22 Temmuz 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

22 Temmuz 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Temmuz 1937 CUMHURİYET Şanlı bir hatıra Çin Japon ihtilâfı İki taraf arasmda bir dair gelen haberler teeyyiid etmiyor IBaştarafı 1 inci sahifede] Birinci Plevne harbi Gazi Osman Paşa kolordusu 19 temmuzda pek yorgun bir vaziyette Plevneye vasıl oldu Yazan : Mütekaid General Halil Sedes 3 Ordu Kurmay başkanı da yukandaki emri tamamlamış olmak üzere: «Bütün kolordunuzla yola çıkamadı gınız takdirde Tutolmin'in Kazak hva sile piyadenin bir kısmını vakit kaybetmeksizin Plevneye gönderiniz!» Sözlerini ilâve eyledi. Bu telgrafı 18 temmuzda Niyeboluda alan Baron Krudner de, kolordusuna mcnsub 5. tiimen komutam General ŞılderŞuldner'in emri altında müretteb tümene Plevneye harcket emrini verdı. Bu tümen 3 piyade alayı, 6 batarya ve 3 sü*«ri alaymdan terekküb ediyordu. 17/18 temmuz gecesini 2 grup halinde geçiren tümenin, General Şilder Şulner'in beraber bulunduğu 17 ve 18 mci piyade alaylarile 4 bataryadan müretteb kısmı, Niyebolu yakınlarında ve Plevneden 24 kilometro ve albay Kleinhauz kumandasmdaki 19 uncu piyade alayile 1 batarya kuvvetindeki ikinci parçası da, Bulgareni yakmlarındaydı. Hesabca bu kuvvetler 19 temmuzda Plevneye varmış olacaklardı. Fakat hareket emrinin geç tebliğ edilmesi yüzünden kollar 18 temmuz öğleden sonra bulundukları ordugâhlardan yola çıkarak o günü akşamı Plevneye 15 kilometroya kadar yaklaştılar. Ertesi 19 temmuzda Tümen Komutanı General ŞilderŞuldner'in refakat ettiği kol, küavuzun yolu çaşırmış olması yüzünden, saat 13 te Plevnenin 7 kilometro kadar şimalindekı sırtlara geldi. Bu sırada kolun başında 17 nci Arkancel alayı yürüyor ve bunun ilerisinde de 1 inci nişancı bölüğü öncülük ediyordu. Sözü geçen alayın 2 kilometro arkasından da, aralanna bataryaları almış olduklan halde, Vlodga alayı taburlan geliyorlardı. O esnada Rus yürüyüş kolu dar ve iki tarafı yüksek ça Iılık bir yola girmi? ve kolbaşısı da Krayevo köyüne kadar ilerlemiş bulunuyordu. Arzu ve intizar hilâfında Plevneye lüzumundan fazla yaklaşılmış. olduğu anlaşılmakla beraber bu vaziyette geriye dönmek, hele top ve arabalar için im kânsız görüldü. Böyle olunca Gencral S.ilderŞuldner biraz ileride görünen Bukova köyüne kadar ilerlemeğe ve bunun yakınındaki çeşme civarında geceyi gcçirmeğe karar verdi. Sözü geçmiş olduğu veçhile Osman Paşa kolordusu, 19 temmuz perşembe günü öğleye doğru pek yorgun ve adeta bitkin bir halde Plevneye gelmiş ve si lâh çatıp mola vermişti. Taburların ikişer yüz sandık fişeği ve beher top için 500 atım cepane ve kıt'aların diğer eşyası beraber taşındığmdan nakliye kafilesinin araba sayısı iki binden ziyadeydi. Çoğu öküz arabasından vücude gelen bu kafile, kolla beraber ilerliyemediğinden, iki taburun muhafazası altında daha gerilerde kalmıştı. Sadık Paşa kumandasında Tuna boylarından yola çıkan taburlar da 21 temmuzda Plevneye