CUMHURÎYET 8 Temmuz 1937 KüçUk hikâye Kapı gitti. Hakikaten, bunlar, topuklan tersine dönecek kadar eskimijti. Başka birşey daha nazan dikkatimi celbetti. Kadinın çorapları, bacağmda gergin durmuyordu; porsumuştu. Kadm, kızararak ayağmı geri çekti. Kont dö Morterdd, lâkayd bir tavırla uzaklara bakıyor, muhavereyi işitmemiş gibi görünüyordu. O günden sonra, kadınla, iki dakika yalnız kalmak fırsatını ele geçiremedim. Kocası, gene peşimden aynlmaz olmuştü. Bir sabah, öğle yemeğinden evvel, ev sahibile ikimiz, yalnız olarak bir gezintiye çıktık. Konuşurken, lâkırdı, evlilik bahsine intikal etti. Ben, yalnızlığm fenalığından, aile yuvasının sıcaklığından, kadinın, bir erkeğin hayatına ne kadar cazibeli bir şekil verdiğinden bahsedecek oldum. Muhatabım, birdenbire sözümü kesti: Azizim, bilmediğiniz bir şeyden bahsetmeyiniz. Sizi sevmekte artık bir menfaati kalmıyan kadinın bu sevgisi fazla devam etmez. Kadınların bizi cezbeden bütün güzellikleri, bütün zarafetleri, tamamen bizim olduklan dakika dan itibaren nazanmızda hiçe inkılâb eder. Fazla birşey ilâve etmedi; ben de, onun bu sözlerle neyi kasdettiğini anlı yamadım. Bu muhavereden iki gün sonra, bir gün, erkenden beni odasına çağırdı. Bir resim kolleksiyonu gösterecekti. Kendi odasile kansının odası arasındaki büyük kapının karşısına tesadüf eden bir kol tuğa oturdum. Kapının arka tarafında ayak sesleri, elbise hışırtılan işitiyor; kadinın, oda içinde aşağı yukarı dolaştığını tahayyül ediyordum. Kolleksiyondaki resimleri birer birer seyrettik; bir aralık, ev sahibi birdenbire ayaga kalktı: Içeride harikulâde güzel birjey var, size onu da gostereyim. Diyerek kapıya doğru yürüdü, iki kanadını birden ardına kadar açtı. Karmakarışık büyük bir oda ve bu odada, oraya buraya atılmış etekliklerin, korsaların, ropların ortasında, upuzun, kupkuru bir mahluk gördüm. Ayağında, sıska bacaklanna yapışık taraz taraz, eskı bir ipek eteklik, aynanın karşısına geçmiş, darmadağm, fırça gibi sert saçlarını taramakla meşguldü. Kollan, sipsivri dirseklerinin ucu delinecek gibi iki sivri köşe teşkil ediyordu. Kapının bu anî açılışı üzerine birdenbire geri döndüğü zaman, adi bir patiska gömleğin altmdan, bir yığm kaburga kemiğinin sırıttığım gördüm. Ev sahibi, gayet tabiî bir telâşla ka pıyı kapadı ve odaya avdet etti. Can sıkıntısını gösteren bir tavırla: «Amma sersemlik ettim, dedi, kanm ne dese haklı. Bu kadar da dalgınlık olur mu ya?» Fakat ben, az kaldı, adamcağızın boynuna sarılıp teşekkür edecektim. Üç gün sonra, erkeklere hararetle veda ettim, kadinın parmaklarının ucunu öptüm, bana soğuk soğuk veda etti ve çıktım, gittim. Kontu orada bıraktım. Ne yaptı bilmiyorum amma, ben ayrılırken, bu kadar çabuk gittiğimden dolayı pek üzüntülü görünüyordu. Çeviren: HAMDİ VAROGLU Yalnız kâr mı hesab edilecek? Belediye, Tomruk