17 Haziran 1937 CUMHURİYET CUiOAA/n&CL kJ Gedikli, Donanmanın koludur Yarınki harbde fennî techizat kullanacak genc lerimiz birer kahraman olmak üzere yetişiyorlar ue Muhtekirler, ağac kesilmesi menedildi, rivaKadıköy Su Şirketi yeni yetlerile odun ve kömür fiatlarını yükselttiler bir beyanname neşretti Yeni orman kanununun tatbik mev kiine girdiği malumdur. Mülhak bir bütçe ile idare edilecek olan Orman umum müdürlüğü mevcud ormanları en modern vesaitle işletecek ve bunun için bazı tesisat vücude getirecektir. Odunculuk ve kömürcülük yapan ve maişetlerini bununla temin eden bazı köylerin ve bu arada Belgrad ormanlan içindeki kömürcüle rin, bu vaziyetten sonra başka yerlere nakli lâzım gelecektir. Bilhassa Trakyada birçok köy hatta kaza halkının vaziyeti de gözönüne alı nacaktır. Filhakika Trakyanın Demir köy kazası halkı tamamile bu işi yapmakla geçinmektedir; ve kazanm bulunduğu sahada zeriyata müsaid arazi yoktur. Yaprakh ağaclardan kat'iyat yapılmasının menedildıği köylülere tebliğ edilmiş ve bu tebligat köylüler üzerinde endişe uyandırmıştır. Halbuki yaptığımız tahkikata nazaran tebligat köylünün badema orman işlerile alâkadar olmıyacaklarını ifade etmemektedir. lstanbul mmtakası orman başmüdür lüğünden öğrendığimize göre bu emir her sene bu mevsimde tatbik edılmekte olan bir emrin tekranndan başka birşey de ğildır. Otedenberi her sene ağaclann taze yaprakh olduğu ve ağaclara su yü rüdüğü bu üç, dört ay zarfında kat'iyat memnudur. Bunun yeni bir tarafı olmamakla beraber ihtikâr yapmak istiyen bazı kimseler piyasada menfi şayialar çıkarak «yeni orman kanunu çıktı. Ormanlar hükumete geçti. Artık kat'iyat ya pılmıyacağmdan bu sene odun ve kömür bulmak imkânı olmıyacak, fiatlar deh şetli pahalanacak, binaenaleyh aile sa hiblerinin şimdiden kışlık mahrukatlarını tedarik etmeleri lâzımdır» gibi bir takım yalan haberler işaa ederek odun ve kö mür fiatlannın yükselmesine sebeb ol muşlardır. Hatta bu şayia kok kömürleri üzerinde de tesir husule getirmiş, bun lardan bir kısmının fiatları artmış, Sömikok madenkömürüne de fazla taleb ol duğundan piyasada azalmıştır. Orman müdürlüğünün verdiği malu mata nazaran bu vaziyet tamamile muhtekirlerin dolablarından çıkmıştır. Kat'iyatm fennî mahzurlar dolayısile mene dildiği muayyen müddet geçtikten sonra hükumet kesilebilecek ağaclan tesbit e derek bunları köylüler arasında münakasaya koyacaktır. Odunculuk ve kömür cülükle meşgul olanlara gene müsaade verilecektir. Yalnız evvelce mültezim lere veya ayn şahıslara verilen bu işle şimdi orman umum müdürlüğü teşkilâb meşgul olacaktır. Mülhak bütçe ile idare edilecek olan orman umum müdür lüğü günün birinde kendi masrafını ko ruduktan başka ormanlan işletmek sure tile kâr getiren bir müessese halini de alacaktır. Bu sene odun ve kömür sıkıntısı çekileceği hakkmdaki şayialar tamamile asılsızdır. Yeni kanunun tatbikatmı Önceden hesablıyan odun ve kömürcüler kanun mer'iyet mevkiine girmeden evvel o kadar çok odun kesmişlerdir ki kısmen depolara stok edilmiş, kısmen orman