gelebildiler. TürkJapon dostluğunun anlaşma vuku bulduğuna canlı bir hatırası Hâdise Avam Kamarasında Maamafih Çin sefareti namına söz Diğer bir hatib daha Milletler Cemi söylemeğe salâhiyettar olan bir zat, Ja yetini haberdar etmenin faydası hakkınponya ile Çin arasındaki gerginliğin baş da söz söylemesi üzerine, Eden cevab velangıcındanberi îngiltere ve Amerika ierek, böyle bir teşebbüsün şimdiki vazihükumetlerine vaziyetin safahatı ve in • yet içindc faydası olacağı kanaatinde buBinaenaleyh Plevneye girdiğini söy kişafları hakkında muntazaman malu lunmadığını bildirmiştir. lediğimiz kuvvet savaş nizamına nazaran mat verilmiş olduğunu tasrih etmiştir. Yeni Çin kuvvetleri bir kere 5 tabur noksandı. Bundan başJaponyamn aldığt malî tedbirler Tokyo 21 (A.A.) İyi malumat aka yol zahmetleri ve hele temmuzun kızTokyo 21 (A.A.) Maliye Nazırı lan Tokyo mahfillerine göre, Lukaşiao gm güneşi yüzünden, erattan pek çoğu kambiyo muvazene sermayesi menfaati yakınına cenubdan 4 bin Çinlinin muvayollarda serili kaldığmdan, zaten mev ne 500 milyon altın alabilmek üzere Ja salatı haberi, ihtilâfm genişlemesi tehli cudları zayıf olan taburların savaşçı sa ponya bankası madenî meskukâtına ye kesini arttırmıştır. yısı bütün bütün azalmıştı. Vidinden ayniden bir kıymet takdir edilmesine karar Vaziyet yeniden gerginleşiyor mu? nlahdanberi kolun öncü vazifesini yapan vermiştir. ve ordunun en iyi yürüyen kıt'alarından Londra 21 (Hususî) Uzakşark Hükumet tarafından alınacak para tan alınan son haberler, vaziyetin yeniden sayılan 2 nci ordunun nizamiye ikinci albay Emin Bey alayı 1700 mevcudunda alındıktan sonra bankanm bilânçosu, 681 gergin bir mahiyet aldığını bildirmekte iken Plevneye 1300 kişi ile varabilmiş milyon kâğıd yen miktannda bir mevcud dir. Bu haberlere göre, Çin hükumeti ti. Diğer kıt'alar da buna göre dökünrü irae edecektir. Pekin civarındaki kuvvetlerini geri çekvermislerdi. Maliye Nezareti mehafili, hükumet mek için Hopei vilâyetindeki Japon kı O gün erkenden ve kıt'alardan çok ev tarafından takib edilmekte olan malî si taatının geri çekilmesini şart koymuştur. vel karargâh erkânile Plevneye gelen yasetin yenin şimdiki fiatınm muhafaza Japonlar bu şartı kabul etmediklerinden Osman Paşa, attan inmeden hemen mü sını istilzam etmekte olduğunu kaydet vaziyet yeniden tehlikeli bir şekil almışhr. dafaaya elverişli yerleri ve bilhassa Atıf mektedir. Paşa müfrezesi tarafından işgal edilen hatlan dolaştıktan sonra, buralann yaradılış şekline göre öyle 20 25 taburla müdafaa edilemiyeceğini görerek, pek düşünceli ve endişeli bir halde Atıf Paşanın kasabanın doğusunda Borabayırındaki karargâhına avdet etti. Londrt 21 (A.A.) Cranborne, AAsahi gazetesi, M. Hirota'nın Tien çin haberleri alındıktan sonra «dakika vam Kamarasında, Wangping'in Japon geçtikçe vaziyetin salâha doğru gitmek • kuvvetleri tarafından bombardıman edilte olduğunu tahmin eylediğüıi» söylemiş diğini teyid ederek