suyuna memur gondermiyor Usküdar ve civarı halkının içtiği sulann en mühimlerinden olan Tomruk suyunun sahibleri arasındaki ihtilâf dolayısile kapalı olduğunu, umumun menafii ne aid bir suyun iki kişinin keyfî hareketi yüzünden kapalı kalmasının doğru olamıyacağını yazmıştık. Aldığımız malumata göre mezkur suyun geçtiği araziden başka bir menfez açılarak suyun akıtılması temin edilmişse de bu defa da Belediye fıçılan mühürlemek üzere suyun başmda otuz beş lira maaşlı bir memur bulunduramıyacağını bildirmesi üzerine sudan istifade imkânı bulunamamıştır. Filhakika Belediye mühür başına kırk para almakta, bu işi yapmak üzere orada bulundurduğu memura da otuz beş lira maaş vermektedir. Fakat mühür parası Belediye memurunun maaşına tekabül etmediği için Belediye memurunu geri çekmiştir. Bittabi halk da mühürsüz suyu almak istememektedir. RADVO Sovyetlerin yaptıkları renkli filni «Küçük Bülbül» filmi bir propaganda kordelâsı olmakla beraber san'at noktasından dikkate değer bir eserdir v^ Bu aksamki program j İSTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 havadis 13,05 muhtelıl plâk neşriyatı 14,00 SON 18,30 plâkla dans musikisi 19,30 spor mus&habeleri: E§ref Şefik 20,00 Sadi ve arkadaşları tarafından Turk musi kısi ve halk şarkıları 20,30 Omer Rıza tarafından arabca soylev 20,45 Safiye ve arfcadaşları tarafından Turk musıkisi ve halk şarkıları (Saat ayan) 21,15 ORKESTRA 22,15 Ajans ve Borsa haberleri ve ertesi günün programı 22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 23,00 SON. VIYANA: 18,10 GENCLERE MUSİKİ 18,35 ŞAN KONSERI, PİYANO KONSERİ 19,05 karışık yayın 20,30 AMERTKALI TALEBE * LERIN KONSERI 21,05 ASKERÎ BAN • « DO 22,05 AKŞAM KONSERI 23,15 muh,telif haberler 23,25 PİYANO KONSERİ i 24 haberler 24,05 DANS MUSIKISİ. BERLİN: 18,05 musiki ve valsler 18,35 kanşık yayın 19,05 NEFKSLI SAZLAR KONSERI • « 20,05 gunun akisleri 20,25 KÜÇÜK KONSER 21,05 haberler 21,15 DANS OR • KESTRASI 22.20 eski ve yeni danslar 23,05 hava, haberler, spor 23,35 EĞLENCELI MUSİKİ. PEŞTE: 18,35 Çlngene orkestrası (gramofonla) * 19,40 KEMAN KONSERI 20,05 blr ask piyesl 21,35 OPERET MUSIKISİ . 22,45 haberler 23,05 Çlngene orkestrası 23,50 fransızca konferans 24,05 CAZBAND TAKIMI 1,10 son haberler. BUKREŞ: 19,05 ORKESTRA KONSERİ 20,40 gramofon, konferans 21,35 ESKİ MUSİKİ 22,35 haberler, hava, spor 22,50 GECE KONSERİ 23,50 haberler. LONDRA: 19,05 BALET MUSİKİSİ 20,05 hara, h&berler ve saire 20,35 MUSİKİ 21,05 radyo sahneleri 21,45 plyes 23,05 hava, haberler, spor ve saire 23,30 ORKESTRA KONSERI 24,35 haberler ve saire 84,45 gramofon. PARIS [P.T.T.]: 18,05 KADINLAR ORKESTRASI 19,05 ORG KONSERİ 19,35 ŞARKILAR 19,60 konuşma, spor, gramofon 21,35 piyes23,35 haberler, gramofon, hava. ROMA: 18,20 DANS MUSİKİSİ 18,55 fcanşÜC yayın 21,45 KARIŞIK