mıntakalarında bulunan bu odun ve kömür İstanbulun iki senelik ihtiyacma kifavet edecek miktardadır. Diğer taraftan Sömikok fabrikası da mütemadiyen istihsalâtını artırmıştır. Yılan hikâyesine dönen mesele Yalan şayialar Kadıköy Su şirketile memurları arasmda karşılıklı münakaşalar devam etmektedir. Şirket, memurlarm 12 hazirandan itibaren vazifelerine nihayet vererek kendilerini temmuz başına kadar muvakkaten istihdam ettıği ıddiasmdadır. Memurlar ise, şirketin, iş kanunundan kurtulmak için bu yola saptığmı, kendilerinin iş kanununun gösterdıği mükteseb hakîardan istifadeye hakları bulunduğunu iddia etmektedirler. Alâkadar desmî mehafil, müracaatleri tetkik etmekle beraber şirket müdiri yeti dün gene şirketin methalıne şu tebliği asmıştır: «13 hazirandan 30 hazirana kadar ne gibi şeraıt dahüinde sizleri şirket hizmetine alabıleceğimizi bildirmiştik. Geçen zamana aid hukukunuzun tanınması şartile bu şeraiti kabul eylediğinizi bildiriyorsunuz. Olbabdaki kanuna tevfikan behsatmiş olduğunuz hukuku ta nımadığımızı size esefle beyana mecbu ruz. Zaten 29 mayıs tarihinde hizmeti nize nihayet verildiği usulü dairesinde yapılan tebligatı kabul ettiğinizi hatırlamanız lâzımdır.» Bir deniz kazası İki ecnebi gemisi çarpışarak yaralandı Kanakaris acentasma mensub Yunan bandırah Polemis vapuru dün Karade • nizden gelirken Kızkulesi açıklannda akıntıya kapılmış ve Selimiye önünde boş olarak demirli bulunan îtalyan bandırah ve Markera isimli gaz şilebinin üzerine düşmüştür. Sulann süratle aktığı bu yerde manevra yapamıyan Yunan vapuru ile gaz şilebinin çarpışması çok şiddetl; olmuştur. Musademe neticesinde, Markera vapurunun kıç tarafında büyük bir delik açılmış, Yunan vapuru da baş tara fından yaralanmıştır. Italyan vapurunun acentası kazaya sebeb olan Yunan vapurunu protesto etmiştir. Deniz Ticaret Müdürlüğünce hâdise etrafında tahkikata başlanmış ve dün her iki vapuran süvarisinin ifadeleri alınmıştır. Çarpışmada nüfusça zayiat olmamış • tır. Yalnız oturmuş vaziyette yemek pi şirmekte olan Italyan vapurunun ahçısı dizlerinden hafifçe yaralanmıştır. Markera vapuru bugün tamir için Halice girecektir. Umum müdürlük kadrosu Donanmanın savaş kabiliyeti, Gedikli mürettebatın ehliyeti ile ölçülebilir Soruyorum «Yurdun selâmeti için bir köyü topa tutman lâzım gelse ve bu köyde anan da bulunsa...» cevab veriyor:« Ateş ederdim efendim» « Deniz gediklisı nedir? Lâciverd gbmleğının geniş yakasından fırlamış dımdık boynunun üstündeki başının bu çehk bedene mıhlanmış gibi, kudret ve kuvvet ifade eden yaman bir duruşu var. Okulunun adını kızıl harflerle alnında taşıyan şapkasının şeridlen, arkada, kapkara oklar gıbi uçuşuyorlar... Selâm vazıyetinde, anlatıyor: Bugünün donanması yüksek bilgi ve teknık ıstiyen bir müdafaa mekanizmasıdır efendim. Donanmanın her kıs mında top, torpıdo, elektnk, makıne, telsiz.. gıbı techizat, günun en yeni, en miitekâmil makineleridır. Bunlar ancak bılgıli, mümareseli ve tecrübeli ellerde iş görür. Işte gedikli sınıfı bu techizatın emredılen şekilde işlemesi