demiştir ki: « Wangping, iki saat evvel yapılan bulunduğunu yazmaktadır. bir Atardan sonra bombardıman edilmişGazeteler, Japonların ve Çinlilerin zayiatının cüz'î olmasından dolayı mem tir. Bu hareket için kıtaatının bir gün evvel bir Japon zabitinin yaralanmasile nenuniyet izhaY etmektedirler. ticelenen hücumlanna mukabele addedilTekzib edilen bir haber mektedir. Londra 21 (A.A.) Çin sefareti, Bir işçi meb'us hükumetin Milletler CeLondradaki Çin sefiri M. Quotaichi*nin miyeti konseyini haberdar etmek niyetinÇin Japon buhranına Ingiliz hükume • de olup olmadığını sormuş ve Cranborn tinin müdahalede bulunmasını iltimas et hükumetin Milletler Cemiyeti azası olsun miş olduğuna dair olan haberleri resmen olmasm, bütün alâkadar devletlerle te tekzib ebnektedir. masta olduğu cevabmı vermiştir. On bir sene evvel Istanbulu ziyaret eden Amiral Yamamato'nun yazmış olduğu kitab... IBajtarafı 1 inci sahtfede] Fakat ben bundan fazla, çoktanberi tanımak istediğim günün büyük kahramanı Kemal Paşa ile mülâkat anının yaklaştığını görmekle heyecan duyuyor ve bu heyecanla kalbim çarpıyordu. Talim gemileri merasimle limana girdikleri zaman orada demirli bulunan Türk harb gemisi Hamidiye kruvazörü, zabitan ve efradını çimariva yapmak suretile bize çok büyük bir hüsnü kabul gösterdi. Dolmabahçe sarayı karşısındaki demir mahalline vâsıl olduğumuz zaman ilkönce amiral gemisi İzumo 21 pâre top atmak suretile şehri selâmladı. Müteakıben sarayın sol kısmındaki bir mahalden top atılarak bu selâma mukabele edildi. Bize gösterilen hüsnü kabul o kadar fevkalâde idi ki mekteb gemileri komutanına, gemi komutanlarına, erkânıharb reisine ayn ayn birer refakat zabiti tayin edildiği gibi zabitan salonuna ve talebelere de ayn ayrı zabitler tayin edilmişti. Bu sayededir ki mekteb gemileri zabitleri bu tarihî muazzam şehrin en lâtif, en tarihî ve en güzel yerlerini ziyaret edebilmek fırsatını bulabilmişlerdi. Istanbulda bulunduğumuz müddet zarfmda îstanbulun şark tarafında takriben 10 mil kadar açıkta bulunan Heybeliadadaki Deniz mektebini ziyaret ettik. Mekteb komutanı ve muallimler tarafından fevkalâde bir hüsnü kabule mazhar olduk. Talebeler bizim mekteb talebelerimize nazaran daha çok gencdiler, adeta bizdeki ortamekteb talebeleri gibiydi» ler. Fakat yaptıklan resmigeçid büyüklerin bile başaramıyacakları derecede muntazam ve güzeldi. Alman ordusu tarzında kalçadan fırlıyan sert adımlarla yapılan bu resmigeçid göğsümüzü sevinc ve iftiharla kabartacak derecede mükemmeldi. Bu mektebde bizim Amiralimiz To • go'nun fotografı asılı olduğunu işittiğim zaman hayret ve heyecanım bir kat daha arttı ve bilhassa görmeği çok arzu ettim. Mekteb kütübhanesinin mutena bir köşesinde büyük amiralimizin resmini görün* ce memleketim namına jeref ve misafiri olduğum büyük millete karjı da şükran hisleri duydum. Türk talebe ve zabitleri bizlerle konuşmaktan pek memnun görünüyorlardu Genc talebeler arasında çok »amimî