MUSÎKİ 22,05 O PERA YAYINI: RIGOLETTO, litirahat esnasında haberler, hava ve saire. Karılannın ihanetine göz yuman ko calardan bahsediyorlardı. Içlerinden birisi, anlattı: Size, kendi başımdan geçen bir vak'a nakledeyim. Bu, nev'i şahsma münhasır bir kocanm hikâyesidir. Pariste, kibar, monden bir aile ile ahbab olmuştum. Kadın, güzelce idi; Ve baz münasebetleri olduğu söyleniyordu. Hoşuma gitmiyor değildi. Onun da bana karşı lâkayd olmadığını tahmin ediyordum. Kur yapmağa başladım; müsaıd kârşıladı ve aramızda bir muaşaka baş langıcı belirdi. Fakat tereddüd ediyordum. Bu gibi münasebetlerin, ekseriya, doğurdukları mahzurlara ve tehlikelere değmez şey ler olduğunu ötedenberi bilirim. Bu ka dınla başlıyan ve ilerlemek istidadı gös teren muaşakanın da faydalarile zarar larını zihnimde mütemadiyen mukayese ediyor, atacağım adımm tehlikesini dü şünüyordum. Ben, tam bu haleti ruhiye içinde iken, bir gün, kocasının beni ta rassud ettiğini gördüm. Bir gece, bir baloda bunun farkma t vardım. Dans edilen büyük salona bitı şik"Tlfak bir odada, kadınla ikimiz yal nızdık. Ben, onun kulağma birşeyler fımeşguldüm. Bir aralık, kar| sıldamakla i şıdaki aynaya gözüm ilişti ve aynada, bir \ çehre, bizi gözetliyen bir çehre gördüm Kadinın kocasıydı. Gözgöze geldik ve o başmı çevirdi, uzaklaştı. Kocanız bizi gözetliyor, dedim. Kadm, hayretle: Kocam mı? diye sordu. Evet, şimdi kapının önündeydi. Yok canım, emin misiniz? ^Çayet eminim. Garib şey hiç boyle yapma2; benim ahbablarima karşı daima mültefit davranır amma... Demek ki kıskanmaz öyle mi? Hayır, hayır, ne münasebet! O günden itibaren, evlerine daha sık gitmeğe ve kadma kur yapmağa başla dım. Bunun sebebi, kadinın daha fazla hoşuma gitmeğe başladıgı degil, kocasında kıskanchk uyandırmak ihtimalinin cazibesiydi. Bir akşam, onlara yemeğe davetliy dim. Geç vakit, çıkıp gideceğim sırada, kocası bana dedi ki: Dostum, yakında sayfiyeye gidi yoruz. Sevdiklerimizin ziyaretini kabul etmek hem benim için hem kanm için büyük bir zevk olacaktır. Sayfiyede bir ay misafirimiz olmak ister misiniz? Son derece şaşırdım; fakat teklifi kabul ettim. Ve bir ay sonra, ziyaretlerine gittim. Beni istasyonda bekliyorlardı. Kan koca birlikte gelmişlerdi. Yanlarında yabancı bir erkek de vardı. Bu zatı bana prezante ettiler. Kont dö Morterdd isminde bir adamdı. Bitıdiğimiz araba, iki tarafı çitle örtülü dar bir yoldan sarsıla sarsıla giderken, ben zihnimde, bin türlü dü şünceyi evirip çevirmekle meşguldüm. Kansile benim aramda âşıkane bir münasebet başlangıcı bulunduğuna her halde emin olan bir koca, buna rağmen bana evinin kapısını ardına kadar açıyor ve karısmı, bana, adeta kendi elile teslim ediyordu. Sonra, şu karşımda oturan Kont dö Morterdd de neciydi? Benim gibi, ailenin samimî bir dostu olduğu, ve çoktanberi bu evde misafir