte (Kemal), Samatyada (Teofilos), Şehzadebaşında (İsmaU Hakkı), Aksarayda (Sarim), Fenerde (Emilyadi), Alemdarda (Abdülkadir), Bakırkoyde (Merkez). Beyoğlu cihetindekiler: Istıklâl caddesinde (Galatasaray), Posta sokağında (Garih), Galatada Topçular caddesinde (Hidayet), Taksimde (Kemal Rebul), Taksım Kurtulus caddesinde (Kurtuluş). Şışlı Maçka caddesinde (Macka), Kasımpaşada (Müeyyed), Hasköyde (Ne sım Aseo), Beşiktaşta (AIi Rıza), Sarıyerde (Osman). Üskudar, Kadıkoy ve Adalardakiler: Üsküdarda (Ahmediye), Kadıköyde S5 » ğüdlüçeşme caddesinde (Arman Hulusi), Buyukadada (Halk), Heybelide (Tanaş). Elim bir zıya Erkek Muallim mektebi riyaziye 5ğretmeni Mahinın henüz yirmi yaşmda bulunan kızı Leman tıfo hastalığından dün ölmüştür. Cenazesi bugünkü çarşamba günü zevalde Yoğurtçu çayırındaki evınden kaldırılarak Beylerbeyinde Nakkaştaki aile kabristanma defne dilecektir. Allah rahmet eylesin. Teşekkür Eşim Galatasaray lisesi İdare işyan Fazıl Gürmanm cenazesinde bulunan ve acımıza iştirak eden bütün dostlarımıza, arkadaşlarımıza teşekkürler ederim. 2 nci okul Başöğretmeni Lutfive Gürman Buğday fiatlanndaki düşme temayülü dün Tıcaret Borsasmda daha bariz bir şekilde kendisini göstermiştir. Dün muhtelif cins buğdaylarda beş paradan on paraya kadar bir düşüş görülmüştür. İtalyanların birkaç gün evvel 35.000 tonluk ve Vittorfo Veneto isminde bir dretnotu denise indirdiklerini yazmıştık. Resmimiz yeni zırhhnın azametini göstermektedir. Lüleburgazda açılan dikiş sergisi J ÖLÜM Muallim Kâzım Uzun eşi ve Sokoni Müşaviri Etem Soysalm hemşire zadesi Bayan Lâmiye kısa bir hastalıktan sonra rahmeti rahmana kavuşmuştur. Ce nazesi bugün saat on bir buçukta Fa tıhte Çırçir mahallesindeki hanesinden kaldırılarak namazı Fatıh camisinde kılındıktan sonra Edirnekapıdaki medfeni mahsusuna defnolunacaktır. HALK OPERETt Bu akşam Anadoluhısarmda İdman Yurdu bahçesinde ŞİRİN TEYZE Operet 2 perde Zahire Borsasındaki vaziyet Dün istanbula 570 ton buğday, 60 ton çavdar, 35 ton arpa, 15 ton kepek, 81 1/4 ton yapağı, 90 ton un, 24 ton yulaf, 3 1/4 ton mercımek ve 309 kilo da afyon gelmiştir. Istanbuldan harice 3300 ton buğday ve 98 ton da razmol gonderılmistir. Dun Istanbul Borsasmda şu fıatlara satıslar olmustur: Buğday yumuşak elcstra 7,15 kuruş, 615 çavdarlı 5,30 kuruştan 6,10 kuruşa kadar, sert 15 çavdarlı 5,35 kurus, 615 çavdarlı 5,225 kuruştan 5,275 kuruşa kadar, Mahlut 5,21 kuruştan 6 kuruşa kadar, çuvallı arpa 4,22 kuruştan 4,23 kuruşa kadar, dökme arpa 4,185 kuruştan 4,20 kuruşa kadar, çavdar 4,20 kuruş, yulaf 4,05 kuruş, susam 15,35 kuruş, deri tiftik 100 kuruş, kaba tiftik 95 kuruş, Trakya yapağısı 67,5 kuruştan 68,5 kuruşa kadar, susamyağı 42,30 kuruştan 44,20 kuruşa ka dar, bezıryağı 41 kuruştan 45 kuruşa ka dar. Dün yabancı borsalarda yalnız Şikago'da eylul tahmili 5,35 kuruştan buğday satıl mıstır. Yabancı borsalardan borsamıza başka telgraf gelmemiştir. Istanbul Belediyesinden: 10 ağustos 937 sah gününden itibaren Karaköy koprüsü üze rinde seyriisefer icabı ve Belediye zabıtası talimatnamesile Belediye tenbihi hükümlerine göre aşağıda yazılı hususat tatbik edilecektir. Sayın faalkın ve bütün vesaiti nakliye sahiblerile şoförlerin, arabacı ve süriicülerin aşağıda ki maddelere riayet etmeleri ilân olunur. 1 Halk köprü üzerinde yaya kaldırımlardan bir taraftan diğer tarafa ancak çivile işaret edilen saha dahilinden geçecektir. 2 Bütün nakil vasıtaları, bu sahaya geldiği vakit buradan yaya geçen varsa derhal duracak ve yaya gidenler geçtikten sonra yoluna devam edebilecektir. Bu sebeble nakil vasıtaları bu sahaya gayet ağır gelmelidir. «B» «4880» Lüleburgaz (Hususî) Kevser Yüksel adında bir müteşebbis ve san'atkâr bir müdirenin açtığı Bıçki ve Dıkiş Yurdunda yapılan imtihanlar neticesin de 17 kız ikinci sınıfa terfi etmişlerdir. Yurd bu münasebetle Halkevinde çok muvaffak bir sergi açb. Küşad resmi biz zat Valimiz tarafından yapıldı. İnce birer ze\k mahsulü olan eserler civardan gelen ziyaretçiler tarafından takdirle seyredilmektedir. GÖnderdiğim resim Yurda müdavim olanları müdırelerile birlikte göstermektedir. Kiralık Apariıman Kalorifer, asansör, sıcak su, parke ilâh gibi modern konforları havi, 4 7 8 odadan mürekkeb geniş ve sıhhî apartımanlar 1 eylulden itibaren kiralıktır. Cağaloğlu Nuruosmanive caddesi, 5.