saatler yaşadıktan sonra nihayet büyük ve samimî lutufkârlıklanna kısa bir nutuk* la şükranlanmızı arzettikten sonra bu güzel mektebe veda ettik. Istanbulda Topkapı sarayı müzesini, camileri ve Türk bahriyesinin pek parlak ve muhteşem mazisini yaşatmakta olan Deniz Müzesini de gördük. îstanbuldaki müzelerin bütün dünyada eşleri bulunmıyacak derecede zengin ve muhteşem olduğunu zannederim. Aynca Deniz Komutanlığı binasında bizlere bir ziyafet verildi. Ziyafette hazırlanan yemek listesine Japonyamn güneşli sancağile Türkiyenin ayyıldızlı sancağının birleştirilmiş olduğu zarif bir başlık resmedilmişti. Bu ziyâfet dahi ilelebed unutamıyacağım jerefli hatıralanmdandır. İstanbulun Belediye Reis muavini o lan zat bizlere şehrin en meşhur sayfiyelerinden olan Boğaziçindeki Tarabyada büyük bir etelde mükellef bir ziyafet verdi. Büyük Elçimiz Kobata dahi bir resmi kabul yaptı. Bunları teker teker arzetmekten maksadım; Türk milletinin el birliğile ve kalbden gelen bir sevgi ile bize hüsnü kabul gösterdiğini irae etmektir. Bu derece hüsnü kabule mazhar olmak bizi cidden şaşırtmıştı. Maamafih bu ;inkılâbdan 50 sene sonra bir sıçrayışta düveli muazzama meyanına dahil olarak Uzakşarkta hâkim olan Japonyaya benzemek istiyen Türklerin hararetli ümidlerinden doğmaktay dı. Ayrıca bundan senelerce evvel Ja ponyanın kazazede Türk harb gemisi Ertuğrul mürettebatına karşı gösterdiği alâkaya bir mukabelei şükran gibi samimî kadirşinashklarından doğuyordu. Türklerin büyük misafirperverlikleri' ne acizane mukabelede bulunabilmek ü midile gemilerimizde bir yemek ve bir de çay ziyafeti verdik ve bu yapabileceğimiz yegâne mukabele idi. Çay ziyafeti münasebetile millî sporlanmızdan Japon güreşi, Japon eskrimi, Japon kılıc danslar üzerinde oyunlar ve temsiller vererek misafirlerimize Japon askerlik ruhunu besliyen sporlarımızı teşhir ettik. Bu çay ziyafetinin bu mekteb gemilerinin yanm dev riâlem teşkil eden bu büyük seyahatinde en samimî ve en hararetlisi olduğuna kat'iyyen kaniim. O kadar parlaktır k İstanbulun en yüksek simalarından ka dınlı erkekli 700 den fazla misafir îzumo'nun geniş güvertesinde yer almıştı. Hükumetin bize karşı gösterdiği bu büyük dostluktan maada İstanbul halkı yani Türk milleti de bize fevkalâde mi safirperverlik gösterdi. Meselâ şehri gez j mek üzere sahile çıkan gemilerimizin ef rad ve zabitanının tramvay, vapur, müze ve sinema ücretlerinden muaf tutul ması bunu kâfi derecede izah eder. Ya bancı bir şehirde vukuu melhuz olan müşkülât en acemi neferimize kadar Istanbulda mevzuu bahsolmadı. Yolunu kaybeden bir askerimiz hangi Türke sorsa mesafe nekadar uzak olursa olsun o askerleri gemiye kadar bizzat refaket ederek getirmişlerdi. Hergün birkaç gazete muhabiri ge miye kadar gelerek bizimle mülâkat yapıyor ve avdet ediyordu. Bu sebeble hergün bütün gazetelerde harb gemile • rimizin, kumandanm, gemi kumandan • larının, zabitanın fotoğrafları neşredili • yor, arasıra Rus