ve idamesi için kurulmuş bir sınıftır. Bir kelime ile ge dikli, donanmanın koludur efendim.. Bunu, kendi dillerinden nakledişimin sebebi yok değıldir. Birçoklarımız gedikli denen kuvvetin ordu içindeki hakikî ehemmiyetini, ondan beklenen hizmetın büyüklüğünü henüz lâyıkile anlıyabilmiş sayılamazlar. Memleket müdafaası için deniz sınıfına ayrılan her yurddaş düsmanın bu yüksek tekniğı karsısında elbette ilk adımda bilgisiz ve becerıksizdir. Geçti o yelken ve basit makine devri.. Işte gedikli, donanmaya gelen acemi erleri, asnn ellerine verdiği son sistem ve zekâ, kabiliyet, hassasiyet... Nasıl söy liyeyim, bir insanda bulunan bütün duyguların birden, bir anda, bir yere toplanması ve işlemesini istiyen hesabsız aletleri, makineleri ehliyetle kullanabilecek bir halde yetiştirmeği üzerine almıştır. Donanmanın savaş kabiliyeti, onun gedikli mürettebatının ehlıyetile ölçülebilir, çünkü o, emir, kumanda ve subay sınıfının en büyük bir yardımcısıdır, diyenlere hak verenler pek çoktur. Ben, şimdi, Türk donanmasının gedikli sınıflarmda yer almağa hazırlanan çocuklar arasında dolaşırken, sızi de hu Çedikliler denize açılıyorlar, ve mekteb direğine bayrak çekilirken Orman Umum müdürlük kadrosunun ikmaline uğraşılmaktadır. Umum müdürlüğe Fahri tayin edilmişti. Fen heyeti reislığine profesör Tevfik Ali veya Mazhann tayininden bahsedilmekte dir. lstanbul Başmüdürlügü kadrosu da henüz gelmemistir. İsmet İnönü dün akşam Ankaraya hareket etti [Baştarafı 1 inci saW/edcl tNHlSARLARDA tnhisarlar müdürü geldi Malî sene dolayısile, tatbık edilecek yeni teşkilât ve kadrolar meyamnda yapılacak olan ve Vekâletçe tasdikı ıcab eden baza tayin ve tahviller için geçen hafta Ankaraya gıden tnhisarlar Umum Talime hazırlık müdürü Mithat Yenel şehrimize dön faal muhitte dolaşiırmak vazifesile mü kel gibi emir alan talebelerin yanından müştür. îdare merkez ve mülhakatma kellef olmasaydım, belki onlarm bu faal geçerek, flâma talimi yapan küçüğü dik aid yeni kadrolar bir haftaya kadar tebkaynağmda, uzur. yollardan sonra serin katle takıb eden grupdan on beş yaşların liğ olunacaktır. suya kavuşan bir çöl yolcusu gibi, hayali da bir talebeyi yanımıza çağınyoruz. mın enginliklerine dalıp kalırdım. Kimin var senin? fırsat çıkıverse de, bol bir maaşla karada Bir auamdan başka kimsem yok bir iş teklif etseler... Ve eski Bahriye Nezareti binasının mermer merdivenlerinden kapkara bir in efendim. Bana ne? san bulutu halinde, flikalara koşuşanla Sever misin ananı? Ne demek sana ne? Sana teklif erın peşindea gitmezdim. Bakışlan bulutlanır gibi oluyor: diyorlar. Komutan, elinde saat, bekliyor. Bana böyle bir iş teklif edemezler Çok severim efendim. Nekadar bekliyor? O halde, iyi dinle; bir savaşta, ge efendim. Tahmin edersiniz ki, burada hesablar minde, topunun başında yalnız kalsan Neden? dakikaya güç ulaşıyor ve saniyeler birer da, o anda, tekbaşına, yurdun selâmeti Bilirler ki, daha o işin başına varkoca vahidi kıyasî gıbi gözlerde büyü için, karşındaki bir küçücük köyü ateşe madan, denizin hasretile