bulunduğu anlaşılıyordu. Benim gelişimden, ev sahibinin kendisi kadar memnun göründüğüne bakılırsa, belki de kendi yerine başka bi Kralıçe Marie Antoinette'ın müzayerisini ikame etmek ve buradan çıkıp git deye çıkarılan tarihî gerdanlığı, Lon drada, temmuzun birinci günü satılmışmek için can abyordu. Şu halde, bu iki erkek arasında, zıranî tır. Gerdanlık, satılacağı güne kadar bir anlaşma var demekti. Hulâsa, mana teşhir edilmemiş, müzayede memurlu ğunun kasasında muhafaza altma almveremiyordum. mış, yalnız, bu emsalsiz mücevhere Sayfiyede, akşam yemeği gayet neş'eli müşteri olması muhtemel birkaç kişiye ve samimî bir hava içinde geçti. Yemek gösterilmiştir. ten sonra, ev sahibile Kont şatranca o Müzayede günü, Kraliçenin gerdanturdular; ben de, madamla birlikte, tara lığı, bin bir itina ile mahfazası içinde sada mehtabı seyTetmeğe çıktım. Kadın, müzayede memurunun önünde teşhir emehtabm güzelliği karşısında son derece dilmiş ve gürültülü bir mezaddan sonra mütehassis görünüyordu ve ben, artık 950,000 franga, yani bizim para ve bumes'ud olacağım dakikanın yaklaştığını günkü düşük frank hesabile kırk yedi hissediyordum. O gece, kadın, hakikaten küsur bin liraya satılmıştır. Gerdanlığı satın alan bir Hind mih güzelleşmiş gibiydi. Zarif endamı, mehracesidir. tabm yan aydmhğında daha güzel gö riinüyordu. Onu elinden tutup, bahçeye, tzmitte petrol ve benzin ağaçların altma götürmek ve önünde diz ihtikârı çöküp âşikane sözler terennüm etmek arİzmit (Hususî) îzmitte gaz ve benzusu duyuyordum. zin ihtikârı devam etmektedir. Belediye Ertesi gün öğleden sonra, bir gezin ve alâkadarlar bu işlerle henüz esash tıye çıktık. Kadm ve ben, arabanın ar şekilde meşgul olmamaktadırlar. ka kısmmda oturuyorduk. Kocasile Kont Esnaflar petrolün litresini hâlâ 25 ku<3ö Morterdd, karşımızda idiler. ruştan satmakta devam etmektedirler. Aramızda çok samimî, çok sempatik Benzin de hâlâ eski fiat üzerinden sa bir hava vardı. Ben, kendimi, adeta ken tılmaktadır. di evimde, kendi ailem arasında zanne Teşekkür decek kadar bu havayı, bu muhiti be Sevgili babamızm ölümü münasebe nimsemiştim. tile bizi sözle ve yazı ile taziyet eden Bir aralık, ev sahibi, karısınm, ileri ve cenazesine iştirak suretile alâka gösooğrtf uzathğı ayağmdaki kunduralara teren arkadaşlarile diğer zevata candan bakarak: teşekkürlerimizi bildiririz. Louise, dedi, şu eski iskarpinleri ne Memduh Kumbaracılar, Necdet Kumdiye giyiyorsun sanki? Kırda mutlaka baracılar, Dr. Sedad Kumbaracılar, eski şeyler mi gıyrnek lâzım? Dürrüsaf Kumbaracılar, yeğeni Gayri ihtiyarî gözlerim, kundur*lara Samih Kuman Ceza kongresine gidecek murahhaslarımız 26 temmuzda Pa riste toplanacak olan beynelmilel ce:a kongresine mem leketimiz namma iştirak edecekleri ni yazdığımız îstanbul Hukuk Fa kültesi ceza ordi naryüs profesörü Tahirle Temyiz mah kemesi Başmuavini Cevad ve îstanFendun Bagana bul Müddeiumumî muavinlerinden Feridun Bagana ve Orhan Köninin pasaportları hazırlanmiş ve dün harcirahları [elmiştir. Heyetimiz bir haftaya kadar Parise hareket edecektir. «Küçük Bülbül» filminden bir sahne Evet.. «Küçük Bülbül» filminin ismi | la kıpkmnızı olmuş olan mendili pence ne bakıp da onu bir musikili komedi zan reden sallıyor.. Bu, Sovyetlerin kırmızı netmeyiniz.. Bu, Sovyetlerin kendi fi bayrağı!.. irlerini yaymak için vücude getirdikleri Filmi vaktile görüp beğendiğimiz «Harenkli ve kuvvetli bir eserdir. Mevzu yat Yolu Mustafa» kordelâsınm reji Petersburg'daki bir porselen fabrikasın sörü Nicolas Ekk yapmış ve kendisi de da vukua gelen bir isyanı tasvir etmekte mühim rollerden birini deruhde etmiştir. dir. Bu isyanın elebaşısı Grunya isminde Pariste gösterilmeğe başlıyan bu filim bir genc kızdır ki arkadaşları ona sesi gü hakkında fransız sinema münekkidleri olzel olduğu için «Küçük Bülbül» lâkabını dukça müsaid neşriyat yapmışlar ve biltakmışlardır. îhtilâlciler, fabrikayı sigor hassa renklendirilmesi hususundaki mu ta parasına tamaan yakıp oradan aldığı vaffakiyetli usulü beğenmişlerdir. Bu, para ile yeni bir fabrika yaptıran kapita şimdiye kadar yapılan bütün renkli fi list fabrikatÖre karşı bayrak açmışlardır. limlerden başka bir tarzda, yalnız kır Çünkü yangın esnasmda Grunya'nm ba mızı ve mavi esası üzerine dayanılarak basile beTaber 30 amele yanarak ölmüş vücude getirilmiştir. Bilhassa isyan sah tür. îhtilâlcileri rutmak için gelen asker neleri ve buna aid mücadeleler çok iyi lere karşı kadmlar çanak çömlek atarak tertib edilmiştir. «Küçük Bülbül» ün ö kendilerini müdafaa ediyorlar. «Küçük nümüzdeki mevsim esnasmda memleke Bülbül» kolundan yaralıdır. Yarasmı timizde gÖsterilmesi kuvvetle muhtemel beyaz mendilile sanyor, biraz sonra kan dir. Haziranda tütün satışlarî Memleket dahilindeki tütün satışlan, haziran ayı içinde de, müstahsilin menfaatine uygun şartlar dahilinde geçmiştir. Tesbit edilen vaziyete göre haziran ayında, mmtaka itibarile satılan tütünle rin miktarlan şunlardır: <imtf"'vı Ege 3,669,806, Samsun (dizi ola rak) 5,072,148, (demet olarak) 1 milyon 900,549; Trabzon 2,367,456; Balıkesir (Marmara kısmı) 1,203,315; Bursa 5,243,724; Kocaeli 3,910,030; Edirne 1,443,004; tstanbul 249,778, Eskişehir 75,743, Çanakkale 35,764, Malatya 815,338, Bitlis 185,121, Di yarbekir 131,858, Adana 47,880, Gazi Aymtab 26,242 kilo. Helene Robert dinleniyor! Tiyatro kapısı Holivud'da R. K. O. şirketinin çevirmekte olduğu «Tiyatro Kapısı» ismindeki filimlercJe birçok m«şhur yıl dızlar hep bir arada oynıyacaklardır. Katherin Hepburn, Ginger Rogers Gail Patrick, A Oınger Rogcrs dolphe Menjou, Douglas Fairbanks Junior. Marie Antoinette'ın gerdanlığı satıldı Sevimli Fransız artist Helene Ro bert stüdyodaki işlerini bitirerek isti tirahat etmek üzere Fransanın cenubu na gitmiştir. Gider ken Fransız gazeecilerine: On beş gün lük bir istirahat Helene Robert müddeti pek kısa amma, diyor, bu benim için kâfi.. Deliksiz uykular uyuyacak, dört adamm yediğini yiyecek, ciğerleri me taze hava dolduracak, velhasıl tatilin bana verdiği bütün fırsatlardan istifa936 istihsalâtı 70 milyon kiloyu bul de edeceğim! «îrene» revüsü muştu. Haziran ayı sonuna kadar 65 milyon kiloya yakm tütün satılmıştır. GeMeşhur revü di ri satılmamış 4 5 milyon kilo tütün kalrektörü Florenz Zimıştır ki bunlar da kalabahk bir alıcı reegfeld tarafından kabeti içinde iyi fiatlarla satılmaktadır. Broadvvay'da sene lerce evvel yapılmış olan «îrene» revü Îzmitte sıtma mücadelesinsü film« çekilecektir. den alınan neticeler Başrolleri «Haya Izmit (Hususî) Mıntakamızda tım Sana Feda» şiddetle açılan sıtma mücadelesi muvaf kordelâsınm kahrafakiyetli neticelere ulaşmrç sayılabilir. İrene Dunne manlan İrene DunAltı sene evvel yüzde 55 gibi müthiş bir ne ve Jhon Boles oynıyacaklardır. Bu nisbette olan bu hastalık çeltik zer'iya iki san'atkâr herkesin bildiği veçhiletmın menedilmesi ve yer yer hemen her sade birer büyük karakter artisti değil, tarafı kaplamış olan bataklıklarm birer ayni zamanda sesleri çok güzel yıldızlarbirer kurutulmasına devam edilmesi saebr. yesinde yüzde yediye düşmüştür. Vilâyet, mmtaka dahilinde en küçük Nevyorktaki Metropolitan operası tebir su birikintisini bile yoketmeğe azmetnorlanndan Nino Martini «Madam îçin miş bir haldedir. Bu işin süratle sona erdirilmesi için üç eksklavatör daha alı Musiki» filminin başrolünü oynıyacaktır. Kendisine partöner olarak Jean Fontaine nacaktır. seçilmiştir. Musikisini Adolphe Fimi tanzim etmiştir. Bu bestekâr, sinema için «Serseri Kral» ve «Rose Marie» operetlerini de yeniden vücude getirmiştir. NÖBETCİ ECZANELER Gladys Swarthout Pariste Sinema yıldızla rından ve ayni za manda Nevyorkta ki Metropolitan o perası artistlerinden «Şampanya Valsi» «Hayat Rüyasu> fılimkrinin kahra manı Gladys Swarthout Fransaya gel Gladys Sıoarthout m iştir. Hem on beş yirmi gün istirahat edecek, hem de Paris sergisini gezecektir. Bu müddet esnasmda operada şarkı söylemesi ve yahud temsillerden birine iştirak etmesi ihtimali olduğunu Fransız gazeteleri yazmakta dırlar. Bu akşam şehrin muhtelif semtlerinde nobetçi olan eczaneler şunlardır: Istanbul cihetındekiler: Emınonunde (Bensason), Beyazıdda IBelkis), Küçükpazarda (H. Hulusl), E yübsultanda (Mustafa Arif), Şehremlninde (Hamdi), Karagumrükte (Fuad), Samat yada (Teofilos), Şehzadebaşında (Asaf), Aksarayda (Etem Pertev), Fenerde (Emilyadi), Alemdarda (Ali Rıza), B&Jurköyun de (Merkez). Beyoğlu cihetindekiler: lstiklâl caddesiade (K&nzuk), Bost&nba şında (İtlmad), Galatada Mahmudlye caddesinde (İsmet), Taksimde (Nlzameddin), şişli Kurtuluş eaddesinde (Necdet), Ka sımpaşada (Müeyyed), Hasköyde (NeBim Aseo), Beşiktaşta (Ali Rıza), Sanyerde Osman). Usküdar, Kadıköy re Adalandakiler: Usküdarda iskelede (Merkez), Kadıkö yünde Yeldeğirmeninde (Üçler), Büyüka • dada (Şinasi Rıza), Heybelide (Halk). Haydar Rifatm eserlerinden Karagömlekliler thtüâli Etrusk Vazosu Iliçin Ölumü Efendi île Uşak Vikontun ölümü tklimler tlk Aşk Küçük Hikâyeler Mevud Toprak Stalin Lenin Mezhebi Felsefe Tarih Felsefesi Anarşizm 100 Kr. 20 50 40 30 100 100 100 125 150 75 35 125 60 Şehrimizde yeni iki sinema Biri Beyoğlunda lstiklâl caddesinde, diğeri Kurtuluş caddesinde olmak üzere şehrimizde iki sinema salonu daha inşa edilmektedir. İstiklâl caddesindeki, eski «Cemal Tekin» lokantasınm yerinde yapılmaktadır. Birinci vizyon mu, yoksa ikinci vizyon mu filimlcr göstereceği henüz taayyün etmemiştir. Kurtuluş caddesindeki oradaki garajın yerinde tesis olunmaktadır. îkinci vizyon filimler gösterecektir. Madam için musiki Fîkir Hareketleri Mecmuasınm 10 temmuz 1937 cumartesi günü çıkacak 194 numarah sajasmda: İzmit davasında Hüseyin Cahidin Istanbul gazetelerince uzunluğundan dolayı tamamen neşredilemiyen müdafaanamesi aynen neşrolunacaktır. Yalnız bu nüshanm fiatı 10 kuruştur. Rusyaya giden mimar larımız avdet ettiler ** Moskovada top lanan birinci mi marî ve şehircilik kongresine davet edilen şehircilik mütehassısı mimar Bürhan Arif, Gü zel San'atlar Akademisi muallimle rinden Arif Hik metle beraber şehrimize avdet etmişMimar Bürhan Ariftir. Rusyada Mimarlar cemiyetinin mi safiri olarak bulunan Bürhan Arif, Sovyet hükumetinin vuku bulan daveti üzerine Moskova Volga kanahnı gezerek tetkik etmiş, Mimarî Enstitüsünün imtihanlannda hazır bulunmuştur. Bürhan Arif (Wox) cemiyetinin verdığı bir ziyafette rusça olarak memleketi miz hakkında güzel bir nutuk irad ederek senpati kazanmıştır. Mimar Bürhan Arif Ongun, Rusyadaki tetkikatını yakında Ankarada bir seri konferanslarla mimar ve mühendisle rimizin istifadesine arzedecektir. Alman artisti L. Riefensthal Pariste Hususî ve münferid dans dersleri Beyoğlu Karlman karşısında eski <Polonya> Nur Zıya sokak No. 3. MuV racaat saatleri pazardan maada her gün (12 14) ten (17 21) e kadar. Profesör Panosyan HALK OPERETİ Beşıktaş Aile Bahçesinde Bu akşam Eski Hamam Eski Tas Operet 3 perde 9/7/937 cuma akşamı Kadıköv Hâle bahçesinde iü/7/937 cumartesi akşamı Bebek Belediye Bahçesinde 11/7/937 pazar aksamı Salacık Kızkulesi Parkında Her tarafa vesait vardır. Meşhur Alman sinema yıldızı Leni Riefensthal'ın Parise gelerek 1936 Olimpiyadlanna dair hazırladığı filmin Paris sergisinde gösterilmesinde hazır bulunduğunu yazmıştık. Resmimiz san'at kârı şerefine verilen suvarede görüşürken alınmıştır.