Japon muharebesine aid hatıralar ve resimler basıhyordu. Bilhassa Japon mekteb gemileri filosunun İstanbufda gördüğü büyük hüsnü kabulden samimiyetle bahsediyorlardı. azeteler; Türklerin Amiral Togo'ya hürmet ve muhabbetin büyüklüğünü gb'steren ve meselâ o devirde doğan bir ço:uğa Togo adını verildiğini yazdılar ve tanbulu ziyaret eden İzumo ve Yagumo gcmilerinin Amiral Kamimura ku mandasmda Rus Japon harbine iştirak etmiş gazi gemiler olmasını ve mekteb gemileri kumandanı olan şahsımın ( A • miral Yamamato) o zaman Amiral Kamimura'nın erkânıharbiyesinde İzudo'da bulundugumu zikrettiler; bu şerefli ve tarihî gemileri ve Amiralı İstanbul sulannda selâmlamak bizim için ne büyük bir şereftir, dediler. Velhasıl Türklerin hüsnü kabullerindeki fevkalâdelik samimiyetlerinden doğuyordu. Türkler tarafından mazhar olduğu • muz Uyetenahi lutufkârlıklan şimdi ha« tırlarken istikbalde Türk harb gemileri bizim memleketimize teşrif ettikleri za man bu büyük hüsnü kabullerine müm • kün olabildiği kadar parlak bir şekilde mukabele etmemiz lâzım geldiğini bura« ya yazmağı bir vazife eddederim.» Kutlu bir zaferin yıldönümü Kurmay heyetile müdafaa jekli ve tertibatını müzakereye giriştiği bir sırada da, evvelâ Griviça ve biraz sonra da Yanıkbayır sırtlanndan, top sesleri gelmeğe başladı. Arkadan da ileri karakollar Krayevo istikametinden düşmanm ilerlediği haberlerini ulaştırdılar. Bu haberler üzerine kolordu silâh başına edildiği gibi, ilkönce tez elden Birinci Tugay Komutanı Ahmed Hıfzı Paşa kumandasında 3 taburla 2 topluk bir müfreze Griviça sırtlarına, 2 nci Tümen Komutanı Hasan Sabri Paşa ko Fakat öncü olarak ilerliyen 1 inci ni mutasında da 3 tabur ve 2 topluk bir şancı bölüğü, Yanıkbayınn mukabil ta kuvvet de Yanıkbayır sırtlarına gönde rafındaki sırtlardan dereye doğru inmeğe rildi. başladığı sıralarda, birdenbire Osmanlı Bukova köyünün c«nubundaki sırtlara topçusunun ateşlerine uğradı. Bunun üda ileri karakol yerinde Çankırı taburu zerine nişancı bölüğü ava yayıldığı gibi yerleştirildi. Opaneç sırtlarındaki tabur Rus topçusu mevzie girdi, Rus alayları da ikinci bir taburla takviye olundu. da muharebe nizamı aldılar. Ayni za Lofça taraflarından ilerlemesi muhtemanda iki tarafın topçusu oldukça §idmel düşmana karşı da Plevnenin cenu detli bir düelloya girişti. bundaki sırtlara bir taburla 3 top tabiye O gün saat 16 da General Şüder cdildi. Geri kalan kuvvetler yedekte ahŞuldner'in kolordu kumandanına gön konuldu. derdiği raporda: Bu tertib ve tedbirlerle Plevne 19 «Saat 14 Vı da (Bröşliyaniça Plev temmuz saat 14 te, şimal, doğu ve güne) yolunda ilerlerken Plevnenin 7 Vl ney taraflarından bir müdafaa çizgisile kilometro uzağında düşman topçu ateşi genel surette çevrilmiş oluyordu. Ruslale karşılaştık. Uzun yürüyüş yüzündan nn şiddetli bir hücumuna uğramak muyorgun düşen piyadeyi dinlendirmek ve hakkak addedildiğinden müdafaa hattıtoplamak için 2 saatlik bir mola verdik na