aklım başımdan yor. tutman lâzım gelse... gider. Flikalar hazır komutanım! Dikkat kesilmiş dinliyor. Ve ben suaYammdan geçen bir başkasmı çevi Saate bakıyoruz: İki dakikada her iş limi tamamhyorum: riyorum: tamam olmuş. ... Fakat ateşe tutacağın evlerin Kahraman kime derler? Kürekler, Halic sulannı hırçm hamle birinde, yerinden kıpırdayamıyacak hal Türk erine efendim. lerle yararak, bu dar denizin içinden ka de hasta yatan anacığının bulunduğunu Ve izah etmek lüzumunu duyuyor: çıp kurtulmak ister gibi akıp giden flika bilsen... Ne yapardın? Bu kelimeyi icad eden, canlandıları uzaklara, uzaklara uçuruyorlar. Gözkapaklan ağır a|ır kapanır gibi ran odur efendim. Türk olmasaydı bu Ötede, bir kemanın titrek sesini, yüz oluyor. İçinde, birbirlerine giren duygu kelime yok olurdu efendim. hançerenin güs sesi boğuyor: lannın yaman bir boğuşmağa daldıklan Peki, sen bir kahraman mısın? belli. Yüzü kıpkırmızı, bir lâhza dili tutulÇelikten kalbimizde vatanın sevgisi var Gozlerimiz engınde duşmandan bir ız arar Sonra kararım vermiş bir insan edasile, muş gibi susuyor, sonra boğulur gibi, neDuşmanların kalbınde korku okıır eserimiz fes nefese: gözlerini açıyor ve: Bız omrunu vatana veren gediklileriz Neye hazırlanıyoruz, niçin çalışı Ateş ederim efendim... diyor. Nöbetçi subayın önünde, iki tunc heyyoruz efendim?.. Eğer önüme ilk çıka Ya anan.. Anacığın.. Ona nasıl cak en küçük fırsatta canım pahasına da kıyardın? Topumun başında düşüneceğim olsa... Fakat, bir türlü (kahraman) kelime şey, sadece ana vatandır efendim. Ama, iyi düşiin, tehlikeyi görerek sini telâffuz edemiyor. Görseniz nasıl o anda o noktaya ateş etmek kararım yutkunuyor. bizzat sen veriyorsun, yani emirle hareket Bunun ve ötekilerinin, bu Türk ço etmiyorsun, ananı yakacak olan ateşi et cuklarının kanlarındaki bu asaleti, bu mesen kimsenin sana birşey diyeceği yok. tertemiz cevheri bu kadar ustahkla, bu Zararı yok efendim.. Madcm ki o kadar mükemmel işliyebilmiş olan âmirnoktaya ateş etmek yurd için lâzımdır. lerine minnetle çevrilen bakışlanm, birOraya, anamı parçahyacağımı bile bile.. den, bir al sancağın önünde, bütün bir Ve bu saf, tertemiz sesin ahenginde ömür, onu bir çelik kale gibi koruyacak sanki bir kıyamet kopuyor: mağrur göğüslerini gererek, dizilmiş olan Ve canım yana yana ateş ederim genc gediklilere ilişiyor. efendim. Ve başım o sancağın da, ona şimdi Başka birine soruyorum: gönül vermiş, yarın can verecek olanların Yarın bu mektebi bitirip de donan da önünde. eğiliyor. KANDEM1R maya giderken, önüne beklemediğin bir muhabere vasalat edecektir. Ankaradan hususî trenpılan büyük tezahürat e Sıvas yolundan Malatya ve Elâzize Trabzon 16 (A.A.) Atatürkün giderek Tunceli vilâyetinde hükumetçe Trabzonu teşrifleri münasebetile büyük alınan tedbirleri yakmdan tetkik edecekbir sevinc heyecanı içinde dalgalanan hr. Trabzonlular, Büyük Önderin buradan Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sek ayrılmalarından sonra dahi günlerce he . reteri Şükrü Kaya da Başvekilimize re yecanlarının hızını bir türlü zaptedeme"" fakat edecektir. mişlerdir. Vekiller Heyeti bugün mühim bir Dün, bu vesile ile Halkevinde taşkm toplantı yapacak tezahürler yapıldı. Halkevi, merdivenAnkara 16 (Telefonla)Öğrendi lerine varıncıya kadar dolup taşmıştı. ğime göre, Başvekıl İsmet Inönünün ya Her sınıf halk kendi duygusile haykırmak nn şehrimize muvasalatını müteakıb Ve istiyordu. Merasime Halkevi namına söykiller Heyeti toplanacaktır. Genel Kur lenen bir nutukla başlandı. Minimini may Başkanı Mareşal Fevzi Çakmağın mekteb yavrularının ve mektebli gencleda bulunacağı bu toplantıya hususî bir e rin Atatürkün gencliğe olan hitabelerini hemmiyet atfedılmektedir. Başvekilimize derin ve yüksek bir heyecanla tekrar etElâziz seyahatinde Dahiliye Vekili Şük meleri hazırun üzerinde büyük bir tesir rü Kayanın da refakat edeceği anlaşılı bırakmıştır. Trabzon kadınları namına söz alan yor. Trabzonlu bir hatib bayan, bütün dinle*** Hariciye ve îktısad Vekil yicileri coşturan bir nutuk söyledi. Bunu Atatürk için yazılmış şiirler, hitabeler talerimizin Bağdad seyahati kib etti. Ankara 16 (Telefonla) Hariciye Bundan sonra Üçüncü Umumî Mü Vekili Tevfik Rüştü Aras, İktısad Vekili fettiş Tahsin Uzer hitabet yerine geçerek Celâl Bayarla cuma akşamı hareket eden halkın derin şevk ve heyecanını ve TrabToros ekspresile Bağdad seyahatine çıka zon halkının bu rejime ve onun kahracaktır. Bağdadda yapılacak ekonomik man Büyük Önderine bağlılığınm kuvkonuşmalar etrafındaki hazırlık ikmal e vet ve kıymetini kendine hâs bir telâkatdılmiştir. Evvelce de bildirdığimiz gibi, le anlatırken Atatürkün bu temiz sahil Vekillerimiz için parlak bir karşılaşma halkma olan sevgilerini izah ettiler. yapılacak, ayni akşam sarayda şerefleriTahsin Uzerin sözleri sık sık alkışlarla ne bir çay verilecek, bunu Irak Hariciye kesiliyor, salondaki şevk ve heyecan dıNazırının suvaresi takib edecek, ertesi şarıya aksediyordu. gece Bağdad sefirimiz Tahir Lutfi taraTrabzonlu bir genc Büyük Kurtancıfından sefarethanede bir suvare verile nın Trabzona ilk teşrifleri olan 25 eylucektir. İkinci gün Irak İktısad Nazın bir lün Atatürk günü olarak kabulünü teklif ziyafet keside edecek, üçüncü gün Bağ etti ve bu teklif alkışlarla kabul edildi. dad belediyesi tarafından tertib olunan Bundan sonra Atatürkün Trabzonda ziyafette bulunulacaktır. O gece Bağ bıraktığı intıbaların, «Büyük Tarih dad Başvekili nehir üzerinde bir mehtab Trabzonda» namile bir kitab şekline getirilmesi kararlaştırıldı. gezintisi tertib etmiştir. Trabzonda Atatürk için ya~ Karşıyakada yeni bir stadyom yapılıyor Megafonla İİ Vali, Karşıyaka stadında temel atıyor bulunmakta • ele alınmış İzmir (Hususî) Karşıyaka, deniz miyetle bu işe ayni kıyışe banyolarının karşısına tesadüf eden kı dır. Valimiz de sımda ve şehrin çok güze! yerinde bir met ve ehemmiyeti vermektedir. Al • stadyoma kavuşacaktır. Temeli, valı sancak ve Halk sahasından başka, şehrin muhtelif mahallerinde stadlar vücuf»j Fazlı Güleç tarafmdan atılmşıtır. Saha meselesi, mıntakaca ehem de getirilecektir.