yerleştirilen taburların işgal ettikleri ten sonra taarruza geçeceğim. yerleri elden geldiği kadar siperler kaza9 uncu Don Kazak alayına haber ve rak tahkim etmeleri ayrıca emredildi. Fakat mevcud vasıtaların azlığı ve rilmiştir. (Bu alay kolun sağ yanların hele günlerdenberi süren zorlu yüda Opaneç taraflanna gönderilmişti.) rüyüşlerin verdiği yorgunlukla uykusuz 19 uncu Kostroma alayını Rusçuk geçen gecelerin tesirleri altında bu emir Plevne caddesile ilerletiyorum. Kafkas pek de yerine Retirilemedi. SİDerler açaKazak livası Osmanlılann geri hatlarına ğı yukarı, Atıf Paşa ve Emin Bey taburdoğru gidecektir. Bu tugaya, hareketlere larının hazırlıyabildikleri kesimden yani, iştirak etmesi için verilen emri 9 uncu Ka bas ve diz şekillerinden ileriye götürülezak alayı ulaştıracaktır» denilmiştir. medi. Osmanhlar: Sonu var Karaağaç mezbahasmda alınan yüksek ücretler Trakya Umunıî Müfettifliği, Trakya mahsullerinin hemen hemen yegâne pa • zan olan îstanbulda mezbaha ve hâl ücretlerinin çok yüksek olması yüzünden Trakya hayvancılığı, sebzeciliği ve meyvacıhğının hiçbir kâr görmediğini hüku» metin nazarı dikkatine arzetmişti. İktı sad Vekâletinin emri üzerine bir müd • dettenberi Türkofi* ve İstanbul Ticarat Odası tarafından tetkik edilen bu me > sele şayanı dikkat bir neticeye varraı§ • tır. Evvelâ mezbaha meselesini ele alan İstanbul Ticaret Odası, mezbaha üc etlerinin yakm komşularımız ve diğer garb memleketlerinden hiçbirile kabili kıyas olmıyacak derecede yüksek oldu ğunu ve bu ücretlerin nev'i şahsına münhasır bir vaziyet arzettiğini tesbit etmi|tir. Oda idare heyeti, bu neticeye vardık* tan sonra halkın sağlığı, memleket iktı sadiyatı ve hayvancılık bakımlarından mezbaha ücretlerinin kabil olduğu ka dar indirilmesi lâzım geldiğine karar vermiş ve Şehir meclisi kararına rağmsn el'an mezbahada ücretin kilo yerine baş üzerinden alınmasma nazarı dikkati celbederek bunun Şehir meclisi kararına uydurularak kilo esasına çevrilmesini jstemiştir. Tesis masrafı bir milyon lirayı bulmıyan îstanbul mezbahasınm senevî 1 milyon 200,000 lira varidat getirmesi şa yani dikkat bir hususiyet olarak öne sürülmektedir. Bu rapor dün Türkofis istanbul şube' since merkeze gönderilmiştir. Askeri geçid resminden bir görünüş Bir küçük mektebli tarafından da bir şiirin okunmasını müteakıb kıtaatın geçid asırlardır aşinası olduğu büyük ve kud resmi başlamıştır. retli toplarına, coşkun bir heyecan ve deKahraman askerlerimizin geçid resmi rin bir sevincle kavuştu. Bugün, o günü, çok güzel olmuş ve bu mes'ud güne aid bir yıl önce sizinle birlikte yaşadığımız o şeref ve heyecan gününü ayni derin se merasim saat 11,30 da nihayet bulmuş tur. vinc içinde tekrar yajıyoruz.» Boğaz kumandanı, Boğazların işgali sırasında, gerek Boğaz halkının, gerek işgal vazifesini üzerine almış bulunan kıtaatın, gerekse bütün Istanbul halkının o vakitki coşkun tezahüratma işaret ettikten sonra şöyle devam etmiştir: IBaştaraft l inci sahijede] Çanakhalede yapılan meratim Çanakkale 21 (Hususî muhabirimiz den) Bugün Montrö zaferi ve Bo ğazların işgali yıldönümü parlak mera simle kutlulandı ve ordu büyük geçid resmi yaptı. « O vakit bütün Boğaz kıyılannı, kınlmış, parçalanmış topları, yıkılmış, harab olmuş siperleri ve kışlalarile metruk ve perişan bir halde bulduk. Vaktile milyonlar değerindeki bütün o eski tesisat ve yurdun bu önemli kapısı kırılmış, dö külmüş bir halde idi. Cumhuriyet hüku • metimiz bu perişanlığa daha fazla ta hammül edemedi. Yüksek siyasî tedbir lerile Türk milletine Montrö zaferini sunmak suretile bu harabiye bir nihayet vermek imkânlarını hazırladı. Büyük Harbde de gördüğümüz ve bütün dünyanın da şahid olduğu veçhüe Boğazlan, çok fennî ve mütekâmil silâh ve malze meden ziyade Türkün azim ve metaneti müdafaa etti. Boğazların dün bize intikal eden harabisini gene ayni milletin yük • sek azim ve iradesi ve Türk hükumeti • nin takdir ve kiyaseti en kısa bir zaman da yenecektir. Cumhuriyet hükumetinin yüksek karar ve tedbirlerine dayanan ve o kararlarla yükselmiş olan cumhuriyet Vakit öğle. Dükkânının tenhalaşma ordusu Boğazlarda da ödevini muvaffasından istifade ederek yemek fırsatı bukiyetle yapmağa namzeddir. lan bu dükkâncı yanına küçük bir kabın Bu şerefli zafer gününü de Büyük içinde bir miktar patlıcan almış ve karşı Başbuğun, Cumhuriyet Başkanımız A kaldmma çömelerek soymağa başlamıştatürkün yüksek dehâ ve işaretine borclu tır. Bir yandan vakit kaybetmemek ıçw olduğumuzu, ona derin saygı ve sevgimi yancağazında ateşini yakmağı da unut zi tekrarlıyarak hatırlamamız en büyük mamıştır. Bunlan böylece kaldırımın bir vazifedir.» kenannda soyacak, pişirecek ve yiyecekAlbay İskenderden sonra Bayan tir. Afiyet olsun amma nasıl anlatırsınız Dün Türkkuşu talebeleri Yeşilköy Tayyare meydanmda model tayyarele Şükran Erdemer, bizzat (Montrö zaferi ki burası herkesin gelip geçeceği bir ycrrini uçurma tecrübeleri yapmışlardır. Bu tecrübeler kalabalık bir halk kütlesi nin yıldönümü) ismile yazdığı güzel bir dir ve sokakta yapılacak işleri, ev JŞİeşiir okumuştur. riuden ayırmak lâzımdır? tarafından merakla takib olunmuştur. Istanbul sokaklarının garib manzaralarından... Türkkuşu talebesinin model tayyareleri Mes'ud bir evlenme tzmit muhabirimiz Cevdet Yakubla kendisine hayat eşi olarak seçtiği Pakizenin nikâh merasimi İzmit Belediyesinin Evlenme işleri salonunda her iki tarafın akraba ve dostlarımn huzurla rile akdedilmiş, müteakiben de Ulu Gazi mektebinin salonlarında bu mes'ud hâdise pek neş'eli ve samimi bir şekiide tes'id edilmiştir. Arkadaşımız Yakubla Bayan Pakizeyi tebrik eder, kendilerine sonsuz saadetlçr dileriz. Sillas Londrada birinci oldu İngiltere şampiyonasına giden Yu nanh atletlerden Sillas diskte 49.17 ile birinci, Mantikas 400 metro mâniah koşuda ikinci, maraton yanşında Kiryakidis de ikinci olmuştur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: